ASAYİŞ - 10 Ekim 2025 Cuma 12:13

Şanlıurfa’da 13 ruhsatsız silah ile mühimmat ele geçirildi

A
A
A
Şanlıurfa’da 13 ruhsatsız silah ile mühimmat ele geçirildi

Şanlıurfa’da jandarma ekipleri tarafından yasa dışı ve ruhsatsız silahlanmayla mücadele kapsamında yapılan çalışmalarda 13 silah ve mühimmat ele geçirildi.


Şanlıurfa İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından yasa dışı ve ruhsatsız silahlanmayla mücadele kapsamında Siverek, Birecik ve Eyyübiye İlçelerinde çalışma başlatıldı. Jandarma ekipleri, ruhsatsız tabanca ve uzun namlulu tüfek bulundurduğu tespit edilen şüpheli şahısların ev ve eklentilerinde hassas burunlu köpeklerin de katılımı ile operasyon düzenlendi. Yapılan aramalar sonucunda 1 adet ruhsatsız piyade tüfeği, 10 adet ruhsatsız av tüfeği, 2 adet ruhsatsız tabanca, 2 adet piyade tüfeği şarjörü, 4 adet tabanca şarjörü, 6 adet av tüfeği şarjörü, 290 adet farklı çaplarda ve ebatlarda fişek ele geçirildi.


Olayla ilgili şüpheli şahıslar hakkında adli işlemler başlatıldı.



Şanlıurfa’da 13 ruhsatsız silah ile mühimmat ele geçirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da 50 yıl önce hayatını kaybeden iki tarım işçisinin mezarları sahiplerini bekliyor Antalya’nın Aksu ilçesine bağlı Topallı Mahallesi’nde 1974 yılında sobadan sızan karbonmonoksit gazı nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtilen iki tarım işçisinin mezarları, aradan geçen yarım asra rağmen sahiplerine ulaşılmayı bekliyor. Edinilen bilgiye göre, tarım işçisi olarak köye gelen Sivas nüfusuna kayıtlı Şükrü Demir ile Bolu’nun Düzce ilçesi nüfusuna kayıtlı Enver Tok, çadırda kaldıkları ilk gecede sobadan çıkan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybetti. O dönem iddiaya göre ailelerine ulaşılamadığı için iki işçi Topallı Mahallesi’ndeki Topallı Mezarlığına defnedildi. "İlk gün, ilk gece hayatlarını kaybettiler" 72 yaşındaki köy sakini Hüseyin Alkan, olayın yaşandığı dönemde askerlik görevinde olduğunu belirterek yaşananları şöyle anlattı: "Ben askerdeyken bu işçiler köyümüze gelmiş. Amcam onlara iş vermiş, yedirmiş içirmiş, çadırlarını kurdurmuş. Daha ilk gece sobayı çadırlarının içine almışlar. Odun tam yanmayınca gaz çıkmış ve sabah ölü bulunmuşlar. Jandarma ve savcı gelmiş, işlemler yapılmış. Ailelerine ulaşılamadığı için köylüler olarak defnetmişiz." "O dönem ailelerine ulaşılamadı" Resmî işlemlerin ardından cenazelerin, dönemin yetkililerinin bilgisi dahilinde köyde defnedildiğini aktaran Alkan, vicdanen rahatsızlık duyduklarını ifade etti. Oğlu Mustafa Alkan ile birlikte mezarların sahiplerine ulaşması için çaba gösterdiklerini söyleyen Alkan, "Bu mezarları ve olayı anlatırsak belki sahiplerine ulaşırız diye düşündük. O dönem kimseye ulaşılamadı" dedi. "Mezarlarını temizliyor, dualarını okuyoruz" Mezarların sahipsiz kalmadığını vurgulayan Alkan, "Biz cuma günleri gelir, mezarlarını temizler, Fatiha okuruz. Ama insan ister ki çoluğu çocuğu bilsin. Belki eşleri, evlatları hâlâ bu adamların yaşadığını sanıyordur. Bu bilinmeli" ifadelerini kullandı. Hüseyin Alkan ve oğlu Mustafa Alkan, ilgili kurumlara çağrıda bulunarak kayıtlar üzerinden ailelere ulaşılmasını istedi. Alkan, "Bir vatandaşlık görevi yapabilirsek ne mutlu bize. Aileleri bilsin, gelsinler, mezarlarını görsünler" diye konuştu.