EKONOMİ - 27 Mart 2025 Perşembe 09:05

Prof. Dr. Fatma Gültekin: "Türkiye’de maden sularının yüzde 96’sı boşa akıyor"

A
A
A
Prof. Dr. Fatma Gültekin: "Türkiye’de maden sularının yüzde 96’sı boşa akıyor"

Türkiye’nin maden suyu konusunda oldukça zengin kaynaklara sahip olduğu ancak bu kaynakların yüzde 96 gibi yüksek bir oranının boşa aktığı belirtildi.


Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatma Gültekin, maden suyunun (mineralli su), yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde uygun jeolojik şartlarda doğal olarak oluşan, bir veya daha fazla kaynaktan yeryüzüne kendiliğinden veya teknik usullerle çıkartılan, mineral içeriği, kalıntı elementleri ve diğer bileşenleri ile her türlü kirlenme risklerine karşı korunmuş yer altı suları olduğunu söyledi. Gültekin "Sular yeraltına sızarken ve yukarıya çıkarken temas ettikleri değişik türdeki kayaçlardan farklı mineralleri bünyelerine alırlar. Böylece maden suyu özelliği kazanmış olurlar. Bu suları diğer sulardan ayıran en önemli özellik bünyelerinde normal sulardan daha fazla çözünmüş madde bulundurmalarıdır. Bu özelliklerinden dolayı maden suları, sağlıklı yaşam desteği ve sağlığı koruma, bazı hastalıkların doğrudan veya destekleyici tedavisi, bazı rahatsızlıkların giderilmesi ve önlenmesi gibi alanlarda kullanılır. Bunun için günlük sıvı ihtiyacının bir kısmını maden suyu içerek karşılamak gerekir" dedi.



"Mineralli sular ülkemizde maalesef yeteri kadar rağbet görmüyor"


Avrupa’da bebek mamalarının hazırlanmasından, sporcu beslenmesine, ileri yaştakilerin kullanımına kadar günlük sıvı tüketiminde rutinde kullanılan mineralli suların ülkemizde maalesef yeteri kadar rağbet görmediğine dikkat çeken Gültekin "Uzmanlar çocukluk döneminden itibaren insan metabolizmasına olan faydalarının olduğunu belirtirken ülkemizde tüketim oldukça kısıtlıdır. Bunun nedeni maden suyu ile sodanın karıştırılmasıdır. Oysa maden suyu, doğal yollardan elde edilen birçok çözünmüş madde ve eser element içeren şifalı bir su iken; soda işlenmiş suya litresinde en az 750 mg olacak şekilde soda (sodyum bikarbonat) ve litresinde 2-4 g düzeyde karbondioksit katılıp şişelenerek üretilen yapay bir içecektir. Türkiye maden suyu konusunda oldukça zengin kaynaklara sahiptir, ancak bu kaynakların yüzde 96 gibi yüksek bir oranı boşa akmaktadır. Maden sularının kozmetik uygulamaları, insan psikolojisi üzerine etkisi, mutfak uygulamalarında kullanımı, çocuk ve sporcu beslenmesindeki önemi nedeniyle günden güne kişi başı kullanımı artmaktadır. Ancak bu oran Avrupa ülkelerine göre ülkemizde 10 kat daha düşüktür" diye konuştu.



"Trabzon’da yaklaşık 20 civarında maden suyu kaynağı bulunuyor"


Trabzon’da çıkartılarak işlenen bir kaç bilinen maden suyunun dışında hemen her ilçede yöre halkı tarafından kullanılan ve şifalı su olarak kabul edilen kaynaklar bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Fatma Gültekin "Bu kaynakların bir kısmı ile ilgili çalışmalar bulunsa da kısıtlıdır. Çünkü bu tür kaynak sularının kullanıma sunulmadan önce ilgili yönetmelikler gereği çok sayıda parametre açısından analiz edilmesi gerekir. Bu analizlerin maliyeti yüksek olduğu için özellikle debisi ekonomik açıdan önemli olanlar değerlendirilmeye alınmaktadır. Trabzon il sınırları içerisinde Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından tespit edilmiş yaklaşık 20 civarında maden suyu kaynağı bulunmaktadır. Bu kaynakların çoğunun debileri çok düşük olduğu için ayrıntılı kimyasal analizleri yapılmamıştır. Bu kaynaklar bir proje kapsamında ele alınarak tekrar çalışılır ve kullanım alanları belirlenerek halkın kullanımına sunulursa yöreye ekonomik gelir sağlayabilirler. Maden suyu özelliği gösteren bu tür kaynaklar debileri açısından ekonomik değer taşımazlarsa bile içmece olarak kullanılabilirler. Bu şekilde belirlenen kaynaklar Sağlık Bakanlığının ilgili yönetmelikleri gereğince takip edildikleri için halkın sağlıklı su tüketimine de katkı olacaktır. Doğal güzellikleri ile dikkat çeken Trabzon’un maden suyu kaynaklarının araştırılması, mevcut kaynakların her türlü analizlerinin yapılarak ekonomiye kazandırılması turizmin çeşitlenmesi açısından da son derece önemlidir. Bu konuda karar vericiler ile araştırmacıların birlikte yapacakları çalışmalar olumlu sonuçlar verebilir" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Prof. Dr. Yücel Namal, "Macaristan’da Osmanlı Döneminde dini hoşgörü hüküm sürmüştür" Türk-Macar ilişkileri üzerine çalışmalar yapan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Namal, Macaristan’da İslam’ın resmi din olarak kabul edilmesinin 109. yılı dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Osmanlı Devleti’nin 150 yıl süren Macaristan hakimiyeti döneminde dini hoşgörünün hâkim olduğunu belirten Prof. Dr. Yücel Namal, Macaristan’daki en önemli İslam eserlerinden birinin Gül Baba Türbesi olduğunu ifade etti. Namal, "Gül Baba, Osmanlı ordusuyla birlikte Macaristan’a gelmiş ve Budin’in fethi sırasında hayatını kaybetmiştir. Bu süreçten sonra türbesi, Macaristan’daki ve çevre bölgelerdeki Müslümanlar için önemli bir merkez haline gelmiştir" ifadelerine yer verdi. Berlin Antlaşması ile Müslüman nüfusun Bosna-Hersek, Avusturya-Macaristan tarafından işgal edildiğini ifade eden Namal, "93 Harbi dediğimiz 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında imzalanan Berlin Antlaşmasıyla (13 Temmuz 1878) Müslüman nüfusun yoğun olduğu Bosna-Hersek’in, Avusturya-Macaristan tarafından işgal edilmiştir. Böylece birçok Müslüman geçici ya da sürekli olarak Macaristan’a yerleşmiştir. Macaristan’daki ve Bosna-Hersek’teki Müslümanlar dini bayramlar vesilesiyle Budapeşte’de bulunan Müslümanların tek kutsal yeri olan Gül Baba türbesinde buluşuyorlardı" dedi. 1909 yılında Osmanlı Hükümeti tarafından Macaristan’a gönderilen imam Abdüllatif Tanrısever’in Türk öğrenciler için öğretmen olarak görevlendirildiğini belirten Prof. Dr. Yücel Namal, Abdüllatif Efendi’nin Gül Baba Türbesi’nde cuma ve bayram namazları kıldırarak hutbeler verdiğini söyledi. Namal, "Birinci Dünya Savaşında yapılan müttefiklik ve bunun sonucunda doğan dostluğun neticesi olarak 5 maddelik İslamiyetin Macaristan da resmi din olarak kabulünü içeren yasa 30 Mart 1916 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yasa Avrupa kıtasında müstesna bir örnek olarak tarihteki yerini almıştır. Bu yasanın çıkmasında başta Macaristan’daki Başşehbender Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Bosna-Hersekli Müslümanların önemli katkısı olmuştur. Bu yasa Avrupa kıtasında çoğunluğu Müslüman olmayan bir ülkede kabul edilmesi açısından da önemlidir" diye konuştu.
Aydın Başkan Yetişkin, görevi başındakileri unutmadı Ramazan Bayramı’nın ilk gününde görev başında olan personelleri unutmayan Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, gün boyu sokakların yanı sıra hastane, itfaiye ve belediye tesislerini de gezerek vatandaşlara şeker ikram edip bayramlarını kutladı. Ramazan Bayramı dolayısıyla saha faaliyetlerine hız kazandıran Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin’in ilk gün bayram mesaisi yoğun geçti. İlk önce bayramlaşma programı kapsamında resmi törene katılan Başkan Yetişkin, ardından hastanede tedavi gören vatandaşları ve sağlık çalışanlarını ziyaret etti. Belediye personeli ve itfaiye ekipleriyle de bir araya gelerek emekleri için teşekkür eden Başkan Yetişkin, ziyaretlerinde birlik ve beraberlik mesajları verdi. Bayramın, toplumsal dayanışmayı ve kardeşliği pekiştiren en önemli zamanlardan biri olduğunu söyleyen Başkan Yetişkin, tüm Aydınlılara huzurlu bir bayram diledi. Hastaları ve sağlık çalışanlarını unutmadı Güne hastaneleri ziyaret ederek devam eden Başkan Yetişkin, tedavi gören vatandaşlarla ve özveriyle görev yapan sağlık çalışanlarıyla bayramlaştı. Hastalara acil şifalar dileyen Başkan Yetişkin, sağlık emekçilerinin fedakarlıklarını vurgulayarak, "Onların emeği paha biçilemez. Her zaman yanlarında olduğumuzu hissettirmek istedik" diyerek bayram şekeri ikram etti. Belediye çalışanları ile bayramlaştı Efeler halkına hizmet için görev yapan ve ’mesai arkadaşlarım’ dediği belediye personellerini de unutmayan Başkan Yetişkin, belediye işletmelerinde ve şantiyelerde çalışan personeli ziyaret etti. Bayram tatiline rağmen özveriyle çalışan personellere teşekkür eden Başkan Yetişkin, "Efeler için emek veren çalışma arkadaşımızın yanındayız. Onların çabası, ilçemizin gelişimi için çok kıymetli" ifadelerini kullandı. İtfaiye ekiplerini ziyaret etti Görevleri başında bayram geçiren itfaiye personelini de ziyaret eden Başkan Yetişkin, "Ateş savaşçılarımız, her an görevlerinin başında, canlarını ortaya koyarak vatandaşlarımızın güvenliğini sağlıyor. Hepsine minnettarız" diyerek itfaiye çalışanlarının bayramını kutladı. Bayramın ilk gününü yoğun bir programla geçiren Başkan Yetişkin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda işe Efeler halkına bir kez daha iyi bayramlar dileyerek, "Nice güzel bayramlarda birlikte olmak dileğiyle, sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler diliyorum" ifadelerine yer verdi.