POLİTİKA - 05 Kasım 2024 Salı 16:39

Menteşe Belediyesi Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği’ne üye oluyor

A
A
A
Menteşe Belediyesi Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği’ne üye oluyor

Menteşe Belediyesi Kasım Ayı Meclis toplantısı Menteşe Belediyesi Başkan Vekili Seda Uslu Başkanlığı’nda Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi’nde gerçekleşti. 5 gündem maddesinin görüşüldüğü toplantıda Menteşe Belediyesi’nin Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği’ne üye olunması oy birliği ile kabul edildi. Belediye başkanlarının doğal üye olduğu Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği tüzüğü uyarınca meclis üyeleri arasından 3 asil, 2 yedek üye belirlendi.


Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği


Çanakkale ve Balıkesir il-ilçe ve belde belediyeleri tarafından Bakanlar Kurulu Kararı ile 01.10.2008 tarihinde kurulan ilk çevreci Belediyeler Birliğidir. 27.11.2021 tarihli Meclis kararı ile yapılan tüzük değişikliğinde çalışma alanı coğrafi, ekonomik, kültürel ve hizmet gerekleri açısından Ege ve Marmara Bölgeleri ile yakın ve yoğun etkileşim halinde bulunan üye belediyelerin coğrafi alanlarını da ekleyerek, faaliyet alanını genişletmiştir. 22 Mayıs 2022 tarihinde almış olduğu Meclis kararı ile Birlik Adını “Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği” olarak değiştirmiştir. Birliğin 70 üyesi bulunmaktadır.



Menteşe Belediyesi Ege ve Marmara Çevreci Belediyeler Birliği’ne üye oluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Akciğer kanseriyle mücadelede birincil koruma tütün ve tütün ürünlerini bırakmak! Aile Hekimliği Uzmanı Uzm. Dr. Elif Pala Gün akciğer kanserinin kanser türleri arasında görülme sıklığının ve hastaların ölüm sayısının fazla olması nedeniyle ciddi sağlık problemlerinden biri olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Elif Pala Gün, 1- 30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle açıklamalarda bulundu. Kanserler arasında akciğer kanserinin dünyada erkeklerde 1. sırada kadınlarda ise 3.sırada yer aldığını belirten Gün, görülme sıklığının Türkiye’de yine erkeklerde 1. sırada kadınlarda ise 5. sırada olduğunu ifade etti. Görülme sıklığının fazla olması, tanı ve tedavisinin yüksek maliyet gerektiren işlemler olması ve süreçte ek sağlık hizmetlerine duyulan ihtiyacın fazla olması sebebiyle akciğer kanserinin hem dünyada hem Türkiye’de önemli bir sağlık yükü olduğunu kaydeden Gün, akciğer kanseriyle mücadelede birincil korumanın tütün ve tütün ürünleriyle mücadele etmek olduğunun altını çizdi. Akciğer kanserinin risk faktörleri! Akciğer kanserinin birçok risk faktörü olduğunu dile getiren Gün, “Faktörler arasında yüzde 90 oranla tütün ve tütün ürünleri karşımıza çıkıyor. Yani akciğer kanseriyle mücadelede birincil korumada temel hedefimiz tütün ve tütün ürünleriyle mücadele etmek.” dedi. Sigara bırakma poliklinikleri olarak vatandaşlara tütün tüketimini bırakma noktasında yardımcı olduklarını belirten Gün, süreci şöyle anlattı; “Bizler bize başvuran danışanlarımızın analizlerini alıyoruz, gerekli muayene ve tetkiklerini istiyoruz. Sonrasında hastalıklarında kullandıkları ilaçlar ve bağımlılık düzeylerine göre de bir tedavi planı uyguluyoruz. Tedavi sürecimizde gerek yüz yüze gerek telefonla görüşmeleriniz oluyor ve bu şekilde ilerliyoruz.” “Sigarayı bırakmakta hiçbir ilacı, hiçbir konuşmayı, hiçbir tedavi yöntemini yeterli görmüyoruz!” Sigarayı bıraktırma noktasında önceliğin kişinin kendisinin bırakmayı istemesi olduğunu aktaran Gün, “Sigarayı bırakmakta hiçbir ilacı, hiçbir konuşmayı, hiçbir tedavi yöntemini yeterli görmüyoruz. İlaç başladığımız hastalara da bunu belirtiyorum her zaman. Önemli olan kişinin kendisinin istemesi. Çünkü hastanın kendisi istemediği sürece hiçbir şey buna engel değil.” şeklinde konuştu. “ Erzincan’da 2024 yılı içerisinde 194 kişi sigarayı bırakmak için başvurdu!” Erzincan’da 2024 yılı içerisinde sigara bırakmak için 194 kişiden başvuru aldıklarını açıklayan Gün, “Bunların yaklaşık yüzde 60’nda başarıya ulaştık. Başarıya ulaşamadığınız kitlemizin bir kısmında ilaç kullanımına uyum sağlamayan hastalarımız oldu, yaş sebebiyle. Bir kısmı takip etmekte zorlandığımız, geri dönüş alamadığımız, telefonla veya yüz yüze görüşmeyi kabul etmeyen hastalarımız oldu. Bunların dışında yüzde 60 bir başarı oranımız var.” dedi.