Yerel Haberler
Trabzon
24 Eylül 2024 Salı - 14:14 Deprem sonrası hasar tespitini robotik köpek ve yapay zekâ kullanarak yapacaklar Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deprem ve Yapı Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi (DE-YAS), deprem sonrası geleneksel hasar tespit yöntemlerinin yerine geçecek, robotik köpekler ve yapay zekâ ile hızlı, güvenli ve otomatik bir sistem geliştiriyor. Proje yapılardaki hasarların hızlı ve otomatik olarak tespit edilmesini sağlayarak Türkiye ve dünya çapında öncü bir yöntem sunuyor. Bu proje ile robotik köpekler ve yapay zekâ kullanılarak, depremde hasar gören binalarda geleneksel gözlemsel hasar tespit yöntemlerine daha güvenli, hızlı ve otomatik bir alternatif sunuluyor. Afet sonrası bu süreç, binalara müdahale ve onarımların hızlandırılmasını hedefliyor. KTÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi ve Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (BAP13) tarafından desteklenen proje, Türkiye’de ve dünyada bir ilki gerçekleştirmeyi hedefliyor. Projeyle ilgili açıklamalarda bulunan KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, “Ülkemiz, önemli bir deprem kuşağı üzerinde yer almakta. Bu nedenle ülkemizin her bölgesinde can ve mal kayıplarına yol açabilecek depremlere hazırlıklı olmalıyız. Üniversitemizin İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri, özellikle 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’ne uzun süre destek verdi. Bu süreçte karşılaşılan aksaklıklara çözüm üretmek ve yapı sağlığını doğru belirleyerek bakanlığımıza destek olmak amacıyla bu projeyi hayata geçiriyoruz” dedi. “Hasar tespit süreçlerindeki riskler azalacak” KTÜ Deprem ve Yapı Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi (DE-YAS) Müdürü Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık ise projenin amacını deprem sonrası hasar gören binalarda yapılan gözlemsel hasar tespiti çalışmalarına alternatif olarak hızlı, güvenilir ve otomatik bir karar destek sistemi oluşturmak olarak açıkladı. Prof. Dr. Altunışık, projenin hedefini şu şekilde özetledi: “Projede kullanılacak robotik köpekler yardımıyla, hasarlı binaların etrafında ve iç mekanlarında yüksek çözünürlüklü görüntüler toplanacak, insan müdahalesi azaltılacak ve bu görüntüler yapay zekâ algoritmalarıyla analiz edilerek hasar tespit çalışmalarına katkı sağlanacak. Özellikle 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından yaklaşık 2,6 milyon binada hasar tespit çalışmaları yapılmış, bu süreçte 10 bin teknik personel görev almış ve binaların yüzde 5-10’u yeniden incelenmiştir. Bu bağlamda, proje kapsamında geliştirilen karar destek sisteminin önemi daha da artmaktadır. Ayrıca, robotik köpek sayesinde artçı depremler sırasında bina içerisine girip risk altında çalışmanın önüne geçilebilecektir.” "Ülkemizde ve dünya genelinde bir ilk” Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Kemal Hacıefendioğlu, projenin hem kullanılan yöntemler hem de sunduğu çözümler açısından dünya çapında bir ilk olduğunu belirtti. Hacıefendioğlu, proje ile ilgili “Geleneksel hasar tespit yöntemleri, genellikle insan gücüne dayandığı için zaman alıcı ve riskli olabilir. Ancak bu proje kapsamında, robotik köpekler yardımıyla yapıların dış ve iç mekânlarının hızlı ve güvenli bir şekilde incelenmesi amaçlanmaktadır. Yapay zekâ algoritmalarıyla görüntüler analiz edilerek, yapısal hasarların türü ve şiddeti insan müdahalesine gerek kalmadan otomatik olarak belirlenecektir. Böylece insan hatası en aza indirilecek, hasar tespit süreci hızlanacak ve bakanlığımız için daha doğru sonuçlar elde edilmesi sağlanacaktır.” Proje kapsamında geliştirilecek yazılım, hasar tespit raporlarının tamamen otomatik hale getirilmesini sağlayarak önemli bir yenilik sunacak. Robotik köpekler, zorlu arazilerde ve tehlikeli yapılar içinde veri toplayabildikleri için, bu teknoloji hasarın derinlemesine analiz edilmesine olanak tanıyacak ve hasar değerlendirme süreçlerini çok daha etkin ve güvenli hale getirecektir” açıklamalarında bulundu. Deprem sonrasında ilk aşamada robotlar, hasarlı yapıların etrafında gezerek dış görüntüler toplayacak. Dış veriler yetersiz kalırsa, robotik köpekler binanın iç mekânlarına girerek ek görüntüler alacak. Bu görüntüler, yapay zekâ algoritmalarıyla analiz edilerek hasarın türü ve şiddeti belirlenecek. Proje kapsamında kullanılacak derin öğrenme algoritmaları, büyük veri kümeleri üzerinde eğitilecek ve hasarın boyutları son derece hassas bir şekilde tespit edilecek. İkinci aşamada, proje kapsamında geliştirilecek yazılımın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın mevcut hasar tespit sistemine entegre edilmesi planlanıyor. Bu sayede afet sonrası yapılarda gerçekleştirilen çalışmalar hızlanacak ve yapıların onarım süreçleri daha hızlı tamamlanacak.
24 Eylül 2024 Salı - 12:01 Palamutun avı azalıp avlanan palamutlar da irileştikçe fiyatı da arttı Denizlerde av yasağının 1 Eylül itibariyle sona ermesinin ardından denize açılan tekneler sezonun ilk günlerinde bol miktarda palamut avlarken, bu av bugünlerde düşüşü geçti. Balık av sezonu başında tanesi 40-50 liradan satılan palamutun tane fiyatı 120 liraya yükseldi. Fiyatın yükselmesinde avlanan palamutun irileşmesi ve büyükşehirlere sevkiyatının artması da etkili oldu. Trabzon Balık Hali’nde sezonun ilk günleri tanesi 40-50 TL’ye satılan palamudun avının düşüşe geçmesiyle tane fiyatı 100-150 TL arasında değişiyor. Palamudun fiyatı yüksek olması Karadeniz’de avlanan balığın başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir gibi şehirlere gönderildiğinden de kaynaklandığı belirtildi. Balıkçı esnaflarından Adem Kaygusuz, avlanan balığın genelde İstanbul’a gönderildiğini belirterek “Avlanan balık Trabzon’da kalsa fiyatı 50-60 TL olur. Dışarı gittiği için oralarda daha pahalıya satılıyor. Genelde İstanbul’a gidiyor. İlk günler 400 gram palamutların fiyatları 50-60 TL iken şu anki palamutlar 850- 900 gram geliyor. Avı da biraz azaldı ilk günlerdeki gibi değil. Palamutların fiyatı 110, 120, 125 TL. Balığın boyutuna göre fiyatları değişiyor” dedi. Palamudun azalan avıyla birlikte fiyatının yükseldiğini belirten balıkçı esnaflarından Emin Avcı, “İlk günler 50-60 TL’ye sattığımız palamutlar şimdi 125 TL tanesi. İlk günlere göre hem avı azaldı hem de fiyatı yukarı çıktı. Palamut göç balığı olması ve havların sıcak gitmesinden dolayı Rusya taraflarına doğru kaydı. Genelde palamutlar Rize açıklarında avlanıyor oradan bize geliyor. Palamut İstanbul’a çok gönderildiği için dolayısıyla ilimizde biraz azaldı diyebiliriz. Palamut ilk günkü avı bugünlerde neredeyse yarı yarıya düştü. Şu an fiyatlarımız 125-140 TL arasında ilk günkü fiyatlar yok artık. Palamut göç hayvanı her an gidebilir bol da olabilir. Avı şu anda azaldı” diye konuştu. Karadeniz’de avlanan palamudun gelende İstanbul, Ankara, İzmir taraflarına gönderildiğini kaydeden balıkçı esnaflarından Çetin Kavzoğlu, “Avlanan balıklar genelde İstanbul, Ankara, İzmir taraflarına gidiyor. Buralara gelen balıklar zaten belli. Dolayısıyla Türkiye’nin her tarafına gidiyor. Son bir haftadan beri palamutlar büyümeye, kiloluk olmaya başladı. İlk zamanlar 40-50 TL idi ancak 400 gram geliyordu. Şu anda 900 gram, bir kilo geliyor. Fiyatlarımız 125-150 TL arasında değişiyor. Palamut göçmen bir balık olduğu için ne zaman ne olacağı belli olmaz. Ancak görüntü devam edecek gibi. Palamut büyüdükçe fiyatı artıyor” şeklinde konuştu.
Trabzonspor’da Abdullah Avcı tartışması
25 Mayıs 2024 Cumartesi - 09:41 Trabzonspor’da Abdullah Avcı tartışması Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Ziraat Türkiye Kupası finalinde Beşiktaş’a karşı oynanan futbolun yanı sıra alınan 3-2’lik mağlubiyetin ardından tartışmaların odağında oldu. Avcı konusunda ikiye bölünen camiada ise yönetim gelişmeleri yakından takip ediyor. Trabzonspor ile lig şampiyonluğu yanında iki kez Süper Kupayı kazanan Abdullah Avcı, İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadyumunda oynanan Ziraat Türkiye Kupası finalinde Beşiktaş’a 3-2 mağlup olmasıyla kupa hedefine ulaşamayan bordo-mavililerde, oynanan futbol tartışılıyor. Karadeniz ekibinde fatura Avcı’ya kesilirken, camia ise tecrübeli teknik adam konusunda ikiye bölünmüş durumda. Başkan Ertuğrul Doğan, Abdullah Avcı’ya güvenini her fırsatta dile getirirken, oluşan tepkiler üzerine ise yönetim gelişmeleri yakından takip ediyor. İlk dönemine kupayla başladı 10 Kasım 2020’de Trabzonspor’un başına geçen Abdullah Avcı, ilk sezonunda Ocak 2021’de Başakşehir’i 2-1 yenerek Süper Kupayı kazandı. Aynı sezonda ligi 4. sırada tamamladı. 2.03 puan ortalaması yakalayan Avcı, ertesi sezon ise şampiyon olarak tamamladığı 2021-2022 sezonunda 2.13 puan ortalaması tutturdu. 60 yaşındaki çalıştırıcı görevden ayrıldığı 2022-2023 sezonunda 1.65, bu sezon ise 29 maçta 1.79 puan ortalaması elde ederek ligi üçüncü sırada tamamlamayı garantiledi. Ziraat Türkiye Kupası finalinde ise Beşiktaş’a kaybederek gelecek sezon öncesi moralleri bozdu. Avcı’nın futbolu eleştirildi Teknik Direktör Nenad Bjelica ile bu sezon ilk 8 haftada 12 puan toplayarak 7. sırada yer alan Karadeniz ekibi, Avcı ile 29 maçta 52 puan toplayarak sezonun bitimine 1 maç kala üçüncülüğü garantiledi. Deneyimli teknik adamın takımın başına geçmesinin ardından Galatasaray ve Fenerbahçe’nin açık ara önde götürdüğü ligde, bitime son 1 hafta kala üçüncülük hedefine ulaştı. Bu sonuçla birlikte Karadeniz ekibi, Avrupa kupalarına katılma hakkı elde etti. Avcı’nın ikinci kez takımın başına geldiği dönemde ise bordo-mavili takım inişli-çıkışlı bir grafik sergiledi. Oyun olarak zaman zaman üstünlük kurarak sonuç üreten Karadeniz ekibi, zaman zaman ise oyun formasyonlarında üstünlük kuramayarak beklediği sonuçları alamadı. Trabzonspor’un oynadığı oyundan bu sezon genelinde memnun olmayan taraftarlar, kupaya da veda edilmesinin ardından Abdullah Avcı konusunda tartışmaya başladı. Yönetim yakından takip ediyor Ziraat Türkiye Kupasını müzesine getirmeyi planlayan Trabzonspor yönetimi ise yaşanan hayal kırıklığı sonrası gelişmeleri yakınan takip ediyor. Başkan Ertuğrul Doğan ve yönetim kurulu, özellikle Abdullah Avcı konusunda ikiye bölünen camia sonrası gelişmeleri yakından takip etmeye başladı. Sosyal medyada Şenol Güneş ve Fatih Tekke paylaşımları Bordo-mavili taraftarlar Beşiktaş mağlubiyeti sonrası sosyal medyada ‘hashtag’ açarak Şenol Güneş ve Fatih Tekke isimlerini gündeme getirdi. Yaşanan bu gelişmeler sonrası Avcı’nın moralinin bozuk olduğu öğrenildi.
Karadenizlinin güldüren ticari zekası
25 Mayıs 2024 Cumartesi - 09:32 Karadenizlinin güldüren ticari zekası Trabzonlu bir esnafın iş yerinin camına astığı kampanya afişine çekilen görüntüler sosyal medyada milyonlara ulaştı. Azalan müşteri potansiyelini arttırmak için 1 çift eldivenin 15 TL’ye satıldığı dükkanda kampanyaya gittiğini duyuran iş yeri sahibi 6 çift eldiveni ise 100 TL’den sattığını açıkladı. Kampanya afişini görenler ise hesaplama yaptığında bir yanlışlık olduğunu anlayınca dükkan sahibine durumu anlattı. Bu kampanya afişi ile müşteri potansiyelini arttıran esnafın kampanya afişine çekilen hesaplama görüntüsü ile sosyal medyada yoğun ilgi gördü. Trabzon’un Çarşıbaşı ilçesinde esnaflık yapan Elyesa Kaya (41) son dönemlerde azalan müşteri potansiyelini arttırmak için dikkat çekmek istedi. Dükkanında satışa sunduğu iş eldivenlerinde kampanyaya giden Kaya, bununla ilgili bir afiş hazırladı. 1 çift eldiveni 15 TL’ye sattığı işyerinde kampanyaya gittiğini açıklayan esnaf 6 çift eldiveni ise 100 TL’ye satacağını duyurdu. Dükkan camına hazırladığı kampanya afişini asan Kaya, çok sayıda vatandaşın da dikkatini çekti. Kampanyayı görünce iş eldiveni almak isteyen ancak hesaplama yaptıklarında ise bir yanlışlık olduğunu anlayan vatandaşlar durumu dükkan sahibine anlatmaya çalıştı. Dikkat çekmek için hazırladığı kampanya afişi sayesinde vatandaşın dikkatini çeken ve müşteri potansiyeli artan esnafın kampanya afişi ise sosyal medyada milyonlara ulaştı. İlçede yaşayan Neşat Koç isimli vatandaşın hesaplama yaparken şans eseri çekilen görüntüleri yoğun ilgi gördü. 1.5 milyonu geçen izlenmeye ulaşan görüntüler çok sayıda yorum aldı. Yalnış hesap bu kez Bağdat’tan değil sosyal medyadan döndü Esnaf Elyesa Kaya ise, videoyu görünce yurtdışından bile arayanların olduğunu söyledi. İlçede 21 yıldır esnaflık yaptığını belirten Kaya, “Herkes normal kampanya yapıyor dedik bir değişiklik olsun izlensin onun için eldivenin çifti 15 lira normalde 6 çifti 90 lira yapar. Biz 6 çiftini 100 lira yapınca herkesin çok dikkatini çekti. Gelen hesap yapmaya başladı. Yanlış yazdınız diyenler oluyor. Sonra biz bunu çekip sosyal medyaya yükledik. Baktık ki bunu milyonlar izlemeye başladı. Cep telefonlarımız susmadı. Yurtdışından bile arayanlar oldu” dedi. “Satışlar arttı” Meşhur eldivenlerden almak isteyenler olduğunu kaydeden Kaya, “Bu kadar izleneceğini tahmin etmedim. Sosyal medyaya daha önceden de videolar yüklüyorduk. Şuanda 1.5 milyonu geçen bir izlenmesi var. Sürekli gelenler oluyor bu hesap böyle olmaz diyorlar. Normalde 7 çifti 105 olur diyorlar. Bari 7 çift yapın onu diyorlar ama biz inadına 6 çifti 100 lira satmaya devam ediyoruz. Tabi bu espri olarak normalde gelip de bize 100 lira verene 7 çift eldiven veriyoruz. Biz hedeflediğimiz şeye ulaştık. Bu kadar farkındalık olacağını tahmin etmiyorduk. Satışlar arttı. Meşhur eldivenlerden almak istiyoruz diyorlar. Artık herkes gülerek geliyor 6 çift eldiveni 100 liraya almak istiyoruz diyorlar” şeklinde konuştu. "Amacımız tam da buydu" “Amacımız konuşmak ve konuşturulmaktı” diyen Kaya, “Yorumlara bakıyorum kimisi diyor ki yanlış hesap yapmış kimisi ise Karadenizli zekası diyor. Herkesin yorumuna saygılıyım. Herkes bana matematik hocamı soruyor bende bunu espri amaçlı yaptığımı söylüyorum” ifadelerini kullandı. “Fiyat aşağı geleceğine yukarıya gidiyordu” Milyonlara ulaşan görüntülerde dükkan camındaki kampanya yazısını gören ve hesaplama yaparken video çekilen Neşat Koç da, “Benim haberim yok. Onu çekip atmışlar. Burada bir hesap hatası vardı. Fiyat aşağı geleceğine yukarıya gidiyordu. Bunları konuştum. Onlarda beni videoya almışlar. Toplama yaptığında 6 çift eldiven 90 liraya geliyor. Buradaki kağıtta 10 TL daha fazla olduğu görülüyor. Arkadaşı uyardık. Yolda yürürken dikkatimi çekmişti” diye konuştu.
TUSAŞ Genel Müdürü Kotil: “KAAN’ın üzerinde 2028 yılında Türk motoru olacak”
24 Mayıs 2024 Cuma - 17:55 TUSAŞ Genel Müdürü Kotil: “KAAN’ın üzerinde 2028 yılında Türk motoru olacak” Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, 2028 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile Hava Kuvvetlerine 20 tane KAAN teslim edileceğini belirterek, "Ondan sonra 8 tane daha yapıyoruz. Sonra 1 tane daha yapıyoruz. O 1 tanenin üzerinde 2028 yılında Türk motoru olacak” dedi. TUSAŞ Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) Bilim Kültür Sanat Haftası kapsamında 2’nci kez düzenlenen “Türkiye’nin Havacılık Vizyonu” programına katıldı. Etkinlikte öğrencilere Türk Havacılık ve Uzay Sanayii ile ilgili bilgiler veren Temel Kotil, milli muharip uçağı KAAN’ın son durumunu anlattı. Kotil, “Cumhurbaşkanımızın talimatı 2028 yılında 20 tane Hava Kuvvetlerine teslim ediyoruz. Ondan sonra 8 tane daha yapıyoruz. Sonra 1 tane daha yapıyoruz. O 1 tanenin üzerinde 2028 yılında Türk motoru olacak. Onun için yapıyoruz. Türk motoru da yapılıyor. Bizim gencimiz 10 numara. İsterseniz başarırsınız” şeklinde konuştu. “Hiçbir şey kolay değil” 8 yıldır TUSAŞ’da olduğunu kaydeden Kotil, “Hiçbir şey kolay değil. Türkiye’nin en büyük problemi alt sistemlerin yokluğu. Motor, iniş takımları, yakıt pompaları bunları hep dışarıdan almanız gerekiyor. Gökbey’in transmisyonu ilk başında bir Alman şirkete yaptırıyorduk. Bir türlü yapmıyor. Parası verdik. 2 defa oraya gittim. Çelik malzeme kullanılıyor. Amerikan geliyor ve Alman gümrüğüne geldi. Amerikan’dan yola çıkarabildik Almanya gümrüğünden çıkmıyor. Darlandım. Şirketin genel müdürüne dedim ki sen bana alüminyumdan yap, bu hesabı kapatalım. Allah nasip etti kendimiz bitirdik. Gökbey 2018’de kendi uçuşunu yapınca şirket gönderdi. Böyle oluyor. Bunu gördük. Bütün alt sistemleri biz yapmak zorundayız” diye konuştu. “Yolcu uçağı projesi yok” Boeing ve Airbus’a parça yaptıklarını dile getiren Kotil, “Ama bu yolcu uçağı 5 milyar dolarlık bir yatırım gerektirir. Projelerimizin bitmesine engel olur. En büyük hayalimiz 2028 yılında 20 tane Hava Kuvvetlerine KAAN vermek. Bu uçağın F16’ın üzerinde en azından rafale karşılayacak kadar iyi olmasını sağlamak. Böyle bir şirketin bir tane daha proje başlatmaması lazım. Bizim TUSAŞ’ın Kaan, Hürjet, Hürkuş, Anka3, dördü de gelecek şimdi Kaan’ın ona ihtiyacı var. Anka2, Anka1 ondan sonra Atak, Atak2, Gökbey ve Gökbey’in ağabeyi ve 2 tane uydu yeter. Bütün enerjileri biz oraya yoğunlaştırıyoruz. Dolayısıyla şuanda yolcu uçağı yok. Ama devlet büyüklerimiz karar verirler bizde imkan buluruz” ifadelerini kullandı.
Başkan Ekim turizmciler ile bir araya geldi, taleplerini dinledi
24 Mayıs 2024 Cuma - 14:22 Başkan Ekim turizmciler ile bir araya geldi, taleplerini dinledi Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, şehrin turizmini geliştirmek amacıyla turizm işletmecileri ve seyahat acentelerinin temsilcileriyle bir araya gelerek istişare toplantısı gerçekleştirdi. Akçaabat’ın turistik yerlerinin konu edindiği tanıtım filminin izlenmesiyle başlayan toplantıda konuşan Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, "Tarihi dokusu ve yaşanmışlıklarıyla ziyaretçilerin zaman içerisinde keyifli bir yolculuğa tanıklık ettiği Ortamahalle’miz, şehrimizin göz bebeğidir. Ortamahallemizde, yine Akçaabat’ımızın tarihsel süreçlerini anlatan Ortamahalle Müzemiz var. Açıldığı gündem bugüne binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edildi. Yine Ortamahallemizde günübirlik tesislerimiz, butik otellerimiz de yer alıyor. Tarih turizmi açısından diğer önemli noktamız ise Akçakale Kale’mizdir. Kalemizin kazı çalışmaları tamamlandı; restorasyon çalışmaları için gerekli çalışmalar yapılıyor. Burada turistlerimiz tarihin günümüze ulaşan izlerine şahitlik ediyor. Akçakale Kalesi ve çevreside yer alan plajları da içerisine alan düzenleme çalışmalarımız hayat bulduğunda burası turistler için harika bir alan olacak; yaz-kış ziyaret edilebilecek. Tarihi turizm destinasyonlarının yanı sıra Akçaabat’ımız doğal güzellikleriyle de adından söz ettiriyor. Şehir merkezine çok yakın ancak şehirden uzakta hissettiren yaylalarımız, Akçatepe Tesisimiz, doğal bir oluşumla meydana gelmiş olan Sera Gölü; doğanın içinde vakit geçirmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin adeta uğrak noktasıdır. Ayrıca yenilenen yüzüyle Akçaabat Sahilimiz ve yayalaştırdığımız İstiklal Caddemiz şehrimize kazandırmış olduğumuz önemli alanlardan biridir. Sahilimizde aynı anda binlerce kişinin ağırlanabileceği ve coğrafi işaretli meşhur Akçaabat Köftemizin tadına bakılabileceği restoranlar da bulunmaktadır. Şehrin içerisinde konaklamak ve vakit geçirmek isteyen turistlerimiz için de beş yıldızlı, yüksek konforlu bir otel de mevcuttur” dedi. Turizm İşletmecileri ve Seyahat Acenteleriyle yapılan toplantıda Akçaabat’ın turizm açısından tanınırlığını ön plana çıkarmak ve şehrin turizmine katkıda bulunmak için hep beraber çalışılması gerektiğine vurgu yapan Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, Akçaabat’ın turizm açısından birçok seçeneğe ve destinasyona sahip olduğunu belirtti. Turistleri daha çok Akçaabat’a çekmeyi ve turistlerin Akçaabat’ta daha çok vakit geçirmelerini sağlamaya hedeflediklerinin altını çizen Başkan Ekim, turizm işletmecileri ve seyahat acentelerinin temsilcilerine turistlerin Akçaabat’ta ne isteyebileceklerini, onları şehirde nasıl memnun edebileceklerini sordu. Özellikle şehir Ortamahalle’nin turistler açısından beğenildiğini ancak ulaşımda yaşanan sıkıntılar sebebiyle turist kafilelerinin Ortamahalle’de ulaşmakta zorluk çektiklerini dile getiren turizm acenteleri temsilcileri, buradaki ulaşım sıkıntısının oluşturulabilecek bir ring alanı ve araç depolama alanı ile çözülebileceğini söylediler. Toplantı sonunda Akçaabat’ın belirli noktalarında ring alanları, araç depolama alanları ve çeşitli konseptlerde şehrin kültürel yapısına uygun eğlence mekanları oluşturmak gibi fikirlerde mutabık kalındı.
Bakan Kacır: “Akıncı 1,5 saate yakın bir zaman içerisinde İran’da düşen helikopterin lokasyonunu tespit etti”
24 Mayıs 2024 Cuma - 14:08 Bakan Kacır: “Akıncı 1,5 saate yakın bir zaman içerisinde İran’da düşen helikopterin lokasyonunu tespit etti” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “İran Cumhurbaşkanı ve İran Dışişleri Bakanı’nın içinde bulunduğu helikopter düştü. Daha sonra komşumuz bizden helikopterin yerinin tespiti için Akıncı insansız hava aracımızı talep etti. Türkiye’nin milli insansız hava aracı Akıncı Türkiye’den kalktı, İran coğrafyasına geçti. Çok zor hava koşulları altında çok sarp bir vadide, çok sisli bir havada çok kısa bir zaman içerisinde 1,5 saate yakın bir zaman içerisinde düşen helikopterin lokasyonunu tespit etti ve İranlı makamlara bildirildi. Bu zor coğrafyada bu misyonu yapabilmesi Akıncı’nın sahip olduğu uydu bağlantısı sayesinde mümkün oldu” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve ilk Türk Astronot Alper Gezeravcı, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) 2’nci kez düzenlenen Bilim Kültür Sanat (BKS) Haftası etkinliğine katıldı. Sabah saatlerinde havayolu ile geldiği Trabzon’da kendisinin kullandığı Togg ile KTÜ’ye gelen Bakan Kacır, minik astronot ve horon gösterisiyle karşılandı. Minik astronota yerli ve milli Togg’un oyuncağını hediye eden Bakan Kacır, daha sonra üniversite öğrencileri tarafından hazırlanan stantları inceledi. Ardından Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa katılan Bakan Kacır, üniversite öğrencilerine Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki başarılarını anlattı. Bakan Kacır, Türkiye’nin tüm sanayileşme tarihinin adeta akıbete uğratılmış hikayeler tarihi olduğunu belirterek, “Ta ki 2000’li yıllara kadar. O yıllarda sağlam irade dedi ki bu ülkenin neye ihtiyacı varsa, Silahlı Kuvvetlerimiz terörle mücadelede neye ihtiyaç duyuyorsa biz onu kendi öz evlatlarımızın alın teriyle, akıl teriyle geliştireceğiz, üreteceğiz. 2000’li yılların başında insansız hava aracı diye bir kavram bilmiyorduk. İHA denildiğinde aklımıza İhlas Haber Ajansı’ndan başka bir şey gelmiyordu. Peçeteye selpak der gibi İHA’ya Heron diyorduk. Zannediyorduk ki bir tek İsrail’in yaptığı insansız hava araçları var. Onların markası Heron ve biz onları alarak terörle mücadele etmeye çalışıyorduk. Hiçbir zaman o mücadelenin kritik anlarında istediğimiz düzeyde insansız hava araçlarından istifade edemiyorduk. Ne zaman ki kendi evlatlarımızın, bu ülkenin kendi insan kaynağının geliştirdiği İHA’lar devreye girdi, Türkiye o zaman terörle mücadelede netice elde etti. Terörü topraklarımızdan milli SİHA’lar sayesinde kazıdık, attık. Yetmedi sınırlarımızın ötesinde kurulmaya çalışılan teröristan haritalarını da milli SİHA’larıımızı kullanan silahlı kuvvetlerimiz sayesinde şimdi yırtıyoruz. O teröristlerin arkasında kim olursa olsun, hangi ağa babalarına güveniyor olurlarsa olsunlar gözlerinin yaşlarına bakmıyoruz, bakmayacağız” dedi. “Temmuz ayında Türksat 6A’yı uzaya göndereceğiz” Büyüyen uzay ekonomisinden pay almak istediklerini kaydeden Bakan Kacır, “Milli haberleşme uydumuzu da geliştirdik. Biliyorsunuz daha önceki Türksat haberleşme olgularını yurt dışında etmekteydik. Fakat şimdi ilk milli haberleşme uydumuz Türksat 6A’yı yerli olarak geliştirdik, ürettik. Yüzde 80’in üzerinde bir yerlilik oranıyla üretim sürecini tamamladık. Şimdi inşallah temmuz ayında Türksat 6A’yı uzaya göndereceğiz. Türkiye, haberleşme uydularını yerli olarak geliştirebilen 11 ülkeden biri olacak. Yeni nesil uydu projeleri başlatacağız. Alçak yörünge uydularını yerli olarak dönüştürmeye yönelik programlar başlatacağız. Bütün bu projelerde elde ettiğimiz birikimle bu defa Ay programında hibrit roket motor projesinde dünyanın önüne geçme fırsatı elde edeceğiz. Biz her bir projede milletimizle kazanırız, buna odaklanıyoruz. Türk milletinin bu projelerle kazanımı ne olur, Türkiye’nin hem ekonomik hem stratejik kazanımları hangi alanlarda ilerler buna odaklanıyoruz. Biliyoruz ki uzay hem stratejik hem ekonomik açıdan çok kıymetli bir alan. Küresel uzay ekonomisi 600 milyar dolar. Bunun 10-12 yıl içerisinde 1,5 trilyon dolara erişeceği öngörülüyor. Her yıl 1,5 trilyon doların uzay alanındaki işlere harcanacağı öngörülüyor. Biz hem bu büyüyen ekonomiden pay almak istiyoruz. Elde ettiğimiz kabiliyetlerle dünyayı yüksek teknoloji ihraç edebilen bir ülke olmak istiyoruz uzay alanında da. Bizim 20 yıl önce savunma ve havacılıkta ihracatımız ancak 250 milyon dolardı. Geçtiğimiz yıl bunu 22 misline çıkardık. 5,5 milyar dolar ihracat yaptık. Daha da artacak. Uzayda da benzer başarı hikayesi ortaya çıkartacağız” şeklinde konuştu. “Akıncı 1,5 saate yakın bir zaman içerisinde İran’da düşen helikopterin lokasyonunu tespit etti” İran’da düşen helikoptere Akıncı ile ulaşıldığını dile getiren Bakan Kacır, “Savunma sanayi gibi kritik alanlarda kullandığımız teknolojilerin tümü uzay sistemleriyle entegre çalışıyor. Bakın komşumuz İran’da bir helikopter kazası yaşandı. İran Cumhurbaşkanı ve İran Dışişleri Bakanı’nın içinde bulunduğu helikopter düştü. Daha sonra komşumuz bizden helikopterin yerinin tespiti için Akıncı insansız hava aracımızı talep etti. Türkiye’nin milli insansız hava aracı Akıncı Türkiye’den kalktı, İran coğrafyasına geçti. Çok zor hava koşulları altında, çok sarp bir vadide, çok sisli bir havada çok kısa bir zaman içerisinde, 1,5 saate yakın bir zaman içerisinde düşen helikopterin lokasyonunu tespit etti ve İranlı makamlara bildirildi. Bu zor coğrafyada bu misyonu yapabilmesi Akıncı’nın sahip olduğu uydu bağlantısı sayesinde mümkün oldu. Uydu haberleşmesi sayesinde bu zor coğrafyada Akıncı görevini icra edebildi. Elbette sahip olduğu diğer teknik kabiliyetler sayesinde. Bu misyon aslında Türkiye’nin teknoloji geliştirmeye bakış açısını da gösteriyor. Biz teknolojiyi insanlık yararına olduğu ölçüde kıymetli buluyoruz. Teknoloji insanlığa hizmet ettiği ölçüde bir değer ifade ediyor Türk milleti için. Biz yüzyıllarca dünyaya adaleti, merhameti götürmüş bir milletiz. Bütün bu milli teknoloji hamlesinde elde ettiğimiz kazanımların dünyayı yeniden adaletle ve merhametle buluşturabildiği ölçüde kıymetli olacağına inanıyoruz. Bu inançla çalışıyoruz. Biliyoruz ki Türk milleti güçlendikçe, tarihin en şerefli milleti olan Türkler kuvvetlendikçe dünyada zulümler son bulacak. Dünya yeniden merhamete, yeniden adalete kavuşacak” diye konuştu. “Uluslararası uzay limanını inşallah inşa edeceğiz” Uluslararası uzay limanının inşa edileceğini söyleyen Bakan Kacır, “Bir uluslararası iş birliğiyle Türkiye bir uzay limanının önümüzdeki yıllar paydaşı olacak. Böylelikle uzaya bağımsız erişebilen bir ülke olacağız. Bir yandan hibrit roket motor teknolojisinde halihazırda dünyada ilk 4 ülke arasındayız. İnşallah Ay programını gerçekleştirdiğimizde bu teknolojiye uzayda tarihçe kazandıran ilk ülke olacağız. Bu kazanım Türkiye’nin yörüngeler arası uyku transferleri gibi zorlu uzay misyonlarını icra edebilecek uzay araçları geliştirilmesini mümkün kılacak. Böylelikle uzay ekonomisinden o alanda da pay elde etme imkanına sahip olacağız” ifadelerini kullandı. Alper Gezeravcı: "Ülkenin savunma sanayi artık kabuğuna sığmaz bir noktaya geldi" Etkinliğe katılan ilk Türk Astronot Alper Gezeravcı ise deneyimlerini anlattı. Üniversite öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği Gezeravcı, yaptığı konuşmada Türkiye Milli Uzay Programı’nı anlattı. Gezeravcı, "2026-2028 aralığında kendi ülkemizde yapmış olduğumuz bir roketi kendi itiş sistemimizle Ay’a ulaştırmayı planlıyoruz. Halihazırda yapmış olduğumuz hazırlık süreçlerinden oraya erişebilecek bir roketimiz ve bu alanda buna etki sağlayacak sistemimizle ilgili çalışmaların büyük bir kısmı tamamlanmış vaziyette. Bizim niyetimiz dünyanın atmosferinden emniyetli bir şekilde çıkarmış olduğumuz roketin kendi ve dünya etrafında dönen Ay’da spesifik bir noktaya sert iniş yapması, çarptırılması. Buradan çıkan tecrübeyle hemen ardından üzerindeki bilimsel ünite ile Ay üzerine yumuşak iniş yaparak halihazırda Ay’da planlanan bilimsel çalışmaların platformunda hak sahibi olmak. Bir diğer hedefimiz uzaya erişim ve uzay limanı programı. Bizim insanlı uzay misyonumuz da dahil bugüne kadar göndermiş olduğumuz uyduları bu alanda faaliyet gösteren platformların olduğu ülkelerden şu ana kadar gönderdik. Ülkemiz savunma alanında halihazırda resmi ünite olan 100 kilometreyi aşan roketleri yapabiliyor. Ülkenin savunma sanayi artık kabuğuna sığmaz bir noktaya geldi. Artık kendi ihtiyacımızı görebilecek, uzay alanında çalışma yapmak isteyen başka ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde bugün yapmış olduğumuz yatırımların karşılığını alacak farklı uzay platformları ve uzay istasyonları kurmak niyetindeyiz. Bu alanda ülkemiz de zaten belli adımları attı. Ülkemiz tarafından uygun görüldüğünde bununla ilgili detaylar paylaşılıyor olacak" dedi.
Trabzon’da hafif raylı sistem için ilk kazma 2025 yılına vurulacak
23 Mayıs 2024 Perşembe - 14:47 Trabzon’da hafif raylı sistem için ilk kazma 2025 yılına vurulacak Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in yatırım konusunda ilk sıraya koyduğu Hafif Raylı Sistem Toplu Ulaşım Projesi için 3. toplantı Ankara’da gerçekleştirildi. Başkan Genç, 2025 yılında projenin, yapım aşamasına geleceğini söyledi. Trabzon’da uzun zamandır gündemde olan Hafif Raylı Sistem Toplu Ulaşım Projesi için 3. toplantı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğünde gerçekleştirildi. Toplantıya, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün, Genel Müdür Yardımcısı Muhammed Kerem Yeğnidemir, Şube Müdürü Nurseda Karagöz ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Mustafa Yaylalı katıldı. Projeyi kararlılıkla takip ettiğini belirten Başkan Genç, “Bilindiği üzere Trabzon Ulaşım Ana Planı 11 Şubat 2022 tarihinde onaylanmıştı. Bu plana bağlı olarak Trabzon Hafif Raylı Toplu Ulaşım Sistemi’nin güzergâh etütleri ve avan çalışmalar tamamlanmış, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Trabzon Büyükşehir Belediyesi adına Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca hayata geçirilmesi 16 Ekim 2023 tarihinde kararlaştırılmıştır. 31 Mart seçimlerinin hemen ardından seçim öncesi ilk sıraya koyduğumuz bu projeyi kararlılıkla takibe başladık. 24 Nisan 2024 tarihinde Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü ile Trabzon Büyükşehir Belediyesi olarak uygulama projelerinin hazırlanması ve tüm yapım işleri için protokol imzaladık. Uygulama projelerinin ihale aşamasına gelmesinin ardından projenin üçüncü toplantısını Ankara’da gerçekleştirdik” dedi. Başkan Genç, “Güzergah tespitine yönelik yapılan teknik analiz çalışmalarının sonuçlarını ele aldığımız ve oldukça verimli geçen toplantı, proje üzerindeki heyecanımızı bir kat daha artırdı. Uygulama projelerinin kısa sürede ihale edilmesini ve 2025 yılında yapım aşamasına gelinmesini bekliyoruz. Bu konuda tam mutabakat sağladık. Trabzon Hafif Raylı Toplu Ulaşım Sistemi Projesi’nin hayata geçmesinin ilk adımını atan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, katkı ve emekleri için Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdulkadir Uraloğlu’na, Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün’e, tüm milletvekillerimize ve teknik ekibe şükranlarımı sunuyorum. Israrlı takibe ve gereken her türlü işlemi hızla gerçekleştirmeye kararlı olduğumuz projenin Trabzon’a şimdiden hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
2,5 ay önce aldığı ilk yardım eğitimi ile hayat kurtardı
23 Mayıs 2024 Perşembe - 11:38 2,5 ay önce aldığı ilk yardım eğitimi ile hayat kurtardı Trabzon’un Ortahisar ilçesinde yürürken boğazına yediği mısır kaçan kadın, belediye personelinin heimlich manevrası ile kurtulurken, o anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, Trabzon’un Ortahisar ilçesindeki Kemerkaya mahallesinde meydana geldi. Kimliği belirlenemeyen bir kadın caddede yürüdüğü esnada yediği mısır boğazına kaçtı. Kadının nefes alamadığını fark eden çevredeki vatandaşlar duruma müdahale etmeye çalıştı. O esnada yoldan geçmekte olan Trabzon Büyükşehir Belediyesi personeli Muhammet Toprak, olayı görünce Heimlich manevrasıyla cismi çıkararak kadının nefes almasını sağladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren İlk Yardım Eğitim Merkezi’nde 2,5 ay önce aldığı eğitimle ilk yardım sertifikası alan Toprak’ın bu müdahalesi çevredeki vatandaşların takdirini topladı. Kurtarılan kadın, Toprak’a ve diğer yardımseverlere teşekkür ederken, o anlar ise güvenlik kameralarına yansıdı. “Yanına yardım etmek için gelen insanlarında doğru müdahale etmediğini fark ettim” Boğazına yabancı cisim kaçan kadına çevredeki vatandaşların yanlış müdahalelerde bulunduğunu gördüğünü belirten Muhammet Toprak, “Kimsenin başına gelmemesi gereken bir durum. Allah kimsenin başına vermesin. Benim müdahale etmem gereken bir durum oldu. Benim açımdan stresli bir durumdu. Ama o durumu görünce yapmam gerektiğini düşündüm. Hanımefendinin orada boğulduğunu gördüm. Yanına yardım etmek için gelen insanlarında doğru müdahale etmediğini fark ettim. Su vermeye çalışan veya farklı bir şekilde heimlich manevrasını yapmaya çalışanları gördüm. Sonra gidip müdahaleyi yaptım. Yediği sanırım mısırda onu çıkardı ve sonrasında sağlığına kavuştu” dedi. “Kendisi iyi olsun yeter” İnsani bir yardımda bulunduğunu kaydeden Toprak, “Büyükşehir belediyemizin bize öncülük edip bu eğitimi almamızda yardımcı olduğu için teşekkür ediyorum. İtfaiye Daire Başkanlığı birimimizce bu eğitimi aldık. Eğitmen hocalarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Onlardan bu eğitimi almamış olsaydık bunu yapamazdık. 2,5 ay önce bu eğitimi aldık. Spontane gelişen bir durumda böyle bir müdahalede bulunduk. Hanımefendi orada şok oldu. Korktu. Sadece orada oluşan bir iletişimimiz oldu. Sonra kendisiyle görüşmedim. Önemli de değil zaten. Bu tamamen insani bir yardımdı. Kendisi iyi olsun yeter” ifadelerini kullandı.