Son Dakika
|
Zehra Kınık 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı
Bakan Işıkhan: "İşçilerimizin taleplerini, dileklerini komisyona yansıtacağım"
Peskov, Türkiye'nin Rusya'ya S-400 sistemlerini iade edeceğini yalanladı
Berrak Tüzünataç ifade vermeye geldi
Pendik’te 2 gündür aranan şahıs mezarlıkta ölü bulundu
İzmir’de sahte içki operasyonu: 2 tutuklama
İstanbul merkezli 6 ilde eş zamanlı ’Change otobüs’ operasyonu
Aleyna Tilki’nin avukatından ilk açıklama
Eski muhtar varilde ölü bulunmuştu, düştüğü ihtimali üzerinde duruluyor
İngiltere’ye kaçan şüpheli ve eşi hakkında kırmızı bülten çıkarıldı
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Pakistan’s Traditional Instrument ‘Rubab’ Reaches Beyond Borders
Trump: "Ukrayna zaman harcadıkça Rusya fikrini değiştiriyor"
Zelenskiy: "(Dondurulan Rus varlıkları) Bu para Ukrayna’nın hakkıdır"
ABD’de havaalanına iniş yapan özel jet düştü
Okan Buruk’tan kupa rotasyonu
İterek çaldıkları otomobile "kontak" ararken yakalandılar
Bina yıkımı sırasında bitişik bina zarar gördü, facia ucuz atlatıldı
Zehra Kınık 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı
POLİTİKA
Adalet Bakanı Tunç: "(İmha edilen insansız hava aracı) Uygun bir ortamda F16’larımız tarafından düşürüldü, küçük parçalara ayrıldı"
18 Aralık 2025 Perşembe - 22:59:21
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Karadeniz hava sahasından Türkiye’ye giriş yapan ve imha edilen insansız hava aracıyla ilgili, "Karadeniz’den ülkemize girmek üzereyken takibe alındı. Uygun bir ortamda F16’larımız tarafından düşürüldü. Küçük bir cihaz. Küçük parçalara ayrıldı" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bakan Tunç, imha edilen insansız hava aracıyla ilgili, "Milli Savunma Bakanımız bana iletti. Karadeniz’den ülkemize girmek üzereyken takibe alındı. Uygun bir ortamda F16’larımız tarafından düşürüldü. Küçük bir cihaz. Küçük parçalara ayrıldı. Bu parçalarda da hangi ülkeye ait olduğuna dair bir iz bulunamadı. Bu parçalarla ilgili incelemenin devam ettiğini bize bildirdi" dedi.
18 Aralık 2025 Perşembe - 22:26
TBMM Genel Kurulu’nda gerginlik
TBMM Genel Kurulu’nda AK Parti’liler ile CHP’liler arasında gerginlik çıktı. TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri devam ederken, AK Partil’iler ile CHP’liler arasında gerginlik çıktı. AK Parti İstanbul Milletvekili Hulki Cevizoğlu, CHP’nin Türkiye’yi kurmadığını söyledi. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "bütün vatandaşları sevdiklerini ama bir günde taraf değiştirenlerden iğrendiklerini" belirtti. Emir’in sözlerini duyan Cevizoğlu, AK Parti sıralarında ayakta durdu. Bunun üzerine Emir, ‘otur yerine’ dedi. Ardından AK Parti ve CHP milletvekilleri yerlerinden kalktılar ve itişmeler oldu. TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl, oturuma on dakika ara verdi. Verilen arada da itişme ve tartışma devam etti. Diğer milletvekillerinin araya girmesiyle milletvekilleri sakinleşti.
18 Aralık 2025 Perşembe - 21:02
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Yerli ve milli olan kültür değerlerimizi evrensel bir perspektifle harmanlamalı, yeniden üretmeli ve yeniden inşa etmeliyiz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " Hakkı haykırmayı şiar edinmiş bir ülke ve yönetim olarak Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Kültür ve sanat dünyamızın kıymetli mensupları, saygıdeğer misafirler, hanımefendiler, sizlere en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini tevdi edeceğimiz bu anlamlı törende sizlerle bir arada olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyemize, Milletin Evine, bu gazi Mekana hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz" dedi. Erdoğan, konuşmasında töreni yurt içi ve yurt dışından takip edenlere de selam göndererek," Sizlerin vasıtasıyla ülkemizin ve dünyanın farklı yerlerinde bizleri takip eden kardeşlerimize buradan selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum. Az sonra ödüllerini takdim edeceğimiz ilim, kültür ve sanat erbabımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum. Biraz evvel ödül sahiplerimizle ilgili hazırlanan biyografi filmini hep beraber izledik. Zihinlerinde oluşan nüveleri kalplerinin süzgecinden geçirerek ülkemize ve dünyaya çok kıymetli eserler kazandıran ödül sahiplerimize şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül sürecinde görev alan seçici kurul üyelerine de teşekkür ederek, " Aynı şekilde çok titiz ve hassas bir değerlendirme süreci sonunda ödüle layık görülen isimleri tespit eden seçici kurul üyelerimizi de kutluyorum. Sözlerimin hemen başında kısa süre önce ebediyete uğurladığımız kültür sanat ödülleri sahibi iki ismi burada özellikle anmak istiyorum. 28 Eylül’de vefat eden şair Yavuz Bülent Bakiler ile Neyzenlerin Kutbu Niyazi Sayın’ı hürmetle iade ediyor. Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Ülke ve millet olarak gerçekten de kendilerine çok şey borçlu olduğumuz bu iki değerimizi unutmayacak her zaman şükranla hatırlayacağız" diye konuştu. Konuşmasının başında kısa süre önce vefat eden iki önemli kültür ve sanat insanını anan Erdoğan, "Kayıplarımız sebebiyle bir yanımız yaprak döküyor olsa da diğer yanımız hamdolsun çiçek açmaya, şıvga vermeye, boy atmaya devam ediyor. İşte bu yılki bilim ve kültür ödülümüzü Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün’e takdim ediyoruz. Süleyman Seyfi Öğün Hocamız kütüphanesiyle dışarıda gürül gürül akan dünya arasındaki irtibatı kesmeyen nadir akademisyenlerimizden biridir. Hocamızın siyaset, ekonomi, felsefe, toplum ve kültürde meydana gelen değişimlere farklı açılardan mercek tutan çalışmaları hem kapsamlı hem de derinlikli bir yapı arz ediyor. Onun eserlerine baktığımızda düşünce geleneğimizin bugüne kadarki seren camını da görebiliyoruz. Hocamızı tebrik ediyor, daha nice çalışmayla ilim ve fikir müktesebatımıza önemli katkılar yapmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl resim ödülünün ressam Yalçın Gökçebağ’a verildiğini belirterek, yarım asrı aşan sanat yolculuğunda Anadolu’yu resme, resmi de Anadolu’ya taşıyan Gökçebağ’ın Türk resminde müstesna bir yere sahip olduğunu vurguladı. Bu seneki resim ödülümüzün sahibi kıymetli ressam Yalçın Gökçebağ Beyefendidir. Yarım asırlık sanat yolculuğunda Anadolu’yu resme, resmi de Anadolu’ya taşıyan Yalçın Gökçebağ Cumhuriyetimizin ilk kuşak ressamlarından devraldığı hazineyi yeni bir seziş ve bakış açısıyla tuvale döküyor" dedi. Gökçebağ’ın, Cumhuriyet’in ilk kuşak ressamlarından devraldığı mirası yeni bir seziş ve bakış açısıyla tuvale aktardığını ifade eden Erdoğan Renkleri adeta şiire dönüştürdüğü tablolarında bu toprakların sesi duyuluyor. Çizgilerinde insanın ve tabiatın güzellikleri okunuyor. Özgün, canlı ve masalları andıran eserleriyle Türk resminde önemli bir yer tutan Yalçın Gökçebağ’ı tüm kalbimle kutluyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, müzik ödülünün ise Prof. Dr. Yalçın Tura’ya tevcih edildiğini belirterek, Tura’nın Türk müziğinin yaşayan duayenlerinden biri olduğunu söyledi. Erdoğan, hafızalara kazınan çok sayıda film ve dizinin müziklerine imza atan Tura’nın, hem müzik bilimine hem de Türk müzik teorisine önemli katkılar sunduğunu ifade etti. Prof. Dr. Yalçın Tura’nın, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü’nü kurarak ülkeye seçkin bir eğitim yuvası kazandırdığını hatırlatan Erdoğan, "Hem akademik çalışmaları hem de gönüllerimizde taht kuran beste ve güfteleriyle Türk müziğine hediye ettiği tüm değerler için kendisine teşekkür ediyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, arkeoloji ödülünün Prof. Dr. Fahri Işık’a takdim edildiğini belirterek, Işık’ın Türkiye ve dünya arkeolojisine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Malatya’nın yetiştirdiği seçkin bir bilim insanı olan Prof. Dr. Fahri Işık’ın, kazı biliminde uzun yıllar doğru kabul edilen pek çok yanlışı ortaya koyduğunu ifade eden Erdoğan, "Kitapları, makaleleri ve araştırmalarıyla Anadolu’nun binlerce yıllık zengin tarihine ışık tutmuştur" dedi. Prof. Dr. Işık’ın, kazı bölgelerinde kimi zaman çadırlarda kimi zaman köy evlerinde kalarak büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Erdoğan, Patara başta olmak üzere birçok antik kentte nadide eserlerin gün yüzüne çıkarılmasına öncülük ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk arkeolojisine sağladığı katkılar dolayısıyla Prof. Dr. Fahri Işık’ı tebrik ederek, "Kazı biliminde paradigma değiştiren çalışmaları dolayısıyla kendisini gönülden kutluyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın fotoğraf ödülünün Filistinli gazeteci ve fotoğrafçı Ali Jadallah’a verildiğini kaydetti. Ali Jadallah’ın, iki yılı aşkın süredir devam eden saldırıları fotoğraf kareleriyle tüm dünyaya belgelediğini belirten Erdoğan, Jadallah’ın objektifinin, "gerçekleri medeni denilen dünyanın yüzüne çarptığını" ifade etti. Erdoğan, Filistinli foto muhabirinin aynı zamanda Anadolu Ajansı adına sahada görev yaptığını da hatırlattı. Erdoğan,"Canını hiçe sayıp hakikatin deklanşörüne basarak Gazze’deki zulmü fotoğraflarla belgeleyen Ali Jadallah kardeşimi şahsım milletim ve tüm mazlumlar adına tebrik ediyorum. Çektiği fotoğraflar uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Güney Afrika’nın İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davada bu fotoğraflar kanıt olarak sunuldu." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de yaşananları dünyaya duyurdukları için hedef alınan basın mensuplarını da anarak, "Sırf Gazze’deki vahşeti görüntüledikleri için İsrail tarafından katledilen, 37’si kadın olmak üzere 283 basın mensubunu burada rahmetle anıyorum" dedi. İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden gazetecilerin onurlu mücadelesini saygıyla selamladığını ifade eden Erdoğan, "İsrail’in acımasızca öldürdüğü gazetecilerin kahramanca mücadelesini bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in baskı ve engelleme çabalarına rağmen gerçeğin gizlenemeyeceğini vurgulayarak,"Burada şunu da ifade etmek istiyorum, İsrail hükümeti ne kadar susturmaya ve engellemeye çalışırsa çalışsın, vicdanlı yürekler ve hakikatin peşinde koşan gerçek gazeteciler, canları pahasına Filistin’de olan bütün bu olup bitenleri gözler önüne sermeye devam ediyor" değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hakkı haykırmayı şiar edinmiş bir ülke ve yönetim olarak Filistin halkının yanında durmaya devam ettiklerini vurgulayarak, "Biz de Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz" dedi. Gazze’de yaşananlara karşı Türk basınının sergilediği duruşa da dikkat çeken Erdoğan, "Gazze soykırımında TRT ve Anadolu Ajansımız başta olmak üzere Türk basın kuruluşları gerçekten yürekli bir duruş sergilemiştir" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de canice katledilen basın mensuplarının fedakârlıklarının kayıt altına alınması amacıyla önemli bir çalışma yapıldığını belirterek, "Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta ‘Gerçeğin Katli: İsrail’in Gazeteciliğe Karşı Savaşı’ isimli bir kitap yayımlanmıştır" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de yaşananların unutulmaması ve adaletin tecellisi için mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini belirterek, "Gazze’de yaşananların unutulmaması ve adaletin yerini bulması için bundan sonra da her cephede mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi. Konuşmasının devamında kültür ve sanatın insanlık tarihindeki yerine değinen Erdoğan, insanın başlı başına bir sanat eseri olduğunu vurguladı. Erdoğan, "İnsan, eski zamanlardan itibaren yeryüzünde karşılaştığı her nesneyi, her durumu, her ses ve rengi sanatın malzemesi olarak görmüştür" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın kendi içinden çıkardığı dehalar ve sanatçı ruhlar sayesinde büyük bir sanat birikimi oluşturduğunu belirterek, "Bugün mirasçısı olduğumuz kültür ve medeniyet iklimi, büyük sanatçıların inşa ve ibda ettiği müşterek zenginliğimizdir" diye konuştu. Bu zenginliğin aynı zamanda bir devamlılık düşüncesinin sonucu olduğuna dikkat çeken Erdoğan, kültür ve sanatın, insanlığın acılarının, sevinçlerinin ve var olma mücadelesinin dünya hayatındaki en güçlü kanıtlarından biri olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, insan var oldukça sanatın da var olacağını vurgulayarak, sanatın kendini yenileyen ve sürekli üreten bir alan olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, "İnsan yaşadıkça sanat da yaşayacak, kendisini yenileyecek, yeni ufuklar keşfedecek ve kendini yeniden üretmeye devam edecektir" dedi. Türkçenin güçlü şairlerinden merhum Arif Nihat Asya’ya da atıfta bulunan Erdoğan, Asya’nın sanat anlayışını yansıtan dizelerini hatırlatarak, sanatın dönüştürücü gücünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu şiirin adeta bir sanat manifestosu niteliği taşıdığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mimariden musikiye, şiirden resme kadar tüm sanat dallarının özünde insanı, dünyayı ve insanın ötesini anlama çabasının bulunduğunu belirterek, "Sanat, dünyayı daha anlamlı kıldığı için sanattır. Sanat, insana değer kattığı, insanı tekemmül ettirdiği için sanattır. Sanat, bize başka hiçbir şeyin veremeyeceği bir coşkuyu ve duyguyu verdiği için sanattır" diye konuştu. Sanatın ayrıştıran değil birleştiren bir güç olduğunun altını çizen Erdoğan, Türkiye’nin yetiştirdiği büyük sanatçıların ortak bir değer olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Türkiye’nin her büyük şairi, her büyük yazarı bizim medarı iftiharımızdır. Dil, kültür, sanat, düşünce ve mimari alanında eser veren münevverlerimizin tamamı bizim için birer kutup yıldızıdır" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kültür ve medeniyet birikiminin büyük isimlerle şekillendiğini vurgulayarak, "Nasıl ki Selimiye’siz bir Edirne’yi, Süleymaniye’siz bir İstanbul’u tahayyül edemiyorsak, Mimar Sinan’sız bir Türkiye’yi de düşünemeyiz" dedi. Türk musikisinin de asırlara yayılan büyük ustalarla varlık kazandığını ifade eden Erdoğan, "Itrî, Dede Efendi, Şevki Bey, Saadettin Kaynak, Neşet Ertaş ve daha nice dev isim olmadan Türk müziğini tasavvur edemeyiz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk şiirinin milli kimliğin temel unsurlarından biri olduğuna dikkat çekerek, "Yunus Emre’den Karacaoğlan’a, Fuzuli’den Mehmet Akif’e, Nedim’den Yahya Kemal’e, Nef‘i’den Nazım Hikmet’e, Şeyh Galip’ten Sezai Karakoç’a uzanan büyük bir şiir mirasına sahibiz. Türk şiiri, sadece lisanımızın değil, aynı zamanda millî hissiyatımızın da tapu senedidir" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilim, kültür ve sanatta sahip olunan köklü mirasın gelecek kuşaklar için taşıdığı öneme dikkat çekerek, "İlim, kültür ve sanatta sahip olduğumuz bu köklü miras, inşallah asırlar boyunca kültür ve sanat birikimimizi beslemeye devam edecektir" dedi. Küreselleşme süreciyle birlikte kültürel tek tipleşmenin tüm dünyayı etkisi altına aldığı bir dönemden geçildiğini ifade eden Erdoğan, her alanda sınırsız tüketimi teşvik eden ve insanı edilgen hâle getiren bu anlayışa karşı uyarılarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu kültürel kuşatmadan çıkış yolunun köklere sahip çıkmaktan geçtiğini vurgulayarak, "Her alanda sınırsız tüketimi teşvik eden, insanı edilgen hale getiren bu cendereden ancak köklerimize tutunarak kurtulabiliriz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi miras ve birikiminden beslenen sanatın, kültürel tek tipleşmeye karşı güçlü bir direnç unsuru olacağını vurgulayarak, "Kendi mirasımızdan ve birikimimizden beslenen sanat, bu tek tipleşme dalgasına karşı tabiri caizse bir dalga kıran işlevi görecektir" dedi. Bu değerlendirmeyi özellikle vurguladığını belirten Erdoğan, günümüzde popüler hâle gelen birçok film, dizi ve müzik eserinin geniş coğrafyalarda oluşturduğu etkiye dikkat çekti. Erdoğan, "Bugün popüler olan pek çok filmin, dizinin ve müzik eserinin coğrafyamızdaki etkisine ve nüfuzuna baktığımızda, sanatın dönüştürücü gücünün nelere kadir olduğunu hepimiz görebiliyoruz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ölçekte yaygınlaşan tek tipleşmenin sanat alanında da ciddi riskler barındırdığına vurgu yaptı. Tüketim alışkanlıkları, yaşam tarzları, yemek kültürü ve giyim kuşamda görülen yeknesaklaşmanın sanat beğenilerini de etkilediğini belirten Erdoğan, bu durumun özgün ve yetkin olanı törpülediğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel tüketim düzeninin insanın biricikliğini aşındırdığına işaret ederek, "Yeryüzünde önüne çıkan her şeyi öğüten, herkesi birbirine benzeten küresel tüketim çarkı, insanın biricikliğini yok etmenin yanı sıra bireyin yeteneklerini de aynı tornadan geçirmektedir" değerlendirmesinde bulundu. Neoliberal kültür anlayışıyla ‘trend’ adı altında sürekli değişen yeni kutsalların, insana dair pek çok değeri tahrip ettiğini belirten Erdoğan, yapay zeka ürünlerinin sanat alanındaki etkilerine de dikkat çekti. Erdoğan, "Yapay zeka mahsulü şiirlerin, kitapların, şarkıların, resimlerin ve sinema filmlerinin yüz milyonlara ulaştığı, gerçekle sanal arasındaki farkın büyük ölçüde kaybolduğu bir dönemde, bizi yarın neyin beklediğini tam olarak bilemiyoruz; hiçbirimiz kestiremiyoruz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli kimliği, kültürü ve değerleri dışlayan anlayışların kalıcı olamayacağını vurgulayarak, bu tür eğilimlerin yüzeyselliğe mahkum olduğunu ifade etti. Milli kimliği, milli kültürü, değerleri, idealleri, erdemi ve ahlakı dışlayan her trendin derinlikten yoksun kalacağını belirten Erdoğan, "Hiçbir özgünlüğü ve derinliği olmayan, günlük üretilip günlük tüketilen işler ile bu küresel fırtınanın önünde durmamız mümkün değildir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel kültür savaşlarında güçlü bir duruş için yerli ve millî kültür değerlerinin evrensel bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğine dikkat çekerek, "Yerli ve milli olan kültür değerlerimizi evrensel bir perspektifle harmanlamalı, yeniden üretmeli ve yeniden inşa etmeliyiz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve milli kültür değerlerinin yeniden inşasının kolay bir süreç olmadığını vurgulayarak, bunun ciddi emek ve gayret gerektirdiğini ifade etti. Bir siyasetçi olarak bu sürecin zorluklarının farkında olduğunu belirten Erdoğan, "Bunun asla kolay olmadığını elbette biliyorum. Ancak bunu yapacak imkâna, birikime ve kapasiteye ziyadesiyle sahibiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumun her yaş ve kesimini etkileyen bu kuşatmadan çıkış yolunun yine kültür ve sanat öncülerinden geçeceğine inandığını dile getirerek, "Her yaş ve her kesimden insanımızı etkileyen bu cendereden çıkış yolunu, tarih boyunca olduğu gibi topluma mihmandarlık eden sanatçılarımızın, mütefekkirlerimizin, münevverlerimizin ve kültür-sanat erbabımızın göstereceğine inanıyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında kültür ve sanat camiasına açık bir çağrıda bulunarak, bu konuda kendilerinden özel bir istirhamı olduğunu dile getirdi. Bilim, sanat, edebiyat, düşünce ve kültür alanlarında emek veren herkesin ortak bir değer olduğunun altını çizen Erdoğan, "Açıkçası bunu sizlerden istirham ediyorum. Bilim adına, sanat adına, edebiyat adına, düşünce adına, kültür adına taş üstüne taş koyan herkesin, hangi görüşten olursa olsun, her bir insanımızın başımızın üstünde yeri olduğunu burada bir kez daha ifade etmek istiyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, evrensel değerlerle buluşurken yerli ve millî duruşunu muhafaza edebilen bir anlayışın önemine vurgu yaparak, kültür, sanat ve bilim insanlarının desteğiyle bu mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini ifade etti. Erdoğan, "Evrensele yelken açarken yerli kalabilen, memleketi ve milleti için hayal kurabilen, en sert eleştirileri yaparken dahi yıkmayan kültür, sanat ve bilim insanlarımızın desteğiyle inşallah bu mücadeleyi yürüteceğiz. Rabbim yardımcımız olsun" dedi. Konuşmasının sonunda ödül sahiplerini bir kez daha tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birazdan kendilerine Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini tevdi edeceğimiz kıymetli sanatçılarımızı ve bilim insanlarımızı tekrar tebrik ediyorum. Törenimizi teşrif eden siz değerli misafirlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, müzik ödülüne layık görülen Prof. Dr. Yalçın Tura’ya ödülünü takdim ederken "92 yaşında böyle bir ödülü almak herkese nasip olmaz diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. Anadolu Ajansı Foto Muhabiri Ali Jadallah’ın ödülünü eşi ve çocuklarına takdim eden Erdoğan, a Jadallah’ın eşi Dua İsavi, Gazze’den çıkışın son derece zor olduğunu belirterek, yalnızca kendisi ve çocuklarına izin verildiğini, eşinin Gazze’de kaldığını söyledi. Anadolu Ajansı’nın süreç boyunca kendilerine büyük destek verdiğini ifade eden Dua İsavi Ali, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk halkına teşekkür ederek, "Her zaman yanımızda oldular. Sizlerden bir dileğim var, eşimin de burada olmasını temenni ediyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise," Biz her türlü yola başvuracağız. İnşallah Ali’yi sana da bize de kavuşturacağız" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri programı öncesi, ödül alan AA Foto Muhabiri Ali Jadallah’ın ailesini kabul etti.
18 Aralık 2025 Perşembe - 20:52
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hakkı haykırmayı şiar edinmiş bir ülke ve yönetim olarak Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kültür ve sanat dünyamızın kıymetli mensupları, saygıdeğer misafirler, hanımefendiler, sizlere en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini tevdi edeceğimiz bu anlamlı törende sizlerle bir arada olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyemize, Milletin Evine, bu gazi Mekana hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, töreni yurt içi ve yurt dışından takip edenlere de selam göndererek, "Sizlerin vasıtasıyla ülkemizin ve dünyanın farklı yerlerinde bizleri takip eden kardeşlerimize buradan selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum. Az sonra ödüllerini takdim edeceğimiz ilim, kültür ve sanat erbabımızı ayrı ayrı tebrik ediyorum. Biraz evvel ödül sahiplerimizle ilgili hazırlanan biyografi filmini hep beraber izledik. Zihinlerinde oluşan nüveleri kalplerinin süzgecinden geçirerek ülkemize ve dünyaya çok kıymetli eserler kazandıran ödül sahiplerimize şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül sürecinde görev alan seçici kurul üyelerine de teşekkür ederek, "Aynı şekilde çok titiz ve hassas bir değerlendirme süreci sonunda ödüle layık görülen isimleri tespit eden seçici kurul üyelerimizi de kutluyorum. Sözlerimin hemen başında kısa süre önce ebediyete uğurladığımız kültür sanat ödülleri sahibi iki ismi burada özellikle anmak istiyorum. 28 Eylül’de vefat eden şair Yavuz Bülent Bakiler ile Neyzenlerin Kutbu Niyazi Sayın’ı hürmetle yad ediyor, Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Ülke ve millet olarak gerçekten de kendilerine çok şey borçlu olduğumuz bu iki değerimizi unutmayacak her zaman şükranla hatırlayacağız. Kayıplarımız sebebiyle bir yanımız yaprak döküyor olsa da diğer yanımız hamdolsun çiçek açmaya, şıvga vermeye, boy atmaya devam ediyor. İşte bu yılki bilim ve kültür ödülümüzü Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün’e takdim ediyoruz. Süleyman Seyfi Öğün Hocamız kütüphanesiyle dışarıda gürül gürül akan dünya arasındaki irtibatı kesmeyen nadir akademisyenlerimizden biridir. Hocamızın siyaset, ekonomi, felsefe, toplum ve kültürde meydana gelen değişimlere farklı açılardan mercek tutan çalışmaları hem kapsamlı hem de derinlikli bir yapı arz ediyor. Onun eserlerine baktığımızda düşünce geleneğimizin bugüne kadarki seren camını da görebiliyoruz. Hocamızı tebrik ediyor, daha nice çalışmayla ilim ve fikir müktesebatımıza önemli katkılar yapmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl resim ödülünün ressam Yalçın Gökçebağ’a verildiğini belirterek, yarım asrı aşan sanat yolculuğunda Anadolu’yu resme, resmi de Anadolu’ya taşıyan Gökçebağ’ın Türk resminde müstesna bir yere sahip olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Bu seneki resim ödülümüzün sahibi kıymetli ressam Yalçın Gökçebağ Beyefendidir. Yarım asırlık sanat yolculuğunda Anadolu’yu resme, resmi de Anadolu’ya taşıyan Yalçın Gökçebağ Cumhuriyetimizin ilk kuşak ressamlarından devraldığı hazineyi yeni bir seziş ve bakış açısıyla tuvale döküyor" dedi. Gökçebağ’ın, Cumhuriyet’in ilk kuşak ressamlarından devraldığı mirası yeni bir seziş ve bakış açısıyla tuvale aktardığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Renkleri adeta şiire dönüştürdüğü tablolarında bu toprakların sesi duyuluyor. Çizgilerinde insanın ve tabiatın güzellikleri okunuyor. Özgün, canlı ve masalları andıran eserleriyle Türk resminde önemli bir yer tutan Yalçın Gökçebağ’ı tüm kalbimle kutluyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, müzik ödülünün ise Prof. Dr. Yalçın Tura’ya tevcih edildiğini belirterek, Tura’nın Türk müziğinin yaşayan duayenlerinden biri olduğunu söyledi. Erdoğan, hafızalara kazınan çok sayıda film ve dizinin müziklerine imza atan Tura’nın, hem müzik bilimine hem de Türk müzik teorisine önemli katkılar sunduğunu ifade etti. Prof. Dr. Yalçın Tura’nın, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü’nü kurarak ülkeye seçkin bir eğitim yuvası kazandırdığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem akademik çalışmaları hem de gönüllerimizde taht kuran beste ve güfteleriyle Türk müziğine hediye ettiği tüm değerler için kendisine teşekkür ediyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, arkeoloji ödülünün Prof. Dr. Fahri Işık’a takdim edildiğini belirterek, Işık’ın Türkiye ve dünya arkeolojisine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Malatya’nın yetiştirdiği seçkin bir bilim insanı olan Prof. Dr. Fahri Işık’ın, kazı biliminde uzun yıllar doğru kabul edilen pek çok yanlışı ortaya koyduğunu ifade eden Erdoğan, "Kitapları, makaleleri ve araştırmalarıyla Anadolu’nun binlerce yıllık zengin tarihine ışık tutmuştur" dedi. Prof. Dr. Işık’ın, kazı bölgelerinde kimi zaman çadırlarda kimi zaman köy evlerinde kalarak büyük bir özveriyle çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Erdoğan, Patara başta olmak üzere birçok antik kentte nadide eserlerin gün yüzüne çıkarılmasına öncülük ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk arkeolojisine sağladığı katkılar dolayısıyla Prof. Dr. Fahri Işık’ı tebrik ederek, "Kazı biliminde paradigma değiştiren çalışmaları dolayısıyla kendisini gönülden kutluyorum" diye konuştu. "İsrail’in acımasızca öldürdüğü gazetecilerin kahramanca mücadelesini bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum" Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yılın fotoğraf ödülünün Filistinli gazeteci ve fotoğrafçı Ali Jadallah’a verildiğini kaydetti. Ali Jadallah’ın, iki yılı aşkın süredir devam eden saldırıları fotoğraf kareleriyle tüm dünyaya belgelediğini belirten Erdoğan, Jadallah’ın objektifinin, "gerçekleri medeni denilen dünyanın yüzüne çarptığını" ifade etti. Erdoğan, Filistinli foto muhabirinin aynı zamanda Anadolu Ajansı adına sahada görev yaptığını da hatırlattı. Erdoğan, "Canını hiçe sayıp hakikatin deklanşörüne basarak Gazze’deki zulmü fotoğraflarla belgeleyen Ali Jadallah kardeşimi şahsım milletim ve tüm mazlumlar adına tebrik ediyorum. Çektiği fotoğraflar uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Güney Afrika’nın İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı davada bu fotoğraflar kanıt olarak sunuldu" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de yaşananları dünyaya duyurdukları için hedef alınan basın mensuplarını da anarak, "Sırf Gazze’deki vahşeti görüntüledikleri için İsrail tarafından katledilen, 37’si kadın olmak üzere 283 basın mensubunu burada rahmetle anıyorum" dedi. İsrail’in saldırılarında hayatını kaybeden gazetecilerin onurlu mücadelesini saygıyla selamladığını ifade eden Erdoğan, "İsrail’in acımasızca öldürdüğü gazetecilerin kahramanca mücadelesini bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in baskı ve engelleme çabalarına rağmen gerçeğin gizlenemeyeceğini vurgulayarak,"Burada şunu da ifade etmek istiyorum, İsrail hükümeti ne kadar susturmaya ve engellemeye çalışırsa çalışsın, vicdanlı yürekler ve hakikatin peşinde koşan gerçek gazeteciler, canları pahasına Filistin’de olan bütün bu olup bitenleri gözler önüne sermeye devam ediyor" değerlendirmesini yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hakkı haykırmayı şiar edinmiş bir ülke ve yönetim olarak Filistin halkının yanında durmaya devam ettiklerini vurgulayarak, "Biz de Filistin halkının yanında eğilmeden, bükülmeden dimdik duruyoruz" dedi. Gazze’de yaşananlara karşı Türk basınının sergilediği duruşa da dikkat çeken Erdoğan, "Gazze soykırımında TRT ve Anadolu Ajansımız başta olmak üzere Türk basın kuruluşları gerçekten yürekli bir duruş sergilemiştir" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de canice katledilen basın mensuplarının fedakârlıklarının kayıt altına alınması amacıyla önemli bir çalışma yapıldığını belirterek, "Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta ‘Gerçeğin Katli: İsrail’in Gazeteciliğe Karşı Savaşı’ isimli bir kitap yayımlanmıştır" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze’de yaşananların unutulmaması ve adaletin yerini bulması için bundan sonra da her cephede mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi. "Bugün mirasçısı olduğumuz kültür ve medeniyet iklimi, büyük sanatçıların inşa ve ibda ettiği müşterek zenginliğimizdir" Konuşmasının devamında kültür ve sanatın insanlık tarihindeki yerine değinen Erdoğan, insanın başlı başına bir sanat eseri olduğunu vurgulayarak, "İnsan, eski zamanlardan itibaren yeryüzünde karşılaştığı her nesneyi, her durumu, her ses ve rengi sanatın malzemesi olarak görmüştür" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanlığın kendi içinden çıkardığı dehalar ve sanatçı ruhlar sayesinde büyük bir sanat birikimi oluşturduğunu belirterek, "Bugün mirasçısı olduğumuz kültür ve medeniyet iklimi, büyük sanatçıların inşa ve ibda ettiği müşterek zenginliğimizdir" diye konuştu. Bu zenginliğin aynı zamanda bir devamlılık düşüncesinin sonucu olduğuna dikkat çeken Erdoğan, kültür ve sanatın, insanlığın acılarının, sevinçlerinin ve var olma mücadelesinin dünya hayatındaki en güçlü kanıtlarından biri olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, insan var oldukça sanatın da var olacağını vurgulayarak, sanatın kendini yenileyen ve sürekli üreten bir alan olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, "İnsan yaşadıkça sanat da yaşayacak, kendisini yenileyecek, yeni ufuklar keşfedecek ve kendini yeniden üretmeye devam edecektir" dedi. Türkçenin güçlü şairlerinden merhum Arif Nihat Asya’ya da atıfta bulunan Erdoğan, Asya’nın sanat anlayışını yansıtan dizelerini hatırlatarak, sanatın dönüştürücü gücünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu şiirin adeta bir sanat manifestosu niteliği taşıdığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, mimariden musikiye, şiirden resme kadar tüm sanat dallarının özünde insanı, dünyayı ve insanın ötesini anlama çabasının bulunduğunu belirterek, "Sanat, dünyayı daha anlamlı kıldığı için sanattır. Sanat, insana değer kattığı, insanı tekemmül ettirdiği için sanattır. Sanat, bize başka hiçbir şeyin veremeyeceği bir coşkuyu ve duyguyu verdiği için sanattır" diye konuştu. Sanatın ayrıştıran değil birleştiren bir güç olduğunun altını çizen Erdoğan, Türkiye’nin yetiştirdiği büyük sanatçıların ortak bir değer olduğunu vurguladı. Erdoğan, "Türkiye’nin her büyük şairi, her büyük yazarı bizim medarı iftiharımızdır. Dil, kültür, sanat, düşünce ve mimari alanında eser veren münevverlerimizin tamamı bizim için birer kutup yıldızıdır" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kültür ve medeniyet birikiminin büyük isimlerle şekillendiğini vurgulayarak, "Nasıl ki Selimiye’siz bir Edirne’yi, Süleymaniye’siz bir İstanbul’u tahayyül edemiyorsak, Mimar Sinan’sız bir Türkiye’yi de düşünemeyiz" dedi. Türk musikisinin de asırlara yayılan büyük ustalarla varlık kazandığını ifade eden Erdoğan, "Itrî, Dede Efendi, Şevki Bey, Saadettin Kaynak, Neşet Ertaş ve daha nice dev isim olmadan Türk müziğini tasavvur edemeyiz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk şiirinin milli kimliğin temel unsurlarından biri olduğuna dikkat çekerek, "Yunus Emre’den Karacaoğlan’a, Fuzuli’den Mehmet Akif’e, Nedim’den Yahya Kemal’e, Nef‘i’den Nazım Hikmet’e, Şeyh Galip’ten Sezai Karakoç’a uzanan büyük bir şiir mirasına sahibiz. Türk şiiri, sadece lisanımızın değil, aynı zamanda millî hissiyatımızın da tapu senedidir" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilim, kültür ve sanatta sahip olunan köklü mirasın gelecek kuşaklar için taşıdığı öneme dikkat çekerek, "İlim, kültür ve sanatta sahip olduğumuz bu köklü miras, inşallah asırlar boyunca kültür ve sanat birikimimizi beslemeye devam edecektir" dedi. Küreselleşme süreciyle birlikte kültürel tek tipleşmenin tüm dünyayı etkisi altına aldığı bir dönemden geçildiğini ifade eden Erdoğan, her alanda sınırsız tüketimi teşvik eden ve insanı edilgen hâle getiren bu anlayışa karşı uyarılarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu kültürel kuşatmadan çıkış yolunun köklere sahip çıkmaktan geçtiğini vurgulayarak, "Her alanda sınırsız tüketimi teşvik eden, insanı edilgen hale getiren bu cendereden ancak köklerimize tutunarak kurtulabiliriz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi miras ve birikiminden beslenen sanatın, kültürel tek tipleşmeye karşı güçlü bir direnç unsuru olacağını vurgulayarak, "Kendi mirasımızdan ve birikimimizden beslenen sanat, bu tek tipleşme dalgasına karşı tabiri caizse bir dalga kıran işlevi görecektir" dedi. Bu değerlendirmeyi özellikle vurguladığını belirten Erdoğan, günümüzde popüler hale gelen birçok film, dizi ve müzik eserinin geniş coğrafyalarda oluşturduğu etkiye dikkat çekti. Erdoğan, "Bugün popüler olan pek çok filmin, dizinin ve müzik eserinin coğrafyamızdaki etkisine ve nüfuzuna baktığımızda, sanatın dönüştürücü gücünün nelere kadir olduğunu hepimiz görebiliyoruz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ölçekte yaygınlaşan tek tipleşmenin sanat alanında da ciddi riskler barındırdığına vurgu yaptı. Tüketim alışkanlıkları, yaşam tarzları, yemek kültürü ve giyim kuşamda görülen yeknesaklaşmanın sanat beğenilerini de etkilediğini belirten Erdoğan, bu durumun özgün ve yetkin olanı törpülediğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel tüketim düzeninin insanın biricikliğini aşındırdığına işaret ederek, "Yeryüzünde önüne çıkan her şeyi öğüten, herkesi birbirine benzeten küresel tüketim çarkı, insanın biricikliğini yok etmenin yanı sıra bireyin yeteneklerini de aynı tornadan geçirmektedir" değerlendirmesinde bulundu. Neoliberal kültür anlayışıyla ‘trend’ adı altında sürekli değişen yeni kutsalların, insana dair pek çok değeri tahrip ettiğini belirten Erdoğan, yapay zeka ürünlerinin sanat alanındaki etkilerine de dikkat çekti. Erdoğan, "Yapay zeka mahsulü şiirlerin, kitapların, şarkıların, resimlerin ve sinema filmlerinin yüz milyonlara ulaştığı, gerçekle sanal arasındaki farkın büyük ölçüde kaybolduğu bir dönemde, bizi yarın neyin beklediğini tam olarak bilemiyoruz; hiçbirimiz kestiremiyoruz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli kimliği, kültürü ve değerleri dışlayan anlayışların kalıcı olamayacağını vurgulayarak, bu tür eğilimlerin yüzeyselliğe mahkum olduğunu ifade etti. Milli kimliği, milli kültürü, değerleri, idealleri, erdemi ve ahlakı dışlayan her trendin derinlikten yoksun kalacağını belirten Erdoğan, "Hiçbir özgünlüğü ve derinliği olmayan, günlük üretilip günlük tüketilen işler ile bu küresel fırtınanın önünde durmamız mümkün değildir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel kültür savaşlarında güçlü bir duruş için yerli ve milli kültür değerlerinin evrensel bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğine dikkat çekerek, "Yerli ve milli olan kültür değerlerimizi evrensel bir perspektifle harmanlamalı, yeniden üretmeli ve yeniden inşa etmeliyiz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli ve milli kültür değerlerinin yeniden inşasının kolay bir süreç olmadığını vurgulayarak, bunun ciddi emek ve gayret gerektirdiğini ifade etti. Bir siyasetçi olarak bu sürecin zorluklarının farkında olduğunu belirten Erdoğan, "Bunun asla kolay olmadığını elbette biliyorum. Ancak bunu yapacak imkâna, birikime ve kapasiteye ziyadesiyle sahibiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumun her yaş ve kesimini etkileyen bu kuşatmadan çıkış yolunun yine kültür ve sanat öncülerinden geçeceğine inandığını dile getirerek, "Her yaş ve her kesimden insanımızı etkileyen bu cendereden çıkış yolunu, tarih boyunca olduğu gibi topluma mihmandarlık eden sanatçılarımızın, mütefekkirlerimizin, münevverlerimizin ve kültür-sanat erbabımızın göstereceğine inanıyorum" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında kültür ve sanat camiasına açık bir çağrıda bulunarak, bu konuda kendilerinden özel bir istirhamı olduğunu dile getirdi. Bilim, sanat, edebiyat, düşünce ve kültür alanlarında emek veren herkesin ortak bir değer olduğunun altını çizen Erdoğan, "Açıkçası bunu sizlerden istirham ediyorum. Bilim adına, sanat adına, edebiyat adına, düşünce adına, kültür adına taş üstüne taş koyan herkesin, hangi görüşten olursa olsun, her bir insanımızın başımızın üstünde yeri olduğunu burada bir kez daha ifade etmek istiyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, evrensel değerlerle buluşurken yerli ve millî duruşunu muhafaza edebilen bir anlayışın önemine vurgu yaparak, kültür, sanat ve bilim insanlarının desteğiyle bu mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceğini ifade etti. Erdoğan, "Evrensele yelken açarken yerli kalabilen, memleketi ve milleti için hayal kurabilen, en sert eleştirileri yaparken dahi yıkmayan kültür, sanat ve bilim insanlarımızın desteğiyle inşallah bu mücadeleyi yürüteceğiz. Rabbim yardımcımız olsun" dedi. Konuşmasının sonunda ödül sahiplerini bir kez daha tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birazdan kendilerine Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini tevdi edeceğimiz kıymetli sanatçılarımızı ve bilim insanlarımızı tekrar tebrik ediyorum. Törenimizi teşrif eden siz değerli misafirlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, müzik ödülüne layık görülen Prof. Dr. Yalçın Tura’ya ödülünü takdim ederken "92 yaşında böyle bir ödülü almak herkese nasip olmaz diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu. Anadolu Ajansı Foto Muhabiri Ali Jadallah’ın ödülünü eşi ve çocuklarına takdim eden Erdoğan’a, Jadallah’ın eşi Dua İsavi, Gazze’den çıkışın son derece zor olduğunu belirterek, yalnızca kendisi ve çocuklarına izin verildiğini, eşinin Gazze’de kaldığını söyledi. Anadolu Ajansı’nın süreç boyunca kendilerine büyük destek verdiğini ifade eden Dua İsavi Ali, "Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk halkına teşekkür ederek, "Her zaman yanımızda oldular. Sizlerden bir dileğim var, eşimin de burada olmasını temenni ediyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, "Biz her türlü yola başvuracağız. İnşallah Ali’yi sana da bize de kavuşturacağız" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri programı öncesi, ödül alan AA Foto Muhabiri Ali Jadallah’ın ailesini kabul etti.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
17 Aralık 2025 Çarşamba- 18:54
MHP Etimesgut İlçe Başkanı Muratgül’den AK Parti Etimesgut İlçe Başkanı Şankazan’a ziyaret
2
18 Aralık 2025 Perşembe- 14:17
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: "İsrail’in uzun yıllar uluslararası sistemde fiilen dokunulmazlık zırhıyla hareket etti"
3
18 Aralık 2025 Perşembe- 15:57
Bahçeli: "DEM Parti’nin 4 Ocak’ta düzenleyeceği mitingin hiçbir mahsurlu yanı yoktur"
4
18 Aralık 2025 Perşembe- 12:14
Nebi Hatipoğlu, Özgür Özel’i kınadı
5
19 Kasım 2024 Salı- 17:02
Gazeteci, tarihçi, yazar Dr. Anapalı: ’’Camiler, nalbant dükkanı, marangozhane, ahır, meyhane olarak kullanıldı’’
08 Aralık 2025 Pazartesi - 13:34
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "2025 yılında bütçe açığının 2 trilyon 208 milyar lira olacağını tahmin etmekteyiz"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "2025 yılında bütçe açığının 2 trilyon 208 milyar lira olacağını tahmin etmekteyiz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin tümü üzerine konuştu. Türkiye ekonomisi ile ilgili değerlendirmede bulunan Yılmaz, "2024 yılı boyunca küresel ölçekte dezenflasyon odaklı parasal sıkılaşmanın dış talepte yol açtığı zayıflamaya ve jeopolitik gerilimlere rağmen, Türkiye ekonomisinde ılımlı ancak istikrarlı bir büyüme performansı sergilenmiştir. Fiyat istikrarını önceleyen politika çerçevesiyle uyumlu bir patikada, 2024 yılı yüzde 3,3’lük büyüme oranıyla tamamlanmıştır. Salgınla başlayan, jeopolitik gerilimler ile enerji, gıda ve tedarik zinciri krizleriyle derinleşen küresel dalgalanmalara karşın, Türkiye ekonomisi istikrarlı büyümesini sürdürerek dünya ekonomisinde olumlu yönde ayrışan ülkeler arasında yer almıştır" ifadelerini kullandı. "Kişi başına milli gelirin yaklaşık 17 bin dolar seviyesine çıktığı görülmektedir" Güçlü büyüme performansıyla milli gelirin Cumhuriyet’in 100’üncü yılı olan 2023 itibarıyla ilk defa 1 trilyon dolar eşiğini aşarak 1 trilyon 130 milyar dolara ulaştığını hatırlatan Yılmaz, "Kişi başına düşen milli gelir ise 13 bin 243 dolar olarak gerçekleşmiştir. 2024 yılında kişi başına düşen milli gelirimiz 15 bin doları aşmıştır. 2025 yılı üçüncü çeyreği itibarıyla GSYH’nin dolar cinsinden yıllıklandırılmış büyüklüğü 1 trilyon 538 milyar dolar düzeyine yükselmiştir. Aynı dönemde yıllıklandırılmış kişi başına milli gelirin ise yaklaşık 17 bin dolar seviyesine çıktığı görülmektedir. Yıl sonu tahminimiz ise 17 bin 748 dolardır. 2025 yılı itibarıyla kişi başına düşen milli gelirimizin bu seviyelere ulaşmasıyla ülkemizin Dünya Bankası’nın Atlas yöntemiyle belirlediği eşik değerleri ilk defa aşarak yüksek gelir grubu ülkeler arasında yer alması öngörülmektedir" dedi. "Türkiye dünyanın 17’nci büyük ekonomisi konumundadır" Türk ekonomisinin gelişmiş ülkelere yakınsama sürecinin devam ettiğini dile getiren Yılmaz, "2024 yılı itibarıyla, nominal dolar bazında Türkiye dünyanın 17’nci büyük ekonomisi konumundadır. 2025 yılı tahminleri ışığında ise Türkiye ekonomisinin 1,5 trilyon dolarlık milli geliri aşması ve 16’ncı büyük ekonomi konumuna yükselmesi beklenmektedir. Satın Alma Gücü Paritesi cinsinden GSYH büyüklüğüne göre ise ülkemiz, dünyanın en büyük 12’nci, Avrupa’nın ise en büyük 5’inci ekonomisi konumunda olup, 2025 yılı tahminleri ışığında İtalya’yı geride bırakarak, dünyanın en büyük 11’inci, Avrupa’nın ise en büyük 4’üncü ekonomisi olması beklenmektedir. Ekonomimizin gelişmiş ülkelere yakınsama süreci devam etmektedir. Ülkemizin kişi başına milli gelirinin AB ülkeleri ortalamasına oranı 2002 yılında yüzde 38 iken 2024 yılında bu oran yaklaşık yüzde 70 olarak gerçekleşmiş, 2025 yılında yüzde 71’i ve 2026 yılında ise yüzde 72’yi aşması öngörülmektedir" şeklinde konuştu. "Aralık ayına yönelik enflasyon görünümü de olumlu seyretmektedir" 2024 yılının Haziran ayında uygulamaya konulan dezenflasyon programı ile dezenflasyon sürecinin Türkiye’de artık kalıcı fiyat istikrarının hedefi doğrultusunda ilerlediğinin açıkça görüldüğünü söyleyen Yılmaz, "Dezenflasyon sürecinin program takvimimizle uyumlu şekilde ilerlemesi, yılın ikinci yarısında çok daha somut biçimde hissedilmiştir. Kasım 2025 itibarıyla yıllık tüketici enflasyonu yüzde 31,1 düzeyine kadar gerilemiştir. Temel mal enflasyonunda çok daha belirgin bir düşüşle bu oran yüzde 18,6 olmuştur. Aralık ayına yönelik enflasyon görünümü de olumlu seyretmektedir. Önceliğimiz açık ve nettir. Bütüncül bir yaklaşımla para, maliye, gelirler politikaları ve yapısal dönüşüm adımlarıyla dezenflasyonu kararlılıkla sürdüreceğiz. 2026 yılında enflasyonun yüzde 20’li seviyelerin altına indirilmesi, fiyatlama davranışlarında yapışkanlığın kalıcı olarak kırılması ve 2027 yılından itibaren enflasyonun tekrar tek haneli seviyelere indirilmesi temel hedefimiz olmaya devam edecektir. Bir yandan mali disiplini sürdürürken, diğer yandan yönetilen/yönlendirilen fiyatlar başta olmak üzere maliye politikaları ile enflasyonla mücadeleyi güçlendireceğiz. Ayrıca, sosyal konut ve gıda başta olmak üzere arz yönlü politikalarla enflasyonla mücadelemizi bütüncül bir çerçevede kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi. "2025 yılı Kasım ayı itibarıyla yıllıklandırılmış mal ihracatımız 270,6 milyar dolara ulaşmıştır" Türkiye’nin 261,8 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaştığını ve ticaret politikalarındaki belirsizliklere karşın dünya ihracatından aldığı yüzde 1,07’lik payı muhafaza ettiğini dile getiren Yılmaz, "Bu dönemde sanayimizin geniş tabanlı ve çeşitlendirilmiş üretim yapısı, küresel belirsizliklere karşı ekonomimize önemli ölçüde dayanıklılık kazandırmış; elde edilen ihracat performansında belirleyici bir unsur olmuştur. 2025 yılı Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracat gelirlerimiz yüzde 3,7 oranında artarak 247,2 milyar dolara ulaşmıştır. 2025 yılı Kasım ayı itibarıyla yıllıklandırılmış mal ihracatımız 270,6 milyar dolara ulaşmıştır. Turizm gelirleri dahil 120 milyar doları aşan hizmet ticaretimiz de ilave edildiğinde, toplam mal ve hizmet ihracatı, hedefimiz olan 390 milyar doların üzerinde gerçekleşecektir. Dış ticaret performansımızı önümüzdeki dönemde daha üst seviyelere taşımayı amaçlıyoruz. Ticaret hacmimizin temel belirleyicisi olan ticaret ortaklarımızın büyümesi bu yıl yüzde 2,3 oranında beklenmektedir. Küresel ticaretteki belirsizliklere rağmen önümüzdeki üç yılda da ticaret ortaklarımızda büyümenin yüzde 2,5 oranında yukarı yönlü olması ihracatımızı destekleyecektir. Bu gelişmede başta Orta Doğu ve Kuzey Afrika ‘MENA’ ülkelerindeki beklenen büyüme performansı ile Avrupa Birliği ülkelerinde tahmin edilen toparlanma etkili olmaktadır" ifadelerini kullandı. "2025 yılında bütçe açığının 2 trilyon 208 milyar lira olacağını tahmin etmekteyiz" 2025 yıl sonu bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3,6 olarak tahmin edildiğinin altını çizen Yılmaz, "İçinde bulunduğumuz 2025 yılında; Merkezi yönetim bütçe giderlerinin 14 trilyon 674 milyar lira, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 12 trilyon 466 milyar lira, bütçe açığının 2 trilyon 208 milyar lira, faiz dışı açığın 156 milyar lira olarak gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz. 2025 yılında vergi gelirlerinin 10 trilyon 734 milyar lira, vergi dışı gelirlerin ise 1 trilyon 732 milyar lira olacağını öngörüyoruz. 2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 18 trilyon 979 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 16 trilyon 266 milyar lira olacağını öngörmekteyiz. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 3,5 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Deprem nedeniyle bütçe açıklarında yaşanan arızi artış sonrasında, bütçe açığını yeniden Hükümetlerimiz dönemindeki yüzde 3’ün altında olan ortalama seviyeye yaklaştırıyoruz. Hükümetlerimiz döneminde mali disiplin her zaman temel önceliğimiz oldu. Bütçeyi faiz bütçesi olmaktan çıkararak hizmet bütçesi haline getirdik. 2002 yılında milli gelire oranla yüzde 14,3 olan faiz giderlerini oldukça düşük seviyelere indirdik" dedi. "Meskenlerde kullanılan elektriğe ortalama yüzde 54, doğalgaza ise yüzde 45 destek verilmektedir" Vatandaşların elektrik ve doğal gazı daha ucuza kullanabilmeleri için 2026 yılı bütçesinde 373 milyar lira kaynak öngördüklerini ifade eden Yılmaz, "Halihazırda meskenlerde kullanılan elektriğe ortalama yüzde 54, doğal gaza ise yüzde 45 destek verilmektedir. 2022 yılı Ocak ayı itibarıyla, asgari ücrete kadar tüm çalışanlarımızın ücretlerini vergi dışı tuttuk. Dolayısıyla bu imkândan tüm çalışanlarımız yararlanmaktadır. Bu kapsamda 2026 yılında 1 trilyon 92 milyar lira vergi istisnası öngörüyoruz. Doğal gaz ve elektrikteki devlet destekleri ile asgari ücret tutarına kadar olan tüm ücretlerin vergi dışı tutulmasını da dikkate aldığımızda, sosyal harcamalara ayrılan kaynaklar 2 trilyon 382 milyar liraya ulaşmaktadır. Bu tutarın bütçemize oranı yüzde 12,6 seviyesindedir" şeklinde konuştu. "Sanayi üretimi devletin öncülüğü ve desteğiyle özel sektör tarafından hayata geçirilmeye devam etmektedir" Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odağıyla özel sektör önceliğinde büyüme stratejilerini sürdürdüklerini aktaran Yılmaz, "Sürdürülebilir sanayi üretimi devletin öncülüğü ve desteğiyle özel sektör tarafından hayata geçirilmeye devam etmektedir. Bu anlayışla, 2025 yılında 31,7 milyar lira olan yatırım teşvik ödeneklerini 2026 yılında yüzde 58 artışla 50 milyar lira olarak öngörüyoruz. 2002-2025 Eylül döneminde düzenlenen 129 bin 892 teşvik belgesi yatırımcıların Türk ekonomisine olan güvenini artırmıştır. Emek yoğun sektörlerimizin sorunlarına reel kesimle istişare içinde hassasiyetle yaklaşıyoruz. Ülkemiz ekonomisi ve istihdamında önemli yer tutan tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya gibi emek yoğun imalat sanayii sektörlerinde üretimin canlandırılması ve istihdamın korunması amacıyla önemli destekler sağlanmaktadır. Bu çerçevede, 2025 yılında ‘İstihdamı Koruma Destek Programı’ hayata geçirilerek bu sektörlerde istihdamını koruyan KOBİ’lere çalışan başına aylık 2 bin 500 TL destek sağlanmıştır. 2026 yılında bu desteği 3 bin 500 TL’ye çıkarmayı ve kapsamını genişletmeyi planlıyoruz. Yatırımla sağlanan ilave istihdam için sigorta primi işveren hissesi 14 yıl, sigorta primi işçi hissesi desteği için 12 yıl süreyle karşılanmaktadır" ifadelerini kullandı.
08 Aralık 2025 Pazartesi - 13:15
Çivril Belediyesi uzun yıllardır yapılmayan Kızılcasöğüt Mahallesi üst yapı çalışmalarına başladı
Denizli’nin Çivril ilçesi Kızılcasöğüt Mahallesinde uzun yıllardır devam eden üst yapı sorunu için Çivril Belediyesi çalışmalara başladı. Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Çivril Belediyesinin ortak çalışmalarıyla Çivril Kızılcasöğüt Mahallesi daha konforlu ve güvenli ulaşıma kavuşuyor. Uzun yıllardır bakım ve onarımı yapılmayan Kızılcasöğüt Mahallesi yollarının üst yapısı Çivril Belediyesinin çalışmaları ile yenileniyor. Çivril Belediyesinin yaptığı planlı çalışma ile ilçe genelinde yaşanan üst yapı sorunlarını gidererek daha konforlu ve güvenli ulaşım sağlamayı hedefliyor. Çivril’in mahallerinde yaşanan üst yapının tümünü planlı şekilde yenileyeceklerini belirten Çivril Belediye Başkanı Semih Dere, "Kızılcasöğüt Mahallemizde uzun yıllardır kazma bile vurulmayan altyapı sorunlarını çözmek için çalışmaları başlattık. Hemşehrilerimizin daha konforlu, daha modern ve daha güvenli yollara kavuşması için ekiplerimiz sahada titizlikle çalışıyor. İlçemizin farklı noktalarındaki yol çalışmalarını da planlanan program doğrultusunda yürütüyoruz. Bu hizmetlerin ilçemize ulaşmasında verdiği destek için Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’na teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
08 Aralık 2025 Pazartesi - 13:04
Muratpaşa Belediyesi, Malta’daki Liderler Zirvesi’ne katıldı
Antalya Muratpaşa Belediyesi, Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi (CEMR) tarafından 4-5 Aralık 2025 tarihlerinde Malta’da düzenlenen Liderler Zirvesi’ne katıldı. Belediye Başkanı Ümit Uysal öncülüğünde hayata geçirilen yerel demokrasi uygulamaları ve katılımcı yönetim vizyonu, Avrupa’nın yerel liderleriyle paylaşıldı. Muratpaşa Belediyesi, bu yıl 10’uncusu düzenlenen Uluslararası Kaleiçi Old Town Festivali’nin daimi katılımcılarından Malta Yerel Meclisler Birliği’nin (LCA) özel daveti üzerine Liderler Zirvesi’ne katıldı. Malta Başbakanı Robert Abela’nın açılışını yaptığı ve Avrupa Parlamentosu üyelerinin katıldığı zirvede Muratpaşa Belediyesi’ni Belediye Başkan Yardımcısı Oya Kansu temsil etti. "Avrupa’yı Tabandan İnşa Etmek" başlığıyla düzenlenen zirvede; demografik dönüşümler, jeopolitik gelişmeler ve toplumsal eşitsizlikler gibi yerel yönetimlerin karşılaştığı güncel sorunlar ele alındı. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin 2028-2034 bütçe dönemi (MFF) çerçevesinde yerel yönetimlerin rolünün güçlendirilmesi de zirvenin önemli başlıkları arasında yer aldı. Kansu, Liderler Zirvesi’nde Muratpaşa’da halkın yönetime doğrudan katılımını sağlayan Turunç Masa, Yaşlı Meclisi, Gençlik Meclisi ve sivil toplumla güçlü iş birliği mekanizmaları hakkında bilgi verdi. Başkan Uysal’ın katılımcı demokrasi modeli, zirvede büyük ilgi görürken uygulamalar, Avrupa genelinde ‘kapsayıcı, dirençli ve kimseyi geride bırakmayan kentler oluşturma’ hedefiyle örtüşen örnek bir yerel yönetim modeli olarak değerlendirildi.
08 Aralık 2025 Pazartesi - 13:04
TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Milli, katılımcı, demokratik, kuşatıcı, yeni ve sivil bir anayasanın yapılması 28. Dönem Meclisi’nin önemli sorumluluklarından birisidir"
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Her şeyden evvel Türkiye’ye net ikinci yüzyılına yaraşır, milli, katılımcı, demokratik, kuşatıcı, yeni ve sivil bir anayasanın yapılması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, 28. Dönem Meclisi’nin önemli sorumluluklarından birisidir" dedi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek olan 2026 Bütçe ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı. Kurtulmuş, sabah saatlerinde İstanbul Çekmeköy’de gerçekleştirilen bir uyuşturucu operasyonunda şehit olan özel harekat polisi Emre Albayrak’a Cenab-ı Allah’tan rahmet dieyerek, ailesine, emniyet camiasına ve Türk milletine başsağlığı diledi. Kurtulmuş, bütçe komisyon sürecine değinerek, "Bu 40 gün süren komisyon görüşmelerinde 21 birleşim gerçekleştirilmiş, 77 oturumda yaklaşık 240 saat bütçe müzakere edilmiştir. Bu komisyon görüşmelerinde komisyon üyelerimiz dahil olmak üzere 271 milletvekilinin toplamda bin 353 kez söz talebi olmuş ve bu karşılanmıştır. Başka bir deyişle, Türkiye Büyük Millet Meclisimizde bulunan milletvekillerimizin yaklaşık yüzde 46’sı bu müzakerelere doğrudan katılım sağlayarak katkıda bulunmuştur" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, terörün ortadan kaldırılması amacıyla komisyon kurulduğunu hatırlatarak, "Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki siyasi partilerin kahir ekseriyetinin katıldığı bir komisyon marifetiyle son derece olgun bir demokratik ortamda fevkalade ciddi tartışmalar yapılarak cumhuriyetin ilk yüzyılının en yakıcı sorunu olan, en zor sorunu olan terörün ortadan kaldırılabilmesi için çok yönlü, çok katmanlı bir çalışma gerçekleştirilmiş. Konuyla ilgili toplumun bütün kesimleri dinlenmiş, şehit aileleri ve gazilerimizle başlayan ilk oturumla birlikte Türkiye’nin bütün sivil toplum kuruluşları, farklı kesimler, üniversiteler, akademi camiası fevkalade geniş bir şekilde dinlenerek dinleme faaliyetleri geçtiğimiz hafta itibarıyla sona erdirilmiştir. Şimdi bundan sonraki süreçte ümit ediyorum ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oluşturulan bu komisyon şimdiye kadar sürdürmüş olduğu müzakere olgunluğunu devam ettirerek fevkalade güçlü bir raporu yazacak ve bu sorunun ve Türkiye’nin demokratik standartlarının yükseltilmesiyle ilgili genel perspektifimizde yazdığı bir raporla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunacaktır" dedi. Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Terörsüz Türkiye sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oluşturduğumuz Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun görev alanında değildir. Bu bir devlet projesidir. Devletin bütün ilgili kurumları, başta güvenlik kurumlarımız olmak üzere, bu sürecin kazasız belasız yürütülmesi ve sonlandırılmasıyla ilgili olarak çok üst bir koordinasyonla görevlerini yerine getirmektedir. Aynı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki komisyonumuz da bu süreçte üzerine düşen Demokrasi Komisyonu’nun bir gereği olarak süreci en kalabalık şekilde bu noktaya kadar getirmiştir. Ümit ederim ki sonuç alarak Türkiye tarihinde önemli bir tarihi fırsatın, kazanılan bu fırsatın başarıyla sonuçlandırılmasına vesile olur." Kurtulmuş, yeni ve sivil bir anayasa yapılmasının önemine işaret ederek, "Her şeyden evvel, Türkiye’ye net ikinci yüzyılına yaraşır, milli, katılımcı, demokratik, kuşatıcı, yeni ve sivil bir anayasanın yapılması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, 28. Dönem Meclisi’nin önemli sorumluluklarından birisidir. Aynı şekilde demokratik standartlarımızı yükseltmemiz açısından, demokratik bir yeni meclis iç tüzüğü, siyasi partiler yasası ve seçim yasasının da gerçekten büyük bir olgunlukla ve siyasi hesapların dışında gündeme getirilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ele alınması ve sonuçlandırılmasını da ümit ve arzu ediyoruz" dedi.
08 Aralık 2025 Pazartesi - 13:02
2026 bütçe görüşmeleri TBMM Genel Kurulu’nda
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "" Her şeyden evvel, Türkiye’ye net ikinci yüzyılına yaraşır, milli, katılımcı, demokratik, kuşatıcı, yeni ve sivil bir anayasanın yapılması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28. dönem meclisinin önemli sorumluluklarından birisidir" dedi. Kurtulmuş, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek olan 2026 bütçe ve 2024 Kesin hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı. Kurtulmuş, sabah saatlerinde İstanbul Çekmeköy’de gerçekleştirilen bir uyuşturucu operasyonunda hayatını kaybeden, şehit olan özel harekat polisi Emre Albayrak’a Cenab-ı Allah’tan rahmet dieyerek, ailesine, emniyet camiasına ve Türk milletine başsağlığı diledi. Kurtulmuş, bütçe komisyon sürecine değinerek, "Bu 40 gün süren komisyon görüşmelerinde 21 birleşim gerçekleştirilmiş, 77 oturumda yaklaşık 240 saat bütçe müzakere edilmiştir. Bu komisyon görüşmelerinde komisyon üyelerimiz dahil olmak üzere 271 milletvekilinin toplamda bin 353 kez söz talebi olmuş ve bu karşılanmıştır. Başka bir de işte, Türkiye Büyük Millet Meclisi’mizde bulunan milletvekillerimizin yaklaşık yüzde 46’sı bu müzakerelere doğrudan katılım sağlayarak katkıda bulunmuştur" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, terörün ortadan kaldırılması amacıyla komisyon kurulduğunu hatırlatarak, "Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki siyasi partilerin kayır ekseriyetinin katıldığı bir komisyon marifetiyle son derece olgun bir demokratik ortamda fevkalade ciddi tartışmalar yapılarak cumhuriyetin ilk yüzyılının en yakıcı sorunu olan, en zor sorunu olan terörün ortadan kaldırılabilmesi için çok yönlü, çok katmanlı bir çalışma gerçekleştirilmiş. Konuyla ilgili toplumun bütün kesimleri dinletmiş, şehit aileleri ve gazilerimizle başlayan ilk oturumla birlikte Türkiye’nin bütün sivil toplum kuruluşları, farklı kesimler, üniversiteler, akademi camiası fevkalade geniş bir şekilde dinlenerek dinleme faaliyetleri geçtiğimiz hafta itibariyle sona erdirilmiştir. Şimdi bundan sonraki süreçte ümit ediyorum ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oluşturulan bu komisyon şimdiye kadar sürdürmüş olduğu müzakere olgunluğunu devam ettirerek fevkalade güçlü bir raporu yazacak ve bu sorunun ve Türkiye’nin demokratik standartlarının yükseltilmesiyle ilgili genel perspektifimizde yazdığı bir raporla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunacaktır" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Terörsüz Türkiye sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oluşturduğumuz Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun görev alanında değildir. Bu bir devlet projesidir. Devletin bütün ilgili kurumları, başta güvenlik kurumlarımız olmak üzere, bu sürecin kazasız belasız yürütülmesi ve sonlandırılmasıyla ilgili olarak çok üst bir koordinasyonla görevlerini yerine getirmektedir. Aynı şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki komisyonumuzda bu süreçten üzerine düşen Demokrasi Komisyonu’nun bir gereği olarak süreci en kalabalık şekilde bu noktaya kadar getirmiştir. Ümit ederim ki sonuç alarak Türkiye tarihinde önemli bir tarihi fırsatın, kazanılan bu fırsatın başarıyla sonuçlandırılmasına vesile olur." Kurtulmuş, yeni ve sivil bir Anayasa yapılmasının önemine işaret ederek, " Her şeyden evvel, Türkiye’ye net ikinci yüzyılına yaraşır, milli, katılımcı, demokratik, kuşatıcı, yeni ve sivil bir anayasanın yapılması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28. dönem meclisinin önemli sorumluluklarından birisidir. Aynı şekilde demokratik standartlarımızı yükseltmemiz açısından, demokratik bir yeni meclis iç tüzüğü, siyasi partiler yasası ve seçim yasasının da gerçekten büyük bir olgunlukla ve siyasi hesapların dışında gündeme getirilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ele alınması ve sonuçlandırılmasını da ümit ve arzu ediyoruz" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile DEM Parti Eş Başkanları Tulay Hatımoğulları ve Tuncer Bakırhan el sıkıştı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel diğer liderlerle el sıkıştı.
08 Aralık 2025 Pazartesi - 12:08
AK Parti Genel Başkanvekili Ala: "Hem Suriye için hem bölgesel barış ve istikrar için de umut verici bir dönüm noktasıdır"
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Suriye’nin Hürriyet Günü dolayısıyla yayımladığı açıklamada, "Bu dönem hem Suriye için hem de bölgesel barış ve istikrar için de umut verici bir dönüm noktasıdır" dedi. AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, Suriye’deki iç savaşın sona ermesi ve Esad rejiminin düştüğü Hürriyet Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Ala, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi: "Suriye’deki iç savaşın sona ermesinin birinci yıl dönümünde, kardeş Suriye halkının Hürriyet Günü’nü tebrik ediyoruz. Suriye halkının uzun yıllar boyunca büyük fedakârlıklarla sürdürdüğü özgürlük, adalet ve onur mücadelesi bugün yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır. Bu dönem hem Suriye için hem de bölgesel barış ve istikrar için de umut verici bir dönüm noktasıdır. Türkiye olarak, ortak tarihimizden aldığımız ilhamla dost ve kardeş Suriye’nin birliğinin güçlendirilmesi, toprak bütünlüğünün korunması, istikrarın tesis edilmesi ve halkın hak ettiği güvenli ve müreffeh geleceğe kavuşması için verilen çabalara en güçlü şekilde destek vermeye devam edeceğiz."
08 Aralık 2025 Pazartesi - 11:32
AK Parti Sözcüsü Çelik: "Suriye halkının 8 Aralık Hürriyet Günü’nü yürekten kutluyoruz"
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Suriye’nin 8 Aralık Hürriyet Günü’ne ilişkin, "Suriye halkının 8 Aralık Hürriyet Günü’nü yürekten kutluyoruz" dedi. AK Parti Sözcüsü Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Katliamcı Esad rejiminin sona erdiği ve iç savaşın bittiği gün 8 Aralık 2024. Suriye halkının 8 Aralık Hürriyet Günü’nü yürekten kutluyoruz. Suriye Hükümeti, her türlü provokasyon, saldırı ve engele rağmen birliğini ve dirliğini sağlama yönünde ilerliyor. Kardeş Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
08 Aralık 2025 Pazartesi - 10:36
Kaymaz: "FETÖ’nün, PKK’nın, DEAŞ’ın ve Türkiye düşmanlarının farklı maskelerle tekrar sisteme sızma çabalarına geçit verilmemelidir’’
Erdemliler Hareketi Derneği Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz, FETÖ’nün, PKK’nın, DEAŞ’ın ve Türkiye düşmanlarının farklı maskelerle tekrar sisteme sızma çabalarına geçit verilmemesi gerektiğini belirterek, "Bugün yapılması gereken, af pazarlıkları değil, milli güvenliğe kast eden her odağın toplumsal hafızadan silinmesini değil, tam tersine doğru şekilde hatırlanmasını sağlamaktır" dedi. Erdemliler Hareketi Derneği Diyarbakır Temsilcisi Atilla Kaymaz, FETÖ gerçeğinin hala ortada dururken, bugün hala bu yapıyı koruma ve kollama arayışında olanların niyetini sorgulamak her vatanseverin görevi olduğunu söyledi. "Kim gerçekten yanlışın düzelmesini istiyor, kim zinciri kırmak için konuşuyor, kim zinciri saklamak için çabalıyor? Bu sorular artık bir vicdan muhasebesi değil, Türkiye’nin güvenlik hafızasını diri tutma zorunluluğudur" diyen Kaymaz, "Son dönemlerde kamuoyuna pompalanan mağduriyet hikayeleri, kesinlikle duygusal zeminlerde değil, devlet aklıyla okunması gereken bir operasyon dili olarak karşımızdadır. Zira terörsüz Türkiye hedefinin olgunlaştığı bir süreçte, FETÖ’ye yönelik af baskısının yeniden gündeme getirilmesi masum bir teklif değil, Türkiye’nin istikrarını bulandırmak isteyen küresel aklın bir provokasyon denemesidir. Bu girişimlerin arkasında, ülkemizi kaosa sürüklemek isteyen evangelist-siyonist odakların taşeronluğunu yapan yapılar olduğunu görmek için derin bir analiz yetmez; sadece hafızası güçlü olmak yeterlidir" diye konuştu. Bugün gerçekleri ters yüz ederek konuşanların olduğunu ifade eden Kaymaz, "Cehaleti bilgi, ihaneti makyajlı siyaset, terör işbirlikçiliğini ise ’normalleştirme çabası’ gibi sunan bir siyasal kitleyle karşı karşıyayız. Bir kısmı harici zihniyetin kalın çizgilerini taşıyan, bir kısmı da meşruiyet devşirmek için her dönemin rüzgarına göre yön değiştiren bu profil, FETÖ’nün yıllardır bu millete yaşattığı acıları, kumpasları, casusluk faaliyetlerini, faili olduğu ihaneti yok sayarak bugün af dilenciliğine soyunabiliyor. Bu tablo, sadece siyasi bir zafiyet değil, devlet hafızasına kasteden bir sorumsuzluk halidir. Terörsüz Türkiye vizyonu, bir lütuf değil, milletimizin bedel ödeyerek inşa ettiği bir beka projesidir. Bu projeye yönelik her sabotaj girişimi, hangi siyasi kostümle sunulursa sunulsun, milletimizin huzuruna, devletimizin birliğine, Cumhuriyetimizin bekasına yönelmiş bir tehlike olarak okunmalıdır. FETÖ’nün, PKK’nın, DEAŞ’ın ve Türkiye düşmanlarının farklı maskelerle tekrar sisteme sızma çabalarına geçit verilmemelidir. Bugün yapılması gereken, af pazarlıkları değil; milli güvenliğe kast eden her odağın toplumsal hafızadan silinmesini değil, tam tersine doğru şekilde hatırlanmasını sağlamaktır. Türkiye artık terör örgütlerinin manevra alanını daraltmış, oyun kuran bir ülkedir. Bizler de bu süreçte milletimizin yanında, devletimizin safında, liderliğini kararlı şekilde sürdüren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın duruşunun arkasında olmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Beka, sadece bugünü değil; yarınları da koruma iradesidir. Ve biz bu iradeden asla vazgeçmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
08 Aralık 2025 Pazartesi - 10:18
Dışişleri Bakanlığı, Suriye’de Esad rejiminin sona erdiği Hürriyet Günü’nün yıl dönümünü kutladı
Dışişleri Bakanlığı tarafından Suriye’de iç savaşın ve Esad rejiminin sona erdiği Hürriyet Günü’nün yıl dönümü kutlanan açıklamada, "Türkiye olarak, Suriye’de istikrar, güvenlik ve refahın tesisi yönündeki çabaları en güçlü biçimde desteklemeyi sürdüreceğiz" denildi. Dışişleri Bakanlığı, Suriye’deki iç savaşın ve Esad rejiminin sona erdiği 8 Aralık 2024 tarihinin birinci yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklamada bulundu. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, "Suriye’deki iç savaşın ve Esad rejiminin sona erdiği 8 Aralık 2024 tarihinin birinci yıl dönümünü, Suriye halkının Hürriyet Günü’nü yürekten kutluyoruz. Suriye Hükümeti, son bir senede, karşı karşıya olduğu çok sayıda soruna rağmen, sağduyulu ve barışçı bir dış politika izlemiş ve Suriye’nin uluslararası alanda hak ettiği saygın konuma ulaşması yönünde kalıcı adımlar atmıştır. Türkiye olarak, Suriye’de istikrar, güvenlik ve refahın tesisi yönündeki çabaları en güçlü biçimde desteklemeyi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
08 Aralık 2025 Pazartesi - 10:05
Başkan Candal: "Tasarrufla kaynak üretiyor, sosyal projeleri büyütüyoruz"
Samsun’un Tekkeköy Belediye Başkanı Mustafa Candal, göreve geldikleri günden bu yana tasarruf tedbirlerini kararlılıkla sürdürdüklerini, aynı zamanda ilçeye uzun vadeli fayda sağlayacak sosyal projeleri hayata geçirdiklerini söyledi. Tekkeköy Belediye Başkanı Mustafa Candal, kısa süre içerisinde Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan kiralanan 100 bin metrekarelik arsaya 4 bine yakın incir ağacı dikerek sosyal sorumluluk projesi başlattı. Her yıl ortalama 50 milyon TL gelir beklenen incir ormanından elde edilen gelirler ise üniversitede okuyan kız öğrencilere burs olarak verilecek. Başkan Candal, yerel seçimlerin ardından hayata geçirdikleri projeler ve yaptıkları çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. "Tasarruf tedbirlerine devam ediyoruz" Tasarruf tedbirlerine önem verdiklerini anlatan Candal, "Biz ilçemize geldiğimizde önce belediyemizi gerçek kamu yararına ve milletimizin faydasına olacak şekilde önce tanımak istedik. Neyimiz var, önceki belediye başkanımızın yaptıkları, bize bıraktıkları ve bunları nasıl telafi ederiz, nasıl düzeltiriz, belediyemizi daha iyi milletimize, ilçe halkına daha hizmet verebilmemiz için bir önce kendimizi tanıdık. Ondan sonra bizim için en önemli olan şu anda ülkemizin de yaşadığı ve Cumhurbaşkanımızın da bize söylediği tasarruf tedbirlerine başladık. Kiralık olan aşağı yukarı 50’den fazla kiralık aracın sözleşmesini feshettik. Bu bize aylık bugünün hesaplarına göre baktığımızda 15-16 milyon TL tasarruf yapma fırsatımız oldu. Milletvekilimiz Mehmet Muş sayesinde belediyemize 29 tane hizmet aracı kazandırdık. Bunların da bize faydası aylık aşağı yukarı 15-16 milyon TL civarında oldu" dedi. Sosyal projelere de devam ettiklerinin altını çizen Candal, "Yakın zamanda çocuklarımıza Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte çok büyük bir sosyal proje yaptık. Burada yaptığımız Tekeköy’ümüzün de patentine sahip olduğu mor patlıcan inciri dikerek ihtiyaç sahibi olan üniversiteye okuyacak çocuklarımıza sosyal proje yaparak burs desteği çıkacağız. Projemize katkı sağlayan kamu kurumlarına şükranlarımı sunuyorum. Türkiye’de kamu eliyle yapılan en büyük projelerden biri. 100 bin metrekare bir alana protokol yapıp incir ağacı dikip tarıma destek oluyoruz. Bunun da gelirleriyle de ihtiyaç sahibi kız çocuklarımıza destek çıkacağız. Bu yaptığımız yatırımlara bu sosyal projede de devam edeceğiz" diye konuştu.
07 Aralık 2025 Pazar - 16:38
Bakan Yardımcısı Aydın: "Süreci zedelemek isteyenlere fırsat vermeyeceğiz"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, Türkiye’nin terörsüz bir geleceğe doğru ilerledikçe sürecin hassasiyetinin arttığını belirterek, toplumsal iklimi etkileyebilecek her açıklamanın dikkatle yapılması gerektiğini söyledi. Aydın, son günlerde yaşanan tartışmaların süreci gereksiz bir gerilime sürüklediğini ifade ederek, "Hepimiz biliyoruz ki bu ülkede kanın akmasından, gözyaşından nemalanan odaklar her dönem oldu. Bugün de gerek açık şekilde gerekse de ‘iyi niyetli eleştiri’ kisvesi altında süreci baltalamak isteyenler var. Ancak bilmeleri gerekir ki bu defa Allah’ın izniyle başaracağız" dedi. Sürecin mahiyetine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Aydın, komisyonun görev alanından kapalı oturumlara kadar çeşitli iddiaların gündeme getirildiğini ancak sürecin amacının açık olduğunu vurguladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, "Süreç, terörün sona erdirilmesi ve Türkiye’nin huzurunun teminat altına alınmasıdır. İçerideki tartışmaların İsrail’in ve benzeri odakların bölgesel mühendislik girişimlerinin manipülasyonlarına açık hale gelmesine izin veremeyiz. Süreç, dışarıdan zehirlenmek isteniyor. Buna karşı çok dikkatli olmalıyız" ifadelerini kullandı. Aydın, sürecin ne kirli müdahalelerle yavaşlaması ne de kontrolsüz bir hızla savrulması gerektiğini vurgulayarak, devlet aklının rehberliğinde ilerlemesinin zorunlu olduğunu söyledi. Açıklamasında birlik ve dayanışma vurgusu yapan Aydın, "Allah’ın izniyle, birlik içinde yükselen güçlü bir Türkiye’nin arifesindeyiz" diye konuştu.
07 Aralık 2025 Pazar - 16:10
Malatya’da kayıp şahıs için arama çalışması başlatıldı
Malatya’nın Darende ilçesinde sabah saatlerinden itibaren kendisinden haber alınamayan yaşlı adam için arama çalışması başlatıldı. İddiaya göre, Darende ilçesine bağlı İbrahimpaşa Mahallesi’nde yaşayan 80 yaşındaki Hasan Yaşar’dan sabah saatlerinde bu yana haber alınamaması üzerine yakınları durumu yetkililere bildirdi. İhbar üzerine bölgede çalışma başlatıldı. Alzaymır hastalığı bulunduğu ileri sürülen Hasan Yaşar için başlatılan arama çalışmaların sürüdüğü öğrenildi.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder