SAĞLIK - 04 Aralık 2025 Perşembe 12:36

Sosyal medya bağımlılığı beyni çürütüyor

A
A
A

Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital çağın hızla ilerlemesiyle dijital uyaranlara maruz kalanların beyinlerinde değişimler yaşandığını söyleyerek, beyinde daralma, tembelleşme ve beynin çürümeye benzer işlevsiz bir noktaya dönüşmesi ile karşı karşıya kalınabileceğini söyledi.

Dijitalizm çağının hızla ilerlemesiyle birlikte teknolojinin insan beyni üzerindeki etkileri daha çok tartışılmaya başlandı. Yapılan MR, bilgisayarlı tomografi ve EFMR ölçümleri, dijital uyaranlara maruz kalan beyinlerde belirli bölgelerde değişimler yaşandığını ortaya koyuyor. Bilimsel bulgulara göre dijital uyaran yoğunluğu beynin gerçek hayat uyumunu zayıflatırken, işlem hacminde daralma ve fikri tembelliğe yol açabiliyor. Dijital ortamların sunduğu hızlı beğeni ve onay mekanizmaları, beynin zamanlama ve karar mekanizmalarında sapmalara neden olabiliyor. Ayrıca gri madde miktarındaki azalma, duygusal kontrol merkezlerinden biri olan amigdalanın işlevlerinin zayıflamasına yol açarak öfke patlamaları ve agresif tutumları artırabiliyor. Dikkat eksikliği, odaklanma problemi ve kişiler arası iletişimde zayıflama, artık günlük hayatta daha görünür şekilde hissediliyor. Dijital bağımlılığın fiziksel etkileri trafikte, sosyal ilişkilerde ve iletişimde somut şekilde kendini gösterebiliyor.

Sosyal medya bağımlılığı beyni çürütüyor

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Dijital Yaşam Enstitüsü Başkanı, Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital çağın beyin üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, "Beynimiz dijital uyaranlara maruz kaldıkça gerçek hayatla kurduğu doğal uyum zayıflıyor. Bu da işlem hacminde daralma ve tembelleşmeye yol açıyor. Buna bağlı olarak beynin çürümesine benzer işlevsiz olma durumu ile karşı karşıyayız. Özellikle beyninde bu tür tembelleşme ve dışarı ile uyumlu çalışma becerisinde zayıflama olmaktadır" dedi.

"Beynin işlevsiz olması ile karşı karşıyayız"

MR ve bilgisayarlı tomografi sistemleriyle beyinde davranışsal değişim yönünde bulgulara rastlanıldığını söyleyen Prof. Dr. Dilci, "Dijitalizm çağı içerisindeyiz ve bilinen yönleri var, bilinmeyen yönleri var. Dolayısıyla hayatımıza hızlı girişiyle beraber nerelerde ne derece etkileri olmakta henüz kestirilememekte. Bununla beraber MR ve bilgisayarlı tomografi sistemleriyle birlikte EFMR dediğimiz sistemlerle yapılan ölçümlerde birtakım değişimlere maruz kalan beynimizin sonuç olarak da bir davranışsal değişim döngüsü yaşadığı yönünde bulgulara rastlanmıştır. Buna bağlı olarak beynin çürümesi durumu ile karşı karşıyayız. Özellikle beyninde bu tür tembelleşme ve dışarı ile uyumlu çalışma becerisinde zayıflama olmaktadır. Çünkü beynin aktivasyonu, gerçek hayata uyumu ve gerçek hayat üzerinden düşüncesi ile ilgili bir durumdur. Bu noktada stabil ya da kendi kolaycılığa kaçan beyinde ciddi anlamda bir yavaşlama ve işlem hacminde giderek daralma görülmektedir. Bunlardan özellikle ödül sistemindeki bozukluğa bağlı olarak beynin dopamin dengesinde bir bozukluk, bu bozukluğa bağlı olarak da stres ve kaygı düzeyinde bir artış olmakta. Özellikle beynin sürekli beğeni butonu veya onaylanma ihtiyacı peşinde koşması ve bunun zamanının doğru tayin edilememesinden kaynaklıdır" dedi.

Sosyal medya bağımlılığı beyni çürütüyor

"Sistemin bozulmasına sebebiyet veriyor"

Dijital bağımlılığın duygusal kontrol becerilerini kontrol eden ve yönlendiren sistemin bozulmasına neden olduğunu belirten Dilci, "Yine prefrontal kortex dediğimiz beynin daha çok efektif bir şekilde düşünme becerilerine yönlendirildiği yerlerde erteleme, buna bağlı olarak stres düzeyinde artış, sosyal becerilerde zayıflama ve dürtü bozukluğu ile beraber dikkat dağınıklığı gibi davranışsal bozulmalara doğru bir evrilme olduğunu söyleyebiliriz. Diğer yandan gri madde hacminde azalma ile beyinde bir nevi amigdala dediğimiz duygusal kontrol becerilerini kontrol eden ve yönlendiren sistemin bozulmasına sebebiyet vermektedir. Yani nerede nasıl tepki vereceğimizi kestiremeden anlık öfke patlamalarına kadar beyin üzerinde agresif tutumlar sergilemesine etki edecek nöro-kimyasal değişiklikler olabilmektedir. Dikkat dağınıklığına bağlı olarak narşiszme evrilen kişilik ve üstünlük kompleksi ile yani sürekli ekrana hükmetme duygusu, diğer taraftan bedenimizin veya beynimizin düşünce aktivasyonlarındaki zayıflıktan kaynaklı öfkelenme, sabırsızlık ve buna bağlı karşı tarafa şiddet söylem ve eylemleri şeklinde kendini gösteren bir durumla karşı karşıyayız" diye konuştu.

"Fiziki olarak kendini göstermektedir"

Dilci, bağımlılığın somut bir şekilde dürtü bozukluğuna dönüştüğünü ifade ederek, "Empati ve sosyal kaygı düzeyimizde olumsuz etkiler yapmaktadır. Empati becerisi duyarsızlaşma şeklinde, kişinin birden fazla olaylara maruz kalması ve bilgiyi kaçırma duygusu ile beraber sürekli bir şeyleri takip etmesi ve şiddet kültürü kayması dediğimiz olay kişide sürekli bir saldırganlık dürtüsüne erişmesine neden olmaktadır. Bağımlılık tütün, alkol bağımlılığı gibi beynimizde amigdala dediğimiz ve dopamin dengesinin bozulmasına bağlı olarak ortaya çıkan bir sonuçtur. Dolayısıyla biz bunu psikolojik bir rahatsızlık olarak veriyoruz. Dünya Sağlık Örgütü de DSM-5’i bağımlılık kapsamında değerlendirmektedir. Bunun fiziksel yönden kendini göstermesi artık trafikte, ikili ilişkilerimizde somut bir şekilde dürtü bozukluğuna evrildi ve sürekli dışarıda uyaran arama ihtiyacından kaynaklı odaklanma problemi, dikkat eksikliği ve kişiler arası iletişimde sürdürülebilir ve tatmin edici bir paylaşım yaşayamama şeklinde kendini somut ve fiziki olarak göstermektedir" şeklinde konuştu.

Yunus Çiftci - Ali Aydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı müdürler bir araya geldi Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün ev sahipliğinde, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı kurumların katılımıyla kurum müdürleri koordinasyon toplantısı gerçekleştirildi. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun’un koordine ettiği toplantıya Orman İşletme Müdürü Murat Yıldız, DSİ 55. Düzce Şube Müdürü Deniz Yıldız, Düzce Doğa Koruma, Milli Parklar Müdürü Mevlüt Şanlı Şimşek, El Sanatları ve Eğitim Merkezi Müdürü İsmail Ergün ve Şube Müdürü Burak Durna katıldı. Toplantıda, il genelinde yürütülen tarımsal faaliyetler kapsamlı şekilde değerlendirilirken; mevcut çalışmalar, karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri ele alındı. Kurumlar arası iş birliği, koordinasyon ve bilgi paylaşımının güçlendirilmesine yönelik istişarelerde bulunularak, tarımsal hizmetlerin daha etkin ve verimli şekilde yürütülmesine yönelik görüş alışverişi yapıldı. Toplantıya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, "İlimizde tarım ve hayvancılık alanında yürütülen çalışmaların daha etkin şekilde sürdürülmesi için kurumlarımız arasındaki koordinasyon büyük önem taşımaktadır. Bu toplantılar, sahadaki uygulamaların değerlendirilmesi ve ortak hareket kabiliyetinin artırılması açısından önemli bir fırsat sunmaktadır" ifadelerini kullandı. Toplantı, karşılıklı değerlendirmelerin ardından sona erdi.
Antalya Konyaaltı’nda parklardaki havuzlar kaldırılıp yeri yeşil alan olacak Konyaaltı Çayırlı Hacı Mustafa Karabulut Parkı’nda bulunan süs havuzu, iklim değişikliğine uyum ve su tasarrufu kapsamında kaldırıldı. Havuzun yerine bitkilendirme yapılacağı ve bu değişimin tüm parklarda yaşanacağı aktarıldı. Başkan Kotan, "Parklarımızı hem daha yeşil hem de daha tasarruflu hale getirmek için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz" dedi Konyaaltı Belediyesi, uzmanların iklim değişikliğinin etkilerinin Akdeniz Bölgesi’nde daha yoğun hissedileceğine yönelik uyarıları doğrultusunda çevreci ve sürdürülebilir uygulamalarını hayata geçirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Çayırlı Hacı Mustafa Karabulut Parkı’nda yer alan süs havuzu kaldırıldı. Su ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla süs havuzu yerine iklim şartlarına uygun bitkilendirme yapılacağı belirtildi. Ayrıca yapılan bu çalışmanın Konyaaltı’nın tüm parklarında uygulanacağı vurgulandı. Uygulamayla hem doğal kaynakların korunması hem de parkın daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması hedefleniyor Suyu doğru kullanmak zorundayız Bugünün ve gelecek nesillerin hakkını gözettiklerini belirten Başkan Kotan, "İklim değişikliği artık geleceğin değil, bugünün en önemli sorunlarından biri. Antalya gibi kuraklık riski yüksek bir kentte suyu doğru kullanmak zorundayız. Bu nedenle su ve enerji tüketimi yüksek olan uygulamalar yerine, doğayla uyumlu ve sürdürülebilir çözümleri hayata geçiriyoruz. Konyaaltı Belediyesi olarak parklarımızda, yeşil alanlarımızda ve kamusal alanlarımızda kullandığımız her damla suyu önemsiyoruz. Yüksek su ve enerji tüketimine neden olan süs havuzları yerine, iklim şartlarına uygun, su ihtiyacı düşük kurakçıl peyzaj uygulamalarını yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda Çayırlı Hacı Mustafa Karabulut Parkı’ndan başlayan çalışmalarımızı diğer alanlarımızda da sürdüreceğiz" diye konuştu.
Zonguldak Zonguldak’ta öğrencilere yerli ve milli teknolojiler tanıtıldı Zonguldak’ta "Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası" kapsamında öğrencilere yerli ve milli teknoloji ürünlerin maketleri tanıtıldı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kapsamında yerli ve milli teknoloji ürünlerimiz belirli oranda küçültülmüş maketlerinden oluşan sergi düzenlendi. Sergide, savunma sanayinde son dönemde geliştirilen yüksek teknolojiye sahip araçların maketleri, öğrencilerin yerli ve milli teknolojilerden ilham alarak hazırladığı maket çalışmalarının yanı sıra, TEKNOFEST yarışmalarına hazırlanan ve insansız hava aracı kategorisinde Türkiye derecesi elde eden öğrencilerimizin projeleri de yer aldı. Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, eşi Güney Hacıbektaşoğlu, BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, İl Milli Eğitim Müdürü Uygar Keskin ve protokol üyeleri tarafından serginin kurdelesi kesildi. Ardından protokol üyeleri sergideki maketleri inceleyerek öğrencilerle sohbet etti. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Müdürü Uygar Keskin, "Burada özellikle küçük yaştaki öğrencilerimizin, gençlerimizin bu sergiyle birlikte burada sonra savunma sanayimizde birçok ürünü var. Belli boyutta küçültülmüş minyatür modellemeleri var. Burada çocuklarımız bu sergiyi gezerekten inanıldığında, hayal edildiğinde nelerin gerçekleştirebileceğini çocuklarımıza göstermek istiyoruz. Çocuklarımızın farklı bir bakış açısı geliştirmek, hayal kurmalarını ve üretmelerini istiyoruz. Çocuklarımız burada bu hafta boyunca bu alanı gezecekler, ziyaret edecekler. Hem bu modelleri görme imkanı çok yakar. Üst katta da yine burada bir teknoloji sınıfımız var. Orada öğrencilerimizin hem teknolojik projelerinde hem üniversitelerin yaptığı yarışmalarda hem de dünya ölçeğinde geliştirdiği yerli üretim ürünlerimiz var. Bu öğrencilerimizle bir araya gelecekler. Onlarla bir fikir alışverişinde bulunacaklar. Bu sayede öğrencilerimiz de milli gücün, ürünlerin, ürün üretimin ne kadar ülkemiz açısından önemli olduğunu öğrencilerimize göstermek istiyoruz" şeklinde konuştu. Sergide; Kızılelma, Hisar, Akıncı, TB-2, TB-3, Anka, Sungur, Tayfun ve Çakır gibi Türkiye’nin savunma sanayisindeki önemli projelerinin maketleri yer aldı. (OA-