SPOR - 17 Eylül 2024 Salı 12:56

Spor yazarı Abdullah Yiğit, 57 yıl önce hayatını kaybeden 43 taraftarı tek başına andı

A
A
A
Spor yazarı Abdullah Yiğit, 57 yıl önce hayatını kaybeden 43 taraftarı tek başına andı

58 yaşındaki spor yazarı Abdullah Yiğit, 17 Eylül 1967’de oynanan Kayserispor-Sivasspor maçında tribünde çıkan olaylar sonrası hayatını kaybeden 43 taraftarı mezarları başında tek başına andı.


Kayseri’de 17 Eylül 1967’de oynanan Kayserispor - Sivasspor maçına Sivas’tan 40 otobüs, 20 minibüs ve trenle çok sayıda taraftar gitmişti. Maçın 25. dakikasında Küçük Oktay’ın golü sonrası karşılaşmada olaylar çıktı. Taşlı, bıçaklı ve sopalı kavgadan korunmak isteyen Sivasspor taraftarları da tribünlerden çıkmak istedi. Çıkış kapısının içeriye doğru açılması nedeniyle çıkan izdihamda 38’i havasızlıktan olmak üzere 43 kişi hayatını kaybetmişti.


Olayın yıl dönümü nedeniyle Sivas’ta spor yazarlığı yapan 58 yaşındaki Abdullah Yiğit, izdihamda hayatını kaybedenlerin Yukarı Tekke’de bulunan mezarlığına tek başına gelerek dua etti. Abdullah Yiğit, yaşanan acı olay ve sonrasında yaşananları ilgili İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı.



"Baba oğul yan yana mezarları bulunuyor"


Yiğit, “Türk futbolu değil, dünya futbol tarihine kara leke olarak geçen 17 Eylül 1967 Sivas-Kayseri maçında çıkan olayların yıl dönümü. O yıl çok sayıda Sivasspor taraftarı maalesef hayatını kaybetti. Bizler tabii görmedik ama yaşayanlardan duyduk. Bugün de onların kabirlerini ziyaret edip dua ettik. İnsanın içi burkuluyor, baba oğul yan yana mezarları bulunuyor. Baba 13 yaşındaki oğlunu maça götürmüş. Baba 30 küsur yaşında ve hayatını kaybetmiş. Dinlediğimiz ve kitaplardan okuduğumuz kadarıyla bu vefat edenlerin hemen hemen tamamı izdiham sonucu hayatını kaybetti. Bu gerçekten kabul edilir bir olay, bir durum değil. Yıllar önce de Sivasspor Kulübüyle, Kayserispor Kulübü bunu aşmaya çalıştı. Kısmen de aşıldı. İki komşu şehir, iki kardeş şehir arasına bu Sivas-Kayseri olaylarını böyle körükleyip körükleyip sokmamak gerekir. Biz Kayserili dostlarımızla da konuşuyoruz. Onlar da en az bizim kadar üzülüyor. Sivasspor ve Kayserispor yönetimine de çağrıda bulunuyorum. Bu vesileyle gelip Sivas’taki bu Sivasspor şehitliğini ziyaret edip dua okurlarsa eminim bu dediğimiz hayal ettiğimiz dostluğa da kısa yoldan da ulaşmış oluruz” dedi.



“Tahribatları onarmak Sivasspor Kulübü’ne düşer”


Yukarı Tekke’de bulunan mezarlığın bakımsız olduğunu söyleyen Yiğit, “Bu insanlar bir arma uğruna, memleketlerinin takım uğruna canlarını verdiler. Bunlar oraya gezmeye gidip de hayatını kaybetmediler. Bunlar Sivasspor’a gidip orada destek olmak için gittiler. Dolayısıyla hem Sivas olarak, hem Sivasspor Kulübü olarak daha duyarlı olmamız lazım. Mezar taşları güzel daha önceki yıllara göre daha bakımlı ancak isim yazan yerlerde özellikle ve armanın konulduğu yerlerde çok büyük tahribatlar var. Armalar kırılmış. Bunları yapmak da Sivasspor Kulübüne düşer. Tek elden çıkıp yani Belediye de yapabilir, Valilik de yapabilir. Bu Sivasspor’a düşer. Mezar taşlarının başlarına bir mermerden Sivasspor arması konursa daha güzel olur” ifadelerini kullandı.


Spor yazarı Yiğit son olarak, taraftar gruplarına çağrıda bulunarak, “Şu ana kadar gelen olmadı. İnşallah bundan sonra gelirler ve dua ederler. Zaman zaman geliyorlardı, son zamanlarda onu da göremez olduk. Bu işler yılda bir kez oluyor. Dediğimiz gibi o çok sevdikleri arma için canını verdi buradakiler. Bunlara gelip bir Fatiha okurlarsa en azından gündeme getirirlerse, unutulmadıklarını gösterirlerse hem aileleri çok sevinir, hem ruhlarına göndermiş oluruz. Taraftarların da gelip burada bu vefat edenleri anmasını bekliyoruz” diye konuştu.



Spor yazarı Abdullah Yiğit, 57 yıl önce hayatını kaybeden 43 taraftarı tek başına andı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Heyelan 5 katlı binayı teğet geçti, faciadan dönüldü Trabzon’un Arsin ilçesinde şiddetli yağışların ardından meydana gelen heyelanda 5 katlı binadakiler büyük tehlike yaşadı. Zemin katından toprak ve kaya parçaları nedeniyle zarar gören binanın yolu da kapandı. Trabzon’da önceki gün etkisini gören şiddetli yağışların ardından meydana gelen sel ve heyelanların izlerini sarılmaya çalışılıyor. 4 ilçede etkisini gösteren şiddetli yağışlar nedeniyle bazı mahalle yolları ulaşıma kapanırken, belediye ve karayolları ekiplerince yapılan çalışmalar sürüyor. Arsin ilçesinin Yolüstü mahallesinde bulunan Can Küme Evleri’ndeki 5 katlı bina ise heyelanı teğet geçti. Aşırı yağışların ardından büyük bir gürültü ile meydana gelen heyelan 5 katlı binanın zemin katında maddi hasara neden olurken, 5 hanenin bulunduğu binanın yolu da toprak ve taş parçaları ile kapandı. Binada yaşayan bazı vatandaşlar komşularının evine giderken, bina sakinlerinden Aziz Can, “Akşam saatlerinde evde oturuyordum. Aniden bir heyelan. Şiddetli bir şekilde geldi. Gördüğünüz gibi yolumuzu kapattı. Evden çıkarak komşunun evine sığındım. Apartmanda patlamalar var. Ciddi bir hasar var. Sanki deprem oldu. Büyük bir ses oldu. Koku yaşadık. Evime giremedim. Çok hafriyat var. Bir an önce açılması lazım. Binada 5 hane var” dedi. Muhtar Tiryaki: “Burada büyük risk var, binayı görünce şaşırdım” Yolüstü Mahalle Muhtarı Bayram Tiryaki ise, binayı görünce şaşırdığını belirterek, büyük bir riskin olduğunu söyledi. Tiryaki, “Yağmurda bende rehin kalmıştım. Aracım selin ortasında kaldı. Bir şekilde oradan kurtulduk. Bir kız çocuğumuzda toprağın altında kalmıştı. Yollar kapalı olduğu için ne AKUT, ne itfaiye gidemedi. Sonrasında topraktan çıkarılmış. AKUT ambulans ile alınarak hastaneye getirdi. Açık bir tane yolumuz yok. Kepçeler ve greyderler çalışıyor ama yetersiz kalıyorlar. Bütün mahallelerde bu şekilde mağduriyet var. Burada büyük risk var. Bu binayı görünce şaşırdım. Belediyeden geldiler müdahale edeceklerini söylediler. 2 ay önce de bir sel olmuştu. Bu ikinci oldu. 50 yaşındayım ilk kez 2 afet gördüm. O da benim muhtarlığıma denk geldi” ifadelerini kullandı.
Trabzon Ayşenur Kaba: "Ölümü hissettim" Trabzon’un Arsin ilçesinde önceki gün şiddetli yağışların ardından meydana gelen heyelanda toprak ve odun parçalarının altında kalan genç kız, ağabeyi tarafından kurtarıldı. Evini su basması nedeniyle kurtarma ekiplerince pencereden çıkartılarak 2 saatlik yürüme mesafesinin ardından ambulansla hastaneye götürülen genç kız, hastanede tedavi altına alındı. Korku dolu o anları anlatan Ayşenur Kaba, ölümü hissettiğini belirterek, “Üzerimde kilolarca koskoca kütükler ve toprak vardı. Onun altında kalmışım. Hiç görülmeyecek şekilde altındaydım. Anneme ve ağabeyime bağırarak nefesimi çok tükettim. Sonra annem benim sesimi duymuş. Ağabeyim gelerek beni kurtardı” dedi. Trabzon’da önceki gün etkili olan şiddetli yağışlar 4 ilçede sel ve heyelanları neden oldu. Sel sularının beraberinde getirdiği heyelanlar bazı bölgelerde ulaşımı etkilerken, Arsin ilçesindeki Yolüstü mahallesinde yaşayan Ayşenur Kaba (27), evinin yanındaki ırmağın taşmasını sonucu ağaçların zarar görmesini engellemek için müdahale etmek istedi. Ağaçların etrafını açtıktan sonra evine gitmek isteyen Ayşenur, bir gürültü ile kendini toprağın altında buldu. Kış aylarında kullanmak için biriktirdiği odunların arkasında meydana gelen heyelan ile toprak ve odun parçaların altında kalan Ayşenur, anne ve ağabeyine seslenerek yardım istedi. Annesinin sesini duymasıyla müdahale edilen Ayşenur, ağabeyinin gayretleri ile toprağın içerisinden çıkartıldı. Çamur içerisinde kalan ve eve getirilen Ayşenur için ailesi 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. İhbar üzerine olay yerine gitmek isteyen ekipler karayolunda meydana gelen heyelan nedeniyle zor anlar yaşadı. İtfaiye ve AKUT’tan oluşan kurtarma ekipleri, eve ulaştıklarında Ayşenur Kaba’nın evini su bastığı ve giriş kapısında giremeyeceklerini anladı. Pencereden evin içerisinde alınan sedyeye konulan Ayşenur, evin pencere bölümünde dışarıya çıkartıldı. Heyelan sonucu yollarda meydana gelen göçükler nedeniyle Ayşenur Kaba, sedye ile yaklaşık 2 kilometrelik yolculuğun ardından kendisini bekleyen ambulansa konuldu. Ambulans ile Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne getirilen genç kız tedavi altına alındı. “Ağabeyim beni kurtardı” Hastanede yaşadığı o korku dolu anları İHA muhabirine anlatan Ayşenur Kaba, çok korktuğunu ve daha önce böyle bir sel yaşamadığını söyledi. Kaba, “Evimin önünde oldu olay. Evimizin hemen yanında bir ırmak var. Çok yağmur yağdığı için o ırmak taştı. Taşınca da orada büz var onun etrafını açmak için gittim. Onun yanında da kışlık odunlarımız vardı. Orayı açtıktan sonra arkamı döndüm eve gidiyordum, Yukarıdan aşağıya bir ses geldiğini duydum. Gözümü açtığımda yerdeyim. Üzerimde kilolarca koskoca kütükler ve toprak vardı. Onun altında kalmışım. Hiç görülmeyecek şekilde altındaydım. Anneme ve ağabeyime bağırarak nefesimi çok tükettim. Sonra annem benim sesimi duymuş. Ağabeyim gelerek beni kurtardı. Oradan çıktığım zaman bacaklarımı hissetmiyordum. Öğrendim ki bizim evimize de su basmış. Eve getirdiler ama yere yatırdılar. Çünkü ben hiçbir şekilde hareket edemiyorum. AKUT ve itfaiye ekipleri geldi. Onlar beni pencereden dışarıya çıkardılar. 2 kilometre boyunca beni sedyede taşıdılar. Ambulans ile hastaneye geldim. Ama çamurdan çıkmış gibiydim, çok ağrım vardı. Ben orada ölümü hissettim. Çok korktum. Hayatımda bir böyle bir şey yaşamadım. Kırık çıkık yok ama bacaklarım çok zedelendi. İyi olmaya çalışıyorum. Daha önce böyle bir sel yaşamadım. Hayatımda ilk kez böyle bir şey gördüm. Evimi de su bastı. Bütün her şey zarar gördü. O evi yeni yaptırmıştık. Nasıl toparlayacağız bilmiyorum. Anne ve ağabeyim onunla ilgileniyor” ifadelerini kullandı.