POLİTİKA
AK Parti Palandöken’de kongre heyecanı 16 Kasım 2024 Cumartesi - 22:23:02 AK Parti Palandöken İlçe Teşkilatı 6. Olağan Kongresi, Erzurum İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda yoğun bir katılımla gerçekleşti. Kısa süre önce İlçe Başkanı olarak atanan Durmuş Kılıç, tek listeyle girdiği seçimde teşkilat mensuplarının güvenini kazandı. Kongreye, TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Selami Altınok, Fatma Öncü, Mehmet Emin Öz ve Abdurrahim Fırat; Bayburt Milletvekili Orhan Ateş, Kars Milletvekili Adem Çalışkan, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, İl Koordinatörü ve MKYK Üyesi Sümeyye Esenyel, İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu ve çok sayıda teşkilat mensubu katıldı. Kongrenin Divan Başkanlığını ise İl Koordinatörü ve Amasya Milletvekili Hasan Çilez üstlendi. Ak Parti döneminde ekonomik ve sosyal gelişim TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, kongrede yaptığı konuşmada, AK Parti’nin iktidara geldiği dönemdeki Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında ekonomik ve sosyal alanda yaşanan farklara dikkat çekti. Türkiye’nin 2002 öncesinde yıllık 235 milyar dolar olan gayri safi milli hasılasının, bugün 435 milyar dolarlık bütçeye ulaştığını belirtti. Güler, “Bugün merkezi bütçede 14 trilyon 800 milyar lira görüşüyoruz. Bu, 435 milyar dolara denk geliyor. Oysa AK Parti iktidara geldiğinde ülkemizin ürettiği yıllık gayri safi milli hasıla 235 milyar dolardı. Bu, Türkiye’nin AK Parti ile geldiği korkunç bir gelişmeyi gösteriyor” ifadelerini kullandı. TOKİ ile rekor dönemi Güler, AK Parti iktidarlarının konut üretiminde sağladığı başarılara da değindi. 1983’te kurulan TOKİ’nin 2003 yılına kadar yalnızca 41 bin 150 konut ürettiğini hatırlatan Güler, AK Parti döneminde bu rakamın 1 milyon 400 bine ulaştığını vurguladı. Azerbaycan Örneği İle Güçlü Türkiye Vurgusu Konuşmasında 1990’lı yıllardaki Azerbaycan-Türkiye ilişkilerine de değinen Güler, geçmişte Türkiye’nin Azerbaycan’a iki sivil helikopter gönderemeyecek durumda olduğunu belirtti. Bugün Türkiye’nin ihtiyaç duyulan tüm yardımları anında yapabildiğine dikkat çeken Güler, “30 yıl sonra Türkiye, Karabağ için hava kuvvetlerinden askere, silahtan tüm desteğe kadar ne lazımsa gönderdi. AK Parti’nin gerçekliği işte budur” dedi. CHP belediyeciliğine eleştiri Cumhuriyet Halk Partisi belediyeciliğini de eleştiren Güler, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 46 milyar TL’lik bütçesiyle Körfez’i temizlemekte yetersiz kaldığını ifade etti. Sevdamız Palandöken dağı kadar yüksek ve yüce Ak Parti Palandöken İlçe Başkanı Durmuş Kılıç yaptığı konuşmada; ‘Bizler, partimizin bugüne kadar teşkilatlarında şiar edindiği uzlaşma, birlikte beraberlik, istişare gibi kıymetli kriterleri bugünden sonra da sürdürmeye devam edeceğiz. Millet ve memleket sevdamız adeta palandöken dağı kadar yüksek ve yüce. Sorumluluğumuz büyük, İşimiz vaktimizden çok. Bilmenizi isterim ki üzerimize yüklenen sorumluluğu bihakkın yerine getirecek ve bize inananların bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da yüzünü yere eğdirmeyeceğiz’ diye konuştu. Birlik ve beraberlik mesajı Kongrede konuşan diğer protokol üyeleri de birlik ve beraberlik vurgusu yaparak, AK Parti’nin ülkeye kazandırdığı eser ve hizmet siyasetinin altını çizdi. Yapılan konuşmaların ardından seçime gidildi. Tek liste girdiği seçimde teşkilat mensuplarının güvenini kazanan Durmuş Kılıç, teşekkür konuşması yaptı. Kongre, yoğun bir katılım ve coşkulu bir havada sona erdi. Başkan Durmuş Kılıç’ın yönetim kurulu üyeleri şu isimlerden oluştu; Abdurrehim Güneş, Ahmet Muhtar Gacır, Alparslan Gömeç, Burhan Diler, Burhan Özkan, Bünyamin Aslan, Cemil Çelik, Dilek Ergen, Emrah Aydın, Gürkan Karaca, Henifi Ekinci, İrfan Ömerderelioğlu, Kadir Soylu, Mehmet Işık, Melik Demir, Murat Dızman, Murat Kiki, Murat Küçük, Nihat Yılmaz, Orhan Çamkıranoğlu, Osman Ellik, Özer Uzun, Recep Yılmaz, Selma Türkez, Serpil Akpınar, Sinan Yavuz, Şirin Akkuş, Yavuz Baykal ve Yüksel Özyurt.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 20:27 AK Parti Melikgazi’de Şahin güven tazeledi AK Parti 8. Olağan Melikgazi İlçe Kongresi’nde Tayyar Şahin güven tazeleyerek yeniden başkanlığa seçildi. Erciyes Kültür Merkezi’nde saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı’nın okunması, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve dualarla başlayan AK Parti 8. Olağan Melikgazi İlçe Kongresi’ne Başkan Büyükkılıç’ın yanı sıra, AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Ayşe Böhürler, Şaban Çopuroğlu, Murat Cahid Cıngı, Dursun Ataş ve S. Bayar Özsoy, AK Parti Genel Merkez İl Koordinatörü ve AK Parti Önceki Dönem Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, ilçe belediye başkanları, AK Parti Kayseri İl Kadın Kolları Başkanı Meral Koşar, AK Parti Kayseri İl Gençlik Kolları Başkanı Hayri Danacı, parti teşkilatı, ilçe yönetimi, Cumhur İttifakı MHP ilçe teşkilatı, muhtarlar ve ilçe sakinleri katıldı. AK Parti 8. Olağan Melikgazi İlçe Kongresi’nde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, “Her geçen gün dayanışarak, her geçen gün adeta kenetlenerek, yol alarak koşuyoruz” diyen Büyükkılıç, sözlerine söyle devam etti; “Sizler Kayseri’mizin güzel insanları, gururumuzsunuz, her zaman, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bağlı olarak, onun yol arkadaşı olarak birlikte çalışmak ne güzel bir tablo. İşte bu anlayış içerisinde el ele, gönül gönle vermek suretiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biz birbirimizi sever, birbirimize kenetlenir, birbirimize dayanışırsak yol alırız. O açında yol almaya devam diyoruz.” Konuşması sık sık ‘Gençlik gücünü senden alıyor’ sloganları ile kesilen Başkan Büyükkılıç, Türk A Milli Takımı’na Galler karşılaşmasında başarılar diledi. Büyükkılıç, Büyükşehir Belediyesi’nin ilçe ile merkezdeki yatırım ve hizmetlerini anlattı. Büyükkılıç, Cumhur İttifakı ile birlikte, birlik, beraberlik ve dayanışma vurgusu yaptığı konuşmasında AK Parti belediyeciliğinin altını çizdi. AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş ise aralarında Başkan Büyükkılıç’ın da bulunduğu geçmişten bugüne Büyükşehir Belediye Başkanlarının Kayseri halkına hizmet etme şerefine nail olduklarını vurgulayarak, teşekkür etti, kongrelerin de hayırlı olmasını diledi. TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar da Cumhur İttifakı’nın onurlu bir ittifak olduğunu dile getirerek, hizmetleri bu ittifakın gerçekleştirebileceğine işaret etti. Akar, kongrenin hayırlı olmasını temenni etti. Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu ise rekor hizmetler gerçekleştirdiklerini ifade ederek, kongrenin hayırlı olmasını temenni etti. AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler ve AK Parti İl Başkanı Fatih Üzüm de kongrenin Melikgazi için hayırlı ve bereketli olmasını dileyerek başarılı çalışmalar temennisinde bulundu. Başkan Büyükkılıç, güven tazeleyerek yeniden AK Parti Melikgazi İlçe Başkanı seçilen Tayyar Şahin’i tebrik etti ve kendisine başarılar diledi.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 20:21 İmamoğlu’ndan DEM’li Ahmet Türk’e destek ziyareti Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, terör örgütü üyeliğinden aldığı ceza ve aynı suçtan sürdürülen soruşturma nedeniyle görevden alınan DEM’li belediye başkanı Ahmet Türk’e destek ziyaretinde bulundu. Türk tarafından Mardin’in Derik ilçesindeki Kasrı Kanco’da ağırlanan İmamoğlu, "Bu ülkenin güçlü bir barışı, huzuru ve geleceğinin en iyi şekilde olması için, birbiriyle gerçekten samimi konuşan insanların inşa edeceği bir dönemin varlığı için koşuyoruz" dedi. İmamoğlu’na Mardin ziyaretinde CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökçe Gökçen, Gül Çiftçi, TBB encümeninde görev alan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Serra Bucak, Doğan Hatun ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere eşlik etti. İmamoğlu ve Türk, yaklaşık 3 saat süren ağırlamanın ardından kameraların karşısına geçti. Ev sahibi sıfatıyla ilk konuşmayı yapan Ahmet Türk, “Türkiye’deki gelişmeleri hepimiz dikkatle izliyoruz. Kayyum siyasetiyle, bu ülkenin demokrasiye kavuşmasına imkan yok, olanak yok. Gönül isterdi ki; barışçıl, kucaklayıcı bir sürecin gelişmesidir. Adaletsizliğin, eşitsizliğin ortadan kalktığı bir sürecin gelişmesidir. Hepimiz, demokrasiye inananlar, bunun çabası içindeyiz. İnanıyorum ki, çok kısa bir sürede, bu ülkeye demokrasi gelir, halklarımız kucaklaşır, ötekileştirilen politikalardan vazgeçilir; adaletin ve eşitliğin olduğu bir düzen sağlanmış olur. Gönlünde barış yatan, bu ülkede kucaklaşmayı, kardeşliği esas alan herkesi misafir etmek istiyorum” dedi. Türkiye’de yerel demokrasinin çok güçlü olmasını ve yerelden büyük bir kalkınmayı hedefleyen ülke olmayı hedeflemek gerektiğini belirten İmamoğlu, "Yereldeki kalkınmanın da yegane adresi, açıkçası yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimleri güçlendirmediğiniz zaman, ama bir belde ama bir ilçe ama il, büyükşehir fark etmez, orada gerçekten kalkınmayı sağlayamazsınız. Bu manada bütçe olarak güçlendirilmesini, yetkilerinin arttırılmasını, yereldeki o güçlü yapının varlığıyla ülkenin tamamına yayılacak olan zenginleşmeyi, insanların daha iyi bir eğitim almasından tutun, kreşlerinden, sosyal yardımlaşmasına varıncaya kadar yerel hizmetlerin en güçlü seviyeye ulaşması ki dünyadaki örnekleri de böyle, bu şekilde olabilir, bu şekilde mümkündür. Biz, ülkemizde yerelde güçlenmeyi, yerelde yetkilerin daha fazla olmasını konuşurken, ne yazık ki uzun yıllardır tam tersine bir süreci yaşadık. Yerelde yetkiler kısıtlandı. Hatta bugün Türkiye’de, artık yerel yönetimlerin bütçeleri, sadece maaş ödeme seviyesine kadar inecek şekilde bir basiretsizlik yaşanmakta. Şimdi biz bu sorunları çözmeyi, bu sorunları tekrardan iyileşmeye dönük bir seviyeye adım atmayı hesaplamak veya bu hedefleri koymak yerine, ne yazık ki Cumhuriyetimizin 101. yıl dönümünde, yani ikinci yüzyılına güçlü bir adım atalım derken, daha ilk günlerinde biz kayyumu konuşuyoruz. Yani seçme seçilme hakkının gasp edilmesini konuşuyoruz. Seçme seçilme hakkının yok sayılmasını konuşuyoruz. İnsanlarımızın yetkilerinin elinden alındığında, gerçekten bu ülkeye olan inancı azalıyor ve en fazla da bu ülkenin çocuklarını ve gençlerini etkiliyoruz. Onlar, geleceğe umutla bakmakta sıkıntı çekiyorlar” diye konuştu. "Türkiye yakın coğrafyanın örnek aldığı bir bölgedir" Türkiye’nin yakın coğrafya tarafından örnek alınan bir bölge olduğunu belirten İmamoğlu, "Türkiye, yaptıklarıyla ve yapacaklarıyla yakın coğrafyanın örnek aldığı bir bölgedir. Burada atacağımız güçlü, iyileştirici ve birleştirici adımların, yakın coğrafyamıza da bütün dünyaya da iyi geleceği sorumluluğunu taşımaktayız. Kiminle? 86 milyon vatandaşımızla. Kiminle? Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Alevi’si, Sünni’si, her inanca sahip insanlarla. Süryani’si, Ermeni’si ve bu ülkede yaşayan her vatandaşın katkı sunacağı bir birlikteliğin, gerçekten bu coğrafyaya ve bütün dünyaya iyilik getireceğine olan inancımla, bugün Ahmet Türk başkanımızın evindeydik. Çok teşekkür ederiz" şeklinde konuştu.
Geçit: "Kızılay milletimizin merhamet ve şefkat elidir"
05 Kasım 2024 Salı - 14:54 Geçit: "Kızılay milletimizin merhamet ve şefkat elidir" Kızılay Barınma Sistemleri A.Ş. Fabrikasını ziyaret ederek Fabrika Yönetimi ile çalışanlarının Kızılay Haftasını kutlayan Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, “Milletimizin yardımseverlik ve dayanışma ruhunu tüm dünyaya yansıtan Kızılay, aziz milletimizin merhamet ve şefkat elidir” dedi. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’e ziyaretinden dolayı teşekkürlerini sunan Kızılay Barınma Sistemleri A.Ş. Fabrika Müdürü Bahadır Süngü, “6 Şubat’ta Malatya ve çevre illerde yaşanan deprem sürecinde kendileri de depremzede olmasına rağmen büyük bir özveri ile çalışan buradaki mesai arkadaşlarımızın üstün gayretleri gerçekten paha biçilemez, hepsine bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Fabrika olarak deprem yaralarının sarılması için üzerimize düşen tüm görevleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmek için her türlü çabayı göstermekteyiz” şeklinde konuştu. Malatya Kızılay Şube Başkanı Sadi Ergül ise, 1868 yılında kurulan Türk Kızılay’ının dini, dili ve ırkı ne olursa olsun tüm insanlığa yardım götürmeyi şiar edinmiş bir yardım kuruluşu olduğunu ifade ederek, “Dünya tarihinin akışını değiştiren savaşlar ve doğal afetlerden etkilenen dünyanın dört bir tarafındaki insanlara yardım elini uzatan Kızılay çok önemli görevler ifa etmiştir. Kızılay’ın en büyük gücü kadim medeniyetimizin sarsılmaz değerleri ve aziz milletimizin yardımseverlik ruhudur. Kızılay demek yardım demektir, insanların olduğu her yerde Kızılay vardır. Tüm faaliyetlerini hizmet aşkıyla sürdüren Kızılay’ın her bir mensubunun gayretleri her türlü takdirin üzerindedir. Kızılay Haftası dolayısıyla bizleri ziyaret eden, göreve geldiği ilk andan itibaren desteklerini eksik etmeyen Yeşilyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. İlhan Geçit’e teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. Türk Kızılay’ın hizmetlerinden her zaman gurur duyduklarını söyleyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Türk Kızılay’ın insani yardım faaliyetlerindeki önemi ve toplumdaki dayanışma ruhunu güçlendirmedeki rolüne vurgu yaptı. Türk Kızılay’ının din, dil, ırk ayrımı yapmadan savaş ve doğal afetler sonrasında bütün insani ihtiyaçları karşılamaya çalışan, çıkar gözetmeksizin her şartta tüm insanlığın yardımına koşan dünyanın en köklü ve güçlü yardım teşkilatlarından biri olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Geçit, “ Türk Kızılay’ı 1868 yılından beri sadece ülkemizde değil dünyanın dört bir tarafında tüm insanlığa yardım eli uzatan, iyilik taşıyan ülkemizin yüz akı kuruluşlarından biridir. Savaşta ve barışta halkının her daim yanında olan, fakirlere ve kimsesizlere yardım elini uzatarak yardım kuruluşu olmanın haklı onuruyla çalışmalarını sürdüren Kızılay, kurulduğu günden bu yana insani yardım hizmetlerini başarılı bir şekilde icra etmektedir. Türk Kızılay’ı, milletimizden aldığı güç ve destekle gerek ülkemizde gerekse dünyada yardımlaşma, dayanışma, dostluk ve işbirliğini destekleyen tavrıyla milletimizin gurur kaynağı olmaktadır. Türk Kızılayı’nın bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin büyüklüğüne yakışır hizmetleri, hayırsever vatandaşlarımızın da katkılarıyla sürdüreceğine yürekten inanıyorum” dedi. Yeşilyurt Belediyesi olarak Kızılay’ın her türlü yardım ve dayanışma faaliyetlerinde yanlarında olduklarını belirten Başkan Geçit, “ Yardım insancıl duygularla yapılan gönül işidir. Zor gününde bir insana yardım eli uzatmak çok anlamlı ve değerlidir. İnsanların derdiyle dertlenen, sorunlara çözüm getirmek için her türlü gayretin gösterildiği Kızılay’ımızın hizmetlerinden bizler her zaman gurur duyuyoruz. Kızılay, aslında milletimizin iyilik ve yardımseverlik ruhunun bir yansımasıdır. Yaşanan savaşlar, afetler ve insan hayatını etkileyen tüm toplumsal olaylarda insanların barınma, sağlık ve yiyecek ihtiyaçlarının giderilmesinde Kızılay, etkin ve başarılı hizmetlerde bulunmuştur. Kızılay’ın geldiği nokta gurur vericidir. Bu vesileyle Türk Kızılay’ı çatısı altında özveriyle çalışan tüm gönüllülere şükranlarımı sunuyor, Kızılay Haftası’nın toplumumuzda dayanışma ruhunu daha da güçlendirmesini diliyorum” diye konuştu. Kızılay Barınma Sistemleri A.Ş. Fabrika Müdürü Bahadır Süngü ile Malatya Kızılay Şube Başkanı Sadi Ergül’e ‘Kızılay Haftası’ dolayısıyla çeşitli hediyeler takdim eden Başkan Geçit, daha sonra Kızılay Barınma Sistemleri A.Ş. Fabrikasını ziyaret ederek fabrika çalışanlarıyla sohbet edip, kolaylıklar diledi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı 2025 yılı bütçesi TBBM Plan ve Bütçe Komisyonunda
05 Kasım 2024 Salı - 13:17 Gençlik ve Spor Bakanlığı 2025 yılı bütçesi TBBM Plan ve Bütçe Komisyonunda Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, “2024 yılında yeni bir adım atarak Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı’nı kurduk; Sağlıklı Yaşama Yönlendirme ve Bağımlılıkla Mücadele birimleri oluşturduk. Bağımlılıkla mücadelede en güçlü önleyici unsur spordur" dedi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yapan Bakan Bak, 22 yılda 39 gençlik kampı ve 505 gençlik merkezi inşa ettiklerini bildirdi. Son beş yılda, 134’ü üniversitelerde olmak üzere toplamda 367 Genç Ofis açtıklarını aktaran Bakan Bak, “Yeni dönemde de Genç Ofislerimizin sayısını hızla artırmaya devam edeceğiz. Gençlik Kamplarımızla ülkemizin dört bir yanından gelen gençlerimizi kardeşlik ve dostluk ikliminde buluşturuyoruz. Bu yıl ilk kez düzenlediğimiz vizyon kamplarımızdan çok pozitif geri dönüşler aldık. Yükseköğretim Kurumları Sınavında ilk 5 bine giren öğrencilerimizi alanında uzman kişilerle buluşturduk. İlkini Gaziantep, ikincisini ise Ankara’da gerçekleştirdik. 2024 yılında 220 bin, 2024-2028 döneminde ise 1 milyon gencimizi Gençlik Kamplarımızla buluşturmayı hedefliyoruz. Gençlerimize teknoloji ve inovasyon alanlarında en güncel bilgi ve donanımı kazandırarak geleceğe güçlü adımlarla ilerlemelerini sağlıyoruz” diye konuştu. Bu yıl Teknofest için gençlik merkezlerinden tam 10 bin 174 rekor başvuru aldıklarını dile getiren Bakan Bak, 29 kategoride 101 takım ile Adana’da 14 takım ile dereceye girdiklerini söyledi. Afetten Etkilenen Gençlerin Güçlendirilmesi Destek Programı ile depremden etkilenen 11 ilde sivil toplum kuruluşları ve spor kulüplerine 600 bin lira ile 1 milyon lira arasında olmak üzere toplamda 70 milyon lira destek vereceklerini belirten Bak, "433 sivil toplum kuruluşu ve spor kulübü, bu destek programına başvurmuş ve değerlendirme sürecine alındı" dedi. “Yeni bir adım atarak Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı’nı kurduk” Gençlik merkezlerinde, kamplarda, akademi ve kulüplerde tüm faaliyetlerin gençlere zararlı alışkanlıklardan uzak, üretken, verimli, sağlıklı bir hayat yaşamalarını teşvik etme gayesi taşıdığını dile getiren Bakan Bak, şu ifadeleri kullandı: “Bakanlık olarak 2024 yılında yeni bir adım atarak Bağımlılıkla Mücadele Daire Başkanlığı’nı kurduk; Sağlıklı Yaşama Yönlendirme ve Bağımlılıkla Mücadele birimleri oluşturduk. Bağımlılıkla mücadelede en güçlü önleyici unsur spordur. Bu mücadelede sporu etkin biçimde kullanmak için topyekûn katılım göstermeliyiz. Bu vesileyle ailelere; anne, babalara çocuklarını spor tesislerimize mutlaka getirmeleri için çağrıda bulunuyorum. Bu yıl, Bakanlığımız bünyesindeki 520 psikolog, spor psikoloğu ve sosyal çalışmacıya Yeşilay iş birliğiyle ‘Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Formatör Eğitimi’ verildi. 29 bin 414 personelimize bağımlılıklarla mücadele farkındalık eğitimi sağlandı. 3 bin 873 farkındalık eğitimiyle 66 bin 691 kişiye ulaşıldı. Yeşilay iş birliğiyle, bağımlılıklarla mücadele temalı 2 gençlik kampı düzenledik. Gençlerimizin psikolojik iyi oluşunu desteklemek için 2024 yılında Bakanlığımız bünyesinde ’Psikososyal Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nı kurduk. Ayrıca, muhtemel afetler, acil durumlar ve Bakanlığımıza bağlı yurt ve tesislerde meydana gelebilecek krizlere hızlı ve etkili müdahale amacıyla Psikososyal Destek ve Krize Müdahale Ekibi oluşturup, uzman ruh sağlığı çalışanlarımızla bu alanda hizmet vermeye başladık. Gençlerimizi dijital öğrenme yolculuklarında desteklemek amacıyla GSB Eğitim-Deneyim Uygulama Portalı’nı (GSB EDU) hayata geçirdik. 2022’den bu yana 104 bin 554 kursun açıldığı GSB EDU’da bu kurslara toplamda 3 milyon 650 bin 106 gencimiz katıldı.” “Büyük arenada 8 madalya kazandık” Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda milli sporcuların, ay yıldızlı bayrağı gururla temsil ettiğini aktaran Bakan Bak, “Ülkemizden 101 milli sporcunun mücadele ettiği bu büyük arenada, 3 gümüş 5 bronz toplam 8 madalya kazandık; bununla beraber çok kıymetli ve umut vaat eden ilkler yaşadık. Kadın sporcularımızın en yüksek katılımla yer aldığı bu olimpiyatlarda, genç yeteneklerimizin çoğu ilk kez olimpiyat sahnesine adım attı. Yusuf Dikeç ve Şeyda İlayda Tarhan’la atıcılıkta tarihimizin ilk madalyasını kazanırken yine okçulukta takım olarak ilk olimpiyat madalyamızı elde ettik. Kafilemizin en genç ismi Kuzey Tunçelli, 16 yaşında yüzmede tarihimizde olimpiyat finali yüzen ilk sporcumuz olurken 5. sırayı da almayı başardı. Yine 17 yaşındaki Elif Berra Gökkır okçulukta sıralama atışlarında tarihimizin oyunlardaki en yüksek puanını elde ederken müsabakalardaki performansıyla göz doldurdu. Gururumuz filenin sultanları, olimpiyat tarihimizde ilk kez bronz madalya maçına çıkma başarısı gösterdi” ifadelerini kullandı. Paralimpikte toplamda 28 madalya Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nın ise sporcularımızın azim, cesaret ve inançla yazdığı unutulmaz bir başarı öyküsüne dönüştüğünü aktaran Bakan Bak, “Ay yıldızlı formamızı taşıyan 94 milli sporcumuz, toplam 6 altın, 10 gümüş, 12 bronz olmak üzere 28 madalya kazanarak Türkiye’nin Paralimpik Oyunlar tarihindeki en yüksek madalya sayısına ulaştılar. Bir başka gurur da Euro2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda mücadele eden A Milli Futbol Takımımızdan geldi. Bizim çocuklar, çeyrek final coşkusuyla milletimize unutulmaz anlar yaşattılar” dedi. 5 kıtada, 43 ülkede dünyanın en büyük dağ koşusu yarış organizasyonu olan UTMB markasının Türkiye ayağını 2025 Eylül ayında Kaçkar dağlarında GSB’nin himayesinde gerçekleştirileceğini kaydeden Bakan Bak, “2025’te de birbirinden değerli spor organizasyonlarına ev sahipliği yapacağız. İstanbul, 2025 yılında tarihte ilk kez düzenlenecek Asya-Avrupa Triatlon Şampiyonası’nda yaklaşık 4 bin yabancı sporcuyu ağırlayacak. Bununla beraber, 2025 yılı içerisinde Burdur’da Avrupa Üniversiteler Masa Tenisi Şampiyonası, Afyonkarahisar’da Avrupa Üniversiteler Oryantiring Şampiyonası, Edirne’de U19 Avrupa Kürek Şampiyonası, İstanbul’da 10. Uluslararası Kick Boks Dünya Şampiyonası, Urla’da 420 Dünya Şampiyonası (Yelken) düzenlenecek. Avrupa futbolunun en büyük organizasyonu olan 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı (EURO 2032) İtalya ile birlikte gerçekleştireceğiz. Spor turizminde yakaladığımız bu ivmeyi spor diplomasisi alanında yürüttüğümüz çalışmalarla destekliyoruz” diye konuştu. Türkiye’de 993 bin 720 yatak kapasiteli 862 öğrenci yurduyla hizmet verdiklerini aktaran Bak, “Gururluyuz; çünkü bu devasa kapasite artışı ile yüzde 445 oranında bir büyüme sağlayarak dünyanın en büyük öğrenci yurt ağlarından birini oluşturduk. Bugün gençlerimizin barınma ihtiyaçlarına yüksek bir başarı oranı ile karşılık verebilmenin mutluluğu içerisindeyiz. 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde bakanlığımıza başvuran öğrencilerimizin yüzde 97’sini yurtlarımıza yerleştirdik. Yurtlarımızı öğrencilerimiz için sadece bir barınma alanı değil, sosyal, kültürel ve akademik gelişimlerini destekleyen modernize edilmiş ve otel konforunda yaşam alanları olarak tasarlıyoruz. Spor etkinlikleri, konserler, tematik kamplar, söyleşiler, atölyeler, kurslar düzenliyoruz. Bunun yanı sıra, 2024 yılı boyunca 954 bin 226 öğrencimize aylık 4 bin 950 lira beslenme yardımı sağlanarak yemek ihtiyaçları hijyen şartlarında, sağlıklı ve dengeli menülerle karşılanıyor. Ayrıca, öğrencilerimize kredi ve burs desteği sunmaya devam ediyoruz. Başvuru yapan öğrenciler ile ailelerinin sosyal durumu, gelir durumu ve öğrencinin başarı durumları 12 kamu kurumundan araştırılarak, ihtiyaç sahibi öğrenciye burs, talep eden öğrencilerimize de kredi tahsisi yapılmaktadır. Öğrencilerimizin burs/kredi miktarı 2 bin liradır. Yüksek lisans öğrencilerine bu miktarın iki katı, doktora öğrencilerine ise üç katı ödeme yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Bakan Bak, Plan Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumun sonunda Gençlik ve Spor Bakanlığı için öngörülen 2025 yılı bütçe ödeneğine ilişkin, şu ifadeleri kullandı: “Bakanlığımızın 2025 yılı bütçesinin, 3.170.051.000 TL’si personel ve SGK giderleri, 2.094.589.000 TL’si mal ve hizmet alımları, 178.402.634.000 TL’si cari transferler, 12.508.000.000 TL’si sermaye giderleri, 7.900.000.000 TL’si sermaye transferleri, 27.847.000.000 TL’si borç verme giderleri olmak üzere toplam 231.922.274.000 TL olmuştur. Bakanlığımız 2025 yılı bütçesinin, 48.171.000 TL’si Bağımlılıkla Mücadele Programı, 11.256.295.000 TL’si Gençlik Programı, 35.213.635.000 TL’si Sporun Geliştirilmesi ve Desteklenmesi Programına, 181.666.791.000 TL’si Yükseköğretim Hizmetleri Programına, 3.737.382.000 TL’si Yönetim ve Destek Programına tahsis edilmiştir. Bakanlığımızın 2023 yılı bütçe gerçekleşmeleri ile ilgili olarak 2023 Yılı Kesin Hesap Kanun Tasarısında, 92.871.255.040,90 TL olan toplam ödeneğin; 930.937.903,79 TL’si personel giderleri, 146.884.720,56 TL’si SGK giderleri, 987.592.270,77 TL’si mal ve hizmet alımları, 67.335.481.336,57 TL’si cari transferler, 10.211.465.778,33 TL’si sermaye giderleri, 720.082.000 TL’si sermaye transferleri, 12.384.013.813 TL’si borç verme olmak üzere toplam 92.716.457.823,02 TL’si kullanılmış olup, Bakanlığımızın ödenek üstü herhangi bir harcaması olmamıştır.”
MHP Lideri Bahçeli: “Terörist başı hakkındaki sözlerimin arkasındayım, teklifimde ısrarlıyım”
05 Kasım 2024 Salı - 12:44 MHP Lideri Bahçeli: “Terörist başı hakkındaki sözlerimin arkasındayım, teklifimde ısrarlıyım” Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Terörist başı hakkındaki sözlerimin arkasındayım, teklifimde ısrarlıyım” dedi. MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Türk ve Türkiye Yüzyılında terörün kökünün kazınacağını ifade eden Bahçeli, “Kürt kardeşlerimizle tek yüreğiz, bölücü teröre karşı aynı cephedeyiz. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan teröristbaşı, terörün bittiğini, PKK’nın lağvedildiğini, ihanet ve bölücülüğün çıkmaz sokak olduğunu söyleyecekse, haydi DEM grubuna gelsin, bunları teker teker söylesin, ak koyun kara koyun ortaya çıksın, umut hakkından da istifade etsin. Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım. Tabular kalktıkça, ezberler bozuldukça, statüko delindikçe, insanlar birbirine dürüst davrandıkça, içlerinden geçeni özgürce söyledikçe, bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarla ilerlemek daha kolaydır. Anlaşmazlıkların çözümü milli nitelikli kapsayıcı bir düşünce biçimi oluşturmaktan, sorunlara başka türlü bakmaktan, yapıcı, sahici, olgun ve ikna edici tavır almaktan geçmektedir. “Kürtlerle kucaklaşma asıldır, terörle mücadele esastır” Türk milletinin esaret ve bağımlılığı tarih boyunca reddettiğini dile getiren Bahçeli, “Kürtlerle kucaklaşma asıldır, terörle mücadele esastır; silahlı eşkıyayı temizlemek kaçınılmazdır, siyasette uzlaşmak ortak yararımızadır. Kürt kardeşlerimizle aramıza hiçbir mihrak giremez. Kürt kardeşlerimizi Türk milletinden ayrıştırmaya hiçbir şerefsizin eylem ve provokasyonu kafi gelemez.23 Ekim TUSAŞ saldırısı, Türk milletini hedef almıştır. Rahmet ve minnetle andığımız beş şehidimizin ve ikisi ağır 19 yaralı kardeşimizin acısı ve hüznü Hakkari’den Edirne’ye, Şırnak’tan Balıkesir’e, Mardin’den İzmir’e ülkemizin tamamına çökmüş ve herkesi sarsmıştır. Teröre tolerans sıfırdır, terör örgütünün ürediği neresi varsa orası meşru hedeftir. Kürtler başka, terör örgütü başkadır” ifadelerini kullandı. “Bizimle vatanseverlik hususunda tartıya çıkmaya yüzleri olmayanların, DEM’lendiklerini, PKK’ya nasıl selam saldıklarını unuttuğumuz mu sanılıyor” Terör örgütünün Türkiye düşmanlarının taşeronu, hunhar maşası, silah tutan kuklası olduğunu söyleyen Bahçeli, “DEM Parti de kararını derhal netleştirmeli, silahla-siyaset arasında gelgitli tutumundan uzaklaşmalı, nerede durduğunu, terörle arasına kalın duvarlar örüp örmeyeceği muammasını açıklığa kavuşturmalıdır. Kahramankazan’a kadar gelerek TUSAŞ’a sızan caniler, bu hainlerin destekçileri ve kiralık bölücü terör örgütü 85 milyon Türk vatandaşının iki cihan düşmanıdır. Hiç kimse karnından konuşmasın, hamaset çukuruna saplanmasın, sahte efelenmelere sapmasın. Bunlar kurusıkı atmasın, palavra anlatmasın, ederinin ve ciğerinin kaç okka olduğunu çok iyi bildiklerimiz fason meydan okumalara hiç mi hiç heves etmesin. Beyler, siz giderken biz geliyorduk, hangi ara bu denli mankurtlaştınız? Bize milliyetçilik dersi vermeye cüret edenlerin, ganimet avında anısızın av olacaklarını, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan mahrum kalacaklarını hafıza kayıtlarından çıkarmamaları tavsiyemdir. Bizimle vatanseverlik hususunda tartıya çıkmaya yüzleri olmayanların, düne kadar altılı masada kimlerle nasıl can ciğer kuzu sarması halde bulunduklarını, işbirliği yaparak nasıl DEM’lendiklerini, PKK’ya nasıl selam saldıklarını unuttuğumuz mu sanılıyor” dedi. “İmralı adası Türk toprağı değil midir” TBMM’nin milli iradenin tecelligahı olduğunu kaydeden Bahçeli, “Öcalan İmralı’da yatıyor, fakat DEM Grubu’nda 57 Öcalan gölgesinin ayakta olduğunu niye görmüyorsunuz? Neden itiraf edemiyorsunuz? Cesetlerinin çiğnenmesinden bahseden aslan parçaları, 1965 yılından bugüne kadar; devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ters bakan 339 bölücü milletvekilinin Meclis çatısı altında görev aldığını size nasıl anlatalım? Bu sarih gerçeği daha nasıl açıklayalım? TBMM, gazidir, Türk milletinin kalbidir. Peki İmralı adası neresidir? Nereye bağlıdır? Hangi ülkenin toprağıdır? Bir de şöyle sorayım; İmralı adası Türk toprağı değil midir? Bu adadan vazgeçildi de bizim mi haberimiz olmadı” ifadelerini kullandı. “Ceset edebiyatı yapanlar, eğer kendilerine güveniyorlarsa, Mehmetlerimizin yanına gitsinler, dağın başında nöbete girsinler” TBMM ile İmralı adasını egemenlik ölçeğinde ayırmak iflah olmaz bir ahmaklık olduğunu ifade eden Bahçeli, “Teröristbaşının, Türkiye Büyük Millet Meclisi DEM Parti grubuna gelmesine itiraz ediliyor da İmralı’da kalmasına niye tepki gösterilmiyor? Bu ne yaman bir çelişkidir? Bu nasıl bir izan eksikliğidir? Teröristbaşının tecridi kalkarsa, DEM Parti grubunda bölücü terör örgütünün eylemsel, pratiksel, amaçsal ve araçsal olarak bittiğini ve sonlandığını açıklamasından şimdiden rahatsızlık duyanlar, terörden geçinen, kandan nemalanan köksüzlerden başkası olmaz, olamaz. Ceset edebiyatı yapanlar, eğer kendilerine güveniyorlarsa, buyursunlar terörle mücadele maksadıyla Mehmetlerimizin yanına gitsinler, dağın başında nöbete girsinler, o zaman göreyim alayının ense tıraşını. Diyorlar ki, yeni anayasa hazırlık süreci için tahkimat yapıyormuşuz. Diyorlar ki, Sayın Cumhurbaşkanımızı bir kez daha seçtirmek için yol arıyormuşuz” şeklinde konuştu. Hedeflerinin yeni yüzyılda terör kamburundan kurtulmak olduğunu belirten Bahçeli, Devlette devamlılık, siyasette istikrar, Türkiye Yüzyılının inşası için Recep Tayyip Erdoğan’ın tecrübesiyle ve birikimiyle kendilerine göre tek seçenek olduğunu söyledi. Kürtlerin ayrı etnik topluluk olmayıp, Türk milli dokusunun asıl ve temel unsurlarından olduğunun altını çizen Bahçeli, muhalefetin ve bölücü zihniyetin, bu eksende ürettiği laçkalaşmış ve marazileşmiş yuvarlak çözüm önerilerinin mahut bariz gerçeği asla değiştirmeyeceğini ifade etti. “Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır” Türkiye’de Kürt sorununun olmadığını vurgulayan Bahçeli, “Tarihsel süreç içinde Türk milleti üzerinde oynanan oyunlar ve bölücülük kalkışması vardır. Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Sözde Kürt sorunu bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır. Küresel emperyalizmin hiç değişmeyen stratejisi, karşısındaki güçleri dıştan kuşatmak, sanal sorun alanlarını genişleterek içten çökertmektir. Türk milleti halklar koalisyonu, etnik kökenler mecmuu değildir. Türk milleti uçurum gibi derinleşen farklılıkların geçici ittifakıyla kurulmuş yığın veya gevşek topluluk asla olmamıştır. Sorun yaygarası koparanlar, en başta Kürt kardeşlerimizin canı ve varlığı üzerinde pazarlık yapan namertlerdir” şeklinde konuştu. “Geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hukuki süreçlerin sonuçlanmasını sabırla beklemelidirler” Kayyum atanan belediyeler hakkında konuşan Bahçeli, “Esenyurt, Halfeti, Batman ve Mardin belediyelerine atanan kayyımlar demokrasinin ve milli iradenin inkarıyla ilişkili değil, söz konusu belediye başkanlarının terör örgütüyle irtibat, iltisak ve illiyet bağlarından dolayıdır. Türkiye’de hukukun üstünlüğü havi ve hâkimdir. Yargı kararlarına riayet ve saygı şüphesiz mecburidir. Geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hukuki süreçlerin sonuçlanmasını sabırla beklemelidirler. Adaletten ödün vermek ve yargı kararının hükümet eliyle icrasını savsaklamak hiç kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Anayasa ve ilgili yasalar son derece açıktır. Ancak CHP’nin uzlaşmaz ve provakatif hamleleri, Cumhurbaşkanımızın ve bizim en son grup toplantılarımızdaki konuşmalarla iyice canlanan kardeşlik ortamının sabote edilmesini hedef almaktadır” dedi. “Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, İmralı’yla DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri CHP’nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür” CHP’nin kaynağından kopan, yatağına küskün akan dere gibi olduğunu dile getiren Bahçeli, “Özellikle ciddi sağlık sorunları olan, yaşı kemale ermiş bulunan ve köklü bir aileye mensup olduğu da bilinen Sayın Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, İmralı’yla DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri CHP’nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür. Özgür Bey çığırından çıkmış, çılgına dönmüş, gergin yüz hatları, bozuk ve bulanık dil yapısı içine sürüklendiği krizin büyüklüğünü gözler önüne sermiştir. CHP Genel Başkanı şaşırmış, su kaynatmıştır. Buradan bakınca CHP ile DEM Parti’yi ayırt etmekte çok zorlandığımızı, hatta CHP ile PKK’yı birbirine karıştırdığımızı söylemek abartılı bir iddia olmayacaktır. Özgür Bey’in, Esenyurt’ta adalet müessesine saldırması, Cumhuriyet savcılarımıza hakaret etmesi, Sayın Cumhurbaşkanımızı suçlaması normalleşme masalı anlatan CHP’nin kısa devre yapmasına, milletimizin sinir uçlarıyla oynamasına yol açan nezaketsizlik ve su katılmamış edepsizliktir” diye konuştu. “Belediye başkanları ya adam gibi görevlerini yapacaklar, ya da Türk devletinin hukuk sınırları içinde aldığı meşru ve haklı tasarruflara katlanacaklardır” Cumhuriyet’in yeni yüzyılında, iç barış ve huzur ortamının ihyası mucibince sivri akım ve tutumların örseleneceğini belirten Bahçeli, “Dış desteğe bağlanmış iç tehditler kıpırdayamaz hale gelecektir. Fitne enflasyonundan arındırılmış milli duruş mukavemetiyle önümüzdeki yüz yıla mühür vuracağız. Kendi kozamıza sıkışıp kalmayacağız. Buz tutmuş gönülleri sevgiyle ve dayanışmayla eriteceğiz. Sorunları çözemediğini kanıtlayan bir medeniyet çökmekte olan bir medeniyettir. Biz böyle bir medeniyetin mirasçıları değiliz. Terör dilinin, bölücü dayatmanın, Kandil provokasyonlarının, sokağı adres gösteren şeytanlıkların sonu ve sonucu olmayacaktır. Belediye başkanları ya adam gibi görevlerini yapacaklar, ya da Türk devletinin hukuk sınırları içinde aldığı meşru ve haklı tasarruflara katlanacaklardır” dedi. “Ekrem İmamoğlu Bey’in siyasetini tasvip etmediğim için kendisiyle görüşmeyi uygun bulmuyorum” Bahçeli, grup toplantısı çıkışında bir basın mensubunun Ekrem İmamoğlu’nun randevu talebine bir yanıtınız olacak mı? şeklindeki sorusuna “Ne maksatla randevu talebinde bulundular. Bilemiyorum. Ama Ekrem İmamoğlu Bey’in siyasetini tasvip etmediğim için kendisiyle görüşmeyi uygun bulmuyorum. Çünkü bu görüşmeden istismarla yanlış yorumlarla Türkiye’de bazı gelişmelerde MHP’yi de bulaştırmak isteyebilirler. Daha dikkatli olmak mecburiyetindeyiz” cevabını verdi.
MHP Lideri Bahçeli: "Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır"
05 Kasım 2024 Salı - 12:05 MHP Lideri Bahçeli: "Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır" Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Terörist başı hakkındaki sözlerimin arkasındayım, teklifimde ısrarlıyım” dedi.MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Türk ve Türkiye Yüzyılında terörün kökünün kazınacağını ifade eden Bahçeli, “Kürt kardeşlerimizle tek yüreğiz, bölücü teröre karşı aynı cephedeyiz. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan teröristbaşı, terörün bittiğini, PKK’nın lağvedildiğini, ihanet ve bölücülüğün çıkmaz sokak olduğunu söyleyecekse, haydi DEM grubuna gelsin, bunları teker teker söylesin, ak koyun kara koyun ortaya çıksın, umut hakkından da istifade etsin. Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım. Tabular kalktıkça, ezberler bozuldukça, statüko delindikçe, insanlar birbirine dürüst davrandıkça, içlerinden geçeni özgürce söyledikçe, bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarla ilerlemek daha kolaydır. Anlaşmazlıkların çözümü milli nitelikli kapsayıcı bir düşünce biçimi oluşturmaktan, sorunlara başka türlü bakmaktan, yapıcı, sahici, olgun ve ikna edici tavır almaktan geçmektedir.“Kürtlerle kucaklaşma asıldır, terörle mücadele esastır”Türk milletinin esaret ve bağımlılığı tarih boyunca reddettiğini dile getiren Bahçeli, “Kürtlerle kucaklaşma asıldır, terörle mücadele esastır; silahlı eşkıyayı temizlemek kaçınılmazdır, siyasette uzlaşmak ortak yararımızadır. Kürt kardeşlerimizle aramıza hiçbir mihrak giremez. Kürt kardeşlerimizi Türk milletinden ayrıştırmaya hiçbir şerefsizin eylem ve provokasyonu kafi gelemez.23 Ekim TUSAŞ saldırısı, Türk milletini hedef almıştır. Rahmet ve minnetle andığımız beş şehidimizin ve ikisi ağır 19 yaralı kardeşimizin acısı ve hüznü Hakkari’den Edirne’ye, Şırnak’tan Balıkesir’e, Mardin’den İzmir’e ülkemizin tamamına çökmüş ve herkesi sarsmıştır. Teröre tolerans sıfırdır, terör örgütünün ürediği neresi varsa orası meşru hedeftir. Kürtler başka, terör örgütü başkadır” ifadelerini kullandı.“Bizimle vatanseverlik hususunda tartıya çıkmaya yüzleri olmayanların, DEM’lendiklerini, PKK’ya nasıl selam saldıklarını unuttuğumuz mu sanılıyor”Terör örgütünün Türkiye düşmanlarının taşeronu, hunhar maşası, silah tutan kuklası olduğunu söyleyen Bahçeli, “DEM Parti de kararını derhal netleştirmeli, silahla-siyaset arasında gelgitli tutumundan uzaklaşmalı, nerede durduğunu, terörle arasına kalın duvarlar örüp örmeyeceği muammasını açıklığa kavuşturmalıdır.Kahramankazan’a kadar gelerek TUSAŞ’a sızan caniler, bu hainlerin destekçileri ve kiralık bölücü terör örgütü 85 milyon Türk vatandaşının iki cihan düşmanıdır.Hiç kimse karnından konuşmasın, hamaset çukuruna saplanmasın, sahte efelenmelere sapmasın. Bunlar kurusıkı atmasın, palavra anlatmasın, ederinin ve ciğerinin kaç okka olduğunu çok iyi bildiklerimiz fason meydan okumalara hiç mi hiç heves etmesin. Beyler, siz giderken biz geliyorduk, hangi ara bu denli mankurtlaştınız? Bize milliyetçilik dersi vermeye cüret edenlerin, ganimet avında anısızın av olacaklarını, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan mahrum kalacaklarını hafıza kayıtlarından çıkarmamaları tavsiyemdir. Bizimle vatanseverlik hususunda tartıya çıkmaya yüzleri olmayanların, düne kadar altılı masada kimlerle nasıl can ciğer kuzu sarması halde bulunduklarını, işbirliği yaparak nasıl DEM’lendiklerini, PKK’ya nasıl selam saldıklarını unuttuğumuz mu sanılıyor” dedi.“İmralı adası Türk toprağı değil midir”TBMM’nin milli iradenin tecelligahı olduğunu kaydeden Bahçeli, “Öcalan İmralı’da yatıyor, fakat DEM Grubu’nda 57 Öcalan gölgesinin ayakta olduğunu niye görmüyorsunuz? Neden itiraf edemiyorsunuz? Cesetlerinin çiğnenmesinden bahseden aslan parçaları, 1965 yılından bugüne kadar; devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ters bakan 339 bölücü milletvekilinin Meclis çatısı altında görev aldığını size nasıl anlatalım? Bu sarih gerçeği daha nasıl açıklayalım? TBMM, gazidir, Türk milletinin kalbidir. Peki İmralı adası neresidir? Nereye bağlıdır? Hangi ülkenin toprağıdır?Bir de şöyle sorayım; İmralı adası Türk toprağı değil midir? Bu adadan vazgeçildi de bizim mi haberimiz olmadı” ifadelerini kullandı.“Ceset edebiyatı yapanlar, eğer kendilerine güveniyorlarsa, Mehmetlerimizin yanına gitsinler, dağın başında nöbete girsinler”TBMM ile İmralı adasını egemenlik ölçeğinde ayırmak iflah olmaz bir ahmaklık olduğunu ifade eden Bahçeli, “Teröristbaşının, Türkiye Büyük Millet Meclisi DEM Parti grubuna gelmesine itiraz ediliyor da İmralı’da kalmasına niye tepki gösterilmiyor? Bu ne yaman bir çelişkidir? Bu nasıl bir izan eksikliğidir? Teröristbaşının tecridi kalkarsa, DEM Parti grubunda bölücü terör örgütünün eylemsel, pratiksel, amaçsal ve araçsal olarak bittiğini ve sonlandığını açıklamasından şimdiden rahatsızlık duyanlar, terörden geçinen, kandan nemalanan köksüzlerden başkası olmaz, olamaz. Ceset edebiyatı yapanlar, eğer kendilerine güveniyorlarsa, buyursunlar terörle mücadele maksadıyla Mehmetlerimizin yanına gitsinler, dağın başında nöbete girsinler, o zaman göreyim alayının ense tıraşını. Diyorlar ki, yeni anayasa hazırlık süreci için tahkimat yapıyormuşuz. Diyorlar ki, Sayın Cumhurbaşkanımızı bir kez daha seçtirmek için yol arıyormuşuz” şeklinde konuştu.Hedeflerinin yeni yüzyılda terör kamburundan kurtulmak olduğunu belirten Bahçeli, Devlette devamlılık, siyasette istikrar, Türkiye Yüzyılının inşası için Recep Tayyip Erdoğan’ın tecrübesiyle ve birikimiyle kendilerine göre tek seçenek olduğunu söyledi.Kürtlerin ayrı etnik topluluk olmayıp, Türk milli dokusunun asıl ve temel unsurlarından olduğunun altını çizen Bahçeli, muhalefetin ve bölücü zihniyetin, bu eksende ürettiği laçkalaşmış ve marazileşmiş yuvarlak çözüm önerilerinin mahut bariz gerçeği asla değiştirmeyeceğini ifade etti.“Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır”Türkiye’de Kürt sorununun olmadığını vurgulayan Bahçeli, “Tarihsel süreç içinde Türk milleti üzerinde oynanan oyunlar ve bölücülük kalkışması vardır. Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Sözde Kürt sorunu bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır. Küresel emperyalizmin hiç değişmeyen stratejisi, karşısındaki güçleri dıştan kuşatmak, sanal sorun alanlarını genişleterek içten çökertmektir. Türk milleti halklar koalisyonu, etnik kökenler mecmuu değildir. Türk milleti uçurum gibi derinleşen farklılıkların geçici ittifakıyla kurulmuş yığın veya gevşek topluluk asla olmamıştır. Sorun yaygarası koparanlar, en başta Kürt kardeşlerimizin canı ve varlığı üzerinde pazarlık yapan namertlerdir” şeklinde konuştu.“Geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hukuki süreçlerin sonuçlanmasını sabırla beklemelidirler”Kayyum atanan belediyeler hakkında konuşan Bahçeli, “Esenyurt, Halfeti, Batman ve Mardin belediyelerine atanan kayyımlar demokrasinin ve milli iradenin inkarıyla ilişkili değil, söz konusu belediye başkanlarının terör örgütüyle irtibat, iltisak ve illiyet bağlarından dolayıdır.T ürkiye’de hukukun üstünlüğü havi ve hâkimdir. Yargı kararlarına riayet ve saygı şüphesiz mecburidir. Geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hukuki süreçlerin sonuçlanmasını sabırla beklemelidirler. Adaletten ödün vermek ve yargı kararının hükümet eliyle icrasını savsaklamak hiç kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Anayasa ve ilgili yasalar son derece açıktır. Ancak CHP’nin uzlaşmaz ve provakatif hamleleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve bizim en son grup toplantılarımızdaki konuşmalarla iyice canlanan kardeşlik ortamının sabote edilmesini hedef almaktadır” dedi.“Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, İmralı’yla DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri CHP’nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür”CHP’nin kaynağından kopan, yatağına küskün akan dere gibi olduğunu dile getiren Bahçeli, “Özellikle ciddi sağlık sorunları olan, yaşı kemale ermiş bulunan ve köklü bir aileye mensup olduğu da bilinen Sayın Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, İmralı’yla DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri CHP’nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür.Özgür Bey çığırından çıkmış, çılgına dönmüş, gergin yüz hatları, bozuk ve bulanık dil yapısı içine sürüklendiği krizin büyüklüğünü gözler önüne sermiştir.CHP Genel Başkanı şaşırmış, su kaynatmıştır. Buradan bakınca CHP ile DEM Parti’yi ayırt etmekte çok zorlandığımızı, hatta CHP ile PKK’yı birbirine karıştırdığımızı söylemek abartılı bir iddia olmayacaktır. Özgür Bey’in, Esenyurt’ta adalet müessesine saldırması, Cumhuriyet savcılarımıza hakaret etmesi, Sayın Cumhurbaşkanımızı suçlaması normalleşme masalı anlatan CHP’nin kısa devre yapmasına, milletimizin sinir uçlarıyla oynamasına yol açan nezaketsizlik ve su katılmamış edepsizliktir” diye konuştu.“Belediye başkanları ya adam gibi görevlerini yapacaklar, ya da Türk devletinin hukuk sınırları içinde aldığı meşru ve haklı tasarruflara katlanacaklardır”Cumhuriyet’in yeni yüzyılında, iç barış ve huzur ortamının ihyası mucibince sivri akım ve tutumların örseleneceğini belirten Bahçeli, “Dış desteğe bağlanmış iç tehditler kıpırdayamaz hale gelecektir. Fitne enflasyonundan arındırılmış milli duruş mukavemetiyle önümüzdeki yüz yıla mühür vuracağız. Kendi kozamıza sıkışıp kalmayacağız. Buz tutmuş gönülleri sevgiyle ve dayanışmayla eriteceğiz. Yarattığı sorunları çözemediğini kanıtlayan bir medeniyet çökmekte olan bir medeniyettir. Biz böyle bir medeniyetin mirasçıları değiliz. Terör dilinin, bölücü dayatmanın, Kandil provokasyonlarının, sokağı adres gösteren şeytanlıkların sonu ve sonucu olmayacaktır. Belediye başkanları ya adam gibi görevlerini yapacaklar, ya da Türk devletinin hukuk sınırları içinde aldığı meşru ve haklı tasarruflara katlanacaklardır” dedi.“Ekrem İmamoğlu Bey’in siyasetini tasvip etmediğim için kendisiyle görüşmeyi uygun bulmuyorum”Bahçeli, grup toplantısı çıkışında bir basın mensubunun Ekrem İmamoğlu’nun randevu talebine bir yanıtınız olacak mı? şeklindeki sorusuna “Ne maksatla randevu talebinde bulundular. Bilemiyorum. Ama Ekrem İmamoğlu Bey’in siyasetini tasvip etmediğim için kendisiyle görüşmeyi uygun bulmuyorum. Çünkü bu görüşmeden istismarla yanlış yorumlarla Türkiye’de bazı gelişmelerde MHP’yi de bulaştırmak isteyebilirler. Daha dikkatli olmak mecburiyetindeyiz” cevabını verdi.
MHP Lideri Bahçeli: "Kürtler kardeşimizdir, milletimizin eşit ve onurlu mensuplarıdır. Terör örgütü ise Türkiye düşmanlarının taşeronu, hunhar maşası, silah tutan kuklasıdır"
05 Kasım 2024 Salı - 11:52 MHP Lideri Bahçeli: "Kürtler kardeşimizdir, milletimizin eşit ve onurlu mensuplarıdır. Terör örgütü ise Türkiye düşmanlarının taşeronu, hunhar maşası, silah tutan kuklasıdır" Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Terörist başı hakkındaki sözlerimin arkasındayım, teklifimde ısrarlıyım” dedi.MHP Lideri Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Türk ve Türkiye Yüzyılında terörün kökünün kazınacağını ifade eden Bahçeli, “Kürt kardeşlerimizle tek yüreğiz, bölücü teröre karşı aynı cephedeyiz. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan teröristbaşı, terörün bittiğini, PKK’nın lağvedildiğini, ihanet ve bölücülüğün çıkmaz sokak olduğunu söyleyecekse, haydi DEM grubuna gelsin, bunları teker teker söylesin, ak koyun kara koyun ortaya çıksın, umut hakkından da istifade etsin. Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım. Tabular kalktıkça, ezberler bozuldukça, statüko delindikçe, insanlar birbirine dürüst davrandıkça, içlerinden geçeni özgürce söyledikçe, bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarla ilerlemek daha kolaydır. Anlaşmazlıkların çözümü milli nitelikli kapsayıcı bir düşünce biçimi oluşturmaktan, sorunlara başka türlü bakmaktan, yapıcı, sahici, olgun ve ikna edici tavır almaktan geçmektedir.“Kürtlerle kucaklaşma asıldır, terörle mücadele esastır”Türk milletinin esaret ve bağımlılığı tarih boyunca reddettiğini dile getiren Bahçeli, “Kürtlerle kucaklaşma asıldır, terörle mücadele esastır; silahlı eşkıyayı temizlemek kaçınılmazdır, siyasette uzlaşmak ortak yararımızadır. Kürt kardeşlerimizle aramıza hiçbir mihrak giremez. Kürt kardeşlerimizi Türk milletinden ayrıştırmaya hiçbir şerefsizin eylem ve provokasyonu kafi gelemez.23 Ekim TUSAŞ saldırısı, Türk milletini hedef almıştır. Rahmet ve minnetle andığımız beş şehidimizin ve ikisi ağır 19 yaralı kardeşimizin acısı ve hüznü Hakkari’den Edirne’ye, Şırnak’tan Balıkesir’e, Mardin’den İzmir’e ülkemizin tamamına çökmüş ve herkesi sarsmıştır. Teröre tolerans sıfırdır, terör örgütünün ürediği neresi varsa orası meşru hedeftir. Kürtler başka, terör örgütü başkadır” ifadelerini kullandı.“Bizimle vatanseverlik hususunda tartıya çıkmaya yüzleri olmayanların, DEM’lendiklerini, PKK’ya nasıl selam saldıklarını unuttuğumuz mu sanılıyor”Terör örgütünün Türkiye düşmanlarının taşeronu, hunhar maşası, silah tutan kuklası olduğunu söyleyen Bahçeli, “DEM Parti de kararını derhal netleştirmeli, silahla-siyaset arasında gelgitli tutumundan uzaklaşmalı, nerede durduğunu, terörle arasına kalın duvarlar örüp örmeyeceği muammasını açıklığa kavuşturmalıdır.Kahramankazan’a kadar gelerek TUSAŞ’a sızan caniler, bu hainlerin destekçileri ve kiralık bölücü terör örgütü 85 milyon Türk vatandaşının iki cihan düşmanıdır.Hiç kimse karnından konuşmasın, hamaset çukuruna saplanmasın, sahte efelenmelere sapmasın. Bunlar kurusıkı atmasın, palavra anlatmasın, ederinin ve ciğerinin kaç okka olduğunu çok iyi bildiklerimiz fason meydan okumalara hiç mi hiç heves etmesin. Beyler, siz giderken biz geliyorduk, hangi ara bu denli mankurtlaştınız? Bize milliyetçilik dersi vermeye cüret edenlerin, ganimet avında anısızın av olacaklarını, dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan mahrum kalacaklarını hafıza kayıtlarından çıkarmamaları tavsiyemdir. Bizimle vatanseverlik hususunda tartıya çıkmaya yüzleri olmayanların, düne kadar altılı masada kimlerle nasıl can ciğer kuzu sarması halde bulunduklarını, işbirliği yaparak nasıl DEM’lendiklerini, PKK’ya nasıl selam saldıklarını unuttuğumuz mu sanılıyor” dedi.“İmralı adası Türk toprağı değil midir”TBMM’nin milli iradenin tecelligahı olduğunu kaydeden Bahçeli, “Öcalan İmralı’da yatıyor, fakat DEM Grubu’nda 57 Öcalan gölgesinin ayakta olduğunu niye görmüyorsunuz? Neden itiraf edemiyorsunuz? Cesetlerinin çiğnenmesinden bahseden aslan parçaları, 1965 yılından bugüne kadar; devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne ters bakan 339 bölücü milletvekilinin Meclis çatısı altında görev aldığını size nasıl anlatalım? Bu sarih gerçeği daha nasıl açıklayalım? TBMM, gazidir, Türk milletinin kalbidir. Peki İmralı adası neresidir? Nereye bağlıdır? Hangi ülkenin toprağıdır?Bir de şöyle sorayım; İmralı adası Türk toprağı değil midir? Bu adadan vazgeçildi de bizim mi haberimiz olmadı” ifadelerini kullandı.“Ceset edebiyatı yapanlar, eğer kendilerine güveniyorlarsa, Mehmetlerimizin yanına gitsinler, dağın başında nöbete girsinler”TBMM ile İmralı adasını egemenlik ölçeğinde ayırmak iflah olmaz bir ahmaklık olduğunu ifade eden Bahçeli, “Teröristbaşının, Türkiye Büyük Millet Meclisi DEM Parti grubuna gelmesine itiraz ediliyor da İmralı’da kalmasına niye tepki gösterilmiyor? Bu ne yaman bir çelişkidir? Bu nasıl bir izan eksikliğidir? Teröristbaşının tecridi kalkarsa, DEM Parti grubunda bölücü terör örgütünün eylemsel, pratiksel, amaçsal ve araçsal olarak bittiğini ve sonlandığını açıklamasından şimdiden rahatsızlık duyanlar, terörden geçinen, kandan nemalanan köksüzlerden başkası olmaz, olamaz. Ceset edebiyatı yapanlar, eğer kendilerine güveniyorlarsa, buyursunlar terörle mücadele maksadıyla Mehmetlerimizin yanına gitsinler, dağın başında nöbete girsinler, o zaman göreyim alayının ense tıraşını. Diyorlar ki, yeni anayasa hazırlık süreci için tahkimat yapıyormuşuz. Diyorlar ki, Sayın Cumhurbaşkanımızı bir kez daha seçtirmek için yol arıyormuşuz” şeklinde konuştu.Hedeflerinin yeni yüzyılda terör kamburundan kurtulmak olduğunu belirten Bahçeli, Devlette devamlılık, siyasette istikrar, Türkiye Yüzyılının inşası için Recep Tayyip Erdoğan’ın tecrübesiyle ve birikimiyle kendilerine göre tek seçenek olduğunu söyledi.Kürtlerin ayrı etnik topluluk olmayıp, Türk milli dokusunun asıl ve temel unsurlarından olduğunun altını çizen Bahçeli, muhalefetin ve bölücü zihniyetin, bu eksende ürettiği laçkalaşmış ve marazileşmiş yuvarlak çözüm önerilerinin mahut bariz gerçeği asla değiştirmeyeceğini ifade etti.“Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır”Türkiye’de Kürt sorununun olmadığını vurgulayan Bahçeli, “Tarihsel süreç içinde Türk milleti üzerinde oynanan oyunlar ve bölücülük kalkışması vardır. Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Sözde Kürt sorunu bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır. Küresel emperyalizmin hiç değişmeyen stratejisi, karşısındaki güçleri dıştan kuşatmak, sanal sorun alanlarını genişleterek içten çökertmektir. Türk milleti halklar koalisyonu, etnik kökenler mecmuu değildir. Türk milleti uçurum gibi derinleşen farklılıkların geçici ittifakıyla kurulmuş yığın veya gevşek topluluk asla olmamıştır. Sorun yaygarası koparanlar, en başta Kürt kardeşlerimizin canı ve varlığı üzerinde pazarlık yapan namertlerdir” şeklinde konuştu.“Geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hukuki süreçlerin sonuçlanmasını sabırla beklemelidirler”Kayyum atanan belediyeler hakkında konuşan Bahçeli, “Esenyurt, Halfeti, Batman ve Mardin belediyelerine atanan kayyımlar demokrasinin ve milli iradenin inkarıyla ilişkili değil, söz konusu belediye başkanlarının terör örgütüyle irtibat, iltisak ve illiyet bağlarından dolayıdır.T ürkiye’de hukukun üstünlüğü havi ve hâkimdir. Yargı kararlarına riayet ve saygı şüphesiz mecburidir. Geçici olarak görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hukuki süreçlerin sonuçlanmasını sabırla beklemelidirler. Adaletten ödün vermek ve yargı kararının hükümet eliyle icrasını savsaklamak hiç kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Anayasa ve ilgili yasalar son derece açıktır. Ancak CHP’nin uzlaşmaz ve provakatif hamleleri, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve bizim en son grup toplantılarımızdaki konuşmalarla iyice canlanan kardeşlik ortamının sabote edilmesini hedef almaktadır” dedi.“Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, İmralı’yla DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri CHP’nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür”CHP’nin kaynağından kopan, yatağına küskün akan dere gibi olduğunu dile getiren Bahçeli, “Özellikle ciddi sağlık sorunları olan, yaşı kemale ermiş bulunan ve köklü bir aileye mensup olduğu da bilinen Sayın Ahmet Türk’ün istismar edilmesi, İmralı’yla DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri CHP’nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür.Özgür Bey çığırından çıkmış, çılgına dönmüş, gergin yüz hatları, bozuk ve bulanık dil yapısı içine sürüklendiği krizin büyüklüğünü gözler önüne sermiştir.CHP Genel Başkanı şaşırmış, su kaynatmıştır. Buradan bakınca CHP ile DEM Parti’yi ayırt etmekte çok zorlandığımızı, hatta CHP ile PKK’yı birbirine karıştırdığımızı söylemek abartılı bir iddia olmayacaktır. Özgür Bey’in, Esenyurt’ta adalet müessesine saldırması, Cumhuriyet savcılarımıza hakaret etmesi, Sayın Cumhurbaşkanımızı suçlaması normalleşme masalı anlatan CHP’nin kısa devre yapmasına, milletimizin sinir uçlarıyla oynamasına yol açan nezaketsizlik ve su katılmamış edepsizliktir” diye konuştu.“Belediye başkanları ya adam gibi görevlerini yapacaklar, ya da Türk devletinin hukuk sınırları içinde aldığı meşru ve haklı tasarruflara katlanacaklardır”Cumhuriyet’in yeni yüzyılında, iç barış ve huzur ortamının ihyası mucibince sivri akım ve tutumların örseleneceğini belirten Bahçeli, “Dış desteğe bağlanmış iç tehditler kıpırdayamaz hale gelecektir. Fitne enflasyonundan arındırılmış milli duruş mukavemetiyle önümüzdeki yüz yıla mühür vuracağız. Kendi kozamıza sıkışıp kalmayacağız. Buz tutmuş gönülleri sevgiyle ve dayanışmayla eriteceğiz. Yarattığı sorunları çözemediğini kanıtlayan bir medeniyet çökmekte olan bir medeniyettir. Biz böyle bir medeniyetin mirasçıları değiliz. Terör dilinin, bölücü dayatmanın, Kandil provokasyonlarının, sokağı adres gösteren şeytanlıkların sonu ve sonucu olmayacaktır. Belediye başkanları ya adam gibi görevlerini yapacaklar, ya da Türk devletinin hukuk sınırları içinde aldığı meşru ve haklı tasarruflara katlanacaklardır” dedi.“Ekrem İmamoğlu Bey’in siyasetini tasvip etmediğim için kendisiyle görüşmeyi uygun bulmuyorum”Bahçeli, grup toplantısı çıkışında bir basın mensubunun Ekrem İmamoğlu’nun randevu talebine bir yanıtınız olacak mı? şeklindeki sorusuna “Ne maksatla randevu talebinde bulundular. Bilemiyorum. Ama Ekrem İmamoğlu Bey’in siyasetini tasvip etmediğim için kendisiyle görüşmeyi uygun bulmuyorum. Çünkü bu görüşmeden istismarla yanlış yorumlarla Türkiye’de bazı gelişmelerde MHP’yi de bulaştırmak isteyebilirler. Daha dikkatli olmak mecburiyetindeyiz” cevabını verdi.
Bülent Ecevit vefatının 18’inci yılında mezarı başında anıldı
05 Kasım 2024 Salı - 11:52 Bülent Ecevit vefatının 18’inci yılında mezarı başında anıldı Eski başbakanlardan Bülent Ecevit, vefatının 18’inci yılında mezarı başında düzenlenen törenle anıldı. Bülent Ecevit’in 18’inci ölüm yıl dönümü nedeniyle Devlet Mezarlığı’ndaki kabri başında tören düzenlendi. Ankara’da Devlet Mezarlığı’nda düzenlenen törene, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ve yaklaşık 50 partili katıldı. “CHP Türkiye’nin birinci partisi olmayı başarmıştır” CHP lideri Özel, Bülent Ecevit’in kabri başında yaptığı konuşmada, “Türkiye’deki siyasi atmosferi doğru değerlendirip genç ve güçlü bir kadroyla Türkiye siyasetinde Cumhuriyet Halk Partisi’ni tekrar var etmiş. Girdiği iki yerel, iki genel seçimden birinci olarak partimizi çıkarmayı başarmış bir genel başkandı. Biz geçen sene bu saatlerde kendisine bunun sözünü vermiştik. Bugün kendisinin ölüm yıl dönümünde tekrar huzurundayız ve o sözden aylar sonra ve bugünden aylar önce bir kez daha Bülent Ecevit’in partisi Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisi olmayı başarmıştır” ifadelerini kullandı. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerini hatırlatan Özel, “O gün ona söz verdiğimiz gibi bugün girdiğimiz ilk yerel seçimlerden birinci parti olarak çıktık. Bundan sonra görevimiz, verdiğimiz sözün devamını getirmek, yapılacak ilk genel seçimlerde de hem kendisinin hem İsmet Paşa’nın hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk partisini birinci parti yapmaktır” diye konuştu. Kıbrıs Barış Harekatı’na da değinen Özel, şunları kaydetti: “Kıbrıs Barış Harekatı’na gönderdiği ve Kıbrıs semalarında göründüklerinde küçücük bir kızın ailesi Rum çeteler tarafından katledilmiş bir kızımız gökyüzüne bakıp da bizimkiler diye haykırdığı Kıbrıs Barış Harekatı’nın büyük bir ciddiyetle yürütülen ve son ana kadar barış savunulan ve yine Bülent Ecevit tarafından müzakereler için yurt dışına yollanılan Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in dönüp de telefonda daha önce konuşulduğu gibi başka bir yol kalmadığını, diplomasinin tükendiğini son seçeneğin askeri harekat olduğunu vurgulayan ‘Ayşe tatile çıksın’ sloganıyla Bülent Ecevit kapının önünde bekleyen gazeteci arkadaşlara dönüp ‘Ayşe tatile çıktı. Şu an da Kıbrıs ve sularında Mehmetçik var ve biz Kıbrıs’a hem Türklere hem Rumlara barış götürmeye gidiyoruz’ demişti.” "Taviz vermemiş örnek bir devlet adamıdır" Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Elli yıl geçti. O harekata işgal diyenler oldu. O harekatın püskürtüleceğini söyleyen o harekatın bir zulüm harekatı olduğunu Rumlara karşı intikam almaya, kan dökmeye gidildiğini söyleyenler oldu. O günden bugüne Kıbrıs’ta bir çocuğun burnu bile kanamadı. Bir askerin burnu bile kanamadı. Kıbrıs’ta barış sağlandı ve ellinci yılında onun adaya yolladığı gazilerimizle birlikte oradaydık. Bülent Ecevit; dünya siyasetinde damga vurmuş, Türkiye’de siyasetin en önemli isimlerinden bir tanesi olmuş, ’Karaoğlan’ lakabını almış, bir adayı ‘Barış adasına’ çevirmeyi başarmış, mezalim altındaki insanları bundan kurtarmış, kendisine umut bağlayan hiç kimsenin umutlarını boşa çıkarmamış ve nezaketten de hiçbir zaman taviz vermemiş örnek bir devlet adamıdır.” Bülent Ecevit’i her zaman örnek aldıklarını anlatan Özel, “Nezaketten taviz vermiyoruz, vermemeye çalışıyoruz. Kimseye hakaret etmeden, kimseye küfretmeden hiçbir seçmeni tercihinden dolayı incitmeden ama kararlılığımızdan bir adım geri atmadan mücadelemizi asla ve asla terk etmeden ve yıldırmaya çalışanların karşısında da dimdik ayakta durarak Halk Partisi’ne yakışır bir siyaseti genç ve deneyimli kadrolarımızla birlikte kadınlar ve erkekler omuz omuza yan yana aynı Rahşan Hanım’la Bülent Bey’in Türkiye siyasetine gösterdikleri o eşitlikte olduğu gibi tüm kadrolarımızla birlikte göstermeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi. "Gelecek yıllarda iktidar partisinin genel başkanı olarak geleceğim" CHP lideri Özel, şöyle konuştu: “Bülent Ecevit’in ruhu şad olsun. Bülent Ecevit bizi bir yerlerden görüyor. İçi rahat olsun. Uzun seneler sonra birinci parti yaptığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi Türkiye’nin birinci partisiydi. Kurulduğu gün Bülent Ecevit o partiyi Türkiye’nin birinci partisi yaptı. Huzur içinde uyusun ki partimiz Türkiye’nin birinci partisidir ve gireceği ilk seçimlerde yeniden Türkiye’nin birinci partisi olarak Cumhuriyet Halk Partisi iktidar partisi olacaktır. Katılımlarından dolayı tüm siyasi görüşlerden değerli katılımcılara teşekkür ediyorum. Gelecek yıllarda buraya iktidar partisi olarak, iktidar partisinin genel başkanı olarak geleceğim.”