Yerel Haberler
Trabzon
24 Eylül 2024 Salı - 14:14 Deprem sonrası hasar tespitini robotik köpek ve yapay zekâ kullanarak yapacaklar Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deprem ve Yapı Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi (DE-YAS), deprem sonrası geleneksel hasar tespit yöntemlerinin yerine geçecek, robotik köpekler ve yapay zekâ ile hızlı, güvenli ve otomatik bir sistem geliştiriyor. Proje yapılardaki hasarların hızlı ve otomatik olarak tespit edilmesini sağlayarak Türkiye ve dünya çapında öncü bir yöntem sunuyor. Bu proje ile robotik köpekler ve yapay zekâ kullanılarak, depremde hasar gören binalarda geleneksel gözlemsel hasar tespit yöntemlerine daha güvenli, hızlı ve otomatik bir alternatif sunuluyor. Afet sonrası bu süreç, binalara müdahale ve onarımların hızlandırılmasını hedefliyor. KTÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi ve Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (BAP13) tarafından desteklenen proje, Türkiye’de ve dünyada bir ilki gerçekleştirmeyi hedefliyor. Projeyle ilgili açıklamalarda bulunan KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, “Ülkemiz, önemli bir deprem kuşağı üzerinde yer almakta. Bu nedenle ülkemizin her bölgesinde can ve mal kayıplarına yol açabilecek depremlere hazırlıklı olmalıyız. Üniversitemizin İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri, özellikle 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’ne uzun süre destek verdi. Bu süreçte karşılaşılan aksaklıklara çözüm üretmek ve yapı sağlığını doğru belirleyerek bakanlığımıza destek olmak amacıyla bu projeyi hayata geçiriyoruz” dedi. “Hasar tespit süreçlerindeki riskler azalacak” KTÜ Deprem ve Yapı Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi (DE-YAS) Müdürü Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık ise projenin amacını deprem sonrası hasar gören binalarda yapılan gözlemsel hasar tespiti çalışmalarına alternatif olarak hızlı, güvenilir ve otomatik bir karar destek sistemi oluşturmak olarak açıkladı. Prof. Dr. Altunışık, projenin hedefini şu şekilde özetledi: “Projede kullanılacak robotik köpekler yardımıyla, hasarlı binaların etrafında ve iç mekanlarında yüksek çözünürlüklü görüntüler toplanacak, insan müdahalesi azaltılacak ve bu görüntüler yapay zekâ algoritmalarıyla analiz edilerek hasar tespit çalışmalarına katkı sağlanacak. Özellikle 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından yaklaşık 2,6 milyon binada hasar tespit çalışmaları yapılmış, bu süreçte 10 bin teknik personel görev almış ve binaların yüzde 5-10’u yeniden incelenmiştir. Bu bağlamda, proje kapsamında geliştirilen karar destek sisteminin önemi daha da artmaktadır. Ayrıca, robotik köpek sayesinde artçı depremler sırasında bina içerisine girip risk altında çalışmanın önüne geçilebilecektir.” "Ülkemizde ve dünya genelinde bir ilk” Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Kemal Hacıefendioğlu, projenin hem kullanılan yöntemler hem de sunduğu çözümler açısından dünya çapında bir ilk olduğunu belirtti. Hacıefendioğlu, proje ile ilgili “Geleneksel hasar tespit yöntemleri, genellikle insan gücüne dayandığı için zaman alıcı ve riskli olabilir. Ancak bu proje kapsamında, robotik köpekler yardımıyla yapıların dış ve iç mekânlarının hızlı ve güvenli bir şekilde incelenmesi amaçlanmaktadır. Yapay zekâ algoritmalarıyla görüntüler analiz edilerek, yapısal hasarların türü ve şiddeti insan müdahalesine gerek kalmadan otomatik olarak belirlenecektir. Böylece insan hatası en aza indirilecek, hasar tespit süreci hızlanacak ve bakanlığımız için daha doğru sonuçlar elde edilmesi sağlanacaktır.” Proje kapsamında geliştirilecek yazılım, hasar tespit raporlarının tamamen otomatik hale getirilmesini sağlayarak önemli bir yenilik sunacak. Robotik köpekler, zorlu arazilerde ve tehlikeli yapılar içinde veri toplayabildikleri için, bu teknoloji hasarın derinlemesine analiz edilmesine olanak tanıyacak ve hasar değerlendirme süreçlerini çok daha etkin ve güvenli hale getirecektir” açıklamalarında bulundu. Deprem sonrasında ilk aşamada robotlar, hasarlı yapıların etrafında gezerek dış görüntüler toplayacak. Dış veriler yetersiz kalırsa, robotik köpekler binanın iç mekânlarına girerek ek görüntüler alacak. Bu görüntüler, yapay zekâ algoritmalarıyla analiz edilerek hasarın türü ve şiddeti belirlenecek. Proje kapsamında kullanılacak derin öğrenme algoritmaları, büyük veri kümeleri üzerinde eğitilecek ve hasarın boyutları son derece hassas bir şekilde tespit edilecek. İkinci aşamada, proje kapsamında geliştirilecek yazılımın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın mevcut hasar tespit sistemine entegre edilmesi planlanıyor. Bu sayede afet sonrası yapılarda gerçekleştirilen çalışmalar hızlanacak ve yapıların onarım süreçleri daha hızlı tamamlanacak.
24 Eylül 2024 Salı - 12:01 Palamutun avı azalıp avlanan palamutlar da irileştikçe fiyatı da arttı Denizlerde av yasağının 1 Eylül itibariyle sona ermesinin ardından denize açılan tekneler sezonun ilk günlerinde bol miktarda palamut avlarken, bu av bugünlerde düşüşü geçti. Balık av sezonu başında tanesi 40-50 liradan satılan palamutun tane fiyatı 120 liraya yükseldi. Fiyatın yükselmesinde avlanan palamutun irileşmesi ve büyükşehirlere sevkiyatının artması da etkili oldu. Trabzon Balık Hali’nde sezonun ilk günleri tanesi 40-50 TL’ye satılan palamudun avının düşüşe geçmesiyle tane fiyatı 100-150 TL arasında değişiyor. Palamudun fiyatı yüksek olması Karadeniz’de avlanan balığın başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir gibi şehirlere gönderildiğinden de kaynaklandığı belirtildi. Balıkçı esnaflarından Adem Kaygusuz, avlanan balığın genelde İstanbul’a gönderildiğini belirterek “Avlanan balık Trabzon’da kalsa fiyatı 50-60 TL olur. Dışarı gittiği için oralarda daha pahalıya satılıyor. Genelde İstanbul’a gidiyor. İlk günler 400 gram palamutların fiyatları 50-60 TL iken şu anki palamutlar 850- 900 gram geliyor. Avı da biraz azaldı ilk günlerdeki gibi değil. Palamutların fiyatı 110, 120, 125 TL. Balığın boyutuna göre fiyatları değişiyor” dedi. Palamudun azalan avıyla birlikte fiyatının yükseldiğini belirten balıkçı esnaflarından Emin Avcı, “İlk günler 50-60 TL’ye sattığımız palamutlar şimdi 125 TL tanesi. İlk günlere göre hem avı azaldı hem de fiyatı yukarı çıktı. Palamut göç balığı olması ve havların sıcak gitmesinden dolayı Rusya taraflarına doğru kaydı. Genelde palamutlar Rize açıklarında avlanıyor oradan bize geliyor. Palamut İstanbul’a çok gönderildiği için dolayısıyla ilimizde biraz azaldı diyebiliriz. Palamut ilk günkü avı bugünlerde neredeyse yarı yarıya düştü. Şu an fiyatlarımız 125-140 TL arasında ilk günkü fiyatlar yok artık. Palamut göç hayvanı her an gidebilir bol da olabilir. Avı şu anda azaldı” diye konuştu. Karadeniz’de avlanan palamudun gelende İstanbul, Ankara, İzmir taraflarına gönderildiğini kaydeden balıkçı esnaflarından Çetin Kavzoğlu, “Avlanan balıklar genelde İstanbul, Ankara, İzmir taraflarına gidiyor. Buralara gelen balıklar zaten belli. Dolayısıyla Türkiye’nin her tarafına gidiyor. Son bir haftadan beri palamutlar büyümeye, kiloluk olmaya başladı. İlk zamanlar 40-50 TL idi ancak 400 gram geliyordu. Şu anda 900 gram, bir kilo geliyor. Fiyatlarımız 125-150 TL arasında değişiyor. Palamut göçmen bir balık olduğu için ne zaman ne olacağı belli olmaz. Ancak görüntü devam edecek gibi. Palamut büyüdükçe fiyatı artıyor” şeklinde konuştu.
Başkan Genç Mağmat’taki GES’ten sonra yenilenebilir enerjide yeni projeleri hayata geçirmeyi planlıyor
16 Mayıs 2024 Perşembe - 09:38 Başkan Genç Mağmat’taki GES’ten sonra yenilenebilir enerjide yeni projeleri hayata geçirmeyi planlıyor Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Ortahisar Belediye Başkanlığı döneminde Geçit Mahallesi’nde (Mağmat) hayata geçirdiği Güneş Enerjisi Santrali (GES) Projesi’nden sonra yenilenebilir enerjide yeni projeleri hayata geçirmeyi planlıyor. Mart ayından itibaren şuana kadar toplam 770 bin 476 megawatt elektrik üreten ve Doğu Karadeniz Bölgesi’nin bir belediye tarafından yapılan en büyük GES Santrali olma özelliği taşıyan GES’te Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Geçit Mahallesi’nde tahsis edilen 45 dönümlük alanın 35 dönümünde tamamı yerli üretim olan 5 bin 688 panel kullanıldı. GES’in faaliyete geçmesi ile birlikte Ortahisar Belediyesi kendi elektriğini üreten bir belediye haline geldi. Panel montajı 2023 yılının Aralık ayında tamamlan proje, geçtiğimiz Mart ayında üretime başladı. Projeyle yılda 4 milyon 250 bin kilowatt saat enerji üretilmesi ve 4 yıl gibi bir sürede kendini amorti etmesi hedefleniyor. GES’te Nisan ayında 327 bin 268 kilowatt üretim öngörülürken; 335 bin 858 kilowatt üretim gerçekleşti. Projenin tamamlanmasının ardından Ortahisar Belediyesi Trabzon’da Tonya Belediyesi’nden sonra GES santralini hayata geçiren ikinci yerel yönetim oldu. İlklerde onun imzası var Ortahisar Belediye Başkanlığı döneminde dünyada ilk kez tünel içerisinde oluşturulan akvaryum projesine, Karadeniz’in ilk digital kütüphanesi ile ilk basın müzesi gibi nice ilke imza atan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Ortahisar Belediye başkanlığında hayata geçirdiği GES projesi ile bölgede yerel yönetimlere örnek olurken, yine GES alanında bir ilke daha imza atmaya hazırlanıyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Ortahisar Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı GES’in bölgeye örnek teşkil eden bir yatırım olduğunu hatırlattı. Belediyelerin bütün enerji ihtiyacının karşılanmasının yanı sıra fazlasını satabildiğini ve bu durumun belediyeler için önemli bir gelir kaynağı olacağını vurgulayan Genç, şimdiki hedefinin bir örneğinin Türkiye’de Keban Barajı üzerinde olan yüzer GES sistemini Trabzon’un içme suyunu karşıladıkları Atasu Barajı üzerinde kurmak olduğunu söyledi. Genç, bu proje ile hem içme suyunun karşılandığı barajda yazın sıcaklarla birlikte yaşanacak buharlaşmanın önüne geçmek hem de yörede GES kurulumunda yaşadıkları arazi sorununu göl üzerinde kuracakları yüzer GES sistemi ile aşmak olduğunu belirterek “Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve geldiğimiz ilk günden itibaren yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde çalışmaya başladık. Şu anda TİSKİ’nin enerji ihtiyacını karşılamak için boru içi türbinle, Büyükşehir Belediyemizin enerji ihtiyacı için de Atasu Baraj Gölü üzerinde, Trabzon ili sınırları içerisinde ve uygun diğer illerde Güneş Enerjisi ile üretim konusunu yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Yüzer GES dediğimiz güneş enerji sistemleri, karasal alandan tasarruf sağlayarak arazi veya çatı sistemleri yerine bir alternatif olarak görülmektedir. Hem suyun doğal soğuma etkisinden dolayı yüzer güneş enerjisi sistemi daha verimli çalışmakta, hem de barajdaki suyun buharlaşmasını azaltma yönünde katkı sağlamaktadır. Bunun yanında yine Trabzon ölçeğinde yenilenebilir enerji konusunda hem Rüzgar Enerji Santralleri hem de deniz yüzeyinden enerji elde etme konularını Ar-Ge kapsamında ilgili kurum ve yetkin kişilerle birlikte değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.
KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu: “Kıbrıs Türkü’nün son süreçlerde en büyük derdi Avrupa Birliği”
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 20:38 KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu: “Kıbrıs Türkü’nün son süreçlerde en büyük derdi Avrupa Birliği” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türkü’nün son süreçlerdeki en büyük derdinin Avrupa Birliği olduğunu belirterek, “Son derece tehlikeli bir rol oynuyorlar. Bir kere Avrupa Birliği iddia edildiği gibi tarafsız bir örgüt değil. Avrupa Birliği kendi ifadeleriyle de biz Kıbrıs’tan yanayız diyor. Tabii Kıbrıs dediği Rum tarafı. Avrupa Birliği Kıbrıs sorunun halledilmesine yönelik tarafsız bir örgüt olmaktan çıkmıştır soruna taraf bir örgüttür. Ama bu örgüt maalesef hala daha aramızda bazı kesimler için uğruna ölünecek Leyla’dır. Avrupa Birliği denince akan sular durur” dedi. Bir dizi ziyaret için dün Trabzon’a gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) düzenlenen “20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’nın 50. yılında Uluslararası Hukuk Bağlamında Kıbrıs” konferansına katıldı. Konferansa Ertuğruloğlu’nun yanı sıra Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Konferansa konuşan KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs meselesinin temel nedeninin Türkiye’nin Kıbrıs’tan çıkartılması oyunu olduğunu söyledi. Ertuğruloğlu, “Batı dünyasının derdi Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarmak. Türkiye’nin Kıbrıs adasında etkili olması söz sahibi olması Batı dünyasının hazmedebildiği bir realite değildir. Ne yapıp edip Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkarma Türkiye’yi tek nefes alabildiği güneyde de kilitleme. Türkiye’yi belki bu dünyanın en hassas coğrafyasında ezik büzük işgal altına alınmış yine Avrupa’nın dünyanın hasta adamı pozisyonuna indirgemek. Bütün oyun budur. Bu oyunu oynarken de batı ülkeleri Avrupa Birliği bizim üzerimizde siz Türkiye’den farklısınız oyununu oynuyor. Siz Kıbrıs Türkü, Türkiye Türklüğünden farklısınız bu psikolojik savaş teknikleri oynanıyor bizim üzerimizde. Türkiye’de de bir başka şekli oynanıyor. Sanki Kıbrıs’ı verse Türkiye kurtulacak. Kıbrıs’ı veren Türkiye hiçbir davasında ayakta duracak hale gelmez. O kadar önemli bir coğrafya ki dolayısıyla biz ulusal davanın savunuculuğunu yapıyoruz dediğinizde Türk ulusunun ulusal çıkarlarına hürmet etme adına mücadele verdiğimizi kast ediyoruz. Türk ulusu için Kıbrıs adasının önemi Doğu Akdeniz’deki Türk ulusunun hak, hukuk ve çıkar güvenliğine tehdit teşkil etmeyecek bir adayı oluşturma. Adadaki Türk halkının misyonu budur. Dolayısıyla bizim içimizde Türkiye dışlansın diye uğraş veren şaşkınlar ne de ana vatanda kangurumuz olmuştur verin kurtulalım diyen şaşkınlar. Bütün bunlar yanlış yoldaki arkadaşlarımız. Kıbrıs Türkü’nün son süreçlerde en büyük derdi de Avrupa Birliği. Son derece tehlikeli bir rol oynuyorlar. Bir kere Avrupa Birliği iddia edildiği gibi tarafsız bir örgüt değil. Avrupa Birliği kendi ifadeleriyle de biz Kıbrıs’tan yanayız diyor. Tabi Kıbrıs dediği Rum tarafı . Avrupa Birliği Kıbrıs sorunun halledilmesine yönelik tarafsız bir örgüt olmaktan çıkmıştır soruna taraf bir örgüttür. Ama bu örgüt maalesef hala daha aramızda bazı kesimler için uğruna ölünecek Leyla’dır. Avrupa Birliği denince akan sular durur” şeklinde konuştu. “Müzakereler olsa olsa iki komşu devletin komşular olarak nasıl ilişkiler içerisinde olacağını belirlemek için olabilir” “Kıbrıs Türk ve Rum’un ortak adasıdır” diyen Ertuğruloğlu, “Biz Kıbrıs meselesine sadece İngiliz, Amerikan, Fransız, Rusla mücadele ederek götürmüyoruz. Kendi içimizde de bu unsurların etki altına aldıkları kendi insanlarımızla da mücadele ediyoruz. Ama ne isterse olsun şu da çok net şekilde bilinmesi gerekir bu ada ne tarihinde hiçbir zaman Helen adası olmuştur, ne de bundan sonra en ufak bir şekilde Helen adası olma olasılığı vardır. 74 barış harekatıyla bu adanın Enosise (Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması) giden yolu megali ideanın gerçekleştirilmesi ebediyen ortadan kaldırılmıştır. Türkiye Türk askeri sadece Türk askeri değil Türkiye bütün yönleriyle adada mevcuttur ve olmaya da devam edecektir, olması gerekir çünkü o ada Türk adasıdır. 300 küsur sene Osmanlının parçası olmuş bir addan bahsediyoruz. Türk ulusu olarak bu ada Kıbrıs Türkü’nün ve Kıbrıs Rum’umun ortak adasıdır dediğimizde büyük özveri gösterdiğimizi bilmemiz gerekir. Şimdi çok rahatlıkla şunu da diyebilirdik Kıbrıs tümüyle Türk adasıdır. Rumlarda bize tarihi toplumdur. Bunu demiş olsaydık bunun tarihi bir gerçeklik boyutu var. Ama Türk ulusu olmanın verdiği büyüklükte de hoşgörüyle de diyoruz ki bütün bizlere yapılan haksızlığa rağmen ada Kıbrıs Türk ve Rum’un ortak adasıdır. Bu adada ortaklığı da denedik. Ama o ortaklığın başına da ne geldiğini gördük. Bundan ders çıkarmadan bugün halen daha birileri Kıbrıs Türkü ve Rum’unu yeni müzakerelerle yeni bir ortaklık kurmasını arzu ediyorsa hayal görüyor. Yok böyle bir dünya, bitti. Bundan sonra iki taraf arasında değer müzakere olursa toprak bütünlüğü ve tek egemenliği olacak bir ortaklık devleti kurmak için olmayacaktır. Bu müzakereler olsa olsa iki komşu devletin komşular olarak nasıl ilişkiler içerisinde olacağını belirlemek için olabilir. Rum bunu niye kabul etsin diyeceksiniz. Haklısınız. Ben kabul edeceğini beklediğim için söylemiyorum. Ben ortaya koyduğumuz politikayı izah etmeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.
Trabzonspor’da ilk hedef Başakşehir
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 13:37 Trabzonspor’da ilk hedef Başakşehir Trabzonspor, Trendyol Süper Ligi üçüncü sırada tamamlamak için Başakşehir maçına kilitlendi. Abdullah Avcı, öğrencilerine Beşiktaş ile oynanacak Türkiye Kupası müsabakası öncesi ilk hedeflerinin Başakşehir karşılaşması olduğunu vurguladı. Ziraat Türkiye Kupası’nda Beşiktaş ile 23 Mayıs Perşembe günü oynayacağı final müsabakası Trabzonspor’un gündemini meşgul etse de Trendyol Süper Lig’de üçüncü sırada tamamlamayı hedefleyen bordo-mavililerin tecrübeli çalıştırıcısı Abdullah Avcı, öğrencilerine ilk hedeflerinin ligin 37. haftasında deplasmanda oynayacakları Başakşehir mücadelesi olduğunu vurguladı. Lig üçüncülüğüne ulaşmaları için önlerinde zorlu mücadelelerin bulunduğunu aktaran Avcı, maç maç gideceklerini ve hedeflere adım adım ulaşacaklarını belirtti. Arada 3 puan var Trendyol Süper Lig’de en yakın rakibi Başakşehir ile arasında 3 puanlık fark bulunan bordo-mavililerin, İstanbul’da oynayacağı zorlu karşılaşmadan 3 puanla ayrılarak üçüncülüğü garantilemiş olacak. Maçın beraberlikle sona ermesi halinde büyük avantaj elde edecek Karadeniz ekibi, mağlup olursa dördüncü sırada son haftaya girecek. Başakşehir ise ilk kez bu sezon üçüncü sıraya yükselecek. İki takım arasında ligin ilk yarısında Trabzon’da oynanan karşılaşma 1-1’lik eşitlikle tamamlanmıştı. Trabzonspor’un 61 puanı bulunurken, Başakşehir ise 58 puana sahip. Trabzonspor, alacağı galibiyetle moralli bir şekilde kupa maçına Beşiktaş karşısına çıkmak istiyor. Avrupa kupalarını garantiledi Trabzonspor, geçen sezon 36 hafta üzerinden oynanan ligi 57 puanla 6. sırada tamamlayarak, Avrupa kupalarına katılma hakkı elde edememişti. Ligin bitimine iki hafta kala 61 puanla 3. sırada yer alan bordo-mavililer, bu sezon ise Avrupa’ya gidebilecek. Karadeniz ekibinin, ligdeki konumu ve kupada alacağı sonuç Avrupa’da hangi organizasyona katılacağını belirleyecek.
Trabzonlu hacılar kutsal topraklara uğurlanıyor
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 12:08 Trabzonlu hacılar kutsal topraklara uğurlanıyor Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, 778 kişilik hac kafilesi için yapılan uğurlama merasimine katıldı. Trabzon İl Müftülüğünce hac farizasını yerine getirecek olan hacı adaylarına yönelik Beşirli Sahil Camii’nde uğurlama programı düzenlendi. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından dua edilen programda, yıllardır hac farizası yerine getirmeyi bekleyen hacı adayları ile yakınları duygu dolu anlar yaşadı. Uğurlama merasimine katıldığından dolayı memnuniyet duyduğunu ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Şehrimizin güzel insanlarımızın, Allah’a kulluk vazifesini ifa etmek adına uğurlamasının merasimindeyiz. İnşallah bugün bu yolculuğa çıkacak olan 778 hacı adayımıza Cenab-ı Allah’tan hayırlı yolculuklar diliyoruz. İbadetiniz makbul, haccınız mebrur olsun. Bize iki defa umre ziyareti yapmak nasip oldu, inşallah hac da nasip olur. Ne mutlu sizlere ki Beytullah’ta tavaf yapacaksınız, Allah’ın evine yüzünüzü süreceksiniz. Safa ile Merve arasında Sa’y ibadetini yapacaksınız. Arafat’ta vakfe yapacaksınız. Cenab-ı Allah haccınızı şimdiden kabul eylesin” dedi. İl Müftüsü Selami Aydın ise yaptığı konuşmada “Hacı adaylarımızın o mübarek topraklara giderken uğurlanması ve dua edilmesi ecdadımız tarafından yapılan bir gelenekti. Bu bize miras kalmıştır, sonradan unutulmuştur. Bunu Trabzon’da bir gelenek haline dönüştürmeyi istedik. Trabzon’dan mübarek topraklara gidecek olan hacılarımız için bir uğurlama töreni düzenlemek istedik. Sayın valimiz, büyükşehir belediye başkanımız, müftülerimiz olmak üzere devlet erkanının hacı adaylarını uğurlama geleneğini Trabzon’dan başlatmış olduk” diye konuştu.
Uğur Yılmaz: "Herkes turizmden iki ayda zengin olmanın peşinde"
15 Mayıs 2024 Çarşamba - 10:06 Uğur Yılmaz: "Herkes turizmden iki ayda zengin olmanın peşinde" Trabzon’da turizm acentesi sahibi Uğur Yılmaz, Ortadoğulu turistlere karşı ön yargıların ortadan kalkması gerektiğini belirterek herkesin turizmden iki ayda zengin olma peşinde olduğunu söyledi. Yılmaz, bölgeye 12 ay boyunca turist getiren acente olarak alternatifler alanların sayısının artması gerektiğine dikkat çekti. Yolcu Elmas Turizm Acentesi sahibi Uğur Yılmaz, Trabzon’da geçtiğimiz sezon 1 milyon 250 bin Arap turist geldiğini belirterek "Bölgemizde Arap turistlere karşı bir ön yargı var. Her toplumun iyisi-kötüsü var. Avrupa’da olsun bizim ülkemizde olsun iyi-kötü var. Bu ön yargıyı ortadan kaldırmamız gerekiyor. Arap turistlerin bakkalından, manavına, terzisinden, ayakkabı boyacısına kadar herkese faydası var. Esnafımız bu turistlerin gelmesini bekliyor ama maalesef ön yargıyla bakanlar var. Bunu aşabilirsek Trabzon ve bölge olarak daha iyi gideceğimize inanıyorum" dedi. "Ülkemize gelen turistler çölde yaşamıyor" diyen Uğur Yılmaz, "Uzungöl, Sümela ve yaylalarımız var. İnsanlar şunu anlamasınlar ülkemize gelen Ortadoğulu turistler çölde yaşamıyorlar. Onlarda da yeşillik var, doğa var. deniz de var. Bizim ailelerimizin kaçında pasaport var. Ama onların çocukları doğduğu gibi pasaport çıkartıyorlar. Bizden geride değiller aksine ilerdeler. Trabzon’da ne fabrika var ne de gelişmiş bir sanayiye sahibiz. Trabzonspor’dan başka sosyal diyebileceğimiz bir ilgi odağımız yok. Bizim kesinlikle ve kesinlikle turizme ihtiyacımız var. Geçtiğimiz sene Trabzon’a 41 tane direk uçuş vardı. Haziran 15 ile Ağustos 15 arasına sıkışıyorlar. Bunun nedeni okul tatilleri olması. O nedenle bu aylara sıkışıyor büyük aileler. Acente olarak 12 ay çalışıyoruz. Bölgeye Arap turist getiriyoruz. İnsanlarımız şuna bakıyor "2 ay Arap turizmi var iki ayda ne kazanabilirsek’ mantığıyla gidiyorlar. Herkes iki ayda zengin olmanın peşinde. Böyle bir dünya yok. Geçtiğimiz sene 1000 dolara kadar çıkan otel fiyatları, 30 bin TL’ye kadar çıkan yemek fiyatları vardı. Bunlara hepimiz şahit olduk. İki ay içinde bunu gören insanlar diğer aylarda gelmek istemiyor. Avrupa’ya kaçıyor veya başka bir yere gidiyor. Gürcistan’a kayan müşterilerim var. Ben oraya çalışmıyordum ama bu sene mecbur kaldım. Trabzon’u benden daha iyi bilen müşterilerim var. Sürekli geliyor o yüzden geldiğinde farklı yerler görmek istiyor. Bunu sağlamak lazım. Turizm demek zaten her yıl yenilenmektir. Rize’de çay bardağı yaptılar çok ilgi çekiyor. Yomra’da uçaktan yapılan pide salonu ilgi çekiyor. Bize bu tarz yerler lazım" ifadelerini kullandı. "Düzelmezsek bu insanları kaçıracağız" Uğur Yılmaz, ön yargılardan ve uygulanan fahiş fiyat politikaları nedeniyle Arap turistleri kaçırabileceklerine dikkat çekerek "Biz Ortadoğu’daki turistleri buraya daha çok nasıl getirebiliriz düşüncesiyle hareket ediyoruz. Biz burada iyi bir fiyat politikası izlersek biz yılın 12 ayı burada turizmi canlandırırız. Restoranlardaki yeme-içmeden alınan komisyona karşıyım. İnsanların yediği yemekten komisyon alınması bana tuhaf geliyor. Bu mantıkla turizmi geliştiremeyiz. Geçtiğimiz sene Uzungöl’de 10-15 gün bir denetleme yapıldı. Bunun sürekli olması lazım. Turistlerin hizmet aldıkları alanlarda sürekli denetlenmeli. Yanlış hizmet verenler var. Kara düzen gidiyoruz. Sektör ve bölge zarar görüyor. Ehil insanların olması lazım. Uzungöl’de 2+1 odaya 800 dolar fiyat veriyorlar. Altından mı kaplı ben anlamıyorum" diye konuştu. Turizm sezonunun Ağustos 15’de bitmediğini sadece gelen turist sayısının azaldığını da belirten Yılmaz, "Eylül, Ekim ve Kasım ayları olmak üzere kışında gelen turistler var. Karı çok seviyorlar. Devamlı biz Ortadoğu’dan turist getiriyoruz. Yıl boyunca biz acente olarak 7 bin 500 civarı aile getiriyoruz. 10 Bin olduğu dönemlerde oldu. Trabzon’da bir lunaparkımız bile yok. Geçen sene sahil yapıldı. Yürüyüş yerleri düzenlendi. Boztepe yapıldı. Akvaryum yapıldı. Trabzon’da bunların sayısının artması gerekiyor. Sosyal faaliyetlerin daha aktif şekilde olabileceği alanların oluşturulması gerekiyor. Bir lunapark yapamadık Trabzon’a bunu sadece Arap turizmi olarak söylemiyorum" şeklinde konuştu. "Yerli ve yabancı turistleri bir kuşun iki kanadı gibi düşünmeliyiz" Bölgemizde yerli ve yabancı turist ayrımı yapılmaması gerektiğine de vurgu yapan Yılmaz, şunları söyledi: "Yerli ve yabancı turistleri bir kuşun iki kanadı gibi düşünürsek turizmi bölgede uçurabiliriz. Ama yanlışlıklar devam ediyor. Beşikdüzü’ndeki teleferikler bizim Arap turistlerimiz için ziyaret listesine koyduğumuz bir yer. Yerliye ayrı yabancıya ayrı fiyat uygulaması yapılıyor. Bunu merak ettim ve gidip sordum. Yabancılar maaşlarını dolarla alıyormuş, bizimkiler ise TL alıyormuş cevabını aldım. Böyle bir şey olabilir mi ? Yurt dışında ise böyle bir şeyle karşılaşma imkanınız yok. Herkese aynı fiyat uygulanıyor. bir kanadın yaralı olması, kara düzen gitmesiyle turizmi biz burada uçuramayız. Bu turizme zarar veriyor. İlimize zarar veriyor." "Bize bir şey soran yok" Bölgeye turist çekebilmek için neler yapılması gerektiği noktasında bir çok ülkeye tanıtımlara ve toplantılara katıldıklarını belirten Yılmaz, " Acente olarak bir çok ülkede turist getiriyoruz ama bir gün gelip te bize ’Neler istiyorsunuz? Buraya gelen turistlerin buradan beklentisi nedir ? Ne yapabiliriz?’ diyen birine rastlamadım. Yönetim bazında eksiklerimiz var. Trabzon’a nasıl daha çok insan getirebiliriz noktasında fikrimizi alan yok. Biz hiç kimseden para istemiyoruz. ’Ne gibi farklılıklar yapılabilir, alternatif neler üretebiliriz?’ denilsin istiyoruz" dedi.
“Kadrajını Sağlığa  Çevir” temalı 3. Ulusal Şifa Eli Fotoğraf Yarışmasında ödüller sahiplerini buldu
14 Mayıs 2024 Salı - 10:28 “Kadrajını Sağlığa Çevir” temalı 3. Ulusal Şifa Eli Fotoğraf Yarışmasında ödüller sahiplerini buldu Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü ve Trabzon Fotoğraf Sanatı Derneği iş birliği, Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu (TFSF) desteği ile düzenlenen, “Kadrajını Sağlığa Çevir” temalı 3. Ulusal Fotoğraf yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. Ödül törenine Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta, MHP İl Başkanı Ömer Ayar ve sanatçılar katıldı. Sağlık Müdürü Hakan Usta, yaptığı konuşmada "Yarışmamız, sağlık camiamız ve sanatseverler için hayırlı olmasını diliyoruz. Yarışmamıza katılım sağlayan tüm fotoğraf severlere teşekkür ediyor, ödül ve sergileme alan katılımcılarımızı tebrik ediyoruz” dedi. Sağlıklı yaşama farkındalığı arttırmak amacıyla düzenlenen toplam bin 81 adet rekor sayıda fotoğraf katılımının yapıldığı yarışmada, Birincilik ödülünü Kocaeli ilinden katılım sağlayan “Müzik” adlı fotoğrafıyla Aytül Akbaş, ikincilik ödülünü Tokat ilinden katılım sağlayan “Yüreğine Sağlık” adlı fotoğrafıyla Çağrı Özkara, üçüncülük ödülünü Bursa ilinden katılım sağlayan “Gol-Yayla’da Piknik” adlı fotoğrafıyla Mustafa Kılıç alırken, mansiyon ödülünü Adana ilinden katılım sağlayan “Yaşama Bağlılık” adlı fotoğrafıyla Mürvet Rışvanoğlu aldı. Destek Hizmetleri Başkanı Dr. Erdem Şen, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ersen Küçük, Prof. Dr. Yeşim Bayoğlu Tekin, Fotoğraf Sanatçısı Fatih Muhammet Topal, Fotoğraf Sanatçısı Dr. Hasan Eraydın, Trabzon Fotoğraf Sanatı Derneği Başkanı Hasan Türker, Fotoğraf Sanatçısı Metin Öztürk, Fotoğraf Sanatçısı Erdoğan Öğretmen’den oluşan jüriye Vali Aziz Yıldırım teşekkür belgesi verdi.