POLİTİKA - 29 Ekim 2024 Salı 21:14

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün küllerimizin değil, sahip olduğumuz imkanların ve azmin üzerinde yükseldiğimiz bir döneme giriyoruz. Bir başka ifadeyle, yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Özel Programı’nda konuştu. Katılımcıları selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin ilanının 101’inci yıldönümünü kutladı. Erdoğan, "Milli Mücadele’nin başkomutanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, istiklalimizin ve istikbalimizin inşasında emeği, katkısı olan kahramanlarımızın her birini saygıyla yad ediyorum. Bin yıldır bu toprakları vatanımız olarak tescillemek için canlarını feda etmekten çekinmeyen tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum. Bugün de, ister üniformalı, ister TUSAŞ’ta olduğu gibi üniformasız olsun, milletimizin huzuru ve devletimizin bekası uğrunda hayatları pahasına mücadele eden kahramanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Biz milletçe birliğimize ve beraberliğimize sahip çıkarak iç cepheyi sağlam tuttukça, ne terör örgütleri, ne de onları besleyip semirterek üzerimize salan şer güçleri emellerine ulaşamayacaktır. Nevzuhur devletlerin, köksüz toplumların, kendi çıkarları dışında hiçbir insani değeri önemsemeyen “küresel tröstlerin” anlamadıkları bir hakikat var: Bu hakikat, Türkiye Cumhuriyetinin, bizim binlerce yıllık devletler silsilemizin son temsilcisi olduğudur. Onlar sanıyorlar ki, bu milletin devleti sadece 101 yıllık geçmişe sahiptir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Cumhuriyetin 101 yıl önce, yeni bir devlet olarak değil, yeniden başlangıcın sembolü bir rejim olarak kurulduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ordumuz başta olmak üzere, devletimizin omurgasını oluşturan kurumlarımızın kuruluş yıllarının yüzlerce, hatta binlerce yıl ötesine uzanması, bu hakikatin en açık ifadesidir. Kuruluşundan itibaren Cumhuriyetimizin elbette kimi eksikleri olmuştur, kimi zaafları olmuştur, hatta kimi hatalı tercihleri olmuştur. Ama bunların hiçbiri tevarüs ettiğimiz köklü tarihi, zengin medeniyeti, tüm dünyaya örnek teşkil eden insani değerleri gölgelemeye yetmez. Tam tersi, bu millet, tarihin her döneminde, maruz kaldığı tüm saldırıların üstesinden gelmeyi başararak küllerinden yeniden doğmayı başarmış asil bir millettir. Bugün küllerimizin değil, sahip olduğumuz imkanların ve azmin üzerinde yükseldiğimiz bir döneme giriyoruz. Bir başka ifadeyle, yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz. Allah’ın izniyle, yokluklar içinde yürüttüğümüz Millî Mücadeleyi nasıl zaferle taçlandırdıysak, bu mücadeleyi de başarıya ulaştıracağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Asya Hun Devleti’nden Göktürklere, Uygurlardan Karahanlılara, Selçuklulardan Osmanlılara uzanan şanla şerefle dolu koskoca bir tarihin istisnasız tamamı birdir, bütündür ve milletimize aittir"

Her milletin "devlet" mefhumuna bakışının farklı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ancak, Türk milleti kadar kaderini devletiyle beraber görmüş başka bir millet yoktur. Ezelden beri her şeyin fani olduğuna inanan milletimiz, sadece devletini “ebed müddet’ tahayyül etmiştir. Bu düşünce Orhun kitabelerinde ’Ey Türk milleti, üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir’ diye ifade ediliyor. İstiklal Marşımızda da ’ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl’ seslenişiyle bu hakikat tekrar vücut buluyor. Türkistan’dan Avrupa’ya, Güney Asya’dan Kuzey Afrika’ya kadar uzanan geniş coğrafyada kurduğumuz her devletimizin varoluş kodları bu anlayışla yoğrulmuştur. Bizim için Asya Hun Devleti’nden Göktürklere, Uygurlardan Karahanlılara, Selçuklulardan Osmanlılara uzanan şanla şerefle dolu koskoca bir tarihin istisnasız tamamı birdir, bütündür ve milletimize aittir. Anadolu’ya geldiğimizde de, burada yaşayan insanların tamamını şefkatle ve adaletle kucaklayarak, kendimizden ayrı görmedik, cihan devletimizin ayrılmaz bir parçası olarak bağrımıza bastık. Geçtiğimiz yüzyılın başlarında yaşanan acı hadiselerin hiçbirinin sebebi milletimiz değildir. Emperyalistlerin vaatlerine, yalanlarına, tahriklerine kapılan bin yıllık komşularımız, kendi hırslarının ve hatalarının bedelini ödemiştir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Cumhuriyetimizi kurduktan sonra, devletimizin sınırları içindeki her bir insanımızı adil ve eşit vatandaşlar olarak kabul etme sürecimiz biraz sancılı geçmiş olabilir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama nihayetinde bunu da başardığımızı düşünüyorum. Geldiğimiz noktada artık, geçmiş bir asırdaki acıları yarıştırma, yanlışlarla hesaplaşma anlayışını geride bırakıp, hep birlikte yönümüzü Türkiye Yüzyılına çevirmemiz gerektiğine inanıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Dünyada ve bölgede tarihi gelişmelerin yaşandığı, siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinin kapılarının aralandığı bir dönemden geçildiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir dönemde 85 milyon hep birlikte Türkiye Yüzyılı vizyonu etrafında bütünleşmenin çok daha önemli ve hayati hale geldiğini vurguladı. Bunun için de, siyasi, sosyal, ekonomik sorunların hızla çözüme kavuşturulması gerekliliğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhur İttifakı ortağımızın öncülüğünde son dönemde ortaya konan yaklaşımların, bu geniş arka plan ışığında önyargısız olarak değerlendirilmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Bu yaklaşım, kadim devlet aklının, milletimizin binlerce yıllık tecrübesinden süzülüp gelen irfanının gereğidir. Hazreti Mevlana’nın ifadesiyle, yeni şeyler söylememiz gereken, sorunları görmezden gelen değil, kararlı irade ortaya koyup çözmemiz gereken bir iklime girdik. Aksi haldi nevzuhur devletlerden ve toplumlardan bir farkımız kalmaz. Hiç uzağa gitmeye gerek yok; Milli Mücadele tek başına, bu halkın en zor şartlarda bile neler yapabileceğinin en güzel timsalidir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"İşte böyle çelikten bir iradeyle kazandığımız Milli Mücadele, dünyada pek çok toplumun istiklal umudunu da yeşertmiştir"

Milli Mücadele’de asker sayısı, ekonomik güç, silah, teçhizat, ulaşım ve istihbarat imkânları bakımından üstün olan tarafın işgalciler olduğunu ancak Allah’ın nusret ve inayetiyle zafer kazanıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü ’Kuvâ-yı milliye’yi âmil, irâde-i milliye’yi hâkim kılmak’ hedefiyle el ele verdik, kenetlendik, yekvücut olduk. ’Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır’ emri gereğince, Milli Mücadele’de hiç kimse yan yana yürüdüğü arkadaşına Türk mü Kürt mü, Alevi mi Sünni mi olduğunu sormadı. Ülkenin dört bir yanındaki illerimizin temsilcileri Ankara’da buluşup Büyük Millet Meclisi’nde omuz omuza verdi, birlik oldu. Sakarya’da, Dumlupınar’da, Maraş’ın, Urfa’nın, Antep’in, İzmir’in işgalden kurtuluşunda hep bu ruhla düşmanı mağlup ettik. Bakınız burada Milli Mücadele dönemine ait bir hatırayı sizlerle özellikle paylaşmak istiyorum: Yunan işgal kuvvetlerinin ilerleyişinden dolayı ordumuzun Sakarya’nın doğusuna çekilmesi gündeme gelmişti. Birçok kişide endişelere sebep olan bu fikri tartışmak üzere Meclis gizli oturumla toplandı. Fevzi Paşa, ordunun rahatça manevra yapmasını sağlamak için Meclis’in Kayseri’ye taşınmasını teklif ediyordu. Meclis açıldığından beri hiç söz alıp konuşmamış, yemin merasiminden başka kürsüye çıkmamış olan Dersim Mebusu Diyap Ağa elini kaldırdı. Oturum başkanının davetiyle kürsüye gelen Diyap Ağa, Meclisi süzdü ve ’lafım kısadır’ dedi. ’Biz buraya kaçmaya mı geldik, yoksa kavga ederek ölmeye mi?’ Meclis alkıştan yıkılırken, tartışma o cümleyle hitama erdi. İşte böyle çelikten bir iradeyle kazandığımız Milli Mücadele, dünyada pek çok toplumun istiklal umudunu da yeşertmiştir” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Cumhuriyeti kurarak çıkılan yeni yolun, zaman içinde mazlum milletlerin bağımsızlıklarını kazanmalarına giden kapıları açtığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün de bir asır önce Meclis kürsüsünde yaşanan iklimi yeniden hissediyor, aynı şeye inanıyor, aynı şeyi söylüyoruz. Yine bir asır önce olduğu gibi, dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimizin umudunu yaşatacak, azmini bileyecek, inancını kökleştirecek tarihi bir duruş sergiliyoruz. Şunun bilinmesini isterim: Hiçbir zorluk bizi yolumuzdan alıkoyamayacak. Milletçe ve devletçe, dünyada ve bölgemizde oynanan oyunlar karşısında kaçmayacak, geri adım atmayacak, karanlık senaryolara teslim olmayacak, sinsi oyunlara yenilmeyeceğiz. Tam tersine, onurlu ve dirayetli duruşumuzdan taviz vermeden, kendimize yakışır şekilde mücadeleye devam edeceğiz. Sınırlarımızın güvenliğiyle yetinmeyecek, bölgemizin ve dünyanın huzuru, mazlumların felahı için çalışmaktan vaz geçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

"Gelin, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edelim"

Siyasi, sosyal ve ekonomik tüm hedefleriyle Türkiye Yüzyılını mutlaka hayata geçireceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhuriyetimizin 101’inci yıldönümünde bu ahde 85 milyon vatandaşımızın her birinin canı gönülden katıldığına inanıyorum. Buradan köken, inanç, mezhep, meşrep, siyasi ve ideolojik farklılık ayrıt etmeksizin, yüreği bu ülke ve bu millet sevgisiyle çarpan herkese, tüm vatandaşlarıma samimiyetle sesleniyorum: Gelin, Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edelim. Gelin, son iki asırdır dünyada yaşanan büyük dönüşümleri kaçırmamıza yol açan farklılıklarımızı, Türkiye Yüzyılın inşasının harcı, tuğlası, demiri haline getirelim. Gelin, Hünkar Hacı Bektaş’tan aldığımız ilhamla bir olalım, iri olalım, diri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım. Gelin, ayrık otlarını değil bin yıllık kardeşliğimizi büyütelim, güçlendirelim. Bu hasbi çağrımıza kulak verecek, gönül açacak, yoldaşlık edecek herkes, tarihin şanlı sayfalarında hak ettiği yeri muhakkak alacaktır. Vatan topraklarındaki bin yıllık varlığımızı şanla, şerefle taçlandıracak yeni başarıları hayata geçirene kadar bize durmak, duraksamak yoktur. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Cumhuriyetimizin 101’inci yıldönümü bir kez daha kutlu olsun. Yurt içinde ve dışında bulunan vatandaşlarımızla birlikte, kendilerini bizden ayrı görmeyen, kardeş ve soydaş bütün halkların da Cumhuriyet Bayramını tebrik ediyorum. Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, istiklal ve istikbal mücadelemizin tüm önderlerini, bütün emektarlarını tekrar saygıyla yad ediyorum. Bin yıldır bu toprakların vatanımız olması için, canlarını vermek dahil hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan şehitlerimize ve gazilerimize Allah’tan rahmet diliyorum" diye konuştu.

2024 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülüne layık görülen sanatçıların, ilim ve kültür insanlarının da isimleri paylaşan Erdoğan, "Bilim-Kültür alanında: Gönül Tekin-Günay Kut, Edebiyat alanında: Fatma Karabıyık Barbarosoğlu, Müzik alanında: Ahmet Özhan, Sinema alanında: Göksel Arsoy, Tiyatro alanında: Turan Oflazoğlu, Kütüphanecilik alanında: Ramazan Minder, Zanaatlar alanında: Salih Balakbabalar’ın ödüle layık görülen isimler olduğunu duyurdu.

Vefa ödülümü ise Türk sinemasının abidevi isimlerinden merhum Halit Refiğ’e takdim edeceklerini açıklayan Erdoğan,” Kendilerini buradan tebrik ediyor, büyük usta Halit Refiğ’i bu vesileyle bir kez daha rahmetle anıyorum. Aziz milletimi tekrar sevgiyle, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan salona eşi Emine Erdoğan ile birlikte geldi. MHP Lideri Devlet Bahçeli ile yan yana oturdu.

Program girişinde tarihte kurulan 16 Türk devletini temsil eden bayraklar ve askerler Karşılamada yer aldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti yapılan programda Neml suresinden ayetler okundu. Programa şehit ve gazi aileleri ile yabancı misyon şeflerinin de yer aldığı 3 bin 500 davetli katıldı. Program kapsamında davetlilere Cumhuriyetin 101. yılına özel Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 1. Meclis fotoğraflarının yer aldığı özel pul konuklara dağıtıldı.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki programa İhlas Medya’dan da çok sayıda katılım oldu. İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören, İhlas Haber Ajansı Genel Müdürü Hamit Arvas, İhlas Medya Ankara Temsilcisi Fevzi Kahraman, Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Kapan, Türkiye Gazetesi Yayın Koordinatörü Yücel Koç, TGRT Haber Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Ercan Seki, İhlas Haber Ajansı Ankara Haber Müdürü Bayazit Cebeci, Türkiye Gazetesi Ankara Temsilcisi Akif Bülbül, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik, TGRT Haber Programcısı, Türkiye Gazetesi Yazarı Cem küçük de 29 Ekim özel programına katıldı.



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin MESKİ’nin 2025 yılı bütçesi 10,7 milyar TL Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü’nün 2025 yılı bütçesi 10 milyar 749 milyon 950 bin TL olarak kabul edildi. MESKİ Genel Müdürlüğü’nün Kasım Ayı Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın 2. Birleşimi, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in başkanlığında gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, MESKİ 2025 yılı bütçesi ve yatırımlarıyla ilgili kapsamlı sunum yaptı. 2024-2029 yılları arası Yatırım Programı hakkında konuşan Seçer, 13 ilçede 2024-2029 yılları arasında yatırım programının toplam tutarının 56 milyar 604 milyon 399 bin TL olduğunu ifade etti. MESKİ’nin 2019’dan 2024 yılı sonuna kadar tamamlanan 160 projesinin olduğunu ifade eden Seçer, devam eden 30 ve planlanan 4 proje olmak üzere toplam 194 proje olduğunu kaydetti. "2019’da 134 TL borcumuza karşılık 100 TL gelirimiz vardı" Tablolar eşliğinde meclis üyelerine bilgi veren Seçer, 2019 yılında göreve geldiklerinde borç stoğunun, gerçekleşen gelir bütçesine oranının yüzde 134 olduğunu hatırlatarak, "Yani 2019 yılında 134 TL borcumuza karşılık 100 TL gelirimiz vardı. Bu rakam 2023 yılına geldiğimizde yüzde 99’a düştü. Bu yıl da beklentimiz bu oranın yüzde 73’lere kadar düşmesi. Ayağımızı yorganımıza göre uzatıyoruz. Hem Büyükşehir Belediyesinde hem MESKİ’de 2019’da teslim aldığımız mali tablo ile şimdiki mali tablo bir değil" ifadelerini kullandı. 2019 yılında göreve geldiklerinde teslim aldıkları bütçenin yüzde 24.33’ünün yatırıma ayrıldığını vurgulayan Seçer, bu oranı 2025 yılı itibari ile yüzde 49’a yükselttiklerine dikkat çekti. Mersin’in alt yapısını yenileyecek projeler hazır Mersin’in neredeyse tamamının alt yapısını değiştirecek olan dış finansman destekli projeleri sıralayan Seçer, AFD-FRIT II, EBRD ve EBRD+IFC’den toplamda 149 milyon 823 bin euroluk projeler için 43 milyon 180 bin euroluk hibe kullandıklarını belirtti. Akdeniz, Erdemli, Silifke, Tarsus ve Bozyazı’yı kapsayan projeleri detaylarıyla aktaran Seçer, Tömük ve Arpaçbahşiş mahallelerinde önceki dönem başlayan Atıksu Arıtma ve Derin Deniz Deşarjı Projelerini göreve geldiklerinde devraldıklarını ve 5 yıl boyunca verdikleri uğraş sonucu 6 Aralık olarak ihale tarihinin belirlendiğini kaydetti. Seçer, "Ilısu İçme Suyu İsale Hattı Projesi’nin kalan bölümün yapımı için 180 milyon liralık kredi görüşmelerini tamamladık" dedi. "Yeni bir fiyat düzenlemesi düşünmüyoruz" MESKİ’nin 2024 yılı giderlerindeki artışının yüzde 33 seviyelerinde olduğunu ifade eden Seçer, 2025 yılı bütçe gelirleri dağılımında teşebbüs ve mülkiyet gelirlerinin ise tahmini olarak yüzde 72 oranında olduğunu belirtti. Her ay için TEFE-TÜFE/2 oranındaki fiyat ayarlamasını devam ettireceklerini duyuran Seçer, "Onun dışında bu fiyat tarifesine yeni bir ayarlama düşünmedik. Yani işin Türkçesi bir zam öngörmedik" diye konuştu. 1 metreküp suyun atıksu bedeli dahil toplam maliyetinin 36 lira 55 kuruş, atıksu bedeli dahil su satış bedelinin da 35 lira 46 kuruş olduğunu vurgulayan Seçer, şöyle devam etti: "Aşağı yukarı kafa kafaya 1 TL geriden gidiyoruz. Bu bizim için şimdilik bir problem yaratmıyor. Hayat pahalılığının ve geçim sıkıntısının farkındayız, su faturalarının yüksek olduğuna dair şikayetlerinizi saygıyla karşılıyoruz. Gelirlerin giderleri karşılamadığını ve vatandaşlarımızın geçinmekte sıkıntılar yaşadığınızı biliyoruz. Sizler de takdir edersiniz ki bizler de kurumlarımızı sizin adına yaşatmak durumundayız. Şu anda yeni bir fiyat düzenlemesi düşünmüyoruz." "Lütfen faturayı iyi inceleyin” MESKİ faturalarında evsel atık vergisinin de toplandığını hatırlatan Seçer, bu verginin MESKİ tarafından ilçe belediyeleri adına tahsil edildiğini belirtti. Bu vergiyi her ilçe belediyesinin kanun gereği kendisinin belirlediğine işaret eden Seçer, "Vatandaşlarımız lütfen kümülatif rakama bakmasın. En altta yazan kümülatif toplamda evsel atık bedelleri var. O MESKİ’mize ait değildir. Lütfen faturayı iyi inceleyin, ona göre Sular İdaresi’ne değerlendirme yapın" dedi. 2019’dan 2024 yılı sonuna kadar tamamlan 160 proje olduğunu belirten Seçer, devam eden 30 ve planlanan 4 proje olmak üzere toplam 194 proje olduğunu kaydetti. "MESKİ’nin ticari bir müessese olarak düşünülmesini istemem" Vatandaşların kendilerine güvenmeleri çağrısında da bulunan Seçer, hiçbir belediye başkanının yaptığı hizmetlerden yüksek bir bedel almak ve vatandaşı ile karşı karşıya gelmek istemeyeceğini belirterek, "Biz tüccar değiliz, ben kamu görevi yapıyorum. Ben temiz ve sağlıklı içme suyunu zamanında vatandaşıma ulaştırayım, su güvencesi ve su güvenilirliği vereyim, temiz su vereyim, atık suyunu alayım ve çevreyi kirletmeyelim istiyorum. Biz bunun çalışmasını yapmakla mükellefiz ve bunu vatandaş ile kamu adına yaparız. MESKİ vatandaşın kurumudur. Vatandaş su bedeli ödüyor, MESKİ kamu adına hizmet yapıyor. MESKİ’nin ticari bir müessese olarak düşünülmesini istemem" diye konuştu. "791 bin TL olan borcumuz şu anda 4 milyar 602 milyon TL" 2024-2029 yılları arası Yatırım Programı hakkında da konuşan Seçer, 13 ilçede 2024-2029 yılları arasında yatırım programının toplam tutarının da 56 milyar 604 milyon 399 bin TL olduğunu ifade etti. Borç Stok Tablosu’nu da paylaşan Seçer, 25 Ekim2024 tarihi itibariyle hem TL hem Euro hem de döviz cinsinden borçları olduğunu söyledi. Seçer, "2019’da 751 milyon 791 bin TL olan borcumuz şu anda 4 milyar 602 milyon TL. Doğal olarak artmış gibi görünse de enflasyonun geldiği boyutu aslında görme açısından önemli. Euro bazında yaklaşık 119 milyon olan borcumuz şu anda 124 milyon Euro civarında, Dolar bazında da 134 milyon dolar borç devralmışız. Şu anda da MESKİ’nin borcu 134 milyon dolar civarında" dedi. "Kaçak su kullanımı maliyeti artırıyor" Önemli konulardan birinin de kaçak su tüketimi olduğunu ve bu tüketimin faturalarda haksız bir dağılım meydana getirdiğine dikkat çeken Seçer, "Kaçak su kullanımı maliyeti artırıyor. Çünkü bir vatandaş fatura ödüyor, bir diğeri ödemiyor. Suyu çalanın parasını da çalmayan vatandaş ödüyor. Biz bunun üzerine gidiyoruz ama muhtarlarımız ve vatandaşlarımız da bu konuyu sahiplensinler. Bu muhbirlik değildir, kamunun malını birileri tarafından hukuksuz bir şekilde alınmasını önlemektir" diye konuştu. "SCADA sistemimizle sürekli suyu takip ediyoruz" SCADA sistemi ile bu tür kaçakları ve arızaları tespit etmek için çalıştıklarını ve bunun gibi teknolojik yatırımlara önem verdiklerini de sözlerine ekleyen Seçer, "Şu anda SCADA sistemimizle sürekli suyu takip ediyoruz, her noktasını takip ediyoruz. Nereden neyimiz var? Nerede bir basınç farkı var? Nerede bir arıza var? Nerede kaçak su kullanılıyor? Sistemden tespit ediyoruz" dedi. Yapılan konuşma ve değerlendirmelerin ardından MESKİ Genel Müdürlüğü 2025 yılı bütçesi madde madde oylanarak, 10 milyar 749 milyon 950 bin TL olarak oy birliğiyle kabul edildi.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nde Nail Tan’nın hayatı konuşuldu Kastamonu Valiliği ile Kastamonu Üniversitesi tarafından “Bilim ve Sanat Yolunda 63 Yıllık Bir Seyahat: Nail Tan Sempozyumu” düzenlendi. Kastamonu Valiliği ve Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğü işbirliğinde Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’nde “Bilim ve Sanat Yolunda 63 Yıllık Bir Seyahat: Nail Tan Sempozyumu” gerçekleştirildi. Sempozyum, Türk kültürüne, diline ve halk bilimine önemli katkılarda bulunan Nail Tan’ın hayatının anlatılmasıyla başladı. Sempozyumda, Türk kültürüne ve diline katkılarıyla tanınan, yazarlığa şiirle başlayan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda çeşitli görevlerde bulunan Nail Tan’ın hizmetleri ve projeleri geniş bir şekilde ele alındı. 1998 yılında emekli olan Tan, Türk diline katkılarından dolayı 2023 yılında Türk Dil Kurumu tarafından Türkiye Diline Hizmet Ödülü ile onurlandırılmıştı. Vali Yardımcısı Aydın Ergün, Nail Tan Sempozyumu’nun Kastamonu’ya yakışan bir etkinlik olduğunu belirterek, hem kültürel mirasa sahip çıkmanın hem de Türk kültürü, dili ve halk bilimine önemli katkılarda bulunan Nail Tan ile ilgili böyle bir etkinliğin düzenlenmesinin büyük bir anlam taşıdığını ifade etti. Sempozyumun açılışında konuşan Düzenleme Kurulu Başkanı olan Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Eyüp Akman yaptı. Prof. Dr. Akman, Nail Tan ile ilgili hazırlanan belgeselin 18 Aralık 2023’te ilk defa üniversitelerinde yayınlandığını belirterek, bu sempozyumun önemine dikkat çekti. Akman, “Bu konuda bahtiyarız. Bir ilki gerçekleştiriyoruz. Nail Tan’ın hayattayken bu etkinliği düzenlemek, onun değerli mirasına sahip çıkmak adına büyük bir adım” şeklinde konuştu. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Kaçar da, Nail Tan’ın hayatına dair kapsamlı bilgiler verdi. Kaçar, özellikle Kastamonu’nun Türk dünyasındaki önemine ve Tan’ın bu alandaki katkılarına vurgu yaptı.Kaçar, sempozyumun, Türk dünyasının kültürel ve dilsel zenginliğine yaptığı katkılarla dikkat çeken Tan’ı onurlandırmak için çok anlamlı bir fırsat olduğunu belirtti. Sempozyumun ilerleyen bölümlerinde, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen akademisyenler, Nail Tan’ın akademik ve kültürel mirasına dair bildirilerini sundular.
Samsun Kahverengi kokarcaya karşı 14 bin 250 hane ilaçlandı Samsun’un Çarşamba İlçe Kaymakamı Mehmet Kamil Sağlam, kahverengi kokarca zararlısı ile mücadele kapsamında 14 bin 250 hanenin ilaçlandığını, 7 bin 168 adet samuray arısının salındığını açıkladı. Samsun’un Çarşamba ilçesinde ’kahverengi kokarca’ zararlısı ile mücadele kapsamında yapılan ve yapılması planlanan çalışmalar hakkında değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Çarşamba Ziraat Odası toplantı salonunda Çarşamba Kaymakamı Mehmet Kamil Sağlam başkanlığında değerlendirme toplantısı yapıldı. Çarşamba Kaymakamı Mehmet Kamil Sağlam, zararlıyla mücadele için bugüne kadar yapılan çalışmalara dair detaylı bilgiler vererek, kışlak mücadele döneminde 16 teknik personelden dörder kişilik ekipler oluşturulduğunu ve toplamda 283 toplantı yapıldığını belirtti. 7 bin 486 üreticiye bilgilendirme yapıldığını ve toplam da 113 bin 41 üreticiye 13 defa SMS atıldığını belirten Kaymakam Sağlam, “Erginlerin kışlaklara çekilmeye başlamasıyla sonbaharda toplamda 425 adet feromon tuzak bulaşıklığın yüksek olduğu mahallelerimize eylem paydaşlarımızdan olan muhtarlarımızla koordine halinde üreticilerimize dağıtılmıştır. Kışlak mücadelesine katkı sunacak şekilde Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce 180 litre biyosidal ürün, Çarşamba Ticaret ve Sanayi Odasınca termal sisleyici ilaçlama makinesi ve 105 litre biyosidal ürün temin edilmiştir” dedi. Toplamda 14 bin 250 hane ilaçlandı, 7 bin 168 adet samuray arısı salındı Toplam da 14 bin 250 hanenin biyosidal ürün ile ilaçlandığını ve 7 bölgeye toplamda 128 tüp 7 bin 168 adet samuray arısının salındığını söyleyen Sağlam, “2024 yılı kışlak mücadelesi kapsamında tüm mahallelerimizde bulunan metruk yapıların ilaçlanması yapılmıştır. 143 mahallemizin 130’unda ilçe müdürlüğümüz teknik elemanlarınca 466 metruk kamu binası, (Okul, Lojman, depo v.b), 8 merkez mahallesin de ise ilçe belediyemiz tarafından 20 metruk binanın ilaçlanması yapılmıştır. Toplamda ilçemizde 14 bin 250 hane biyosidal ürün ile ilaçlanmıştır. Bu Kapsamda toplamda 350 litre biyosidal ürün kullanılmıştır. Cezbet-öldür yöntemiyle mücadele kapsamında İl Tarım Müdürlüğümüzce temin edilen feromon tuzak ile cezbetmek amacıyla bulaşıklığın yüksek olduğu 52 mahallede 425 adet feromon tuzak, yok etmek amacı ile de 168 litre bitki koruma ürünü(BKÜ) kullanılmış olup, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitü Müdürlüğünün üretimini gerçekleştirdiği samuray arısının ilçemizde ilaçlamadan ari 7 bölgeye toplamda 128 tüp (7 bin 168 adet arı) salımı yapılmıştır” diyerek sözlerini tamamladı. Toplantıya Çarşamba İlçe Tarım ve Orman Müdürü İrfan Öztürk, Çarşamba Ziraat Odası Başkanı Muammer Aydemir ve muhtarlar ile çiftçiler katıldı.