POLİTİKA
İstanbul’da KKTC’nin 41. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle resepsiyon verildi 15 Kasım 2024 Cuma - 23:10:32 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 41. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle İstanbul’da bir otelde resepsiyon düzenlendi. İstanbul Şişli’de otelde düzenlenen resepsiyona KKTC Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, İstanbul Valisi Davut Gül, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Tokel, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, yabancı diplomatik misyon temsilcileri, Kıbrıs Türkleri ve diğer davetliler katıldı. Resepsiyonda konuşan KKTC Sağlık Bakanı Dinçyürek, "Bizler için, ülkemiz için, geleceğimiz için çok önemli olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 41. yıl dönümünü kutladığımız bu günlerde sizlerin arasında olmaktan büyük bir onur ve mutluluk duymaktayım. Bir neslin, bir milletin en önemli değeri devletidir. Bu devletin hangi koşullarda, ne bedeller ödenerek kurulduğu ortadadır. Bunu bilerek her gün bu devleti daha güçlü ve daha ileriye gitmesi için hepimiz tabiri caizse birer tuğla örerek bu devleti daha güçlü hale getireceğiz ve daha ileriye taşıyacağız" dedi. KKTC’nin 41. kuruluş yıl dönümünü kutlayarak sözlerine başlayan KKTC’nin İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel Demirel, "Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 41. yıl dönümü. 41 yıl önce Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’ın önderliğinde kurucu meclisimiz Cumhuriyetimizi ilan etti. Bugün geldiğimiz noktada Doğu Akdeniz’de yaşanan olumsuz olaylardan dolayı görüyoruz ki sınırları olan, kendi ekonomisi, kendi ordusuyla ayakta duran bir devlete sahip olmak çok önemli. Bu gururlu günümüzde hem Kıbrıs’ta çeşitli etkinlikler düzenlendi. Hem de yurt dışındaki temsilciliklerimizde resepsiyonlarla, çeşitli etkinliklerle günümüzü kutladık. Bu sabah Taksim Atatürk Anıtı önünde törenimiz vardı. Çelengimizi sunduk. Şehitlerimizi ve bugünleri bize bağışlayan herkesi minnetle andık ifadelerini kullandı" ifadelerini kullandı.
15 Kasım 2024 Cuma - 21:59 Adalet Bakanı Tunç: "Yeni bir anayasayı, demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Ülkemizi demokratik, katılımcı ve her görüşün, her kesimin kendini içinde bulduğu bir toplum sözleşmesini, yeni bir anayasayı, demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Eskişehir temasları kapsamında Valiliği ziyaret etti, Çocuk Adalet Merkezi Hizmet Binası ve Eskişehir Hakimevi’nin açılışlarını gerçekleştirdi. Ardından Eskişehir Adliyesi’ni ve AK Parti Eskişehir İl Başkanlığı’nı da ziyaret eden Bakan Tunç, son olarak AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığı’nın delegeleriyle düzenlediği programa katıldı. Partililerle bir araya gelen Bakan Tunç, yaptığı konuşmada, “Ülkemizi demokratik, katılımcı ve her görüşün, her kesimin kendini içinde bulduğu bir toplum sözleşmesini, yeni bir anayasayı, demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız” dedi. “Yeni bir anayasayı, demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız” Yaptığı konuşmada anayasa değişikliğinin gerekliliğine dikkat çeken Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu ülkede bir daha demokrasinin önü kesilmesin diye önemli yapısal reformlar yaptık. Milli Güvenlik Kurulu’nun yapısı, Yüksek Askeri Şura’nın yapısı, Hakimler Savcılar Kurulu’nun yapısı, Anayasa Mahkemesi’nin yapısı, tüm bu kuruluşların, anayasal kurumların vesayetçi anlayışa uygun değil, demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirilmesi için çok önemli reformlar hayata geçirdik. Anayasamızda ‘Darbeciler yargılanamaz’ diye bir madde vardı. Sizin onayınızla kaldırdık, sizin oylarınızla. ‘Gerektiğinde sıkı yönetim ilan edilebilir’ diye anayasada madde vardı. Bunlar hep sizin desteğinizle, sizin referandumlardaki oylarınızla kalktı. Çok direnç gösterilmesine rağmen anayasamızı vesayetçi ruhtan arındırmanın gayreti içerisinde önemli ilerlemeler sağladık. Bu yeterli mi? Elbette ki yeterli değil. Hedefimiz; ülkemizi demokratik, katılımcı ve her görüşün, her kesimin kendini içinde bulduğu bir toplum sözleşmesini, yeni bir anayasayı, demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız. Çok sayıda reform yaptık, çok sayıda madde değişti. Tabii bu değişiklikler o maddeler arasındaki yeknesaklığın da bozulmasına ve hatta yüksek yargı kurumlarımız arasında da farklı tartışmalara ve yorumlara neden oldu. Tüm bunları ortadan kaldırmanın çaresi yeni bir anayasa, demokratik bir anayasa. İnşallah 28. Dönem Parlamentosu’nda mecliste milletvekillerimiz uzlaşır ve Türkiye yüzyılına başladığımız şu anlamlı dönemde ülkemizi yeni anayasaya kavuştururuz ve milletimize olan borcu da yerine getirmiş oluruz” dedi. “PKK terör örgütünü de, FETÖ’yü de, DHKPC’yi de ülkemizden silip atacağız inşallah” Terörle mücadelenin devam edeceğini belirten Bakan Tunç, "Dünyada da Türkiye ekseni politikalarımızı sürdürmenin gayreti içerisinde olacağız. Ülkemizi huzurlu bir geleceğe kavuşturmak zorundayız. Terörden arınmış, terörün her türlüsünü sona erdirmiş ve özellikle 40 yıldan bu yana ülkemizin huzurunu bozan, milletimizi rahatsız eden 10 binlerce şehit vermemize neden olan PKK terör örgütünü de, FETÖ’yü de, DHKPC’yi de ve diğer bütün terör örgütlerini ülkemizden silip atacağız inşallah. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Bunun için elimizdeki tüm imkanları kullanacağız. Elimizdeki tüm araçları bu yolda kullanmamız gerekiyor. Bunun mücadelesini veriyoruz ve Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Kürdüyle biz hepimiz kardeşiz. Birbirimizden bizi ayıramazlar. Birlik ve beraberliğimizi bozdurmayacağız. O birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyenlere, gerek dışarıdan gerek içeriden hiç fırsat vermeyeceğiz" dedi. Programa, AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Ayşen Gürcan, Fatih Dönmez ve Nebi Hatipoğlu katıldı.
15 Kasım 2024 Cuma - 20:41 MHP’li Ersoy: “Asgari ücretteki işveren desteklerinin artırılmasının kıymetli olacağı kanaatindeyiz” Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada; “Asgari ücretteki işveren desteklerinin artırılmasının önümüzdeki dönemde yine kıymetli olacağı kanaatindeyiz” dedi. Küresel ekonominin son yıllarda pandeminin etkileri, jeopolitik gerilimler ve artan korumacılık gibi zorluklarla mücadele ettiğini dile getiren MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, “2023 yılında yüzde 3,3 büyüyerek direnç gösteren küresel ekonominin önümüzdeki yıllarda daha dengeli bir büyüme sürecine girmesi bekleniyor. Avrupa ve Orta Doğu pazarlarında toparlanma işaretleri ihracat odaklı büyüme hedeflerimiz açısından umut vericidir. Bu olumlu küresel tablonun yanı sıra enerji fiyatlarındaki gerileme ve emtia fiyatlarındaki düşüş eğilimi Türkiye’nin cari dengesine katkı sağlama potansiyeline sahiptir. Sayın Bakanımızın belirttiği gibi, bu süreçte dış finansman erişiminin iyileşmesi ve Türk lirasına olan güvenin artması da ekonomik değerlerimiz açısından sevindirici gelişmelerdir. Geçtiğimiz dönemde Türkiye ekonomisi cari açığın azaltılması ve makrofinansal istikrarın sağlanması konusunda önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Özellikle cari açığın millî gelire oranının yüzde 5,5’ten yüzde 0,8’e düşmesi, uygulanan maliye ve para politikalarının başarısını göstermektedir” şeklinde konuştu. Ekonominin karşı karşıya olduğu en büyük zorluğun enflasyon olduğunu ancak uygulanan programların etkileriyle 2023 yılında başlayan dezenflasyon sürecinin umut verici bir gelişme olduğunu belirten Ersoy, “Özellikle temel mallardaki fiyat düşüşleri ve beklentilerdeki iyileşme enflasyonla mücadelede önemli aşamalar kaydettiğimizi de göstermektedir. Bu başarıyı kalıcı hâle getirmek için para politikasındaki sıkı duruşun sürdürülmesi, bütçe disiplininin sağlanması ve fiyatlandırma davranışlarının daha rasyonel bir zemine oturtulması büyük önem taşımaktadır. Büyüme oranımızın daha ılımlı ve dengeli bir seviyeye taşınması, uzun vadede gelir dağılımının iyileştirilmesine katkı sağlayacaktır. Özellikle deprem yaralarının sarılması, sosyal destek programlarının genişletilmesi ve eğitim, sağlık, tarım gibi alanlara yapılacak yatırımlar büyüme stratejimizin toplumsal faydasını artıracaktır” ifadelerini kullandı. Memur ve diğer kamu görevlilerinin aylıklarından kesilen vergi diliminin yüzde 15’e sabitlenmesi yönünde bir beklentilerinin bulunduğunu dile getiren Ersoy, “Statü hukukuna tabi devlet memurları maaş ve özlük haklarında iyileştirmeler beklemektedir. Özellikle 2024-2025 yıllarını kapsayan dönemde hedeflenen enflasyon oranlarının altında kalan maaş artışları nedeniyle ortaya çıkan mali daralmanın enflasyon farkına ek olarak bir refah artışıyla telafi edilmesi gerektiği sektör temsilcileri tarafından tarafımıza sık sık getirmektedir. Bununla birlikte Temmuz 2023’te yürürlüğe giren ilave ek ödemenin memur emekli maaşlarına yansıtılması talebi dile getirilmektedir. 1’inci dereceye ulaşan memurların ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi ve kamu işçilerinin ücret düzenlemelerinin çalışma barışını koruyacak bir denge gözetilerek yapılması da öneriler arasında yer almaktadır. Bu taleplerin kamu çalışanlarımızın mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesi yolunda dikkate alınmasının faydalı olacağı düşüncesindeyim. STK’lerimizin görüşlerini toplumsal refahın artırılmasına katkı sağlayacak öneriler olarak değerlendiriyor, tüm paydaşlarla istişare sürecinde çözüm odaklı bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğine de inanıyorum” şeklinde konuştu. Asgari ücretteki işveren desteklerinin artırılmasının önümüzdeki dönemde yine kıymetli olacağı kanaatinde olduklarını ifade eden Ersoy, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bunun yanında, EXIMBANK kredi faiz oranlarının daha cazip hâle getirilmesini talep ediyoruz. Özellikle serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmaların vergi avantajlarının belirli bir dönem daha devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Asgari ücretteki işveren desteklerinin artırılmasının önümüzdeki dönemde yine kıymetli olacağı kanaatindeyiz. Diğer bir talebimiz ise ithalatı engelleyen üretim ve faaliyetlerinde de ihracat desteklerinden ve teşviklerinden yararlanması yani ithalatı engellediğimiz her üretimde ihracatçı gibi destek ve teşvik almak istiyoruz. Bu firmaların bizzat tarafınızdan belirleneceğini ümit ediyorum.”
Başkan Hallaç, mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi
08 Kasım 2024 Cuma - 12:40 Başkan Hallaç, mahalle muhtarlarıyla bir araya geldi Adıyaman’ın Kahta ilçe Belediye Başkanı Mehmet Can Hallaç mahalle muhtarlarıyla bir araya gelerek istişare toplantısı düzenledi. Belediye başkan yardımcıları ve birim müdürlerinin katıldığı istişare toplantısında, mahalle muhtarlarının taleplerini dinleyerek not alan Kahta Belediye Başkanı Mehmet Can Hallaç, her zaman muhtarlarla dayanışma içerisinde olacaklarını söyledi. Muhtarlarla düzenli olarak bir araya gelmeye ve iş birliğini güçlendirmeye devam edeceklerini belirten Başkan Hallaç, “Muhtarlarımız, mahallelerimizin nabzını tutan en önemli yerel yönetim temsilcileridir. Onların görüşleri ve talepleri bizim için çok değerli. Bu tür buluşmalarla hem yapılan hizmetleri anlatma hem de mahallelerimizin ihtiyaçlarını doğrudan öğrenme fırsatı buluyoruz. Amacımız, Kahta’yı hep birlikte daha yaşanabilir bir ilçe haline getirmektir” dedi. Memlekete hizmet yolunda birlikte çalışmanın öneminin vurgulandığı istişare toplantısında, her mahallenin farklı sorunları ve talepleri olduğunu ifade eden Başkan Hallaç, “Göreve geldiğimiz günden itibaren her mahallemize eşit hizmet anlayışıyla hareket ediyoruz. Bunu yaparken de muhtarlarımızın görüş ve önerilerini dinleyerek ortak akıl çerçevesinde yapıyoruz. Rabbim hep birlikte Kahta’mıza hayırlı hizmetler yapmayı nasip etsin. Katılım sağlayan tüm muhtarlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyoruz’’ diye konuştu.
Seyhan Belediyesi kaçak yapılara izin vermiyor
08 Kasım 2024 Cuma - 12:27 Seyhan Belediyesi kaçak yapılara izin vermiyor Seyhan Belediyesi ekiplerince, Yeni Mahalle’de kaçak olduğu belirlenen iki yapı yıkıldı. Kaçak yapılaşmanın önünü kesmeye kararlı olduklarını belirten Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, “ Yıkım kararı yalnızca yasal zorunluluktan değil aynı zamanda Seyhan’da yaşayan her vatandaşımızın güvenliği, sağlığı ve adalet duygusunun korunması adına alındı” dedi. Seyhan Belediyesi kaçak yapılaşmaya geçit vermemek adına çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Yeni Mahalle’de ruhsatsız olduğu belirlenen iki kaçak yapının yıkımı Seyhan Belediyesi Yapı Kontrol Müdürlüğü ekipleri tarafından emniyet güçleri ve zabıta ekipleri nezaretinde sorunsuz bir şekilde gerçekleşti. Yıkımın, belediye encümenin aldığı karar doğrultusunda gerçekleştirildiğini belirten Başkan Tekin, “Kaçak yapılaşmaya müsamaha söz konusu bile olamaz. Yıkım kararı yalnızca yasal zorunluluklardan değil, aynı zamanda Seyhan’da yaşayan her vatandaşımızın güvenliği, sağlığı ve adalet duygusunun korunması adına alınmıştır. Ruhsatsız yapılaşma, kentteki kaynakların eşit ve adil kullanımını da engellemektedir. Yasalar çerçevesinde inşaat yapan vatandaşlarımızın ve girişimcilerimizin üstlendiği maliyetlere rağmen, ruhsatsız yapılar bu yükümlülüklerden kaçınarak adil olmayan bir durum oluşturmaktadır. Bu eşitsizliğin ve adaletsizliğin önüne geçmek de temel görevimizdir. Belediye olarak, bireysel hak ve özgürlüklerin toplum güvenliği ve ortak yarar ile dengelenmesi gerektiğine inanıyoruz. Elbetteki başını sokacak bir çatı bulmak amacıyla kendine barınma imkânı sağlayan her Seyhanlının yanındayız. Ancak bireysel kazanç yada ticari girişim amacıyla ruhsatsız ve her türlü yapısal denetimden uzak bir şekilde yapılan bu binayı bu kapsamda değerlendiremeyiz” dedi. Başkan Tekin, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kentimizi hep birlikte daha güvenli, yaşanabilir ve adil bir hale getirmek için çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğimizi belirtirken, yıkım süreçlerini de insan onuruna saygılı bir yaklaşımla gerçekleşecek olup, ihtiyaç duyan vatandaşlarımız için sosyal destek sağlamak üzere birimlerimizi de hazır bulunduracağız. Ruhsatsız yapılaşmanın önlenmesi, kentimizin güvenli ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması, halkımızın güvenliği ve kentimizin gelişimi için de tüm girişimcilerimizi yasalara uygun hareket etmeye davet ediyorum.”
Bakan Kurum: "İzmir Körfezi bir zahmet temizlenecek"
08 Kasım 2024 Cuma - 12:22 Bakan Kurum: "İzmir Körfezi bir zahmet temizlenecek" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Çevre Bakanı olarak diyorum ki; bunu herkes not alsın, İzmir Körfezi bir zahmet temizlenecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir zahmet sorumluluklarını yerine getirecek" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçelerine ilişkin sunum yaptı. Bakan Kurum, 6 Şubat depremleri sonrasında yapılan çalışmalardan 81 ildeki kentsel dönüşüm faaliyetlerine, iklim değişikliğiyle mücadeleden Sıfır Atık Hareketi’ne, millet bahçelerinden çevre ve doğa koruma projelerine kadar Bakanlığın birçok projesindeki son durumu anlattı. Türkiye’nin son 120 yılda 20 yıkıcı deprem yaşadığını, binlerce vatandaşını toprağa verdiğine dikkati çeken Bakan Kurum, bugün 85 milyon nüfusun yüzde 71’inin deprem riski taşıyan bölgelerde yaşadığını vurguladı. "Deprem bölgesi ’milli seferberlik sahası’ olmuştur" Kahramanmaraş depremlerinin hemen ardından Cumhuriyet tarihinin en büyük konut seferberliğinin başlatıldığını belirten Bakan Kurum, “Eli daima deprem bölgesinin üzerinde olan, deprem bölgesini daima ilk gündem olarak gören Cumhurbaşkanımızın liderliğinde depremin üzerinden 45 gün geçmeden ilk temellerimizi attık. 3’üncü ayın sonunda tam 180 bin yuvanın inşasını başlattık. Bugün küllerinden yeniden doğan deprem bölgesi, dünyanın en büyük, en hareketli şantiye alanı olmuştur. Türk milletinin her ferdinin üzerine titrediği Anadolu’daki 10 asırlık hikayemizin en büyük ’milli seferberlik sahası’ olmuştur. Şu anda 11 ilimizde bin 900 şantiyemizde deprem bölgesine adanmış 160 bin kardeşimiz, ’bir vatan müdafaası’ şuuruyla yeni yuvalarımızı yapmaktadır” ifadelerini kullandı. "2025 yılı sonunda 453 bin yuva ve iş yerimizin anahtarlarını vereceğiz" Şu ana kadar deprem bölgesinde 358 bin ev ve iş yerinin ihalesinin gerçekleştirildiğini açıklayan Bakan Kurum, Hatay’da 130 bininci konutun teslim edildiğini hatırlattı. 4 bin 333 köyde yaklaşık 62 bin köy evinin inşasının sürdüğünü belirten Kurum, “Her gün ortalama bin 500 konut yaparak 70 bin konutumuzu daha tamamlayacak, toplam 202 bin ev ve iş yerimizi teslim edeceğiz. 2025 yılı sonuna geldiğimizde 453 bin yuva ve iş yerimizin anahtarlarını afetzede kardeşlerimize vermiş olacağız. Evine girmeyen tek bir afetzede kardeşimizi bırakmayacağız” diye konuştu. "İstanbul’da 600 bin konut kendiliğinden çökebilecek vaziyettedir" İstanbul için kentsel dönüşüm çağrısını yineleyen Bakan Kurum, şunları kaydetti: "Özellikle de geçmişinde en büyük sınavları hep depremlere karşı vermiş olan, muhtemel bir depremle Türkiye’nin bekasını tehlikeye atacak olan İstanbul’umuzun üzerine titriyoruz. Bilim insanlarımız uyarılarına her gün bir yenisini daha ekleyerek, ’İstanbul’un yakın geleceğinde bir deprem bekleniyor; acil ve kesintisiz kentsel dönüşüm şart’ diyorlar. ‘İstanbul’a dair tüm gündemler ertelenmeli, süratle dönüşüme odaklanılmalı’ diyorlar. Bu çağrıları da şu hakikatlere dayandırıyorlar. Bugün İstanbul’umuz toplam 7.5 milyon ev ve iş yeriyle devasa bir metropoldür. Bu yuvaların 1,5 milyonu mühendislik hizmeti almamış ve zemin nedeniyle de ileri derecede risk altındadır. Hele hele bunların 600 bini, bırakın 7 şiddetindeki bir depremi, her an kendiliğinden çökebilecek vaziyettedir. Zaten gün geçmiyor ki İstanbul’un bir mahallesinde kendiliğinden çöken bir bina olmasın." "88 bin sosyal konutun inşasına başladık" Bakan Kurum, 2025 yılı sonu itibarıyla 81 ili kapsayan yeni bir sosyal konut kampanyası daha başlatacaklarını belirterek, şu ifadelere yer verdi: "Bizden önce düşe kalka ilerleyen Toplu Konut İdaresi’ni canlandırarak 21 yılda 3 trilyon lira yatırım yapmış, 1 milyon 462 bin sosyal konut ve 46 bin sosyal donatıyı 5 milyon dar gelirli vatandaşına sunmuş olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Ama durmuyoruz. Bugün 81 ilin tamamına yayılan tam bin 210 şantiyede, 312 bin yuvamızın, park, bahçe, cami, okul ve sosyal donatımızın inşasını da aşkla sürdürüyoruz. 2024 yılında 130 bin konutun ihalesini, 34 bin evin satışını ve 52 bin evin teslimini tamamladık. Şu anda 50 ve 100 bin sosyal konut projelerindeki konutlarımızı, depremin getirdiği yüksek maliyetlere ve zorluklara rağmen büyük oranda bitirdik. İlk kez buradan ifade ediyorum. 250 bin sosyal konut kampanyamızda şu anda 88 bin konutumuzun inşasına başladık. TOKİ’mizin 2 gün önce açıkladığı ihale takvimine göre tüm inşaatlarımızı başlatacağız, milletimize verdiğimiz sözü tutacağız. Yine İlk Evim Arsa Projesi kapsamında 694 ilçede taleplerimizi topladık. 2025 yılı Temmuz ayına kadar da tahsis süreçlerini tamamlayacağız." Bakan Kurum, Emine Erdoğan öncülüğündeki Sıfır Atık Hareketi kapsamında 193 bin binada sıfır atık yönetim sistemi kurulduğunu, toplam 60 milyon ton atığın geri kazanıldığını belirtti. Kurum, ekonomiye 185 milyar lira katkı sağlandığını ve 498 milyon ağacın kesilmesinin, 5,9 milyon ton sera gazı salımının önlendiğine vurgu yaptı. Kurum, Son 22 yılda belediye ayrımı gözetmeksizin 25 bin 950 çevre yatırımına 58 milyar lira kaynak sağlandığını belirterek, “Türkiye’nin 7 bölgesinde sıfır atık pilot ilçelerimizi belirleyeceğiz. Depozito Yönetim Sistemimizin makine ve altyapı kurulumunu 2025 yılı sonuna kadar yapacak, ülke genelinde uygulamaya geçeceğiz. 2017 yılında yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı 2024 yılı itibarıyla yüzde 35’e çıkardık; inşallah daha çok çalışarak 2035 yılında yüzde 60’a çıkaracağız” şeklinde konuştu. İzmir Körfezi’nin kirli suyu Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bakan Kurum, Plan ve Bütçe Komisyonu’na İzmir Körfezi’nden alınan bir müsilajlı su getirdi. Kurum, kirli su numunesini göstererek, "Bu suyu, İzmir Körfezi’ndeki kirliliği görmekten imtina eden, bu acı tablo karşısında tek bir açıklama dahi yapmayan siyasilere denizin kirliliğini daha iyi anlatmak için getirdim. Artık İzmir Körfezimizde büyük bir çevre felaketi yaşandığını, Körfez’in içindeki tüm canlılarla birlikte can çekiştiğini, her saat başı binlerce balığın öldüğünü görmenin vakti gelmiş, hatta geçmiştir" ifadelerini kullandı. İzmirli vatandaşların rahat bir yaşam süremediğini belirten Bakan Kurum, "Şu kirliliğin olduğu bir denizde balıklar yaşayabilir mi? Şu anda bu su numunesi içerisinde atık su kaynaklı amonyak miktarı olması gerekenden tam 50 kat daha fazladır. Oksijen miktarı sıfırdır sıfır" dedi. "İzmir Körfezi bir zahmet temizlenecek" Bakanlık olarak İzmir Körfezi Orta ve Uzun Vadeli Eylem planlarını da çok yakında kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade eden Bakan Kurum, şunları kaydetti: “Altını çiziyorum, bu işin takipçisi olacağız. İzmir Körfezi’nin temizlenmesi açısından her türlü süreci takip edeceğiz. İzmir Körfezi’nin umursamaz ellerde heba olmasına, her seçim öncesinde ‘Körfez’de kulaç atacağız’ deyip tek bir olumlu adım atmayan zihniyete müsaade etmeyeceğiz. Ben Çevre Bakanı olarak diyorum ki; bunu herkes not alsın, İzmir Körfezi bir zahmet temizlenecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi bir zahmet sorumluluklarını yerine getirecek. Yapması gerekenleri yapacak. İlgili herkese vazifelerini hatırlatmaya, İzmir halkı ve milletimiz adına devam edeceğiz." Mapa-Şamandıra’da pilot bölge Fethiye ve Göcek Mavi vatanın temiz geleceğini garanti edecek Mapa-Şamandıra Projesi’nin bu yıl içinde Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde pilot uygulama olarak başlayacağını aktaran Bakan Kurum, “Projemizle tekne ve yatların koylarımızda kontrollü şekilde konaklamalarını sağlayacağız. Ekolojik yaşamı koruyacağız. Atıkların denize deşarjını önleyecek, deniz canlılarını koruyacağız. Başarımızı ölçecek, eksik yönlerimizi giderecek ve en kısa süre içerisinde aynı uygulamayı tüm denizlerimizde yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Bakan Kurum, "Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı”, Eğirdir Gölü’nün temizliği, Ayder ve Uzungöl’deki doğa koruma projelerinden de bahsetti. “Yeşil Şehir Vizyonu”nun millet bahçeleriyle devam ettiğini söyleyen Kurum, “Şu anda 77 milyon metrekare alana yayılan tam 521 millet bahçesi yapıyoruz. 274 millet bahçesinin yapımını bitirerek milletimize sunduk. İstanbul’un fethinin 569. yılında ilk fidanlarıyla buluşturduğumuz Atatürk Havalimanı Millet Bahçemizin kalan tüm etaplarını hızla tamamlayarak, milletimizle birlikte coşkuyla açacağız” ifadesini kullandı. "Site yönetimleriyle ilgili mevzuat tamamlanmak üzere" Bakan Kurum, site yönetimleriyle ilgili mevzuat hazırlıkları ile ilgili de, “Apartman ve sitelerde ortak alanların ve ortak giderlerin nasıl yönetileceği konusunda gerek kat maliklerinin, gerekse hizmet sunucusu şirketlerin sorunlarına çözüm bulacak olan mevzuat çalışmamızı tamamlamak üzereyiz. İnşallah bu yıl içinde milletimize arz edeceğiz” dedi. Yeşil sertifika, yağmur suyu ve gri su zorunluluk olacak Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin de güncellendiğini açıklayan Bakan Kurum, şu ifadelere yer verdi: "Yerleşim alanlarında elektrikli araçlar için şarj ünitelerinin kurulumunu kolaylaştırıyoruz. Site ve apartman otoparklarında şarj ünitelerinin kurulumu için zorunlu olan elektrik tesisatı artık ruhsata tabi olmayacak. Yine kamuya ait ve yeni yapı ruhsatı alınacak 10 bin metrekare ve üzerindeki sağlık, eğitim ve hizmet binaları için Yeşil Sertifika alınmasını zorunlu hale getiriyoruz. Belli büyüklük ve tipteki kamu binaları ve özel binalarda yağmur suyu ve gri su sistemlerinin kurulumu artık zorunlu olacak. Bu sayede her 1,5 yılda bir Mogan Gölü kadar sudan tasarruf etmeyi hedefliyoruz." Muhalif parti milletvekillerinin sözleri üzerine Bakan Kurum, "Hazmedemiyorsunuz, hazmedemiyorsunuz, hazmedemiyorsunuz. Biz aziz milletimiz için bu hizmetleri yapmaya devam edeceğiz. 2025 yılı bütçemizin milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum" diyerek cevap verdi.
Başkan Doğan; “Atatürk’ün yüreğimizdeki erişilmez yeri hiçbir zaman değişmeyecek”
08 Kasım 2024 Cuma - 12:20 Başkan Doğan; “Atatürk’ün yüreğimizdeki erişilmez yeri hiçbir zaman değişmeyecek” Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, ‘10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü ve Atatürk Haftası’ nedeniyle bir mesaj yayımladı. Başkanı Doğan, mesajında “Milletimizin yol göstericisi, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, büyük devrimci ve düşünce adamı Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü milletçe; minnet, rahmet, şükran ve büyük bir özlemle anıyoruz. Ömrünü Türk Milleti’nin istiklâline, refah ve mutluluğuna adayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, nice yıllarımıza ışık tutarak, ülkemiz ve milletimiz için birbirinden değerli birçok şey yaptı. Aydınlık, laik ve demokratik Türkiye idealini yaşatmak ve onu muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak, Atatürk’ün gösterdiği yolda ilerleyen bizlerin en önemli görevidir. Atatürk’ün fikir ve ideallerinin ışığında, bizlere emanet ettiği bu topraklara ve Cumhuriyete sahip çıkmak hepimizin sorumluluğu ve görevidir. Atatürk’ün yüreğimizdeki erişilmez yeri ve ona duyduğumuz sevgisi hiçbir zaman değişmeyecek. Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, büyük bir mücadele ile kurulan cumhuriyeti ve onun temel ilkelerini daha ileriye taşıma azminde ve kararlılığındayız. Bu duygu ve düşüncelerle, milletimizin bağımsızlığı ve ülkemizin aydınlık geleceği için mücadele eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının 86’ncı yılında derin bir hüzün, saygı ve rahmetle anıyoruz. Onun yolunda ilerlemeye ilelebet devam edeceğiz” diye konuştu.