SAĞLIK - 06 Eylül 2024 Cuma 13:58

Bu sözlük Trabzon’da tedavi gören Gürcü hastalar ile Türk doktorların başucu kitabı olacak

A
A
A
Bu sözlük Trabzon’da tedavi gören Gürcü hastalar ile Türk doktorların başucu kitabı olacak

Trabzon’da tedavi gören Gürcü hastalar ile onları tedavi eden Türk doktorlara kolaylık sağlaması amacıyla Gürcistan’ın Trabzon Başkonsolosluğu’nun ve Trabzon’daki özel bir hastanenin desteğiyle hazırlanan Türkçe-Gürcistan-Latince Tıbbi Sözlük kitabının tanıtımı bugün düzenlenen toplantıyla gerçekleştirildi.


Özel İmperial Hastanesinde düzenlenen tanıtım toplantısında kitabın hasta ve doktorlara çok önemli ölçüde katkı sağlayacağı belirtilerek kitabın Gürcüce ve Latince yaklaşık 20 bin kelimeden oluştuğu kaydedildi.


Kitabın tanıtım toplantısına Gürcistan Trabzon Başkonsolosu Nikoloz İashvili, Özel İmperial Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Çelebi, Özel İmperial Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Füsun Sağlam ve Özel İmperial Hastanesi İşletme Müdürü Saadet Gülbay katıldı.



"Kitap Gürcü hastalarımızın ve doktorlarımızın başucu kitabı gibi olacak"


Burada bir konuşma yapan Özel İmperial Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Füsun Sağlam, kitabın sağlık turizmine önemli katkı sağlayacağını ifade ederek “Gürcistan ile birlikte sağlık turizminde büyük bir ivme kat ettik. Gelen Gürcü hastalarımızın ve doktorlarımızın başucu kitabı gibi olacak. İmperial Hastanesi olarak buna destek olduk. Böyle bir başucu kitabı çıkardık. Bu sözlükle şehrimize gelen misafirlerimize ve onları tedavi eden hekimlerimize yardımcı olmayı amaçladık” dedi.



Gürcü Konsolos da sözlüğün hazırlanmasına destek verdi


Gürcistan Trabzon Başkonsolosu Nikoloz İashvili hazırlanan sözlüğün önemine işaret ederek ”En önemli hususlardan biri çeviri konusunda yaşadığı zorluklardı. Burada en önemli sorun tıbbi terimlerdi. Çünkü bunlar farklı kelimeler. Biz bu sorunları öğrendikten sonra bir araştırma yaptık. ’Bu hususları sorunları çözmek için acaba nasıl bir yol izleyebiliriz?’ diye. Sözlüğü hazırlayanlardan birisi de benim” ifadelerini kullandı.



15 günde hazırlandı


Kitabın 15 günlük sürede hazırlandığına dikkat çeken Özel İmperial Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Çelebi ise “İmperial Hastanesi yaklaşık 17 yıllık hizmet süresi içerisinde şehrine, bölgesine ve artık uluslararası alana hizmet veren bir hastane konumuna geldi. Bu vesileyle olmazsa olmazlarımızın içerisinde olan sağlık turizmi adına atılacak her adın bizi ilgilendirdiği için biz de sayın konsolosumuz göreve başladığı zaman bir nezaket ziyaretinde bulunduk. Kendileri bize böyle bir projeden bahsettiler. Biz de bu projeyi hayata geçirebilme adına elimizdeki bütün imkânları tereddütsüz olarak kullanacağımızı kendilerine beyan ettik. Sayın Konsolos bu konularda çok titiz davrandığı için diğer kurumlarla ve Trabzon’daki diğer özel hastanelerle de istişare ettik. Yaklaşık 15 günlük süreçte kitabımızı basıp hazırladık. Bu kitap bizim için sağlık turizmi alanında hizmet verecek arkadaşlar için çok önemli. Çok ince bir çalışma oldu. Çünkü tıbbı terimler ve tıbbı iletişim çok önemli” diye konuştu.



Bu sözlük Trabzon’da tedavi gören Gürcü hastalar ile Türk doktorların başucu kitabı olacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Çöp toplayıp çevre temizliğine dikkat çektiler Yozgat Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ile İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü öncülüğünde “Temizlik Günü” etkinlikleri çerçevesinde Yozgat Çamlığı Milli Parkı ile Millet Bahçesi’nde çöp toplandı. Yozgat Belediyesi tarafından “Temizlik Günü” etkinlikleri çerçevesinde çevre bilinci oluşturmak amacıyla çöp toplama etkinliği düzenlendi. Yozgat Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde düzenlenen etkinlikte valilik ve belediye çalışanları, öğretmen ve öğrenciler ile sivil toplum kuruluşu üyelerinden oluşan grup, Millet Bahçesi ve Yozgat Çamlığı Milli Parkı’nda çöp toplama çalışması yaptı. Dünya genelinde her yıl eylül ayının üçüncü haftasında “Temizlik Günü” etkinliğinin düzenlendiğini belirten Yozgat Belediye Başkan Yardımcısı Serdar Açıkgöz, “Yozgat Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile birlikte Fatma Temel Turhan Ortaokulu ve Ayşe Ilıcak İmam Hatip Lisesi öğrencileri ile sivil toplum kuruluşu temsilcileri tarafından temizlik çalışması gerçekleştirdik. Burada amaç bir farkındalık oluşturmak. En güzel temizlik kirletmemektir, biz onu her zaman savunuyoruz. Vatandaşlarımıza bu bilinci aşılamak için böyle bir çalışma gerçekleştirdik.” dedi. Yozgat Çamlığı Milli Parkı ve Millet Bahçesi’nde temizlik çalışmaları yapıldığını belirten Açıkgöz, “Şehir bizim, park ve bahçelerimiz bizim sahip çıkmamız gerekiyor. Buraların zarar görmesi bize büyük külfetler çıkarıyor. Vatandaşlarımızı çevre temizliği ve park ile bahçelerin korunması yönünde daha duyarlı olmaya davet ediyorum.” şeklinde konuştu.
İstanbul Sanatla Yaşam Atölyeleri 8. yılında Beylikdüzü Belediyesi’nin sosyal belediyecilik bilinciyle hayata geçirdiği ve ilçedeki sanatçıların kullanımına sunduğu Sanatla Yaşam Atölyeleri, tam 8 yıldır haftanın altı günü sanatseverlere hizmet veriyor. Beylikdüzü Yaşam Vadisi’nde bulunan “Sanatla Yaşam Atölyeleri”, 2016’dan bu yana; resim, seramik, çini ve ahşap üzerine çalışan sanatçılara, hem uygun çalışma ortamı sunuyor, hem de üretilen eserlerin halka açık bir alanda sergilenmesini sağlıyor. 6 aylık kullanım süreleriyle 50’yi aşkın sanatçının çalıştığı 10 atölye, pazar günü hariç haftanın her günü 10.00 - 17.30 saatleri arasında hizmet veriyor. İlçede görsel sanatlarda deneyim sahibi ve kendini geliştirmek isteyen sanatseverlerin kullanımına sunulan ücretsiz atölyeler, Vadi’nin 1. Etabında sanatseverleri bekliyor. “Örnek bir hizmet” Dört yıldır burada olduğunu söyleyen ressam Tülin Aykan, Sanatla Yaşam Atölyeleri için “örnek bir hizmet” yorumunu yapıyor. “Burada olmasaydım sanatım ölürdü” diyen sanatçı, memnuniyetini şu sözlerle ifade ediyor: “İyi ki Beylikdüzü’ndeyim. Ben 1998’den beri buradayım ki burada olmak benim hayalimdi. Yaşam Vadisi olağanüstü bir yer. Mavi Atölye’de altı kişiyiz. Bizler üretmeyi seven insanlarız. Burası olmasaydı belki de çalışmalarımızı sergileyemezdik. Hakikaten çok memnunuz, çok teşekkür ediyoruz” “Terapi gibi” Tülin Kara ise mevcut ekonomik şartlarda sanatçıların ayakta durabilmesi için yerel yönetimlerin de üstüne düşeni yapması gerektiğini vurgularken şunları söylüyor: “Türkiye’de koşullar malum. Masraflar ortada. Ne yazık ki, sanatçılar karnını doyurmakta zorlanıyor. İyi ki böyle bir şey düşünülmüş. Yaşam Vadisi’nde olmak bir terapi gibi. Sevdiğimiz için her gün geliyoruz. Burayı hizmete sunan Ekrem İmamoğlu’na da sürdüren Mehmet Murat Çalık’a da çok teşekkür ediyoruz.”
Çanakkale Üniversiteli Zeliha’nın öldüğü kazada tutuksuz yargılanan kamyonet sürücüsü ilk kez hakim karşısına çıktı Çanakkale’de bisiklet turuna katılmak için antrenman yaparken kamyonetin çarptığı 23 yaşındaki üniversite öğrencisinin hayatını kaybetmesine ilişkin davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada sanığın tutuksuz yargılanmasına devam edilmesine ve 4 Kasım’da olay yerinde keşif yapılmasına karar verilerek, duruşma 6 Aralık’a ertelendi. 28 Nisan’da saat 19.00 sıralarında ilçeye bağlı Kocadere köyü yakınlarında meydana gelen kazada, S.Ç. yönetimindeki 17 UR 284 plakalı kamyonet, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Zeliha Güneş’in (23) kullandığı bisiklete çarptı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen ambulansla Eceabat Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Güneş, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kazanın ardından kamyonet sürücüsü S.Ç., jandarma tarafından gözaltına alındı. S.Ç., işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Talihsiz olayın ardından yapılan araştırmalarda, Zeliha Güneş’in 5 Mayıs tarihinde gerçekleştirilecek olan Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu’na katılmak için antrenman yaptığı belirlendi. "Beraatımı istiyorum" Kaza ile ilgili ilk duruşma bugün 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada sanık S.Ç., "Olay günü yönetimimdeki 17 UR 284 plakalı kamyonetimle Gökçeada’dan geldim. Eceabat istikametine gidiyordum. Kamyonetim boştu, olay yeri olan eski Toprak Mahsulleri Ofisi mevkiine geldiğimde yolun sağ tarafında yani tali yolda iki bisikletliyi gördüm. Bisikletliler yan yana tali yolda idi. Ben normal kamyonetimle en fazla 60-70 km/s hızımla seyir halinde iken birden müteveffa bisikleti ile kamyonetimin sağ tarafına çarptı, ben sola manevra yapmaya çalıştıysam da kazaya mani olamadım. Bisiklet sürücüsü birkaç metre sağ tarafa savruldu, ben hemen az ileride durdum. Hemen düşen yolcunun başına geldim, baktığımda müteveffa cansız vaziyette genç bir delikanlının kucağındaydı. Hemen 112’yi aradım ambulans çağırdım, ambulans geldi onları alıp götürdü ve jandarma geldi. Ben o sırada alkollü değildim. Ehliyetimi 2012 yılında aldım, daha önce hiç kaza yapmamıştım. Ben suçsuzum, kazada benim bir kusurum yoktur. Bu yüzden beraatımı istiyorum. Mahkeme aksi kanaatte olacak ise lehe olan hükümlerin hakkımda uygulanmasını dilerim. Ben de trafik kazasında 4 yaşındaki torunumu kaybettim. Bu acıyı bilirim, huzurunuzda müştekilerden özür diliyorum. Acılarını paylaşıyorum, başsağlığı diliyorum. Kazadan sonra kendilerine ulaştık, aracılar kıldık, taziye için görüşmek istedik fakat bunu kabul etmediler. Buna da saygı duyuyorum. Müteveffanın anne babasının varsa maddi manevi zararlarını karşılamak isterim" dedi. "Acım çok büyüktür" Duruşmada konuşan Zeliha Güneş’in babası Satılmış Güneş ise, şikayetçi olduğunu ifade ederek, "Şikayetçiyim. Davaya katılma talebim vardır. Kızım Zeliha Güneş kazada vefat etmiştir. Evladım 23 yaşında idi. Ben olayı görmedim, sigorta bizim zararımıza karşılık toplamda 950 bin TL ödeme yaptı. Kazadan sonra sanık hiçbir şekilde bize ulaşmadı, bir başsağlığı dahi dilenmedi. Biz perişan olduk, benim akıl sağlığım bozuldu. 3 evladım vardı, birisi bu şekilde vefat etti. Acım çok büyüktür. Kendisi üniversite öğrencisiydi, kızım çocukluğundan beri bisiklet kullanır. Yeşilay’ın tertip ettiği bisiklet maratonuna dahi iştirak etmiştir" diye konuştu. "Benim kızımın bütün kemikleri kırılmıştır" Anne Gülsüm Güneş ise, "Şikayetçiyim, davaya katılma talebim vardır. Ben olay yerinde değildim. Ancak maktül kızımın olay sırasında üzerinde bulunan sırt çantasını size gösteriyorum, kızımın ayakkabıları ve her yeri kana bulandığı halde sırt çantasında en ufak bir kan izi yoktur. Ve gördüğünüz gibi sırt çantasının askıları kopmuştur. Böylece bu çantayı delil olarak dosyaya sunuyorum. Demek istediğim kamyonetin aynası veya başka bir yeri sırt çantasına takılmış ve sırt çantasının bağcıkları, askıları böylelikle kopmuştur. Benim kızımın bütün kemikleri kırılmıştır, çok feci halde can vermiştir. Kendisi durduğunu ve 112’yi aradığını söylemektedir fakat bu beyan doğru değildir, yalandır. Olay yerinden kaçarken motosikletli bir çocuk kendisini durdurmuş, 112’yi de oradan geçen bir bayan avukat aramış. Buna dair çokça görgü tanığımız vardır. Bu avukat bayan bizimle iletişime geçmiştir. Bayan avukatın adını şu an bilmiyorum. Kendisi olaydan sonra bir sefer bizi arayıp taziyede dahi bulunmamıştır. Ben 5 aydır bir saat uyku uyumuş değilim, acım çok büyüktür. Kendisi tutuklanmamıştır. Bizim manevi acılarımızı bir nebze tatmin etmek istiyorsanız bu kişinin tutuklanmasına karar vermenizi talep ediyorum" şeklinde konuştu. Duruşmada sanık S.Ç.’nin adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmasına devam edilmesine ve 4 Kasım’da olay yerinde keşif yapılmasına karar verilerek, bir sonraki duruşma 6 Aralık’a ertelendi.
Afyon Patates üreticileri bilgilendirildi Afyonkarahisar Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürlüğü teknik personelleri Kozluca Köyünde patates hasadı yapan çiftçilere Tarımsal Üretim Planlaması ile birlikte ne gibi faydalar sağlayacağı konusunda bilgiler verildi. Afyonkarahisar Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürlüğü, üreticilerin pazarlama sorunlarıyla karşılaşmasının önüne geçilmesi ve refah düzeyinin yükseltilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Bu çerçevede üreticilere gerekli bilgilendirmeler yapılmaya devam ediyor. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada; “Patates bitkisi ülke açısından stratejik öneme sahip olması hasebiyle, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından planlı üretim kapsamında belirlenen 13+1 ürün içerisinde yer almaktadır. İlimiz açısından da büyük öneme sahip olan patates bitkisi, merkez tarım havzamızda planlamaya konu havza ürün deseni içerisinde bulunduğu için, merkez tarım havzasında patates üretimi yapan çiftçilerimiz Temel Destek yanında bir de Planlı Üretim Desteklemesi alabilecektir. Tarımsal Üretim Planlamasıyla birlikte, arz ve talep dengesinin de gözetilerek, stratejik ürünlerin en uygun yerlerde üretilmesi, kaynak kullanımında optimizasyon ve verimlilik artışı hedeflenmektedir. Bu sayede, hasat döneminde üreticilerin pazarlama sorunlarıyla karşılaşmasının önüne geçilmesi ve refah düzeyinin yükseltilmesi amaçlanıyor” denildi.