Yerel Haberler
Trabzon
Emrah Eren: "Türk futbolunda liyakat sorunu var" 17 Kasım 2024 Pazar - 13:19:00 Trabzonspor’un eski futbolcusu Emrah Eren, bordo-mavili kulübün değerinin, formasını giydiği diğer takımların çok üzerinde olduğunu söyledi. Eren, Türk futbolunda liyakat sorununun olduğunu vurgulayarak, Trabzon’a giden her oyuncunun formanın hakkını vermesi gerektiğini belirtti. Trabzonspor’da 2003-2006 yılları arasında forma giyen ve 83 maça çıkan Emrah Eren, Süper Lig’de Konyaspor, Giresunspor, Galatasaray, Denizlispor, Gaziantepspor, Malatyaspor, Adanaspor, İstanbulspor, Kocaelispor, Çaykur Rizespor ve Akhisar gibi kulüplerde 450’nin üzerinde maça çıktı. Eren, 61 Derece Dergisi’nin ikinci sayısına verdiği röportajda kariyeri ve Trabzonspor ile ilgili açıklamalarda bulundu. "Trabzonspor’un değeri diğer kulüplerin üzerinde" Bordo-mavili kulübün kendisi ve ailesi için her zaman diğer kulüplerin üzerinde bir değere sahip olduğunu belirten Emrah Eren, "Forma giydiğim her kulüpten çok şey öğrendim ve hepsinin benim için ayrı bir yeri var. Tabiri caizse, her birinin sayesinde ailemize ekmek götürdük, bu yüzden sonsuz saygım ve sevgim var. Ancak Trabzonspor’un benim için değeri, diğer kulüplerin çok üzerinde" dedi. Futbol kariyerinde önemli başarılar elde ettiğini belirten Eren, "Şükürler olsun ki Türkiye’de şampiyonluk yaşamış takımlarda da, alt sıralarda mücadele eden takımlarda da oynama fırsatım oldu. Allah bana özel yetenekler verdi. Kanat oyuncusu olarak süratliydim, adam geçme yeteneğim yüksekti ve orta yapabilme kabiliyetim vardı. Bu yeteneklerimi sahada kullanma şansım oldu. Ancak kariyerimde çok sık ağır sakatlıklarla karşılaştım. Trabzonspor’da üç kez A Milli Takıma çağırıldım ama her seferinde sakatlık yaşadım. Yurt dışından transfer tekliflerim oldu ama bazen yanlış kararlar verdim. Sonuç olarak, iyi işler yaptığımızı düşünüyorum. Allah’a şükürler olsun ki, o kulüplerden talep gördük" ifadelerini kullandı. "İyi ki Trabzonsporlu Emrah Eren olmuşum" Galatasaray’da kötü bir tecrübe yaşadığını vurgulayan Emrah Eren, "UEFA kupasını kazanan Galatasaray takımında genç yaşta gittiğim için yer bulamamıştım, bu da benim için kötü bir tecrübe oldu. Fuat Hoca, beni geleceğe yönelik planları doğrultusunda takımda görmek istiyordu ama ben kulübede oturmayı asla kabullenemeyen bir oyuncuydum. Bu nedenle, sözleşme uzatılacağı zaman Galatasaray’dan ayrılıp Kocaelispor’a imza attım. Kocaelispor o dönemde çok iyi bir takımdı ve burada müthiş bir sezon geçirdim. İki kez Avrupa karmasına seçildim. Sezon sonunda Trabzonspor ve Fenerbahçe benimle ilgilendi. Galatasaray’daki tecrübelerimden dolayı Fenerbahçe’ye gitmekten korkuyordum. Trabzonspor’a gitmekten de endişeliydim. Eski Trabzonspor oyuncularının kaybettikleri maçların ardından yaşadıkları zorlukları duymuştum ve taraftarın tepkisinden korkuyordum. Ama sonra Trabzonspor’un bana karşı olan samimiyetini ve beni ne kadar istediğini gördüm. O dönemde Özkan Hoca’nın başkanlığında Trabzonspor’a imza attım. İyi ki de atmışım; iyi ki Trabzonsporlu Emrah olmuşum" diye konuştu. "Trabzonspor’u o kadar sevdik ki" Trabzonspor’da iki sezon geçirdikten sonra sözleşmesinin bittiğini söyleyen Emrah Eren, o dönemde kontrat yenileme görüşmeleri yapacaklarını belirterek, "Ancak rahmetli Özkan Sümer’in ardından yeni bir yönetim gelmişti. İsimlerini vermek istemiyorum ama o yönetim bana göre tecrübesizdi ve yetersizdi. Bu durum beni gerçekten çok kırdı. Trabzonspor’da kalmak isteyen biri olarak çok zorlu bir dönem geçirdim. O sırada Galatasaray beni sürekli arıyordu, telefonlarım hiç susmuyordu. Yurt dışından da teklifler geliyordu ama ben Trabzonspor’da kalmak istiyordum. Fakat iki yönetici beni gerçekten çok kırdı ve o yüzden o gün sinirle Galatasaray’a gitmek için harekete geçtim" şeklinde konuştu. "Trabzon’da formanın hakkını vereceksin" "Trabzonspor’a gelirken, ilk duyduğum şeylerden biri, Trabzon’da mağlup olduğunuzda dışarı çıkmanın zor olduğuydu" diyen Emrah Eren, "Ama ben Trabzon’a gittiğimde, insanların gerçekten sahada formanın hakkını verdiğinizde sizi ne kadar sevdiğini deneyimledim. Orada kendimi aileden biri gibi hissettim. Trabzonspor taraftarı benim için bambaşka; gerçekten benim ailem gibidir. Bir yere gittiğimde, biri ’Galatasaraylı Emrah’ dediğinde, hemen kızan Trabzonsporlu taraftarlar olurdu. Onlar beni ’Trabzonsporlu Emrah’ olarak gördüler ve bu benim için çok büyük bir duygu. Yıllar geçmesine rağmen, ben Trabzonspor’dan ayrıldığımda bile bu sevgiyi hissetmek, onların bizi ailelerinden biri gibi görmesinden kaynaklanıyor. Onlar bizi ne kadar seviyorsa, biz de onları o kadar seviyoruz" ifadelerini kullandı. "Trabzonspor ikinci yarıdan sonra iyi bir ivme yakalayacaktır" Trabzonspor’u takip ettiğini belirten Emrah Eren, "Trabzonspor’un bu sezon bazı maçlarını izledim, özellikle Beşiktaş maçını. Açıkçası, oyunu pek beğenmedim ve oyuncu performanslarını da çok iyi bulmadım. Ancak, Şenol Hoca’nın geldiği ilk maçta yaşananları dikkate alarak, onun çok başarılı olacağına inanıyorum. Şenol Hoca, Trabzonspor’da bunu defalarca kanıtladı. Hüseyin Çimşir, bizim futbolcu arkadaşlarımızdan biri. Onun da antrenörlük ve teknik direktörlükte büyük tecrübeleri var. Bu nedenle, Trabzonspor’a önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum. Özellikle ikinci yarıdan sonra takımın iyi bir ivme yakalayacağını düşünüyorum, ancak bazı eksikliklerin olduğunu da belirtmeliyim" dedi. "Teknik direktörlük konusunda hiç bir beklentim yok" Emrah Eren, teknik direktörlük hedefleriyle ilgili ise şunları söyledi: "Antrenörlük kurslarına gidiyorum, en son UEFA kursuna katıldım. Bu kursta gelecekle ilgili planlarımı paylaştım. Arkadaşlarımın ve eğitimcilerin önünde, ’Ben gelecekte şunu, şunu, şunu yapmak istiyorum,’ dedim. İnanın, oradaki eğitimciler bile açıklamalarımdan etkilenmişti. Antrenörlerin bile atandığı bir ülkede benim antrenörlükten ve teknik direktörlükten hiç bir beklentim yok. Sistem değişirse, liyakatli insanlar bir yerlere gelirse, o zaman ben bu ülkede antrenörlük veya teknik direktörlük yapmak için elimden geleni yaparım ve tecrübelerimi genç arkadaşlarıma aktarmaya çalışırım. Ama şu an, dürüst bir şekilde, hak ederek başarılı olma şansımız yok. Kapıların çoğunun kapalı olduğunu görüyoruz. Şu anda Süper Lig’de veya 1. Lig’deki takımlara baktığımda, açıkçası antrenörlükten çok fazla beklentim yok." "Ülkemizde liyakat sorunu var" Tecrübeli futbolcuların teknik direktörlük teklifi almasının zor olduğuna vurgu yapan Emrah Eren, sözlerini şöyle tamamladı: "Süper Lig’de uzun yıllar oynamış biri olarak, benim gibi tecrübeli futbolcuların teknik direktörlük teklifleri alması oldukça zor. Sonrasında çok kısa bir dönem Ispartaspor’da çalıştım ama Türkiye’deki şartlar nedeniyle bu da yeterli olmadı. Liyakatin maalesef futbol dünyasında eksik olduğunu düşünüyorum. Özellikle arkanızda bir güç varsa, bu işte bir yere gelebiliyorsunuz; aksi takdirde dünyanın en iyi teknik direktörü değilseniz bu işin dışında kalabiliyorsunuz. Futboldan gelecek bir şeye fazla ihtiyacımız yok ama yıllarca emek vermiş futbolcuların bu şekilde dışarıda kalması üzücü. Türk futbolunun durumu ortada. Örneğin, Türk milli takımında oynayan 10 oyuncudan 8’i yurt dışından. Türkiye’de 80 milyondan yeterince futbolcu çıkmıyor. 3-4 milyon içinden futbolcu çıkıyor. Çünkü onları yetiştirenlerde liyakat var."
17 Kasım 2024 Pazar - 11:09 "Karadeniz çevresindeki ülkelerin atıklarıyla kirletiliyor" Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in çevre ülkelerin atıklarıyla kirlendiğini belirterek, “Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Şu anda tam net bir bilgi yok ama 100 bin tonu bulan bir rakam da Karadeniz’e boşalıyor. Dolayısıyla bu hızla artan kirleticiler denizi hem fiziksel olarak kirletiyor hem kimyasal hem de biyolojik yapıyı değiştiriyor” dedi. Karadeniz, çevresindeki ülkelerden her yıl gelen yaklaşık 100 bin ton atıkla giderek kirleniyor. Katı atık ve mikroplastikler ile yoğun bir kirlilik tehdidi altında bulunan Karadeniz’de balık popülasyonu da etkileniyor. Konuyla ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Coşkun Erüz, Karadeniz’in bir iç deniz olduğunu belirterek, “Avrupa ve Asya’nın arasında sıkışmış bir iç deniz. Çevresindeki ülkelerin direk nehirlerinden ve karalardan direk boşaltılan atıklarla kirlenen bir deniz. Uzun yıllardır kirliliğe maruz kalan bir deniz. Çevre ülke hirlerden su girdisi olan Karadeniz bu ülkelerin atıklarıyla kirleniyor” diye konuştu. Yaklaşık 100 bir ton plastik atığın Karadeniz’e boşaldığını dile getiren Erüz, “1960’lardan 2000’lere kadar olan endüstriyel gelişmenin getirdiği büyük bir kirlilik yükü söz konusuydu ama ondan sonra işte Avrupa Birliği’nin uygulamaları, bizim ve diğer ülkelerin de uyumuyla birlikte endüstriyel kirleticiler azalmakla birlikte, yani fabrikasyon ve diğer etkilerle kirlilik azaldı. Son yıllarda artan petrol taşımacılığı kaynaklı olan petrol kirliliği Karadeniz’de etkin ama şu anda en çok etkili olan ve hızla artan plastik kirliliği. Bu plastikler dediğimiz işte bizim poşetimiz işte pet şişelerimiz gibi diğer plastik malzemeler olabileceği gibi örneğin bir kremin içerisinde bulunanlardan başlayıp daha büyük boyuta kadar giden mikro plastik dediğimiz gözle görülen ya da gözle göremeyen boyuttaki plastiğin küçük parçacıkları da yoğun bir şekilde hem atmosferden hem nehirlerden hem de karalardan denize boşalıyor. Her yıl çok hızlı bir şekilde bu oran artıyor. Yılda yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere ve okyanuslara dökülüyor. Şu anda tam net bir bilgi yok ama 100 bin tonu bulan bir rakam da Karadeniz’e boşalıyor. Dolayısıyla bu hızla artan kirleticiler denizi hem fiziksel olarak kirletiyor hem kimyasal hem de biyolojik yapıyı değiştiriyor. Taşıyıcı olan görevi gördüğü için bazen işte istenmeyen organizmaların bir bölgeden bölgeye taşınmasında da taşıyıcı rolü oynuyor. Dolayısıyla bu anlamda biyolojik olarak da ortamdaki ekosistemi olumsuz yönde etkileyen bir durum var. Bu anlamda baktığımızda Karadeniz evet insan etkisiyle hızlı bir şekilde maalesef kirleniyor. Bu kirlenen denizden biz hamsi palamut gibi balıklarımızı avladığımız bir deniz. Dolayısıyla kirlettiğimiz deniz aslında nihayetinde dönüp dolaşıp bize besin olarak geri dönüyor. Kirliliğe neden olan insanoğlu kirliliği azaltması gereken de yine insanoğlu” şeklinde konuştu. “Kirliliğin balık popülasyonu ve varlığı üzerinde bir büyük etkisi var” Karadeniz’deki kirliliğinin balık popülasyonu da etkilediğini kaydeden Erüz, “Fiziksel, kimyasal, biyolojik kirlilik o bölgede yaşayan balık popülasyonunu mutlaka etkiler. Özellikle bu kıyı dolguları ile birlikte balıkların yaşadığı kırsal bölgeler çok büyük tahribat var. Sığ su balıklarının yaşam ortamının ortadan kaldırılması büyük bir sıkıntı. Plastik ve diğer kirleticilerin denizdeki varlığı denizde bulunan canlıların etkilenmesine sebep olmaktadır. Örneğin palamut sadece Karadeniz’de yaşamıyor. Akdeniz, Ege’de de yaşıyor ve oradan Karadeniz’e göçüp geri gidiyor. Yine aynı şekilde lüfer benzer bir davranış gösteriyor. Hamsi Karadeniz içerisinde tur atıyor. Kuzeyden kirli bir bölgeye denk gelirse yumurtladığı bölgede kirliliğe maruz gelirse yumurtlama oranı azalıyor. Beslendiği dönemde ortamda bir kirliliğe bağlı besin azalması söz konusuysa o da ondan etkileniyor. Dolayısıyla kirlilik mutlaka balık popülasyonu etkiliyor ama kirliliğe bağlı ne kadar popülasyon değişti, küresel ısınmaya veya sıcaklık artışı ne kadar etkiliyor anlamında söylemek çok kolay değil. Detaylı bir çalışma gerektiriyor. Kirliliğin balık popülasyonu ve varlığı üzerinde bir büyük etkisi var. Balıkların özellikle belli türlerin daha baskın hale gelip bazı türlerin ise yavaş yavaş ortadan kalkma riski olduğunu söylemek mümkün” ifadelerini kullandı. Erüz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Deniz İzleme Programı kapsamında TÜBİTAK MAM tarafından yapılan mevsimsel izleme ölçümlerinde Trabzon kıyılarında su kalitesi orta ve kötü sınıf olarak belirlendiğini belirterek, bölgenin en kirli sularının bulunduğu Trabzon’da hem akarsu hem de kanalizasyonlardan kaynaklanan kirliliğinin kontrol altına alınması gerektiğini söyledi.
Bakan Uraloğlu, bayramlaşma programları için memleketi Trabzon’da
11 Nisan 2024 Perşembe - 15:37 Bakan Uraloğlu, bayramlaşma programları için memleketi Trabzon’da Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ramazan Bayramı dönüşü sürücülere uyarılarda bulunarak, “Mutlaka dönüş yolunda acele etmeden, zamanında yola çıkarak, varacağımız yerlere varalım istiyorum. 81 ilimizde bütün tedbirleri almış durumdayız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bayram ziyaretleri için geldiği memleketi Trabzon’da ailesi ve akrabalarını ziyaret etti. Düzköy ilçesinde babası Ali Uraloğlu’nun elini öperek bayramlaştıktan sonra Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden Bakan Uraloğlu, belediye binasında düzenlenen bayramlaşmaya da katıldı. Bayramlaşma programının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak bütün taşıma modlarında, hava, karayolu, ulaşım olsun yakından takip etiklerini belirterek, “Bütün ülke genelinde suhuletle, huzur içinde geçirdiğimiz bayram var. Biz de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak bütün taşıma modlarında, hava, karayolu, ulaşım olsun yakından takip ediyoruz. Çok şükür önemli problemimiz yok. Mutlaka dönüş yolunda trafik tekrar yoğunlaşacaktır. Pazar günü için İçişleri Bakanlığımızla koordineli, ağır taşıtların belli güzergahlarda trafiğe çıkmamaları noktasında 1 günlük önlem aldık; o da işimizi birazcık daha rahatlatacaktır. Mutlaka dönüş yolunda acele etmeden, zamanında yola çıkarak, varacağımız yerlere varalım istiyorum. 81 ilimizde bütün tedbirleri almış durumdayız. Trabzon’da da bayram boyunca belli etkinliklerimiz, ziyaretlerimiz olacak. Bayramımız doya doya, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkarak; özellikle Ramazan Bayramı manevi değerlerimizin yükseldiği, Ramazan’ın sonunda bayram sevincini yaşadığımız günlerdeyiz. Tüm milletimizin bayramı mübarek olsun” dedi. Bakan Uraloğlu daha sonra AK Parti İl Başkanlığı tarafından Meydan Parkı’nda düzenlenen bayramlaşma programına katılarak partililer ve hemşehrileriyle bayramlaştı.
Bakan Uraloğlu, bayramlaşma programları için memleketi Trabzon’da
11 Nisan 2024 Perşembe - 15:28 Bakan Uraloğlu, bayramlaşma programları için memleketi Trabzon’da Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ramazan bayramı dönüşü sürücülere uyarılarda bulunarak, “Mutlaka dönüş yolunda acele etmeden, zamanında yola çıkarak, varacağımız yerlere varalım istiyorum. 81 ilimizde bütün tedbirleri almış durumdayız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bayram ziyaretleri için geldiği memleketi Trabzon’da ailesi ve akrabalarını ziyaret etti. Düzköy ilçesinde babası Ali Uraloğlu’nun elini öperek bayramlaştıktan sonra Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden Bakan Uraloğlu, belediye binasında düzenlenen bayramlaşmaya da katıldı. Bayramlaşma programının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Uraloğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak bütün taşıma modlarında, hava, karayolu, ulaşım olsun yakından takip etiklerini belirterek, “Bütün ülke genelinde suuiletle, huzur içinde geçirdiğimiz bayram var. Bizde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak bütün taşıma modlarında, hava, karayolu, ulaşım olsun yakından takip ediyoruz. Çok şükür önemli problemimiz yok. Mutlaka dönüş yolunda trafik tekrar yoğunlaşacaktır. Pazar günü için İçişleri Bakanlığımızla koordineli, ağır taşıtların belli güzergahlarda trafiğe çıkmamaları noktasında 1 günlük önlem aldık; oda işimizi birazcık daha rahatlatacaktır. Mutlaka dönüş yolunda acele etmeden, zamanında yola çıkarak, varacağımız yerlere varalım istiyorum. 81 ilimizde bütün tedbirleri almış durumdayız. Trabzon’da da bayram boyunca belli etkinliklerimiz, ziyaretlerimiz olacak. Bayramımız doya doya, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkarak; özellikle Ramazan Bayramı manevi değerlerimizin yükseldiği, Ramazanın sonunda bayram sevincini yaşadığımız günlerdeyiz. Tüm milletimizin bayramı mübarek olsun” dedi. Bakan Uraloğlu daha sonra AK Parti İl Başkanlığı tarafından Meydan Parkı’nda düzenlenen bayramlaşma programına katılarak partililer ve hemşerileriyle bayramlaştı.
Trabzon protokolü şehitliği ziyaret etti
10 Nisan 2024 Çarşamba - 15:58 Trabzon protokolü şehitliği ziyaret etti Trabzon Valisi Aziz Yıldırım ve beraberindekiler Ramazan Bayramı dolayısıyla Sülüklü Şehitliğini ziyaret ederek şehit kabirlerine karanfil bıraktı. Ramazan Bayramı dolayısıyla Trabzon Sülüklü Mezarlığı’ndaki şehitlikte program düzenlendi. Kur-an’ı Kerim tilaveti ile başlayan programa Trabzon Valisi Aziz Yıldırım’ın yanı sıra CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanı SG Binbaşı Aytaç Bayırlı, İl Emniyet Müdürü Murat Esertürk, İl Müftüsü Selami Aydın ve şehit ailesi yakınları katıldı. Okunan duaların ardından Vali Yıldırım ve beraberindekiler şehit kabirlerini ziyaret ederek karanfil bıraktı. Şehit aileleri ve mezarlıkları ziyaret eden vatandaşların da bayramlarını kutlayan Vali Yıldırım yaptığı açıklamada, bayramların güzelliklerle dolu paylaşmanın en güzel olduğu günler olduğunu belirterek, “Bizim şehitlerimiz de var bugün buraya geldik. Şehitlerimiz için Kur-an’ı Kerim tilaveti okundu dualarımızı yaptık karanfillerimizi çiçeklerimizi bıraktık. Şehit ailelerimizle görüştük şehitlerimizle bayramlaşmaya geldik. Bayramlar bütün ülke için çok önemli. Kardeşliğin, sevginin, paylaşılmanın artması için çok önemli. Biz de bunu yapma gayreti içerisindeyiz Allah nasip ederse buradan sonra kurumlarımızla bayramlaşacağız vatandaşlarımızla da bayramlaşıyoruz. Bayramı en güzel şekilde idrak etmeye gayret ediyoruz çünkü sevinçler paylaşıldıkça artıyor” dedi. Vali Yıldırım, sürücülere de dikkatli olmaları konusunda uyarıda bulunarak, "Burada sadece şehitlerimiz yok burası büyük bir kabristanlık. Burada ne yazık ki trafik kazalarında da vefat etmiş vatandaşlarımız da var. O yüzden yola çıkanlara araç kullananlara özellikle istirhamımız trafik kurallarına lütfen azami ölçüde riayet etsinler. İşaretlemelere mutlaka riayet etsinler ekiplerimize uysunlar. Ekiplerimiz sürücülerimizi rahatsız etmek için değil onların can güvenliğini temin etmek onların güvenlik bir şekilde seyrüsefere devam edebilmelerini temin etmek için oradalar bunu hiçbir zaman unutmasınlar. Lütfen emniyet kemerini takmayı unutmasınlar” ifadelerini kullandı.
Her yıl yaklaşık 10 milyon insan kanser nedeniyle hayatını kaybediyor
10 Nisan 2024 Çarşamba - 09:49 Her yıl yaklaşık 10 milyon insan kanser nedeniyle hayatını kaybediyor Kanser yüzünden dünyada yılda 10 milyon insan hayatını kaybederken, kanser tedavisinin yıllık maliyeti de 16 trilyon dolar olduğu belirtildi. Umut ve Yaşam Derneği Üyeleri, kanser tedavisi gören çocuklar ve aileleri iftar yemeğinde bira raya geldi. Trabzon Büyükşehir Belediyesi EYOF Parkı Tesisleri’nde düzenlenen iftar yemeğine, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Umut ve Yaşam Derneği yönetim kurulu üyeleri, gönüllüler ve Trabzon Yaşamak Güzel Derneği üyeleri katıldı. Burada bir konuşma yapan Umut ve Yaşam Derneği yönetim kurulu başkanı Dr.Nimet Baki, meme ve kolon kanseri taramalarının sıklaştırılması gerektiğini belirterek, “Ülkemizde yılda ortalama 41 bin akciğer, 24 bin de meme kanseri vakası görülüyor” dedi. Baki, Kanserle mücadele sürecinde atılması gereken adımlara dikkat çekerek, “Yıllık kanserin dünyaya maliyeti 16 trilyon dolar. Dolayısıyla bir taraftan kanser yılda 10 milyon canı alırken, ekonomiye de büyük bir yük getiriyor. Meme ve kolon kanseri taramaları sıklaştırılmalı, HPV aşısı ulusal takvime alınmalı ve kanser araştırmaları desteklenmeli. Türkiye’de de durum çok farklı değil Ülkemizde yılda ortalama 41 bin akciğer, 24 bin de meme kanseri vakası görülüyor. Yıllık öngörüler bu şekilde” diye konuştu. Kanserlerin yüzde 30, yüzde 50’sini önlemek mümkün Kanserlerin yüzde 30, yüzde 50’sini önlemenin mümkün olduğunu kaydeden Baki, “Tütün ürünlerinden uzak durmak, sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite gibi temel yöntemlerle kanserlerin yüzde 30, yüzde 50’sini önlemek mümkün. Bu nedenle ülkelerin kanserin önlenmesi konusuna yatırım yapması ve tedavi sürecini de beraberinde yürütmesi ciddi yol almalarını sağladı. Yeni tedavi yöntemleriyle erişkin kanserlerinde yaşama şansı yüzde 70, çocukluk çağı kanserlerinde ise yüzde 80’e ulaştı. Ulusal Aşı Programı’na rahim ağzı kanserine karşı koruma sağlayan HPV aşısı ulusal takvime alınmalı, dedi. Yemeğin ardından Umut ve Yaşam Derneği yönetim kurulu başkanı Dr.Nimet Baki, Trabzon Yaşamak Güzel derneği başkanına plaket taktim ederken, kanser tedavisi gören çocuklara hediyeler ve bayramlıkları dağıtıldı.
Başkan Kaya ilk meclis toplantısını yönetti
09 Nisan 2024 Salı - 16:16 Başkan Kaya ilk meclis toplantısını yönetti 31 Mart Mahalli İdareler Yerel Seçimleri’nden sonra Ortahisar Belediye Meclisi yeni dönemin ilk toplantısını belediye başkanlığına yeni seçilen Başkan Ahmet Kaya yönetiminde gerçekleştirdi. Yeni dönemde 38 üyeli olan Ortahisar Belediye Meclisinin toplantısına CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak ile CHP Ortahisar İlçe Başkanı Haluk Batmaz ve çok sayıda partili katıldı. Mevzuat gereği meclis geçici katip üyeliğine meclisin en genç üyeleri Onur Sungur ile Ali Ekber Turan getirildi. Meclis oturumu saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı. Meclis gündemine geçilmeden önce Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya bir konuşma gerçekleştirdi. Başkan Kaya konuşmasında Değerli arkadaşlar, bu güzel şehir, 2018 yılında beni milletvekili seçti ve Trabzon’umuzun 6 temsilcisinden biri olarak Ankara’ya gönderdi. Mecliste, bir Trabzon ve Trabzonspor sevdalısı olarak, sizleri en güzel şekilde temsil etmeye çalıştım. ‘Trabzonlu olmak, benim için en büyük onurlardan biridir’ diyerek, parti ayırımı gözetmeksizin bütün hemşerilerimin dertlerine derman olmaya çalıştım. Bu bilinç ve anlayışla, yüce Meclis çatısı altında, 5 yıl Trabzon Milletvekilliği yaptım. Şimdi de bu güzel şehrin güzel insanları, bizlere Ortahisar Belediye Başkanı olma onurunu verdiler. Her bir hemşerime bunun için, tekrar teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Değerli arkadaşlar, bu görevimde de, aynı anlayışla, yani kapısı ve gönlü açık bir anlayışla çalışacak ve parti ayrımı gözetmeden tüm hemşerilerimin yanında olacağım. Adalet, liyakat ve ehliyeti esas alarak çok çalışacağız ve gönüllerde yer, Ortahisarımızda eserler bırakacağız. Yüce Allah kimseyi de, bizleri de mahcup etmesin” dedi.
Yaklaşık üç çeyrek asırdır o mahallenin muhtarlığı Batur ailesinde
09 Nisan 2024 Salı - 10:31 Yaklaşık üç çeyrek asırdır o mahallenin muhtarlığı Batur ailesinde Trabzon’un Ortahisar ilçesi Yenimahalle muhtarlığı 67 yıldır Batur ailesinde. Baba Ali Raif Batur 35 yıl muhtarlık görevini sürdürüp 1992 yılında vefat edince oğlu Orhan Batur (75) ara seçimle bu görevi devralarak 32 yıldır devam ettiriyor. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde muhtarlık seçiminin ardından tekrar muhtar seçilen Batur, 7 dönem peş peşe bu göreve seçilme başarısı gösterdi. Batur, kendisinden sonra da Batur ailesinden birisinin bu görevi sürdüreceğini belirtiyor. Bu kadar uzun süreli muhtarlık görevi yapanı hatırlamadığını kaydeden Batur, “75 yaşındayım. Babam yaklaşık 35 yıl muhtarlık yaptı yaklaşık 35 yıldır da ben yaptım ve hala bu görevim devam ediyor. Tekrar seçildim yine hizmetimizi sürdüreceğiz. 1957 yılında Yenimahalle, Kavakmeydan mahallesinden ayrıldı o zaman seçim olmadan muhtarlığı babama verdiler. 1963 yılında seçim oldu babam tekrar muhtar oldu. Babam 1992 yılında vefat edince sonraki ilk seçimde ben muhtar oldum. Yedi dönem muhtar seçildim ve görevimi sürdürüyorum. Artık yaşlandım bundan sonra da yine Batur ailesi bu görevi sürdürecek. Bu kadar uzun süreli muhtarlık görevi yapan olduğunu bilmiyorum. Trabzon’un en eskisi benim. Bundan sonra da Yenimahalle’ye hizmetimiz devam edecek Yenimahalle bizim mahallemiz” dedi. "Muhtarlık geleneği bize babadan kalma" Orhan Batur’un ağabeyi Kahraman Batur da, babadan kalma geleneği kardeşinin sürdürdüğünü belirterek, “Muhtarlık geleneği bize babadan kalma. En uzun süreli muhtarlık görevini rahmetli babam yapmıştı. Bu kadar uzun süreli muhtarlık yapanı da hatırlamıyorum. Biz de elimizden geldiği kadar bu mahalleye hizmet etmeye çalışıyoruz. Bundan sonra bu görevi, seçilebilirsek Batur ailesi olarak sürdüreceğiz. Babamın bize bıraktığı bu görevi yürütmeye çalışıyoruz” diye konuştu. "Tekrar seçildiğine mutlu olduk" Mahalle sakinlerinden Muhammet Gayretli (46) ise, “Bu mahallede doğdum büyüdüm. Orhan ağabeyimiz sevdiğimiz bir insan. Tekrar seçildiğine mutlu olduk. Bu görev kendisine zaten babadan kalma. Bundan sonra da hizmeti layıkıyla sürdürecek bundan şüphemiz yok. Onun için Orhan abimizi muhtar olarak seçtik, mutluyuz, gururluyuz” ifadelerini kullandı. Öte yandan bazı mahalle sakinleri tekrar seçilen Batur’u tebrik ederek başarı diledi.