KÜLTÜR SANAT - 19 Mart 2024 Salı 10:40

İmanla ve Kanla Yazılan Destan: Çanakkale, Uşak Üniversitesinde anlatıldı

A
A
A
İmanla ve Kanla Yazılan Destan: Çanakkale, Uşak Üniversitesinde anlatıldı

Uşak Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü ve Tarih Topluluğu tarafından Çanakkale Zaferimizin 109. yıl dönümü kapsamında "İmanla ve Kanla Yazılan Destan: Çanakkale" adlı konferans gerçekleştirildi.



Recep Tayyip Erdoğan Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen ve Uşak Cumhuriyet Başsavcısı Serdar Durmuş, Adalet Komisyonu Başkanı Kayhan Yıldırım, İdare Mahkemesi Başkanı İslam Kaya, Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, Vali Yardımcısı Önder Can, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Albay Fahri Semiz, il protokolü, akademik ve idari personel ile öğrencilerin katıldığı konferansta Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran konuşmacı olarak yer aldı.


Açılış konuşmasını yapan Uşak Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Sadiye Tutsak konuşmasına; “Vatan tuttuğumuz bu topraklar için can veren, kan döken atalarımızı; başta Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kurucusu, önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün aziz şehit ve gazilerimizi huzurunuzda saygı ve minnetle yad ediyorum. Ruhları şad olsun.” diyerek başladı.


Prof. Dr. Tutsak sözlerini şöyle tamamladı: “İtilaf devletleri tarafından açılan Çanakkale cephesi ve burada Türk ordusunun kazandığı zafer, savaşın seyri değiştiren ve Türk halkında derin izler bırakan ve izleri günümüze kadar ulaşan bir destandır. Bu öyle büyük bir zaferdir ki türküler yakılmış, hikayeler, romanlar, şiirler yazılmış, dizi ve sinema filmleri çekilmiştir.”


Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş yaptığı konuşmada Çanakkale Zaferinin önemine vurgu yaparak “Çanakkale Zaferi, sadece ülkemiz için değil, tüm dünya tarihi için de önemli bir dönemeçtir. Batı’nın yıllarca süren saldırıları karşısında “iman dolu göğsünü” siper eden aziz milletimizin var olma mücadelesidir. Çanakkale tarihi anlamda önemli olduğu kadar geleceğe ışık tutması bakımından da önemlidir. Geçmişimizi iyi bilirsek geleceğimizi de iyi şekillendiririz’’ dedi.



‘‘İkinci yüzyılımızı Çanakkale’de şehit olanların ruhuna uygun yaşamalı ve orada yaşananları unutmamalıyız.’’


Konuşmasında ABD’de doktor olan arkadaşından dinlediği ‘Anzaklı Ömer’ hikâyesini anlatan Prof. Dr. Savaş gençlere seslenerek ‘‘100 yılımızın hangi şartlar ve mücadelelerle geçtiğini unutmayın. Çanakkale’yi ve geçen hafta andığımız şairimiz Mehmet Akif’i iyi okuyun. Çünkü siz gençler Türkiye yüzyılının söz sahiplerisiniz. Cumhuriyetimizin yeni yüz yılını sizler şekillendireceksiniz. İkinci yüzyılımızı Çanakkale’de şehit olanların ruhuna uygun yaşamalı ve orada yaşananları unutmamalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle bu destansı günde, Çanakkale Zaferimizin 109. yıl dönümünde, vatanımızı canları pahasına savunan ve bizlere en kıymetli hazine olan bağımsızlığımızı armağan eden tüm kahramanlarımızı bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.” şeklinde konuştu.



Prof. Dr. Taşkıran: ‘‘Çanakkale bir diriliş destanıdır.’’


Gösterinin ardından "İmanla ve Kanla Yazılan Destan: Çanakkale" başlıklı konferans yapıldı. Konferansın konuşmacısı Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran, “Çanakkale bir diriliş destanıdır” diyerek ‘‘Çanakkale, Türk tarihinin şanlı bir sayfasıdır. Bunu bir kere en baştan söylemek gerekiyor. Gerçek bir ölüm kalım savaşıdır. Karşı taraf bizim kazanmamıza şans vermiyordu. Ancak Türk insanının kanaatkarlığı, vatanseverliği ve imanı Çanakkale Zaferini bize kazandırmıştır. Onun için diyorum ki bu zafer, Türk tarihinin en şanlı olaylarından birisidir.’’ dedi.


Çanakkale Zaferi öncesinde dünyanın büyük devletlerinin Osmanlı Devleti’ne nasıl baktıklarını ve planlarını anlatan Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran, Çanakkale cephesini kimlerin neden açtığını aktararak ‘‘Çanakkale Deniz savaşı tipik bir deniz savaşı değildir. Hem kara hem deniz savaşıdır ve çok zor savaşlardır. Savaşta 20’den fazla millet vardı. Çanakkale’de bir dünya savaşı yaşanmıştır.’’ ifadelerini kullandı.


Prof. Dr. Taşkıran yaptığı konuşmada Çanakkale’de yaşananları tüm ayrıntılarıyla ve dünyadaki benzeri savaşlarla kıyaslayarak anlattı.


Konferans, Prof. Dr. Cemalettin Taşkıran’a teşekkür plaketi takdim edilmesi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.



İmanla ve Kanla Yazılan Destan: Çanakkale, Uşak Üniversitesinde anlatıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Hayvan pazarı yeniden açıldı Erzurum’un Oltu ilçesinde bir aydır şap hastalığı nedeniyle kapalı olan canlı hayvan pazarı yeniden açıldı. Oltu Canlı Hayvan Pazarı, yaklaşık bir aydır kapalıydı. Şap hastalığı nedeniyle alınan kapatma kararının ardından bugün hayvan pazar tekrar açıldı. Ancak, hayvan yetiştiricileri, bölgede herhangi bir şap hastalığı vakası görülmediğini belirterek, pazarın kapalı olmasının kendilerini mağdur ettiğini söyledi. Hayvan üreticisi Selami Düzgün, "Bugün Oltu Canlı Hayvan Pazarı’nın açılış günü. Bir aydır şap hastalığı nedeniyle kapalıydı. Ancak Oltu’da ve çevresinde herhangi bir şap hastalığı görülmemiştir. Pazarın sebepsiz yere kapatılmasından ötürü hayvan üreticileri büyük mağduriyet yaşamaktadır. Sonuçta burada bir ticaret dönüyor ve insanların bu pazara ihtiyacı var" dedi. Bir diğer hayvan üreticisi Mehmet Dayanç ise, "Bir aydır canlı hayvan pazarımız kapalı. Bizim ne malımızı satabiliyoruz ne de bir şey yapabiliyoruz. İnsanlar mağdur durumda, malımız ahırlarda kaldı. Cebimizde paramız kalmadı. Pazarın kapanması iyi olmadı" şeklinde konuştu. Abdullah Başar ise, "Hastalığı bahane ettiler ve bir aydır pazarı kapattılar. Ortada herhangi bir hata yokken, çiftçiyi mağdur ettiler" diyerek tepkisini dile getirdi. Oltu’daki hayvan üreticileri, pazarın bir an önce düzgün bir şekilde çalışmaya başlamasını ve mağduriyetlerinin giderilmesini talep ediyor. Bu arada hayvan pazarında dişi danalar 45 bin, erkek danalar 65 bin, kısır inekler 75 bin, gebe inekler 100 bin ve tosunlar 120 bin liradan satışa sunuldu. Pazarda küçük baş hayvan yok denecek kadar az olan koyunlar ise 12 bin 500 liradan satışa sunuldu. (DMA-NK)
Samsun Samsun’un manevi önderleri: Şeyh Seyyid Kutbiddin Türbesi Samsun’da, 1853 Rus baskınında düşman gemilerinin, Samsun’un manevi mimarlarından Şeyh Seyyid Kutbiddin Türbesi’nin bulunduğu eski mezarlıktan atılan toplarla püskürtüldüğü rivayet ediliyor. Saldırıya, Seyyid Kutbiddin Türbesi’nin bulunduğu eski mezarlıktan top atışlarıyla karşılık verildiği ve hasar alan Rus gemilerinin de geriye dönmek zorunda kaldığı bazı kaynaklarda yer alıyor. Rus donanmasının Samsun’u kuşatmasını engelleyen topların atıldığı rivayet edilen Samsun’un manevi mimarlarından Şeyh Seyyid Kutbiddin Türbe ve Camisi, 7 asırdır maziye ışık tutuyor. Şeyh Seyyid Kutbiddin Camii ve Türbesi, Kökçüoğlu Mahallesi’ndeki mezarlığın içerisinde bulunuyor. Abdulkadir Geylani Hazretleri’nin torunlarından Şeyh Seyyid Kutbiddin Hazretleri’nin kabri, Samsunlular tarafından sık sık ziyaret ediliyor. Vatandaşlar türbede Kur’an-ı Kerim okuyup dua ediyor. Özellikle cuma günleri burası dolup taşıyor. 1853 baskınında Rus gemilerini topa tutmuş Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü resmi internet sitesinde mezarlık ve türbe hakkında detaylı bilgi yer alıyor. Web sitesinde, “1853 yılında Rus Donanmasının Sinop baskını sırasında 3-5 savaş gemisi de Samsun açıklarına kadar gelerek şehri topa tutar. Şehirde karşılık verecek bir kuvvet bulunmamaktadır. Ancak Seyyid Kutbiddin Türbesi’nin bulunduğu eski mezarlıktan top atışlarıyla karşılık verilir ve hasar alan Rus gemileri de geriye dönmek zorunda kalır” deniliyor. Cami ve türbenin fiziki yapısı hakkında yapılan bilgilendirmede ise “Seyyid Kutbiddin Camii ve Türbesi tuğladan yığma olarak yapılmış tek katlı, kırma çatılı ve Marsilya kiremitli birleşik bir yapı konumundadır. Caminin kuzey ve doğusu ‘L’ şeklinde ahşap kemerli son cemaat yeri ile çevrilidir. Tavan ve taban döşemeleri ahşap olup gömme tavan göbeği mevcuttur. Yapının girişinde M. 1292 yılında yapıldığı yazmaktadır. Caminin güney yöndeki duvarına bitişik vaziyette türbe yer almaktadır. Beşik tonozlu mekanda tek bir sandukadan oluşan türbenin içinde M. 1404 yılında yapıldığına dair sonraki onarımlarda yazılmış bir Arapça metin bulunmaktadır. Bu onarımlar sırasında türbe ve caminin tuğla duvarları travertenle kaplanmış, caminin kemerli son cemaat yeri camekanla kapalı hale getirilmiş ve ahşap tavan yenilenmiştir. Cami yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlatılmıştır. Samsun’un en eski mezarlıklarından biri olan ve içinde Selçuklu ve Osmanlı mezar taşlarının ve mezar yapılarının bulunduğu mezarlık alanı ise geniş bir alan yayılmaktadır” yazıyor. Hırka-i şerif ve Kâbe örtüsü de cami ve türbede yer alıyor Osmanlı Padişahı ve 111. İslam Halifesi Abdülaziz Han tarafından Seyyid Kutbiddin Camii ve Türbesi’ne Hırka-i Şerif ve Kâbe örtüsü de hediye edilmiş. Padişah tarafından camiye konmak üzere gönderilen eserlerle ilgili devlet arşivinde yer alan ve bakanlığın sitesinde de paylaşılan resmi belgelerde ise şu ifadeler yer alıyor: “Canik Livası Meclisi’nin, 722 senesinde Samsun’da vefat eden Abdülkadir Geylani Hazretleri’nin torunu Seyyid Kutbiddin Efendi’nin türbesi yanına yapılan camiye konmak üzere Hazine-i Hümayun’dan gönderilen Ravza-i Mutahhara ve Kabe-i Muazzama örtüsünün merasimle camiye konulduğu, ahalinin gayet memnun ve mesrur olduklarının havi mazbatası.(TSMA No: 3328/383)”
Trabzon Gürcistan sağlık sektörü temsilcilerinden Özel İmperial Hastanesi’ne ziyaret Sağlık turizmi projesi kapsamında Gürcistan’dan Trabzon’a gelen sağlık sektörü temsilcileri Özel İmperial Hastanesi’ni ziyaret etti. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) tarafından yürütülen Sağlık Turizmi Projesi kapsamında Gürcistan’dan sağlık sektörü temsilcileri Trabzon’a geldi. Bir dizi ziyaretlerde bulunan heyet, Özel İmperial Hastanesini ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Gürcistan Trabzon Başkonsolosu Nikoloz Iashvılı’nin de katılım gösterdiği ziyarette Gürcistan’dan gelen heyet, Özel İmperial Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Çelebi, Başhekim Uzm. Dr. Cemil Bayarslan, Genel Müdür Cihan Başoğlu ve hastane yetkilileri ile bir araya gelerek görüşmelerde bulundu. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Çelebi, Gürcistan’dan ilimize gelen heyeti ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, "Özel İmperial Hastanesi olarak, sağlık turizmi alanındaki tecrübemiz ve modern tıbbı yakından takip eden nitelikli kadrolarımızla hizmet vermekteyiz. Sağlık turizmine katkı sağlamak adına bu ziyaretler çok önemli” diye konuştu. Hastane Genel Müdürü Cihan Başoğlu da, “Hastanemize tedavi olmak için gelen Gürcü misafirlerimize kaliteli sağlık hizmeti sunmak ve sağlıklarına kavuşmuş bir şekilde ülkelerine dönmelerini sağlamak amacıyla kurum olarak büyük çaba göstermekteyiz. Tiflis’ten sağlık turizmi ile ilgili görüşmelerde bulunmak ve hastanemizde incelemeler yapmak üzere gelen siz değerli heyet yetkililerine teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Konuşmaların ardından Tiflis’ten gelen sağlık sektörü temsilcileri hastaneyi gezerek yetkililerden bilgi alarak, hasta bakım süreçlerini yerinde inceledi.
İstanbul Kağıthane Belediyesi’nden çocuklara karne hediyesi: Çocuk Festivali Okulların ara tatile girmesi ile karnesini alan çocuklar için Kağıthane Belediyesi Çocuk Festivali düzenledi. Kağıthane Hasbahçe Mesire Alanı’nda düzenlenen festival Festivalde konuşan Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, “Çocuklarımız evde tablet ya da televizyon başında olmaktansa burada mutlu oluyorlar. Onlar mutlu olunca biz de mutlu oluyoruz” dedi. Kağıthane Belediyesi’nin Hasbahçe Mesire Alanı’nda okulların ara tatile girmesinin ardından karnelerini alan çocuklara özel Çocuk Festivali düzenledi. Atölyelerin, sahne etkinliklerinin ve şişme oyun gruplarının olduğu festival, 17-26 Ocak tarihleri arasında saat 11.00-19.00 saatleri arasında çocuklar ve ailelerini misafir edecek. Öte yandan 100’den fazla da oyun grubunun bulunduğu festivale, karnesini alan çocuklar aileleri ile beraber gelerek keyifli zaman geçiriyor. “Çocuklarımız evde tablet ya da televizyon başında olmaktansa burada mutlu oluyorlar” Festivalde konuşan Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, “Çocuklarımızın bugün karne heyecanı var artık ara dönem, ara tatile girmiş oldular. Biz de onların heyecanını yukarı çıkaralım diye çok özel bir etkinlik alanı hazırladık. Hem sahne etkinliklerinin, hem şişme oyun gruplarının, hem de atölyelerin olduğu çok özel bir alan çocuklarımıza ayırdık. Burada 100’den fazla oyun grubu var çocuklarımız gönlü istediğince burada eğleniyorlar, aileleri ile vakit geçiriyorlar ve bu soğuk havalarda sıcacık ortamlarda bulunmuş oluyorlar. Çocuklarımız evde tablet ya da televizyon başında olmaktansa burada mutlu oluyorlar. Onlar mutlu olunca biz de mutlu oluyoruz. 10 gün boyunca 26 Ocak’a kadar tüm Kağıthanelileri, tüm İstanbulluları buraya davet ediyoruz. Bu süreçte on binlerce çocuğumuz buradan faydalanabilecek” diye konuştu. “Karneleri alır almaz geldik” Bağcılar’dan karne alan kızı Rana için geldiklerini söyleyen, Büşra Değiş, “Karnelerimizi alır almaz geldik. İnternette gördük çok mutlu olduk. Kızım da evde sıkılıyordu. Kağıthane Belediyesi’ne çok teşekkür ederiz. Bağcılar’dan buraya kadar geldik. Biraz uzağız ama arkadaşlarımızla da gelmeyi düşünüyoruz” dedi. “Bizim için çok güzel bir karne hediyesi oldu” Her gün buraya geleceğini söyleyen Melih Efe Solum ise “Çok güzel. İyi ki Başkanımız yapmış. Bizim için çok güzel bir karne hediyesi oldu. Artık tatilde hep buraya geleceğim. Takdir aldım ve ailemden buraya gelmek istedim” dedi. Etkinliğe katılan bazı çocuklar Kağıthane Belediye Başkanı Öztekin ile fotoğraf çektirdi.