Yerel Haberler
YEREL HABERLER
Başkan Akın: Kendi örneklerimizi dünyaya tanıtacağız
21 Eylül 2024 Cumartesi - 13:49 Başkan Akın: Kendi örneklerimizi dünyaya tanıtacağız ABD’nin New York şehrinde düzenlenen “Şehirler 2030’a Geri Sayıyor” girişimi lansmanı ile yerel ve bölgesel toplantılar sonrasında değerlendirmelerde bulunan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı ve UCLG Dünya Teşkilatı Başkan Yardımcısı Ahmet Akın “Dünyadaki iyi örnekleri alıp kendi örneklerimizi de dünyaya tanıtacağız.” dedi. Amerika Birleşik Devletleri’nin New York şehrinde, UCLG Dünya Teşkilatı Başkan Yardımcısı olarak bazı temaslarda bulunan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın “Cities Countdown to 2030” (Şehirler 2030’a Geri Sayıyor) girişiminin lansmanına katıldı. New York ziyaretinde yerel ve bölgesel toplantılarda yer alan Başkan Ahmet Akın, üç günlük programın ardından değerlendirmelerde bulundu. Balıkesir’i geleceğe taşıyacak sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden bahseden Başkan Akın, ekonomik kalkınmadan sosyal kültür faaliyetlerine, çevresel sürdürülebilirlikten sosyal sorumluluğa kadar her alanda Balıkesir için geliştirdikleri projeleri BM’de paylaştıklarını dile getirdi. “Dünyadaki iyi örnekleri değerlendireceğiz” Birleşmiş Milletler’de yaptığı çalışmalarla ilgili açıklama yapan Başkan Ahmet Akın “31 Mart seçimlerinden sonra, seçildikten yaklaşık 3,5 ay sonra UCLG, yani 240 bin belediyenin içinde olduğu 140 ülkeden oluşan Dünya Belediyeler Birliği’nin Başkan Yardımcısı olarak seçildim. Bu süreç çerçevesinde şu anda Birleşmiş Milletler’deyiz, üç günlük bir program için. İlk toplantılarımızı bugün gerçekleştirdik. Burada Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres ve diğer ülkelerden gelen belediye başkanlarıyla bir araya gelerek görüşmelerimizi yaptık. Konuşmalar yaptık. Bu süreçte amacımız; Türkiye’nin ve Belediyemizin yapmak istediği sürdürülebilir kalkınma projelerini ortaya çıkarmak neler yaptığımızı burada anlatmak ve dünyadaki iyi örnekleri de alıp değerlendirmek. Kendi örneklerimizi de bütün dünyaya tanıtmak için; yeşil dönüşüm, sürdürülebilirlik, sıfır karbona geçiş gibi süreçleri tamamlayabilmek için toplantılarda bir araya geldik” dedi. “Sürdürülebilir bir gelecek için yol haritamızı BM’ de paylaştık” Balıkesir’de gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek projelerinden BM’de bahsettiğini ifade eden Başkan Ahmet Akın “Balıkesir’de gerçekleştirdiğimiz projeler, gerçekleştireceğimiz ilave projeler; çevresel sürdürülebilirlikten sosyal sorumluluğa, ekonomik kalkınmadan sosyal kültürel faaliyetlere ve kentin turizm faaliyetlerini de kapsayan birçok aktiviteyi hayata geçirmek ve bu konuları seslendirdik. Özellikle iklim çalışmalarıyla ilgili farkındalık oluşturacak, daha yaşanabilir ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışmamızı, yol haritamızı Birleşmiş Milletler’de paylaştık” ifadelerini kullandı. Lowe’den Türkiye ve Balıkesir’e övgü Türkiye ve Balıkesir’i çok sevdiğini dile getiren Gambia Banjul Belediye Başkanı Rohey Malick Lowe “Ülkeyi çok fazla sevdiğimi söylemek istiyorum. Burası benim ikinci evim ve bu ülke, buranın insanları hakkında sevdiğim bir şey var. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerine çok bağlılar. Türkiye’den gelen belediye başkanları her zaman çok bağlı ve kararlı oluyorlar. Ülkelerini göstermek ve görünür kılmak istiyorlar. Başta biz, ‘gelişmekte olan ülkeler’ olmak üzere şunu söylemek istiyorum; kocaman bir teşekkür etmek istiyorum, sizi çok seviyorum” ifadelerini kullandı. “Balıkesir’de yaptığımız çalışmaları dünyaya anlatacağız” Balıkesir Büyükşehir Belediyesi olarak hayata geçirdikleri başarılı çalışmaları dünyaya anlatacaklarını belirten Başkan Ahmet Akın “Bizler burada hem ülkemizi hem memleketimizi hem de Balıkesir’imizi temsil ediyoruz ve bunu da en iyi şekilde yapmak için mücadele ediyoruz. Bu mücadelemizi de sonuna kadar devam ettireceğiz. Sürdürülebilir politikalarla, sürdürülebilir çalışmalarla; çevreci, iklime dayanıklı sürdürülebilir çalışmalarımızı hem tüm Türkiye’de hem Balıkesir’de hem de dünyadaki yaptığımız bu çalışmaları anlatacağız” şeklinde konuştu.
Besaş’ın ilksatış mağazası Gemlik’te açıldı
21 Eylül 2024 Cumartesi - 13:49 Besaş’ın ilksatış mağazası Gemlik’te açıldı Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, vatandaşların uygun fiyatlı ve güvenilir gıdaya daha kolay ulaşabilmesi amacıyla Gemlik’e kazandırdığı BESAŞ Fabrika Satış Mağazası törenle hizmete açıldı. BESAŞ’ın hem fiyat denetimini sağlamada hem de kaliteli ve güvenli gıdanın sunumunda öncülük yapacağını söyleyen Başkan Bozbey, “Önümüzdeki süreçte BESAŞ’ın büyüdüğünü ve farklı alanlarda hizmet ettiğini göreceğiz. BESAŞ, rahmetli Mustafa Eroğlu döneminde kuruldu. Bir Mustafa da bunu yükseltecek” dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’nin üçüncü büyük ekmek fabrikası olan BESAŞ aracılığıyla Bursa’daki tüm vatandaşlara ulaşabilmek ve kaliteli ürünlerini uygun fiyata sunmak için çalışmalarını sürdürüyor. Bursa’da 500’e yakın bayi ile hizmet veren BESAŞ, unlu mamullerin yanında süt ürünlerini de aynı kalite ve özveri ile üreterek vatandaşın güvenilir gıdaya ulaşmasını sağlıyor. Tüm vatandaşların BESAŞ ürünlerine kolayca ulaşabilmesini amaçlayan BESAŞ, Fabrika Satış Mağazası’nın ilkini Gemlik’te açtı. Açılış törenine, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Hasan Öztürk, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, BESAŞ Genel Müdürü İbrahim Alpay Demirtaş, meclis üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. “BESAŞ öncülük yapacak” Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Gemlik’in güvenilir ve uygun fiyatlı gıdaya daha kolay ulaşabilmesi, üreticilerin de adil bir şekilde emeklerinin karşılığını alması için projeler ürettiklerini söyledi. Üretici kazanırken vatandaşın da güvenli gıdayı rahatlıkla ucuza tüketmesini istediklerini belirten Başkan Bozbey, “BESAŞ Fabrika Satış Mağazamızın açılışında emeği geçenleri kutluyorum. BESAŞ’ın hem fiyat denetimini sağlama hem de kaliteli ve güvenli gıdanın sunumunda öncülük yapma amacı var. Geliri düşük vatandaşlarımızın olduğu bölgelerde bu hizmeti sunabilmeyi hedefliyor. Bu anlamda yoğun bir proje çalışması sürüyor. Önümüzdeki süreçte BESAŞ’ın büyüdüğünü ve farklı alanlarda hizmet ettiğini göreceğiz. BESAŞ, rahmetli Mustafa Eroğlu döneminde kuruldu. Bir Mustafa da bunu yükseltecek” diye konuştu. “Halkın derdine derman olacak projeleri yaşama geçiriyoruz” Temiz, sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşmanın, her bireyin en temel haklarından olduğunu ifade eden Başkan Bozbey, ülkede yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle vatandaşların alım gücünün, gün geçtikçe düştüğünü dile getirdi. Özellikle emeklilerin, asgari ücretle çalışanların, çiftçilerin her gün hayat pahalılığıyla mücadele etmek zorunda kaldığını anlatan Başkan Bozbey, “Bu darboğazda, vatandaşlarımıza bir nebze olsun nefes aldırabilmek için biz yerel yöneticilere, her zamankinden daha fazla sorumluluk düşüyor. Birileri ‘Ne yapıyorsunuz’ dese de 7 Nisan’dan beri yaptıklarımızı değerlendirin. Halkın öncelikli sorunlarını tespit edip, halkın derdine derman olacak projeleri bir bir devam ettiriyoruz ve yaşama geçiriyoruz. Yerel yöneticiler olarak sorumluluğumuz vatandaşa nefes aldırmaktır. Hem belediyemiz hem de bağlı kuruluşlarımızla gerçekleştireceğimiz çalışmalarla bu zorlu yolları birlikte aşacağız. Var olan projeleri hayata geçirerek, yeni projelerle de halkımıza hizmet etmek bizim için onurdur” dedi. BESAŞ’ta tanzim satışı dönemi Üreticilerin girdi maliyetinin sürekli arttığını hatırlatan Başkan Bozbey, pazarlama süreçlerinde ciddi sıkıntılar olduğunu söyledi. Bu yıl, bu sıkıntıları Bursa’da gördüklerini belirten Başkan Bozbey, Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman çiftçilerin yanında olduklarını ve destek alımları yaptıklarını anlattı. Bin bir zahmetle üretilen mahsullerin toprakta kalmasına seyirci kalmadıklarını ifade eden Başkan Bozbey, “BESAŞ aracılığıyla siyez buğdayı alımlarını yaptık. Önümüzdeki yıl çiftçimize ‘ne kadar ekerseniz, hepsini alacağız’ dedik. Karakılçık buğdayı üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Kadın kalkınma kooperatiflerimiz başta olmak üzere yerel üreticilerimizden temin ettiğimiz 200’ün üzerindeki temel gıda ürününü Bursa halkıyla buluşturuyoruz. BESAŞ aracılığıyla emekli vatandaşlarımız ve ihtiyaç sahibi ailelerimiz için ücretsiz ekmek dağıtımı yapıyoruz. BESAŞ aracılığıyla 45 bin civarındaki birinci sınıf öğrencimize her gün süt dağıtacağız. BESAŞ satış noktalarımızın bulunmadığı bölgelere de bayilikler vereceğiz. Ürün çeşitliliğimizi de artırarak halkımıza yeni ürünler sunmaya devam edeceğiz. Tanzim satışı hedefleyen bir yolculuğa da başladık. Hem üreticimizin hem tüketicimizin yüzünün gülmesi bu sayede sağlanmış olacak. Mağazamız, Gemlik halkına hayırlı uğurlu olsun” dedi. Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, verimli toprakların değerlendirilmesinin ve vatandaşa güvenilir gıda ulaştırılmasının önemine değinerek, BESAŞ mağazasının Gemlik’te açılmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Bozbey başta olmak üzere belediye başkanlarının halka dokunan konularda ellerinden geleni yaptığını belirterek, BESAŞ’ın Gemlik’e hayırlı olmasını diledi. Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, ucuz ve kaliteli gıdanın halka ulaştırılması için önemli bir adımın atıldığını ifade etti. BESAŞ yönetimine teşekkür eden Deviren, göreve geldikleri günden bu yana Gemlik’in öncelikli sorunlarına odaklandıklarını, halkın derdiyle dertlendiklerini dile getirdi. Bu dertlere merhem olan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür eden Deviren, mağazanın hayırlı olmasını diledi. Hamidiye Mahalle Muhtarı Mehmet Çiçek, Gemlik’e ve mahallelerine BESAŞ mağazasını kazandıran herkese teşekkür etti. Konuşmaların ardından açılış kurdelesinin kesilmesiyle BESAŞ Fabrika Satış Mağazası hizmete açıldı. Mağazayı gezerek satışa sunulan ürünler hakkında bilgi alan Başkan Bozbey, vatandaşlarla da sohbet ederek onları dinledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail bir kez daha maalesef devlet gibi değil bir terör örgütü gibi saldırılar düzenliyor
21 Eylül 2024 Cumartesi - 13:46 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail bir kez daha maalesef devlet gibi değil bir terör örgütü gibi saldırılar düzenliyor Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail bir kez daha maalesef devlet gibi değil, bir terör örgütü gibi saldırılar düzenliyor. Özellikle bu dijital saldırıları şu anda devreye almış olması bunun çok açık net ifadesidir. Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum İsrail’in bu canice eylemlerini seyretmeyi bırakmalı ve caydırıcı adımları atmalıdır. Dünya barışını koruma misyonuna sahip bütün ülkelerin İsrail’i durduracak çözümleri ortaya koymasının vakti geldi ve geçiyor. İnsanlığın kaybedecek bir günü dahi kalmamıştır" dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu’na katılmak üzere ABD’ye gidişi öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın açıklaması yaptı. Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu Genel Görüşmelerinde temas edeceği konulara ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birleşmiş Milletler üyesi tüm ülkelerin temsil edildiği Genel Kurul Genel Görüşmelerine bu yıl 130’dan fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanı düzeyinde iştirak etmesi bekleniyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde yoğun bir toplantı ve görüşme trafiğimiz olacak. Bu yıl Genel Kurulun en dikkat çekici etkinliği, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin ev sahipliğinde tertiplenecek Geleceğin Zirvesidir. 23 Eylül günü gerçekleştirilecek zirvede çok taraflı sisteme yönelik meydan okumalar karşısında ortak çözümler üretilmesi hedefleniyor. Zirve hitabımda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Finans Mimarisi başta olmak üzere küresel yönetişim mekanizmasının reform ihtiyacına yine dikkat çekeceğim. Daha kapsayıcı, adil ve etkili bir yapılanmaya duyulan gerekliliğin altını çizeceğiz. Türkiye’nin bu yöndeki çabalara dair katkı ve desteğini beyan edeceğim” ifadelerini kullandı.“Gazze’deki soykırıma ve İsrail’in saldırgan politikalarına karşı atılabilecek ortak adımlara temas edeceğiz”Bu yılki Genel Kurul görüşmelerinin ise ‘Hiç kimseyi geride bırakmamak’ teması altında yapıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görüşmelerin ilk gününde 24 Eylül Salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna hitap edeceğim. İnşallah burada bölgemizin ve insanlığın gündeminde yer alan hususlarla ilgili kanaatlerimizi paylaşacağız. Özellikle Gazze’deki soykırıma ve İsrail’in saldırgan politikalarına karşı atılabilecek ortak adımlara temas edeceğiz. Yaklaşan kış mevsimi Gazzeli kardeşlerimizin yaşadığı zorlukları daha da ağırlaştıracaktır. Açlık, susuzluk, temel gıda ve tıbbi malzeme eksikliği sahadaki durumu giderek kötüleştiriyor. İsrail hükümeti bir nevi Nazi imha kamplarına çevirdiği Gazze’deki 2 milyonu aşkın insanı ya bombalarla ya da açlık ve susuzlukla katlediyor” diye konuştu.“Netanyahu ve şebekesi radikal Siyonist ideolojilerini hayata geçirmek için her türlü provokasyona, her türlü tahrike başvurmaktadır”İsrail’in savaşı bölgeye yaymaya çalıştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savaşın sona ermesi, kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz akışı için hepimize, tüm dünyaya, özellikle Birleşmiş Milletlere önemli görevler düşüyor. Ziyaretimizde bunları bir kez daha muhataplarımıza hatırlatacağız. Biliyorsunuz, ilk günden beri İsrail’in hedefinin sadece Gazze olmadığını söylemiştim. Lübnan’a yönelik son günlerde yapılan saldırılar, İsrail yönetiminin savaşı bölgeye yayma planlarına dair endişelerimizi haklı çıkardı. Netanyahu ve şebekesi radikal Siyonist ideolojilerini hayata geçirmek için her türlü provokasyona, her türlü tahrike başvurmaktadır. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya yönelik artan saldırılar ve tacizde aynı kirli senaryonun birer parçasıdır. Türkiye olarak bu konudaki hassasiyetimizin hangi seviyede olduğunu daha önce defalarca ifade ettik. Bugün de aynı yerdeyiz. Bölgemizin büyük bir felakete sürüklenmemesi için İsrail üzerindeki baskıların daha da artırılması gerekiyor" dedi.“Hükümet temsilcileriyle görüşmelerimi sürdüreceğim”Yaptığı açıklamada Türkevi’nde görüşmelerin olacağını da belirten Erdoğan, “Genel Kurul marjında Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin yanı sıra çok sayıda ülkeden mevkidaşlarımla Türk Evi’nde görüşmelerim olacak ve bütün bunlarla beraber bu ikili görüşmeler yanında yine bizlerden randevu talebinde bulunan devlet başkanlarıyla, hükümet temsilcileriyle görüşmelerimi sürdüreceğim. Ziyaretimizde Amerika’da yaşayan vatandaşlarımızla da bir araya geleceğiz. Düşünce kuruluşu temsilcileri ve Amerikan iş dünyasının seçkin üyeleriyle de temaslarımız olacak. Ziyaretimizin ve bu çerçevede yapacağımız görüşmelerin ülkemiz milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum” diye konuştu."Uluslararası toplum İsrail’in bu canice eylemlerini seyretmeyi bırakmalı ve caydırıcı adımları atmalıdır"Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Lübnan’a saldırısı sonrası Türkiye’deki siber güvenlikle ilgili bir soru üzerine "İsrail bir kez daha maalesef devlet gibi değil, bir terör örgütü gibi saldırılar düzenliyor. Özellikle bu dijital saldırıları şu anda devreye almış olması bunun çok açık net ifadesidir. İsrail bu saldırıyla sivil hassasiyetlerinin bulunmadığını, kendi bu nefret edici emellerine ulaşmak için de her yolu deneyebileceğini açık ve net ortaya koymuştur. Bu saldırının başka bir anlamı da bizim tüm ikazlarımıza rağmen bazı Batılı ülkelerin de desteklerini yanına alarak İsrail’in çatışmaları Lübnan ve bölge geneline maalesef yayılmaktadır. Özellikle değerli dostum Mikati’yle yaptığım görüşmede kendisinden de şu anda çok çok ciddi sıkıntılar içerisinde olduklarını ifade etti ve bu konuda da bizler neler yapabileceğimizi veya neler yapabiliriz bunları kendisiyle konuştum. Gerçekten şu anda bölge açıklanamayacak derecede büyük bir krizle karşı karşıya. Tabii birçok şeyler söyleniyor. İşte şu an itibarıyla Lübnan özellikle bu İsrail’e karşı ne yapabilir? Tabii Mikati’nin şeyi bize ne gibi destekleriniz olabilir? Ne gibi yardımlarınız olabilir? Biz sizlerden bunu bekliyoruz ve Birleşmiş Milletlere gelme noktasında da bu sene herhalde gelemeyeceğim ifadesini kullandı. Tabii Batılı ülkeler başta olmak üzere uluslararası toplum İsrail’in bu canice eylemlerini seyretmeyi bırakmalı ve caydırıcı adımları atmalıdır. Dünya barışını koruma misyonuna sahip bütün ülkelerin İsrail’i durduracak çözümleri ortaya koymasının vakti geldi ve geçiyor. İnsanlığın kaybedecek bir günü dahi kalmamıştır. Diğer taraftan Lübnan’da düzenlenen saldırı milli teknolojilerin sadece Savunma Sanayi alanında değil, çok daha geniş bir çerçevede ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur ve biz de tabii bu gelişmeler karşısında çok daha farklı tedbirler almak suretiyle şu anda bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız" dedi."Beşar Esad ile görüşme irademizi de ortaya koyduk, biz şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz"Suriye ile ilgili temas konusundaki bir soru üzerine ise, "Özellikle Türkevi inşallah çok farklı görüşmelere çok farklı ilişkilere vesile olacaktır. Bunun için Türkevi’nde değişik ülkelerin liderleriyle yapacağım görüşmeler İnşallah bunların adımlarını attığımız bir merkez haline dönüşecek. Suriye’deki gerilimin artık sona ermesi gerektiğini, oradaki istikrarsızlığın başta terör örgütleri olmak üzere tabii İsrail’in bir devlet terörü estirdiğini çok açık, net ortaya koyacağız. Bu artık sıradan bir basit terör değil, devlet terörü. Bunu bugüne kadar çok kez tekrar ettik, söyledik. Ama bazıları hala özellikle Batılı ülkeler bunu anlamamakta ısrar ediyor. Biz de söylemekte ısrar edeceğiz ve bunu özellikle de İnşallah Birleşmiş Milletlerdeki konuşmamda ifade edeceğim. Bu gerginliğin sona ermesi, Suriye topraklarının tamamında huzur ve istikrarın sağlanması için Türkiye ve Suriye’nin birlikte atabileceği adımlar Şam yönetimini, muhaliflerin bir süredir Suriye’de çatışmasızlığın sağladığını görüyoruz. Bu durum kalıcı çözüm için etkin bir kapı aralamak adına elverişli bir ortam sağlıyor. Suriye dışında milyonlarca insan vatanlarına dönmek için bekliyor. Biz bu konuda çağrımızı yaptık ve Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi için Beşar Esad ile görüşme irademizi de ortaya koyduk. Biz şimdi karşı taraftan cevap bekliyoruz. Biz buna hazırız. Halkı Müslüman iki ülke olarak artık bu birlikteliği, bu beraberliği bir an önce gerçekleştirelim istiyoruz. İki ülke ilişkilerinde yeni bir dönemde böylesi bir görüşme neticesinde inşallah başlar diye inanıyorum" diye konuştu."Biden ile henüz planladığımız bir ikili görüşmemiz yok"Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Biden’la ikili bir görüşme gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğine dair bir soru üzerine ise, "Tabii Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılmak için ajandamız dolu dolu gidiyoruz. Orada sadece Biden değil, birçok dünya lideri olacak. Tabii şu an itibarıyla Biden’la bir görüşme var mı yok mu henüz bu kesinleşmiş değil. Ana gündemimiz Birleşmiş Milletlerin Genel Kurulu ve oradaki temaslar. Fakat tabii Biden veya daha başka sürpriz görüşmeler nerede nasıl olur? Bunların hepsini oradaki gelişmelerle ele alacağız. Gerek Türkevi’nde gerek Birleşmiş Milletler binasında yoğun bir görüşme trafiğimiz olacak. Katılacağımız toplantılar planlanmış durumda. Bu trafik içerisinde Sayın Biden ile henüz planladığımız bir ikili görüşmemiz yok. Ancak çeşitli vesilelerle bir araya gelebiliriz, geleceğiz. Biz Birleşmiş Milletlerde görüşeceğimiz tüm liderlerle başta Gazze olmak üzere Filistin topraklarında akan kanı durdurmayı ele alacağız. Filistin ile birlikte tüm çatışma bölgelerinde yaşananları ve ne yapılması gerektiğini değerlendireceğiz. Çünkü insanlar, çocuk, kadın, yaşlı ölüyor. Artık rakam 45 binin üzerine çıktı. Bu yenilir yutulur bir gelişme değil. İnşallah Türkiye olarak bugüne kadar bu mücadeleyi nasıl vermişsek, özellikle dünya siyonizminin şu anda Ortadoğu’da estirdiği bu ne yazık ki ölüm fırtınasına karşı Türkiye olarak biz yine neler yapabiliriz, bunun gayreti içerisinde olacağız. Bunun çalışmalarını şahsım, arkadaşlarım, tüm bakanlarımızla birlikte ele alacağız ve elimizden ne geliyorsa bunu yapacağız" ifadelerini kullandı.
Malatya Şeker Fabrikası’nda hedef 55 bin ton şeker üretimi
21 Eylül 2024 Cumartesi - 13:46 Malatya Şeker Fabrikası’nda hedef 55 bin ton şeker üretimi Bölgedeki 7 ilden pancar alımına başlayan Malatya Şeker Fabrikası’nda bu dönem 420 bin ton pancar işlenerek 55 bin ton şeker üretilmesi hedefleniyor. Malatya Şeker Fabrikası Müdürü Mustafa Kunter, bu yıl 4 Eylül’de başlayan pancar alım kampanyasıyla 7 ilden pancar aldıklarını belirterek “İlk alımlara Maraş bölgesinden başladık. Hedefimiz 420 bin ton pancar işleyerek, yaklaşık 55 bin ton şeker üretmek. Ayrıca, 17 bin ton melas ve 126 bin ton küspe elde etmeyi planlıyoruz” dedi. Malatya Şeker Fabrikasında günlük 3 bin 800 ton pancar işleme kapasiteleri olduğunu belirten Fabrika Müdür Kunter, kampanyayı Aralık ayının son haftasında tamamlamayı öngördüklerini ifade etti. Malatya, Sivas Kangal ve Maraş bölgelerinin alımda ön planda olduğunu vurgulayan Kunter, “Malatya bölgesindeki üretim, toplam işleyeceğimiz pancarın sekizde biri oranında. Bunun yanında, Urfa ve Adıyaman’dan da alımlar yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Yeni Yatırımlar ve Enerji Projeleri Fabrika Müdürü Kunter, fabrikanın yeni yatırımlar aldığını ve bu kapsamda Malatya Fabrikasının genel müdürlük tarafından oldukça önemsendiğini dile getirdi. Bu anlamda yeni bir kireç ocağı yatırımlarının da olduğunu belirten Kunter, “Ciddi yatırım Malatya’ya ayrılıyor. Fakat yine tabi yatırım yapacağımız alanlar var fabrikayla alakalı. Bu anlamda gerek kapasite artışı olsun, gerekse mevcut ekipmanın idame yenilemesi olsun yatırımlarımız Malatya Şeker Fabrikası olarak devam ediyor. Bunun dışında yine bizim önemsediğimiz Enerji Bakanlığımızın da direktifleri var. Bu konuda enerji ekonomisi üzerine yoğunlaşıyoruz. Hem bu sene yaptığımız işler var hem de önümüzdeki sezon planladığımız bir takım işler var. Bunları da yaptıktan sonra hem maliyetlerimizi aşağı çekmek hem de çevremize de faydalı olacak projelerimiz var” ifadelerine yer verdi. Kampanya sonunda satış için bekletilen küspe kokusunun çevreye verdiği koku rahatsızlığı ile ilgili de konuşan Kunter, “Çok şikayet aldık açıkçası. Küspeyi belirli program dahilinde aslında biz çiftçiye veriyoruz ama alınmadığı zaman satışa çıkarıyoruz. Satışa da eğer talep yoksa paketleme alternatifimiz oluyor. Geçen sene de bayağı bir paketleme yapmışız. Fakat bunlar yıl içerisinde talep olmadığı için satılamadı ve tabii bu ister istemez her ne kadar paketli de olsa çevreye bir rahatsız edici koku yayıyor” şeklinde konuştu. Sorunu çözme adına girişimlerde bulunduklarını ifade eden Kunter, “Biz de bu kokunun merkezindeyiz. Biz de burada çalışıyoruz en çokta biz sonunla karşılaşıyoruz. Personelimiz ve çevredeki vatandaşlar tarafından da bu sorunu dile getirenler oluyor. Bu seneki planımız paketleme yapmayı düşünmüyoruz. Peki bu elimizdeki küspeyi nasıl çıkaracağız. Bir kere küspe fiyatını 300 TL gibi bir fiyata açıkladı. Türkiye’deki bu en ucuz fiyat. Geçen sene bile olmayan bir fiyat açıklayarak talebi artırmayı planladık. Kampanyamız başladı, belli bir sürede geçti. Küspemiz uygun fiyatlı olduğu için şuan talep görüyor. Peki yine talep görmezse ne yapacağız işte burada da paketleme yapmadan küspeyi Malatya ve Elazığ’da çöpten enerji üreten firmalara vereceğiz. Kampanyanın bitimi ile beraber burada küspe kalmayacak” diye konuştu. (CÖ-SVY-Y)
MAGİNDER Başkanı Karademir, sanayi sitesi esnafının sorunlarını dile getirdi
21 Eylül 2024 Cumartesi - 13:48 MAGİNDER Başkanı Karademir, sanayi sitesi esnafının sorunlarını dile getirdi Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği (MAGİNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Karademir, deprem sonrası taşınması gündeme gelen sanayi sitesinde esnaflar ile bir araya gelerek sorunlarını dinledi. Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği (MAGİNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Karademir, deprem sonrası taşınması gündeme gelen sanayi sitesinde esnaflar ile bir araya gelerek sorunlarını dinledi. 6 Şubat depreminden sonra Malatya’nın tamamında büyük bir yıkım meydana geldiğini hatırlatan Karademir, bu yıkımdan sanayi esnafının da büyük oranda etkilendiğini söyledi. Depremin ilk saatlerinden itibaren esnafın sahada olduğunu ve dükkanlarının ışıklarını yakarak çalışmaya devam ettiklerini belirten Karademir, “Şehri terk etmediler, hiçbir zaman ayrılmayı düşünmediler. Esnafımız gerçekten burada çok büyük sıkıntı yaşıyor. Buradaki sıkıntıların en başında da buradaki dükkanların ne olacağını bilmiyorlar. Rezerv alanı ile ilgili açıklama yapılmaması, buradaki esnafımızın başka yerlere taşınacağını ve yine Altay Kışlası tarafında yapılan geçici dükkanların akıbetinin ne olacağını bilmedikleri için bugün burada bir istişare toplantısı yaptık. Esnafımızın en çok dile getirdiği konu, buradan ayrılmak istemiyorlar. Burayla ilgili çözüm üretmez gerekiyor diyorlar. Bu çözüm de şu şekilde. Esnafımız yerinde dönüşüm istiyor. Burada işlerine devam etmek istiyorlar. Çünkü kendileri burada bir bütün olarak çalışıyorlar. Sanayinin farklı noktalarda farklı bölgelerde kopuk bir şekilde işlemeyeceğini hepimiz biliyoruz. Sanayinin bir olması lazım. Bugün sanayiye gelen bir vatandaşımız arabasının lastiğini yaptırabilir veya başka bir parçasını yaptırabilir. Bir parçayı burada yaptırıp korna işi için diğer sanayi sitesine gitmemesi gerekiyor. Bu şekilde sanayi çalışmaz. Sanayi kültürüne uygun değil. Bu sanayi yapılanması o yüzden. Buradaki sanayi sitesinin yapılmasıyla ilgili buradaki esnaf arkadaşımızın tek talebi var. Buradaki yerlerini bırakmak istemiyorlar. Burayla ilgili yerinde dönüşüm istiyorlar. Buradaki dönüşümle de ilgili kendilerine net bilgi verilmesini istiyorlar. Aynı şekilde buradaki esnaf arkadaşlarımız bazı bilgi kirliliği ve bilgi eksikliğinden dolayı kafa karışıklığından dolayı huzursuzlar. Biz de devletimizin burada esnaflarımıza gerekli net bilgileri vermelerini istiyoruz” dedi. Önümüzdeki hafta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un kente geleceğini ve mutlaka sanayi esnafı ile bir araya gelmesi gerektiğini belirten MAGİNDER Başkanı Salih Karademir, “Malatya’nın ayağa kalkması için, Malatya’nın tekrardan yeniden inşa edilmesi için birlikte istişareler yapılması gerektiğine inanıyoruz” ifadelerine yer verdi. Son dönemlerde Malatya esnafının fahiş fiyat ile satış yaptığına dair asılsız iddiaların da olduğuna dikkat çeken Karademir, “Malatya esnafına karşı bu ara bilgi kirliliği var. Çok fahiş fiyatlarla malzeme sattıkları ve haksız kazanç elde ettikleri yönünde bazen farklı farklı açıklamalar görüyoruz. Ben şunu söylemek istiyorum. Esnaf ahi kültüründen geliyor, esnaf kesinlikle ekmeğini çok zor şartlarda kazanıyor. Kul hakkını da bilir, kimsenin hakkına tenezzül etmez. Hakkıyla emeğiyle çalışır. İçimizden belki tek tük birkaç tane kendini bilmez esnafımız çıksa da bunu tüm esnafa mal olması yanlış bir şey. Esnafımız alnının teriyle namusuyla şerefiyle ekmeğini kazanmaktan başka bir hesabı yok. Bu zor şartlarda burada bu şekilde çalışmalarına devam ediyor. Biz her zaman söylüyoruz biz siyaset için sahada değiliz. Malatya için sahadayız. Malatya için sahada olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Öğretmen sağlığı eğitim kalitesini etkiliyor
21 Eylül 2024 Cumartesi - 13:48 Öğretmen sağlığı eğitim kalitesini etkiliyor 2024-2025 eğitim yılının başlamasıyla birlikte Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Selim Mamiş, öğretmenlere yönelik sağlık tavsiyelerinde bulunurken, öğretmen sağlığının eğitim kalitesini etkilediği söyledi. Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Selim Mamiş, yeni dönemin öğretmenlere ve öğrencilere başarı ve sağlık getirmesini dilerken, sağlıklı bir öğretmenin, öğrencilerine daha verimli eğitim sunabileceğine vurgu yaptı. Mamiş, özellikle öğretmenlerin sağlığının, eğitimin kalitesini doğrudan etkilediğini belirtti. Üst solunum yolu enfeksiyonları gibi sık karşılaşılan sağlık sorunlarına dikkat çeken Mamiş, okulların açılmasıyla kalabalık ortamlarda virüslerin hızla yayılabileceğini belirterek, sınıfların düzenli havalandırılması ve klimaların aşırı kullanımından kaçınılması gerektiğini söyledi. Öğretmenlerin ses sağlığına özen göstermeleri gerektiğine de değinen Mamiş, "2024-2025 eğitim öğretim yılının değerli öğretmenlerimize hayırlı olmasını, gençlerimize, çocuklarımıza ve minik yavrularımıza da başarılı olmasını temenni ediyorum. Tabii her şeyin başı sağlıktır. Öğretmenlerimizin gerek mesleki olarak ayakta uzun süreli kalmak ya da oturması gerektiği durumda da uzun süreli oturması sakıncalıdır. Üst solunum yolu enfeksiyonları açısından kalabalık ortama yeni öğrencilerin girmesi, farklı mikrobik ajanların aynı ortama girmesi gerek gençlerin gerek çocukların gerek diğer üniversite ortamındaki çalışanlar açısından büyük risk taşıyor. Haliyle sınıfların sıkça havalandırılması, çok sıcak tutulmaması ve çok ta serin olması için klimaların uzun süre açık kalmaması, oturacakları yerlerin klimanın tam karşısında olmamasına dikkat etmeleri, öğretmenlerimizin ders aralarında mümkün mertebe ılık suyu yudum yudum en az bir su bardağı içmelerini tavsiye ederiz. Ders anlatmak zorunda olan öğretmenlerimizin konuşmaya bağlı olarak ses tellerinde ödem dediğimiz şişkinliğin gelişmesi, ses tellerinde nodüllerin gelişmesi, benzer şekilde üst solunum yolu enfeksiyonları halsizlik, kırgınlık, eklem ağrıları, burun akıntısı ve hapşırık yapabilir. Öğretmenlerimiz uzun süreli ayakta da kalmasın, uzun sürelide oturmasınlar. Sürekli konuşmak yerine ders aralarında veya ders ortasında da zaman zaman öğrencilere hak vererek interaktif eğitim şeklinde o zamanın kendi lehine suskunluğa konulması sağlanmalıdır. Kahvaltılarını yapmalarına dikkat etmeleri, bel fıtığı olan öğretmenlerimizin ayakta uzun süre kalmaması gerektiği, ayakta uzun süre kalanlarda varis riskinin de arttığı varisleri olanlarında ayakta kalma süresi arttıkça varislerin daha da belirginleşip ilaçla değil, belki ameliyatla bile düzenlemeyecek düzeylere gelebileceğini unutmamak lazım’’ dedi.
TEKNOFEST Drone Şampiyonası Mersin’de başladı
21 Eylül 2024 Cumartesi - 13:45 TEKNOFEST Drone Şampiyonası Mersin’de başladı Mersin’de TEKNOFEST kapsamında düzenlenen Drone Şampiyonası başladı. Mersin Engelsiz Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilen şampiyonada, 24 dron pilotu birbirleriyle kıyasıya mücadele ediyor. TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapsamında düzenlenen ve dron pilotlarının en kısa sürede parkuru tamamlaya çalıştığı TEKNOFEST Drone Şampiyonası başladı. Gençlerin ve teknoloji meraklılarının heyecanla takip ettiği yarışmada, pilotlar VR gözlük kullanarak, kendi yaptıkları FPV dronlarını kokpitte oturuyormuşçasına kullanarak parkuru tamamlamaya çalışıyor. Ön elemeler ve birinci etap sonucu başarılı olan 24 yarışmacı, Mersin Gençlik Merkezi’nin sahasında hazırlanan özel pistte birbirleriyle kıyasıya rekabet ediyor. "Hobinin yaşı yok, isteyen herkes yarışabilir" Şampiyonaya Karaman’dan katılan 13 yaşındaki Emin Bekir Başaran, 6 yaşından beri dron kullandığını söyledi. Pistin ve havanın güzel olduğunu ifade eden Başaran, "Şu anda hedefim Adana finaline kalıp, orada da derece yapabilmek. Biraz daha çalışmam lazım. Karaman’da kendi pistimizde çalışıyorum" dedi. Harita Gençlik ve Spor Kulübü sporcusu olduğunu vurgulayan Başaran, "Hobinin yaşı yok, isteyen herkes yarışabilir. Benden büyük olabilir, küçük olabilir; bunun için bir ayrım yok. Kim daha iyi uçuyorsa o kazanıyor" diye konuştu. "7 yaşından 47 yaşına sporcularımız var" Drone Şampiyonası Koordinatörü Ahmet Özkaya da şampiyonaya başvuran 100’ün üzerinde sporcudan en iyilerin Isparta’ya davet edildiğini söyledi. Isparta’da 32 sporcunun yarıştığını ve Mersin’e 24 sporcu ile geldiklerini ifade eden Özkaya, "Buradan 16 sporcumuz Adana’ya gidecek ve Adana’da birinci olan Dünya Drone Kupası’na katılacak. Burada en hızlılar kaza yapmadan parkuru tamamlamaya çalışıyorlar. Parkuru kazasız şekilde en hızlı tamamlayanlara ödüller verilecek" dedi. TEKNOFEST Drone Şampiyonası’nı Formula’nın rakibi olarak gördüklerini dile getiren Özkaya, "7 yaşından 47 yaşına sporcularımız var. Bu sporcularımız en hızlı şekilde yarışıyorlar. Bu parkuru tamamlayan sporcular çok yetenekliler; yani kendi dronunu kendi yapan arkadaşlarımızdan bahsediyoruz" diye konuştu. Şampiyona 3 etaptan oluşuyor Üç etap olarak gerçekleştirilecek şampiyonanın ilki etabı Isparta’da da yapıldı. İki etap sonunda en yüksek puanı alan yarışmacılar, TEKNOFEST Adana’da düzenlenecek büyük finalde yarışma hakkı kazanacak. Finalde dereceye giren sporculara birincilik ödülü 50 bin TL, ikincilik ödülü 40 bin TL, üçüncülük ödülü ise 30 bin TL verilecek. Büyük finalin birincisi ayrıca TEKNOFEST 2024 kapsamında düzenlenecek olan World Drone Cup’ta Türkiye’yi temsil etme şansını da elde edecek.