Yerel Haberler
Trabzon
22 Eylül 2024 Pazar - 01:04 Trabzon Valiliğinden afet açıklaması Trabzon Valiliği 20 Eylül 2024 Cuma günü saat 16:10 sularında başlayan ve Sürmene, Araklı ve Arsin ilçelerini etkileyen aşırı yağışların neden olduğu afet ile ilgili bir açıklama yaptı. Metrekareye 165 kg yağışın düştüğü Sürmene, Araklı ve Arsin ilçelerinde su taşkınları ve heyelanlar yaşandığı belirtilen açıklamada "Taşkın ve heyelanlarla ilgili olarak 112 Acil Çağrı Merkezi ve Kaymakamlıklarda oluşturulan ilçe AFAD Merkezlerinden 320 ibar alınmıştır. Bu akşam itibarıyla bölgede 664 personel (AFAD, DSi, Karayolları, Büyükşehir ve ilçe Belediyeleri, Türk Kızılayı, Sahil Güvenlik, Jandarma, Emniyet, İl Tarım ve Orman, Defterdarlık, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü, Ulaştırma, Meteoroloji, STK), 190 iş makinasi (DSi, Karayolları, Belediyeler), 281 araç ve 5 bot ile arama kurtarma, kapalı yol ve dere rusubat çalışmalarına müdahale edilmektedir. Araklı, Arsin ve Sürmene ilçelerimizde toplamda 12 mahalle heyelan, sel ve su baskınından etkilenmiş olup 3 mahallede etüt çalışmaları tamamlanmıştır. Diğer mahallelerde çalışmalar devam edecektir. Zarar tespit çalışmalarına başlanılmış olup Araklı ve Sürmene ilçelerimizde 93 iş yeri, 7 konut ve 3 araçta çalışmalar tamamlanmıştır. Sürmene ilçemizin 4 mahallesinde 120 dekar tarım arazisi zarar görmüş olup tarımsal ürün zararları için henüz net bir veriye ulaşılamamıştır, zarar tespit çalışmaları devam etmektedir" ifadelerine yer verildi. Kapalı mahalle yolu kalmadı Türk Kızılayı’nın 3 ikram aracıyla toplamda 600 sıcak çorba, 170 kumanya, 3 bin 950 içecek, bin 490 su ile bin 550 ikramlık dağıtımında bulunduğu kaydedilen açıklamada "Bölgede ulaşıma kapalı mahalle yolu bulunmamakta, mahalle içindeki bazı evlerin kapalı yollarını açma çalışmaları ise sürmektedir. Su, elektrik ve iletişim alamayan mahalle bulunmamakta; lokal su, elektrik ve iletişim arızalarının giderilmesi çalışmaları ise devam etmektedir. Yaşanan sel, heyelan ve taşkınların ilk anından itibaren araç, makina ve personel desteğinde bulunan çevre illerimiz Erzurum, Bayburt, Gümüşhane, Artvin, Rize, Giresun ve Ordu illerimiz Valiliklerine, belediye ve bağlı kurumlarına teşekkür ediyoruz" denildi.
Türkiye’de son yıllarda dil ve konuşma problemi yaşayan çocuk sayısında artış yaşanıyor
29 Temmuz 2024 Pazartesi - 09:07 Türkiye’de son yıllarda dil ve konuşma problemi yaşayan çocuk sayısında artış yaşanıyor Ülkemizde son yıllarda çocuklarda dil ve konuşma problemleri konusunda farkındalık artmasına rağmen hasta sayısının artması ebeveynleri endişelendiriyor. Dil ve konuşma problemlerinin genelde genetik yatkınlıkla olduğunu kaydeden uzmanlar, ebeveynlere uyarılarda bulunarak konuşma problemi yaşayan çocukların bir an önce Dil ve Konuşma Terapisti’ne başvurmaları tavsiyesinde bulundu. Konuşma probleminin nörolojik problemlerle görüldüğü gibi bazen çevresel faktörlerle de görülebileceğine dikkat çeken Trabzon Mavi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Melda Nisan Şahin, “Dil ve konuşma problemleri genelde genetik yatkınlıkla olur. Nörolojik problemlerle görüldüğü gibi bazen çevresel faktörler de sorunlara sebebiyet verebilir. Böyle durumlarda ailelerin gecikmeden dil konuşma terapisine başvurmalarını tavsiye ederiz. Ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi. Bazı bozukluklar, belirtiler erkenden olabiliyor. Bu belirtiler görüldüğünde geç kalmadan dil ve konuşma terapistine başvurulmalı” dedi. Ailede varsa hemen harekete geçin Konuşma probleminin genelde genetik yatkınlıkla olduğuna dikkat çeken Şahin, “Ailede konuşma problemleriyle alakalı genetik yatkınlık varsa, örneğin babası, amcası geç konuşmuşsa veya kekemelik öyküsü ya da ailede nörojenik problemler varsa risk grubu taşır ve çocuklarda olma ihtimali yüksek olur. Böyle durumlarda çocuk küçükken gelişimini takip etmek çok önemli” diye konuştu. Son 10 yılda yaygınlaştı Türkiye’de on yıl öncesine kadar iki üniversitede olan Dil ve Konuşma Terapisi bölümünün bugün 24 üniversitede olduğunu kaydeden Şahin, “2013 yılında Anadolu Üniversitesi’nde lisans eğitimime başladım. O dönemde sadece iki üniversitede Dil ve Konuşma Terapisi bölümü vardı şu anda 24 üniversitede Dil ve Konuşma Terapisi bölümü var. Dolayısıyla aradan geçen zaman içerisinde çok yaygınlaştı” şeklinde konuştu. Ailenin sürece katılımı çok önemli Evlatlarının anne babalar için çok kıymetli olduğunu bu yüzden de kaygılı velilerin olduğunu dile getiren Şahin, "Terapistler ile ailelerin işbirliği çok önemli. Velinin bizim için sürece katılımı değerli olduğu için onu rahatlatmak ve bu sürece dahil etmek bizim için önem arz ediyor. Bu bağlamda diğer uzmanlarla da beraber çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Aynı bozukluk olsa da her çocukta farklı seyredebiliyor Her çocukta durum aynı bozuklukta olsa da farklı seyrettiğini belirten Şahin, “Çocuk ailesiyle bize geldiğinde önce değerlendirme seansı yapıyoruz. Sorunu birlikte değerlendiriyoruz, sonrasında da ne yapacağımızı aşama aşama aileyle konuşarak planlıyoruz. Terapi planları bireye özgü oluyor. Her çocukta durum aynı bozukluk olsa da farklı seyredebiliyor. O yüzden çocuğun neye ihtiyacı varsa ona göre bireysel terapi planı yapılıyor. Aileyle işbirliği içerisinde terapi planını uygulamaya başlıyoruz. Çocuklar buraya ilk geldiğinde burasını hastane ortamı zannedip korkabiliyor. O yüzden aileler çocuklarını değerlendirme seansına getirirken önerimiz ‘bir ablaya gidiyoruz, konuşma problemleri olan çocuklara yardım ediyor. Onunla birlikte konuşacağız, birlikte oynayacağız. Ben de yanında olacağım’ diyerek rahatlatmalarını öneririz. Çocukların bilmediği yabancı bir ortam yabancı bir kişi. Dolayısıyla çocukların bize alışması gerekiyor. Daha sonrasında terapi planı içerisinde neye ihtiyacı varsa oyun içerisinde çalışıyoruz” diye konuştu. Bazı konuşma problemlerinde yüzde yüze yakın çözüm söz konusu İleri yaşlarda da çözümün olabileceğini ifade eden Şahin, “Bazı sesletim problemlerinde bunu görebiliyoruz. Hatta yetişkinlerde de bazı sesletim problemleri devam edebiliyor. Dolayısıyla hayatın ilerleyen akışında bu durum bireyi rahatsız etmeye devam ediyorsa uygun bir değerlendirme yaparak planlamasını sağlıyoruz. Sesletim problemlerinde yüzde yüze yakın bir oranda çözüm söz konusu. Otizm ve zihin engeli gibi durumların eşlik ettiği ikincil dil bozukluklarında uzun bir eğitim planı planlıyoruz. Gecikmiş dil konuşmada ise ek bir engel eşlik etmemesi halinde, bozukluk büyük oranda çözülüyor” dedi. Türkiye genelinde gün geçtikçe hasta sayısı artıyor ama farkındalık da çok arttı Hasta sayısıyla birlikte farkındalığın da arttığına dikkat çeken Şahin, “Türkiye genelinde gün geçtikçe hasta sayısı artıyor ancak farkındalık da çok arttı. Öğretmenlerin, velilerin farkındalığı çok arttığı için herhangi bir gelişim probleminde erkenden fark edip Dil ve Konuşma Terapisti’ne ulaşabiliyorlar. O yüzden bu artışla beraber Dil ve Konuşma Terapisti sayısında da bir artış oldu. Şu anda Trabzon dahil Türkiye genelinde dil ve konuşmaya ihtiyacı olan birey sayısında artış söz konusu” diye konuştu.
Haçkalı Baba Anma Programı’nda manevi coşku
28 Temmuz 2024 Pazar - 17:24 Haçkalı Baba Anma Programı’nda manevi coşku Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, 27. Geleneksel Haçkalı Baba Anma Programı’na katılarak, Müslümanların birliğini güçlendirme çağrısında bulundu. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Büyükşehir Belediyesi, Düzköy Belediyesi ve Düzköy Müftülüğü’nün ortaklaşa düzenlediği 27. Geleneksel Haçkalı Baba Anma Programı’na katıldı. Mehter konseriyle başlayan program, Türk Tasavvuf Musikisi konseri ile devam etti. Katılımcılara çeşitli ikramların yapılmasının ardından etkinlik boyunca dualar okundu. Merasimin başlangıcında eski Trabzon belediye başkanları Asım Aykan ve Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ile eski Düzköy Belediye Başkanı merhum Mehmet Akkaya’ya teşekkür eden Başkan Genç, “Bu işte emeği geçen Mustafa Cumur, Mehmet Habipoğlu ve diğer hayırseverlere Allah’tan rahmet diliyorum. Sağ olanlara da şükranlarımı ve minnet duygularımı ifade etmek istiyorum. Birliğimizi ve beraberliğimizi güçlendirmemiz lazım. Türkler olarak İslam’ın bayraktarlığını yeniden üstlenmemiz gerekiyor” dedi. "Yeryüzü kötü günler geçiriyor" Konuşmasında günümüzdeki Müslümanların mağduriyetine de değinen Başkan Genç, “Maalesef yeryüzü çok kötü günler geçiriyor, mazlum Müslümanlar büyük bir gücün soykırımına tabi tutulmuş durumda. Bayrağımızın gölgesinde bir millet olarak inancımızın ve medeniyetimizin bize yüklediği sorumlulukları yerine getirmeliyiz. Gazze ve İslam alemi, Türklerin yeniden bayraktarlığını bekliyor. Allah bizlere o günleri görmeyi nasip etsin, Türklerin huzuru ve sükuneti getirmesini yeniden nasip etsin” diye konuştu. Düzköy Belediye Başkanı Selim Çelenk, “27 yıl önce Trabzon Belediyesi’nde kültür müdürüyken ilk programı biz gerçekleştirmiştik. Bugün, 27. Düzköy Belediye Başkanı olarak yine burada programı yapmaktan mutluyum. Bu hizmet yolunda insanların gönüllerinde iz bırakabilmek için çalışıyoruz. Buraya gelip geçmişi yad eden ve bu manevi atmosferden istifade eden siz değerli kardeşlerime teşekkür ediyorum. Allahuteala bu programları gerçekleştirmeyi ve gönül birlikteliğimizi sürdürmeyi nasip etsin” ifadelerini kullandı.
6 yaşındaki Meryem’in resim yeteneği ressamlara taş çıkartıyor
28 Temmuz 2024 Pazar - 09:25 6 yaşındaki Meryem’in resim yeteneği ressamlara taş çıkartıyor Trabzon’da yaşayan 6 yaşındaki Meryem’in doğuştan gelen yeteneği ile kendine özgü resimler çizmesi görenleri şaşırtıyor. Trabzon’un Ortahisar ilçesinde yaşayan Esra ve Miraç Bozal çiftinin 2 kız çocuğunda biri olan 6 yaşındaki Meryem Bozal, yaşıtlarından kendini farklı kılan yeteneği ile ön plana çıkıyor. 2.5 yaşında ailesinin aldığı çiz-sil ile resim yapmaya başlayan Meryem’in farklı sanatı ailesinin dikkatini çekti. Kendine özgü resimler çizmeye başlayan Meryem’e ailesi tarafından kağıt ve renkli kalemler verildi. Bir ressam gibi resimler çizen Meryem’in bu yeteneği anaokulu öğretmenleri tarafından da fark edildi. Hayal gücü ile özellikle hayvan resimleri çizmeyi seven Meryem için ailesi tarafından bir sosyal medya hesabı da açıldı. Bir fanusun içerisine konulan resim konuları arasından seçim yapan Meryem’in kısa sürede çizdiği resimler binlerce beğeni aldı. Ressam olmak istediğini belirten Meryem Bozal, “Resim yapmayı çok seviyorum. Timsah , balina ve ejderhayı seviyorum. Onları karakterlere dönüştürüyorum” ifadelerini kullandı. “Sadece önüne kağıt ve renkli kalemler koyduk; hiçbir eğitim almadı” Meryem’in annesi Fen Bilgisi Öğretmeni Esra Cevahir Bozal ise, kızının hiçbir eğitim almadan resim çizdiğini vurgulayarak, “Pandemi döneminde Meryem 2 yaşındaydı. Kızım için silinebilir tahtalardan almıştık. Farkında değildik öylesine almıştık. İlk başta örümcek tarzı bir şeyler yapmaya başladı. Bizi şaşırtmıştı. Hatta o dönemde Covid virüsüne benzettik. Sonrasında Meryem’e kağıt ve kalem almaya başladık. Kendinden çok ilerleme kaydetti. Biz hiçbir şekilde ona müdahale etmedik. Sadece önüne kağıt ve renkli kalemler koyduk. Hiçbir eğitim almadı. Anaokulu bitirdi, birinci sınıfa başlayacak. Anaokulundaki öğretmenleri çok şaşırdı. Hatta etkinliklerde Meryem’e resim yaptırıyorlardı. Babasının bir fikri vardı. Değişik fikirleri olan resimler yapmak için fanusun içerisine kağıtlar koyduk. O içerisinden bir kağıdı alarak resim yapıyor. Bu Meryem’in de hoşuna gidiyor. Ablası da resim seviyor ama o daha çok tasarımı yönelik. Eve geldiğinde salondaki masasına oturur hemen resim yapar. Onun için terapi gibi bir şey” dedi. “Repertuarı çok geniş” Baba Mimar Miraç Bozal da, Meryem’i yaşıtlarından ayıran özelliğinin hızlı düşünüp hızlı çizmesi olduğunu kaydederek “Meryem sanırım 2.5 yaşındaydı. Bebeklerin çiz-sil tabletleri var onlardan aldık. Onunla baya ilgilendiğini gördüm. Sonrasında ise hep Meryem’in izlemeye başladım. Acaba yapabilir mi diye malzemesini eksik etmedim. Herhangi bir kursa gitmedi. Hafızasına alıp çiziyordu. Meryem’in yaşıtlarında ayıran özelliği hızlı düşünüp hızlı çizmesi. Kaş, göz gibi ayrıntılara çok dikkat ediyor. Bizde bunu geliştirecek yeni yöntemler aramaya çalıştım. Çeşitli tezlere baktım. İşin uzmanı resim öğretmenlerine sordum ve bugünlere geldik. 5 dakikadan fazla bir resme zaman ayırmıyor. Hemen bitirmesi gerekiyor gibi davranıyor. Karikatüre yöneliyor gibi geldi. Filin üstünde kaplumbağa, gitar çalan kuş gibi çeşitli şeyler çiziyor. Bir fanusun içerisine resim konuları yazarak atıyoruz. Meryem onlardan birini çekip çizmeye başlıyor. Çizgi filmlerden de etkileniyor. Hemen ona göre resimler yapıyor. Savaş resimleri de çok farklı ejderha da çizebiliyor. Anatomik dinozor iskeletleri çiziyor. Repertuarı çok geniş. Herhangi bir şey söylediğimizde onu hemen çizebiliyor. Günümüz sosyal medya çağı. Bir şekilde keşfedilmesi için videolar paylaşıyoruz. Takipçileri artıyor. Çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Resim öğretmenleri ve ressamlardan ‘kesinlikle eğitim vermeyin, bir zorlama yapmayın, malzemesini eksik etmeyin’ şeklinde geri dönüşler alıyoruz. Şimdilik akışına bırakın su akar yolunu bulur diyorlar. Şimdilik eğitim almasına bile karşılar. Ama illa ki ileride sulu boya tekniği, pastel boya tekniğini geliştirmek isteyecektir diye düşünüyoruz. 4 yaşından beri çizdiği bütün resimleri saklıyorum. 4 yaşından önce de beğendiğimiz resimlerinin fotoğraflarını saklıyoruz. Aylık en az 50 tane saklanabilir resmi var. Bazılarını bunlardan çok yaptı diye saklamıyoruz” ifadelerini kullandı.
Renault&Dacia satışlarında Trabzon il birincisi HSC otomotiv oldu
27 Temmuz 2024 Cumartesi - 11:52 Renault&Dacia satışlarında Trabzon il birincisi HSC otomotiv oldu HSC Otomotiv Trabzon’da otomotiv satışında 2023-2024 döneminde il birincisi oldu. Pandemi sürecinde ve sonrasında Türkiye’de bir çok bayi stokçuluk yaparak, ek ücret talebinde bulunup müşterilerini mağdur ederken, Renault&Dacia Trabzon yetkili bayisi HSC Otomotiv A.Ş. kendi çalışma prensibinden ödün vermeyerek müşterilerinden ek ücret talebinde bulunmayarak müşteri memnuniyetini ön planda tutmuştu. Ali Şevki Çakıroğlu’nun yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğü HSC Otomotiv stok sorununun ortadan kalkmasının ardından da birinciliği kimseye bırakmadı. 2023-2024 yılında Trabzon’da en çok satan otomotiv markası olma başarısını gösterdi. Trabzon HSC Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şevki Çakıroğlu, “HSC Otomotiv olarak uzman kadromuzla Türkiye’nin önde gelen Renault&Dacia yetkili bayisi ve servisi olarak, her sene üstüne ekleyerek devam ettiğimiz faaliyetlerimizin olumlu sonuçlarını memnuniyetle gözlemliyoruz. Bu yıl ise ilk 6 ayda gerçekleştirdiğimiz satışla ivmemiz artarak sürüyor. Satış performansımızın, yılın ikinci yarısında da sürmesi ve devamında gelen bu prestijli ödül ile hedefimizi tekrar yükseltme yolunda motivasyonumuzu artırdık. Bu güven ve ilginin karşılığını en iyi şekilde sürdürmek için değerli müşterilerimizin desteği ile de birlikte çalışmalarımıza aralıksız devam etmek istiyoruz” dedi. Mais Renault Satış Direktörü Kerem Olçum, 2023-2024 otomotiv il birinciliği plaketini Trabzon HSC Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Ali Şevki Çakıroğlu ve Satış müdürü Tamer Kaval’a takdim etti.
Cirit: “Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmak deri kanseri riskini arttırıyor"
27 Temmuz 2024 Cumartesi - 09:39 Cirit: “Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmak deri kanseri riskini arttırıyor" Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmanın cilt kanseri riskini artırdığı, çocukluktan itibaren güneşten korunmanın çok önemli olduğu belirtildi. Trabzon İmperial Hastanesi Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Abdulkerim Cirit, güneşte uzun süre kalmasının aynı zamanda deri yaşlanmasını artırdığına dikkat çekerek “Ömür boyu güneş ışınlarına maruziyetin yaklaşık yüzde 80’i çocukluk döneminde olur. Bu nedenle çocukluktan itibaren güneşten korunmak önemlidir” dedi. Güneşin D vitamini sentezi ve psikolojik etkileri gibi faydaları dışında bazı zararları da mevcut olduğunu kaydeden Cirit, “Güneş D vitamini sentezi ve psikolojik etkiler gibi faydaları dışında, bazı zararları da mevcuttur. Uzun süre güneş ışınlarına maruz kalmak deri kanseri riskini arttırır. Aynı zamanda deri yaşlanmasını da hızlandırır. Güneş yanıklarına neden olabilir. O yüzden güneş banyosu yapılmasını tavsiye etmiyoruz. Ömür boyu güneş ışınlarına maruziyetin yaklaşık yüzde 80’i çocukluk döneminde olur. Bu nedenle çocukluktan itibaren güneşten korunmak önemlidir. Solaryumlarda gene aynı riskleri barındırdığı için tavsiye etmiyoruz. Günlük yaklaşık 20 dakikalık bir güneşe temas D vitamini sentezi için yeterlidir. Güneşten korunmak için güneş ışınlarının dik geldiği öğlen saatlerinde dışarı çıkılmamalı, koruyucu kıyafetler, şapka ve gözlük kullanılmalı. Güneş koruyucu krem ve losyonlarda kullanılmalı. En az 30 faktörlü bir güneş koruyucu 3 saatte bir sürülmeli” diye konuştu.
Fındıkta fiyat belirsizliği sürüyor
26 Temmuz 2024 Cuma - 21:02 Fındıkta fiyat belirsizliği sürüyor Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, fındık fiyatlarına ilişkin, "Öncelikle yapılması gereken fındık alımının Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzerinden değil, devletin fındık üreticisinin örgütü olan Fiskobirlik üzerinden alım politikası oluşturarak üreticilerin tekelleşmeye karşı korunmasını sağlamaktır” dedi. Her yıl dünyanın fındık ve mamulleri ihracatına konu olan fındığın yaklaşık yüzde 75’inin Türkiye’den karşılandığını belirten Pehlevan, “Fındık Karadeniz bölge halkının önemli bir kısmının geçim kaynağıdır. Aynı zamanda fındığın sosyal boyutu da oldukça önemlidir. Üretim alanı Düzce’den Artvin’e, Trabzon’dan Gümüşhane, Tokat’a kadar 16 ilde, 123 ilçede ve 3 bin 200 köyde 720 bin hektar alanda 500 bin çiftçi ile her yıl dünyanın fındık ve mamulleri ihracatına konu olan fındığın yaklaşık yüzde 75’i ülkemizden karşılanmaktadır. Üretici, tüccar, fabrikalar ve ihracatçıları da hesaba katarsak direkt ve dolaylı olarak 5 milyondan fazla kişiyi ilgilendirmektedir. Bu kadar geniş bir etki alanına sahip olan fındık politikaları oluşturulurken çok daha hassas davranılmalı. Ülkemizde yetişen fındığın kalitesi ve aroması bakımından tartışmasız dünyada olmazsa olmaz kalitesinin değerini bilerek stratejilerimizi bu realite doğrultusunda yapmalıyız” dedi. "Üreticinin fazla talebi yok" Üreticinin fazla bir talebi olmadığını ifade eden Pehlevan, “Üreticilerimizin çok fazla talebi yok. Sadece istenen üretim maliyetinin üzerine yaşam payının koyularak çiftçinin alın terinin karşılığını alacağı taban fiyatının açıklanması ve aracıların ise bu taban fiyatın altında fındık almasının önüne geçilmesidir. Aksi takdirde üretici bu ekonomik koşullarda mağdur olup zarar edecek, üretimden kopacak, kaybeden bütün paydaşlar ve hepsinden önemlisi ülkemiz olacaktır. Bugün yapılması gereken çiftçiye çeşitli söylemler ile ayar vermek değil, üreticinin alın terinin karşılığını almasını sağlamaktır. Bunun yolu da çiftçinin malını ucuza kapatmak değildir. Fındığın gerçek değerini bulacak piyasa şartlarının oluşturulmasıdır” diye konuştu. "Dünyada marka değeri yüksek Fiskobirlik gibi bir kurum var" Pehlevan, “Öncelikle yapılması gereken fındık alımının Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzerinden değil, devletin fındık üreticisinin örgütü olan Fiskobirlik üzerinden alım politikası oluşturarak üreticilerin tekelleşmeye karşı korunmasını sağlamaktır. 90 yıllık tecrübeye sahip, kendi entegre tesislerinde ürünü işleyen ve aracı kullanmadan fındığı dış pazara sunma kabiliyeti olan ve dünyada marka değeri yüksek Fiskobirlik gibi bir kurum var. Fındık fiyatına ayar verecek olan, güçlü devlet destekli alım politikası ile Fiskobirlik’tir. TMO ise almış olduğu fındığı üzerine belli bir kar koyarak satacağı yer yine üreticiye ayak oyunları yapan büyük aktörler. TMO’nun satış yapmış olduğu dönemde ise fındık fiyatlarındaki düşmelerden çiftçiler inanılmaz zararlar etmektedir. Fındık tarımının sürdürülebilir olması için olmazsa olmaz olan, Fiskobirlik’in işlevsel hale getirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması ve rekabet kurulunun sahada olmasıdır” dedi. "170 TL taban fiyat belirlenmesi gerekmektedir" Fındık taban fiyatının 170 TL olması gerektiğini söyleyen Pehlevan, “Karadeniz’in olmazsa olmaz tarım ürünü fındığın belirsizlik içerisinde olması kabul edilemez. Geçtiğimiz yıla göre verimin yüksek olması beklenen bu yıl, fındık üreticisi umutsuz, çaresizlik ve belirsizlik içerisinde beklemektedir. En kısa zamanda belirlenen 120 TL maliyetin üzerine yüzde 30’luk yaşam payı ilave edilerek üreticiyi memnun edecek 170 TL taban fiyat belirlenmesi gerekmektedir. Dünya fındık piyasasının yüzde 75’ine hükmettiğimiz ve 5 milyon insanımızın içerisinde olduğu fındık, yabancı tekellere bırakılacak bir ürün değildir. Fındık üreticileri kaderine mahkûm edilmesin. Acilen TBMM’de iktidarı ve muhalefeti ile birlikte milli ürün olmanın bütün şartlarını taşıyan fındığın milli ve stratejik ürün kapsamına alınmasının mimarı sizler olun” diye konuştu.
Trabzonspor, Stefan Savic ile 3 yıllık sözleşme imzaladı
26 Temmuz 2024 Cuma - 20:21 Trabzonspor, Stefan Savic ile 3 yıllık sözleşme imzaladı Trabzonspor, Karadağlı defans oyuncusu Stefan Savic ile 3 yıllık sözleşme imzaladı. Trabzonspor ile 3 yıllık sözleşme imzalayan Stefan Sevinc’in imza töreninde konuşan Başkan Yardımcısı Serkan Kılıç, "Transfer ettiğimiz oyuncumuzun özgeçmişi ve tecrübesi tartışılmaz. Tüm taraftarlarımız, yöneticiler ve teknik kadro kadar futbolun içerisindeler. Transfer etmiş olduğumuz oyuncunun kapasitesini tüm taraftarlarımız zaten biliyor. Takımımız için oldukça iyi bir transfer. Bulunduğu mevkide geçen yıllar yaşadığımız problemleri hep beraber tanıklık ettik. Kendisi o mevkiye alınabilecek en iyi oyuncu olarak düşünüldü ve alındı. İnşallah onun için de bizim için de iyi bir süreç olur. Oyuncunun geçmişteki futbol hikayesi ve tecrübesi üst seviyede böylesine bir oyuncuyu Trabzonspor’a getirmek bizim ve taraftarlarımız adına mutluluk verici. Transfer hepimize hayırlı olsun" dedi. "Trabzonspor benim için doğru bir kulüp" Trabzonspor’a transferinden dolayı çok mutlu olduğunu dile getiren Savic, "Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Benim buraya gelmemi çok isteyen ve bunun için fedakarlıklar yapan bir kulübe geldiğimin farkındayım. Trabzonspor benim için doğru bir kulüp. Çevreme de Trabzonspor’un benim için doğru yer olduğunu söyledim. Kafamda hiçbir şüphe olmadan buradayım. Bir an önce Trabzonspor forması ile sahaya çıkmayı ve takım arkadaşlarımla mücadele etmeyi istiyorum. Hepimiz adına başarılı bir sene olacağını umuyorum. Benim konuşma yerim sahanın içi. Artık sahanın içinde konuşma vakti. Sözlerimin bir kısmını da Atletico Madrid’e ayırmak istiyorum. Uzun yıllar boyunca formasını terlettiğim Atletico Madrid’e, Trabzonspor’a transferime izin verdiği için teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Öte yandan Stefan Savic, 15 numaralı formayı giyecek. Trabzonspor, Stefan Sevinc’e her bir yıl için ise 2 milyon 500 bin Euro garanti ücret ve 500 bin Euro imza parası ödeyecek. Ayrıca, futbolcunun, 2025-2026 futbol sezonu tescil döneminde 5 milyon Euro ve 2026-2027 futbol sezonunda ise 4 milyon Euro karşılığında serbest kalma hakkı bulunduğu belirtildi.