POLİTİKA
İstanbul’da KKTC’nin 41. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle resepsiyon verildi 15 Kasım 2024 Cuma - 23:10:32 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 41. kuruluş yıl dönümü vesilesiyle İstanbul’da bir otelde resepsiyon düzenlendi. İstanbul Şişli’de otelde düzenlenen resepsiyona KKTC Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, İstanbul Valisi Davut Gül, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Tokel, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, yabancı diplomatik misyon temsilcileri, Kıbrıs Türkleri ve diğer davetliler katıldı. Resepsiyonda konuşan KKTC Sağlık Bakanı Dinçyürek, "Bizler için, ülkemiz için, geleceğimiz için çok önemli olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 41. yıl dönümünü kutladığımız bu günlerde sizlerin arasında olmaktan büyük bir onur ve mutluluk duymaktayım. Bir neslin, bir milletin en önemli değeri devletidir. Bu devletin hangi koşullarda, ne bedeller ödenerek kurulduğu ortadadır. Bunu bilerek her gün bu devleti daha güçlü ve daha ileriye gitmesi için hepimiz tabiri caizse birer tuğla örerek bu devleti daha güçlü hale getireceğiz ve daha ileriye taşıyacağız" dedi. KKTC’nin 41. kuruluş yıl dönümünü kutlayarak sözlerine başlayan KKTC’nin İstanbul Başkonsolosu Fatma Demirel Demirel, "Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 41. yıl dönümü. 41 yıl önce Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’ın önderliğinde kurucu meclisimiz Cumhuriyetimizi ilan etti. Bugün geldiğimiz noktada Doğu Akdeniz’de yaşanan olumsuz olaylardan dolayı görüyoruz ki sınırları olan, kendi ekonomisi, kendi ordusuyla ayakta duran bir devlete sahip olmak çok önemli. Bu gururlu günümüzde hem Kıbrıs’ta çeşitli etkinlikler düzenlendi. Hem de yurt dışındaki temsilciliklerimizde resepsiyonlarla, çeşitli etkinliklerle günümüzü kutladık. Bu sabah Taksim Atatürk Anıtı önünde törenimiz vardı. Çelengimizi sunduk. Şehitlerimizi ve bugünleri bize bağışlayan herkesi minnetle andık ifadelerini kullandı" ifadelerini kullandı.
15 Kasım 2024 Cuma - 21:59 Adalet Bakanı Tunç: "Yeni bir anayasayı, demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Ülkemizi demokratik, katılımcı ve her görüşün, her kesimin kendini içinde bulduğu bir toplum sözleşmesini, yeni bir anayasayı, demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Eskişehir temasları kapsamında Valiliği ziyaret etti, Çocuk Adalet Merkezi Hizmet Binası ve Eskişehir Hakimevi’nin açılışlarını gerçekleştirdi. Ardından Eskişehir Adliyesi’ni ve AK Parti Eskişehir İl Başkanlığı’nı da ziyaret eden Bakan Tunç, son olarak AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığı’nın delegeleriyle düzenlediği programa katıldı. Partililerle bir araya gelen Bakan Tunç, yaptığı konuşmada, “Ülkemizi demokratik, katılımcı ve her görüşün, her kesimin kendini içinde bulduğu bir toplum sözleşmesini, yeni bir anayasayı, demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız” dedi. “Yeni bir anayasayı, demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız” Yaptığı konuşmada anayasa değişikliğinin gerekliliğine dikkat çeken Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bu ülkede bir daha demokrasinin önü kesilmesin diye önemli yapısal reformlar yaptık. Milli Güvenlik Kurulu’nun yapısı, Yüksek Askeri Şura’nın yapısı, Hakimler Savcılar Kurulu’nun yapısı, Anayasa Mahkemesi’nin yapısı, tüm bu kuruluşların, anayasal kurumların vesayetçi anlayışa uygun değil, demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirilmesi için çok önemli reformlar hayata geçirdik. Anayasamızda ‘Darbeciler yargılanamaz’ diye bir madde vardı. Sizin onayınızla kaldırdık, sizin oylarınızla. ‘Gerektiğinde sıkı yönetim ilan edilebilir’ diye anayasada madde vardı. Bunlar hep sizin desteğinizle, sizin referandumlardaki oylarınızla kalktı. Çok direnç gösterilmesine rağmen anayasamızı vesayetçi ruhtan arındırmanın gayreti içerisinde önemli ilerlemeler sağladık. Bu yeterli mi? Elbette ki yeterli değil. Hedefimiz; ülkemizi demokratik, katılımcı ve her görüşün, her kesimin kendini içinde bulduğu bir toplum sözleşmesini, yeni bir anayasayı, demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız. Çok sayıda reform yaptık, çok sayıda madde değişti. Tabii bu değişiklikler o maddeler arasındaki yeknesaklığın da bozulmasına ve hatta yüksek yargı kurumlarımız arasında da farklı tartışmalara ve yorumlara neden oldu. Tüm bunları ortadan kaldırmanın çaresi yeni bir anayasa, demokratik bir anayasa. İnşallah 28. Dönem Parlamentosu’nda mecliste milletvekillerimiz uzlaşır ve Türkiye yüzyılına başladığımız şu anlamlı dönemde ülkemizi yeni anayasaya kavuştururuz ve milletimize olan borcu da yerine getirmiş oluruz” dedi. “PKK terör örgütünü de, FETÖ’yü de, DHKPC’yi de ülkemizden silip atacağız inşallah” Terörle mücadelenin devam edeceğini belirten Bakan Tunç, "Dünyada da Türkiye ekseni politikalarımızı sürdürmenin gayreti içerisinde olacağız. Ülkemizi huzurlu bir geleceğe kavuşturmak zorundayız. Terörden arınmış, terörün her türlüsünü sona erdirmiş ve özellikle 40 yıldan bu yana ülkemizin huzurunu bozan, milletimizi rahatsız eden 10 binlerce şehit vermemize neden olan PKK terör örgütünü de, FETÖ’yü de, DHKPC’yi de ve diğer bütün terör örgütlerini ülkemizden silip atacağız inşallah. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Bunun için elimizdeki tüm imkanları kullanacağız. Elimizdeki tüm araçları bu yolda kullanmamız gerekiyor. Bunun mücadelesini veriyoruz ve Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Kürdüyle biz hepimiz kardeşiz. Birbirimizden bizi ayıramazlar. Birlik ve beraberliğimizi bozdurmayacağız. O birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyenlere, gerek dışarıdan gerek içeriden hiç fırsat vermeyeceğiz" dedi. Programa, AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak, AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Ayşen Gürcan, Fatih Dönmez ve Nebi Hatipoğlu katıldı.
15 Kasım 2024 Cuma - 20:41 MHP’li Ersoy: “Asgari ücretteki işveren desteklerinin artırılmasının kıymetli olacağı kanaatindeyiz” Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada; “Asgari ücretteki işveren desteklerinin artırılmasının önümüzdeki dönemde yine kıymetli olacağı kanaatindeyiz” dedi. Küresel ekonominin son yıllarda pandeminin etkileri, jeopolitik gerilimler ve artan korumacılık gibi zorluklarla mücadele ettiğini dile getiren MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, “2023 yılında yüzde 3,3 büyüyerek direnç gösteren küresel ekonominin önümüzdeki yıllarda daha dengeli bir büyüme sürecine girmesi bekleniyor. Avrupa ve Orta Doğu pazarlarında toparlanma işaretleri ihracat odaklı büyüme hedeflerimiz açısından umut vericidir. Bu olumlu küresel tablonun yanı sıra enerji fiyatlarındaki gerileme ve emtia fiyatlarındaki düşüş eğilimi Türkiye’nin cari dengesine katkı sağlama potansiyeline sahiptir. Sayın Bakanımızın belirttiği gibi, bu süreçte dış finansman erişiminin iyileşmesi ve Türk lirasına olan güvenin artması da ekonomik değerlerimiz açısından sevindirici gelişmelerdir. Geçtiğimiz dönemde Türkiye ekonomisi cari açığın azaltılması ve makrofinansal istikrarın sağlanması konusunda önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Özellikle cari açığın millî gelire oranının yüzde 5,5’ten yüzde 0,8’e düşmesi, uygulanan maliye ve para politikalarının başarısını göstermektedir” şeklinde konuştu. Ekonominin karşı karşıya olduğu en büyük zorluğun enflasyon olduğunu ancak uygulanan programların etkileriyle 2023 yılında başlayan dezenflasyon sürecinin umut verici bir gelişme olduğunu belirten Ersoy, “Özellikle temel mallardaki fiyat düşüşleri ve beklentilerdeki iyileşme enflasyonla mücadelede önemli aşamalar kaydettiğimizi de göstermektedir. Bu başarıyı kalıcı hâle getirmek için para politikasındaki sıkı duruşun sürdürülmesi, bütçe disiplininin sağlanması ve fiyatlandırma davranışlarının daha rasyonel bir zemine oturtulması büyük önem taşımaktadır. Büyüme oranımızın daha ılımlı ve dengeli bir seviyeye taşınması, uzun vadede gelir dağılımının iyileştirilmesine katkı sağlayacaktır. Özellikle deprem yaralarının sarılması, sosyal destek programlarının genişletilmesi ve eğitim, sağlık, tarım gibi alanlara yapılacak yatırımlar büyüme stratejimizin toplumsal faydasını artıracaktır” ifadelerini kullandı. Memur ve diğer kamu görevlilerinin aylıklarından kesilen vergi diliminin yüzde 15’e sabitlenmesi yönünde bir beklentilerinin bulunduğunu dile getiren Ersoy, “Statü hukukuna tabi devlet memurları maaş ve özlük haklarında iyileştirmeler beklemektedir. Özellikle 2024-2025 yıllarını kapsayan dönemde hedeflenen enflasyon oranlarının altında kalan maaş artışları nedeniyle ortaya çıkan mali daralmanın enflasyon farkına ek olarak bir refah artışıyla telafi edilmesi gerektiği sektör temsilcileri tarafından tarafımıza sık sık getirmektedir. Bununla birlikte Temmuz 2023’te yürürlüğe giren ilave ek ödemenin memur emekli maaşlarına yansıtılması talebi dile getirilmektedir. 1’inci dereceye ulaşan memurların ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi ve kamu işçilerinin ücret düzenlemelerinin çalışma barışını koruyacak bir denge gözetilerek yapılması da öneriler arasında yer almaktadır. Bu taleplerin kamu çalışanlarımızın mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesi yolunda dikkate alınmasının faydalı olacağı düşüncesindeyim. STK’lerimizin görüşlerini toplumsal refahın artırılmasına katkı sağlayacak öneriler olarak değerlendiriyor, tüm paydaşlarla istişare sürecinde çözüm odaklı bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğine de inanıyorum” şeklinde konuştu. Asgari ücretteki işveren desteklerinin artırılmasının önümüzdeki dönemde yine kıymetli olacağı kanaatinde olduklarını ifade eden Ersoy, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bunun yanında, EXIMBANK kredi faiz oranlarının daha cazip hâle getirilmesini talep ediyoruz. Özellikle serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmaların vergi avantajlarının belirli bir dönem daha devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Asgari ücretteki işveren desteklerinin artırılmasının önümüzdeki dönemde yine kıymetli olacağı kanaatindeyiz. Diğer bir talebimiz ise ithalatı engelleyen üretim ve faaliyetlerinde de ihracat desteklerinden ve teşviklerinden yararlanması yani ithalatı engellediğimiz her üretimde ihracatçı gibi destek ve teşvik almak istiyoruz. Bu firmaların bizzat tarafınızdan belirleneceğini ümit ediyorum.”
Adalet Bakanı Tunç’tan Bartın Belediye Başkanı Yalçınkaya’ya ziyaret
09 Kasım 2024 Cumartesi - 08:57 Adalet Bakanı Tunç’tan Bartın Belediye Başkanı Yalçınkaya’ya ziyaret Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP’li Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya’yı ziyaret etti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın temasları kapsamında belediyeyi ziyaret etti. Bakan Tunç ve beraberindekileri, Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya karşıladı. Bakan Tunç ile tanışıklığının eski dönemlere dayandığını ifade eden Başkan Yalçınkaya, davetini geri çevirmediği için Bakan Tunç’a teşekkür etti. Yalçınkaya, Bartın için gerçekleştirilecek projeler için destek istedi. Bakan Tunç ise Bartın için yapılacak her hizmete gereken desteği verdiklerini ve vermeye devam edeceğini ifade etti. Başkan Yalçınkaya ile olan eskiye dayalı tanışıklığını ise esprili bir şekilde anlatan Bakan Tunç, "Uzun zamandır belediye başkanımızın bir daveti vardı, gerçekleştirelim ve hem bir hayırlı olsun temennimizi iletelim hem de gerek belediye çalışmaları, gerekse hükümet çalışmalarıyla ilgili istişareleri yapmak niyetiyle ziyarette bulunuyoruz. Tabii başkanımız ile 3 dönem birlikte milletvekilliği yaptık. Bartın için çalıştık. O muhalefetteydi, biz iktidar partisi milletvekili olarak Bartın’ımıza hizmet etmenin gayreti içerisinde olduk. Milletvekilliğinden önce belediye başkanlığı da vardı. 2 dönem belediye başkanlığından sonra parlamentoda birlikte Bartın’ımız için güzel hizmetlere vesile olmanın gayreti içerisinde olduk. O, milletvekilliğini bıraktı, yerel yönetime tekrar geriye döndü. Biz durmak yok, ileriye diyoruz. Tekrar Bartın halkının takdirleriyle tekrar belediye çalışmalarına koyuldu" dedi. Bakan Tunç, hediyelerin verildiği anlarda da yaptığı iki ayrı espri ile güldürdü. Başkan Yalçınkaya’nın hediyesi olacağını söylemesi üzerine Bakan Tunç, 30 Mart-2009 ile 16 Mart 2023 tarihleri arasında Bartın Belediye Başkanlığı görevini yapan Cemal Akın’ı kast ederek, "Bu hediye Cemal Bey’den kalma değil, değil mi" diye sordu. Türk bayrağının bulunduğu kutunun kilidini açmaya çalışan Başkan Yalçınkaya ise, çevredekilerin gülerek tepki verdiği soruya, "Hayır, kesinlikle" cevabını verdi. Bakan Tunç ise Başkan Yalçınkaya’ya cezaevlerindeki hükümlülerin yaptığı el işlemeli vazo hediye etti. Hediye karşısında memnuniyetini dile getiren Başkan Yalçınkaya, makam masasının önündeki sehpaya konulmasını isteyince Bakan Tunç ise esprili bir dille, "Ayak altına koyma, yükseğe bir yere koy" ifadelerini kullandı. Başkan Yalçınkaya ise, "Olur mu öyle hiç. Çok önemli bir hediye" diye konuştu. Hediyelerin verilmesinin ardından ise ziyaret basına kapalı bir şekilde devam etti.
Bakan Kurum’dan üzerine iftira atan EMEP Milletvekiline sert yanıt
09 Kasım 2024 Cumartesi - 01:28 Bakan Kurum’dan üzerine iftira atan EMEP Milletvekiline sert yanıt Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca’nın kendisine yönelttiği yabancı maden şirketlerinden komisyon aldığı iddiasına ilişkin, "Kandilde el pençe divan durup meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız. İddianızı ispatlayacaksınız" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Kurum, sözlerine Elazığ’da meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremden dolayı tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunarak başladı. "11 ilimizde TOKİ binası yıkılmadı" 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde gösterdiği performans ile beğeni toplayan TOKİ konutlarını hatırlatan Bakan Kurum, "11 ilimizde TOKİ ile yapmış olduğumuz sosyal konut seferberliği kapsamında bir binamız dahi yıkılmadı. Hiçbir vatandaşımızın canına ve malına zarar gelmedi. Bu bakış açısıyla projelerimizi yapıyor, zemin artı 4 katı geçmeyecek, Hataylıların Hatay’da Adıyamanlıların Adıyaman’da Kahramanmaraşlıların Kahramanmaraş’ta yeniden daha mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşanması bakış açısıyla projelerimizi yapıyoruz" şeklinde konuştu. "Deprem konutlarının yapılamayacağı iddiası doğru değildir" Bakan Kurum, "Deprem konutlarının yapılamayacağı iddiası doğru değildir. Bu devlet 3 ayda 180 bin konutun inşaatını başlatmış. Bugüne de kadar 130 bin konutu teslim gerçekleştirmiş. 7 Temmuz gününden bugüne 70 bin konutun ihalesini yaptık" ifadesini kullandı. "AFAD’dan 2024 yılında bize 492 milyar 873 milyon lira kaynak aktarılmış" Bakan Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü: Deprem konutları bakanlığımızın bütçesi ile yapmıyoruz. Bakanlığımızın bütçesi ile yapılan kısmı kentsel dönüşüm. Biz orada vatandaşımız mağdur olmasın diye AFAD’dan hak sahibi olanları AFAD’dan, olamayanları da Kentsel Dönüşüm Başkanlığımız bünyesinde hak sahibi yaparak aynı statü de değerlendiriyoruz. Deprem konutlarıyla ilgili bütçeyi merkezi bütçeden AFAD’a aktarıyor. AFAD’dan doğruca bakanlığımıza aktarılıyor. Kentsel dönüşüm alanlarında da bütçeyi bakanlığımız karşılıyor. Bu kapsamda AFAD’dan 2024 yılında bize 492 milyar 873 milyon lira kaynak aktarılmış. Bu kaynağın tamamı da deprem konutlarında kullanılmıştır." "2025 yılı sonunda 453 bin yuvayı teslim edeceğiz" Kurum, 2024 yılı sonuna kadar deprem bölgesinde inşa edilecek konut sayısı hedeflerini de açıklayarak, "130 bin konutun teslimini gerçekleştirdik 2024 yılı sonunda konut teslim sayısını 200 bin rakamına ulaştıracağız. 2025 yılı sonuna geldiğimizde 11 ilimizde 453 bin yeni yuvayı afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. Evine girmemiş tek bir depremzede kardeşimizi bırakmayacağız" diye konuştu. Bakan Kurum, 2025 yılı sonu itibariyle 81 ili kapsayan yeni sosyal konutu projesini de başlatacaklarını belirterek projenin özellikle deprem bölgesindeki kiracı vatandaşların en çok yararlanması için çaba sarf edileceğini ifade etti. Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin Bakan Kurum’dan ÇED raporu açıklaması Bakan Kurum, 13 Şubat 2024’te Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasıyla ilgili Bakanlığına yöneltilen eleştirilere ise şöyle yanıt verdi: "Türkiye bir hukuk devletidir. Bakanlıkların görev kapsamı hukuk devletinde anayasayla bakanlıklara verilmiştir. Attığımız her adım kanunladır. Kanun bakanlığa şu yetkiyi verdi. ’Git bu işletmeleri çevreye etkileri yönünden değerlendir’ demiş. Yani bu işletmenin kurulması aşamasında 22 farklı kurumdan görüş alınmış. Hepsi olumlu." Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu kurumlardan gelen görüşte ilgili firmaya denilmiş ki ’Şu tedbirleri alman kaydıyla ben sana ÇED raporunu veriyorum’. Bakanlığımız her ÇED raporunda olduğu gibi burada da incelemelerini yapmış. Kurumların ayrı ayrı görüşlerini almış. Biz bu işletmenin çevre mevzuatına göre iş yapıp yapmadığını 135 kere incelemişiz. En üst sınırdan idari para cezası ve işletmeyi kapatan benim. Bunları yapmış olmamıza rağmen ÇED raporu üzerinden yerel seçimden itibaren bunu siyasi malzeme yapmanın doğru olmadığı görüşündeyim. Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak ve işletmeyi kapatarak sorumluluklarımızı yerine getirdik. Kanunun tüm cezai süreçleri hiçbir müsamaha göstermeksizin bu işletmeye karşı uyguladık. Bu konu can konusudur. Bu konu istismar edilemez." Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca’nın kendisine yönelttiği, "İliç’in acısı tap tazeyken hem doğayı hem işçilerin canını kurban ettiğinizi burada saklıyorsunuz. Görünen o ki sizin vatanseverliğiniz yabancı maden şirketlerinden tekellerden aldığınız komisyon kadar" iddiasına "Kandilde el pençe divan durup meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız" yanıtını verdi. Bunun üzerine Bakan Kurum, "Çirkin iftirası, hazımsızlığın, düşmanca tutumunun saygısızlığının kanıtıdır. Haddinizi bileceksiniz. Kandilde el pençe divan durup meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız. İddianızı ispatlayacaksınız. Şayet sizde biraz şeref ve haysiyet kırıntısı varsa kanıtlayacaksınız. Eğer kanıtlayamazsanız ben zaten şeref ve haysiyetten nasipsizlerle daha fazla konuşacak bir şeyim yok" ifadelerini kullandı. Hararetli geçen tartışmaların ardından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2025 yılı bütçesi 219 milyar 294 milyon 468 bin lira olacak şekilde kabul edildi.
Ankara’da Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’ne özel "Selam Türk’ün Bayrağına" adlı konser düzenlendi
09 Kasım 2024 Cumartesi - 00:05 Ankara’da Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’ne özel "Selam Türk’ün Bayrağına" adlı konser düzenlendi Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nin 4’üncü yılı dolayısıyla, "Selam Türk’ün Bayrağına" adlı konser düzenlendi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Bu zaferle, Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik tarihi bir fırsat kapısı açılmıştır” dedi. Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nin 4’üncü yılı dolayısıyla, Uluslararası Türk Kültür Teşkilatı (TÜRKSOY), Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçiliği ve Ahmed Cevad Enstitüsü ev sahipliğinde “Selam Türk’ün Bayrağına” adlı konser düzenlendi. ATO Congresium’da gerçekleştirilen konser, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Devlet Opera Balesi ve TRT Çok Sesli Korosu yer aldığı. Konser öncesinde bir konuşma yapan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Bu zaferle, Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barışın tesis edilmesine yönelik tarihi bir fırsat kapısı açılmıştır. Ermenistan’ın da bunun bilincinde olarak hareket etmesini umut ediyoruz. Zira, Kafkasya bölgesinin artık çatışmaya değil, dostluk ve iş birliğine ihtiyacı vardır” şeklinde konuştu. Bölgenin istikrar ve refahı için kapsamlı bir normalleşmenin bir an önce sağlanması gerektiğini vurgulayan Güler, “Bölge ülkelerine, yeni ekonomik ve ticari imkanlar sağlayacak ve kalıcı barışa hizmet edecek Zengezur Koridoru’nun da anlaşmalar doğrultusunda hayata geçirilmesini bekliyoruz. Türkiye olarak bu konuda üzerimize düşen her türlü çabayı gösteriyoruz” dedi. Etkinliğe katılan Ahmed Cevad Enstitüsü Başkanı ve aynı zamanda Devlet Bahçeli’nin Başdanışmanı Türkolog Prof. Dr. Ruhi Ersoy da yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: "Sayın Genel Başkan’ımız Devlet Bahçeli Beyefendi siyasetin ötesinde Türk dünyasında gönül köprüleri kurmak, Azerbaycan ile Türkiye ilişkilerinin köklü geçmişini, güçlü geleceğe taşımak için kültür sanat faaliyetleri, akademik çalışmalar yapmak üzere partimiz bünyesinde Ahmed Cevad Enstitüsünü kurdu." Konserin ev sahipliğini üslenen Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, yaptığı konuşmada, “İkinci Karabağ Savaşı ülkemizin milli birliğini daha da güzelleştirdi. Ülkemizi güzelleştirdi. İşgal altında olmak gibi ağır bir yükü üzerimizden attık. Azerbaycan halkının vatan savaşında devleti ve milletiyle yanımızda olan kardeş Türkiye sevincimizi paylaştığımız ülkelerin başında geliyor. Savaş zamanı Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve devlet yetkililerinin Azerbaycan’ı defalarca ziyaret etmesi, politik ve manevi desteğini esirgememesi, ’Azerbaycan’a karşı adım atan karşısında Türkiye’yi görür.’ diyerek bütün dünyaya açık mesaj vermesi ülkemiz arasındaki dayanışmanın en büyük göstergelerinden biridir” dedi. Konsere Bakan Güler’in yanı sıra, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Ahmed Cevad Enstitüsü Başkanı ve aynı zamanda Devlet Bahçeli’nin Başdanışmanı Türkolog Prof. Dr. Ruhi Ersoy ve çok sayıda davetli katıldı.
Dışişleri Bakanı Fidan: "Yunanistan’daki görüşmelerde ilişkilerimizin her boyutunu samimi ve yapıcı bir yaklaşımla ele aldık"
08 Kasım 2024 Cuma - 23:22 Dışişleri Bakanı Fidan: "Yunanistan’daki görüşmelerde ilişkilerimizin her boyutunu samimi ve yapıcı bir yaklaşımla ele aldık" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Yunanistan’da gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde ilişkilerimizin her boyutunu samimi ve yapıcı bir yaklaşımla ele aldık” dedi. Dışişleri Bakanı Fidan, Yunanistan ziyaretine ilişkin sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “Bugün, Yunanistan’da gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde ilişkilerimizin her boyutunu samimi ve yapıcı bir yaklaşımla ele aldık. Ülkelerimiz arasında görüş ayrılıkları olan bazı konular üzerinde de karşılıklı güven içinde istişarelerde bulunduk” dedi. Bakan Fidan, “Ege’yi barış denizine dönüştürme hedefimiz doğrultusunda, ülkelerimiz arasındaki olumlu iklimi kalıcı hale getirme konusunda hemfikiriz. Ege ve Doğu Akdeniz’de birbiriyle bağlantılı çok sayıda mesele var. Gerginlik oluşturma potansiyeli olan tüm sorunları; uluslararası hukuk, karşılıklı saygı ve iyi komşuluk ilkeleri temelinde ele almaya devam edeceğiz. Bu yönde karşılıklı iradeye sahip olmamız başlı başına değerli bir kazanımdır” ifadelerini kullandı. Yunanistan da yaşayan Türk azınlığı ve Kıbrıs konusuna da değinen Bakan Fidan, “Yunanistan’da yaşayan azınlığımızın ve soydaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin tesisi ve kültürel mirasımızın korunmasına büyük önem veriyoruz. Bu anlayışla, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu üyeleriyle bir araya geldik. Kıbrıs meselesinin Ada’daki gerçekler temelinde çözülmesine dair görüşlerimizi muhataplarımıza aktardık” dedi. Yunan mevkidaşı ile de görüşen Fidan, “Değerli mevkidaşım Gerapetritis’e nazik ev sahipliği ve içten karşılamaları için teşekkür ediyorum” dedi.
Bakan Tunç: "Hukuk devletinde şiddet olmaz, şiddeti destekleyeni, yargı önüne çıkarırlar ve yargı onlardan hesap sorar"
08 Kasım 2024 Cuma - 22:10 Bakan Tunç: "Hukuk devletinde şiddet olmaz, şiddeti destekleyeni, yargı önüne çıkarırlar ve yargı onlardan hesap sorar" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Hukuk devletinde şiddet olmaz, şiddeti destekleyeni, hukuk devletinde yargı önüne çıkarırlar ve yargı onlardan hesap sorar. Bugün de yargımızın şiddeti teşvik edenlerle, teröre bulaşanlarla ilgili yaptığı soruşturmaları eleştirmek ve o konuda yetkili olan yargı mensuplarımızı, cumhuriyet savcılarımızı adeta tehdit eder vaziyette bir takım konuşmalar yapmak hiç kimseye yakışmaz" dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın Üniversitesi (BARÜ) tarafından 2017 yılında başlatılan bu yıl ilk kez uluslararası boyuta taşınan ARGE Proje Pazarı’nın kapanış programına katıldı. Bartın Karabük Üniversitesi tarafından, Azerbaycan Hazar, Azerbaycan Teknik, Uluslararası Saraybosna, Malezya Putra ve Özbekistan Semerkand Devlet Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği üniversitelerinin paydaşlığında düzenlenen proje pazarında yarışan birbirinden ilginç çalışmaları inceleyen Bakan Tunç, öğrencilerin yaptığı elektrikli araçla stantları gezdi. Daha sonra TAİ Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit’in yaptığı sunumu dinleyen Bakan Tunç, Türkiye’nin milli savunmada en büyük gücünün gençler olduğunu ifade etti. Yerli ve milli teknolojilerin üretiminde proje yarışmalarının da önemine değinen Bakan Tunç, kurulması için imza verenler arasında olduğunu Bartın Üniversitesi’nin kısa sürede elde ettiği başarıları nedeniyle emeği geçenleri kutladı. Yarışmaya katılan ve derece alan tüm herkesi tebrik eden Bakan Tunç, “Doğalgaz arayan sismik araştırma gemilerimiz, Karadeniz’de Milli gemilerimiz olmasaydı, biz o doğalgazı keşfedebilir miyiz. Mümkün değildi. Çünkü oralarda daha önce aramalar yapıldı, ihaleler yaptık, yabancılar paramızı aldı, boşuna aradınız ‘burada doğal gaz yokmuş’ dedi. Orayı, betonladılar, gittiler. Petrolde de böyle oldu. Ama şimdi kendi milli imkanlarımızla, kendi milli teknolojimizle arama yapıyoruz. Gabar’da petrol fışkırdı. Karadeniz’de hemen yanımızdaki Filyos’da doğalgaz. Milli enerji. Hepsi birbirine bağlı. Milli teknoloji. Yoksa ekonomideki bağımsızlığı nasıl elde edeceğiz. Teknolojide, enerjide ve katma değer üreten, üretimleriyle ilerlerse bir ülke, güçlü olur. Dünyada da hakkaniyeti ve adaleti daha güçlü savunabilir. İnşallah Türkiye bu yolda kesintisiz ilerlemesini sürdürecek. Bundan hiç şüpheniz olmasın” dedi. “15 Temmuz’da saldıranlarla, TUSAŞ’a saldıranların işverenleri aynı” Milli savunmada önemli bir yeri bulunan TUSAŞ’a yapılan terör saldırısını hatırlatan Bakan Tunç, "Ne birlik ve beraberliğimizden, ne de savunma sanayi yatırımlarımızdan asla geri adım atmayacağız. Bunlar bizleri yıldıramaz. 15 Temmuz 2016’da da saldırdılar. Aynı, aynı el. Maşalar, farklı gibi görünüyor aslında maşalar da birbirinin aynı. O eli tutan maşalar da, artık deşifre oldu. 15 Temmuz gecesi saldıranlarla, 23 Ekim’de TUSAŞ’a saldıranlar, o taşeronların arkasındaki işverenleri aynı. Aynı noktadan kumanda ediliyor. Artık milletimiz bunun bilincinde ve bunun farkında. Bunun farkında olduğu için işimiz kolay. Bundan sonra o tuzakları boza boza yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu “Terörle mücadeleyi sürdüreceği” Bakan Tunç, terörle mücadelenin kararlı bir şekilde sürdürüleceğine de vurgu yaparak, “Kardeşliğimize olan inancımızın daha da kuvvetlenmesine, kararlılığımız daha da pekişmesine, kimse engel olamayacak. Terörü, milli birlik ve kardeşlik ruhumuzu zedelemesine asla müsaade etmedik. Bundan sonra da etmeyeceğiz. Terörle mücadelemizi sonuna kadar kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. "Terörün ülkemizin insanımızın huzuruna, güvenliğine, geleceğine kast etmesine kimse göz yummamalı. Hangi gerekçe olursa olsun hiç kimse, şiddeti teşvik eden unsurlara, uzantılarına, kesinlikle sıcak bakmamalı. Rıza göstermemeli" diyen Bakan Tunç, "Dünyanın hiçbir hukuk devletinde terör, şiddet ve şiddeti tespit kabul edilemez. Bu bizim anayasamızda da böyledir, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nde de böyledir, Birleşmiş Milletler medeni ve siyasi haklar sözleşmesinde de böyledir. Terörü, hukuk devleti kabul etmez. Terörü destekleyeni, hukuk devleti kabul etmez. Demokratik ve hukuk devletinde şiddeti teşvik, şiddeti, savunma, şiddet yoluyla bir yere gelmeyi, demokratik hukuk devleti kabul etmez, şiddet suçtur, şiddeti teşvik suçtur. Terör uzantılarına destek vermek suçtur ve bu bütün dünyada böyledir, demokratik ülkelerde, hukuk devletlerinde. Anayasamıza 26. maddesinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10-11. maddelerinde. Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 19. maddesinde. Hukuk devletinde şiddet olmaz, şiddeti destekleyeni, hukuk devletinde yargı önüne çıkarırlar ve yargı onlardan hesap sorar. Bugün de yargımızın şiddeti teşvik edenlerle, teröre bulaşanlarla ilgili yaptığı soruşturmaları eleştirmek ve o konuda yetkili olan yargı mensuplarımızı, cumhuriyet savcılarımızı adeta tehdit eder vaziyette bir takım konuşmalar yapmak hiç kimseye yakışmaz. Eğer ‘demokratik hukuk devletine, tarafsız ve bağımsız yargıya inanıyoruz’ derseniz bunu yapmayacaksınız. O soruşturmaların sonucunu bekleyeceksiniz, o nedenle terörle mücadeledeki kararlılığımızı topyekun, birlik ve beraberliğimizi koruyarak inşallah savunmaya devam edeceğiz. Ne terörle arasına mesafe koyamayanların, ne de emperyalist güçlerin maşası olanların kardeşliğimizi asla bozmasına asla müsaade etmeyecek. Ne pahasına olursa olsun ülkemizin birliğini, dirliğini koruyacağız ve sonuna kadar bu mücadeleden hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz” diye konuştu. Bakan Tunç’a konuşmasının ardından BARÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun tarafından hediyeler verildi. Ardından ise proje yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. Ödül törenin ardından program sona erdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: "Bizim garantör ülkemiz anavatan Türkiye Cumhuriyeti’dir"
08 Kasım 2024 Cuma - 20:05 KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: "Bizim garantör ülkemiz anavatan Türkiye Cumhuriyeti’dir" Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) düzenlenen konferansta konuşan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Dünyanın her yerinde çatışma kültürüyle karşı karşıya olan insanlığın, Kıbrıs’taki barış ve huzuru tehlikeye atmak pahasına ‘Birleşik Kıbrıs Avrupa Birliği’ne girecek, daha ekonomik bir geleceğe yürüyecek’ oyunlarına gelmemesi lazım. Bizim garantör ülkemiz anavatan Türkiye Cumhuriyeti’dir" dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, OMÜ’de "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk Dünyası İçerisindeki Stratejisi" isimli konferansa katıldı. Tatar, "Kırgızistan’da biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk alfabesinden bahsetmiştir. Yeni 4 harfin daha eklenmesiyle milli birliğin güçlenebilmesi için, aramızdaki o potansiyelinde daha da güçlenebilmesi için dil birliği çok önemlidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk milletinin ayrılmaz ve kopmaz bir parçasıdır. 1950’lili yıllardan başlayan o zor yıllarda binlerce insanımızı kaybettik. Kimisi şehit düştü, kimisi kurşuna dizildi. Kıbrıs Türk’üne bunları yapanlar şimdi bizlerle tekrar Birleşik Kıbrıs kurmak isterlermiş. İngilizler; Birleşik Kıbrıs zamanı bitmiştir, federasyon defteri kapanmıştır. Çünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır. Bunun anlamı çok büyüktür. Biz binlerce yıldır milli varlığıyla, her türlü geleneğiyle, soyu, kökü ile Kuzey Kıbrıs’a kadar giderek, 350 yıl Osmanlı Devleti’nin hükümdarlığında oradaki varlığımızı sürdürebilen soylu bir milletin evlatlarıyız. Şimdilerde federasyon diyerek esasında Güney ve Kuzey’i birleştirip Avrupa Birliği içine almak istiyorlar. Kendi insanımıza da ’eğer birleşirseniz ekonomik olarak gelişeceksiniz, çok iyi iş kuracaksınız’ gibi bir takım safsatalar söylüyorlar. Hiçbirine inanmıyorum. En sonunda bizleri yok etmek için oynanacak bu oyunlar. Daha da vahimi Türk gençlerine Samsun’dan sesleniyorum; bu müzakerelerde çok bulunmuş bir kişi olarak söylüyorum. Masaya oturmadan önce ‘sıfır asker, sıfır garantiyi kabul et ondan sonra diğer konuları görüşelim’ diyorlar. Adanın güvenliğinin, adanın her türlü antlaşmalarıyla garantisi Avrupa Birliği’ne devredilecek ve tabii ki Avrupa Birliği’nde olmadığı için 3. bir devlet olarak görülen Türkiye Cumhuriyeti askeri Kıbrıs’tan çekilecek. 50 yıl önce Kıbrıs’a Mehmetçikler gitti. Orada 50 yıldır Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kolordusu ile o coğrafyada barışın, güvenin ve huzurun ne kadar önemli olduğunu Bosna’da, Ukrayna’da gördüler. Şimdi Gazze’de de görüyorlar. Dünyanın her yerinde çatışma kültürüyle karşı karşıya olan insanlığın, Kıbrıs’taki barış ve huzuru tehlikeye atmak pahasına ‘Birleşik Kıbrıs Avrupa Birliği’ne girecek, daha ekonomik bir geleceğe yürüyecek’ oyunlarına gelmemesi lazım. Bizim garantör ülkemiz anavatan Türkiye Cumhuriyeti’dir" diye konuştu. "Türkiye Cumhuriyeti, ihtiyaç duyulduğunda inisiyatif alma noktasında gerekli iradeyi ve kararlılığı ortaya koymuştur" Programda konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, "Türkiye Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti, aynı zamanda Anadolu’nun doğal ve coğrafi bir uzantısı olması bakımından da ciddi bir güvenlik noktası anlamı da taşımaktadır. Anadolu’nun, Türk dünyasının dünyaya açılan en önemli kapısı olduğu dikkate alındığında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bütün Türk devletleri için taşıdığı stratejik önem de ortaya çıkmış olur. Diğer taraftan Rusya’dan Amerika’ya, İngiltere’den Fransa’ya kadar bütün küresel güçler için Kıbrıs, Orta Doğu’nun ve Doğu Akdeniz’in anahtarı ve kilidi konumundadır. Bu bağlamda Türkiye’ye sadece 70 km mesafede bulunan Kıbrıs’a yüzlerce, binlerce kilometre mesafedeki güçlerin ilgisini doğru değerlendirmek gerektiği kanaatindeyim. Sayın Cumhurbaşkanım, saygıdeğer misafirlerimiz, Kıbrıs, en huzurlu dönemini Osmanlı hakimiyetinde yaşamıştır. Ne var ki Rum kesimi ve destekçileri tarafından tarihsel süreçte birçok entrikaya ve sinsi plana sahne olmuştur. Buna karşılık Türkiye Cumhuriyeti, başta 1974 Barış Harekatı olmak üzere, gerekli müdahaleleri yaparak, Kıbrıs Türklerinin günümüzde hepimizin derin bir üzüntüyle, öfkeyle ve şaşkınlıkla şahit olduğumuz Gazze’dekine benzer bir soykırım yaşamasına engel olmuştur. Benzer biçimde Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtarılması sürecinde önemli katkılarda bulunan Türkiye Cumhuriyeti, ihtiyaç duyulduğunda inisiyatif alma noktasında gerekli iradeyi ve kararlılığı ortaya koymuştur. Bizler de Türkiye Cumhuriyeti’nin yüksek öğretim kurumları olarak üzerimize düşen her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Kaldı ki son derece anlamlı ve özel mesajlar içerdiğini düşündüğümüz bu programla da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk dünyasındaki stratejik önemini ortaya koymayı ve bunu kamuoyuna duyurmayı hedeflemiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu. "21.yüzyıl Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yüzyılı olacaktır" Samsun Valisi Orhan Tavlı ise, "Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekatı’nda can veren aziz şehitlerimiz ile birlikte Kıbrıs Barış Harekatı’nın mimarları olan dönemin Başbakanı Sayın Bülent Ecevit’i, Başbakan Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı, son nefesine kadar Kıbrıs davası için mücadele eden Sayın Alparslan Türkeş’i, Kıbrıs Türklerinin egemenlik ve özgürlük mücadelesinin önderleri merhum Dr. Fazıl Küçük’ü, merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı, diğer devlet ve siyaset adamlarımızı, ebediyete irtihal etmiş kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Kıbrıs Türk’ünün varlığı, hakları ve hürriyeti için cesaretle savaşan devlet adamlarımıza ve hayatta olan kahraman gazilerimize sağlık, afiyet ve huzur dolu uzun ömürler diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanım, ilimizi teşriflerinizden dolayı zat-ı alinize şükranlarımı sunuyor, Ondokuz Mayıs Üniversitesi senatosu tarafından şahsınıza takdim edilecek fahri doktora payesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. 21.yüzyıl Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yüzyılı olacaktır inşallah" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a OMÜ Rektörü Aydın tarafından fahri doktora unvanı verildi. Konferansa ayıraca Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, gaziler ve öğrenciler katıldı. Konferans toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.
Bakan Uraloğlu, Kars İl Koordinasyon Toplantısı’na katıldı
08 Kasım 2024 Cuma - 18:55 Bakan Uraloğlu, Kars İl Koordinasyon Toplantısı’na katıldı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bakanlık olarak Kars’ta yaklaşık 46 milyar liralık ulaştırma ve iletişim alt yapısı gerçekleştirdiklerini belirtti. Kars Valiliğinde düzenlenen Kars İl Koordinasyon Toplantısı sonrasında değerlendirmelerde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Kars’ımızda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak biz yaklaşık 46 milyar liralık ulaştırma ve iletişim altyapısı şimdiye kadar gerçekleştirdik. Hali hazırda da devam eden bazı projelerimiz var. Öncelikle indiğimiz hava limanında pistin yenilenmesi diyoruz ama bir yenilenme değil, pisti sıfırdan yapıyoruz. Buradaki konforu, güveni sağlayacak şekilde inşallah önümüzdeki senin sonuna kalmadan pistimizi bitirmiş olacağız. Ama daha önce yapmış olduğumuz pist, şuanda bizim ihtiyacımızı görecek şekilde orada çalışmalarımıza devam ediyoruz. Havaalanımızdan haftalık 60 sefer, günlük ortalama 7-8-9 sefere yakın seferlerimiz var. Bu anlamda bazı taleplerinde olduğunu biliyoruz. İmkanlarımız ölçüsünde bunları da inşallah değerlendirmiş olacağız” dedi. Bakan Uraloğlu, “Kars’ımız için önemli olan Bakü-Tiflis-Kars hattı 2017 yılında açılmıştı. Ve halihazırda işletmesi devam ediyor. Orta koridorda bulunan bu hat, bizler için gerçekten kıymetli, şimdiye kadar istediğimiz miktarda yük taşımış değiliz ama bundan sonra çok hızlı bir şekilde artan bir şekilde yük taşındığını hep beraber göreceğiz. Dolayısıyla bu bizim için kıymetli, ulaştırma koridorlarını mutlaka çeşitlendirmemiz gerekiyor yaklaşımıyla biz Kars’ımızdan Iğdır’ımıza, oradan Dilucu’na, oradan da Nahçivan’a, Nahçivan’dan da Ermenistan üzerinden Zengezur vasıtasıyla Azerbaycan’a ve Bakü’ye gidecek olan bir hatla ilgili çalışmaları yürütüyoruz. Azerbaycan tarafındaki çalışmalar belli bir seviyeye geldi. Kars ile Dilucu arasındaki yaklaşık 224 kilometrelik kesimin ihalesini de yaptık. İnşallah önümüzdeki senenin ilk aylarında onun çalışmasını başlamış olacağız” diye konuştu. Bakan Uraloğlu, daha sonra Kars Belediyesi ve AK Parti İl Başkanlığı’na ziyaret etti.
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı 18. Kastamonu Tanıtım Günleri’ne katıldı
08 Kasım 2024 Cuma - 18:38 Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı 18. Kastamonu Tanıtım Günleri’ne katıldı İstanbul Kağıthane’de düzenlenen Kastamonu Tanıtım Günleri’nin açılışı, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla gerçekleşti. Bakan Yumaklı, “Türkiye, tarımsal gayrisafi hasılada Avrupa’da 68 buçuk milyar dolarla 1. sırada, dünyada da 9. ülkeyiz” dedi. Kağıthane Belediyesi, Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası ve Kastamonulular Dayanışma Derneği iş birliğiyle düzenlenen 18. Kastamonu Tanıtım Günleri’nin açılışı yapıldı. Kağıthane Hasbahçe’de yapılan etkinliğe Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin, Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, milletvekilleri, vali yardımcıları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti başlarken mehteran takımı gösteriyle devam etti. Etkinliklerin hayırlı olması dileğinde bulunan Bakan Yumaklı, “Kastamonu’muz için düzenlenen 18. Tanıtım Günlerinin şehrimize ve hemşehrilerimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Kastamonu’muzun gelenek, görenek, kültür ve lezzetini çok kıymetli İstanbullu kardeşlerimizle buluşturmak için emek veren hemşerilerime ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tanıtım günlerini ziyaret ederek şehrimizin değerleriyle buluşacak olan vatandaşlarımızın güzel bir vakit geçirmesi temennisiyle hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum” ifadelerini kullandı. “85 milyonun huzuru, refahı ve geleceği için var gücümüzle çalışıyoruz” Türkiye’nin istikrara, özgüvene, kardeşliğe ve büyük hedefler için odaklanmaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Yumaklı, “Türkiye olarak, milli güvenlik politikalarımızı son derece dikkatli ve gerçekçi bir şekilde geliştiriyoruz. Ülkemizin terör belasından kurtarılması, terörün tamamen bitirilmesi için, kendi göbeğimizi kendimiz kesmek üzere her sahada etkin bir mücadele içindeyiz. Bugün; Türkiye’nin istikrara, özgüvene, kardeşliğe ve büyük hedefler için odaklanmaya ihtiyacı vardır. Biz, Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde bunun mücadelesini veriyoruz. Bu çerçevede 85 milyonun huzuru, refahı ve geleceği için var gücümüzle çalışıyoruz. Biz milletimize, ülkemizin gücüne güveniyoruz” dedi. “Avrupa’da tarım ihracatında birinciyiz” Bakan Yumaklı, “Türkiye, tarımsal gayrisafi hasılada Avrupa’da 68 buçuk milyar dolarla 1. sırada dünyada da 9. ülkesiyiz. Gerçekleri saptırmak ve karartmak isteyenler olacaktır. Umurunuzda bile değil. Biz güçlü bir ülkeyiz ve güçlü bir ülke olarak kalmaya devam edeceğiz inşallah. Tarımda, sanayide ve eğitimde de aynı şekilde bütün konularda devam edeceğiz. Son 22 yılda tarımsal ihracatımızdan ve burada üretmek için ithal ettiklerimizden kalan rakam 106 milyar dolar. Ben inanıyorum ki bu konularda milletimiz uluslarına hiç kimse set çekemeyecek” diye konuştu. Kurdele kesiminin ardından Bakan Yumaklı ve beraberindeki heyet stantları gezdi.
Bakan Göktaş "6. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi"nde konuştu
08 Kasım 2024 Cuma - 18:27 Bakan Göktaş "6. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi"nde konuştu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Yapay zeka ve teknoloji alanlarında kadınların aktif roller üstlenmesinin dijitalleşen dünyada Türkiye’nin gelişimini hızlandıracağına inanıyoruz" dedi. Bakan Göktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) iş birliğinde Haliç Üniversitesi’nde "Yapay Zeka ve Kadın" temasıyla düzenlenen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı, 6. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, teknoloji, inovasyon ve yapay zeka alanlarının, kadınların aktif katılımı ile nasıl güç kazanacağını konuşup istişare edeceklerini söyledi. Türkiye’de kadınların Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleştirilen devrim niteliğinde reformlarla güçlendiğini belirten Göktaş, "Yapay zeka ve teknoloji alanlarında kadınların aktif roller üstlenmesinin dijitalleşen dünyada Türkiye’nin gelişimini hızlandıracağına inanıyoruz" diye konuştu. Göktaş, günümüzde yapay zekanın sunacağı imkanların büyük merak uyandırdığını, bunun hız, erişilebilirlik ve çeşitlilik gibi imkanlar sağlarken kadın-erkek eşitsizliği, haksız rekabet, bilgi kirliliği ile doğru bilginin önüne geçme gibi riskleri de beraberinde getirdiğini kaydetti. "Bu risklerin en aza indirilmesi için, yapay zeka teknolojilerinin şeffaf, adil ve erişilebilir bir şekilde geliştirilmesi büyük bir önem taşıyor" diyen Göktaş, gelişen teknolojinin yanlış eller tarafından kullanılmasının yeni şiddet türlerinin ortaya çıkma ihtimalini de artırdığını dile getirdi. Bakan Göktaş, "Gazze’de, Lübnan’da uzaktan kumanda edilen telefon gibi dijital aygıtların silah olarak kullanılmalarına şahit olduk. Bu yıkıcı gelişmeler karşısında, insanlık onurunu ve barışı savunmak adına Filistin halkının her daim yanında olmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı. İsrail yönetiminin Filistin halkına, özellikle kadınlara ve çocuklara zulmünü asla kabul etmeyeceklerine dikkati çeken Göktaş, teknolojinin ve yapay zekanın insan hayatını koruma ve iyileştirme amacıyla kullanıldığı bir dünya için dayanışmayı sürdüreceklerini bildirdi. Göktaş, gelecek 20 yılda çalışma şekillerinin çarpıcı şekilde değişeceğini belirterek, "Yeni iş tanımları, kariyer rotaları yaşam şekillerimizi yeniden tanımlayacak. Bu süreçte, adaptasyon ve yaşam boyu öğrenme becerileri, insanların ve toplumların başarısında belirleyici unsur olacak. Bu noktada kadınların dijital okuryazarlık ve teknolojik becerilerinin artırılması büyük bir önem arz ediyor" değerlendirmesini yaptı. "21. yüzyılda mesleklerin yüzde 75’inin STEM alanlarında olacağı tahmin ediliyor" Dünyada kadınların ileri teknolojilerin alt yapısını teşkil eden, "STEM" olarak tanımlanan, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında yüzde 30, yapay zeka iş gücünde ise yüzde 26 oranında yer aldığını aktaran Göktaş, Türkiye’deki kadınların bu alandaki temsil oranının ise yüzde 20 düzeyinde seyrettiğini anlattı. "21. yüzyılda mesleklerin yüzde 75’inin STEM alanlarında olacağı tahmin ediliyor" ifadesini kullanan Göktaş, geçen yılın ekim ayında başlattıkları "Kadınlara Yönelik Yapay Zeka ve Veri Bilimi Geliştirme Programı"yla 400 kadının yeteneklerini geliştirmelerine destek olduklarını kaydetti. Bakan Göktaş, kadınların dijital teknolojilerle sağlık, eğitim ve tarım başta olmak üzere birçok sektörde çığır açıcı yeniliklerin kapısını aralayacağına inandıklarını dile getirerek, temiz teknoloji alanında kadın istihdamının ve girişimciliğinin artırmaya yönelik TÜBİTAK ve Birleşmiş Milletler (BM) işbirliğinde bir çalışmaya da imza attıklarını söyledi. "Sadece dijital dünyada değil, her alanda daha güçlü kadınlar görmek istiyoruz" Kadın girişimcilerin eğitimlerini tamamlamalarının ardından yatırıma hazırlık seviyelerine göre yenilikçi iş fikirlerini 4 kategoride ödüllendireceklerine dikkati çeken Göktaş, böylece temiz teknoloji alanında girişimci kadınların sadece ülkede değil, uluslararası piyasada da güçlü bir şekilde yer alabileceklerini anlattı. Bakan Göktaş, teknoloji ve yapay zekanın birçok sektörde köklü değişimlere yol açtığını ifade ederek, "Bu dönüşüm sürecine, kadınların da dahil olması, teknoloji dünyasında güçlü bir yer edinmesi, toplumsal eşitlik ve kapsayıcılık açısından büyük önem taşıyor. Yapay zeka çağında sadece dijital dünyada değil, her alanda daha güçlü kadınlar görmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
Bandırma Belediyesi kasım ayı meclis toplantısını yaptı
08 Kasım 2024 Cuma - 18:24 Bandırma Belediyesi kasım ayı meclis toplantısını yaptı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde, Bandırma Belediyesi Dursun Mirza, başkanlığında kasım ayı meclis toplantısında uzun yıllardır belediye kiracıları olan 90 işletmeden 4 milyon alacaklı olması nedeniyle işyerlerine ihtarname gönderdi. Bandırma Belediye Meclisi’nin Kasım Ayı Olağan Toplantısı Belediye Başkanı Dursun Mirza başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda 4 gündem maddesine 5 gelen evrak ve 7 mazeret dilekçesi ile 16 gündem maddesi görüşüldü. Geçmiş toplantıya ait tutanağın okunması ve oy birliği ile başlayan toplantıda Bandırma Belediyesi’nde Kasım ayı boyunca yapılan faaliyetler paylaşıldı. Kasım ayı Belediye Meclisi toplantısında, yeni imar planı değişiklikleri, araç alımları ve işgallerle ilgili çeşitli konular görüşüldü. Başkan Mirza, belediyenin kira sözleşme süresi sona eren veya kiralama süresi 10 yılı aşan kiracılarına tahliye yazısı göndermesi ile ilgili açıklama yaptı. Başkan Mirza, 90 iş yerine ihtarname gönderildiğini belirtti. Konuyla ilgili önemli açıklama yapan Başkan Mirza, “Kiracılarımız korkmasın, yasal süreci başlatmak adına yaptık. Bugüne kadar yapılmış kiraların güncellenmesi, kira zorunlulukların yerine getirilmesi, müfettişlerin isteklerini yerine getirilmesi, tahsis edilebilmesi, ayrıca kiracı başka kullanan başka bu tarz olayların onuna geçilmesi ve belediyenin mekanlarından, Bandırma halkının kaynaklarından başkalarının fazladan yararlanmasının önüne geçilmesi için yaptık. Belediyenin de kaynağa ve bütçeye ihtiyacı var. Belediyenin de bu kaynakları kullanabilmesi lazım. Bunları yaparken de şunlara dikkat ediyoruz. Dar gelirli, hal binası içindeki, eski belediyenin içindeki buna benzer köy derneklerinin hiç birisine ihtarname göndermedik. Gerçek anlamda iş yerleri olan, oradan iyi gelir elde eden 90 iş yerine ihtarname gönderdik" dedi. "Esnafımız korkmasın, sokağa atma gibi bir niyetimiz yok" Bandırmalı esnaftan yaklaşık 4 milyon lira alacak olduğunu söyleyen Başkan Mirza, “Bazı kiracılarımız haklı olarak korkuya kapıldı. Belediye bizi buradan atacak mı diye korkmuşlar. Öyle bir şey yok arkadaşlar. Esnafları sokağa atmak gibi bir amacımız yok. Amacımız alacakları tahsis edebilmek. 90 tane ihtarname gönderdiğimiz esnaflardan yaklaşık 4 milyon lira alacağımız var. Kiracılarımızın yüzde 50’si kira ödemiyor belediyeye. Bu da doğru bir şey değil. Onları da zora sokmak için bu işleri yapmıyoruz. Ödemekte zorlanan vatandaşlar da gelir, görüşür yapılandırmalar ve uzun vadeler yapılır. Ama vatandaş hem oturup hem de kira ödemiyorsa, burada bir yanlışlık var demektir. Bu durum sürdürülebilir değil. 2 ay ödemezse direk mahkeme başlıyor tahliye ettirme hakkımız var. Bunu böyle kullanmak istemiyoruz. Ama bu kiraların ödenmesi gerekiyor. Bu amaçla gönderdik. Kimse yanlış değerlendirmesin ve paniğe korkuya kapılmasın. Prosedürler uygulanacak. Yılbaşı itibariyle yeni kiralar uygulanacak" diye konuştu. Toplantının sonunda Bandırma Belediyesi’nin Aralık ayı toplantısı 5 Aralık Perşembe 18.30’da gerçekleştirileceği duyuruldu.
ABB Başkanı Yavaş: "Sözü edilen rakamlar organizasyonların toplam maliyetini yansıtmaktadır ve bu miktarın tamamı sanatçılara ödenen ücretler değildir"
08 Kasım 2024 Cuma - 17:48 ABB Başkanı Yavaş: "Sözü edilen rakamlar organizasyonların toplam maliyetini yansıtmaktadır ve bu miktarın tamamı sanatçılara ödenen ücretler değildir" Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, "Sözü edilen rakamlar, organizasyonların toplam maliyetini yansıtmaktadır ve bu miktarın tamamı sanatçılara ödenen ücretler değildir. Sanatçılara ödenen bedel, organizasyon firmaları tarafından karşılanan toplam maliyetin sadece bir parçasıdır" dedi. ABB Başkanı Mansur Yavaş, Ankara’da ödendiği iddia edilen konser ücretleri ile ilgili açıklama yaptı. Basına yansıyan ücretlerin tamamının sanatçılara ödenen ücretler olmadığını belirten Yavaş, sanatçılara ödenen bedelin organizasyon firmaları tarafından karşılanan toplam maliyetin sadece bir parçası olduğunu kaydetti. Başkan Yavaş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "29 Ekim’de Cumhuriyetimizin 101’inci yılına özel düzenlediğimiz konser etkinliğinin bütçesi ile ilgili bazı basın yayın organlarında yer alan haberler sonrası başlattığımız soruşturma ve inceleme tamamlanmak üzeredir. Buna ilave olarak 19 Mayıs’ta Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı özelinde düzenlediğimiz bir dizi konser etkinliğinin bütçesiyle ilgili dile getirilen iddialar da soruşturma ve inceleme kapsamına alınmıştır. Kalem kalem nereye ne kadar harcandığını tüm şeffaflığı ile ortaya koyacağımız etkinlik giderleriyle ilgili yakında kapsamlı bilgilendirmeyi kamuoyuyla paylaşacağız. Şurası bilinmelidir ki bahsedilen rakamların yürütülmeye çalışılan algı operasyonunda iddia edildiği gibi olmadığı açıktır. Gerek iktidar partisine mensup belediyelerin, bakanlıkların ve gerekse bizden önceki döneme ait etkinliklerin giderlerini karşılaştırmalı bir şekilde tek tek ortaya koyacağımızın bilinmesini isteriz." "Sanatçılara ödenen bedel, organizasyon firmaları tarafından karşılanan toplam maliyetin sadece bir parçasıdır" Ortaya çıkan ücretlerin sadece sanatçıya ödenen miktar olmadığını belirten Yavaş, "Öncelikle sözü edilen rakamlar, organizasyonların toplam maliyetini yansıtmaktadır ve bu miktarın tamamı sanatçılara ödenen ücretler değildir. Sanatçılara ödenen bedel, organizasyon firmaları tarafından karşılanan toplam maliyetin sadece bir parçasıdır. Kalan tutarlar ise etkinliklerin diğer masraflarını, örneğin ses düzeni, sahne kurulumu, teknik ekipman, ulaştırma ve diğer organizasyon giderlerini kapsamaktadır. Tüm harcama kalemleriyle birlikte detaylı açıklamayı önümüzdeki günlerde Belediye Meclisimizde paylaşacağız. Ankaralılar müsterih olsun. Teftiş sonucunda kim olursa olsun kusuru ve suçu olan varsa kimsenin arkasında olmayacağız, bizzat belediyemiz tarafından savcılığa şikâyette bulunulacaktır" ifadelerine yer verdi.