EKONOMİ - 25 Mart 2025 Salı 16:38

Uruguay’dan Trabzon’a ticaret köprüsü kurulması için geldiler

A
A
A
Uruguay’dan Trabzon’a ticaret köprüsü kurulması için geldiler

Uruguay’ın Ankara Büyükelçisi Hugo Cayrus ve beraberindekiler Trabzon’da bir dizi ziyaretlerde bulundu.


Trabzon’da başta Ticaret ve Sanayi Odası olmak üzere ziyaretlerde bulunan Büyükelçi Hugo Cayrus, Uruguay’ın tarım ve hayvancılık ülkesi olduğunu ifade ederek "Selüloz üretimi de hızla gelişiyor. Bu konuda aralarında Türkiye’nin de olduğu çok miktarda yabancı yatırım alıyoruz. Türkiye’ye canlı hayvan, selüloz, pirinç, soya, süt ürünleri, tereyağı ve hayvan yemi ihraç ediyoruz. Bu konularda iş birliğini geliştirmeye hazırız. Tarımın iyi olmasında Türkiye’nin de payı var. Tarım makinaları ve özellikle traktör konusunda Türkiye’den önemli miktarda alım gerçekleştiriyoruz. Türkiye’den Uruguay’a ayrıca çelik, plastik, tekstil, beyaz eşya, ayakkabı ihraç ediliyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi geçen yıl rekor kırarak 600 milyon dolara yükseldi. Ticaretin geliştirilmesine önem veriyoruz ve her bölge ile iş birliği imkanlarını araştırıyoruz. İki ülke iş insanlarının buluşturulmasına imkan sağlamak istiyoruz" dedi.


TTSO Başkanı Erkut Çelebi, özellikle hayvancılık ve süt ürünleri üretiminde iş birliği ve teknoloji paylaşımı yapılabileceğini belirterek, "Yine birçok sektörde ticaret yapılabilir. Bu anlamda satılabilecek ve alınabilecek ürünlerle ilgili bir çalışma yapıp büyükelçilik ve odamız vasıtasıyla iki ülke iş insanlarını irtibata geçirebiliriz" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beşiktaş’ta, Galatasaray derbisi öncesi ‘golcü’ problemi Beşiktaş’ta, Galatasaray derbisi öncesi golcülerin formsuzluğu Teknik Direktör Ole Gunnar Solskjaer’i düşündürüyor. Siyah-beyazlılarda Ciro Immobile, ligde son 10 maçta sadece 2 kez fileleri havalandırırken, Semih Kılıçsoy ise bu sezon yalnızca 3 defa gol sevinci yaşadı. Kartal’ı son haftalarda taşıyan isim de Portekizli yıldız Rafa Silva oldu. Beşiktaş, Trendyol Süper Lig’in 29. haftasında 29 Mart Cumartesi günü Tüpraş Stadyumu’nda Galatasaray ile karşılaşacak. Bu sezon şampiyonluk mücadelesinin dışında kalan siyah-beyazlılar, Avrupa kupalarına gidebilmek için ilk 4’teki yerini sağlamlaştırmak istiyor. Bu bağlamda derbiye mutlak galibiyet parolasıyla çıkacak olan Kartal’da, Teknik Direktör Ole Gunnar Solskjaer’i en çok düşündüren konu ise golcü oyuncularının formsuzluğu oldu. Son haftalarda takımı Rafa Silva taşıdı Sezona iyi başlayan ve Süper Lig’in ilk yarısında rakip fileleri 9 kez havalandıran Ciro Immobile, ikinci devrede ise adeta suskunluğa büründü. İlk yarıdaki performansından oldukça uzak görüntü sergileyen Ciro, gol yollarında da takımına gereken desteği veremiyor. İtalyan futbolcu, ligde oynadığı son 10 müsabakada yalnızca 2 defa gol sevinci yaşadı. Kartal’ın 19 yaşındaki santrforu Semih Kılıçsoy ise 2024-2025 sezonunda Süper Lig’de çıktığı 25 maçta 3 gol attı. Semih, bu gollerin 2’sini ise son 4 haftada kaydetti. Siyah-beyazlı teknik heyet ve taraftarlar, Immobile’nin formsuz olduğu bu dönemde Semih’e daha çok süre verip, daha fazla katkı almak istiyor. Beşiktaş’ın 17 yaşındaki golcüsü Mustafa Erhan Hekimoğlu ise ligde forma giydiği 10 karşılaşmada henüz fileleri sarsamadı. Siyah-beyazlı takımda son haftalara bakıldığında ise gol yükünü çeken isimlerin başında Rafa Silva geliyor. Rafa, ligdeki son 10 maçında 4 gol, 4 asiste imza attı. Portekizli, söz konusu gol ve asistlerin çoğunu ise Ole Gunnar Solskjaer göreve geldikten sonra kaydetti. Tecrübeli futbolcu, Ole’nin takımın başına geçmesinin ardından 3 gol, 3 asistle takımına katkı sağladı. Siyah-beyazlılara transferinden sonra performansıyla sık sık eleştirilerin hedefi olan Joao Mario da yine Kara Kartal’ın gol yükünü üstlenen oyunculardan oldu. Mario, bu sezon kaydettiği 2 gole de Solskjaer’in teknik direktör olmasından sonra imza attı. Portekizli, Sivasspor ve Kayserispor karşılaşmalarında skor üretti. Ayrıca Milot Rashica da Süper Lig’in 24. haftasında 2-1 kazanılan Trabzonspor maçında 1 asist, bir sonraki hafta 3-1 galip gelinen Eyüpspor mücadelesinde de 1 gol kaydetti.
Adana Ayak sağlığına dikkat Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Zeki Karaoğlan, ayak ağrısının günümüzde sık görülen bir sorun olduğunu belirterek, "Yürüme ve denge problemleri, uygun olmayan, özellikle dar ayakkabı giyilmesi, uzun süre ayakta kalma, uzun yürüyüş ve koşular ayak ağrılarının en yaygın sebeplerindendir" dedi. Medical Park Adana Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Zeki Karaoğlan, ayak ağrısının günümüzde sık görülen bir sorun olduğunu vurgulayarak açıklamalarda bulundu. Op. Dr. Karaoğlan, "Ayak yapısı ve dış etkenlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Ağrı nedeniyle genellikle vücut ağrıyı azaltmak, gidermek için işlevini değiştirerek tepki verir. Yürüme ve denge problemleri, uygun olmayan, özellikle dar ayakkabı giyilmesi, uzun süre ayakta kalma, uzun yürüyüş ve koşular ayak ağrılarının en yaygın sebeplerindendir. Hemen hemen hepimiz, günlük yaşamında bir yorgunluk ifadesi olarak ’ayaklarıma kara sular indi, ayaklarım artık beni taşımıyor’ tarzında şikayette bulunmuş veya başkasından duymuşuzdur" ifadelerini kullandı. Ayakların yürüme ve koşma gibi ilerleme hareketlerinde belirli sıra ve düzenli aralıklarla çalışan ve bacaklar aracılığıyla vücut ağırlığının yere iletilmesini sağlayan çok karmaşık yapıya sahip uzuvlar olduğuna değinen Op. Dr. Karaoğlan, "Her bir ayak 26 adet kemik, bu kemikleri bir arada tutan 100’den fazla ligament ve 33 adet kastan oluşur. Her bir ayak ön, orta ve arka şeklinde 3 ayrı bölümde değerlendirilir. Yürüyüşün her bir döngüsü önce topuğun yere vuruşu ile başlar, ayak parmaklarından güçlü bir itme ile biter. Ayağımızın her noktası yere aynı şiddetle basmaz, belirli noktalar zemin ile daha çok temas halindedir. Çıplak ayakta, dengeli duruşta, bacaklardan gelen yük topuk ve ayak önü ile yüzde 50 oranında eşit paylaşılırken, ayakkabı, terlik giyimi ile topuk yüksekliği arttıkça yük parmaklara doğru daha fazla oranda (yüzde 90’a varan) binmeye başlar. Tarak kemikleri üzerinden en fazla yük ise başparmak eklemine biner" şeklinde konuştu. "Ayak ağrılarının farklı sebepleri olabilir" Ayak ağrılarının yaşa ve ağrıyan bölgeye göre değişen nedenlerden kaynaklanabileceğinden bahseden Op. Dr. Karaoğlan, "Halk arasında bilinen adıyla topuk dikeni ve plantar fasiit ayak tabanı ve topukta görülen ağrıların en yaygın sebebidir. Çocuklarda genellikle büyümeye bağlı dönemsel, kısa süreli ağrılar görülebilir. Ağrılar genellikle 3 yaş sonrası başlar ve ergenlik bitimine kadar devam edebilir. Uzun süren, özellikle geceleri artan ağrılar kemik tümörleri, eklem iltihabı veya romatizmal hastalıklardan kaynaklanabilir. Gençlerde genellikle kilo alımına, aşırı zorlama veya travmaya bağlı ağrılar, yaşlılarda ise genellikle artritler, Halluks valgus (ayak başparmağında görülen şekil bozukluğu), Halluks Rigidus (ayak başparmağında görülen kireçlenme, hareket kısıtlılığı) ve topuk dikeni nedeniyle ağrılar sık görülür. Düztabanlık yani ayağın iç kısmında olması gereken kavisin olmaması veya yüksek kavisli ayak yapısı, aşırı kilo, yalın ayak yürümek, hamilelik gibi durumlar plantar fasiit ve topuk dikenine sebep olabilir. Ayak eklemlerinin iltihaplanması (romatoid artrit, osteoartrit, gut artriti), ayak mantarları, tırnak batmaları, ayak tabanında veya parmaklarda görülen nasırlar, siğiller, parmak uçlarında ağrı, uyuşma ile seyreden Morton nöroması, diyabet hastalığına bağlı gelişen ayak yaraları, ülserleri, aşırı zorlanmaya veya burkulmaya bağlı olarak gelişen tendon, bağ yaralanmaları, stres kırıkları, kırıklar, çıkıklar da ayak ağrısına neden olurlar. Buerger hastalığı gibi damarlarda tıkanıklığa yol açan periferik arter hastalıkları da ayak ve parmaklarda ağrı ve aralıklı kladükasyoya (kaslara gitmesi gereken kanın bu dokulara yeterli gitmemesi sonucu, 300-500 metre gibi kısa mesafe yürümekle görülen kramp tarzı şikâyetler) neden olabilir. Tanı ve tedavide geç kalınırsa, iyileşmeyen iskemik yaralara bağlı parmak veya ayak ampütasyonları gerekebilir" diye konuştu. "Ayak sağlığına özen göstermek, yaşam boyunca süren bir alışkanlık olmalıdır" Ayak sağlığına özen göstermenin, çocukluk çağından başlayıp bütün yaşam boyunca süren bir alışkanlık olması gerektiğini aktaran Op. Dr. Karaoğlan, "Ayak konforunu sağlamak ve korumak için uzun süren inatçı ağrılarda iyi bir fizik muayene, röntgen, bilgisayarlı tomografi, MR, ultrasonografi ve laboratuvar tetkiklerinden biri veya birkaçı birlikte gereklidir. Doğru tanı ve tedavi amacıyla mutlaka bir ortopedi ve travmatoloji uzmanına başvurmak gerekir" diyerek sözlerini tamamladı.