SAĞLIK - 24 Aralık 2024 Salı 22:54

Van’a 47 doktor kadrosu tahsis edildi

A
A
A
Van’a 47 doktor kadrosu tahsis edildi

Van’a 120. Devlet Hizmet Yükümlülüğü (DHY) kurasında 47 doktor kadrosu tahsis edildi.


Van İl Sağlık Müdürlüğünün sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Bakanlığımız tarafından 120. Devlet Hizmet Yükümlülüğü (DHY) kurasında, ilimize 33 uzman hekim, 14 hekim olmak üzere toplamda 47 kadro tahsis edilmiştir. İlimizde yeni göreve başlayacak hekimlerimize başarılar diliyoruz” denildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aile Hekimi Dr. Çokağır; “Hastalık Yönetim Platformu büyük bir avantaj” Köşk Aile Sağlığı Merkezi’nde görev yapan Aile Hekimi Dr. Necmi Çokağır, Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanarak yürürlüğe giren yeni aile hekimliği yönetmeliğin özellikle kronik hastalık tarama ve izlemleriyle, akılcı ilaç kullanımına yönelik düzenlemeler içerdiğini belirterek hem vatandaşlar hem de aile hekimleri için büyük fayda sağladığını ifade etti. Kronik hastalık takibinin birinci basamak sağlık kuruluşlarında koruyucu hekimlik açısından olması gerektiğini erken teşhisle hayatı kurtulan iki hastasından örnekler vererek anlatan Dr. Necmi Çokağır, "Bu yeni uygulama yönetimlerindeki Hastalık Yönetim Platformu (HYP) ile ilgili bir iki deneyim var. Daha önceden hastalara ilaç yazdırmaya geldiğinde ilaçlarını yazıp gönderiyorduk. Fakat yeni sistemde hastaların tahlillerinin yapılması, boy-kilo ölçümü vesaire yapılması gerekliliğinden dolayı biraz daha zaman ayırmamız gerektiğini, hasta sayımız da düştüğü için buna da zaman olduğundan dolayı HYP yaptık. Birkaç senedir gelmeyen iki hastamı tespit ettim. Bunlar eşleri gelip ilaçlarını yazdıran insanlardı. Tahlil olmadan ilaç yazmayacağımızı, hemogram dediğimiz tahlili yapmadan antibiyotik yazamayacağımızı veya böbrek fonksiyonlarına bakılmadan gereksiz ağrı kesici kullanmamaları gerektiğini, vitaminlere bakılmadan mide koruyucu adı altında ilaçların yazılamayacağını güzelce anlattım. Daha sonra bir gün sonra tahlile geldiler. Ne yazık ki tahlillerde bir hastamızda beyaz kürenin 45.000 üzerinde olduğunu gördük. Bunu ikinci basamağa Kronik Miyeloid Lösemi (KML) tanısıyla yolladık. Erken teşhis ile şu anda tedavi olmaya başladığını öğrendik. Diğer hastamızı da trombositoz tespit ettik. Onu da ikinci basamağa gönderdik. Orada bizim için HYP’nin bir artısı, olduğunu gördük. Daha bugün bir hastamı tahlil için çağırıp tahlil sonuçlarına baktığımda Hemoglobin A1C diye dediğimiz değerin normalin iki katına çıktığını tespit ettik ve sağlık kuruluşuna yönlendirmesini yaptık” şeklinde konuştu. Toplumumuzda aslında bilinmeyen tansiyon, şeker hastalığı böbrek fonksiyon bozukluğu çok fazla olduğunu belirten ve bu hastalıkların tanısında HYP’nin büyük bir avantaj olduğunu ifade eden Dr. Necmi Çokağır, “İlerleyen süreçlerde daha da iyi olacağını düşünüyorum. HYP’nin ben artısını gördüm. Ben emekliliği gelmiş bir hekimim bugün hekimim ama yarınlarda halk olacağım. Benim içinde iyi olacak ailelerimiz içinde iyi olacak memleketimiz içinde iyi olacak diye düşünüyorum” dedi.
Muğla Eşen Çayı’nda sürdürülebilir balıkçılık için incelemeler tamamlandı Muğla’nın Eşen Çayı bölgesinde, su kaynaklarının daha verimli kullanımı ve sürdürülebilir balıkçılığın devam ettirilmesi amacıyla başlatılan çalışmalar kapsamında, inceleme gerçekleştirildi. Yılda 5 bin ton alabalık, 120 milyon yavru balık ve 65 milyon yumurta üretimiyle Türkiye’nin önemli su ürünleri bölgelerinden biri olan Eşen Çayı’nda, ilgili kurumların katılımıyla detaylı bir değerlendirme yapıldı. Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, DSİ Genel Müdürlüğü, Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü ile Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü temsilcilerinden oluşan komisyon, bölgede faaliyet gösteren tüm tesisleri ziyaret ederek detaylı incelemelerde bulundu. Komisyon, su kaynaklarının daha verimli kullanımı, üretim süreçlerinin iyileştirilmesi ve bölgenin ekosistemine uyumlu sürdürülebilir üretim yöntemleri üzerine değerlendirmeler yaptı. Ayrıca, mevcut sorunlar ve çözüm önerileri üzerinde durularak, Eşen Çayı’nın balıkçılık potansiyelinin artırılması için uygulanabilir stratejiler ele alındı. Yetkililer, Eşen Çayı’nın ülke ekonomisine olan katkısını artırmak ve doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde korunmasını sağlamak adına çalışmaların devam edeceğini belirtti. Bölgede yetiştirilen alabalıkların, hem iç piyasa hem de ihracat için önemli bir kaynak oluşturduğu vurgulandı. Eşen Çayı bölgesindeki bu inceleme çalışması, balıkçılık sektöründe verimliliği artırmaya yönelik adımların yanı sıra çevresel sürdürülebilirliği güçlendirmeyi hedefliyor.
Kastamonu Doğa ve tabiatın başkenti Kastamonu’da şimdi de hedef lavanta turizmi Doğa ve tabiat turizminin önde gelen şehirlerinden Kastamonu’da, son yıllarda dikimi yaygınlaşan lavanta ile turizmin geliştirilmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda Kastamonu Üniversitesi öğrencileri, Cide ilçesinde lavanta dikimi yaparak, hem eğlendi hem de ders işleyerek öğrenme imkanı buldu. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu’nun 2020’de hayata geçirdiği “Kastamonu Köyleri Lavanta Kokacak, Kastamonu Kırsalı Lavanta Turizmiyle Kalkınacak” proje ile şehrin farklı köylerinde lavanta dikimleri devam ediyor. Kastamonu-İhsangazi kara yolu Karaçomak Barajı havzasında 6 dekar alanda başlayıp gelinen süreçte ekim alanlarının yaygınlaşması ile şu anda kentte 300 dekar alanda lavanta tarımı yapılıyor. Ayrıca Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu, lavanta tarımı ile kırsal turizmi de kalkındırarak kente gelen turist sayısının da artmasını amaçlıyor. Bu çerçevede Kastamonu’da Karaçomak Barajı havzası ile Daday’ın Yumurtacı Göleti, Pınarbaşı ve Cide ilçelerinde lavanta tarımı yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Öğrenciler, doğada hem ders yaptı hem de lavanta dikti Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal’ın yürütmekte olduğu tabiat kampı dersi çerçevesinde, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler, Genel Turizm ve Girişimcilik uygulama etkinliği yapıldı. Turizm Fakültesi’nden 105 öğrencinin katıldığı etkinlikte Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydoğdu tarafından tıbbi ve aromatik bir bitki olan lavantanın tanıtımı yapıldı. Ardından lavantanın nasıl dikildiği konusunda öğrencilere bilgiler verdi. Cide Belediyesi ve Cide Yerel Eylem Grubu’nun ev sahipliğinde Tuğ Tepesi Sosyal Tesisi alanı başta olmak üzere Belediye Yerleşkesi Bahçesi, Beşiktaş lokali kavşağı, Liman mevkii çocuk oyun alanı, Bayram Aslan Uygulama Oteli mevkii ve Atatürk Parkı alanında binlerce lavanta fidesi toprakla buluşturuldu. Öğrenciler, lavanta dikiminin ardından Cide’nin tarihi, turistik ve kültürel yerlerini gezerek tanıma imkanı buldu. Ayrıca öğrenciler, yazdan kalma güneşli havada deniz kenarında hoşça vakit geçirdi. Gezi sırasında Haberal tarafından öğrencilere şehir hakkında bilgiler verildi. “Amacımız dört mevsim turizmi Kastamonu’da gerçekleştirmek” Ormancılık ve Tabiat Turizmi alanında ihtisaslaşan öğrencilerle birlikte dersleri arazide işlediklerini söyleyen Hikmet Haberal, “Konuyla ilgili dersimiz var. Bizler de, Cide’ye gelerek tıbbi aromatik bitkilerden lavanta dikimini yapıyoruz. Hem girişimcilik kapsamında hem de genel turizm kapsamında ayrıca Cide’nin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini öğrenci kardeşlerimize gezdiriyoruz. Tıbbi aromatik bitkilerden lavantayı dikiyoruz. Lavanta, turistler açısından bir çekicilik oluşturuyor. Lavanta dikilen alanlarda denize gelen insanlarımızın lavanta bahçelerini görerek lavantanın kokusunu hissetmelerini istiyoruz. Hatta şu anda Cide’ye lavanta kokusu yayılmış durumda. Amacımız dört mevsim turizmi Kastamonu’da gerçekleştirmeyi istiyoruz. Bu yüzden öğrencilerimizi de birebir sahaya çıkartarak lavanta dikimini yaptırıyoruz. Birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar tüm öğrencilerimiz şu anda bu etkinlikte yer alıyor” dedi. “Lavantayı bir kez diktiğinizde 20 yıl kadar size verim verir” Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydoğan Aydoğdu ise, “Lavanta, eksi 35 dereceden 45 dereceye kadar hemen hemen her iklim şartlarında dayanıklıdır. Günümüzde Akdeniz çanağında yer alan ülkelerin dışında da özellikle Türkiye’nin kuzey kısmında yaygın bir biçimde üretilmeye başlanan çok önemli tıbbi aromatik bitkidir. Başta kozmetik, ilaç endüstrisi, temizlik endüstrisi, parfümeri endüstrisi olmak üzere birçok farklı kullanım alanı olan, 50’den fazla türevi olan bir bitkidir. Lavanta gazozundan lavanta muhallebisine, lavanta çayından lavanta lokumuna kadar çok farklı alanlarda gastronomi içinde önemli bir bitkidir. Lavanta çok çevreci bir bitkidir. Çok yıllık bir bitkidir. Bir kez diktiğinizde iyi baktığınızda 20 yıl kadar size verimli hizmet eder. Lavanta su isteği hemen hemen hiç olmayan bir bitkidir. Özellikle eğimli arazileri çok sever, kıraç arazileri çok sever, geçirgen süzek arazilerde sadece güneş görmesi yeterlidir” diye konuştu. “Şu anda Kastamonu’da 300 dekar arazide lavanta tarımı yapılıyor” Lavantanın 50’den fazla türevinin olması nedeniyle çok yüksek katma değer oluşturduğunu ifade eden Doç. Dr. Aydoğdu, “Ancak bizim, lavantayı turizmciler olarak önemsediğimiz bir diğer konu ise lavantanın turistik çekim gücü olarak gerçekten önemli olmasıdır. Nitekim Fransa’da, İspanya’da ve günümüzde Türkiye’de Isparta, Burdur gibi geniş arazilerde ekilen lavantalar her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti bölgeye çekmektedir. Bu şekilde de yöre ekonomisine olağanüstü bir maddi katkı sağlamaktadır. Kastamonu için lavantayı öncelikli görmemizin sebebi de Kastamonu’da arazilerin çok parçalı olması, eğitimli ve sulamaya imkan olmayan araziler vardır. Dolayısıyla bu arazilerde yapılacak olan lavanta tarımı hem arazilerin atıl kalmasını engelleyecek aynı zamanda da katma değeri yüksek bir bitki üretilmiş olacaktır. Bizim, turizmciler olarak amaçladığımız ise ‘Kastamonu Köyleri Lavanta Kokacak, Kastamonu Kırsalı Lavanta ile Kalkınacak’ ilkesi gereği eğer bir kümelenme oluşturabilirsek merkezde Karaçomak Barajı havzası ile Daday’da Yumurtacı Göletinde, Pınarbaşı’nda Çuhadar Mahallesi ile Cide’nin şehre yakın orman içi açıklıkları ile Çayyaka köyümüzde yapılacak kümelenmenin Kastamonu turizmine çok güçlü katma değer katarak, kırsalın kalkınmasını sağlayacağını ve lavanta tercihli turistik bir talep oluşturacağına olan inancımızdır. Bizler, Kastamonu’ya daha çok turist çekebileceğimizi inanıyoruz. Bunun farkındalığını arttırmak ve Cide ilçemizin peyzajına katkıda bulunmak için lavanta dikiyoruz. Şu anda Kastamonu’da 300 dekar arazide lavanta tarımı yapılıyor. Bir tane de Kadın Girişimciler Kooperatifi kurduk. Şu anda fiili olarak 11 üyesi bulunuyor” şeklinde konuştu. “Lavanta bahçeleri, görsellik açısından çok hoşuma giden bir bitki” Sakarya’dan gelen Turizm Fakültesi öğrencisi Eda Nur Doğanay da, “Cide’ye gelme amacım üniversiteyi okurken Kastamonu’yu keşfetmek. Değerli Öğretim Görevlimiz Hikmet Haberal hocamız ile birlikte birinci sınıftan itibaren şehrin güzel yerlerini gezip görme imkanı bulduk. Bu sayede bu gezdiğimiz yerleri de turizme kazandırılması için bizlere tanıtımını yapıyor. Şimdiye kadar çok fazla yer gördük, öğrenci olmamız sebebiyle bu yerleri de ücretsiz olarak geziyoruz. Kastamonu Üniversitesi bu noktada bizlere çok fazla destek veriyor. Bugün de çok merak ettiğim ilçelerden bir tanesi olan Cide’ye geldik. İlk başta Cide’den o güzel manzarasını gördük. Arkadaşlarımızla birlikte lavanta dikimi yaptık. Bu etkinlikte yer aldığım için çok mutluyum. Ben aslen Sivaslıyım ama Sakarya’da yaşıyorum. Yaşadığım yerde de gördüm lavanta bahçelerini. Görsellik açısından çok hoşuma giden bir bitki. Daha çok benim özellikle fotoğraf çektirme lavanta bahçesinden hoşuma gidiyor. Çok renkli oluyor, bunu da bilerek bugün lavanta dikimine geldim. Kokusu da çok hoşuma gidiyor. Parfüm olarak satın alıyorum. Bu yüzden Lavinya kokusunu daha ağırlıklı tercih ediyorum” ifadelerini kullandı. “Bahçemizde lavanta dikimini geliştirirsek çok güzel olur” Sinop’tan gelen Turizm Fakültesi öğrencisi İrem Aysu Sönmez ise şöyle konuştu: “Cide’ye okul olarak geldik. Lavanta dikimi yapıyoruz. Ben Sinop’ta yaşıyorum. Yaşadığım şehirde lavanta bahçeleri bulunmuyor. Sadece biz kendi bahçemize küçük bir alana dikimini yaptık. O da biraz yayıldı. Kendiliğinden yayıldı ve çoğaldı. Kendi bahçemizde lavanta dikimini geliştirirsek bence çok daha güzel olur. Lavanta yapılabilir, aileme de sunacağım bu fikri.” Öte yandan lavantanın 1 dönümde çiçek olarak 150 ile 400 kilogram arasında verim elde edilirken, yağ verimi ise çiçek veriminin yüzde 2 ile yüzde 5’i arasında değişiyor. Bu kapsamda 1 kilogram yaş lavanta, 1,5-2 liraya satışa sunulurken, kurutulmuş lavantanın 1 kilogramı 10-15 lira arasında değişiklik gösteriyor. Üretimi yapılan bir dönüm lavanta bahçesinden 800 ile 1100 lira arasında kazanç elde ediliyor. Cide Yerel Eylem Grubu Derneği ve Kent Konseyi Başkanı Serdar Kaptan’ın koordinatörü olduğu etkinliğe Doğa Koruma ve Milli Parklar Kastamonu Şube Müdürlüğü Cide Şefliği de katkı sağladı.
Diyarbakır Diyarbakır’da Türkiye genelinde eş zamanlı düzenlenen “cuma buluşmaları” toplantısı Diyarbakır’da Tarımsal Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli hakkında üreticileri bilgilendirmek amacıyla 25 Ekim 2024 tarihinde Türkiye genelinde eş zamanlı olarak düzenlenen "Cuma Buluşmaları" toplantıları başladı. Bu toplantılar, 81 ilde üretim planlaması ve yeni destek modeli üzerine gerçekleştirildi. 17 ilçe ve her ilçede 3 köyde olmak üzere toplam 51 köyde eş zamanlı bilgilendirme toplantıları düzenlendi. Toplantılara İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Ertan Atalar, il müdür yardımcıları, şube müdürleri, ilçe müdürleri ve Tarımsal Üretim Planlaması Birimi teknik personeli katıldı. 2025-2027 yıllarında yapılacak Bitkisel Üretime Yönelik Desteklemeler için yeni bir destekleme modeli oluşturuldu. Bu modelde, bitkisel üretim destekleri 21 kalemden 3 ana kaleme, hayvansal üretim destekleri 22 kalemden 7 ana kaleme indirildi. Su ürünleri desteklemeleri ise 15 kalemden 2 ana kaleme indirildi. Yeni modelde, bitkisel üretim için Temel Destek kapsamında yüzde 50 mazot ve yüzde 25 gübre desteği sağlanacak. Planlama kapsamındaki ürünlere ise mazotun tamamı ve gübrenin yarısı verilecek. Üretimi geliştirme desteği kapsamında sertifikalı tohum, fidan, organik tarım ve iyi tarım uygulamalarına destek verileceği açıklandı. İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Ertan Atalar, toplantıda yaptığı konuşmada, tarımsal üretim planlamasının önemine vurgu yaptı. Atalar, "Bu yıl üretim planlaması diye yeni bir modele geçtik. Ülkemizin ihtiyacı olan ürünlerin üretilmesini sağlamak, ihtiyacı olmayan ürünlerin üretiminde kısıtlamaya gitmek ve dolayısıyla piyasadaki arz-talep dengesini sağlamak amacıyla bu üretim modelini başlattık. Türkiye’de 13 stratejik ürün belirlendi. Her ilde ihtiyaca göre, bölge şartlarına uygun ürünlerin ekilmesi sağlanacak" dedi. Tarımsal Üretim Planlaması ve Yeni Destekleme Modeli kapsamında Bağlar ilçesi Alabal Mahallesinde gerçekleştirilen programa, İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Ertan Atalar, DSİ Bölge Müdürlüğü Şube Müdürü Ramazan Yolcu, Orman İşletme Müdürü Davut Ayzit ve diğer yetkililer katıldı. Toplantı, katılımcıların sorularına yanıt verilen soru-cevap bölümüyle sona erdi.