Yerel Haberler
YEREL HABERLER
25 Eylül 2024 Çarşamba - 20:12 Ali Koç: “Önümüzdeki 5 yıllık yol haritasını federasyonumuzla paylaştık” Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç, Türkiye Futbol Federasyonu yöneticileri ile yapılan toplantının ardından, “Ekonomik sağlığa kavuşmak adına kulüplerin hazırladığı bundan sonraki 5 yıllık yol haritasını federasyonumuzla paylaştık. Bu bir taslak çalışma ama bunun önemlisi federasyonla beraber çalışacağız” dedi. Kulüpler Birliği Vakfı ve Türkiye Futbol Federasyonu yönetimi, Riva’da yapılan toplantıda bir araya geldi. Toplantının ardından Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Olağanüstü bir toplantı olmadığını dile getiren Ali Koç, “Son yaptığımız toplantıdan sonra üstünde çalışmaya karar verdiğimiz konular üzerine çalışıp, bizim talebimiz üzerine gerçekleştirilen bir toplantıydı. Teknik bir toplantıydı. Ekonomi konusunda futbol büyük sıkıntıda. Bunu siyasetçilerimizle yaptığımız gibi federasyonumuzla da konuştuk. Son 5 yılda Türk futbolunda neler yaşandı ve nereden nereye geldiğimizin üstünden geçtik. Ekonomik sağlığa kavuşmak adına kulüplerin hazırladığı bundan sonraki 5 yıllık yol haritasını federasyonumuzla paylaştık. Bu bir taslak çalışma ama bunun önemlisi federasyonla beraber çalışacağız. Bunun için ekim ayında bir ekip oluşturacağız. Yıl sonuna kadar ilk tespitlerimizi yapmak üzere bir çalışma grubu başlatacağız. Çünkü Türk futbolu ekonomik açıdan her geçen gün sürdürülemez hale geliyor. Bunun sorumlularının sadece yöneticiler, kulüpler değil kulüplerin tamamen dışında olan ekonomik sebeplerden kaynaklandığını bir kez daha anlattık” diye konuştu. “Yayın gelirlerini artırabilmemiz için korsan konusuna eğilmemiz lazım” Yayın geliri konusunda da konuştuklarına değinen Başkan Koç, “Bazı yerler kulüpleri, kulüp yöneticilerini olağan şüpheliler olarak görüyor. Ancak yayın gelirlerinin bu kadar düşmesi, vergilerin 15’ten 40’a çıkması, kurun bu kadar çıkması, enflasyonun artması bunlar kulüplerin sorumluluğunda olan konular değil ama en çok kulüpleri etkiliyor. Bunları anlattık. Bunların içinden nasıl çıkabileceğimizi üzerine istişarelerde bulunduk. Yayın gelirlerini artırabilmemiz için korsan konusuna eğilmemiz lazım. Yasa çıktı mı? Çıktı. Yayıncı kuruluş korsan bir mekanizma tespit ettiği zaman onu engelleyecek mekanizma da var. Ama halihazırda en hızlı 37 dakikada engel olunabiliyor. Averaj 70 ila 90 dakika. Zaten maç 90 dakika. En uzun da 100 dakika. Tabii bunun önüne geçilmesi için 2 tane daha adıma ihtiyacımız var. Birincisi acil bir şekilde cezaların artırılması lazım. Daha da önemlisi servis sağlayıcıların bir teknoloji yatırımı yapıp bunun önüne geçmesi. 2027 yılında ihale var. 2026 yılında çalışmamız lazım ki ihaleyi en iyi şekilde yapabilelim. Spor Toto gelirlerimiz 10 senede oransal olarak 100 kat azaldı. Ama pasta ciddi anlamda büyüdü” ifadelerini kullandı. “TFF’nin bize yaptığı sunumda küçük dilimizi yuttuk diyebiliriz” Toplantıda ele alınan diğer konular ile ilgili de bilgiler veren Koç, “Federasyon sponsorlukları, fon kesintileri, yayın geliri kesintilerini konuştuk. MHK yapısı ile ilgili konuştuk. MHK Başkanımız çok tatmin edici bir sunum yaptı. MHK konusunda Kulüpler Birliği ile federasyonumuz birlikte çalışma konusunda prensipte mutabık kaldık. Kulüplerin en azından bu sezonun ilk yarısı için sabırlı olmaları lazım. E-bilet ihalesini konuştuk. Seneye yeni bir sisteme geçiliyor. Yapılmış bir altyapı anlaşması var. O bugün yarın imzalanacak. Kulüpler de istedikleri biletleme firmasıyla çalışmakta özgürler. Stadyumlarda ayakta taraftar konusunu istişare ettik. Bu Avrupa’da bir çok ülkede yapılıyordu ancak UEFA maçlarında yapılmıyordu. İlk defa bu sene UEFA 5 ülkede ayakta seyirci konusunu hayata geçiriyor. İçişleri Bakanlığı ile ilgili bazı taleplerimizi konuştuk. Yakın zamanda bakanlığımız futbolun güvenliği için çok önemli bir toplantı yaptı. Faydalı bir toplantı oldu. Sayın bakanımıza teşekkür etmek istiyorum. Federasyonun bize yaptığı sunumlar vardı. Detaya girmem doğru olmaz ama kısacası bu sunumda küçük dilimizi yuttuk diyebiliriz. Finansal fair-play ile ilgili konuları konuştuk. Türk futbolu açısından çok faydalı bir toplantı olduğunu size söyleyebilirim” şeklinde konuştu. “Türk takımları inşallah gidebildikleri yere kadar giderler” Son olarak bu sezon Avrupa kupalarında mücadele edecek Türk takımlarına başarılar dileyen Ali Koç, “Öncelikle Allah yolumuzu açık etsin. Yaz aylarındaki play-off maçlarında geçen seneki kadar puan kazanamamıştık. Ama şimdi 4 takımız. Şansımız bol olsun. İnşallah alabildiğimiz kadar puan alırız. Yepyeni bir sisteme ilk defa adım atıyoruz. Bizler de nasıl olacağını tam bilmiyoruz. Çok değişik bir sistem ama Türk takımları inşallah gidebildiği yere kadar giderler” diyerek sözlerini tamamladı.
Yassıhöyük’te 6 bin yıllık kafatası bulundu
24 Eylül 2024 Salı - 16:54 Yassıhöyük’te 6 bin yıllık kafatası bulundu Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde Yassıhöyük kazı alanında 6 bin yıllık olduğu düşünülen şekillendirilmiş kafatası bulundu. Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesi Tanır Mahallesi’nde, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle Ahi Evran Üniversitesi Doktor Öğretim Üyesi Elif Baştürk başkanlığındaki ekiple yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor. Kazı çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan Baştürk, Yassıhöyük’ün konum itibarıyla önemli olduğunu söyledi. Baştürk, "Kahramanmaraşı’ın Afşin ilçesindeki Tanır Yassıhöyük kazısında ender rastlanılan gömü ve kültürel uygulamalar tespit edildi. Bunlardan biri Kalkolitik toplumlarda görülmeye başlayıp, günümüze kadar devam eden bilinçli kafatası şekillendirmesidir. Söz konusu uygulama, bebeklik çağındaki bireyin kafatasının, bir ya da iki parça bezle sarılarak şeklinin değiştirilmesidir. Tanır Yassıhöyük’teki gibi tekil örneklerin seçilmiş özel bir kişiye statü göstergesi olarak uygulandığı düşünülmektedir. Hem mezar biçimi hem de kemikten yapılmış takılar ve pişmiş toprak kaplardan oluşan mezar hediyeleri, bu gömütün diğer bireylere göre ayrıcalıklı olduğunu göstermektedir" dedi. Milattan önce 4 bin yılına tarihlenen ve bir bebeğe ait olan dağılmış başka bir mezarda da 820 boncukla yapılmış bir kolyeye ulaştıklarını dile getiren Baştürk, M.Ö. 6 bin yıllık Geç Neolitik dönem yapılarını ortaya çıkarıldığını, bu tabakada da ata kültüyle bağlantılı olarak yaşadıkları evin tabanı altına gömülen bir kafatası bulduklarını bildirdi.
Cevdet Yılmaz: “2025’in ortalarında enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz”
24 Eylül 2024 Salı - 16:50 Cevdet Yılmaz: “2025’in ortalarında enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz” İzmir İş Dünyası Buluşmasında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Enflasyon, mayıs ayında 75,5’a kadar çıktı. Haziran’dan bugüne 23,5’lik bir düşüş var. Ağustos’ta yüzde 52’yi gördü. Eylül enflasyonu 50’nin altına inecek. 40’lı rakamları göreceğiz. 2025’in ortalarında ise enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz” dedi. Bir dizi program için İzmir’e gelen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ikinci durağı İzmir Ticaret Odası (İZTO) oldu. Cevdet Yılmaz, burada İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) iş birliğiyle düzenlenen İzmir İş Dünyası Buluşmasına katıldı. Programda konuşan Cevdet Yılmaz, “OVP’yi yeniledik. Geçen yıl seçimler oldu, siyasi belirsizlikler bitti. OVP ile politika belirsizliklerini ortadan kaldırdık. Politikalarımızı kararlı bir şekilde hayat geçiriyoruz. Güncellediğimiz OVP’de geçen yıldan bugüne birtakım güncellemeler yapıldı. Ana politikamızı 4 başlıkta özetliyorum. Birincisi enflasyonla mücadele, yeniden ülkemizi tek haneli rakamlara düşürmek. 3 yıllık bir perspektif ile tekrar tek haneli rakamlara ulaşmak. Bunun için geçiş, dezenflasyon ve kalıcı fiyat istikrarı olarak 3 dönem belirlemiştik. O dönemleri başarı ile tamamlama sürecindeyiz. İkinci hedef büyüme, enflasyonla mücadele ederken kalkınmakta olan bir ülke olarak büyümeyi belli seviyede sürdürme ihtiyacımız var. Kalkınma sürecini de eş zamanlı bir şekilde hayata geçirmeliyiz. Üçüncü başlığımız, sosyal refahı arttırma. Geçici iyileştirmeler değil, enflasyonun düştüğü sürdürülebilir büyümenin sağlandığı ortamda kalkıcı refahı arttırmak nihai amacımız. Geçen yıl OVP’yi yaparken Gazze’de insanlık dramı, bir takım gelişmeler yoktu. Kontrol edemediğimiz birçok unsur bu süreçleri etkiliyor. Büyük oranda OVP’nin gerçekleştiğini, hedeflerimizde ilerlemeler sağladığımızı, bazı alanlarda bir miktar geride olduğumuzu ifade edebilirim. Birçok hedefimizde geçen yıl ortaya koyduğumuz beklentilerden daha iyi durumdayız” diye konuştu. “Bugün ülkemiz dünyanın 17’nci büyük ekonomisi” Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 5.1 büyüdüğünü, 14 yıl boyunca kesintisiz büyümesini devam ettirdiğini dile getiren Yılmaz, “Önemli olan uzun süre yüksek büyümeyi sağlamak. Türkiye bunu başaran ülkelerden biri. 2002 yılında dünyanın 21’inci ekonomisiydi ülkemiz, bugün ülkemiz 17’nci büyük ekonomisi. 2002 yılında satın alma gücü paritesine göre dünyanın 18’inci büyük ekonomisiydi, bugün 11’inci konumunda. Geçen yıl itibariyle milli gelirimiz ilk defa 1 trilyon 130 milyar dolara ulaştı. Kişi başına gelirimiz 13 bin 243 dolar oldu geçen yıl itibariyle. Bu yıl beklentimiz 1,3 trilyon dolar mertebesine çıkması ekonomik büyüklüğümüzün. Kişi başına gelirin de 15 bin dolar seviyesini ilk defa aşmasını bekliyoruz. Bu yılın ilk 6 ayında büyümemiz yüzde 3,8 oldu. Son 20 yılda ortalamamız 5,4. Ortalamamıza göre düşük diyebilirsiniz ama dünya ile mukayese ettiğinizde küçümsenecek bir rakam değil. Dünya ortalaması 3 ile 3.5 arasında. AB yüzde 1’in altında. Enflasyonla mücadele ettiğimiz bir ortamda azımsanacak rakam değil. OVP’de temel çerçevemiz dengeli büyüme. Dış talebin verdiği katkının yükseldiği bir büyümeyi yakalamış durumdayız. 2024’ün ikinci çeyreğinde dış talebin büyümeye katkısı iç talebi aştı. Yıl sonu beklentimiz yüzde 3,5 ile büyüme ile yılı kapatmak. 0.5 civarında aşağı yönlü revizyon yaptık” sözlerine yer verdi. “2024 sonunda 15 bin doları aşan kişi başına gelir bekliyoruz” “Gelecek yıla baktığımızda 3 tane olumlu etki görüyoruz” diyen Yılmaz, şöyle konuştu: “Politikalar dışında küresel ortam önemli. İhracatımızı kurdan çok daha fazla etkileyen dış pazarlarında büyümedir. Dış pazarlarımız büyüdüğü zaman kur ve olursa olsun ihracatımız artıyor. En önemli 2 bölge Kuzey Afrika Orta Doğu ve Avrupa. Bu ikisi Türkiye’nin ihracatının yüzde 60-70’i. Her iki bölgede de büyüme geçmişe göre daha büyük olacak. Bu da ihracatçılar açısından olumlu. İkinci olumlu eğilim emtia fiyatlarının ılımlı seyretmesi, bugün daha istikrara kavuştu. Üçüncü unsur FED ve AB Merkez Bankası başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde faizleri düşürme süreci başlıyor. Bu faizlerdeki düşüş gelişmekte olan ülkelerde fon akışını hızlandıracak ve ihraç pazarlarımızı olumlu etkileyecek. Bütün bu şartlara baktığımızda gelecek yıl yüzde 4 büyüme hedefi koyduk. Dengeli, enflasyonist olmayan, dış talep ağırlıklı bir büyüme kompozisyonu ile başaracağımıza inanıyoruz. Büyüme ile enflasyon arasında kısa vadede zorluklar, sıkıntılı tablolar oluşabilir. Ancak enflasyonun düşürülmesi büyüme ortamını da güçlendirir. Enflasyon düştüğü ortamda öngörülebilirlik artar, yatırım ortamı iyileşir, beklentiler güçlenir. Kısa dönemli etkilenmeler olabilir. Geçmiş dönemlere baktığınız zaman enflasyonun düşük seyrettiği dönemler aslında büyümenin çok daha iyi olduğu dönemler. Önümüzdeki dönemde yüzde 4 büyüme, 2024 sonunda 1.3 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklük, 15 bin doları aşan kişi başına gelir bekliyoruz.” “Eylül enflasyonu 50’nin altına inecek” Bu süreçte enflasyonun yükseleceğini, sonra düşme eğilimine gireceğini söyleyen Cevdet Yılmaz, özellikle 2024’ün ikinci yarısında belirgin bir düşmenin de olacağını söylediklerini kaydetti. Sözlerine devam eden Yılmaz, “Nitekim öyle oldu. Enflasyon, mayıs ayında 75,5’a kadar çıktı. Haziran’dan bugüne 23,5’lik bir düşüş var. Ağustos’ta yüzde 52’yi gördü. Eylül enflasyonu 50’nin altına inecek. 40’lı rakamları göreceğiz. Yıl sonunda ise orta vadeli program hedefimiz yüzde 41,5. Bunu masa başında oturup yapmadık. Tüm kurumlarla birlikte çalışıyoruz. Farklı tahminler her zaman olabiliyor. 2025’in ortalarında ise enflasyondan bugünkü kadar bahsetmeyeceğiz. Gelecek yıl bu zamanlar 20-30 arası bir enflasyon olacak; ancak enflasyon ile mücadelemiz devam edecek. 2025 sonu itibarıyla 20’nin altında bir enflasyonla kapatmayı planlıyoruz. 2026’da ise tek haneli rakamlara ülkemizi tekrar kavuşturmak istiyoruz” açıklamalarına yer verdi. “Önümüzdeki dönem cari açığı yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz” İstihdamda 1 puan civarında daha iyi bir sonucun çıktığına vurgu yapan Yılmaz, “OVP’yi hesaplarken 10.3 diye tahmin etmiştik, 9,3 ile kapatacağız gibi görünüyor. Son 1 yılda 1 milyonun üzerinde ekonomimiz istihdam üretmiş. Kadın ve genç istihdamı ağırlıklı. Bu politikamızı sürdürmeye kararlıyız. Türkiye’nin kalkınma tarihinde en kritik durum cari açıktır. Cari açığı kalıcı bir şekilde çözmezsek kalkınma süreci tıkanır. Biz cari açığı çözmek istiyoruz. Cari açık geçen yıl ilk yarıda yüzde 6,9’a kadar yükselmişti. Yılı yüzde 4 ile kapattık. Bugün geldiğimiz noktada haziran ayı itibarıyla 2,2, yıl sonunda da 1,7 gibi bir oranla kapatmayı hedefliyoruz. Cari açığın kapanması demek dövize ihtiyacımızın azalması demek. Cari açığı borçlanma ile finanse edersiniz. Önümüzdeki dönemde yapısal adımlarla cari açığı yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz” diye konuştu. “İhracatımız artıyor, ithalatımız azalıyor” İhracatın artmaya devam etiğini anlatan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Ağustos ayında 262 milyar dolara ulaştık. İthalatımız azalıyor. Ticaret dengemiz iyileşiyor. Dış ticaret açığı 78 milyar dolarlara geldi. Turizmde neredeyse hedeflerimizi gerçekleştireceğiz. 60 milyon turist 60 milyar dolar gelir demiştik. İzmir’in bu konuda performansını takdir ediyoruz ancak potansiyel için arzu edilen noktada değil. Önümüzdeki dönem potansiyelini daha fazla kullandığını görmek istiyoruz.” “2024’te bütçe açığı beklentimiz, yılı 5’in altında bir açıkla kapatmak” “Son 1 yılda TL’ye olan cazibeyi arttırdık” diyen Cevdet Yılmaz, Kur Korumalı Mevduat (KKM) diye geçici mekanizma oluşturduklarını söyledi. Bu durumu aşama aşama kaldırdıklarını ifade eden Yılmaz, “Geçen yıl Ağustos’ta KKM 126 milyar dolara ulaşmıştı. Şu an 46,5 milyar dolara düştü. Bunu yaparken bir istikrarsızlığa yol açmadan gerçekleştirdik. Kısa süre sonra tamamen kalkmış olacak. Rezervlerimizde ciddi artışlar gerçekleşti. Merkez Bankası’nın rezervlerinde iyileşme sağlandı. Geçen sene 96,5 milyar dolara düşmüştü. Bu yıl 55 milyar dolar civarında artış var. Net rezervlerde 90 milyar dolara yakın artış sağlandı. Bütçe açığımız geriledi. Depremin ağır yüküne rağmen son 2 yılda 2 trilyon TL depreme kaynak ayırdık. Buna rağmen bütçe açığımızı belli seviyede tuttuk. 2023 gerçekleşmesi 5,2 oldu. 2024’te beklentimiz ise yılı 5’in altında bir açıkla kapatmak. Gelecek yılda yüzde 3’ü hedefliyoruz. Cari açığı kontrol ettiğiniz zaman risk düşüyor. Bu riskleri düşürdüğünüz için piyasaya yansıyor. Özel sektör borçlanırken daha az ve düşük maliyetlerle borçlanıyor” sözlerine yer verdi. “Kamu harcamalarının milli gelire oranı düştü” “Bizim programımız sadece para programı değil. Maliye ve yapısal reformlarla tamamlanan bütüncül çerçeve” diyen Yılmaz, şöyle konuştu: “Bütünlüğü ortaya koyuyor ve şekillendiriyoruz. Para politikamız yürürken, maliye politikalarımızla ciddi destek veriyoruz. Kamu harcamalarının milli gelire oranı düştü. Maliye politikaları kanalıyla enflasyonla mücadeleye ciddi destek sunduk. Para politikası önemli ama kalkınmakta olan bir ülke olarak yapısal reformların üzerinde durmalıyız. Bunu başaracağız ki ülkemizde verimlilik artsın, girişimci bir yapı oluşsun. Geçen yıl ilk defa reform gündemi koyduk. Bu yılda aynı çerçeveyi devam ettiriyoruz. Geçen yıl 26 tedbir planlamıştık, 20’sini gerçekleştirdik.” “Seçici kredi uygulamalarını yaygınlaştıracağız” Yapısal reformlarda yer alacak başlıkları da sıralayan Yılmaz, “Yeni sanayi politikasına ihtiyacımız var. Ar-Ge’nin ticarileşmesi, projelerin desteklenmesi, yeşil dönüşüm önemli. Karbon nötr bir ekonomiye gitmeliyiz. Dijital dönüşümü yapay zeka dahil olmak üzere her alanda başarmalıyız. Kamu altyapı yatırımlarını etkinleştiriyoruz. Özellikle tarımı stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Dünyada modası geçmeyen tek sektör varsa tarımdır. Tarımsal verimliliği arttırmamız enflasyonla mücadeleye çok önemli katkılar sunacak. Planlı tarımı ve suyu esas alan bir destekleme modeli üzerine çalışıyoruz. Enerjide önemli çalışmalar var. Çalışma hayatında reform gündemlerimiz var. Yeni nesil çalışma sistemini ülkemize getirmek durumdayız. Artık geleceğin ihtiyaçlarını da ön görüp şimdiden eğitimi ayarlamak zorundayız. Yapay zeka ile bir çok mesleğin dönüşeceği bir döneme giriyoruz. Yeni nesil çalışma biçimleriyle eğitim sistemimizin içeriğini örtüştürmemiz gerekiyor. Finansal konularda sıkılaştırma ve sadeleştirme yönünde adımlarımız olacak. Seçici kredi uygulamalarını yaygınlaştıracağız” diye belirtti. Tarımda işbirliği çağrısı 2025-2027 dönemi Orta Vadeli Programda tarımda verimliliğin ve üretimin artırılması amacıyla önemli hedefler bulunduğunu belirten İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Ekilebilir ve sulanabilir alanların genişletilmesinden genel tarım sayımına, üretim planlamasından sözleşmeli üretimin desteklenmesine, organize tarım bölgelerinin sayısının artırılmasından dijitalleşme, yapay zekâ ve veriye dayalı iş modelleriyle akıllı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasına kadar birçok konuya OVP’de yer verilmiş durumda. Burada en önemli hususlardan birisi, bunları hızla hayata geçirmek. İzmir’in meslek odaları olarak bizler de birlik ve beraberlik içinde sektöre katkı vermeye devam ediyoruz. İzmir Ticaret Odamız, Ege Bölgesi Sanayi Odamız, Ege İhracatçı Birliklerimiz ve Borsamız öncülüğünde ve yereldeki kurumlarımız iş birliğinde, Dikili, Kınık ve Bayındır ilçelerimizde 3 adet Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin faaliyete geçmesi amacıyla aralıksız çalışıyoruz. Borsamız öncülüğünde oda, birlik ve özel sektör paydaşlarımızın desteği ile tarımın dijital gelişimine katkı sağlayacak kısaca İTTM olarak adlandırdığımız ülkemizin ilk Tarım Teknoloji Merkezini de birkaç ay içerisinde fiziki yerinde faaliyete geçirmeye hazırız” açıklamalarında bulundu. “OVP’deki en önemli veri, bütçe açık tahminleridir” Orta Vadeli Program (OVP) ‘nin enflasyonu düşürme programı olduğunu ifade eden İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çerçevede somut iyileşme kaydedilmesi halinde faizlerin yatırım yapılabilir seviyeye gerilemesini sabırsızlıkla bekliyoruz. OVP’nin gerçekçi bir yaklaşım sergilemesinin olumlu olduğu kanaatindeyiz. Dezenflasyonist süreç açısından OVP’deki en önemli verinin, bütçe açık tahminleri olduğunu değerlendiriyoruz. Geçen sene açıklanan OVP, 2024 için Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 6.4’ü bir bütçe açığına işaret ediyordu. Bu sene, rakam yüzde 4.9 olarak revize edildi. 2025 yılı için yüzde 3.1 ve 2026 yılı için yüzde 2.8’lik bütçe açığı hedefleniyor. Vergi düzenlemeleri ve Merkez Bankası politikalarıyla sıkılaştırmanın hız kazandığını ve kayıt dışılıkla mücadelenin arttığını memnuniyetle izliyoruz. Bütçedeki açığı gidermek için atılacak ilk adımın, kayıt dışı kazançların tespit edilmesi ve vergilendirilmesi olması gerektiğini düşünüyoruz.” “Adalete, eğitim sistemine, kurumlara olan güven zarar görürse kolay düzeltilemez” Konuşmasında yüksek enflasyonun düşürülmesi, mülteci ve sığınmacı politikası, eğitim sistemindeki sorunlar, hukukun üstünlüğü gibi konulara değinen EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Bu 4 başlığın aynı anda aktif olması, ülkemizde; Genç ve nitelikli beyin göçü, gelmeyen yabancı yatırımlar, geçici sermaye hareketleri, düşük katma değerli üretim, umutsuz ve ayrışan yoksul bir toplum riskini doğuruyor. Döviz iner-çıkar, ekonomik veriler bozulur ama en kötü orta vadede düzelir. Ancak, adalete, eğitim sistemine, ülkeye, kurumlara olan güvenin zarar görmesi çok kolay düzeltilemez. Bu nedenlerle, ilk 20 büyük ekonomi arasında olmamıza rağmen, birçok uluslararası endekste dünya ortalamasının çok gerisindeyiz. Bu tesadüf olamaz” diye konuştu. “Prime esas ücret tavanı yeniden düzenlenmeli” “OECD ülkeleri arasında en katı istihdam piyasasına sahip ülkeyiz” diyen Yorgancılar, şunları kaydetti: “15 günden 30 güne çıkarılan kıdem tazminatından İstihdam yüklerine, emeklilik primlerinden, iş güvencesi tazminatı ve işsizlik sigortasına kadar rekabet ettiğimiz ülkelerin çok üstünde oranlara sahibiz. Kayıt dışılığa neden olan, rekabet gücümüzü zayıflatan tüm bu maliyetlere ek olarak, tamamlayıcı emeklilik gündemde. Reel sektörün artık yeni bir yüke 1 dirhem gücü kalmamıştır. Bir yanda çalışacak eleman bulamazken, diğer yanda emeklilik sistemi uygulamaları ile de adeta kolumuz kanadımız kırılıyor. Nitelikli elemana ihtiyaç duyarken, mevcut çalışanların sistem dışına çıkışına müsaade edilmemesini bir kez daha vurgulamak isterim. Kısa çalışma ödeneği, 5 puanlık prim teşviki, emek yoğun sektörlere özel ilave istihdam teşviklerine, İş davalarında zaman aşımı süresinin 5 yıldan bir yıla indirilmesine ihtiyaç duyduğumuz zor bir dönemden geçiyoruz. Çalışanlarımızın enflasyonist ortamda daha fazla mağdur olmaması adına, gelir vergisi basamakları ve oranları ile prime esas ücret tavanının yeniden düzenlenmesi faydalı olacaktır.” Toplantıya, İzmir Valisi Süleyman Elban, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve iş adamları katıldı.
ERÜ’de ’Bütünleşik Kalite Yönetim Sistemi Eğitim Çalıştayı’ düzenlendi
24 Eylül 2024 Salı - 16:42 ERÜ’de ’Bütünleşik Kalite Yönetim Sistemi Eğitim Çalıştayı’ düzenlendi Erciyes Üniversitesi’nde (ERÜ) Bütünleşik Kalite Yönetim Sistemi (BKYS) Eğitimi çerçevesinde Kalite ve Strateji Geliştirme Koordinatörlüğü (KASGEK) tarafından ’Bütünleşik Kalite Yönetim Sistemi Eğitim Çalıştayı’ düzenlendi. Erciyes Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe; ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil, ERÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cevdet Kırpık, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Şimşek, ERÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. İbrahim Narin, Genel Sekreter Yardımcıları Prof. Dr. Afşın Alper Cerit, Dr. Oktay Musa Kayırga ile akademisyenler ve idari personel katıldı. Çalıştayın açılışında konuşan ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun; "Erciyes Üniversitesi kalite süreçlerinden, beş yıllık kalite sürecini almış Türkiye’deki birkaç sayılı üniversiteden birisidir. Ana değerlendirme sürecinde de başarıyla tamamlamış bir üniversiteyiz ve kurumsal kalite süreçlerini de bu bağlamda üniversitemizde yaygınlaştırmak, toparlamak bizim en temel görevlerimiz arasındadır.” ifadelerini kullandı. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil de konuşmasında; "10 yıl önce kalite çalışmalarına odaklandık. Yükseköğretim kalite kurulunun kalite ile alakalı mevzuatı çıkmadan önce üniversitemize dokümantasyon çalışmalarıyla başlayan kalite çalışmaları, arkasından iç kalite güvence sistemleri kurmaya evrildik ve iki tane iç kalite güvence sistemli üniversite olarak bu on yıllık süre içerisinde kurmuş olduk" şeklinde konuştu. ERÜ Kalite ve Strateji Geliştirme Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Koçer konuşmasında şunları söyledi; "Strateji dediğimiz zaman üç tane unsur bizim için çok önemli. Birincisi çevreyle olan ilişkilerin düzenlenmesi, ikinci önemli nokta rekabette üstünlük sağlayabilmek, üçüncü önemli nokta ise bunları sağlayabilmek için kaynaklarımızı nereye aktarabileceğimiz. Aslında kalite dediğimiz zaman biz stratejik hedeflere ulaştıracak unsurların güvence altına alınmasını kastediyoruz." Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Kalite Yönetim Koordinatörü Prof. Dr. Hüseyin Şimşek ’Bütünleşik Kalite Yönetim Sistemi’ hakkında bilgiler verdi.
TTSO Başkanı Coşkun, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ile görüştü
24 Eylül 2024 Salı - 16:36 TTSO Başkanı Coşkun, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ile görüştü Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Coşkun, Ankara’da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından düzenlenen iş dünyası istişare toplantısına katıldı. Coşkun, toplantının ardından TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ile bir araya gelerek odanın sorunlarına dair bilgilendirmede bulundu. TTSO tarafından yürütülen çalışmalar ve yapılması planlanan projelere ilişkin TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’na bilgi aktardıklarını belirten Hasan Hüseyin Coşkun, “Üyelerimizden gelen talep ve öneriler ile yaşanan sıkıntılar, bölgemize ve üyelerimize fayda sağlayacak çalışmaları Hisarcıklıoğlu’na aktardık. Yine 9 yıldır devam eden, aynı zamanda Meclis Başkan Vekilimiz Celal Ataş’ın Başkanlığını yürüttüğü, yaklaşık 58 girişimci sanayi esnafımızın üyesi olduğu Yeni Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi’nin yaşadığı sorunların çözümü için gerekli desteğin verilmesi talebini dile getirdik. Özellikle hizmet sektörü başta olmak üzere ilimizde kamu kaynaklarının ve kamu kurumları tarafından yürütülen proje ve hizmetlerde yerel üyelerimizin dikkate alınması son zamanlarda yoğun göç veren ilimizin gençlerinin istihdam edilmesinin Tunceli’nin gelişmesinde önemli katkıları olacağını dile getirdik’’ dedi. Coşkun, yoğun programına rağmen kendilerine vakit ayıran TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’na teşekkür etti.