SAĞLIK - 16 Temmuz 2024 Salı 09:40

Yayla tutkunlarına oksijen uyarısı

A
A
A
Yayla tutkunlarına oksijen uyarısı

Özellikle kalp yetmezliği, KOAH ve astımı olan yayla tutkunlarının yüksek rakımlı yaylara çıktıklarında oksijensiz kalabilecekleri ve geri dönülmez sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabilecekleri belirtildi.


Temmuz ayı ile birlikte yaylalarda insan yoğunluğunun arttığı bu günlerde sağlık yönünden uyarılarda bulunan uzmanlar, yüksek rakımlı yerlerde oksijen basıncının düşeceğine dikkat çekti.


Konuyla ilgili uyarılarda bulunan Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Özellikle kalp yetmezliği, KOAH, astımı, solunum yetmezliği olan hastalar yüksek rakımlı yerlerde oksijensiz kalabilirler. Çünkü yaylalarda oksijen parsel basıncı düşüyor” dedi.


Kronik hastalığı olanlar özellikle astım, KOAH, ya da akciğer sertleşmesi olan kişilerin iklim değişikliğinden daha çok etkileneceğini kaydeden Özlü, “Sadece nem değil sıcaklık da değişiyor güneş faktörü de var nem faktörü de önemli. Bunun dışında havada kirlilik de önem arz ediyor. İklim şartları özellikle yaz mevsiminde farklı. Kronik hastalığı olanlar özellikle astım, KOAH, ya da akciğer sertleşmesi gibi hastalığı olan kişilerin iklim değişikliğinden daha çok etkileneceğini tahmin edebiliriz. Yine yüksek tansiyonu, kalp yetmezliği olan hastalar da buna eklenebilir. O açıdan iklim şartlarına göre tedbir almak gerekiyor. Özellikle sıcak ve nemli ortamlarda ısı çarpmaları, güneş altında çarpma olabilir. Onun için kapalı ortamlarda, sıcak ortamlarda bulunmamak lazım. Mümkün olduğu kadar rahat, bol pamuklu ya da ipekli giyilmeli. Sentetik, dar, üst üste kıyafetler giymemek lazım. Bol su, maden suyu, tuzlu ayran içmek lazım eğer tuz kısıtlamanız yoksa. Sıvı gıdaları çok tüketmekte fayda var. Aşırı yemek yememekte fayda var çünkü sıcağın etkisini artırır. Alkol ve uyku yapıcı ilaçlardan uzak durmakta fayda var, bunlar sıcağın etkisini artıran durumlar” diye konuştu.



"Yaylalarda oksijen parsel basıncı düşüyor"


Yaylalarda oksijen parsel basıncının düştüğü bundan dolayı özellikle kalp yetmezliği KOAH, solunum yetmezliği bulunan hastaların çok dikkatli olmaları gerektiğine işaret eden Özlü, “Özellikle bölgemizde yaylalara çıkılıyor, eskiden gelen bir alışkanlık var. Yaz mevsiminde yüksek rakımlı yaylalara göç edilir, bu aslında çok güzel bir çözüm. Sahil kesiminde çok sıcak ve nem bir arada olduğu için bunaltıcı olabiliyor. Yaylalar hava akımının iyi olduğu ferah yerler, özellikle gece serin oluyor. Ancak yaylaların da şöyle bir özelliği var. Yüksekte güneş ışınları daha dik açıyla geldiği için özellikle saat 11.00-16.00 arasında güneşte kalmamak lazım. Yalnız çok yüksek rakımlar söz konusu ise özellikle kalp yetmezliği olan KOAH’ı olan ya da astımı, solunum yetmezliği olan hastalar yüksek rakımlarda oksijensiz kalabilirler, oksijen parsel basıncı düşüyor. Dolayısıyla böyle sorunları olanların yaylaya çıkmadan önce hekimlerine danışmalarında fayda var. Yayla ortamı sahil kesimine göre daha rahatlatıcı bir ortam daha temiz bir hava soluyorlar ve hava kirlenmesi de yok. Ancak orada polenler olabilir, o açıdan astım gibi alerjisi olan hastalar yayla ve polen ortamında sorun yaşayabilirler” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Safranbolu TSO’dan öğrencilere eğitim desteği Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun öncülüğünde Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) tarafından Safranbolu ve Eflani ilçelerinde öğrenim gören, ihtiyaç sahibi öğrencilere dağıtılmak üzere kırtasiye çekleri STSO Yönetim Kurulu Başkanı Erol Altuntepe ve Meclis Başkanı Cengiz Ünal tarafından Safranbolu Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı’nın kabulleriyle Safranbolu İlçe Milli Eğitim Müdürü Şevket Küçükzoroğlu’na teslim etti. Safranbolu TSO Yönetim Kurulu Başkanı Altuntepe “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğimiz öncülüğünde her yıl olduğu gibi bu yılda kırtasiye yardımını gerçekleştirmekten mutluluk duyuyoruz. Safranbolu’da ve hizmet bölgemiz Eflani’de eğitim gören ihtiyaç sahibi 300 öğrenciye hazırlanan kırtasiye çeklerini Safranbolu Kaymakamımız Şaban Arda Yazıcı’ya teslim ettik. Odamızın her daim yanında olan bizlere desteklerini asla esirgemeyen TOBB Başkanımız Rifat Hısarcıklıoğlu’na da ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Yeni eğitim öğretim dönemi tüm öğretmenlerimize ve öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum" dedi. Safranbolu TSO Meclis Başkanı Ünal da, ”TOBB’un destekleriyle Odamız tarafından hazırlanan kırtasiye çeklerini Kaymakamımız Şaban Arda Yazıcı’ya teslim ettik. Safranbolu’nun gelişmesi için yoğun çaba sarf eden değerli Kaymakamımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum. 2024-2025 eğitim öğretim yılının tüm öğretmen ve öğrencilerimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum” diye konuştu. Safranbolu Kaymakamı Yazıcı ise, şunları kaydetti: “Yarının geleceği çocuklarımızın en iyi eğitimi alması hepimizin temennisidir. İhtiyaç sahibi öğrencilerimize kırtasiye yardımında bulunan Safranbolu TSO Meclis Başkanı Cengiz Ünal ve Yönetim Kurulu Başkanı Erol Altuntepe nezdinde Safranbolu Ticaret ve Sanayi Odası ailesine teşekkür ediyor tüm öğrencilerimize eğitim hayatları boyunca başarılar diliyorum."
Elazığ Elazığspor: "Sporun güzelliğini korumalıyız" Elazığspor, Vanspor FK maçıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Batman Petrolspor deplasmanında yaşadığımız olumsuzlukların bir benzerini Vanspor FK maçında da görmekten büyük üzüntü duyduk. Futbola barış ve kardeşlik ruhunu hakim kılmak için omuz omuza durmalı, sporun güzelliğini korumalıyız" ifadelerini kullandı. . TFF 2. Lig Kırmızı Grup’un 4. haftasında deplasmanda karşılaştığı Vanspor FK’yı 2-0 yenen Elazığspor, resmi internet sitesinden açıklama yaptı. Elazığspor tarafından yapılan açıklamada, "Çimentaş Elazığspor olarak, geçtiğimiz sezon Batman Petrolspor deplasmanında yaşadığımız olumsuzlukların bir benzerini Vanspor FK maçında da görmekten büyük üzüntü duyduk. Ne yazık ki tribünlerde futbol ya da sporla ilgisi olmayan, yalnızca taraftarları kışkırtmak ve gerilim yapmak amacı güden kişilerin yine sahne aldığını gözlemledik. Bu zihniyet, geçen sezon Batman’da futbolcularımıza ve emniyet güçlerine karşı provokatif eylemlerde bulunanlarla aynıdır. Futbol yalnızca bir rekabet ortamı değil; dostluk, kardeşlik ve barışın simgesi olmalıdır. Sahada emek veren sporculara, saha içinde dışında emek veren çalışanlara ve futbola gönül veren taraftarlara saygı göstermek herkesin sorumluluğudur. Ancak görüyoruz ki bazı gruplar, futbolu araç olarak kullanarak spora yakışmayan tavırlar sergilemekte, taraftarları sosyal medya üzerinden provoke edip maç günlerinde tribünlerde huzuru bozmaya çalışmaktadırlar. Bu kişiler, futbolun ruhuna zarar vermekte ve toplumsal barışı tehdit etmektedirler. Bizler, futbolun siyasetle kirletilmemesi gerektiğine inanıyor ve her zaman tüm takımlara dostça yaklaşma çizgimizi koruyacağız. Doğudaki takımların ve taraftarlarının ,bu provokasyonlara karşı bilinçli ve uyanık olması, bu tür kirli oyunlara prim vermemesi büyük önem taşımaktadır. Futbola barış ve kardeşlik ruhunu hakim kılmak için omuz omuza durmalı, sporun güzelliğini korumalıyız" denildi.