KÜLTÜR SANAT - 08 Kasım 2024 Cuma 13:18

Gençler bu programda edebiyat yolculuğuna çıktı

A
A
A
Gençler bu programda edebiyat yolculuğuna çıktı

Sakarya Büyükşehir Akademi’de Yazarlık Atölyesi’nin son dersinde gençlerle buluşan edebiyatçı Güray Süngü, yazı yeteneğini geliştirmek için öneriler verirken ‘Kalemi vücudunuzun bir parçası olarak taşıyın’ vurgusu yaparak, “Yazmak, sadece bir ilham meselesi değil, hayatın her anında gözlem yapmak, düşünmek ve hissetmekle beslenen bir süreçtir” ifadelerine yer verdi.


Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nın düzenlediği Büyükşehir Akademi’de dersler devam ediyor. Yazarlık atölyesi dersinde katılımcılar Yazar Güray Süngü’nün rehberliğinde edebiyat yolculuğuna çıktı. Süngü, gençlere yazarlığın gözlem, düşünme ve hissetme ile beslenen bir süreç olduğunu anlatırken, bir meslek olmadığına değindi. Eğitimci ve edebiyatçı Süngü, inatçıların bıkmadan usanmadan bir şeyler yazıp, yazılan denemelerinde keşfedilmesi için zamanını beklemesi gerektiğini ifade etti.


Güray Süngü, yazarlığın bir ilham meselesi olduğunu söyleyerek kalemin yazarın ruhunda taşınması gerektiğini vurguladı ve “Kalem taşıyın, o artık sizin bir parçanız olsun” diyerek aklımıza gelen fikirlerin kaçırılmaması gerektiğine değindi. Süngü, “Sanal alemde kaybolmamak için not alın, biriken fikirler yazarın gücüdür” sözleriyle not almanın önemine değindi.


“Kitap taşımak, beyaz giymek gibidir” diyen Süngü, bu basit alışkanlığın bile yazarlık yolculuğunda önemli bir rol oynadığını belirterek, “Kitaplar sadece hikaye değil, düşünce ve bakış açısı sunar, iyi bir kitap insana derinlik katar. Her dil kendine özgü bir dünya sunar ve bu çeşitlilik hayranlık vericidir Dil bizim mirasımız; onu iyi kullanmak yazarlığın özüdür” şeklinde konuştu. Süngü, ders sonunda öğrencilerin sorularını cevapladı.



Gençler bu programda edebiyat yolculuğuna çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Vücudunun sol kısmını 7 aydır kullanamayan kadın 3 aylık tedavi ile ayağa kalktı Eskişehir’de yaklaşık 7 ay önce geçirdiği beyin felci sonrası sol kol ve bacağını kullanamaz hale gelen Selda Kurt (48), Fizyomer Terapia Estetica Denta Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi’nde aldığı tedavi ile sağlığına kavuştu. Burada uzman hekimler gözetiminde robotik yüksek teknolojili cihazlarla Kurt, bağımsız bir şekilde yürüyebilir hale geldi. Eskişehir’de yaşayan Selda Kurt, 7 Mayıs’ta sabah uyandığında sol kolunda ve bacağında şiddetli bir uyuşukluk hissetti. Hastaneye kaldırılan 48 yaşındaki kadının kalbinden beyninin atardamarına bir pıhtı attığı ve inme geçirdiği anlaşıldı. Hastanedeki tedavisi tamamlanan Selda Kurt fizik tedavi ve rehabilitasyon için haziran ayında Eskişehir Fizyomer Terapia Estetica Denta Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi’ne geldi. Bu sırada sol el ve sol bacağını neredeyse hiç kullanamayan Kurt’un muayenesinin ardından tedavisine başlandı. Burada uzman hekimler gözetiminde el ve kol robotları, sanal gerçeklik tedavileri gibi yüksek teknolojili cihazlarla Kurt, bağımsız bir şekilde yürüyebilir hale geldi. Yine uygulanan tedavilerle kol eklem hareketi tamamen açık hale gelen hasta, kol gücü ve elinin hemen hemen tüm fonksiyonlarını yeniden kazandı. “Rehabilitasyon çok önemli bir konu” Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Rahmiye Berrin Akpınar, Selda Kurt’un son durumu hakkında bilgi verdi. Erken tedavinin öneminden bahseden Dr. Akpınar, “Hastamız bir inme hastası, yani beyin felci geçirmiş. Kendisi çok genç, henüz 48 yaşında. 7 Mayıs tarihinde sabah uyandığında sol kolunda ve bacağında şiddetli bir uyuşukluk hissediyor. Yataktan kalkıp toparlanmaya çalışıyor ancak yere düşüyor, hemen acil servise götürüyorlar. Osmangazi Üniversitesi’nde yapılan tetkiklerde kalbinden beyninin atardamarına bir pıhtı attığı, inme geçirdiği anlaşılıyor ve inme ünitesinde nöroloji servisine yatarak uzun süre izleniyor. Daha sonra durumu stabil hale gelince haziran ayında rehabilitasyon için bize yönlendiriliyor. Aslında ilk dönemde hiç yürüyemeyecek durumdayken, bize geldiğinde hafif destekle yürüyebilir haldeydi ancak eli ve kolu hemen hemen hiç çalışmayan bir durumdaydı. Ayrıca hem yoğun rehabilitasyon programlarıyla hem de burada kullandığımız el ve kol robotları, sanal gerçeklik tedavileri gibi yüksek teknoloji cihazlarla kendisi artık rahatlıkla bağımsız şekilde yürüyebilir hale geldi. Kol eklem hareketi tamamen açık hale geldi, kol gücü ve elinin hemen hemen tüm fonksiyonları yerinde. Birçok günlük aktivitesinde elini kullanabilir hale geldi. Tabii burada başarı nereden geliyor? Öncelikle nörolojide erken yapılan müdahaleler, sonrasında erken rehabilitasyon için tarafımıza yönlendirilmesi sayesinde. Çünkü bu inme hastalarında erken rehabilitasyon çok önemli bir konu. Yoğun şekilde terapi alması ve biraz önce sözünü ettiğim yüksek teknoloji cihazlarla, özellikle robotik cihazlarla beraber hastaların tedavilerine destek olmamız başarıyı beraberinde getiriyor ama tedavimiz burada bitti mi? Hayır, bitmedi. Özellikle inme sonrası ilk 1 yıl rehabilitasyon için çok önemlidir. Bu süre içerisinde ne kadar yoğun rehabilitasyon alınırsa, beyinde bir süreliğine beslenmemiş olan ve oksijensiz kalan alan kendini o kadar yenileyecektir. Dolayısıyla daha önümüzde zaman var ve hastamızın fonksiyonunu en üst düzeye taşımaya çalışacağız” dedi. “Sol tarafım yok gibiydi ama şu anda kullanabiliyorum” Yaşadığı süreci anlatan Selda Kurt, “Şu anda Fizyomer’de rehabilitasyon görüyorum. 7 Mayıs’ta rahatsızlandım; ondan sonra terapilerim başladı. Bir inme geçirdim. Bildiğim kadarıyla inmem epilepsinin kalbi tetiklemesinden dolayı olmuş. Beyine pıhtı attığı için inme geçirmişim. Sol kolumu, elimi ve bacağımı hiçbir şekilde hissetmiyordum. Ondan sonra tedavilere başladık, şu anda daha iyiyim. Tedavinin 3’üncü ayına gireceğim. Burası psikolojik olarak çok mutlu olduğum bir yer. Artık vücudumu daha iyi kullanıyorum. İlk geldiğimde elimi ve kolumu hiçbir şekilde kullanamıyordum, sol tarafım yok gibiydi ama şu anda kullanabiliyorum. Kendi işimi kendim görüyorum, ağırlığımı bile kaldırabiliyorum. Poşet taşıyabiliyorum, bu tarz işleri yapabiliyorum. Mesela önceden bunların hiçbirini yapamıyordum” ifadelerini kullandı.
Kocaeli Başkan Ömeroğlu: "Asla müsamaha göstermeyeceğiz" diyerek uyardı Dilovası’nda vatandaşların sağlığını ve bütçesini korumak için yapılan gıda denetimleri sıklaştırıldı. Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu, "Haksız kazanca ve fahiş fiyat uygulamalarına asla müsamaha göstermeyeceğiz" dedi. Dilovası Belediyesi, İlçe Tarım Müdürlüğü ile iş birliği yaparak vatandaşların haklarını korumak ve haksız kazancı engellemek amacıyla gıda denetimlerini sürdürüyor. Bu iş birliği sayesinde denetimlerin etkinliği artırılırken, güvenli ve adil bir alışveriş ortamının sağlanması hedefleniyor. Denetimlerde özellikle gıda güvenliği, etiket kontrolleri ve fiyat düzenlemeleri gibi konular ön planda tutuluyor. Dilovası Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, marketlerdeki raf ve kasa fiyatlarının uyumunu, ürünlerin son kullanma tarihlerini ve hijyen şartlarını titizlikle kontrol ediyor. Bu denetimlerde eksiklik veya usulsüzlük tespit edilen işletmelere gerekli yasal yaptırımlar uygulanıyor. Dilovası Belediye Başkanı Ramazan Ömeroğlu, denetimlerin devam edeceğini ve vatandaşlardan gelen taleplere büyük önem verdiklerini vurguladı. Başkan Ramazan Ömeroğlu, konuya dair açıklamasında, "Haksız kazanca ve fahiş fiyat uygulamalarına asla müsamaha göstermeyeceğiz. Halkımızın menfaatlerini gözetmek, güvenli ve uygun fiyatlı ürünler sunmak adına denetimlerimizi artırdık. Hem vatandaşlarımızın cebini hem de sağlığını korumak önceliğimizdir" ifadelerini kullandı.
Kayseri Gülsoy’dan TFF’ye teşekkür: "Bu organizasyon bizim için çok önemli ve gurur verici" Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Ömer Gülsoy, Türkiye-Galler maçının Kayseri’de oynanmasından dolayı Türkiye Futbol Federasyonu’na (TFF) teşekkür ederek, maçın kentin ekonomisini de katkıda bulunduğunu kaydetti. KTO Başkanı Ömer Gülsoy, yarın Kayseri’de oynanacak Türkiye-Galler maçı öncesinde açıklamalarda bulundu. Kayseri’de oynanacak maçın kentin ticaretine, ekonomisine, tanıtımına, turizmine ve her türlü gelişimine de katkı sunacağını kaydeden Gülsoy, “Cumartesi günü Galler ile önemli bir maçımız var. Bu da Kayseri’mizde organize ediliyor. Güzel bir maç olmasını temenni ediyorum ve milli takımımıza da başarılar diliyorum. Bu organizasyon bizim için çok önemli ve gurur verici. Güzel bir stadımız var. Güzel bir atmosferde güzel bir maç olacak. Buradaki önemli olan şey de, bu maçın şehrimizin ticaretine, ekonomisine, tanıtımına, turizmine ve her türlü gelişimine de katkı sunacak diye bekliyoruz. A’dan Z’ye en küçük esnafından en büyük esnafına kadar faydası olacak. Çünkü il dışından ve yurt dışından gelecek olan misafirlerimiz var. Bize de çok görev düşüyor. Tüm vatandaşlarımıza görev düşüyor. Gelenleri nezaketli bir şekilde karşılamak, nezaketli bir şekilde de yolcu etmek gerekiyor. Kayseri’nin güzelliklerini, gastronomisine ve turizmini de yakından tanıma fırsatı bulacaklar. Burada hizmet sektörüne de büyük iş düşüyor. Çünkü gelen misafirlerimizi burada en iyi şekilde ağırlayıp en iyi şekilde göndermek gerekiyor. Bu yüzden gelenlerin iyi intibalar ile ayrılması için elimizden gelen gayreti göstereceğiz” ifadelerini kullandı. “Bu tür organizasyonların devam etmesini diliyorum” TFF’ye teşekkür eden Gülsoy, “Bu etkinlik önemlidir. Şehrin tanıtımına müthiş bir katkı verecek. Otellerin çoğunun dolu olduğunu ve maç biletlerinin tamamen satıldığını biliyoruz. 32 bin kapasiteli stadımızda güzel bir atmosferde güzel bir maç olmasını diliyorum. Bu organizasyonların devam etmesini de diliyorum. Bunun içinde bir sınavdan geçeceğiz. O yüzden bunu en güzel şekilde hem galip gelerek hem misafirlerimizi nezaketli bir şekilde ağırlayıp yerlerine sağ salim gitmelerini sağlayabilmeliyiz. Bu organizasyonda emeği geçen, milli maçımızın Kayseri’mizde yapılmasında emek ve katkı veren herkese teşekkür ediyorum. takımımıza başarılar diliyorum" dedi.
İstanbul “3 haftayı geçen öksürükler ihmal edilmemeli” Uzun süreli öksürük hakkında bilgilendirmede bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Zengin, “3 haftayı geçen öksürüklere kronik-geçmeyen öksürük denmektedir. Geçmeyen öksürük bir takım farklı hastalıkların habercisi olabilir. En sık görülme nedenleri alerji, kronik hastalıklar (astım-KOAH), reflü, kalp yetmezliği, akciğer kanseri, ilaç kullanımıdır. Solunum sıkıntısına yol açan, ateş, kilo kaybı belirgin halsizliğin eşlik ettiği, göğüs ağrısı, boyunda şişlik ve kanlı balgamlı öksürüklerde acilen doktora başvurulmalıdır” dedi. İstinye Üniversitesi Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Zengin, öksürük konusunda açıklamalarda bulundu. “Sadece akciğer hastalıkları öksürüğe neden olmaz” Öksürüğün kısaca ne olduğundan bahseden Uzm. Dr. Zengin, “Öksürük hava yollarını temizlemeyi sağlayan koruyucu bir reflekstir. Zannedildiğinin aksine sadece akciğer hastalıkları öksürüğe neden olmaz. Geniz akıntısı, alerjen maddeler, sigara içimi, hava kirliliği, reflü ve bazı ilaçlar da öksürük nedenidir. En sık gribal-viral enfeksiyonlarda hava yollarını mukustan temizlemek için öksürük gerçekleşir” diye konuştu. “Sigara tüketenler risk altında” Hangi bireylerin risk altında olduğuna değinen Uzm. Dr. Zengin, “Kronik hava yolu hastalığı (astım ve KOAH gibi) olanlarda, alerjik bireylerde, sigara-tütün ürünlerini kullananlarda ve reflü tanısı olan kişilerde daha sık öksürük gözlenir” şeklinde konuştu. “Nefes darlığı varsa hekime başvurulmalı” Uzman hekime ne zaman başvurulması gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Zengin, “3 haftayı geçen öksürük, öksürüğe eşlik eden nefes darlığı ve göğüs ağrısı durumları, kanlı balgamlı öksürük ve tedaviye rağmen devam eden inatçı öksürüklerde hekime başvurulmalıdır” dedi. “Öksürüğün antibiyotiksiz geçmeyeceği düşüncesi yanlış” Uzun süreli öksürükten bahseden Uzm. Dr. Zengin, “3 haftayı geçen öksürüklere kronik-geçmeyen öksürük denmektedir. Geçmeyen öksürük bir takım farklı hastalıkların habercisi olabilir. En sık görülme nedenleri alerji, kronik hastalıklar (astım-KOAH), reflü, kalp yetmezliği, akciğer kanseri, ilaç kullanımıdır. Solunum sıkıntısına yol açan, ateş, kilo kaybı ve belirgin halsizliğin eşlik ettiği, göğüs ağrısı, boyunda şişlik ve kanlı balgamlı öksürüklerde acilen doktora başvurulmalıdır. En büyük yanılgılardan başta gelen ise, öksürüğün antibiyotik kullanmadan geçmeyeceği düşüncesidir. Öksürüğün vasfına, balgamlı olup olmadığına, geniz akıntısı veya alerjik durumla beraber seyredip seyretmemesine bağlı tedavi değişkenlik gösterir. Hasta nefes darlığı hissetmese de uzamış öksürükler astım habercisi olabilir” ifadelerini kullandı. “İlaç kullanımı sonrası da öksürük gelişebilir” Mesleklerinden dolayı bazı bireylerin de risk altında olduğunu anlatan Uzm. Dr. Zengin, “Alerjisi ve ailede astım öyküsü olanların ve mesleki olarak solunum yollarını etkileyecek işte çalışanların (kuaför, boyacı, temizlik işi, kimyasal sanayi işleri, inşaat tozu maruziyeti vs.) öksürük nedenlerinin astım olabilme ihtimali nedeniyle, şikayetleri olduğunda ihmal etmeden hekime başvuru yapmaları önemlidir. Bazı tansiyon ilaçlarının kronik kuru öksürüğü tetikleme etkisi bulunmaktadır. Yeni başlanan bir ilaç sonrası gelişen öksürükler de göz önünde bulundurulmalıdır” dedi. “Hırıltı ve solunum sıkıntısı eşlik eden öksürükler dikkate alınmalıdır” Öksürüklerin ihmal edilmemesi gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Zengin, “Uzun süre sigara içen kişilerde çoğu zaman öksürük sigaraya bağlanarak hekim başvurusu gecikmekte ve tanı koymak için zaman kaybı olmaktadır. Sigara içimi dahi olsa, uzayan ve farklı seyir gösteren öksürüklerde mutlaka radyolojik görüntüleme yapılmalıdır. Yatak bakımına muhtaç, alzheimer ve demans gibi hastalıkları mevcut çoğu ileri yaş hastalarda, beslenme sırasında yutkunma güçlüğüne bağlı öksürüklerde gelişebilecek aspirasyon nedenli öksürükler de önem arz etmektedir. Devamında hırıltı ve solunum sıkıntısı eşlik eden öksürükler dikkate alınmalıdır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.