EĞİTİM - 26 Aralık 2025 Cuma 10:28

Hayat hikâyesiyle örnek oluyor, geleceğin tasarımcılarını yetiştiriyor

A
A
A
Hayat hikâyesiyle örnek oluyor, geleceğin tasarımcılarını yetiştiriyor

Yozgat’ta yaşayan ve hayatını 3 yıldır akademisyen olarak sürdüren Pınar Göktaş, lise yıllarında keşfettiği yeteneği sayesinde şimdi yeni nesillere örnek oluyor.


Öğretim Görevlisi Pınar Göktaş, Selçuk Üniversitesi’nde doktora eğitimine devam ederken bir yandan da Yozgat Meslek Yüksekokulu’nda tasarım eğitimi veriyor. İlkokulda resim derslerini sevmediğini söyleyen Göktaş, eğitim hayatına meslek lisesi ile devam etti. Lisedeki grafik bölümü sayesinde resimle tanışan Göktaş, aslında resim alanında yeteneğinin olduğunu keşfetti. Meslek yüksekokulunun ardından Grafik Tasarım bölümünü kazanan Göktaş, şimdiki kabiliyetlerini orada geliştirme imkânı buldu.



"Birinin baktığı zaman ‘Bu Pınar’ın çizimi’ demesi için çok uğraştım"


Göktaş, kendisini geliştirmesinde yüksek lisans eğitiminin oldukça belirleyici olduğunu belirtti. Göktaş, "Yüksek lisans eğitimimde İllüstrasyona odaklandım ve çalışmalarıma devam ettim. Yaklaşık 3 yıl kendi tarzımı aradım. Birinin baktığı zaman ‘Bu Pınar’ın çizimi’ demesi için çok uğraştım. Şu an o konumdayım. Kendi çocuk kitaplarım var. İlk kitabımı 2018 yılında tasarladım. Şu an ‘Faruk’ isimli kitabım çok revaçta. 3 seriden oluşuyor. Birinci serisi 10’uncu baskıda" dedi.



"Öğrencilerime deneyimlerimi aktarıyorum"


Özel sektörde çeşitli sektörlerde çalışan Göktaş, "Atanana kadar yayınevi ve dergi kapsamında çeşitli deneyimlerim oldu. Eşarp tasarımcısında, dijital baskı merkezlerinde, ajanslarda çalıştım. 2022 Mart ayında Yozgat Bozok Üniversitesi’nin Bilgisayar Destek Tasarım bölümüne öğretim görevlisi olarak atandım. İşlerimi durdurmadım. Çizim hayatıma devam ettim. Tasarım derslerine hep ben giriyorum. Öğrencilerime tasarım derslerinin inceliklerini ve detaylarını anlatıyorum. İllüstrasyon kapsamında piyasada ve okulda gördüğüm deneyimleri aktarmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.



"Yeteneklerimizi bu okulda hocalarımızın sayesinde keşfettik"


Meslek Yüksekokulu öğrencilerinden Ümmü Seleme Şahin, İllüstrasyon dersi ile okulda tanıştığını söyledi. Şahin, "İlk olarak kağıt çizimlerinden başladık. Hiç çizim yeteneği olmayan arkadaşlarımızdan bile çok güzel projeler çıkabiliyor. Kendimizi burada bulduk, yeteneklerimizi burada keşfettik. Hocalarımızın sayesinde oldu. Biraz çalışma biraz gayret ve biraz da hayal gücüyle çok güzel işler çıkabiliyor. Benim hevesim vardı. Burada da gerçekleştirdim. Çok tatlı projelerimiz oluyor" şeklinde konuştu.



Hayat hikâyesiyle örnek oluyor, geleceğin tasarımcılarını yetiştiriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Bir kadının öldüğü, bir çocuğun ağır yaralandığı saldırının altında "sosyal medya paylaşımı" olduğu ileri sürüldü Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde 12 Kasımda bir kadının öldüğü, bir çocuğun yaralandığı silahlı saldırıdan sağ kurtulan kadın, o anları anlattı. Saldırının altındaki neden ise sosyal medyada aile büyüğünün fotoğrafının paylaşılması olduğu ileri sürüldü. Merkez Kayapınar ilçesi bağlı kırsal Güleçoba Mahallesi’nde 12 Kasımda bir eve düzenlenen silahlı saldırıda 23 yaşındaki İsmet Barçin hayatını kaybetmiş, 10 yaşındaki J.B., ağır yaralanmıştı. Silahlı saldırıdan sağ kurtulan Dilan Barçin, korku dolu o anları anlatırken, saldırının altındaki neden ise sosyal medyada aile büyüğü S.B.’nin fotoğrafının paylaşılması olduğu ileri sürüldü. Olaya ilişkin soruşturma devam ederken, 10 kişinin tutukluluk hali devam ediyor. Dilan Barçin, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, evde iki görümcesi, kayınvalidesi ve bir tane eltisiyle oturduklarını, ayrıca 6 tane çocuk olduğunu söyledi. Çocukların en büyüğü 10 yaşında, en küçüğü 3 yaşında olduğunu belirten Barçin, o gün erkeklerden hiçbirinin evde olmadığını ifade etti. Barçin, eşi ve kayınının bir önceki olaydan nezarette olduklarını kaydederek, "Kayınbabamda sabah mahkemeleri var diye adliyeye gitti. Biz konuşurken karşı taraftan 3 aracın çok hızlı bir şekilde geldiğini gördük. Burada bizden başka kimse olmadığı için bize geldiğini biliyorduk. Araçtan 7 kişi hemen inip, ellerinde uzun namlulu silahlarla direkt ateş etmeye başladı" dedi. "Çaresizce sağlık ekiplerinin gelmesini bekledim" "Gelen aracın içindekiler R.B.’nin oğlu, E., Y., S., E. ve Y.B. vardı. Ayrıca M.B.’nin oğlu M.B. ve M.B. de vardı" diyen Dilan Barçin, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sağa sola koşarken içeriden büyük görümcem bağırarak çıktı. Öldürülen kızın ismini söyledi. İ.B. vurulmuş dedi. İçeri girdiğimde baktım yaşaması mümkün değildi. Direkt kapıyı kapatıp dışarı çıktım. Dışarı çıktığım esnada eltim, kucağında 10 yaşındaki kızımla bana doğru koşmaya başladı. Jiyan da vurulmuş deyince kızımı ondan alıp diğer çocukları da al bizim eve git dedim. Geri geldim, kızım kucağımda nefes alamıyorum deyip yarı baygın şekilde gözleri gidip geliyordu. Bu sefer tarladan yola kendimi atarım diye çıktım. O esnada M.B.’nin oğlu onun da ismi M., buradan bana ateş etmeye başladı. Çaresizce sağlık ekiplerinin gelmesini bekledim. Kızım iki hafta yoğun bakımda kaldı. Ayrıca kızım bir böbreğini kaybetmek üzere. Tedavisi devam ediyor. Onu atlatamadı, psikolojik destek istedim. Gece gündüz lavaboya gidemiyorlar, yalnız kalmıyorlar. Hiçbir şekilde bizden ayrılmıyorlar. Okula zaten gidemiyor, evde çaresizce bekliyoruz." Tutuklu Harun Barçin’in avukatı Zeynep Sena Ayrancı, 12 Kasım günü evde hiç erkeğin olmadığı, yalnızca kadınların ve çocukların olduğu zaman diliminde pompalı ve uzun namlulu silahlarla eve saldırı olduğunu dile getirdi. Ayrancı, M.B. isimli kişinin eve gelip evde erkeğin olmadığını gördüğünü belirterek, "Evde erkeğin olmadığını görünce kendi çocuklarına ve yeğenlerine talimat veriyor. Çocukları ve yeğenleri olay yerine gelip silahlı saldırı gerçekleştiriyor. Bu sırada 23 yaşındaki İsmet Barçin kafasından vurularak öldürülüyor. 10 yaşındaki Jiyan omuzundan yaralanıyor. Enfeksiyon kapıyor, 1 ay boyunca o kurşunla yaşıyor" diye konuştu. Olayın kamuoyuna kız isteme olarak yansıdığını, olayın kız istemeyle hiçbir ilgisi olmadığına dikkat çeken Ayrancı, "Bir gün öncesinde İsmet’in babası S.B.’nin kuzeni M.B., sosyal medyada bir paylaşım yapıyor. S.B.’nin bir fotoğrafı paylaşılıyor ve ‘Aile büyüğümüz, reisimiz’ diye yorum yapıyor. O böyle yapınca karşı taraftan kişiler tahrik oluyorlar. S.B.’yi bir aile büyüğü olarak görmek istemiyorlar. M.B.’nin Ş.B.’yi dövmeye gidiyorlar. ‘O aile büyüğü olarak kabul ettiğiniz kişi gelsinler seni kurtarsınlar bakalım’ diyorlar. Sonra S.B.’nin iki oğlu arabuluculuk yapmak için oraya gidiyor. Bunlar, S. ve R.’ye de saldırıyorlar. Karşılıklı bir darp durumu oluşuyor. Bunun üzerine karşı taraf darp raporu alıp S. ve R.’yi şikayet ediyorlar. O gece S. ve R. gözaltına alınıyor" şeklinde konuştu. "11 Kasım günü, 12 Kasım’a vurgu yapılıyor" O gün köyün ileri gelenlerinin bir araya gelip barış sağlamaya çalıştığını aktaran Ayrancı, "Ancak saldıran kişilerin babaları olan M. ve R., hiçbir şekilde barışa yanaşmıyorlar. Bunlar 11 Kasım günü yaşanıyor. 11 Kasım günü, 12 Kasıma vurgu yapılıyor. Bir yarın olsun da bakarız gibi ifadelerde bulunuyorlar. 12 Kasım günü S. ve R.’nin babası S.B. gözaltında olan oğullarına destek olmak için adliyeye gidiyor. Onlar adliyeye gidiyor, olay yerine M.B. geliyor. Oğullarına ve yeğenlerine talimat veriyor. Onlarda buraya gelerek saldırı düzenliyorlar" dedi. Şu an soruşturma sürecinin devam ettiğine değinen Ayrancı, "İsmet’in kardeşi Harun Barçin’in avukatıyım. Harun Barçin de şu anda tutuklu. Karşı taraftan saldırıya gelen 7 kişi vardı. 7 kişinin tamamı şu an tutuklu. Bir gün önceki kavga kasten yaralama dosyası olarak açıldı. Kasten yaralama dosyasından da müvekkilimin ağabeyleri Savaş ve Remzi de şu an tutuklu. Aşiretin ileri gelenleri ve milletvekili buraya gelip bir toplantı düzenlediler. Bunun kan davasına dönüşmemesi için. Bu toplantıda, yapılan zaralar karşılanırsa, saldıran kişiler bu köyden giderse bu şartlar kabul edilirse barışa yanaşabileceklerini söylediler. Eğer bu şartlar sağlanırsa barış yapılacak. Ancak cezai boyutundan vazgeçmiş değiliz. Bir yandan da yargılama devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Antalya ASAT’tan Akdeniz Sanayi Sitesi bölgesine yeni kanalizasyon yatırımı Antalya Büyükşehir Belediyesi Antalya Su ve Atık su İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü, kentin altyapı sistemlerini güçlendirmek ve sağlıklı, sürdürülebilir bir şehir altyapısı oluşturmak amacıyla merkez ilçelerde yürüttüğü yatırımlarına devam ediyor. Çalışmalar kapsamında ASAT, Akdeniz Sanayi Sitesi’nin bulunduğu Şafak Mahallesi’nde yeni bir kanalizasyon şebeke hattı imalatı gerçekleştiriyor. Büyükşehir Belediyesi ASAT Genel Müdürlüğü, Antalya İli Merkez İlçeleri Muhtelif Kanalizasyon Şebekesi Yapım İşi çerçevesinde Akdeniz Sanayi Sitesi’nin bulunduğu Şafak Mahallesi’nde yeni bir kanalizasyon hattı imalatına başladı. Proje kapsamında, sanayi bölgesinin mevcut ve gelecekteki altyapı ihtiyaçlarını karşılamak üzere 200 mm çapında toplam 1080 metre uzunluğunda kanalizasyon şebeke hattı inşa edilecek. Çalışma ile birlikte bölgedeki atık su altyapısının kapasitesi artırılarak, sistemin daha güvenli, verimli ve uzun ömürlü hale getirilmesi hedefleniyor. Yaklaşık 6 milyon TL yatırım bedeline sahip olan proje, özellikle sanayi faaliyetlerinin yoğun olarak yürütüldüğü Modern Akdeniz Sanayi Sitesinde çevre ve halk sağlığının korunmasına önemli katkı sağlayacak. Yeni hat sayesinde oluşabilecek altyapı kaynaklı sorunların önüne geçilmesi, işletmelerin kesintisiz ve sağlıklı hizmet alması amaçlanıyor.