Yerel Haberler
YEREL HABERLER
Gaziler Derneği Başkanı: “Varoluş mücadelesinin şifresi ‘Ölürsem şehit, kalırsam gazi’ deyişinde saklıdır” 19 Eylül 2024 Perşembe - 11:56:27 Tekirdağ’da 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla düzenlenen çelenk sunma töreninde Tekirdağ Muharip Gaziler Derneği Başkanı Ali Rıza Açıkgöz, “Aziz milletimizin asırlardır Anadolu toprakları üzerinde verdiği varoluş mücadelesinin şifresi ‘Ölürsem şehit, kalırsam gazi’ deyişinde saklıdır” dedi. Tekirdağ’da 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla düzenlenen çelenk sunma töreni, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından Tekirdağ Valiliği, Garnizon Komutanlığı ve Muharip Gaziler Derneği başta olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından Atatürk Anıtı’na çelenkler sunuldu. Tören alanında gaziler, protokol üyeleri ve vatandaşlar bir araya gelerek Gaziler Günü’nün anlam ve önemine vurgu yaptı. 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla yapılan bu törenin ardından, Tekirdağ Muharip Gaziler Derneği Başkanı Ali Rıza Açıkgöz bir konuşma yaptı. Açıkgöz, “19 Eylül Gaziler Günümüz, gazilerimiz için bir şeref günüdür. Üzerinde yaşadığımız toprakların bizler için vatana dönüşmesi, bayrağımızın özgürce dalgalanması şehitlerimizin ve gazilerimizin emsalsiz fedakarlıklarının eseridir. Milletimiz, tarihin her döneminde hür yaşamayı, bağımsızlık ve istiklalini canı pahasına korumayı, bu uğurda şehit ve gazi olmayı büyük bir onur saymıştır. Aziz milletimizin asırlardır Anadolu toprakları üzerinde verdiği varoluş mücadelesinin şifresi, ‘Ölürsem şehit, kalırsam gazi’ deyişinde saklıdır” dedi. Törene; Tekirdağ Valisi Recep Soytürk, Tekirdağ Garnizon Komutanı Ahmet Uğurlu, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, kurum müdürleri, gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tören sonrası gaziler onuruna bir yemek düzenlendi.
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:56 Eskişehir’de sonbahar şap aşılama kampanyası başladı Eskişehir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Hayvan Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele Programı çerçevesinde, sonbahar dönemi şap aşılama kampanyası başladı. 16 Eylül 2024 tarihinde başlatılan kampanya, 17 Kasım 2024 tarihine kadar devam edecek. Kampanya kapsamında, il genelindeki tüm büyükbaş hayvanların şap aşısı yapılması hedefleniyor. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, çift tırnaklı hayvanlarda görülen ve büyük ekonomik kayıplara yol açan şap hastalığının yayılmasını önlemek amacıyla hayvan sahiplerine aşılamanın önemini vurguladı. Şap hastalığı, sığır, manda, koyun, keçi gibi çift tırnaklı hayvanların yanı sıra yabani türler için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Hayvanlar arasında hızla yayılabilen bu viral hastalık, hayvan ticareti ve hayvansal ürün üretimi üzerinde ciddi olumsuz etkiler oluşturuyor. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, şap aşısı ile hem hastalığın yayılmasının önüne geçilmesi hem de verim kaybı, yavru kaybı, ölüm ve tedavi maliyetlerinin azaltılması amaçlanıyor. Ayrıca, aşılanmamış hayvanların sevki yasaklanırken, buzağı desteklerinden de faydalanmaları mümkün olmayacak. Yetkililer, tüm yetiştiricilere şap aşısının mutlaka yaptırılması gerektiğini hatırlatarak, kampanyanın belirtilen tarihler arasında devam edeceğini duyurdu. Şap hastalığından kaynaklanabilecek zararların önüne geçmek ve hayvanların sağlığını korumak için tüm büyükbaş hayvan sahiplerinin kampanya süresince şap aşısını yaptırması hayati önem taşıyor. Kampanya kapsamında yapılan aşılama çalışmalarının hayvan sağlığı ve ticaretine katkı sağlaması bekleniyor. Hayvanların hastalıktan etkilenmemesi, verim kayıplarının yaşanmaması ve hayvansal üretimin sürdürülebilirliği, pazarının olumsuz yönde etkilenmemesi ve ticaretinin devamı için yetiştiricilerimizin tüm büyükbaş hayvanlarına zamanında şap aşısını yaptırması büyük önem arz ediyor.
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:57 Zonguldak’ta Gaziler Günü kutlandı Zonguldak Valiliği ve Muharip Gaziler Derneği tarafından 19 Eylül Gaziler günü kapsamında Valilik önünde tören düzenlendi. Valilik önündeki törene, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğrul,Zonguldak il Garnizon Komutanı Albay Mustafa Güzel, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Barış Cücen, Zonguldak Muharip Gaziler Derneği Başkanı Necmettin Candaş, Zonguldak il Emniyet Müdür Yardımcısı Selçuk Yılmaz, AK Parti Zonguldak il Başkanı Mustafa Çağlayan, CHP Zonguldak il Başkanı Devrim Dural,İl Milli Eğitim Müdürü Osman Bozkan, Zonguldak Şehit Aileleri Derneği Başkanı Mustafa Yorulmaz, İl Özel İdare Genel Sekreteri Ahmet Karayılmaz ve vatandaşlar katıldı. Törende Zonguldak Valiliği, Zonguldak Belediyesi, Garnizon Komutanlığı ve Türkiye Muharip Gaziler Derneği Atatürk Anıtına çelenk koydu. Tören saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başladı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Zonguldak Muharip Gaziler Derneği Başkanı Necmettin Candaş şöyle dedi: “Bin yıllık Anadolu’daki varlığımızı sona erdirmek isteyen emperyalist güçler, Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda yurdumuzu işgal etti. Bu işgali pekiştirmek ve Sevr Antlaşması’nı zorla kabul ettirmek amacıyla 15 Mayıs 1919’da Yunan ordusu İzmir’e çıkarıldı. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türk ordusu, Yunan ordusunu Sakarya Meydan Muharebesi’nde, 22 gün 22 gece süren çetin savaşta bozguna uğratarak geri püskürttü. Yunan ordusu, bir yıl sonra Dumlupınar’da tamamen mağlup edilerek, 9 Eylül 1922’de topraklarımızdan tamamen atıldı ve Yunanlıların Anadolu hayali, Ege’nin sularında sona erdi. Sakarya Meydan Muharebesi, milletimizin bağımsızlık mücadelesinde dönüm noktası olmuştur. 238 yıldır Avrupa karşısında geri çekilen Türk ordusu, bu son savunma savaşı ile Kurtuluş Savaşı’nın kaderini değiştirmiştir. Bu zaferin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi, 19 Eylül 1921’de Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e "Gazilik" unvanı ve "Mareşallik" rütbesini vermiştir. Bu topraklarda özgürce yaşayabilmemiz, bayrağımızın özgürce dalgalanması, milletimizin ve devletimizin bekası için canlarını feda eden şehitlerimiz ve gazilerimizin eşsiz fedakarlıkları sayesindedir. Aziz milletimiz, bağımsızlığı ve hürriyeti uğruna her türlü bedeli ödemeyi onur ve gurur saymış, vatanı için şehit veya gazi olmayı büyük bir şeref bilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, tarih boyunca emperyalist devletlerin hedefi olmuştur. Bugün de aynı tehditlerle karşı karşıya olduğumuz Doğu Akdeniz, Suriye ve Irak’ta, Türkiye’nin çıkarlarını korumak için mücadele veren kahraman ordumuz ve güvenlik güçlerimiz, bu toprakları sonsuza kadar savunmaya kararlıdır. Türk milletinin şanlı ordusu, vatanımızın bütünlüğünün en güçlü teminatı olmaya devam edecektir. Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.” Ardından Gazi İlköğretim okulu öğrencisi günün anısına şiir okudu. Muharip Gaziler Derneği tarafından gaziler günü kapsamında Valilik girişinde günün anısına sergi açıldı. Serginin açılış kurdelesini Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ve beraberindeki protokol üyeleri kesti. Ardından protokol üyeleri sergiyi gezerek bilgiler aldı.
Ardahan’da 19 Eylül Gaziler Günü törenle kutlandı
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:49 Ardahan’da 19 Eylül Gaziler Günü törenle kutlandı Ardahan’da 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla tören düzenlendi. Ardahan Valiliği önünde 19 Eylül Gaziler Günü münasebetiyle tören düzenlendi. Törende Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu, saygı duruşundu bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Ardahan Gazi Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Yener Göydemir yaptı. Göydemir konuşmasında, "Nice zaferler gören, bağımsızlığı ve istiklali için vatanını topyekûn koruyan, Trablusgarp’ta, Çanakkale’de, Sarıkamış’ta ve Galiçya’da kanıyla vatan toprağını süsleyen bir ecdadın torunuyum ben. Torunu olduğum bu kutlu milletin beylikten devlet kuran Orman’ı gibi cesur, bir çağı kapatıp yeni bir çağ açan Fatih’i kadar kararlı, anka kuşu gibi küllerinden doğmamızı sağlayan Mustafa’sı ve daha niceleri gibi ben de bu vatanın bir gazisiyim. Bizim muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda, cesaret ve yiğitlik ise şanlı Türk tarihimizdendir" dedi. Göydemir’in konuşmasının ardından şiirler okundu. Programın ardından valilik önünden Milli Egemenlik parkına "kahramanlarla yürüyoruz" temalı yürüyüş gerçekleştirildi. Törene; Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek, Garnizon Komutan Vekili İkmal Albay Mustafa Kürşat Doğan, Belediye Başkanı Faruk Demir, Ardahan Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, İl Jandarma Komutanı Albay Sadık Gülecen, İl Emniyet Müdürü Gökalp Şener, gaziler ve vatandaşlar katıldı.
MSKÜ’den 9 akademisyen “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" listesinde
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:50 MSKÜ’den 9 akademisyen “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları" listesinde Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden (MSKÜ) 9 akademisyen, Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan 2024 yılı “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde yer aldı. Stanford Üniversitesi’nden bilim insanlarının, her yıl gerçekleştirdiği çalışma ile dünyanın en etkili bilim insanlarını sıraladığı son liste bilimsel, teknik ve tıbbi içerik konusunda uzmanlaşmış Hollanda merkezli yayıncılık şirketi tarafından yayımlandı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesinden (MSKÜ) 9 akademisyen de Stanford Üniversitesi’nin hazırladığı “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde yer alarak büyük bir başarıya imza attı. Dünya genelinde bilim insanlarının bilimsel üretkenliklerine ve çalışmalarının kalitesine göre sıralandığı liste “kariyer boyu etki” ve “yıllık etki” olmak üzere iki kategoride hazırlandı. MSKÜ Fen Fakültesi’nden Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mehmet Öztürk, Prof. Dr. Ülkü Anık, Mühendislik Fakültesinden Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Akın Taşcıkaraoğlu, Prof. Dr. Ali Arslan Kaya ve Teknoloji Fakültesi’nden Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Keçebaş “Kariyer Boyu Etki” kategorisinde Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları listesinde yer aldı. Listenin “Yıllık Etki” kategorisinde ise Teknoloji Fakültesinden Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Utkucan Şahin ve Prof. Dr. Ali Keçebaş, Fethiye İşletme Fakültesinden Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlknur Koca, Köyceğiz Meslek Yüksekokulundan Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Sıcak, Mühendislik Fakültesinden Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Ahmet Deniz Baş, Doç. Dr. Akın Taşcıkaraoğlu, Fen Fakültesinden Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mehmet Öztürk ve Prof. Dr. Ülkü Anık, yer aldı.
Kayıp vatandaşları arayan İHA muhabiri de ormanda kayboldu: "Sabah saatlerinde ormandan çıkabildik"
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:46 Kayıp vatandaşları arayan İHA muhabiri de ormanda kayboldu: "Sabah saatlerinde ormandan çıkabildik" Kastamonu’nun Cide ilçesinde ormanda kaybolan iki vatandaşı kurtarmak için başlatılan arama çalışmalarına katılan İHA muhabiri, ekipler ile birlikte ormanda kayboldu. Sabah saatlerine kadar ormandan çıkamadıklarını belirten İHA muhabiri Erdem Demirci, "Karanlıkta her nokta birbirine benzediği için biz de ormandan çıkamadık. Biz de sabah saatlerinde ormandan çıkabildik" dedi. Olay, dün akşam saatlerinde Cide ilçesi Köseli köyü Kargacak Mahallesi Bayrak tepe mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, R.U. ve D.D. gezmek için girdikleri ormanlık alanda kayboldu. 112 Acil Çağrı Merkezini arayan R.U. yardım istedi. İhbar üzerine iki şahsın bulunması için bölgeye Cide İlçe Jandarma Komutanlığı, Cide Emniyet Müdürlüğü, Kastamonu İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekipler, bölgede arama çalışması başlattı. Gönüllü vatandaşların da destek verdiği arama çalışması neticesinde ormandaki iki şahsın yeri tespit edildi. İHA muhabiri ve ekipler de ormandan güçlükle çıkabildi Gece saatlerinde kayıp vatandaşları bulmak için ormana giren ekipler ve İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Erdem Demirci de sabah saatlerine kadar yollarını bulamadı. Sabah saatlerinde havanın aydınlanması ile ormandan çıkabildiklerini belirten İHA muhabiri Erdem Demirci, "Jandarma ve AFAD ekipleri ile birlikte kayıp vatandaşları bulmak için ormana girdik. Arkadaşlarının verdiği cep telefonu numarası üzerinden kendileri ile sesli iletişim kurabildik. Hangi yöne gittiklerini söyledi. Biz de ormanın içerisine girdik. Hava çok karanlıktı ve ormanın içerisi de çok sarp ve sık ağaçlarla kaplıydı. Kaybolan kişilerin 30 metre kadar yakınına kadar yaklaştık, ancak önümüze çıkan kayayı aşamadık. Sonra tekrar aşağı döndük. Daha sonra farklı bir yönden ilerlemeyi denedik ama ulaşamadık. Biz de havanın yağışlı ve yerlerin kaygan olması sebebiyle ormandan çıkamadık. Biz de yolumuzu kaybettik. Karanlıkta her nokta birbirine benzediği için biz de ormandan çıkamadık. Biz de sabah saatlerinde ormandan çıkabildik. Ekipler şu anda farklı bir bölgede arama çalışması yapıyorlar" dedi. Sabah saatlerinde yoğunlaştırılan arama çalışmaları dron desteği ile devam ediyor. Yerleri tespit edilen iki vatandaşa arazi şartları sebebiyle ulaşamayan ekipler çalışmalarını sürdürüyor. Kayıp iki vatandaşın sağlık durumlarının ise iyi olduğu öğrenildi.
Milli Savunma Bakanı Güler’den ’Gaziler Günü’ mesajı
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:46 Milli Savunma Bakanı Güler’den ’Gaziler Günü’ mesajı Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Gaziler Günü” dolayısıyla yayamladığı mesajda, "Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi süreçte ’Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda daha büyük ve daha güçlü bir Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri için azim ve gayretle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kahraman gazilerimiz, bugüne kadar elde ettiğimiz tüm başarılarda en büyük pay, elbette aziz şehitlerimize ve sizlere aittir" dedi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Gaziler Günü” dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Güler mesajında, "Kahraman gazilerimiz, Değerli Silah ve Mesai Arkadaşlarım, bugün kutsal vatan topraklarımızı korumak, asil milletimizin huzur ve güvenliğini sağlamak için üstün bir cesaret ve fedakârlıkla mücadele ederken gazi olan kahramanlarımızın gurur günüdür. Asil milletimizin medarıiftiharı, vatanseverliğin ve kahramanlığın abideleşen sembolü olan gazilerimize bu anlamlı gün vesilesiyle saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Bugün aynı zamanda Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ’gazi’’lik ünvanı ve ’mareşal’ rütbesi verilişinin 103’üncü yıl dönümüdür. Bu vesileyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de saygı ve minnetle yâd ediyorum" dedi. Asil milletin en büyük karakter özelliğinin bağımsızlığına ve kutsal değerlerine olan tutkusu ile vatan ve millet aşkı olduğunu ifade eden Güler, "Necip milletimiz, köklü tarihi boyunca milli ve manevi değerlerini canı pahasına muhafaza etmiş, onun bağrından çıkan şanlı ordumuz da bu değerleri korumak için ’Ölürsem şehit, kalırsam gazi’ düsturunu benimsemiştir. Peygamber ocağı olarak da bilinen kahraman Türk ordusunun en büyük ilham ve motivasyon kaynağı, bu anlayışla büyük bir kahramanlık ve fedakârlık sergileyen şehit ve gazilerimiz olmuştur. Gururla ifade etmek isterim ki bu sarsılmaz inancın verdiği güçle icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğruna seve seve hayatını feda etmek üzere yemin eden silah arkadaşlarım; devletimizin bekasına, asil milletimizin huzur ve güvenliğine yönelen tehdit ve tehlikeleri bertaraf etmek için her türlü gayreti göstermektedir. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, hudutlarımızın güvenliğinin sağlanmasından terörle mücadeleye, mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunmasından uluslararası barış ve istikrarın desteklenmesine, geniş kapsamlı tatbikatların icrasından yerli ve millî savunma sanayimizin geliştirilmesine kadar üstlendiği tüm vazifeleri büyük bir başarıyla yerine getirerek İstiklal Harbi’mizden bu yana en yoğun ve en etkili faaliyetlerini icra etmektedir. Cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu tarihi süreçte ’Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda daha büyük ve daha güçlü bir Türkiye ve Türk Silahlı Kuvvetleri için azim ve gayretle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kahraman gazilerimiz, bugüne kadar elde ettiğimiz tüm başarılarda en büyük pay, elbette aziz şehitlerimize ve sizlere aittir. Kahramanlık ve fedakârlığınız daima minnet ve şükranla anılacak, asil milletimizin hafızasında sonsuza dek yaşayacak ve geleceğimizin teminatı olan genç nesillerimiz için örnek teşkil edecektir. Bu vesileyle Mete Han’dan Sultan Alparslan’a, Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum. Aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyor, tedavisi devam eden gazilerimize acil şifalar diliyor, gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine bir kez daha saygı ve şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.
ETÜ’de kişiye özel diz implantı üzerine geliştirilen çalışma patent aldı
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:47 ETÜ’de kişiye özel diz implantı üzerine geliştirilen çalışma patent aldı ETÜ’de kişiye özel diz implantı üzerine geliştirilen çalışma patent aldı. Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. İsmail Hakkı Korkmaz’ın, Prof. Dr. İrfan Kaymaz danışmanlığında tamamlanan doktora tezi kapsamında, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ömer Selim Yıldırım’ın ve Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Halim Kovacı’nın hak sahipliği bulunan "Anatomik Femur Kemiği Kesme Aparatı ve Kesme Yöntemi" isimli çalışma Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından onaylanarak patent almaya hak kazandı. Konuyla İlgili değerlendirme de bulunan Doç. Dr. İsmail Hakkı Korkmaz ve Prof. Dr. İrfan Kaymaz şu şekilde konuştular: "Geleneksel total diz protezi tedavilerinin hasar mekanizmalarının başında gelen protezlerin aseptik gevşeme hasarı, implant-kemik uyumu ile ilişkilidir ve anatomik kemik modellerinin dikkate alındığı kişiye özel implantlar bu uyumu artırmaktadır. Kemik morfolojisine göre üretilen bir implantın yerleştirilmesi için ise kişiye özel kesi kılavuzunun oluşturulması gerekir. Doktora çalışmasında, kişiye özel olarak modellenen diz protezinin montajı için ürettiğimiz ’Anatomik Femur Kemiği Kesme Aparatı ve Kesme Yöntemi’ bu kapsamda Türk Patent ve Marka Kurumu"na yapılan başvuru neticesinde patent almıştır. Patentlenen kılavuz ile femural diz protezi uygulanan hastaların protez ömürleri geleneksel protezlere göre daha uzun olması beklenmektedir."
Dr. Demirkıran: "Çocuklarda ihmal edilen geniz eti ciddi sorunlara kapı aralayabiliyor"
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:47 Dr. Demirkıran: "Çocuklarda ihmal edilen geniz eti ciddi sorunlara kapı aralayabiliyor" Medline Adana Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Semih Demirkıran, "Büyüyen ve oldukça fazla miktarda mikrop barındıran geniz eti, yakın komşuluğu nedeniyle tekrarlayan kulak ve sinüs enfeksiyonlarına zemin hazırlamasının yanı sıra çocuklarda hırçınlık ve iştahsızlık gibi problemleri de beraberinde getirebiliyor" dedi. Demirkıran, yaptığı açıklamada, Toplumda, özellikle çocukluk döneminde sık görülen hastalıkların başında üst solunum yolu ile ilgili sorunlar geliyor. Bu konuyla ilgili en fazla karşılaşılan sıkıntılardan biri de geniz etinde görülen problemler oluyor. İlaçla tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda geniz etinin mutlaka alınması gerekiyor. Büyüyen ve oldukça fazla miktarda mikrop barındıran geniz eti, yakın komşuluğu nedeniyle tekrarlayan kulak ve sinüs enfeksiyonlarına zemin hazırlamasının yanı sıra çocuklarda hırçınlık ve iştahsızlık gibi problemleri de beraberinde getirebiliyor. İhmal edilmesi halinde gelişme geriliğine bile yol açabiliyor" diye konuştu. Çocuk döneminde sık rastlanıyor Demirkıran, "Geniz eti ya da tıp dilindeki adı ile adenoid, burnun arka kısmında doğuştan var olan bir lenf dokusu şeklinde tanımlanır ve aynı bademcikler gibi vücuda solunum yoluyla giren mikroplara karşı savunmada görev üstlenir. Akut üst solunum yolu enfeksiyonlarında büyümesi normal kabul edilir. Fakat tekrarlayan enfeksiyonlar sonrasında küçülmediği zaman sorun olmaya başlar. Öyle ki bazen neredeyse bir pinpon topu büyüklüğüne erişerek geniz bölgesi olan burnun arka çıkış kapısını bile tıkayabilir" dedi. Ebeveynler dikkatle takip etmeli Demirkıran, şöyle devam etti: "Kimi zaman ebeveynler çocuklarının genizden konuştuğu için ses tonunun farklı olduğunu, iştahının olmadığını, geceleri terlediğini ve horladığını söylerler. Bazen de ağzından salya aktığını dile getirirler. Geniz eti, anatomik olarak en büyük haline çocuk 3 ila 5 yaşları arasındayken ulaşır ve genellikle 7 yaşından sonra da küçülmeye başlar. Ergenlikte ise kaybolur. Bu noktada ebeveynlere oldukça önemli görevler düşer. Zira anne-babalar kimi zaman geniz etinin alınmasından endişe ettiğinden kimi zaman da ‘Nasılsa ileride küçülecek’ diye üzerinde durmadığından bu durum problemin büyümesine ve ileri yaşlarda birçok kronik hastalığın gelişmesine yol açabilir." Sorunlara kapı aralıyor Tedavi edilmeyen geniz etinin, üst solunum yolu enfeksiyon atakları, sinüzit, geniz akıntısı, öksürük, uyku bozuklukları, horlama, ağzı açık uyuma, kulak enfeksiyonları, kulakta sıvı birikmesine bağlı işitme azlığı hatta işitme kaybına yol açabileceğine değinen Demirkıran, "Geniz eti belirtilerinin fazla ortaya çıkmadığı çocuklarda herhangi bir tedaviye gerek yoktur. Geniz eti şişmesini azaltmak için doktor tarafından steroid içeren burun spreyi önerilir. Enfeksiyonun bakteriyel olması durumunda ise antibiyotik kullanımı gündeme gelir. Ancak şikâyetlerin yoğun olması, ilaç tedavilerine rağmen devam etmesi ve sürekli tekrarlaması durumunda geniz eti cerrahi yöntem ile alınmalıdır. Ameliyat genellikle 2 yaşından sonra tercih edilse de nefes tıkanıklığı yoğunsa 1 yaşından sonra da gündeme gelebilir. Ameliyat genel anestezi altında ve ağız yolundan yapıldığı için boyunda herhangi bir kesiye gerek olmaz. Operasyon yaklaşık yarım saat sürer ve hasta genellikle aynı gün taburcu edilerek evine gönderilir" diye konuştu. Demirkıran, çocuklarda geniz eti belirtilerini ise şöyle sıraladı: "Burundan nefes almada güçlük, ağzı açık uyuma, gece terlemesi, horlama, burnu tıkalı gibi genizden konuşma, burun ve geniz akıntısı, uykuda nefes tutma ve ağız kokusu."