EKONOMİ - 07 Ocak 2025 Salı 10:17

Zorlu Enerji’den ev ve iş yerlerinde enerji tasarrufu sağlayacak öneriler

A
A
A
Zorlu Enerji’den ev ve iş yerlerinde enerji tasarrufu sağlayacak öneriler

Verimsiz enerji kullanımının Türkiye’de doğal kaynakların daha hızlı tükenmesine, çevre kirliliğine ve küresel ısınmanın hızlanmasına neden olduğuna vurgu yapan Zorlu Enerji Osmangazi Elektrik Perakende, bu yıl 6-12 Ocak tarihleri arasında kutlanan Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla konut ve iş yerlerinde tasarruf sağlayacak önerilerde bulundu.

Türkiye genelindeki enerjinin yaklaşık üçte biri konutlar, ticari binalar ve kamu binalarında kullanılıyor. Bu alanlarda enerjiyi tasarruflu ve verimli kullanmak faturaları düşürmekle kalmayıp Türkiye’nin enerji yükünü de azaltıyor. Afyonkarahisar, Bilecik, Eskişehir, Kütahya ve Uşak’ta elektrik abonelik işlemleri, satış, faturalama ve tahsilat hizmeti veren Zorlu Enerji Osmangazi Elektrik Perakende, her yıl ocak ayının ikinci haftası kutlanan ve bu yıl 6-12 Ocak tarihleri arasına denk gelen Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla konut ve iş yerlerinde enerji tüketimini azaltmaya yönelik önerilerde bulundu.

Şirket konutlarda enerji tasarrufu ve verimliliği sağlayan 5 öneriyi şöyle açıkladı:

’’Yalıtım ile enerji tasarrufu sağlayın: Bina yalıtımınızı güçlendirin. Çift camlı pencereler ve duvar yalıtımları, ısı kaybını önemli ölçüde azaltır ve ısınma maliyetlerini düşürür. Boruları ve varsa sıcak su sağlayan depoyu da yalıtım malzemesiyle kaplatın.

Beyaz eşya seçiminde enerji verimliliğini dikkate alın: Yeni elektronik cihaz alırken enerji sınıfı yüksek (A sınıfı ve üzeri) cihazları tercih edin. Bu cihazlar daha az enerji tüketir ve uzun vadede maliyet avantajı sağlar.

Güneş enerjisinden faydalanın: Sıcak su için güneş enerjisi kullanan sistemlere geçerek çevre dostu bir çözümle enerji faturalarınızı düşürün. Aydınlatmada tasarruf yapmak için mümkün olduğu kadar güneş ışığından faydalanın. Bu doğrultuda gündüzleri kalın perde kullanmayın, duvarları açık renklere boyayın. Enerji verimliliği yüksek olan aydınlatmalar tercih edin.

Isıyı verimli kullanın: Isının odaya eşit şekilde yayılmasını sağlamak için radyatörlerin önünü açık tutun, mobilya veya perdelerle kapatmayın. Kış aylarında da evinizi havalandırmayı ihmal etmeyin ancak havalandırma yaparken kombi ya da kullandığınız ısıtıcının derecesini düşürerek enerji kaybını en aza indirin. Enerji tüketimini azaltmak için kullanılmayan odaları düşük sıcaklıkta tutun. Unutmayın ki kombiniz verimli çalışınca elektrik enerji tasarrufunuz da artacaktır.

Küçük ev aletlerinin özelliklerini inceleyin: Küçük ev aletlerinin hepsi birbirinden farklı özelliklere sahip olduğundan tasarruf için de her birini ayrı değerlendirmek gerekir. Örneğin süpürgenizin torbasını ve filtresini düzenli olarak temizleyerek cihazın daha az enerji harcamasını sağlayın. Kettle, çay makinesi gibi cihazlara yalnızca ihtiyacınız kadar su koyun. Ütü, televizyon, şarj aleti gibi cihazları kullanmadığınız zamanlarda fişten çekerek gereksiz enerji tüketimini önleyin.’’

Şirket, iş yerlerinde enerji tasarrufu ve verimliliği sağlayan 5 öneriyi ise şöyle açıkladı:

’’Enerji verimli ofis ekipmanları kullanın: Elektronik cihazların enerji sınıfını dikkate alın. Ayrıca yazıcı, fotokopi makinesi gibi cihazların enerji tasarruf modlarını aktif hale getirin ve kullanılmadıkları zaman tamamen kapalı olduklarından emin olun.

Isıtma ve soğutma sistemlerini doğru ayarlayın: Ofis sıcaklığını mevsime göre ayarlayın ve normalden farklı hava koşulları haricinde sabit tutun. Klimalarınızı doğrudan güneş ışığı almayan yerlere yerleştirin.

Aydınlatmayı optimum hale getirin: Geniş alanlarda aydınlatmayı bölümlere ayırarak yalnızca kullanılan alanların ışıklarının açık olmasını sağlayın. Gün ışığından maksimum düzeyde yararlanmak için çalışma alanlarını pencerelere yakın konumlandırın ve enerji tasarruflu LED aydınlatmalar kullanın.

Zamanlayıcı ve sensör sistemlerinden faydalanın: Isıtma, soğutma ve aydınlatma gibi sistemleri zamanlayıcılarla kontrol edin. Hareket sensörlü aydınlatmalar ile kullanılmayan odalardaki gereksiz enerji tüketimini önleyin.

Düzenli bakım ve kontroller yapın: Klima, jeneratör ve diğer enerji tüketen cihazların düzenli bakımını yaparak enerji verimliliğini artırın. Çünkü bu cihazların performansını düşüren kirlenmeler ya da aşınmalar, daha fazla enerji tüketimine de yol açar.’’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sürekli üşüyen çocuğa dikkat Soğuk havalar çoğumuzun üşümesine sebep olsa da çocukların sürekli üşümesi, basit bir soğuk algınlığından çok daha ciddi sağlık sorununun habercisi olabilir. Çocuklarda sık sık üşüme, özellikle tiroit bezlerinin yeterince hormon üretmemesi durumunda ortaya çıkan hipotiroidinin belirtileri arasında sayılabilir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülengül Altun, “Çocukların vücut ısısının düzenlenmesi oldukça hassas bir süreçtir. Eğer tiroit bezleri yeterince hormon üretmezse bu durum çocuğun vücut ısısını normal seviyede tutmasını engeller. Bu rahatsızlık, çocuğun vücut ısısının düzenlenmesini etkiler ve tedavi edilmediğinde büyüme geriliği, zeka gelişiminde yavaşlama gibi ciddi sonuçlar doğurabilir” açıklamalarında bulundu. Tiroit hormonları, vücudumuzda pek çok önemli işlevi yerine getirir. Özellikle iskelet ve santral sinir sistemi gelişimi, metabolizma ve vücut ısısının düzenlenmesinde kritik rol oynar. Medicana Kadıköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülengül Altun, "Tiroit hormonlarının yetersiz üretimi vücudun enerji üretimini, büyüme ve gelişmesini, hatta psikolojik durumları bile olumsuz etkileyebilir. Tiroit hormonlarının yetersiz üretimi, hipotiroidiye yol açar ve bu durum vücutta bir dizi olumsuz etkiye sebep olabilir. Çocuklarda hipotiroidi doğuştan olabileceği gibi sonradan da gelişebilir. Doğumsal hipotiroidi erken dönemde tedavi edilmezse çocuğun zeka gelişiminde gerilik, büyüme sorunları ve diğer sağlık problemleri ortaya çıkarabilir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi, çocuğun sağlıklı bir gelişim süreci geçirmesi için çok önemlidir. Tiroit hormonu eksikliği birçok belirtiyi beraberinde getirir Tiroit hormonlarının eksikliği, vücudun çeşitli sistemlerini etkiler ve bu durum çocukların günlük yaşamını önemli ölçüde değiştirebilir. Belirtilerin başlangıçta hafif derecelerde seyrettiğini ancak zamanla daha belirgin hale geldiğini söyleyen Uzm. Dr. Gülengül Altun, “Tiroit hormonlarının eksikliği, çocuğun genel sağlık durumu üzerinde önemli etkiler oluşturabilir. Bu nedenle çocuğun büyüme hızındaki azalma, sürekli uyuma hali, aşırı kilo alma, soğuğa karşı aşırı hassasiyet, kuru cilt ve kabızlık gibi belirtiler fark edildiğinde zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulması çok önemlidir. Çocuklarda üşüme sadece bir rahatsızlık belirtisi değil tiroit hormonlarının eksikliğini gösteren bir sinyal olabilir. Eğer çocuk sık sık üşüyorsa, vücut ısısını normal seviyede tutmakta zorlanıyorsa, bu durum hipotiroidinin bir işareti olabilir” şeklinde konuştu. Hashimato hastalığı hormon üretim dengesini bozabilir Çocukluk yaşlarında, özellikle 5-6 yaşından sonra gelişen tiroit fonksiyon bozukluklarının en yaygın nedeninin hashimato hastalığı olduğunu belirten Uzm. Dr. Gülengül Altun, “Bu otoimmun hastalık, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla tiroit bezini hedef alarak bezin harabiyetine neden olur. Sonuç olarak hormon üretimi azalır ve bu da hipotiroidiye yol açar. Hashimato hastalığı genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve bağışıklık sistemi tepkileri gibi birçok farklı faktörden etkilenebilir. Erken dönemde tedavi edilmezse, çocukluk döneminde ciddi büyüme ve gelişme geriliklerine yol açabilir” uyarılarında bulundu. Erken tanı, sağlıklı bir gelecek için önemli Tiroit bozuklukları, çocuğun genel sağlığını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu belirtiler gözlemlendiğinde mutlaka bir çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanına görünülmesini gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Gülengül Altun, “Tanı konulması halinde ise çocuk endokrinoloğuna danışılarak tedaviye başlanması gerekmektedir. Erken tanı, çocuğun sağlıklı bir yaşam sürmesi için kritik öneme sahiptir. Çocuklarda sık üşüme, gelişim sürecinde aksama veya belirgin bir şekilde fark edilen enerji düşüklüğü söz konusu olduğunda profesyonel bir yardım almak hayati önem taşır” dedi.
Erzurum ESKİ ekipleri soğuk ve kışa rağmen çalışıyor Erzurum Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Müdürlüğü Oltu Şubesi, kar ve kış demeden çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Oltu’da su ve kanalizasyon altyapısı güçlendirilirken, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Müdürlüğü Oltu Şubesi ekipleri, kar yağışı ve soğuk havaya rağmen çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle ilave su hattı çalışmaları konusunda büyük bir özveri gösteren ekipler, iş makineleri ile kanal açarak yeni hatları döşemeye devam ediyor. "Kışın zorluklarına rağmen hedef sağlıklı su" Erzurum Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Oltu Şube Şefi Mustafa Kul, kış şartlarının zorluğuna rağmen su hattı çalışmalarına devam ettiklerini belirtti. Kul, “Kış aylarında fırsat buldukça ilave su hattı yapıyoruz. Don olayları ve olumsuz hava şartlarına rağmen, gece gündüz demeden ekiplerimiz büyük bir özveriyle çalışarak ilçemize sağlıklı içme suyu temin ediyoruz,” dedi. Ekipler ilçe halkının sağlıklı su ihtiyacını karşılıyor Oltu’nun su altyapısını iyileştirmek amacıyla yürütülen ilave su hattı çalışmaları, ilçede uzun vadeli su temini için önemli bir adım olarak görülüyor. Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin bu yoğun çabası, Oltu halkına sağlıklı ve kesintisiz içme suyu temin etme hedefini güçlendiriyor. Ekiplerin, hava şartlarına rağmen mesai kavramı gözetmeksizin gösterdiği bu özverili çalışmalar, Oltu’daki su altyapısının güçlendirilmesine büyük katkı sağlıyor.
Erzurum Franksiyonel lazer tedavisinin tam zamanı Özel Buhara Hastanesi’nin Cildiye Uzmanı Dr. Esma Uslu, özellikle kış aylarında yapılabilen ve son zamanlarda ciddi talep gören Fraksiyonel Lazer, Thulium Lazer ve BBL Lazer gibi cihaz bazlı uygulamalar hakkında önemli bilgiler verdi. En güncel teknolojilerden olan BBL Lazer ve Thulium Lazer uygulamasını yapan Erzurum‘daki tek kliniğin Özel Buhara Hastanesi olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Uslu, “BBL lazer, taşıdığı farklı filtreler sayesinde akne, demodeks, leke ve rozasea gibi deri hastalıklarının tedavisinde çok etkin bir şekilde kullanıldığı gibi; cilt gençleştirme, antiaging gibi kozmetik amaçlarla da uygulanmaktadır“ dedi. BBL Lazer ve Thulium Lazer uygulaması ile daha dinamik, daha berrak, lekesiz, tonaj farkı olmayan, daha genç, sıkı ve parlak bir deri görünümü elde edilebildiğini ifade eden Dr. Uslu, bu işlemin 420-800 nm gibi geniş dalga boyu aralığında yoğunlaşmış ışığı deri altına geçirerek etki eden bir ışık sistemi olduğunu ve bu sayede günlük hayatı olumsuz yönde etkilemediğini de ifade etti. Franksiyonel Lazer tedavisinin tam zamanı Özellikle kış aylarında artan cihaz bazlı işlem başvurularının başında fraksiyonel lazer olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Uslu, “Fraksiyonel Lazer deri hastalıklarının ve çeşitli cilt hasarlarının tedavisinde dermatoloji uzmanlarının sıklıkla başvurduğu en güçlü lazer cihazlarından biridir” dedi. Fraksiyonel Lazerin; özellikle sivilce sonrasında oluşan leke ve çukurların giderilmesinde, yara ve ameliyat izlerinin tedavisinde, siğil ve nasır tedavisinde, et benlerinin yok edilmesinde, gebelik, ani kilo alma ya da boy uzama sırasında oluşan deri çatlaklarının erken dönem tedavisinde kullanılabildiği gibi cilt yenilenme, antiaging, gözenek sıkılaştırma göz kapağı sıkılaştırma gibi amaçlarla da kullanılabildiğini aktardı Thulium lazer nedir? Thulium Lazer 1927 mm dalga boyunda dermoepidermal bileşkeye etki eden bir fraksiyonel lazerdir. Üst deri-alt deri bileşkesine etki ettiği için üst deriye etkisi minimaldir ve yan etki riski diğer fraksiyonel lazerlere göre daha azdır. Özellikle güneş lekeleri, kloasma, gebelik lekeleri üzerindeki etkisi çok belirgindir. Leke üzerine olan etkisi dışında geniş gözeneklerin küçültülmesi, ince kırışıkların giderilmesi, cilt sıkılaştırılması gibi antiaging amaçlı olarak da oldukça başarı ile kullanılmaktadır. 3 seansa kadar uygulama gerektirebilir. Uygulamalar 6 hafta ara ile sonbahar-kış aylarında yapılmaktadır. Uygulama öncesi lokal anestezik krem yeterli olmaktadır. 1-2 gün süren hafif kızarıklık-ödem olabilmektedir. Bir hafta 10 gün sonra cilt üzerindeki etkileri başlamakta ancak aylar içinde görülmektedir. Uygulama sonrası güneşten ve ışıktan çok iyi korunma gerekmektedir.