GÜNDEM - 29 Mayıs 2024 Çarşamba 09:28

Oteller ve metruk binalar yıkıldı, yepyeni bir yerleşim alanı ve tarihi binalar ortaya çıktı

A
A
A
Oteller ve metruk binalar yıkıldı, yepyeni bir yerleşim alanı ve tarihi binalar ortaya çıktı

Trabzon’da suç ve fuhuş batağı olarak bilinen Çömlekçi mahallesi geçtiğimiz yıllarda başlatılan kentsel dönüşüm projesi ile yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor. TOKİ tarafından başlatılan kentsel dönüşüm projesi ile otellerin ve metruk evlerin yıkıldığı mahallede yepyeni bir yerleşim alanı ve tarihi evler gün yüzüne çıktı.


Trabzon’un Ortahisar ilçesinde geçmişte polis ekiplerinin yaptığı fuhuş ve suç operasyonları ile hatırlanan Çömlekçi mahallesi artık eski geçmişinden kurtulmanın mutluluğunu yaşıyor. Kentsel Dönüşüm Projesi ile çehresi değişen Çömlekçi Mahallesi’nde oteller ve metruk binaların yıkılmasıyla tarihi evler de gün yüzüne çıktı. TOKİ tarafından yapılan dönüşüm kapsamında 2+1, 3+1 ve 4+1 planda tasarlanan 130 konut, 20 dükkan ve 423 araçlık otopark inşa çalışmaları sürürken, Çömlekçi mahallesinin önemli lokasyonlardan biri haline gelmesi için tarihi yaşatacak bir proje de ortaya çıkartılacak.


Yaklaşık 18 tane tescilli yapının bulunduğu mahallede devam eden çalışmalar ile ilgili bilgiler veren Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, mahalle kültürünü Çömlekçi’de yaşatacaklarını söyledi. Başkan Genç, “O bırakılan evler tarihi alanlar. Korumamız gereken yapılar. İlk 22 dönümlük alanda toplu konut idaremizin projesi tamamlandı. Konutlarımız o hak sahipliği aşamaları ve satışları devam ediyor. Şimdi ise 58+4 dönümlük ikinci etabımızda da tabii süratle göreve gelir gelmez bu işi de Büyükşehir bir tarafında olması hasebiyle yakın takip ediyoruz. Çömlekçi biliyorsunuz hemen görünürde olan bir yer. Bir an önce tamamlanmasını arzu ettiğimiz bir yer. Şehrin hemen giriş tarafında olan bir alanımız. Dolayısıyla ikinci projemizi de bu 63 dönümlük alanda proje TOKİ tarafından tamamlandı. Çok yakın bir zamanda inşallah ihalesini yapıp orayı da hizmete almayı, hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bunun için de hem Çevre Bakanımız nezdinde girişimlerimiz var. Süratle tamamlanması ve hizmete alınması gereken önemli bir projemiz. İkinci etabımızda da özellikle projesi kesinleşti demiştim. Kuzey kısmı eski Çömlekçi mahallemizi yansıtacak o tarihi binalarında içinde olacağı şekilde bir mahalle kültürünü, Güney kısmında yani Esentepe mahallemize doğru olan kısmında da şu anda mevcut yapılaşma gibi bir konut projesi var. Dolayısıyla inşallah o da tamamlandığında şehrimizin çok yakışacak” ifadelerini kullandı.



Oteller ve metruk binalar yıkıldı, yepyeni bir yerleşim alanı ve tarihi binalar ortaya çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa Valisi Enver Ünlü’den Manisalılara veda mesajı Son yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Valiler Kararnamesi ile Mülkiye Başmüfettişliğine atanan Manisa Valisi Enver Ünlü bir veda mesajı yayımlayarak Manisalılara veda etti. Vali Ünlü Manisa gibi önemli bir kente hizmet etmiş olmanın şerefini yaşadığını söyledi. Manisa Valisi Enver Ünlü yayımladığı mesajında, “19 Ağustos 2023 tarihinden itibaren büyük bir onurla yürüttüğüm Manisa Valiliği görevimden, 19 Eylül 2024 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Vali-Mülkiye Başmüfettişliği görevine atanmama binaen ayrılıyorum. Gönül coğrafyamızın kutup yıldızlarından Hazreti Mevlana’nın ‘Kâmil odur ki koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser’ sözünden hareketle, vazife icra ettiğimiz süre zarfında, adaletli ve hakkaniyetli bir şekilde sevgi, hoşgörü, tarafsızlık ve eşitliği gözetme hassasiyetinden taviz vermeyen bir gayretle çalıştık. İrfan medeniyetimizin, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ şiarını merkezine alan bir üslupla çalışmalarımızda, devletimizin kudretten ibaret olmadığını aynı zamanda bir baba şefkatinin de olduğunu, kimsesizlerin kimsesi olmaya, vatan yolunda şahadete eren şehitlerimizin kıymetli aileleri ve kahraman gazilerimizin her daim yanında olmaya gayret ederek gösterme azminde olduk. Görevin boyunca, ülkemizin göz bebeklerinden biri olan, birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim şehrimizin bereketli topraklarının, gelişmiş sanayisinin ve kültürel mirasının kıymetini bilerek, önemli bir potansiyeli olan Manisa’ya katkı sağlayacak çalışmalar yapmaya gayret gösterdik. Tamamlayabildiklerimizin yanı sıra, çok istememize rağmen tamamlayamadığımız projelerimiz için bizden esirgemediğiniz engin hoşgörünüze sığınıyorum. Bir bayrak yarışı olarak addettiğimiz millete hizmet faaliyetlerinin eksilmeden devam edeceğine olan mutlak inancımla, Manisalı hemşehrilerimin daha güzel hizmetlere layık olduğunu ifade etmek istiyorum.” dedi. Saruhan Bey’in ebedi Türk yurdu kıldığı, Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman gibi çağ kapatıp çağ açan padişahların yetiştiği, tarım, sanayi, turizm başta olmak üzere her alanda yüksek bir potansiyele sahip Manisa’da Gediz Ovasının çalışkan insanlarına hizmet etmenin kendisi için büyük bir şeref olduğunu kaydeden Vali Ünlü mesajını şu ifadelerle tamamladı: “Bu vesileyle Manisa’ya hizmet etmiş tüm valilerimize yapmış oldukları hizmetler dolayısıyla teşekkür ediyor, ebediyete irtihal eden valilerimizi rahmetle, hayatta olanları minnet ve şükranla yâd ediyorum. Görevi devralacak olan Valimiz Vahdettin Özkan’a da başarılar diliyorum. Görevimden bugün itibariyle ayrılmak durumunda olmam sebebiyle vedalaşamadığım değerli hemşehrilerimin hoşgörüsüne sığınıyorum. Her daim gönül kapınızın bana açık olduğunu hissettiren siz değerli hemşehrilerime benim de kapımın her zaman açık olduğunu hassaten belirtmek isterim. Şehzadeler şehri güzel Manisa’mızda yaşayan herkese gönül borcumuz olduğunu, ailemle birlikte bu kadim şehri değerli kılan siz yüce gönüllü Manisalı hemşehrilerimizi çok sevdiğimizi ve sevmeye devam edeceğimizin beyanıyla arz-ı veda ederim. Haklarınızı helal edin. Allah’a ısmarladık.”
Kocaeli Eniştesini öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde defalarca ablasını darp ettiğini ve çıkan kavgada kendisine bıçakla saldırdığını öne sürdüğü eniştesini tabancayla ateş ederek öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 2 Eylül 2023 tarihinde Yenişehir Mahallesi Ahmet Ziya Sokak’ta bulunan 3 katlı binanın 2. katında meydana geldi. İddiaya göre, Recep A. ile eniştesi Hüseyin Yaşar arasında ablasına şiddet uyguladığı gerekçesiyle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle Recep A. silahla, Hüseyin Yaşar’a ateş açtı. Hüseyin Yaşar kanlar içinde yere düşerken, Recep A. ise kaçtı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerince hastaneye kaldırılan Yaşar kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Polis ekipleri tarafından yakalanan Recep A. gözaltına alındı. İfadesi alınan Recep A., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Müebbet hapis talebi Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 3.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuklu sanık ve taraf avukatları katıldı. Tutuklu sanık Recep A., önceki ifadelerini tekrar ettiğini söyledi. Cumhuriyet savcısı mütalaasında sanığın, "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis ve "ruhsatsız silah bulundurma" suçundan ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. "Bıçakla üzerime yürüdü" Recep A. ilk duruşmadaki savunmasında, "Sanık ablamı darp ediyordu. Bu sebeple son günlerde ablam gelip bende kalmaya başladı. Olay günü ablamın eşyalarını almak için eve gittik. Eniştem sürekli emir vererek konuşuyordu. Hangi eşyaları alacağımızı söylüyordu. Eniştem ablama ’Sen benim evime bu kıyafetlerle mi geldin, bunlar benim paramla alındı’ diye yere atıyordu. Sesler yükselince yanlarına gittim. Elinde bıçak vardı ve bana ’Sen benim evime karışamazsın’ dedi. Üzerime yürüdü. Balkona, daha sonra salona ve çıkış kapısına kaçtım. Eniştem tekrar bıçakla peşimden gelince kendimi korumak amacıyla ateş ettim. Kaç kez ateş ettiğimi korku ve panik halinde olmam nedeniyle hatırlamıyorum" ifadelerini kullanmıştı.
Gaziantep Uzmanlardan sosyal medya bağımlılığı uyarısı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Gülçin Elboğa, sosyal medya bağımlılığının, diğer bağımlılıklardan farklı olmadığını ve benzer şekilde ciddi sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Sosyal medya bağımlılığı, dijital çağın en önemli sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, bu bağımlılığın sadece teknolojiye aşırı bağlılık olmadığını, aynı zamanda bireylerin psikolojik ve sosyal hayatlarında ciddi bozulmalara yol açtığını belirtiyor. Dijital platformlara sürekli bağlı kalma isteği, kaygı, depresyon ve dikkat dağınıklığı gibi ruhsal sorunlara neden olabiliyor. Özellikle gençler arasında yaygın olan sosyal medya bağımlılığı, kişisel ilişkilerin zayıflamasına, akademik ve mesleki başarıların düşmesine, hatta fiziksel sağlığın olumsuz etkilenmesine yol açıyor. Uzmanlar, bu bağımlılığın diğer bağımlılıklardan farkı olmadığını, kontrol edilmediğinde yaşam kalitesinde ciddi düşüşlere neden olduğunu vurguladı. Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Gülçin Elboğa, sosyal medya bağımlılığının, diğer bağımlılıklardan farklı olmadığını ve benzer şekilde ciddi sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Elboğa, sosyal medya bağımlılığı konusunda önemli uyarılarda bulunarak, bu tür bağımlılıkların bireylerin ruhsal ve sosyal hayatlarını olumsuz etkilediğini belirtti. Elboğa, "Sosyal medya bağımlılığı diğer bağımlılıklardan çok ayrışmıyor. Sosyal medya bağımlılığında biz bağımlı olduğu durumla ilişkili artan bir miktarda zaman ve efor harcadığını görüyoruz, diğer bağımlılıklarda olduğu gibi. Bunun dışında sosyal medyaya ulaşamadığında sıkıntı yaşaması, ruhsal çöküntü hali, kaygı, depresyon gibi bir takım psikolojik sorunların eşlik ettiği durumları görüyoruz. Sosyal medyayla kişi sürekli zihinsel bir aşırı uğraş içerisinde oluyor. Çevrim içi veya çevrim dışıyken bir sonraki yapacağı etkinliği planlama, aldığı beğenileri takip etme, alınan yorumları izleme, ’Acaba bir şeyin gerisinde kaldım mı?’ gibi sürekli zihinsel aşırı uğraşın olduğunu görüyoruz. Bazen çevresinin de belki eleştirileriyle, kendinin de farkına varmasıyla sosyal medyadan bir miktar uzaklaşmak istese de artık bunun azaltılmadığını, yani başarısız bir girişimlerinin olduğunu görüyoruz. Tüm bu noktalarda kişiye dijital bağımlı diyoruz. Çünkü kişi bunun artık zararlı etkilerini görmeye başlamasına rağmen bir türlü kendisini geriye çekemiyor. Artık bu kişinin sosyal ilişkileri bozuluyor, arkadaş ilişkileri bozulmaya başlıyor, zamanında sözlerini tutamayabiliyor, ödevlerini yapamayabiliyor. Geceleri, özellikle öğrenciler, o kadar vakit geçiriyor ki, artık gece uykusuzluğu başlıyor. Bu sefer gündüz uykululuk haline dönüyor. Tüm bunlar, aile, okul, iş ve çevresel ilişkilerini ve başarısını etkilemeye başlayarak kısır bir döngüye neden oluyor" dedi. Elboğa, bağımlılıkların tedavisinde en önemli adımın önleyici tedbirler almak olduğunu ifade ederek, "Tüm bağımlılık hastalıklarında amacımız oluşmadan önlemektir. Burada da hem aileye hem okula, birinci koruma dediğimiz, bağımlılık oluşmadan sürecin farkındalığıyla ilişkili çalışmalar yapmak ve kişilere sağlıklı teknolojiyi kullanmayı öğretmek en büyük önem arz ediyor. Tüm bunlara rağmen bir bağımlılık söz konusuysa, zaten incinebilir olan aile ilişkileri çok da hırpalamamak gerekiyor. Bağımlı kişiye yaralayıcı ifadeler kullanıldığı zaman sürece faydası olmuyor. Bu tür durumlarda bir profesyonelden yardım almakta fayda var" şeklinde konuştu. Elboğa, dijital bağımlılığın genellikle daha masum görüldüğünü, ancak madde veya alkol bağımlılığından farklı olmadığını vurgulayarak, "Aileler dijital bağımlılığı genellikle hafife alıyor. Madde veya alkol bağımlılığında aileler her an tetikte olabiliyor, önlem alabiliyor, hemen önünü kesebiliyor ancak dijital bağımlılık biraz daha masum görülüyor, oysaki diğer bağımlılıklardan çok farkı yok ve benzer işliyor. Dijital bağımlılığı hafife almamak gerekiyor. Gün geçtikçe zamanın daha fazla harcanması ya da ulaşılmadığında ruhsal anlamda sıkıntı yaşanması, depresyon, anksiyete, kaygı bozukluğu, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu gibi birçok ruhsal bozukluğu beraberinde görüyoruz. Ruhsal bozukluklar, bağımlılığın başlamasına sebep olabiliyor, bazen sürmesine, bazen de bir sonucu oluyor. Kısır döngüyü kırmadan etkili bir tedavi uygulayamıyoruz" ifadelerini kullandı.