SPOR - 05 Ocak 2025 Pazar 19:16

Sinan Kaloğlu: "Bizim için deplasmanda bir puan almak önemliydi"

A
A
A
Sinan Kaloğlu: "Bizim için deplasmanda bir puan almak önemliydi"

Kayserispor Teknik Direktörü Sinan Kaloğlu, Bodrum FK maçının ardından yaptığı açıklamada, "Bizim için deplasmanda bir puan almak önemliydi" dedi.



Trendyol Süper Lig’in 18. haftasında Kayserispor, deplasmanda Bodrum FK ile 1-1 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Kayserispor Teknik Direktörü Sinan Kaloğlu, açıklamalarda bulundu. Kaloğlu, “Stres yüklü bir karşılaşma, mutlaka kazanmak için gelmiştik. Maçın ilk yarısına bakarsak kontrol bizdeydi. Bodrumspor’un da geniş alanlarda kontratakla pozisyon bulmaya çalışacağını düşündük. Çok üretken olamadık. Rakip de üretken değildi. İkinci yarının başında attığımız golle aslında planımız işlemeye başlamıştı. Her şeyin kontrolü yine bizdeydi. Özellikle bizim ön alan oyuncularının becerilerinin yüksek olduğu alanları bulduk ama maalesef hem final pasları olsun final öncesi paslar olsun, kaçırdığımız pozisyonlar olsun, bunu 2’ye, 3’e getiremedik. Rakip de risk aldı ve güzel gol attılar. Daha sonrasında maç artık biraz daha riskli bir duruma geldi. Maç gitgele döndü. Son dakikalarda biz de atabilirdik, onlar da atabilirdi. İki takım da kazanmayı istedi ama bizim için deplasmanda bir puan almak önemliydi ve Kayseri’ye bir puanla dönüyoruz. Bizim için iyi bir mücadeleydi. Galip gelsek daha iyi olacaktı ama yapacak bir şey yok. Deplasmanda 1 puan bizim için önemli” ifadelerini kullandı.



Sinan Kaloğlu: "Bizim için deplasmanda bir puan almak önemliydi"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun ‘BCG aşısı çocuklarda tüberküloz ölümlerini azaltıyor’ Çocuklarda verem aşısının (BCG) önemli bir koruyuculuk sağladığını söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “BCG aşısı, çocuklarda tüberkülozdan ölümleri önemli oranda azaltır. Bu yüzden halen tüberkülozun belli bir oranın üzerinde görüldüğü ülkemizde çocuklara, özellikle bebeklik döneminde BCG aşısı uygulaması önerilmektedir” dedi. Tüberkülozun (verem) mycobacterium tuberculosis isimli bir mikrop tarafından meydana gelen bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirten VM Medical Park Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, hastalık ve korunma yolları hakkında bilgilendirmede bulundu. Bulaşmanın aktif tüberküloz hastasının öksürük, hapşırık veya konuşması esnasında tükürük damlaları ile havaya attığı mikropların solunması ile gerçekleştiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, “Bu mikrobu alan kişilerin bir kısmında direkt hastalık oluşurken, çoğu kişide mikrop akciğerde uyur durumda yıllarca kalır. Vücut direncinin düştüğü bir zamanda ansızın uyanıp hastalık oluşturabilir” diye konuştu. “Risk grubundakiler dikkatli olmalı” Tüberkülozun önlenebilen, tedavi edilebilen, kişi ve halk sağlığı açısından önemli bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Dirican, “Özellikle tüberküloz hastası ile yakın temasta bulunan kişiler yüksek risk altındadır. Bunun yanında şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı, kanser, HIV-AIDS, organ nakli gibi vücut direncini düşüren hastalıklar, ağır beslenme bozukluğu ve düşük vücut ağırlığı olan kişiler, uzun süreli bağışıklık baskılayıcı ilaç kullananlar, düzenli tedavi almamış eski tüberküloz hastaları, tüberküloz mikrobu ile son iki yıl içinde karşılaşan kişiler, 5 yaş altı bebekler ve yaşlılar da risk grubuna girerler” ifadelerine yer verdi. “Tüberkülozun bulaşıcılığını önlemek için erken tanı, tedavi ve izolasyon önemli” Uzm. Dr. Dirican, bulaştırıcılığın önlenmesi için en uygun yöntemlerin erken tanı ve tedavi, hasta kişilerin toplumdan izolasyonu, öksürenlerin muhakkak maske ve mendil kullanması olduğunun altını çizdi. “BCG aşısı çocuklarda tüberkülozdan ölümleri azaltır” Çocuklarda BCG (verem) aşısının özellikle erişkinlere göre daha sık görülen ve ağır seyreden menenjit tüberküloz, miliyer tüberküloz gibi ağır formlarından koruyuculuğunun daha yüksek olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “BCG aşısı çocuklarda tüberkülozdan ölümleri önemli oranda azaltır. O nedenle halen tüberkülozun belli bir oranın üzerinde görüldüğü ülkemizde çocuklara, özellikle bebeklik döneminde BCG aşısı uygulaması önerilmektedir” dedi. “Akciğer, lenf bezleri, plevra ve diğer organları etkiliyor” Tüberküloz hastalığının en çok görüldüğü organın akciğer olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Ancak mikrop solunum yolu ile alındıktan sonra vücudun diğer tüm organ ve dokularına yayılabilir. Hastalığın sık görüldüğü diğer organlar lenf bezleri, plevra (akciğer zarı), böbrek ve idrar yolları, kemik ve eklemler, omurga, beyin zarı, beyin, üreme sistemi, periton (karın zarı), mide ve bağırsak sistemidir” şeklinde konuştu. “Birçok başka hastalığı taklit edebildiği için tanı gecikebilir” Akciğer tüberkülozunun en sık belirtilerinin uzamış öksürük, balgam, kan tükürme, gece terlemeleri, kilo kaybı ve halsizlik olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Fakat verem sinsi bir hastalık olduğundan şikâyetler hafif ve sessiz seyreder; birçok başka hastalığı taklit edebilir, akla gelmezse tanı konulması gecikebilir” şeklinde konuştu. “Verem hastalarıyla temasta bulunan kişilerde risk yüksek” Verem hastası ile aynı ortamda bulunan ve tüberküloz mikrobuna maruz kalan kişilere temaslı denildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Temaslılarda verem hastalığı görülme oranı yüksektir. Bu nedenle tanı konan hastaların başta aile fertleri olmak üzere temaslıların tümü verem savaşı dispanserinde taranır” ifadelerini kullandı. “Yeterli ve düzenli ilaç kullanımı hayati önem taşıyor” Veremin ilaçlarla tedavi edildiğini; yeterli ve düzenli ilaç kullanıldığında kişinin tamamen sağlığına kavuştuğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Tedavi çoğunlukla ayakta yapılır. Hastalığın ağır seyrettiği veya ek hastalıkları olan kişiler hastaneye yatırılabilir. Yeterli ve düzenli ilaç kullanmayanlarda ya mikrop ilaçlara karşı direnç geliştirir ya da hastalık nüks eder” dedi. Hamilelerde tüberküloz tedavisine başlanmasının bebeğin sağlığı açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Bu nedenle hamilelik sırasında tüberküloz tedavisi yapılabilir. Tüberküloz ilaçları, emziren annelerde de güvenle uygulanabilir” şeklinde konuştu.
Eskişehir İçinde ortaokul öğrencilerinin de bulunduğu kumar “batağına” düşenlerin sayısı 3 kat arttı Eskişehir Özel Ümit Hastaneleri Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ceran, internetten erişilebilen ve ortaokul öğrencilerinin de oynadığı kumara rağbet geçen yıla göre 3 kat arttığını söyledi. Son yıllarda internetten ulaşımı oldukça kolaylaşan kumar oyunlarının oyuncusu gözle görülür biçimde artıyor. Ulaşımı internet ile birlikte kolaylaşan kumar oyunlarını oynayanların yaşının 15’e kadar düşmesi tedirgin ediyor. Ortaokul eğitimi alan öğrenciden 45yaşındaki vatandaşlara kadar geniş bir yaş aralığı bulunan kumar, uzmanlarca bağımlılık olarak nitelendiriliyor. Bir çok sosyal ve psikolojik etkenin tetiklediği kumar bağımlılığında en büyük neden ise kolay yoldan para kazanma hırsı ve kaybettiklerini yeniden kazanma istediği. Uzmanı kumar hakkında bilgilendirdi Son zamanlarda kumardan kurtulmak için gelen danışan sayınının arttığına değinen Eskişehir Özel Ümit Hastaneleri Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ceran, bu bağımlılığın uzman yardımı olmadan terk edilemeyeceğinin altını çizdi. Danışanlarının yaş aralığından da bahseden Dr. Ceran, ortaokul öğrencilerinin dahi kolayca bu oyunları oynadığına ve alışkanlık kazandıklarına dikkat çekti. “Geçen yıla göre 3 kat arttığını söyleyebilirim” Kumar bağımlılığıyla alakalı Eskişehir Özel Ümit Hastaneleri Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ceran, “Son zamanlarda giderek arttığını söyleyebilirim bu rahatsızlığın, zaten bilimsel veriler de arttığı yönünde. Geçen yıla göre 3 kat arttığını söyleyebilirim mesela, ya da ondan önceki seneye göre de 5 kat. İşin gerçeği öyle bir hale geldik ki artık, toplumda herkeste görülmeye başlandı. Her yaşta, her cinste, her eğitim grubunda ve her meslekte görülmeye başlandı. Ama bizim için biraz daha riskli olan grup genç ve orta yaş erkekler, bu konuda daha meyilli olabiliyor. Şu sıralar en çok gündemde olan şey ‘kolay yoldan para kazanma’ muhabbetleri olduğu için, ne yazık ki bu olayı arttırıyor. İnsanlar sosyal medyadan görerek bir anda zengin olma hevesiyle ne yazık ki kumara yönleniyor” dedi. “15’li yaşlardan başlayıp 45’li yaşlara kadarki erkek grupları daha riskli” Kumar alışkanlığı edinenlerin yaş aralığının ortaokul sıralarında itibaren başladığından ve etken faktörlerden bahseden Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ceran şöyle konuştu: “Ben ortaokula giden çocuklarda bile gördüm bunu. Gerçi onlardakine tam bir bağımlılık diyemeyiz, daha çok kumar oynama alışkanlığı. Bizim için daha riskli olan grup genç ve orta yaş. Yani 15’li yaşlardan başlayıp 45’li yaşlara giden erkek grupları diğerlerine göre daha riskli. Daha öncesinde görülmeyen bu rahatsızlık son 20-30 yıldır katlanarak artıyor. Şu an toplumda görülme ihtimali yüzde 3 ve yüzde 5 arasında değişiyor. Yani her 100 kişiden 1’inde görülüyor ne yazık ki. Olayın biyolojik boyutu var, psikolojik boyutu var, sosyal boyutu da var. Biyolojik boyutlarda mesela bizim ‘dopamin’ dediğimiz bir etken madde var. Kumar oynayan insanlarda ne yazık ki bu dopamin seviyesi ileri derecede artıyor. Buna karşı bir haz gelişiyor ve kişi daha sonrasında da aynı hazzı alabilmek adına yeniden kumar oynamak zorunda kalıyor. Psikolojik boyut olarak yeterince tatmin olmayan, mutsuz ve kederli insanların buraya doğru kaydığını görüyoruz. Sosyal boyut olarak da çalıştıkları ortamlarda, mekanlarda, okullarda ve arkadaşlık ilişkilerinde kumar oynamaya yönlendiren davranışlar olabiliyor. Hepsinin bir araya gelmesiyle birlikte bir problem ortaya çıkıyor. Tabii devamında en büyük faktörlerden biri de ‘kolay ulaşılabilir’ olması. Aslında biz bağımlılıkların hepsini aynı kategoride değerlendiriyoruz. Mesela sigara ve alkol bağımlılığı diğerlerine göre daha fazladır, bunun sebebi ne? Kolay ulaşılabilir olması. Ne yazık ki internet ortamının her yerde olması ve hepimizin elinde cep telefonlarının olması bu sıklığın artmasına sebep olan faktörler.” “Desteksiz olarak bundan kurtulmaları çok çok zor” Kumar alışkanlığı olan kişilerin genellikle yalan ve inkâr huylarının olduğuna değinen Dr. Ali Ceran, bu kötü alışkanlıktan kurtulmak için desteğin şart olduğuna değindi. Genellikle kişinin kumar bağımlılığından 5 ila 10 seansta kurtulduğundan bahseden Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ceran, “Her zaman gördüğümüz bir durum var o da şu, kumar alışkanlığı olan bir insanın ilk yaptığı şeylerden birisi ne yazık ki yalan söyleme davranışıdır. Öncelikli olarak kendine yalan söylemeye başlar, ‘Ben bunu istersem bırakabilirim, daha önce bırakmıştım, kaybettiklerimi bir kazanayım bu iş bitecek’ gibi muhabbetlerini mutlaka yaparlar kendi kendilerine. Sonra etrafa yalan söyleme başlar. Sonra kişilik değişiklikleri ve ne yazık ki diğer bağımlılıklarda olduğu gibi en sonunda çetrefilli ve içinden çıkılmaz hale gelebilir. İşin gerçeği, insanların desteksiz olarak bundan kurtulmaları çok çok zor. Destek derken illa psikolojik ve psikiyatrik destekten bahsetmiyorum; sosyal destek, aile desteği ve toplum desteği de çok çok önemli. Tabii hepsi bir arada olduğu zaman en güzeli o aslında. Yani psikolojik destek veya psikiyatrik ilaç tedavisi almış olması diğer desteklerle birleştiği zaman daha kolay sonuç alınabiliyor. Bu destekler için minimum 5 seans gerekli diyebilirim, belki en az 5-10 seans. Burada tabii tek bir şey söylemek zor, tamamen kişiye bağlı bir durum” ifadelerini kullandı.
Mersin Mersin’de 5 yılda 5 milyon paket süt dağıtıldı Mersin Büyükşehir Belediyesince daha sağlıklı nesiller yetiştirmek ve çocukların gelişimine katkı sunmak amacıyla başlatılan ’Süt Senin Gurur Mersin’in’ projesi kapsamında 5 yılda 5 milyonu aşkın paket süt dağıtımı gerçekleştirildi. Başkan Vahap Seçer’in 2019 yılında göreve gelmesiyle ilkokul çağındaki her çocuğun süte erişimini sağlamak ve sağlıklı nesiller yetiştirmek amacıyla başlatılan ’Süt Senin Gurur Mersin’in’ projesi sürüyor. Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığının, okuluna gitmek için güne erken başlayan ve kahvaltı yapma fırsatı bulamayan çocukların dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi, besin değeri yüksek ürünler tüketebilmesi amacıyla her yıl yaptığı kuruyemiş, süt gibi dağıtımlar, özellikle dezavantajlı mahallelerde kesintisiz olarak sürdürülüyor. Kemik gelişiminde öne çıkan kalsiyumun yeterli miktarda karşılanması için önemli bir besin kaynağı olan süt dağıtımı ile Büyükşehir Belediyesi, çocukların hem fiziksel hem de zihinsel gelişimine katkı sunuyor. Büyükşehir Belediyesi, 5. yılını tamamlayan projede şimdiye kadar 5 milyonu aşkın paket süt dağıtımı gerçekleştirdi. "1 milyon paket süt dağıtmayı hedefliyoruz" Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Tarsus Aşhane Sorumlusu Cansu Koraç Özdemir, Büyükşehir Belediyesinin 7’den 77’ye toplumun her kesimine hizmet vermeye devam ettiğini belirterek, "2019 yılında başlattığımız hizmetler arasında en sevilenlerden birisi ‘Süt Senin Gurur Mersin’in projesi oldu. Dezavantajlı bölgelerde eğitim alan binlerce öğrencimize, şu ana kadar 5 milyonu aşkın paket süt dağıtımı gerçekleştirdik. 2024-2025 eğitim-öğretim yılında ise öğrencilerimize 1 milyon paket süt dağıtmayı hedefliyoruz" dedi. Süt dağıtımı gerçekleştirilen Yenice Mahallesi’ndeki Şehit Buminhan Temizkan İlkokulu Okul Aile Birliği Başkanı Hünkar Bayram Sırdaş da bölgedeki öğrencilere böyle bir hizmetin ulaşmasının memnuniyet verici olduğunu kaydetti.
Kütahya Gediz KYK yurtlarında kalan öğrencilere moral etkinliği Kütahya’nın Gediz ilçesinde, Müftülük tarafından KYK Erkek ve Kız Yurtlarında kalan üniversite öğrencilerine yönelik moral ve motivasyon etkinlikleri düzenlendi. KYK Erkek Yurdu öğrencileri için Gediz Madencilik Diyanet Gençlik Merkezi’nde düzenlenen programa, Manevi Danışman Abdullah Bilgin öncülük etti. Etkinliğe Şube Müdürü Osman Avcı ve Gençlik Koordinatörü Yasin Kartal da katıldı. Program boyunca öğrencilerle hasbihal edilerek sınav dönemi öncesi destekleyici bir atmosfer oluşturuldu. Öğrenciler, kendi elleriyle çiğköfte yoğurarak keyifli anlar yaşadı. Program, Kars Sarıkamış Şehitleri başta olmak üzere tüm aziz şehitlerin ve geçmişlerin ruhuna yapılan dua ile sona erdi. Etkinlikte emeği geçen Manevi Danışman Abdullah Bilgin, katılımcılar ve destek sağlayan hayırseverlere teşekkür edildi. KYK Kız Yurdu öğrencileri için ise Manevi Danışman Sabriye Gençkal Fidan öncülüğünde finaller öncesi moral ve motivasyon buluşması düzenlendi. Samimi bir ortamda gerçekleşen etkinlikte, öğrencilerle sohbet edilip çeşitli ikramlar sunuldu. Konuyla ilgili olarak Gediz Müftüsü Sebahattin Turan, “Üniversite öğrencilerimiz bizim için çok değerli. Onların hem akademik başarılarına hem de manevi yönden gelişimlerine katkıda bulunmayı önemsiyoruz. Bu tür etkinliklerle, gençlerimize destek olmayı, onların motivasyonlarını artırmayı ve moral vermeyi amaçlıyoruz. Manevi danışmanlarımızın rehberliğinde düzenlediğimiz bu programlar, öğrencilerimizin sınav dönemlerini daha güçlü bir şekilde karşılamalarına vesile oluyor. Etkinliklere katkı sağlayan tüm personelimize, hayırseverlerimize ve öğrencilerimize teşekkür ederim” dedi.