ÇEVRE - 22 Eylül 2024 Pazar 09:23

Adana’da “Süper Hücre” bugün de etkili olacak

A
A
A
Adana’da “Süper Hücre” bugün de etkili olacak

Adana’da dün etkili olan ve şehrin bir çok noktasında su baskınlarına neden olan “Süper Hücre”nin bugün de etkili olacağı bildirildi.


Meteorolojiden yapılan açıklamaya göre dün Adana’da etkili olan ve kent merkezinde bir çok ev ile iş yerinin su basmasına, yollarının göle dönmesine neden olan “Süper Hücre”nin bugün de etkili olacağı bildirildi. Yapılan açıklamada Adana’da özellikle gündüz vakti şiddetli yağmur bekleniyor. Hava sıcaklığını ve nemin iyice düştüğü Adana serinlerken bir taraftan da su baskınlarıyla boğuşmaya başladı. Meteoroloji “Süper Hücre”den kaynaklı olumsuzluklara karşın vatandaşların dikkatli olması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Dün Süper Hücre’den dolayı bir çok yeri su basmış, elektrik telleri şerare yapmış ve ağaçlar devrilmişti.



Adana’da “Süper Hücre” bugün de etkili olacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir El sanatlarının unutulmuş hazinesi: “Sadekarlık” İzmir Foça’da yaşayan Cihan Bilgen, kuyumculuk sanatının temel taşlarından biri olarak kabul edilen ve kıymetli madenlerin işlenmesiyle mücevherlerin sade kısımlarının oluşturulmasını sağlayan bir Osmanlı dönemi sanatı olan unutulmaya yüz tutmuş Sadekarlık zanaatını, son 10 yıldır yaptığı çalışmalar ile günümüz estetik anlayışıyla harmanlayarak benzersiz tasarımlara imza atıyor. Osmanlı Devleti döneminde saraylarda, padişahın ailesi ve devlet erkânı için özel mücevherler üreten kuyumcu atölyeleri bulunurdu. Bu atölyeler; babadan oğula geçen bir lonca düzeni ile yönetilir ve saray için değerli taşlar, metallerle süslenmiş tören eşyaları, Kur’an-ı Kerim kapları ve dekoratif objeler üretilirdi. Bu eşsiz sanatın ismi ise ‘Sadekarlık’ olarak bilinir, ince işçilik, uzun uğraşlar gerektiren kıymetli bir meslek olarak anılırdı. Çeşitli teknik bilgilerin yanı sıra el becerilerinin gelişmiş olmasının gerektiği Sadekarlık zanaatında; kıymetli metallerin dökümü, şekillendirilmesi ve süslenmesini içeren bir dizi işlem gerçekleştirilir. Bu süreçte metallerin eritilmesi, kalıplara dökülmesi, şekillendirilmesi ve son olarak cilalanması gibi adımlar yer alırdı. Modern dönemde ‘Sadekarlık’ Günümüzde Sadekarlık, geleneksel yöntemlerin yanı sıra modern teknolojilerin de kullanıldığı bir sanat dalı haline geldi. Unutulmaya yüz tutmuş zanaatlardan biri olan Sadekarlık, İzmir’in Foça ilçesinde yaşayan Cihan Bilgen gibi zanaatkarlar sayesinde yeniden hayat buluyor. Bilgen, Son 10 yıldır yaptığı çalışmalarla sadekarlığın estetik ve duygusal boyutunu gözler önüne seriyor. Bilgen’in elinden çıkan takılar, doğal malzemeler, geleneksel tekniklerle bir araya gelerek benzersiz tasarımlara dönüşüyor. “Sadekarlık zanaatını gücüm yettiği yere kadar devam ettireceğim” Bu eski zanaatı günümüz estetik anlayışıyla yeniden canlandırmaya çalıştığını ifade eden zanaatkar Cihan Bilgen, “Üniversiteden mezun olduktan sonra kültür sanat alanında çalışmalarda bulundum. Uzun yıllar çalıştıktan sonra hobi olarak başladığım geleneksel kuyumculuk tekniklerinden sadekarlığı yaşam biçimi olarak benimsedim. 10 yıl önce kurduğum ve tek başıma idare ettiğim bir atölyem var. Ölmekte olan unutulmaya yüz tutmuş ‘Sadekarlık’ zanaatını yaşatmaya çalışıyorum. Osmanlı Devleti döneminden gelen geleneksel kuyumculuk tekniği olan Sadekarlık zanaatını gücüm yettiği yere kadar devam ettireceğim” dedi.
Erzurum Yöresel ürün algısı araştırıldı Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nden Fatih Yılmaz ve Esra Kadanalı, “Tüketicilerin Yöresel Ürün Algısının Satın Alma Niyetine Etkisi: Erzurum İli Örneği” başlıklı araştırmada, ekonomisi hem de pazarlama alanlarında yöresel gıda ürünlerine yönelik araştırmaların önem kazandığı dile getirildi. Çalışmada tüketicilerin yöresel ürün algısının, satın alma niyetine etkisinin araştırılması amaçlandı. Bu amaçla Erzurum’da 440 tüketici ile yüz yüze anket yapıldı. Araştırmada, “ Sonuç olarak yöresel gıda ürünü satın alma niyetinde yöresel ürün algısının yaklaşık %20 etkisinin olduğu ifade edilebilmektedir” denildi. “Tüketicilerle yüz yüze görüşüldü” Yapılan araştırmada, yöresel ürünlere yönelik araştırmaların önem kazanmasında özellikle gelişen tüketici bilinci ile bu ürünlere talebin artması, kırsal ekonominin kalkınmasında yöresel gıda ürünlerinin yaygınlaşmasının etkisi aynı zamanda, küresel çevre sorunların karşı yöresel gıda ürünlerinin tercih edilmesinin önemi konunun hem mikro hem de makro açıdan araştırılmasında etkili olan faktörler olarak sıralanarak, “Dünyada yöresel/yerel gıda ürünlerine yönelik talep eğiliminin arttığı ifade edilmektedir. Yöresel gıda ürünlere olan talebin artması sektör paydaşlarının stratejilerini belirlemesinde, tüketicilerin yöresel ürünleri nasıl algıladıkları ve yöresel ürün algısının satın alma niyetine etkisine yönelik araştırmaları önemli hale getirmektedir. Bu kapsamda çalışmada yöresel ürün çeşitliliği açısından önemli illerden biri olan Erzurum ilinde tüketicilerle yüz yüze anket yapılarak elde edilen sonuçlar değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda yöresel ürün algısını etkileyen faktörler üç başlık altında toplanmış ve bunlar algılanan kalite, risk ve değer olarak adlandırılmıştır. Satın alma niyeti için iki faktör belirlenmiştir.” “Her ürün grubunda algılanan riski farklılaşmaktadır” Çalışma sonucunda değişkenler arasındaki ilişkinin incelenmesinde çoklu regresyon analizinden yararlanıldığı vurgulanarak, “Analiz sonucunda algılanan kalite, algılanan risk ve algılanan değerin satın alma niyetini olumu etkiledikleri belirlenmiştir. Algılanan kalite ve algılanan değerin satın alma niyeti üzerine olumlu etkileri literatür ile uyumlu sonuçları göstermektedir. Ancak algılanan riskin, satın alma niyetini olumlu etkilemesi yöresel ürünler için farklı değerlendirilebilmektedir. Yöresel gıda ürünlerinde çeşitliliğin olması ve her ürün/ ürün grubunun farklı özelliklerde olması algılanan riski etkileyebileceği düşünülmektedir. Örneğin hammaddesi hayvansal ürünler veya bitkisel olan ürünlerde risk dereceleri de farklılaşmaktadır. Bununla birlikte ürün özelliklerine göre algılanan risk çeşidi (finansal risk, fonksiyonel risk gibi.) de farklı olabilmektedir. Bu durumda her ürün grubunda algılanan riski farklılaşmaktadır. Dolayısıyla tüketicilerin yöresel gıda ürün algılarının satın alma niyetine etkisinde en uygun pazarlama stratejisini belirlemede ürün ya da ürün gruplarına göre araştırmaların yapılması önerilmektedir.”
Eskişehir Eskişehir’de tedavi edilen hasta İl Sağlık Müdürlüğü’nün aracı ile Kars’a götürüldü Eskişehir’de beyin kanaması geçiren hasta tedavisinin ardından burada bakacak kimsesi olmaması ve maddi durumunun özel ambulans ile memleketine gitmeye elverişli olmaması nedeniyle Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü’nün tahsis ettiği araçla Kars’a nakledildi. İnşaat işçiliği yaparak kazanç sağlayan Yavuz Bulut (54), 31 Ağustos’ta çalıştığı esnada inme (beyin kanaması) geçirdi. Hasta, bu şikayetiyle Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi’ne sevk edildi. Tedavi altına alınan hastaya beyin cerrahisi tarafından müdahale edildi. Yatağa bağımlı hale gelen bakım hastası, geçirdiği operasyonların ardından nöroloji servisinde takibe alındı. Eskişehir’de bakacak kimsesi bulunmayan ve maddi durumu özel ambulans ile memleketine gitmeye elverişli olmayan hasta için Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Yaşar Bildirici devreye girdi. Muhtaçlara Sağlık Birimi’ne (MUSAB) talimat veren Bildirici, hastanın Kars’a götürülmesi amacıyla özel araç tahsis edilmesini sağladı. Bir yakınının refakat ettiği hasta, İl Sağlık Müdürlüğü’nün aracı ile Kağızman ilçesine ulaştırıldı. "Yardıma muhtaç hastaların hastaneye nakilleri sağlanıyor" Sağlık Memuru Melike Gözaydın, "Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı olarak görev yapan MUSAB birimi, muhtaçlarda sağlık birimi. İlimizde ikamet eden yatalak ve yardıma muhtaç hastaların hastaneye nakilleri sağlanıyor. Hastaneden hastaneye, evden hastaneye nakilleri yapılıyor. Hizmet bölgemiz dışında olanlarda da şehirler arası ve ilçelere de nakilleri gerçekleştiriliyor" dedi. "Eskişehir’de bakacak kimsesinin olmaması ve Kars’ta yaşaması nedeniyle naklinin yapılması gerekiyordu" ESOGÜ Nöroloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Zehra Kocabaş, "Hastamız yaklaşık 20 gün önce akut iskemik inme tablosuyla İnme Merkezi’mize başvurdu. ESOGÜ İnme Merkezi olarak, inme hastaları için Eskişehir ve çevre illere hizmet vermekteyiz. Bu yüzden pek çok hasta takibi yapıyoruz. Hastamızın takipleri neticesinde, kompesif cerrahisi yapıldı. Hastamız bakım sürecine hazırlandı. Süreci tamamlandıktan sonra taburculuk aşamasına geldiğimizde hastamızın Eskişehir’de bakacak kimsesinin olmaması ve Kars’ta yaşaması nedeniyle tekrardan oraya naklinin yapılması gerekiyordu. Ancak hastamızın kendi imkanı olmadığı ve bakıma ihtiyacı olduğu için İl Sağlık Müdürlüğü’nün MUSAB birimiyle iletişime geçtiğimizde 2 gün içerisinde organizasyonu yapıp hastamızın Eskişehir’den Kars’a nakli için yardımcı olmuşlardır. Teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.