GÜNDEM - 18 Mart 2025 Salı 15:32

Muğla’da Devlet Övünç Madalyaları Vali Akbıyık tarafından takdim edildi

A
A
A
Muğla’da Devlet Övünç Madalyaları Vali Akbıyık tarafından takdim edildi

Cumhurbaşkanlığı tarafından Türkiye genelinde olduğu gibi Muğla’da da Devlet Övünç Madalyası Tevcih Töreni düzenlendi. Törende, vatan uğruna fedakârlık gösteren şehitlerin aileleri ve gazilere devletin en büyük nişanlarından biri olan Devlet Övünç Madalyası takdim edildi.



Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık’ın katılımıyla gerçekleştirilen törende, Şehit Uzman Çavuş Mustafa Sezer adına oğlu Mehmet Ali Sezer Devlet Övünç Madalyası’nı aldı. Ayrıca, Gazi Astsubay Kıdemli Üst Çavuş Olcay Akdeniz, Gazi Jandarma Uzman Çavuş Yasin Baykuş ve Gazi Jandarma Er Hasan Hüseyin Özkan’a da madalyaları takdim edildi.



Törende konuşma yapan Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde gerçekleştirilen bu anlamlı törenin önemine vurgu yaparak şunları söyledi: "Aziz milletimizin varoluş mücadelesinin en şanlı zaferlerinden biri olan Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından tevcih olunan devletimizin en büyük nişanlarından biri olan Devlet Övünç Madalyası ve Berat’ını kıymetli gazilerimize ve şehidimizin kıymetli ailesine takdim etmek üzere bir aradayız. Bu vesileyle aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle yâd ediyor, Allah hepsinden razı olsun diyorum. Kahraman gazilerimize de mücadeleleri ve fedakârlıkları için teşekkürlerimi sunuyorum"



Vali Akbıyık, Çanakkale Zaferi’nin Türk milletinin bağımsızlık ve vatan sevgisinin en önemli göstergelerinden biri olduğunu belirterek, "Çanakkale, imanın, azmin ve vatan sevgisinin destanlaştığı yerdir. ‘Çanakkale Geçilmez’ sözü bu toprakları kanlarıyla sulayan yüz binlerce kahramanımızın bize bıraktığı şanlı bir mirastır. O gün Anafartalar’da, Conkbayırı’nda, Seddülbahir’de, Arıburnu’nda düşmana karşı göğsünü siper eden Mehmetçik, bugün de vatanın dört bir yanında bayrağımızın dalgalanması için canı pahasına mücadele etmektedir" dedi.



"Şehitlerimizin ve gazilerimizin hatıraları sonsuza kadar yaşayacak"


Konuşmasında, şehitler ve gazilerin milletin bağımsızlık mücadelesindeki yerini vurgulayan Vali Akbıyık, şunları söyledi: "Bugün bu topraklar üzerinde yüzyıllardır bağımsız ve hür bir şekilde yaşıyorsak, asırlardır bağımsız ve hür yaşama iradesinden asla vazgeçmeyen aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin kahramanlığı sayesindedir. Şehitlerimiz ve gazilerimiz, cesaretleriyle, vatan sevgileriyle aziz milletimizin şanlı tarihine yeni sayfalar ekleyen kahramanlarımızdır. Şehitlerimiz ve gazilerimizin bizim için, ülkemiz için yaptıkları fedakârlığın, ödedikleri bedelin büyüklüğünü ifade etmeye kelimeler kifayetsiz kalmaktadır. Onlar bizim istiklalimizin ve bu topraklardaki şanlı tarihimizin ölümsüz ve en değerli sembolleridir"



Vali Akbıyık, Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Kurtuluş Savaşı’ndan Kıbrıs Barış Harekâtı’na ve günümüzde terörle mücadeleye kadar vatan için canlarını feda eden kahramanların hatıralarının asla unutulmayacağını belirterek, şu sözlerle konuşmasını tamamladı: "Bizler şehitlerimizin ve gazilerimizin mirasını yaşatmak, Çanakkale ruhunu sonsuza kadar korumakla mükellefiz. Onların emaneti olan bu cennet vatanı, birlik ve beraberlik içinde daha güçlü yarınlara taşımak en büyük görevimizdir. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere Çanakkale’den Kurtuluş Savaşı’na, terörle mücadeleden sınır ötesi operasyonlara kadar canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden gazilerimizi rahmetle, şükranla yâd ediyorum. Hayatta olan gazilerimize, değerli ailelerine ve kıymetli şehit yakınlarımıza minnet ve saygılarımı sunuyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Rabbim bu güzel vatanımızı korusun. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun" dedi.



Tören, şehitler ve gaziler için duaların edilmesiyle sona erdi.



Muğla’da Devlet Övünç Madalyaları Vali Akbıyık tarafından takdim edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Dünya çapınca lezzet: "Çarşamba pidesi" TasteAtlas’ın dünya çapında hamur işleri sıralamasında Türkiye’de ilk 3’te yer alan coğrafi işaret tescilli "Çarşamba pidesi", damaklara hitap ediyor. Samsun’un Çarşamba ilçesi, tarihi dokusunun yanı sıra damak tatlandıran lezzetleriyle de adından söz ettiriyor. Bu lezzetlerin başında ise kendine has pişirme tekniği ve bol malzemesiyle ünlü Çarşamba pidesi geliyor. Nesilden nesile aktarılan bu geleneksel lezzet, ustaların maharetli ellerinde yoğrulup taş fırınlarda pişirilerek sofralara ulaşırken, ilçeye gelen herkesin mutlaka denediği bir lezzet olarak öne çıkıyor. TasteAtlas’ın dünya çapında hamur işleri sıralamasında Türkiye olarak ilk 3’te yer alan Çarşamba pidesi, hem yerel halkın hem de dışarıdan gelen ziyaretçilerin vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alıyor. Pide; hamurunun ince açılması, bol malzeme kullanılması ve taş fırında pişirilerek dışı çıtır, içi yumuşak bir kıvam kazanması özelliği ile dikkat çekiyor. Özellikle hamurun içerisine koyulan kıymanın çiğ olması ve pidenin kıymanın yağı ile pişmesi pideye ayrı bir lezzet katıyor. Herkesin damak zevkine hitap eden bu lezzet, yıllardır değişmeyen bir gelenek olarak ilçenin sembollerinden biri haline gelmiş durumda. Çarşamba pidesini diğer pidelerden ayıran farkın, iç harcına koyulan kıymanın çiğ olması ve pidenin çiğ kıymanın yağı ile pişirilmesi olduğunu söyleyen pide ustası Oğuzhan Gülşen (26), "İyi bir Çarşamba pidesi yapmak için hamurun el ile ince bir şekilde açılması, iç harcında sadece kıyma ve soğan kullanılması ve taş fırında kıvamında pişirilmesi gerekiyor. Çiğ kıymanın yağı ile pişmesi pideye ayrı bir lezzet katıyor" dedi. Geleneksel yöntemlerle üretilmeye devam eden Çarşamba pidesi, coğrafi işaret tescili alarak yöresel kimliğini resmileştirdi. Çarşamba Ticaret Borsası’nın girişimleriyle alınan tescil belgesi, bu lezzetin korunarak gelecek nesillere aktarılmasını sağlıyor.
Düzce Serada üretilen bitkiler yeşil alanları süsleyecek Düzce Belediyesi, süs bitkileri üretiminden, tıbbi aromatik bitkilere kadar birçok alanda faaliyet gösteren tarım akademi, ata tohumu yetiştiriciliği projesiyle yerel sebze tohumlarının üretimine de başlayacak. Düzce Belediyesi Tarım Akademisi şehrin tarımsal kalkınmasına katkı sağlamak üzere çalışmalarını sürdürüyor. Hem yeni üretimler hem de çiftçilere yönelik eğitimlerle Düzce’nin tarım sektöründeki potansiyelinin artırılması hedefleniyor. Düzce Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Mücella Öztürk, Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün tarımın gelişmesine ve gıda sektörünün büyümesine katkı sunmak hedefi doğrultusunda hayata geçirdiği Tarım Akademisi faaliyetleri hakkında bilgiler verdi. Öztürk, Tarım Akademisi bünyesinde sürdürülen çalışmalarla şehrin yeşil alanlarında dışa bağımlılığını azaltarak, yerel üretimi artırmayı hedeflediklerini ifade etti. Yeşil alanları süsleyecek Tarım Akademisi’ndeki üretim serasında çelikle süs bitkileri yetiştirdiklerini söyleyen Öztürk, taflan, leylandi, ardıç, oya çalısı, alev çalısı, berberis, mor salkım, gül ve sarmaşık türlerinin üretildiğini kaydetti. 2024 yılı itibarıyla bu bitkilerin, Düzce’nin kavşak, orta refüj ve diğer yeşil alanlarında kullanılmaya başlanacağını belirten Öztürk, böylece dışarıdan bitki alımını azaltarak belediyeye ekonomik katkı sağlamayı hedeflediklerini ifade etti. Öztürk diğer üretim serasında ise kekik, adaçayı, biberiye ve melisa olmak üzere dört çeşit tıbbi aromatik bitki üretimi yaptıklarını dile getirdi. Kendi ürettikleri çınar, akçaağaç, dağ akçaağacı ve ıhlamur gibi ağaç türlerine ait 1 yaşındaki ağaç fidanlarının da repikaj yapılarak toprakla buluşturulduğunu belirten Öztürk, bu fidanların 3 yıl içinde belediyenin park ve bahçelerinde kullanılacağını söyledi. Tarım Akademisi’nin önemli projelerinden biri de "Ata Tohumu Yetiştiriciliği" olacak. Başkan Faruk Özlü’nün "Düzce İçin 100 Proje" başlığı altında yer alan bu projeyle, domates, salatalık, biber, patlıcan ve kabak gibi sebze tohumlarının üretimi yapılacak. Öztürk, ayrıca 18 dönümlük arazilerinde at yemi olarak kullanılacak arpa ve yulaf ekimi gerçekleştirdiklerini açıkladı. "Katma değerli bitki yetiştiriciliğe yöneleceğiz" Tarım Akademisi’nin çiftçilere katkılarından da söz eden Öztürk, "Tarım Akademisi olarak genç çiftçilerimize, bu işlerle uğraşmak isteyen vatandaşlarımıza teorik ve pratik olarak destek sağlamaktayız. Bu fikirle de fındık yetiştiriciliği ve meyve ağaçlarında aşılama kursları düzenledik ve kursiyerlerimize belgelerini takdim ettik. Bundan sonra ekonomik açıdan yüksek katma değer alternatif bitki yetiştiriciliği denemelerini yapacağız ve tarımsal faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.