GÜNDEM - 24 Aralık 2024 Salı 20:01 | Son Güncelleme : 24 Aralık 2024 Salı 23:59

Bakan Işıkhan açıkladı! 2025 yılı Asgari ücret belli oldu

A
A
A

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari net ücreti 22 bin 104 lira olarak belirlemiş bulunuyoruz” dedi.

Doğrudan 7 milyon çalışanı, dolaylı olarak toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreci sona erdi. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025’te geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ilk toplantısını 10 Aralık, ikinci toplantısını 16 Aralık’ta üçüncü toplantısı ise 19 Aralık’ta gerçekleştirmişti.

Komisyonun dördüncü toplantısı, saat 20.30’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın başkanlığında başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliği yaptığı toplantıda 2025 için geçerli olacak asgari ücreti Bakan Işıkhan açıkladı.

Komisyonda konuşan Bakan Işıkhan, işçi, işveren ve memur emekli ayrımı yapmadan toplumun tüm kesimlerinin özellikle sabit gelirli vatandaşların alım gücünü korumanın ve arttırmanın en önemli hedefleri olduğunu aktardı. Işıkhan, “Çalışanlarımıza karşı adil olmak yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda ekonomik bir başarı ve istikrar için de bir gerekliliktir. Bu anlayışla çalışma hayatında hakkaniyeti, sosyal adaleti ve emeğe saygıyı ön planda tutarak hem çalışma barışını hem toplumsal refahı hem de ülkemizin kalkınmasını sağlayabiliriz” açıklamasında bulundu.

“İşçi ve işveren temsilcilerimizin önerileri değerlendirerek en dengeli seviye belirlenmeye çalışılmıştır”

Işıkhan, çalışmaların tüm komisyon üyeleriyle birlikte yapıcı bir anlayışla yürütüldüğünü belirterek, “Çalışanlarımızın refahını arttıran, işverenlerimizin rekabet gücünü koruyan ve ülkemizin ekonomik istikrarını ve sosyal kalkınmasını güçlendiren bu süreci hep birlikte başarıyla yönettiğimizi düşünüyorum. İşçi ve işveren temsilcilerimizin önerilerinin yanı sıra, makroekonomik ve konjonktürel dinamiklerini de değerlendirerek en dengeli seviye belirlenmeye çalışılmıştır. Bu süreçte emeği geçen tüm komisyon üyelerine, işçi ve işveren temsilcilerimize tekrar teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari net ücreti 22 bin 104 lira olarak belirlemiş bulunuyoruz”

Komisyon toplantıları neticesinde işçi ve işveren temsilcilerinin bildirdiği görüşler doğrultusunda belirlenen miktarın başta asgari ücrete tabi olan çalışanların ve aileleri olmak üzere tüm vatandaşlara hayırlı olmasını dileyen Bakan Işıkhan, “2025 yılı için geçerli olacak asgari ücreti sizlerle paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi 2024 yılında asgari ücret, devletimiz tarafından verilen 700 lira asgari ücret desteğiyle birlikte 17 bin 2 lira olmuştu. Şimdi de 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari net ücreti 22 bin 104 lira olarak belirlemiş bulunuyoruz.

“İşveren desteği 700 liradan bin liraya çıktı”

İşveren desteğine ilişkin rakamın da güncellediğini söyleyen Işıkhan, “Her bir asgari ücretli için devlet olarak verdiğimiz asgari ücret desteğini de 700 liradan bin liraya çıkardık. Ülkemize ve aziz milletimize hayırlı ve uğurlu olsun. Bu rakamlarla net asgari ücreti önceki yıla göre yüzde 30 oranında artış yapmış. Ayrıca 2002 yılından bu yana da asgari ücreti reel olarak 4 katına yakın seviyeye çıkarmış bulunuyoruz. Devletimiz tüm kurum ve kuruluşlarıyla işçinin, işverenin ve tüm vatandaşlarının yanında olmaya devam edecektir” diye konuştu.

TÜRK-İŞ toplantıya katılmadı

Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işçi tarafını temsilen yer alan TÜRK-İŞ ise Bakanlıkta gerçekleşen olan son toplantıya katılmama kararı aldı. TÜRK-İŞ'ten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulunun 19 Aralık 2024 günü 'asgari ücret' gündemiyle yapılan olağanüstü toplantısında gelişmeler değerlendirilmiştir. Yapılan toplantıya, Komisyonda görev yapan işçi temsilcileri de katılım sağlamış ve asgari ücretin 29 bin 583 lira olması gerektiğini ifade etmişlerdir. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu hazırlanan teklifi makul ve dengeli bulmuş, bunun altında yapılacak bir teklif durumunda 'masada yer alınmaması' kararını almıştır. TÜRK-İŞ'in teklifine karşılık bugüne kadar ne hükümetten ne de işverenden herhangi bir teklif gelmemiştir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu 24 Aralık günü akşamı 'karar için' toplantıya çağrılmıştır. TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu, asgari ücret teklifi konusunda bir bilgilendirme yapılmadan düzenlenen toplantıya katılmama kararı almıştır.”

Kemal Diri - Muhammed Musab Gümüşer

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum “Asımın Nesli” öyküsü ödül getirdi Erzurum Mümtaz Turhan Anadolu Lisesi öğrencisi ve Palandöken Gençlik Merkezi Üyesi Zeynep Gürbulak, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ‘Öykü Yarışması’nda dereceye girdi. ‘Asımın Nesli’ Öyküsü ile derece yapan genç öğrenciyi Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur ödüllendirdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen Ulusal Öykü Yarışmasında Erzurum Mümtaz Turhan Anadolu Lisesi öğrencisi ve Palandöken Gençlik Merkezi Üyesi Zeynep Gürbulak, ‘Asımın Nesli’ Öyküsü ile dereceye girdi. 12 Aralık 2024 tarihinde Ankara’da Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda düzenlenen ödül töreninde ödülüne kavuşan Gürbulak, başarısını Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur ile paylaştı. Gençlik Hizmetleri Müdürü Zülküf Yılmaz, Palandöken Gençlik Merkezi Müdürü Memet Gözütük ile Mümtaz Turhan Anadolu Lisesi Edebiyat Öğretmeni Buse Çullu ile birlikte Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur’u ziyaret eden Zeynep Gürbulak, ‘Asımın Nesli’ adlı öyküsü ile dereceye girdiği için çok mutlu olduğunu söyledi. Hilalkent’ten Yıldızkent’e belediye otobüsü ile yolculuk İkamet ettiği Hilalkent’ten, eğitim gördüğü Yıldızkent Mümtaz Turhan Anadolu Lisesi’ne her gün Büyükşehir Belediye Otobüsleri ile gittiğine işaret eden Zeynep Gürbulak, “Otobüste yer olduğunda Hilalkent’ten Yıldızkent’e kitap okuyarak okuluma gidiyorum. Eğer yolcu sıkışıklığı olursa bu kez kitap okuyamıyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın öykü yarışmasında dereceye girdiğim için şehrim ve Mümtaz Turhan Anadolu Lisesi adına çok mutluyum” dedi. Çakmur “Sarıkamış Beyaz Hüzün” kitabı hediye etti Lise öğrencisi Zeynep Gürbulak’ı öykü yarışmasında elde ettiği dereceden ötürü tebrik eden Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur, “Zeynep kızımızı başarısından dolayı tebrik ediyorum” dedi. Çakmur, Tüm Türkiye’nin Allahuekber ve Sarıkamış şehitlerini anmaya hazırlandığı bu günlerde Mümtaz Turhan Anadolu Lisesi öğrencisi Zeynep Gürbulak’a Sarıkamış Beyaz Hüzün adlı kitap hediye etti. Bu arada Zeynep Gürbulak’ın öykü yarışmasındaki başarısı Mümtaz Turhan Anadolu Lisesi Müdürü Ümit Gergit ile okul yönetimini, öğretmenleri ve öğrencileri sevince boğdu.
Adana Uzman Dr. Yakupcan Topal: “Risk grubundakiler zatürre aşısı olmayı ihmal etmemeli” Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Yakupcan Topal, zatürrenin dünyada en sık görülen, en sık hastaneye yatışa sebep olan ve en sık ölüme yol açan bir enfeksiyon olduğuna dikkat çekerek, “Erken tanı ve tedavinin ölümleri azalttığı bilinmektedir. Ayrıca zatürre gelişme riski ve/veya zatürrenin ağır seyretme riski yüksek olan kişilerin, zatürreye karşı bağışıklıklarının arttırılması için pnömokok aşıları ve yıllık grip aşısı yaptırmaları gereklidir” dedi. Medical Park Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Yakupcan Topal, zatürre (pnömoni) hakkında açıklamalarda bulundu. Zatürrenin sıklıkla grip ve benzeri solunum yolları enfeksiyonları sonrası geliştiğini söyleyen Uzm. Dr. Topal, “Zatürre, akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Bakteriler başta olmak üzere virüsler ve mantarlar gibi çeşitli mikroplara bağlı olarak gelişmektedir. Genellikle hapşırık ve öksürük ile sekresyonların çevreye yayılması ile bulaşabildiği gibi, sekresyonların bulaştığı eşyalar ile de bulaşabilir. Hastalık genellikle hastanın kendi ağız, boğaz veya sindirim kanalında bulunan mikropların akciğere ulaşmasıyla oluşmaktadır. Normal şartlarda hastalığa neden olmayan bu mikroorganizmalar, vücut savunması zayıf kişilerde hastalığa neden olabilir” şeklinde konuştu. Risk faktörleri Uzm. Dr. Topal, zatürrenin risk faktörlerini şu şekilde sıraladı: “İleri yaş, kronik hastalıklar, akciğer hastalıkları (Koah, bronşektazi, akciğer kanseri), kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları, karaciğer hastalıkları, şeker hastalığı, sinir sistemi hastalıkları (kas hastalıkları, inme, bunama), yutma güçlüğü yapan durumlar (çene, kas, sinir hastalıkları, tümörler, yemek borusu hastalıkları), bağışıklık sistemi hastalıkları (Aids, kan ve lenf bezi kanserleri), bağışıklığı baskılayan ilaç (kortizon vb.) kullanımı, sigara kullanımı, alkol alımı, kusmalar, geçirilmiş uzun süren ameliyatlar, grip salgınları.” “48 saatten daha uzun süren ateş yüksekliğinde doktora başvurulmalıdır” Görülebilecek belirtilerden bahseden Uzm. Dr. Topal, “Bazı zatürre türleri üşüme-titreme, 39-40 dereceye varan yüksek ateş, öksürük, iltihaplı (yeşil, sarı, pas rengi) balgam çıkarma ve yan ağrısı gibi şikayetler eşliğinde ani olarak ortaya çıkmaktadır. Bazılarında ise sinsi bir başlangıç söz konusudur. Birkaç gün devam eden iştahsızlık, halsizlik, eklem ve kas ağrılarını takiben kuru öksürük, ateş yükselmesi, bulantı, kusma, baş ağrısı gibi belirtiler görülebilir. Zatürreyi düşündüren bu durumlar söz konusu olduğunda ya da 48 saatten daha uzun süren ateş yüksekliğinde doktora başvurulmalıdır” ifadelerini kullandı. “Zatürrede erken tanı ve tedavi önemli” Zatürrenin tanı yöntemlerine değinen Uzm. Dr. Topal, “Zatürrede erken tanı ve tedavi büyük öneme sahiptir ve zatürreye bağlı ölümleri azalttığı bilinmektedir. Hastanın yakınmaları zatürreyle uyumlu ise muayene ve akciğer röntgeni tespitiyle genelde teşhis konulabilir. Gerekli durumlarda kan ve balgam tetkikleri yapılabilir” dedi. “Antibiyotik tedavisi uygulanabilir” Tedavi seçeneklerini anlatan Uzm. Dr. Topal, “Tedavi uygun antibiyotik tedavisiyle evde de yapılabilir. Riskli gruplarda hastane yatışı veya yoğun bakım yatışı gerekebilir. Zatürreye neden olan mikrobun belirlenmesi çoğu kez mümkün olmayabilir. Ancak zatürre tanısı konulduktan sonra en kısa zamanda antibiyotik tedavisinin başlanması gereklidir. Hastanın tedavi süresi hastalığın şiddeti tespit edilmişse, sorumlu mikroba, eşlik eden hastalığın olup olmamasına göre değişmekle beraber ateş düştükten sonra ortalama 5 -7 gündür. Bazı mikroplarla gelişen zatürrede ise tedavi süresi uzatılabilir. Zatürre ani başlangıçlı ve genellikle tedaviye hızla cevap veren bir hastalıktır. Uygun antibiyotik tedavisine rağmen 72. saatten sonra hala ateşi düşmeyen, şikayetleri azalmayan hastalar mutlaka tekrar hekime başvurmalıdır” diye konuştu. “Temasın azaltılması, maske kullanılması, düzenli el yıkanması yararlı önlemlerdir” Korunma yollarından bahseden Topal, “Zatürre gelişme riski ve/veya zatürrenin ağır seyretme riski yüksek olan kişilerin (yaşlılar ve kronik hastalığı olanlar) zatürreye karşı bağışıklığının arttırılmasına yönelik olarak, pnömokok aşıları ve yıllık grip aşısı yaptırmaları gereklidir. Ayrıca, bu kişilerle birlikte yaşayan ve/veya onların bakımından sorumlu olan kişilerin de bulaştırma riski nedeniyle grip aşısı olmaları önerilir. Zatürreye yol açabilen veya kolaylaştırıcı olan grip salgınları sırasında korunma için kalabalıkla ve hasta bireylerle temasın azaltılması, maske kullanılması, düzenli el yıkanması yararlı önlemlerdir” dedi.
Uşak 10 metrekarelik dükkanda 3 nesildir saat tamir ediyorlar Uşak’ın Ulubey ilçesinde 10 metrekarelik dükkanda 3 nesildir 62 yıldır saat tamiri yapılıyor. Uşak’ın Ulubey ilçesine bağlı Hürriyet Caddesi üzerinde bulunan 10 metrekarelik dükkanda, 1962’den beri dededen oğula geçerek saat tamiri yapılıyor. En son varis olan 54 yaşındaki Mehmet Mümtaz Coşkun ise 1985’ten bu yana her sabah büyük bir aşkla dükkanını açan babasının yanında başladığı mesleği hiç bırakmadan 29 yıldır yaptığını ifade ederek, "1985’den beri bu mesleği yapıyorum. Bu seviyeye 55 yaşına geldim artık" dedi. Mesleğe başlamanın hem merak hem de el yatkınlığından dolayı başladığını belirten Coşkun, "Bu meslek babadan oğula geçtiği için ben torun oluyorum. Dolasıyla mesleki anlamda el yatkınlığı var mesleki anlamda. O yüzden hem merak hem de el yatkınlığından ve istekten dolayı mesleğe başladık" dedi. Babasının 1989’da bir trafik kazasında hayatını kaybettikten sonra dükkanda tek başına işine devam ettiğini belirten Coşkun, "1989 yılında rahmetli oldu babam. Dolasıyla biz devam ettik. Babamdan aldığım tecrübelerle. Dışarıda bulunan diğer meslektaşlarımızda tavsiyeleriyle, bu seviyeye geldik" dedi. İki çocuk babası olan Coşkun, kendi evlatlarına da bu mesleği aktararak devam ettirmek istediğini fakat evlatlarının okuduğu için bu mesleği yapmadıklarını ve meslekte işi devam ettirecek çırak bulamadığını ifade ederek, “Çocuklarım okudu. Liseden sonra üniversiteye gittiler. Tabii bu iş istek, arz ve talep meselesi bu. Biraz da kendi akışına bıraktım çocukları. Aslında ben son nesilim. Mesleki anlamda benim işim de dahil olmak üzere, gençler ve çocuklar çıraklığa gitse daha iyi olur. Çünkü artık meslekler bitmek üzere. Dolasıyla hem ülkemiz açımızdan, istihdam açısından çok güzel olur, özellikle çırak usta yetişmesi. Bunlar çok önemli şeyler” dedi. Coşkun, mesleğe ilgisi olanlara bu işi tavsiye ettiğini ve temiz bir iş olduğunu belirtti. Öte yandan Coşkun, bu mesleği yapmamış olsaydı yine araba tamirciliği işinde olmak istediğini dile getirdi.