GÜNDEM - 19 Kasım 2024 Salı 09:46

Hazır giyime meydan okuyan terzi, iş adamları ve bürokratlara kıyafet dikiyor

A
A
A
Hazır giyime meydan okuyan terzi, iş adamları ve bürokratlara kıyafet dikiyor

Yozgat’ta yaşayan terzi Yaşar Özayan, 56 yıldır mesleğini özenle icra ederek adeta hazır giyime meydan okuyor.


Yozgat’ta yaşayan ve hazır giyim sektörüne adeta tek başına meydan okuyan Yaşar Özayan, yaptığı ince işçilikle daima tercih ediliyor. 1953 yılında başlayan çıraklık hayatı ile eline iğneyi ipliği alan Özayan, 1961’de vatani görevini yerine getirdikten sonra kıyafet sektöründeki yenilikleri fark ederek ustasının yanında mesleğinin inceliklerini öğrendi. Ustasının yanında eğitim alırken bir yandan da bürokratlarla ve farklı meslek gruplarından kişilerle tanışan Yaşar Özayan, kendi iş yerini açtıktan sonra yavaş yavaş müşteri kazandı.



"Adliyeden Milli Eğitim’e kadar pek çok kesimden müşterim oldu"


İlk iş yerini açma sürecinden söz eden Yaşar Özayan, "Bankalardan, Milli Eğitim’den, adliyeden gelmeye başladılar. Diktiğimiz işler takdir toplayınca arkası ilaveten geldi. Bugüne kadar çalışmaktayız. Acı ve tatlı günler geçti. Sabahlara kadar çalıştığımız günler de geçti. Her şey menfaatimiz için oldu” ifadelerini kullandı.



“Yetiştirdiğim terziler oldu, bildiğim her şeyi öğrettim, onurluyum”


Geçmiş dönemde yanında 8-10 kişi personel çalıştırdığını söyleyen Özayan, “Çırak, kalfa, ustalık seviyesinde gelen delikanlılar vardı. Onları yetiştirdim. Bunun için çok onurluyum. Bildiğimin hepsini onlara aktardım” dedi.



“Bürokrat müşterilerim var”


Özayan, “Kimisi mecliste kimisi başka yerlerde ya da daha ileri mevkilerde emekli olmuş bürokrat müşterilerim var. Dikilen kıyafetleri üzerine göre olup beğenildiği zaman tercih budur. Tabandan tavana kadar birine diktiğim kıyafet, toplumda beğenildiği zaman ‘Kime diktirdiniz bunu? Çok güzel olmuş’ denildiği zaman en büyük etki budur. Müşteri kıyafeti giyip aynaya bakınca kendisini iyi hissediyor” diyerek hitap ettiği farklı kesimler hakkında bilgi verdi.



“Müşteri kanarya kuşuna benzer, örselenmemesi gerekir”


Müşterilerin sipariş verirken aklına gelmeyen hususları dikiş işlemlerinde yerine getirdiğini belirten Yaşar Özayan, “Daha temiz daha düzgün olacağına inandığım için bunu yaptım, derseniz müşteri de memnun olur. Görmediği bir şeyle karşı karşıya geldiği zaman müşteri hiçbir zaman ‘Yok’ demez. Müşteri, çok sevimli insandır, kanarya kuşuna benzer, örselemeyeceksin. Müşteriyi tatlı dille, güler yüzle, hoşgörüyle karşılayacaksın. Konfeksiyon ürünü satın alsa da almasa da güler yüzle karşılayıp uğurlamak gerekir. Dikişi bittikten sonra da bir şikayeti olup olmadığı sorulmalıdır” diyerek meslek hayatının püf noktalarını belirtti.



Hazır giyime meydan okuyan terzi, iş adamları ve bürokratlara kıyafet dikiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Seyyar atlı karıncasıyla, depremzede çocuklara sokak sokak mutluluk dağıtıyor Osmaniye’de seyyar atlı karıncayla depremzede çocukları eğlendiren İbrahim Halil Cumak, hem ekmek parası kazanıyor hem de çocukların sevincine ve coşkusuna ortak oluyor. Osmaniye’de yaşayan 46 yaşındaki İbrahim Halil Cumak, Şanlıurfa’da gördüğü seyyar atlı karıncayı memleketine getirdi. Sokak sokak gezerek depremzede çocukları eğlendiren Cumak, hem ekmek parasını kazanıyor hem de çocukların coşkusuna ortak oluyor. Tekerlekli bir tabla üzerine kurgulanan atlı karınca ile sokaklarda gezen Cumak, çocukların kahkahalarıyla geleneksel eğlenceyi sokaklara taşıyor. Çocuklar, seyyar atlı karınca sayesinde unutulmaz anlar yaşarken aileler de çocuklarının mutluluğunu izlemekten keyif alıyor. Oyuncağı Şanlıurfa’da ilk gördüğünde çocukluğunun aklına geldiğini söyleyen İbrahim Halil Cumak, "Ben 8 buçuk sene iplik fabrikasında çalıştım, kolumda hafif yırtık olduğu için fabrikalarda çalışamıyorum. O yüzden böyle bir iş aklıma geldi. Çocukluğumuzda bu oyuncaklar mahallemize gelirdi ama imkanlarımızdan dolayı bir türlü binemezdik. Şanlıurfa’ya gittiğimde bu oyuncağı gördüm çocukluğum aklıma geldi. Osmaniye’ye getirdim buradaki çocuklarda bu oyuncağa binsin diye. Sokak aralarında çocuklar beni gördüğü zaman mutlu oluyorlar peşimden koşuyorlar binmek istiyorlar bende onları bindiriyorum. Düğünlere, sünnetlere gidiyorum fiyatı da uygun tutuyorum genelde herkes binsin diye. Bu işte hem çocukları mutlu ediyorum hem de para kazanıyorum" dedi. Seyyar atlı karıncaya binen çocuklar keyifli anlar yaşadıklarını ve mutlu olduklarını söylediler.
Balıkesir Bandırma’da ’Sıfır Atık’ Projesi sergisi açıldı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde, Emekliler Dayanışma Sendikası Balıkesir Bölge Temsilciliği tarafından hayata geçirilen “Sıfır Atık Projesi” sergisi, Bandırma Belediyesi iş birliğiyle sanatseverlerle buluştu. Açılışı gerçekleştirilen sergi, çevre bilincini artırmayı ve dayanışmayı teşvik etmek için satıştan elde edilen gelirle hem sendikaya hem de kadınların aile bütçelerine katkı sağlanması hedefleniyor. Açılışa Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, Bandırma Kent Konseyi Başkanı Murat Ergöz, Chp meclis üyesi Elif Didem Çidem, mahalle muhtarları ve çok sayıda sanatsever katılım sağladı. Etkinlikte, 10 kadın emekçinin geri dönüştürülmüş malzemelerle hazırladığı el emeği göz nuru ürünler sergilendi. Bunun yanı sıra, Emekliler Dayanışma Sendikası üyelerinin bağışladığı objeler de sergide satışa sunuldu. Satıştan elde edilen gelirle hem sendikaya hem de kadınların aile bütçelerine katkı sağlanması hedefleniyor. Serginin açılışında konuşan Emekliler Dayanışma Sendikası Balıkesir Bölge Temsilciliği Başkanı Muazzez Palta, projenin detaylarını şu sözlerle aktardı: Sergimizde, 10 kadın arkadaşımızın dönüştürdüğü objeler yer alıyor. Bunun yanı sıra, üyelerimizin bize hediye ettiği objeleri de sergileyip satışa sunduk. Amacımız, evde biriken atık malzemeleri değerlendirmek ve kadın emeğini görünür kılmak. Bandırmalı kadınlar yıllarca çeşitli kurslarda ürettikleri ürünleri değerlendirmek için bu projede buluştular. Hem çevreye hem de aile bütçelerine katkı sağlamak bizi çok mutlu ediyor. Emekliler Dayanışma Sendikası olarak onlara destek olmaktan gurur duyuyoruz" dedi. Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, bir etkinlikte yaptığı konuşmada, demokrasi, emek ve yerel yönetim mücadelesine vurgu yaparak dayanışma çağrısında bulundu. Mirza, "Uzun yıllardır demokrasi, emek ve yerel yönetim mücadelesi veriyoruz. Bandırma’da çok sayıda sivil toplum örgütü, sendika, kadın derneği ve engelli derneği bulunuyor. Bu tür oluşumların artmasını elbette istiyoruz. Ancak bu dernekler arasında dayanışma ve güç birliği de sağlanmalı. Rekabet doğal bir şey ama en önemlisi, ortak bir amaç uğrunda birleşmek. Tüm sivil toplum örgütlerini, dernekleri ve dostlarımızı bu mücadelede dayanışmaya davet ediyorum. Bu güzel sergide emeği geçen ve bizleri bir araya getiren dostlara teşekkür ediyorum. Dayanışma içinde hep birlikte daha güçlü bir şekilde mücadeleye devam etmeliyiz." Ardından protokol kurdele kesimine geçti ve tek tek stantlar gezildi. 4 gün boyunca sergi sanat severlerin beğenisine sunulacak.
Sivas Böyle dolandırıcılık görülmedi, koyunlarını sattı, borçlu duruma düştü Sivas’ta yaşanan iki IBAN dolandırıcılığı duyanları bile hayrete düşürdü. Koyunlarını satan besici hem koyunlarından oldu hem de koyunların bedeli kadar borçlandı. Sivas’ta yaşanan iki olay, vatandaşları dolandırıcılık yöntemlerine karşı bir kez daha uyardı. Koyunlarını satan bir besici, satış bedelini alıcıdan IBAN üzerinden aldı. Ancak alıcının para transferi sırasında “borç verilen” açıklaması yazması, besiciyi beklenmedik bir sorunla karşı karşıya bıraktı. Dolandırıcı yaklaşık 1.5 yıl sonra koyunlarını satın aldığı besiciye icra takibi başlattı. Bu durum karşısında adeta şoke olan besici savcılığa suç duyurusunda bulundu. Başka bir olayda ise işveren işçisinin parasını IBAN üzerinden “borç verilen” olarak ödedikten sonra işten ayrılmasının akabinde işçisine icra takibi başlattı. Bu iki olayların ardından hukukçular, vatandaşları para transferlerinde dikkatli olmaları konusunda uyardı. Son zamanlarda artan IBAN dolandırıcılığı vakalarına dikkat çeken Avukat Kürşat Hardal, vatandaşların banka hesaplarına gelen para transferlerinin açıklamalarını mutlaka kontrol etmeleri gerektiğini belirtti. Hardal, yanlış ya da yanıltıcı açıklamalar nedeniyle çok sayıda hak kaybı yaşandığını ve bu durumun kötü niyetli kişiler tarafından suiistimal edildiğini ifade etti. “IBAN’a gelen paraların açıklama kısmına mutlaka bakılmalı” Avukat Kürşat Hardal, IBAN’a atılan paraların açıklama kısmına mutlaka bakılması gerektiğini ifade ederek, “ Son zamanlarda bu durum çok karşılaşılan bir durum oldu. Bu da şundan kaynaklı, vatandaşlarımız banka hesabına gelen paraların açıklamalarına dekont açıklamalarına hiçbir şekilde bakmıyorlar. Normalde bakmaları gerekiyor. Bu çok büyük hak kayıplarına sebebiyet verebilir. Bu hususu şöyle örneklendirmek istiyorum. Ben bir alacak verecek noktasında birine ödeme yaparken şunun ödemesidir diye yazmak noktasında hem vergisel noktada çok önemli hem de bana geldiğinde o ücret açıklamaya baktığın takdirde “borç verilen, borç veriyorum” şeklinde bir açıklama varsa iki gün sonra icralık bir durumla karşı karşıya kalınabiliyor” dedi. Bir buçuk yıl sonra gelen bilgiyle şoke oldu Hardal, IBAN dolandırıcılığı kapsamında bir besicinin dolandırılmaya çalışıldığını söyleyerek, “Örneklendirecek olursak şöyle bir durum var. Bir müvekkilimiz hayvan alım satımı noktasında, hayvanlarını satıyor. Ancak ödemeler parça parça olacak şekilde “borç verilen” açıklamasıyla müvekkilimin hesabına gönderiliyor. Müvekkilim bu açıklamalar hiçbir şekilde bakmıyor. Aradan bir yıl bir buçuk yıl geçiyor. Bu zaman diliminden sonra bir bakıyor ki icra takibi başlatılmış. Ve normalde kendi mallarının ücreti olan paraları borçluymuş gibi icraya konulmuş. Bu durumda da hak kayıplarına sebebiyet veriliyor. Biz bu dosyamızda icra takibine itiraz ettik. Döndük savcılığa suç duyurusunda bulunup dolandırıcılık kapsamında değerlendirilmesini talep ettik. Ve yargı makamları da bunun nitelikli dolandırıcılık olduğunu belirterekten ceza davası şu anda yürümekte. Tazminat dosyası noktasında da itirazının iptali davası açtı. Bu davayı da kazandık. Herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermedik. Çünkü burada temel tespit bu paranın borç olarak mı verildi? Yoksa bir şeyin ödemesi olarak mı verildi? Genelde insanlarımız bunu kötü niyetle kullanıyor ve son zaman IBAN dolandırıcılığı kapsamında bu açıklamalar önem arz ediyor” şeklinde konuştu. Sıkıntılı durumda para anında iade edilmeli Hardal, IBAN’a gelen paranın açıklama kısmında aykırı durumların olması halinde paranın açıklamalı bir şekilde iade edilmesi gerektiğine değinerek, “Banka hesabınıza bir para geldiği takdirde, açıklama kısmına özellikle bakılması gerekiyor. Daha sonradan icra takibi başlatılırsa bu “borç verilen” açıklaması kapsamında ya da “borç veriyorum” açıklaması kapsamında eğer böyle bir borcunuz yoksa kesinlikle itiraz edilmesi gerekiyor. Ancak şunu da unutmamak gerekiyor. Şu anda yazılı delile yazılı delil ispat zorunluluğumuz var. Bu kapsamda elinizde var olan bütün delilleri ve tanıkları kesinlikle bildirilmesi gerekiyor. Ayrıca bu “borç veriyorum” açıklamasıyla normalde bir ödeme yapılıp da “borç veriyorum” açıklaması yapmak ve bunun akabinde icra takibi başlatıp dava başlatmak nitelikli dolandırıcılık kapsamına giriyor. Bu hususlarda tek yapmaları gereken şey şu tarafınıza herhangi bir para geliyorsa dekont açıklamasını özellikle bakmaları, herhangi bir sıkıntılı durum varsa parayı anında açıklamalı bir şekilde iade etmeleri en sağlıklı yol. Bir örnek anlatmıştım hayvan alım satımı noktasında. Hayvanların ücreti borç verilen açıklamasıyla gönderilmiş. Başka bir karşılaştığımız olayda ise işveren işçisinin parasını öderken borç verilen olarak ödedikten sonra işten ayrılmasının akabinde işçisine icra takibi başlatmış. Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için kesinlikle IBAN’nınıza gelen paraların açıklamalarına dikkat edin” ifadelerini kullandı.