ASAYİŞ - 23 Eylül 2024 Pazartesi 09:26

Kazalı terk edilmiş araçta 55 bin hap ele geçirildi

A
A
A
Kazalı terk edilmiş araçta 55 bin hap ele geçirildi

Tekirdağ İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Çerkezköy-Çorlu yolu üzerinde kazalı ve terk edilmiş bir araçta 55 bin 398 adet sentetik ecza ele geçirdi. Olayla ilgili olarak şüpheli şahsın tespit edildiği ve yakalanması için çalışmaların devam ettiği bildirildi.


Tekirdağ’da 13 Eylül 2024 tarihinde, jandarma ekipleri Çerkezköy’den Çorlu’ya giden yol üzerinde yaptıkları rutin kontroller sırasında, kaza yapmış ve terk edilmiş halde bir aracı fark etti. Araçta yapılan detaylı incelemeler sonucunda, içerisinde kimse bulunmazken, tam 55 bin 398 adet sentetik ecza ele geçirildi.


Jandarma ekipleri, olayın faillini tespit edip yakalamak için geniş çaplı bir çalışma başlattı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Sokaklarda yaşayan Kemal amcanın ölmeden önceki hayali gerçek oldu İstanbul’da sokaklarda yaşarken bir röportaj sırasında, ‘Ölmeden önce Adana’yı görmek istiyorum’ diyen yaşlı akciğer kanseri hastası Kemal amcanın hayali gerçeğe dönüştü. Adana’ya getirilen Kemal amca, kentin tarihi ve turistik noktalarını gezip, babasının mezarına gitti. 60 yaşındaki Kemal Ayselbuz, 25 sene önce İstanbul’a gitti ve otellerde garson, inşaatlarda bekçi olarak çalıştı. Hiç evlenmeyen Aslan, 5 sene önce akciğer kanserine yakalandı ve hayatı adeta alt üst oldu. Çalışamadığı için kirasını ödeyemeyen ve evden çıkartılan Ayselbuz, Beyoğlu’nda ara sokaklarda esnafın yardımlarıyla sokaklarda yaşamaya başladı. Sokak röportajı hayatını değiştirdi Geçtiğimiz günlerde ise bir sokak röportajı sırasında ‘En büyük hayalin ne’ diye sorulan Kemal Ayselbuz, ‘Ölmeden önce Adana’yı son kez görmek istiyorum’ dedi. Bu anların sosyal medyada paylaşılması üzerine Adana’da faaliyet gösteren Ogün Abi Derneği, harekete geçip Kemal Ayselbuz’a ulaştı. Adana’ya getirildi Otobüsle Adana’ya getirilen Ayselbuz, önce kentin tarihi ve turistik noktalarında gezdirildi, kebap yedi ve babası Mustafa’nın Asri Mezarlık’taki mezarını ziyaret etti. Yaklaşık 1 hafta boyunca Adana’da kalan ve gezen Ayselbuz, daha sonra tekrardan İstanbul’a gönderildi. “Kendi imkanlarımla buraya gelemezdim” İhlas Haber Ajansı’na konuşan Kemal Ayselbuz, “Ben sokak röportajında ‘Adana’yı görmek istiyorum’ dedim. Allah razı olsun beni buraya getirdiler. Babamın mezarını gördüm, Adana’yı gördüm. Çok mutlu oldum. Para, mal, mülk hepsi boş. Ben hiç bu hayalimin gerçekleşeceğine inanmıyordum. Esnafın desteğiyle ben ayakta kalıyorum. Ben kendim buraya gelemezdim. Ben geri İstanbul’a döneceğim. Orada köpeklerim var. Ben olmazsam onlar ölür” dedi. “Bize mutluluk kattı” Ogün Abi Derneği Başkanı Ogün Sever Okur ise yaşlı bir insanın hayalini gerçekleştirdikleri için mutlu olduklarını belirterek, “Amcayı sokakta görüp paylaşmışlardı. Adana’yı görmek istediğini söylüyordu. Bizde hemen iletişime geçtik. Amcayı Adana’ya getirdik. İnşallah buradan sonra da onu yalnız bırakmayacağız. Böyle memleket hasreti çeken birinin hayalini gerçekleştirmek bize mutluluk kattı” diye konuştu.
İzmir Selçuk Yaşar Ödülü’nün sahibi dünyanın ilk akıllı köyünü kuran Tülin Akın oldu Bu yıl 5’inci kez verilen Selçuk Yaşar Ödülü’nün sahibi, çiftçilere yönelik uygulamalı teknoloji eğitimi veren dünyanın ilk ‘Akıllı Köyünü’ kuran sosyal girişimci Tülin Akın oldu. Akın, “20 yıl önce tarımın sorunlarını teknolojiyi kullanarak çözmek için yola çıkmış biri olarak, yine tarımın sorunlarını görüp onları güçlü bir şekilde çözen Selçuk Yaşar adına ödül almış olmak benim için çok gurur verici” dedi. Yaşar Üniversitesi ile Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı’nın iş birliğiyle yeniliği, toplumsal faydayı ve geleceğin Türkiye’sini hedefleyen cesur insanların çalışmalarını kutlamak ve başarılarını tüm Türkiye’ye duyurmak amacıyla hayata geçirilen Selçuk Yaşar Ödülü, Çeşme’de bir otelde düzenlenen törenle beşinci kez sahibini buldu. Selçuk Yaşar Ödülü’nün bu yılki teması toplumun sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlayacak, yenilikçi ve etkili çözümler üreten girişimcileri desteklemek amacıyla ’Sosyal Girişimcilik’ olarak belirlendi. Tema özelinde belirlenen seçici kurulda; Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Global Teknoloji Lideri Ayşegül İldeniz, özel bir üniversitede Öğretim Üyesi ve Girişimci Prof. Dr. Aytül Erçil, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ve özel bir üniversitenin İletişim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Itır Erhart yer aldı. Selçuk Yaşar Ödülü’nün 5’inci sahibi, Türkiye’nin ilk tarımsal e-ticaret sistemini hayata geçiren, Tabit Akıllı Tarım Teknolojileri Kurucusu Tülin Akın oldu. Akın, girişimcilik kariyerine 2004 yılında öğrenciyken kurduğu Tarımsal Pazarlama Web Platformu ile başladı. Türkiye’deki çiftçilerin ilk kez bir araya gelip, bilgi alışverişinde bulunup, ürünlerini pazarlayabildikleri bu platform, tarım sektöründe önemli rol oynadı. Bankalarla çiftçilerin finansman ihtiyacı için kredi kartı ve mikro kredi erişimi üzerine çalıştı. O yıllarda çiftçilerin bilgisayar ve internete erişim zorluğundan yola çıkarak bir cep telefonu operatörüyle birlikte kurduğu Çiftçi Kulübü ile Türkiye’de 1,5 milyon, Ortadoğu ve Afrika’da 8,5 milyon çiftçiyi bilgi ve teknolojiyle bir araya getirdi. Dünyanın çiftçilere yönelik uygulamalı teknoloji eğitimi veren ilk “Akıllı Köy”ünü kuran Akın, hem Türkiye’de hem de dünyada benzer çalışmaların yaygınlaşmasına örnek oldu. 2013’te JCI-TOYP Dünya’nın 10 Başarılı Genci Girişimcilik Ödülü ve aynı yıl Anita Borg Institute Uluslararası Sosyal Etki Ödülü gibi prestijli ödüllerin sahibi olan Tülin Akın, 2014 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Barış için İş” dalında Nobel’e aday gösterildi. 2018 Yılında World Economic Forum’da Schwab Vakfı Dünyanın En İyi Sosyal Girişimcisi olurken, 2021 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Meaningful Business 100’e seçildi ve 2022 Yılında ise Bloomberg Yeni Ekonomi Katalizörü ödülüne layık görüldü. “Selçuk Yaşar’ın vizyonunu gelecek nesillere aktaracağız” Törende konuşan Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı Başkanı ve Yaşar Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili İdil Yiğitbaşı, şunları kaydetti: “Babam uzun yıllar Yaşar adını taşıyacak bir vakıf üniversitesinin hayalini kurdu. Burada bulunan Selçuk Yaşar’ı tanıyan herkesin bildiği gibi bir şeyi istediği zaman bunu yapabilmenin yollarını arar, inat eder, başarırdı. Eğitim en çok önem verdiği konuların başında gelirdi. İyi eğitim almanın önemini, iyi eğitim almış bireylerin yetişmesinin ülkemiz ve dünya için önemini her zaman vurgulardı. Yaşar Üniversitesi 23 yıl önce eğitim hayatına başladığında babamın gözlerindeki mutluluğu ve gururu okuyabiliyorduk. Selçuk Yaşar’ın ismini, girişimciliğini inovasyon ve topluma fayda vizyonunu yaşatmak için verilmekte olan ödülü 5’inci kez takdim ediyoruz. Onun her yeni girişimi kurulduğu bölgede bir ekosistem oluşturdu. Biz de onun vizyonunu gelecek nesillere aktaracağız.” “Sosyal girişimciliği yaygınlaştırmayı önemsiyoruz” Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı ise duyduğu mutluluğu ifade ederek “Bu değerli ödüle adını veren Kurucumuz ve Ebedi Onursal Başkanımız Selçuk Yaşar, hayallerini gerçeğe dönüştürme azmiyle, ülkemize hizmet etmeyi amaç edinmiş bir iş insanıydı. Selçuk Yaşar, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal hayatında derin izler bırakmanın yanı sıra eğitime, kültüre, sanata ve spora da büyük önem vererek kurduğu Yaşar Üniversitesi’nde binlerce öğrencinin topluma faydalı bireyler olarak yetişmesinde önemli rol oynadı. Bu nedenle Yaşar Üniversitesi’nde toplumsal dönüşümün önemli araçlarından biri olan sosyal girişimciliği yaygınlaştırmayı ve bu alandaki ihtiyaçları karşılamayı oldukça önemsiyoruz. Üniversitemizde 5 temel değerimizden ilham alarak; sosyal girişimciliği, sosyal etkiyi, sosyal yenilikçiliği teşvik etmeye, yaygınlaştırmaya ve güçlendirmeye yönelik çalışmalara öncülük ediyoruz” diye konuştu. “Gelecek nesillere ilham olacak” Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller de konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kurucumuz ve Ebedi Onursal Başkanımız Selçuk Yaşar’ın eğitime olan derin bağlılığıyla 2001 yılında özveriyle kurduğu Yaşar Üniversitesi, yıllar içinde akademik mükemmeliyeti yakaladı ve ‘Bilim, Birlik, Başarı’ ilkesiyle ulusal ve uluslararası arenada saygın bir konuma ulaştı. Kurucumuzun azmi, inancı ve mücadeleci ruhu pusulamız oldu ve onun vizyonunun izinde ilerlemeye devam ediyoruz.” “Ödülü ekibim ve ailemin desteğiyle aldım” 5. Selçuk Yaşar Ödülü’nün yeni sahibi girişimci Tülin Akın ise duygularını şöyle ifade etti: “20 yıl önce tarımın sorunlarını teknolojik olarak çözmek için yola çıkmış biri olarak, tarımın sorunlarını yıllar öncesinden görüp onları güçlü bir şekilde çözen Selçuk Yaşar adına ödül almış olmak benim için çok gurur verici. Bu ödülü tabii ki tek başıma almadım. Ekibim ve ailemin desteğiyle aldım. İyi ki varsınız.” Tülin Akın’ın kazandığı Selçuk Yaşar Ödülü’nün törenine, Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Yaşar, Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı Başkanı ve Yaşar Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili İdil Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Topluluğu İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, Eski Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu, KKTC İzmir Başkonsolosu Ayşe Volkan İnanıroğlu, İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz, İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer ve çok sayıda davetli katıldı.
Konya Dolandırıcıların hedefi üniversite öğrencileri, taktiği onay kodunu söyleyin düzeltelim İnternet üzerinden haksız kazanç elde etmek isteyen dolandırıcılar artmaya devam ediyor. Yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla beraber özellikle üniversite öğrencilerini hedef alan dolandırıcılara karşı uzmanlar, verilmeyen bir sipariş üzerine istenen kodların paylaşılmamasına dikkat çekiyor. Yeni eğitim ve öğretim yılının başlamasıyla beraber dolandırıcılar internet siteleri ve uygulamalar üzerinden faaliyetlerine devam ediyor. Özellikle internet üzerinden yemek siparişi veren öğrencileri takip eden dolandırıcılar, yemek siparişi vermeyen öğrencilere sipariş verilmiş gibi gönderdikleri mesajların içerisindeki ’Size bir kod gönderdik. Bu kodu bize söyleyin yemek siparişinizi iptal edelim’ şeklinde konuşarak ‘yanlışlık’ havasında iletişime geçtikleri kişileri ağlarına düşürmeye çalışıyor. “Kodu bize vermeniz yeterli diyorlar ve kodu verdiğiniz anda dolandırıcılık yaşanıyor” Dolandırıcıların yöntemini anlatan avukat Asiye Tuğçe Çakır, "Bu durum son günlerde vatandaşlarımızın oldukça fazla başına gelmektedir. Herhangi bir yemek siparişi verdiğiniz uygulamadan sizleri arayıp ‘yemek siparişi vermişsiniz’ şeklinde arıyorlar daha sonrasında siz ‘benim böyle bir siparişim yok’ dediğinizde iptal etmemiz için sizin numaranıza göndermiş olduğunuz kodu bize vermeniz yeterli diyorlar ve kodu verdiğiniz anda sizden para çekimi yapabiliyorlar” dedi. Dolandırıcılar öğrencileri tercih ediyor Dolandırıcıların yönteminden korunma yollarını anlatan Çakır, “Son zamanlarda bilişim sistemlerinin kullanılarak vatandaşların dolandırılması çoğaldı. Özellikle öğrencilerin okul için dönüş yapmasıyla verilen yemek siparişlerinin artması nedeniyle dolandırıcılar bu yönteme yöneldiler. Bunlardan kendinizi korumanın tek yolu aslında bu şekilde arayanlara itibar etmemektir. Sonrasında kodun nereden geldiğini kontrol etmeniz gerekmekte. Sizin bu siteden sipariş vermediğinizi, aile bireylerinizle, yakınınızdaki arkadaşlarınızla konuşarak bu durumu teyit edip, sonrasında gerekirse o kullandığınız uygulamanın yöneticileriyle iletişime geçerek bu durumlardan kendinizi çok rahatlıkla koruyabilirsiniz” şeklinde konuştu. "Paranın nereden geldiğini bilmiyorsanız, en yakın kolluk kuvvetine başvurmanızda fayda olacaktır" Bir dolandırılma olayının yaşanması sonrası yapılması gerekenleri anlatan Çakır, “İlk olarak adliyeye veya en yakın karakola başvuru yapabilirsiniz. Lakin biz her zaman en yakın kolluk kuvvetine başvuru yaparak dosyayı bir an önce açtırmanızı ve bir an önce de soruşturma başlatılmasını tavsiye ederiz. Dolandırıcılar artık kendilerinin sicilleri kabarıklaşması ve beraberinde cezaevi yolu görününce yeni bir yöntem daha buldular. Sicili temiz vatandaşlara komisyon vermek karşılığında onların bilgilerini alıp onların hesaplarına parayı gönderiyorlar. Bu aracı kişiye de komisyon vererek oradan parayı alıyorlar. Bu yüzden bizim vatandaşlarımızdan isteğimiz, sicili temiz kişiler bunlardan korunmak için ne iş yaptığını bilmediğiniz, nereden para geleceğini bilmediğiniz kişilerle IBAN bilgilerinizi paylaşmamanız veya hesabınıza gelen paranın nereden geldiğini bilmiyorsanız, en yakın kolluk kuvvetine veya başsavcılığa başvurmanızda fayda olacaktır. Bu paranın nereden geldiğini bilmediğinizi bildiren bir dilekçeyle soruşturma açılmasını sağlayıp kendinizi daha rahat aklayabilirsiniz” diye konuştu. Zaman zaman dolandırıcıların mesajının kendisine geldiğini anlatan Fatih Olgunçelik, “Bir süre önce bana benzer mesajlar geldi. Kargo veya yemek siparişi olarak mesaj geliyor. Ben okumadan siliyorum, arkadaşlara da bunu tavsiye ederim. Bu mesajlarda dolandırıcılık olayları olduğunu duydum, ben de açmıyorum” ifadelerini kullandı.