POLİTİKA - 27 Mart 2025 Perşembe 00:27

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz. Batılı güçlerin sessizliği karşısında şımardıkça şımaran, her gün daha da haydutlaşan İsrail yönetimi soykırım politikasına ramazanda da devam ediyor." dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde "Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni"nde konuştu. Yarışmanın düzenlenmesinde emeği geçen Diyanet İşleri Başkanlığı ve TRT ailesine teşekkür eden Erdoğan, "Nihayete ermesinin verdiği hüzünle, buruk bir kalple uğurlamaya hazırlandığımız Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ediyor, Ramazan Bayramınız şimdiden mübarek olsun diyorum. İnşallah bu akşam aynı zamanda, Leyletü’l Kadr’e, Kadir Gecesi’ne kavuşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Rabbimiz Kadir Suresi’nde şöyle buyuruyor: ’Biz onu yani Kur’an’ı Kadir Gecesi’nde indirdik. Bilir misin nedir Kadir Gecesi? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. O gece melekler ve ruh, Rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. O gece tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur.’ Evet, işte böyle bir müstesna ve muazzez bir geceyi idrak ediyoruz. Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu tan yerinin ağarıncaya kadar esenlikle dolduğu bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’nin milletimiz, alemi İslam ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. " dedi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mübarek gecenin başta Gazze ve Filistin olmak üzere Suriye’de, Lübnan’da, Yemen’de, Somali’de ve daha pek çok yerde zulme, zalime ve soykırıma karşı kahramanca direnen tüm mazlumların kurtuluşuna, bunun yanında daha fazla kardeşliğe, daha fazla dayanışmaya, Müslümanlar arasında daha fazla vahdete vesile olması temennisinde bulundu.


19 Ocak’ta varılan ateşkes mutabakatını bozan Siyonist İsrail hükümetinin son günlerde Gazze’ye yönelik hava saldırılarını artırdığını ifade eden Erdoğan, "Savaşta bile dokunulmaması gereken hastaneler, sağlık tesisleri, sağlık çalışanları İsrail tarafından bilerek hedef alınıyor. Neredeyse yüzde 80’i yıkık halde olan Gazze’nin ayakta kalan son binaları da ağır bombardıman altında yok ediliyor. Batılı güçlerin sessizliği karşısında şımardıkça şımaran, her gün daha da haydutlaşan İsrail yönetimi, soykırım politikasına Ramazan’da da devam ediyor. İsrail’in insanlık dışı son saldırılarında maalesef çoğu çocuk ve kadın 700’ün üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit oldu, yüzlerce masum yaralandı. Tüm şehitlere yüce Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Sizlerden Kadir gecesinde edeceğiniz dualarda Gazzeli kardeşlerimizi unutmamanızı istirham ediyorum. Rabbim bu geceyi hakkıyla ihya etmeyi hepimize nasip eylesin diyorum." ifadelerini kullandı.


Türkiye’nin Filistinlilerin yanında olmaya devam edeceğini bir kez daha vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsani yardımlarımızla yanlarında olacağız. Diplomatik temaslarımızla yanlarında olacağız. Barışı ve adaleti savunan ilkeli politikalarımızla yanlarında olacağız. Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz. Gazze’de zulmün ve soykırımın bir an önce son bulması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Tabii burada şunu da ifade etmek durumundayım. Soykırımın başladığı ilk günden itibaren tüm imkanlarıyla Filistin halkının sesi olmaya gayret eden TRT gerek ulusal gerekse uluslararası haber mecralarındaki yayınlarının kahir ekseriyetini Gazze’ye ayırdı. 7 Ekim 2023 günü itibariyle Gazze’den dünyaya bir iletişim koridoru açarak gelişmeleri an be an aktardı. Meydana gelen tüm ihlalleri, yaşanan her acıyı kayda geçirdi." şeklinde konuştu.


TRT’nin sadece haber yayınlarıyla değil, soykırımı anlatan yapımlarıyla da adalet mücadelesine katkı sunduğunu, sunmaya da devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gelecekte adaletin tesis edilmesine önemli katkılar yapacak yayın ve yapımlara imza atan TRT mensuplarını bir kez daha tebrik ediyorum. Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nın düzenlenmesinde emeği geçen Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve TRT ailesine yürekten teşekkür ediyorum. 28 Şubat’ta başlayan yarışmamızın ödüllerini inşallah birazdan takdim edeceğiz. Dereceye giren karilerimizi, hafızlarımızı, genç kardeşlerimizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Yarışmaya iştirak eden 110 yarışmacının tamamına aynı şekilde tebrik ve takdirlerimi iletiyorum. İlki 2017 yılında düzenlenen ve artık bir ekran klasiğine dönüşen bu güzide yarışma hem ülkemizde hem de yurt dışında büyük bir ilgi ve teveccühle takip ediliyor. " dedi.


"Kur’an bülbülleri tilavetleriyle kalplerimizi mesut ve mesrur ederken, bizler de huşu içinde Kelamullah’ın feyiz ve bereketinden istifade ediyoruz." diyen Erdoğan, "Alemlere rahmet, beşeriyete hidayet olarak gönderilen Fahri Kainat Efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle emretmektedir: ’Her zaman Kur’an okuyan kimseye şöyle denecektir. Oku ve yüksel. Okuduğun nispette cennet basamaklarından yukarı çık. Dünyada ağır ağır okuduğun gibi şimdi de ağır ağır oku. Şüphesiz senin cennette yerleşeceğin yer okuduğun ayetin son noktasıdır. Ne kadar okursan o kadar yükselirsin.’ Rabbim bu ahengi bu yükselişi bu mertebeyi inşallah hepimize nasip eylesin. Mevla, Kur’an ve sünnetin izinden bir an olsun ayrılmamaya, daima sırat-ı müstakim üzere olmaya bizleri müyesser kılsın." şeklinde konuştu.


Son dönemde bölgemiz başta olmak üzere dünyanın farklı noktalarında meydana gelen hadiselerin etkilerini giderek daha fazla hissedildiğini ifade eden Erdoğan, "Son dönemde bölgemiz başta olmak üzere dünyanın farklı noktalarında meydana gelen hadiselerin etkilerini giderek daha fazla hissediyoruz. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel sistem yeniden inşa edilirken şiddet ve rekabetin dozu da günden güne artıyor. İnsanlığın ortak değerleri, ortak birikimi gün ve gün tefessüh ediyor. Barışı, huzuru ve güvenliği tesis etmek üzere ihtiyaç edilen uluslararası kurum ve kuruluşlar görevlerini yerine getiremediği gibi karşı karşıya olduğumuz insani trajedilerin daha da derinleşmesine sebebiyet veriyor. Filistin’de bir buçuk yıldır devam eden işgal ve soykırımın önüne bir türlü geçilemedi." dedi.


Afrika’nın farklı ülkelerindeki açlık, susuzluk, yoksulluğu onlarca yıldır yaşayan milyonlarca insan olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Coğrafyamızda nereye baksak istikrarsızlık, çatışma, kaos, kardeş kavgası görüyoruz. Çözülmediği için derinleşen krizler görüyoruz. Afrika’nın farklı ülkelerindeki açlık, susuzluk, yoksulluk onlarca yıldır devam ediyor. Bugün 60’tan fazla ülkede 280 milyonu aşkın insan akut gıda kriziyle karşı karşıya. Açlığı en ileri ve ölümcül düzeyde yaşayan dünya genelinde 36 milyonun üzerinde insan var. Sistematik baskılara, asimilasyon politikalarına maruz bırakılan, hakları çiğnenen, çok zor şartlar altında yaşayan milyonlarca kardeşimiz var." ifadelerini kullandı.


Bu olumsuz tablonun ortaya çıkmasında küresel sistemin efendileri kadar İslam dünyasındaki ataletin ve dağınıklığın da payı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendi iç meselelerimizle uğraşmaktan maalesef dış dünyaya, dışarıdaki fırsatlara yeterince odaklanamıyoruz. Kimi zaman mezhep, kimi zaman köken, kimi zaman kabile taassubu, Müslümanların enerjilerini tüketiyor, içten içe adeta çökertiyor. Dünyanın en genç nüfus yapısına sahip olmamıza rağmen geleceğimiz olan evlatlarımızı kardeş kavgasına kurban veriyoruz. Emperyalistlerin bir asır önce öldüğü ve yıllardır sürekli büyüttüğü fitne ve nifak duvarlarını üzülerek söylüyorum. Bir türlü yıkamıyoruz." dedi


Cumhurbaşkanı Erdoğan İslam Alemine birlik beraberlik çağrısı yaparak, "14 asırdır her gün beş defa aynı kıbleye döndüğümüz halde inancımızın bize emrettiği şekilde bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenemiyoruz. İslam’ın evrensel kardeşlik mesajlarına teslim olamadığımız, bunları hayatımıza tatbik edemediğimiz, kaderimizin de kaderimizin yanında müşterek olduğunun şuuruna layıkıyla varamadığımız için ne yazık ki emperyalist güçlerin operasyonlarına açık hale geliyoruz. Gelinen noktada şu gerçeği kabul etmemiz şarttır. Bizi içeriden zayıflatan bu kötü gidişe artık bir dur demek zorundayız. Türk, Kürt, Arap, Farisi, Asyalı, Afrikalı, siyah, beyaz demeden İslam alemi olarak hep beraber vahdeti kuşanmak, kardeşliğimize sımsıkı sarılmak mecburiyetindeyiz. Eğer yaralarımızı sarmak, yeryüzünde huzur ve adaleti tesis etmek, gariplerin, mazlumların, güçsüzlerin çektiği sıkıntılara bir son vermek istiyorsak aramızdaki birlik ve beraberliği güçlendirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.


"Peygamber Efendimizin aleyhissalatü vesselam bize en büyük mirası olan Kur’an ve sünnetin ışığında yeni bir sayfa açmamız, aramızdaki anlaşmazlıkları bir an önce çözüme ulaştırmamız icap ediyor." diyen Erdoğan, "Bakın şunu da tüm samimiyetimle söylüyorum. Yakın bir tarihe kadar dünyaya nizam veren geçmişimize baksak, İslam’ın nuruyla yeryüzünü aydınlatan üç kıta yedi iklimde adaleti şefkat ve merhameti hakim kılan ecdadın izinden gitsek inanın bu bile bizim için çok önemli bir başlangıç olacaktır. Kur’an yolunu takip eden, sünnet ve sireti bir zırh gibi giyinen siz kıymetli gençlerimize birlikte gelecek nesillerin daha adil bir dünyayı mümkün kılacağına yürekten inanıyorum. Tıpkı sizler gibi medeniyet coğrafyamızdaki milyonlarca gencin inşallah içinde bulunduğumuz bu asırda Türkiye yüzyılında iyilik ve adaleti yeniden ihya edeceğinden hiç şüphe duymuyorum." diye konuştu.


Üstat Necip Fazıl’ın mısralarını hatırlatan Erdoğan, "Mehmet’im sevinin başlar yüksekte ölsek de sevinin eve dönsek de, sanma bu tekerlek kalır tümsekte yarın elbet bizim elbet bizimdir gün doğmuş gün batmış evet bizimdir. Allah’ın izniyle şer şebekeleri ne yaparsa yapsın istikbal bizimdir. İstikbal Kur’an ve sünnetin çizdiği rotadan sapmadan gidenlerindir. İstikbal İslam’ın cihan şümul kardeşlik mesajlarını özellikle kulak verenlerindir. İstikbal bedel ödeme pahasına doğruluktan dürüstlükten hakkaniyetten ayrılmayanların yarınlara dair umutlarını asla kaybetmeyenlerindir. İstikbal inançla sabırla sarsılmaz bir imanla hak davalarına sahip çıkanlarındır. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Kur’an-ı Kerim’i güzel okuma yarışmasında ödüle layık görülen kardeşlerimizi bir kez daha ayrı ayrı tebrik ediyorum. Kıymetli jüri üyelerine ve seçici kurula emekleri için teşekkür ediyorum." açıklamasını yaptı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından ödüle layık görülen isimlere ödüllerini takdim etti.



Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ÜYEP Modeli semineri gerçekleştirildi Anadolu Üniversitesi Üstün Yetenekliler Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÜYEP) tarafından düzenlenen "Üstün Yeteneklilerin Eğitimine Yönelik Uygulamalar: ÜYEP Modeli" semineri, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi E Blok Konferans Salonunda gerçekleştirildi. ÜYEP Müdürü Prof. Dr. Fatih Karabacak’ın konuşmacı olduğu seminere başta ÜYEP Merkez Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Bilge Bal Sezerel olmak üzere çok sayıda kişi katılım gösterdi. "ÜYEP Türkiye’de tek merkez" Anadolu Üniversitesi ÜYEP Müdürü Prof. Dr. Fatih Karabacak konuşmasında şunları söyledi: "Bugün ÜYEP’in modüler içeriğinden çok Anadolu Üniversitesi Üstün Yetenekliler Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi web sayfamızda yazmayan şeylerden bahsetmek istiyorum. 2007 yılında bir proje olarak başladığımız, hafta sonları ortaokul öğrencilerine fen ve matematik eğitimi verdiğimiz süreç bittiğinde ailelerden eğitime devam etmemiz konusunda istekler gelmeye devam etti ve genç araştırmacılar gelmeye başladı. 2014 yılına kadar hiçbir tüzel kişiliği olmadan Eğitim Fakültesi içinde eğitimlerimizi vermeye devam ettik ve 2014 yılında bir merkez olduk. ÜYEP, geçen zamanda büyük bir marka haline geldi. 2015 yılında Avrupa Birliğinden akredite belgesi aldık ve hala Türkiye’de tek merkez. Her sene yaklaşık 600 civarı öğrenci, matematik ve fen temelli iki sınava giriyor. En yüksek puanı alan 28 kişilik gruptan oluşan ortaokul öğrencilerine hafta sonları 3 saat fen, 3 saat matematik olacak şekilde eğitim veriyoruz. Yaz okullarında ders çeşitliliğimiz oldukça artıyor, 24 çeşit 10’ar saatlik ders modüllerimiz var. Hızlandırma ve zenginleştirme programlarımız var. Olabildiğince bilgisayar ve laboratuvar destekli eğitim vermeye çalışıyoruz. Programlarımız dışında 4-12 yaş aralığına ASIS Zekâ Testini yapıyoruz. Geçen sene 550 civarında kişi tanımlama testi için başvuruda bulundu. 4 ortaokulda tanımlama testi desteği veriyoruz." "Üstün Yeteneklilerin Eğitimine Yönelik Uygulamalar: ÜYEP Modeli" semineri, ÜYEP Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Bilge Bal Sezerel’in ÜYEP Müdürü Prof. Dr. Fatih Karabacak’a teşekkür belgesi takdim etmesiyle sona erdi.
Eskişehir Aksoy çiftinden şehit ailesine ve gaziye bayram ziyareti Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, eşi Hülya Aksoy ile birlikte şehit Tarkan Karaca’nın ailesi ile gazi Ferhan Tek’e ziyarette bulundu. Vali Hüseyin Aksoy ve eşi Hülya Aksoy, Van İli Bahçesaray İlçesi kara yolunda yaşanan çığ felaketi sonucu şehit düşen Jandarma Uzman Onbaşı Tarkan Karaca’nın ailesini bayram vesilesiyle ziyaret etti. Aksoy çifti, şehidin babası Yasin Karaca, annesi Nurhan Karaca ve kardeşi Oğuzhan Karaca ile bir araya gelerek bayramlarını kutladı. Şehidin ailesi, yapılan ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getirerek, bayramda kendilerini yalnız bırakmayan Aksoy çiftine teşekkürlerini iletti. Ziyaret, sıcak bir sohbet ve yapılan duayla sona erdi. Vali Aksoy, müdahalesi ile felaketi engelleyen gaziye geçmiş olsun dileklerini iletti Aksoy çifti, Mersin’de polis memuru olarak görev yaptığı esnada bomba yüklü aracın infilak ettirilmesi sonucu yaralanarak gazi olan Ferhan Tek ve ailesini de ziyaret ederek bayramlarını kutladı. Hüseyin Aksoy’un Mersin Valiliği döneminde gerçekleşen olay sonucu Gazi olan Ferhan Tek ve ailesi ile sıcak bir sohbette geçen ziyarette, aile olay anından itibaren kendilerini hiç yalnız bırakmayan Vali Aksoy ve eşi Hülya Aksoy’a teşekkür etti. Vali Aksoy ise, o dönem yaptığı müdahale ile daha büyük bir felaketin önüne geçen gazi Ferhan Tek’e geçmiş olsun dileklerini ileterek, vatanın birlik ve beraberliği için fedakârlıkta bulunan gazilerimizin her zaman yanında olduklarını vurguladı.
Elazığ Huzurevindeki Mehmet amcanın sürprizi valiyi hem duygulandırdı hem gülümsetti Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Ramazan Bayramında Gazi Huzurevini ziyaret ederken, 84 yaşındaki Mehmet Arif Özenç tarafından hazırlanan ve Vali Hatipoğlu’nun Elazığ’daki görev sürecini yansıtan anlamlı bir albümle sürpriz yaptı. Vali Hatipoğlu, bu duygusal hediye karşısında mutluluğunu ifade ederek, Özenç’e teşekkürlerini sunarken, fotoğrafçısı Mehmet Öner’e "Mehmet Örnek al" demesi ise tebessüm ettirdi. Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Ramazan Bayramını kutlamak amacıyla eşi Ayfer Hatipoğlu ve beraberindekilerle birlikte Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Gazi Huzurevini ziyaret etti. Burada huzurevi sakinleriyle bir araya gelen Vali Hatipoğlu, yaşlı vatandaşlarla bayramlaşıp sohbet etti. Ancak bu ziyaret, sadece bayramlaşma ile sınırlı kalmadı, 84 yaşındaki Mehmet Arif Özenç, Vali Hatipoğlu’na özel bir sürpriz hazırlayarak duygusal bir anı ortaya çıkardı. Özenç, Vali Hatipoğlu’nun Elazığ Valiliği görevine başladığı günden itibaren çekip sosyal medya hesaplarında paylaştığı fotoğraflardan bir albüm yaptı. Fotoğraflarla dolu bu anlamlı albüm, Hatipoğlu’na sürpriz olarak takdim edildi. Mehmet Arif Özenç, yıllar boyunca biriktirdiği fotoğraflarla, valinin Elazığ’daki izlerini ve hatıralarını derlediği bu albümle, Vali Hatipoğlu’na duyduğu saygıyı ve takdiri özel bir şekilde ifade etti. Albümü elinde tutarken duygulanan Vali Hatipoğlu, sürpriz karşısında büyük bir mutluluk yaşadı. "Bu albüm beni gerçekten çok duygulandırdı" diyen Vali Hatipoğlu, huzurevi sakinlerinin ilgisi ve Mehmet Arif Özenç’in yaptığı jest karşısında teşekkürlerini sundu. Ayrıca, fotoğrafların düzenlendiği albüm üzerinden fotoğrafçısı Mehmet Öner’e, "Mehmet, örnek al" demesi ise tebessüm oluşturdu. Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan Vali Hatipoğlu, "Öncelikle aziz milletimizin İslam aleminin ve Elazığlı hemşehrilerimizin mübarek Ramazan Bayramını kutluyorum. Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize vesile olması ve güçlendirmesi adına tüm vatandaşlarımızın bayramını tekrardan tebrik ediyoruz. Biz de bugün sabah İzzetpaşa Camii’nde vatandaşlarımız il birlikte bayram namazını kılarak güne başladık. Orada vatandaşlarımızla bayramlaştık. Yine devletimizin koruması altındaki çocuklarımızla, gençlerimizle ve şimdi de huzurevindeki yaşlı vatandaşlarımızla bayramlaşıyoruz. Kendilerinin hayır dualarını aldık. Bu arada da Mehmet amcamız PTT emeklisi ve bizim için çok anlamlı bir sürpriz hazırlamış. Elazığ’da göreve başladığım andan itibaren çekilmiş ve paylaşılmış olan fotoğraflardan bir albüm hazırlamış. Beni de çok duygulandırdı" dedi.
Manisa Kızının doğum gününde vefat etti Kızının doğum gününde vefat eden Acil Tıp Teknisyeni Şükrü Kaymak, gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Manisa’da 112 kurulduğu ilk yıllarından bu yana Ahmetli ilçesinde ve merkez 112 istasyonlarında Acil Tıp Teknisyeni (ATT) olarak görev yapan Şükrü Kaymak (42) tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Şükrü Kaymak’ın vefatı, sağlık camiasını derinden üzdü. Yunusemre 1 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nda görevli ATT Şükrü Kaymak için ilk tören, Manisa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde gerçekleştirildi. Başhekimlik bahçesindeki törene, Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mehmet Fatih Zeren, Manisa İl Ambulans Servisi Başhekimi Dr. Ömercan Göz, merhum Şükrü Kaymak’ın eşi Serpil ve kızı Defne (15) ile oğlu Çağan (9) ile Manisa İl Ambulans Servisi personeli ile akrabaları ve arkadaşları katıldı. Törende konuşan Manisa İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mehmet Fatih Zeren, "Yunusemre 1 Nolu Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu’nda görev yapmakta olan çalışma arkadaşımız ATT Şükrü Kaymak’ın vefatı hepimizi üzdü. Mübarek günde rahmetli oldu, öncelikle merhuma Cenab-ı Hak’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve sağlık camiamıza başsağlığı dilerim. Hepizimin başı sağolsun" dedi. Manisa İl Ambulans Servisi Başhekimi Dr. Ömercan Göz ise "Kendisi aklımızda gülen siması ve şakalarıyla, her zaman en zor yanımızda yanımızda olmasıyla hatırlayacağız. Allah’tandır rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz" diye konuştu. Merhum Kaymak’ın eşi Serpil, törende ayakta durmakta zorluk çekti, eşinin arkadaşları 112 personeli tarafından sakinleştirilmeye çalışıldı. 9 yaşındaki oğlu ise cenazeye her baktığında gözyaşlarını tutamadı. Kızı Defne ise gözyü yaşlı olarak babasını kendi yaş gününde kaybetmenin üzüntüsünü taşıyordu. Başhekimlik bahçesinde gerçekleştirilen törenin ardından merhum Şükrü Kaymak’ın naaşı ambulansların eşliğinde sirenler alınarak cenaze namazını kılınacağı Yusuf Sedat Altıntaş Camii’ne getirildi. Öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazı ardından merhum Şükrü Kaymak, mesai arkadaşlarının gözyaşları arasında Kırtık Mezarlığında toprağa verildi.