ÇEVRE - 11 Kasım 2024 Pazartesi 13:14

Ustasından buzlanan araç camları için pratik öneriler

A
A
A
Ustasından buzlanan araç camları için pratik öneriler

Uzmanından, buz tutan araç camlarındaki buzu cama zarar vermeden çözmek için tuzlu su tavsiyesi.


Türkiye’nin en soğuk illerinden biri olan Sivas’ta havaların soğumasıyla birlikte araç sahiplerinin buzlu camlarla mücadelesi başladı. Kimi araç sahipleri buzlu camı çözmek için erken uyanıp aracını ısıtmak zorunda kalırken, kimileri de camdaki buzu kazıyıcı veya kredi kartı gibi malzemelerle temizlemeye çalışıyor. Hal böyle olunca buzlu camı hızlı çözmek isteyen sürücüler cam kazıyıcılarını aşırı bastırdıkları için camlarını çizebiliyor. Yeni Ata Sanayide Oto tamircisi olarak çalışan Halil Alan, buzlu camları çözmek için en etkili yöntemleri paylaştı. Alan, buz kazıyıcıların camlarda çizik oluşturabileceğini belirterek, daha güvenli bir yöntem olarak tuzlu su ya da alkollü yüksek antifrizli cam sularını kullanmayı tavsiye etti.



“Buzlu camı çözmede en güzel etken, alkollü yüksek antifrizli cam suyu ya da tuzlu su”


Oto tamirci Halil Alan, buzlu camı çözmede en etkili yöntemin alkollü yüksek antifrizli cam suları yada tuzlu su olduğunu ifade ederek, “Kış geldi yoğunluk başladı. Buzlu camı çözmede en güzel etken alkollü su ya da tuzlu su. Ben kendi aracımda sprey kullanıyorum, tuzlu su yaptım. Çok kolay ve rahat bir şekilde buzu açıyor. Buz kazıcı ister istemez çok sert basıldığında camı çiziyor. Buna karşı kullanılacak en güzel etken sprey kullanmak. Bazı marketlerde satılıyor. Özel açıcılar var. Bu tür malzemeleri kullanabilirler. Bir arkadaşımız sıcak suyla alakalı bir sorun yaşadı. Camda çatlama oldu. Şahsen tavsiye etmiyorum. Yapan çok insan var ama ne kadar sağlıklı bilmiyorum. Ama dediğim gibi sprey yada tuzlu su en iyisi” dedi.



“Buzlu cama direk tuz dökmek sileceği aşındırabilir”


Alan, buzlu cama tuz dökmenin sileceklere zarar verebileceğini söyleyerek, “Sivas akşamları eksi onu görüyor gündüzleri de soğuk. Artık bu saatten sonra antifrizli cam suyu kullanmak lazım. Piyasada cam suyu çok ama bunun için önemli olan içindeki alkol oranı ve kaliteli cam suyu kullanmamız lazım. Alkol oranı yüksek olmazsa bir faydası olmaz. Ben sprey kutusuna tuzlu su doldurdum. Tuz oranı yüksek olacak, camdaki buzu çözmesi için. Buzlu cama direk tuz dökerlerse faydası olur ama bu sefer sileceğe zarar verebilir. Buda silecekte aşınmaya neden olur. En etkilisi tuzlu su” diye konuştu.



Ustasından buzlanan araç camları için pratik öneriler

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Lastikçilerde kış yoğunluğu başladı Ticari araçlar için 81 ilde kış lastiği takma zorunluluğunun başlayacağı tarih olan 1 Aralık’ın yaklaşması ile İznik’te bulunan lastik firmalarında da değişim yoğunluğu başladı. Oto lastik firması sahibi Cemal Demircan, otomobiller için en düşük kış lastiği fiyatının bin 500 liradan başladığını söyledi. Kış şartlarında araçların yolda kalmamaları, trafikte sorun yaşamamaları ve vatandaşın can güvenliği açısından kış lastikleri büyük önem taşıyor. Türkiye genelinde kış lastiği uygulaması 1 Aralık’ta başlayacak ve 1 Nisan 2025’e kadar devam edecek. Kış lastikleri sadece karda ve buzda değil, 7 derecenin altındaki ıslak veya kuru hava şartlarında da kullanımı güvenli kılıyor. Özellikle yağmurlu havalarda kış lastikleri, standart lastiklere göre büyük avantaj sunuyor. Lastikçiler kış lastiği mesaisine başladı Tarihin yaklaşmasıyla Bursa’daki lastikçilerde yoğunluk başlarken, lastik değiştirme fiyatları da binek araçlarda ortalama 600 lira olurken, ticari araçların lastik değiştirme fiyatında değişiklik olabiliyor. Ancak havaların daha da soğuması ve kar yağışlarının başlaması ile birlikte kış lastiğine talebin artacağı beklentisi var. Kış lastiği fiyatları bin 500 liradan başlıyor Binek araçlarda lastik değiştirme fiyatı 600 liradan başlarken , bu fiyat ticari araçlarda ise 800 ile 1000 TL arasında olup değişiklik gösterebiliyor. Yeni lastik almak isteyenler için de lastik fiyatları binek araçlar için kalitesine göre değişiklik göstererek bin 500 liradan başlayıp lastiğin kalitesine ve jant büyüklüğüne göre 11 bin liraya kadar çıkıyor.
Hatay Kapak açılınca hafriyat kamyonundaki molozlar yola döküldü, o anlar kamerada Hatay’da seyir halde ilerleyen hafriyat kamyonundan kapağın açılmasıyla yola moloz döküldüğü anlar kamera yansıdı. Olay, Antakya çevreyolu Ekinci Mahallesi kavşağı mevkiinde yaşandı. Trafikte seyirde halde olan hafriyat kamyonunun arka kapağının açılmasıyla yola moloz döküldü. Yolu kaplayan molozların döküldüğü anlarsa güvenlik kamerasına yansıdı. Molozun döküldüğü esnada kısa mesafede bir aracın bulunmaması muhtemel bir kazanın önüne geçti. Kaldırımda bulunan 2 vatandaşa moloz parçalarının isabet ettiği ve herhangi bir yaralanma olmadığı öğrenildi. Yola saçılan molozlar, kamyon sürücüsü ve ekipler tarafından toplandı. “Kamyondan moloz yığınları ve büyük taşlar döküldü” Kamyonun molozu dökerek ilerlediğini ifade eden vatandaş Sergen Bağdadi, “Burası Ekinci kavşağında oldu. Kamyonlar sürekli burada bu şekilde tavırlar sergiliyor. Kamyonlar üzerlerini kapatmadan o şekilde geçiyorlar. Kamyondan moloz yığınları ve büyük taşlar döküldü. Bu moloz yığınları kazalara sebebiyet veriyorlar. Yetkililerden kamyonların kapanmasında daha dikkatli olmasını istiyoruz. Kamyonlar çok büyük tehlike saçıyorlar. Burada dökülen taşlar dükkanın camını çatlattı. Dökülen taşlar araçlara sekiyor. Yetkililer kamyonlara karşı biraz daha sıkı davransınlar. Kamyonların üzerlerini örtmeleri gerekiyor. Hız limitlerine hiçbir şekilde uymuyorlar” ifadelerini kullandı.
İstanbul Yenidoğan Çetesi yarın hakim karşısına çıkacak İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyeleri yarın hakim karşısına çıkacak. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke değerlendirme yapılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. İddianame Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında yarın 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına başlanacak. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 47 sanığa ve 19 sağlık kuruluşuna yer verilirken 10 bebeğin ise hayatını kaybettiği belirtildi. İddianamede Fırat Sarı liderliğindeki ve yöneticiliğini İlker Gönen ile Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamakları ile oynama yaparak SGK’dan üst sınırdan ödeme almak olduğu açıklandı. İddianamede çetenin hastaların mevcut durumlarını, evrak işlemlerine farklı yansıtarak (entübe olanı entübe olmayan, entübe olmayanı entübe olan, kullanılmayan ilaçları kullanılmış şekilde) gibi yöntemlerle evrak sahteciliği yapıp SGK’ya fatura ettiği, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek daha uzun süre yatış sağlayıp SGK’dan yüksek ücret tahsil ettiği ve bazı hasta yakınlarından fazladan ücret adı altında para almak gibi işlemlerle maddi çıkar elde ettiği de aktarıldı. Hazırlanan iddianamede yer alan şüphelilerin çoğunun sağlık çalışanı olduğu ve kazanılan kardan bu çalışanların da aldığı belirtildi. İddianamede 112 sevk sistemi bertaraf edildiği için bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği örgüt adına kârlı gördüğü hastanelere yatışının yapıldığı, bu noktada amacın bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil maddi olarak en fazla kazanç elde edilmesi olduğu belirtildi. Bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yeni doğan yoğun bakım ünitelerinde yatırılmasının kimi bebeklerde enfeksiyon kapma gibi rahatsızlıklara kimi bebeklerde ise ölüme dahi sebep olduğu da iddianamede kaydedildi. Şüphelilerin usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları currosurf, infasurf gibi ilaçları hastaneden çıkartarak satıp maddi kazanç elde ettikleri, Özel Hastaneler Yönetmeliği’ne aykırı şekilde işletme devri yapılarak danışmanlık hizmeti adı altında Fırat Sarı liderliğindeki Yenidoğan Suç Örgütü’nün çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalışması nedeni ile aslında sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hatta hemşire yardımcıları ile verildiği bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı da iddianamede kaydedildi. İddianamede hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı, bir kısım örgüt mensuplarının yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşireler eli ile usule aykırı gerçekle alakalı olmayan epikriz raporları yazıldığı da açıklandı. Soruşturma kapsamında incelenen dijital materyallerde ise şüphelilerin "kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri" gibi şablon hasta değerlerinin yer aldığı ve çoğu zaman hastaların kan gazı, kan değerleri, enfeksiyon olup olmadığı gibi konularda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadan kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize edip raporlarını şablon olarak tek elden, merkezden, hastane dışından yazdıkları iddianamede kaydedildi. Bu nedenle hangi bebeğe hangi tedavinin uygulanacağı yönünde tereddütler yaşandığı ve bebeklerin hayatını kaybetmesine kadar varan telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğduğu iddianamede kaydedildi. Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından ilgili hastaneler ve suç örgütünün faaliyetlerini incelemek ve raporlamak için görevlendirilen müfettişlerin bebek ölümleri ile ilgili olarak alanında uzman neotologlardan oluşan uzman heyetten aldığı görüşe göre hastanelerde tıbbi imkansızlıklar, erken teşhis ve tedavi olmaması, birebir yakın hekim kontrolü olmaması, gerekli tetkik ve tahlillerin yapılmaması, hayati öneme sahip ilaçların kesilmesi, 3. Düzey olmamasına rağmen 3. Düzey hasta kabulü yapılması, doktorların hastaların klinik takip ve tedavisini üstlenmedikleri, ölüm sebeplerinin doktorlar tarafından örtbas edilmesi, TPN sıvısı içerisine lipit multivitamin, fosfor ve magnezyum destekleri verilmemesi sonucu yeterli enerji protein desteği alamadığı için hastaların beslenme bozukluğuna sebep olunduğu, bebeğin kalbi düşmesine rağmen adrenalin kullanılmaması, hastaların uzun süre yatışı yapılıp uygun merkezlere sevk edilmemesi, ilaç hazırlanması ve saklanmasında ihmal gösterilmesi, hastalara protein ve lipit desteği yapılmaması, gerekli ilaçların uygun şekilde verilmemesi, uygun şekil ve süre canlandırma desteği uygulanmaması, sahte hasta dosyası düzenlenmesi, hastaya pasif ötenazi uygulanması nedeniyle bebeklerin hayat haklarının ellerinden alındığı şeklinde tespitler olduğu aktarıldı. İddianamede bazı bebeklerin yoğun bakıma girdikten sonra kilo alması gerekirken aksine ciddi kilo kaybı yaşadığı da aktarılırken, Yenidoğan Suç Örgütü’nün ve örgüte yardım eden hastane yönetimlerinin sırf giderleri azaltmak ve maddi menfaat temin etmek adına bebeklere yeterli besin verme işlemini yerine getirmedikleri, tapelerde "TPN tüketimini azaltın" şeklinde talimatların yer aldığı da açıklandı. İddianame kapsamında sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 11 kez ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’, ‘kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve ‘resmi belgede sahtecilik’ suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi. İddianamede diğer sanıklar hakkında benzer suçlardan değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.