Yerel Haberler
Mersin
27 Aralık 2025 Cumartesi - 13:15 Tarsus’ta şehitler dualarla yad edildi Tarsus’un Ulaş Mahallesi’nde, Kurtuluş Savaşı yıllarında bölgede kurulan Tozkoparan Müfrezesinde şehit düşenler başta olmak üzere tüm şehitler anısına anlamlı bir anma programı düzenlendi. Ulaş Mahallesi Camii önünde gerçekleştirilen programa; Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, Mersin Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Soner Yetgin, Ulaş Mahallesi Muhtarı Mahperiye Apaydın ve mahalle sakinleri katıldı. Program kapsamında mahalle kadınları tarafından hazırlanan geleneksel dövme pilavı ve yüksük çorbası vatandaşlara ikram edilirken, ardından şehitler için Kur’an-ı Kerim okutularak dualar edildi. "Gelenekleri yaşatmak bizim sorumluluğumuz" Programda vatandaşlarla bir araya gelen Tarsus Belediye Başkanı Ali Boltaç, şehitlerin anılmasının ve geleneklerin yaşatılmasının önemine dikkat çekti. Başkan Boltaç, "Memleketimiz için canını feda eden şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve sıhhat diliyorum. Tarsus Belediyesi olarak bu tür programlara her zaman destek vermeye hazırız. Geleneklerimizi ve göreneklerimizi gelecek nesillere aktarmak zorundayız. Aksi halde zamanla yok olup giderler. Çocuklarımızın ve gençlerimizin örf ve adetlerimizi öğrenmesi için var gücümüzle çalışacağız" ifadelerini kullandı. "Geçmişini bilmeyen geleceğini inşa edemez" Birlik ve beraberlik vurgusu yapan Başkan Boltaç, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Geçmişini bilmeyen, ecdadını tanımayan geleceğini inşa edemez. Kurtuluş Savaşı sadece askeri bir başarı değil, milletimizin birlik ve beraberlik ruhunun eseridir. Omuz omuza verdiğimizde bu milletin neler başarabileceğini tarih göstermiştir. Benim siyasetim gönül kazanmak üzerinedir. Bu millet bana hizmet etme sorumluluğu verdi ve ben de ‘ama, lakin, fakat’ demeden çalışmaya devam edeceğim." Başkan Boltaç, konuşmasının sonunda cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, vatan uğruna canlarını feda eden tüm şehitleri ve gazileri rahmet, minnet ve şükranla andığını ifade etti.
27 Aralık 2025 Cumartesi - 12:39 Yerli muz için güçlü kooperatif mesajı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 1 No’lu Meyve ve Sebzelerin İşlenmesi ve Ticareti Meslek Komitesi tarafından düzenlenen ’Muz Üreticileri Sektör Toplantısı’nda, muz sektörünün yaşadığı sorunlar masaya yatırılarak çözüm önerileri ele alındı. Toplantıda, sektörün geleceği için kaliteli üretim, üretimde standartlaşma ve güçlü kooperatifleşme vurgusu öne çıktı. Mersin, Anamur, Alanya ve Adana’dan gelen üreticiler ile sektör temsilcileri, muz üretiminin güçlendirilmesi ve yaşanan sorunların ortak akılla çözülmesi amacıyla MTSO’da bir araya geldi. Verimli geçen toplantının ardından, sektör toplantılarının her ay farklı bir ilçede yapılması kararlaştırıldı. Toplantıya; MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, Meclis Üyesi Hakan Dönmez, Anamur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuna, Anamur Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş ile çok sayıda üretici ve sektör temsilcisi katıldı. Üreticiler, özellikle ithal muz baskısı, kalite artışı, finansa erişim ve fiyat rekabeti konularında yaşanan sorunlara dikkat çekti. Sektörün sürdürülebilirliği için acil adımlar atılması gerektiği vurgulanırken, çözümün bireysel değil örgütlü yapı ve ortak hareketle mümkün olacağı ifade edildi. Bu kapsamda, güçlü ve geniş katılımlı kooperatiflerin kurulması çözümün anahtarı olarak gösterildi. "Birlikte olursak üretici güçlenir" İthal muzun kimse tarafından istenmediğini belirten MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır, "Birlikte olursak üretici güçlenir, doğru fiyat politikaları belirlenebilir. Bunun için hepimizin aynı dili konuşması gerekiyor" dedi. Anamur TSO Başkanı Mehmet Tuna ise ortak akılla hareket edilmesi halinde sorunlara akılcı çözümler üretilebileceğini ifade ederek, sektör toplantılarının düzenli şekilde devam etmesinin önemine dikkat çekti. Toplantı sonunda, sorunlar çözüme kavuşana kadar aylık sektör toplantılarına devam edilmesi kararı alındı. Toplantıda öne çıkan başlıklar şöyle sıralandı: "Dövizdeki düşük kur politikası nedeniyle ithal muzla rekabet edilememesi sonucu desteklerin artırılması. Marketlerin yerli muz alımını artırmaya yönelik çalışmalar yapılması. Yerli muz üretiminde standart sağlanarak kalite artışının desteklenmesi. Üretimden markete uzanan süreçte oluşan fire oranlarının azaltılması. Meyve tüketimini artırmaya yönelik kamu spotları hazırlanması. Muz üretiminde kullanılabilecek ruhsatlı ilaç sayısının artırılması. Geniş katılımlı ve güçlü bir kooperatifin kurulması. Muz üretiminde modernizasyon için sübvansiyonlu kredi desteği sağlanması. Üretim maliyetlerini düşürmeye yönelik çalışmalar yapılması."
Bakan Memişoğlu: "Türkiye’yi sağlıkta dünyaya yön veren ülke haline getireceğiz"
28 Kasım 2025 Cuma - 14:32 Bakan Memişoğlu: "Türkiye’yi sağlıkta dünyaya yön veren ülke haline getireceğiz" Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye’nin artık sadece sağlık hizmeti sunan değil, aynı zamanda bunun bilimini ve teknolojisini de üreten bir ülke olma yolunda olduğunu belirterek, "Türkiye’yi sağlıkta teknoloji ve bilim anlamında dünyaya yön veren, insanlara sağlıkla ilgili ulaşımını sağlayan bir ülke haline getireceğiz" dedi. Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Mersin’e gelen Bakan Memişoğlu, kent programına valilik ziyaretiyle başladı. Vali Atilla Toros, vali yardımcıları, kaymakamlar ve birim müdürleri tarafından karşılanan Memişoğlu’na öğrenciler çiçek takdim etti. Valilik şeref defterini imzalayan Bakan, daha sonra basına kapalı gerçekleştirilen görüşmede Vali Toros’tan kentteki sağlık yatırımlarına ilişkin brifing aldı. Brifingin ardından beraberinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ’Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’ kapsamında 63. il ziyareti olan Mersin’de sağlık yatırımlarını değerlendirdi. Mersin’in sağlık altyapısının güçlü olduğunu ve gelişmiş bir şehir olduğunu vurgulayan Bakan Memişoğlu, "Çünkü burada bir Şehir Hastanemiz ve bir üniversite hastanemiz ile beraber toplam özel hastaneler dahil 25 hastanemiz ile sağlık hizmeti veriyoruz. Sağlık hayat merkezlerimiz ve aile hekimliklerimizle birlikte burada Türkiye’ye örnek bir sağlık hizmeti veriyoruz ama yetmez, daha iyisini yapacağız" diye konuştu. "Mezitli’deki hastane 2026 yılı başında hizmete açılacak" Memişoğlu, 2002 yılından itibaren Mersin’de şehir hastanesiyle birlikte toplam 16 hastanenin hizmete açıldığı bilgisini vererek, açılan yeni hastanelerle yatak kapasitesinin 2500’den 5500’e çıkarıldığını söyledi. Mersin’in bu konuda daha da yatak kapasitesi ilave etmeye ihtiyacı olan bir şehir olduğunu kaydeden Bakan Memişoğlu, bu yöndeki çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Mezitli ilçesindeki hastanenin 2026 başında hizmete açılacağı bilgisini de paylaşan Bakan Memişoğlu, 150 yataklı hastanenin yüzde 95’nin bitmiş durumda olduğunu belirterek, Mersin’de daha çok hastane planlamasının olacağını söyledi. "Öncelikli amacımız hastalanmadan insanlarımızı kontrol etmek ve takip etmek" diyen Bakan Memişoğlu, şöyle devam etti; "Onun için de aile hekimlikleriyle beraber tarama programlarımızı yapıyoruz. Toplumumuzdan şunu istiyoruz, hastalanmadan bedenlerine bakacak, aile hekimliklerine ve sağlık hayat merkezlerinde olacak olan arkadaşlarımıza ulaşmalarını istiyoruz. Biliyorsunuz sağlık hayat merkezlerinden de toplumumuz direk artık MHRS üzerinden randevu alabilirler. Ne randevuları bunlar? Diyetlisiysen, psikolog, fizyoterapist, çocuk gelişimi, diş hekimi gibi bir çok branşta sağlık hayat merkezlerimiz toplumumuzu bekliyor. Orada aile danışmanlığından, sağlıklı hayat danışmanlığına kadar her türlü hizmeti verebiliyoruz. Çoğu insan bilmiyor ama fizyoterapist eşliğinde plates salonlarında bile hareketi öğretiyoruz. Bu konuda toplumumuzu kötü beslenmeden ve hareketsizlikten uzak durmalarını sağlıyoruz." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TÜSEB’in Türk Tıp Kurultayı’nda beraber olduklarını hatırlatan Bakan Memişoğlu, "Gerçekten çok başarılı bir süreç oldu. Türkiye artık sadece sağlık hizmeti sunan değil, aynı zamanda bunun bilimini ve teknolojisini de üreten bir ülke olma yolunda. Bu konuda çaba harcayan herkese teşekkür ediyorum. Biz, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi çalışacağız, üreteceğiz, irademizi ortaya koyacağız, çalışkanlıklarımızı ortaya koyacağız, bilgimizi ortaya koyacağız ve Türkiye’yi sağlıkta teknoloji ve bilim anlamında dünyaya yön veren, insanlara sağlıkla ilgili ulaşımını sağlayan bir ülke haline getireceğiz. Bizler gece gündüz insanlık için, insanlar için, iyilik için çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Bakan Memişoğlu’nu Mersin programında önceki dönem Hazine ve Maliye Bakanı, Mersin Milletvekili Nureddin Nebati ile AK Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı da eşlik etti.
Besin zehirlenmelerinde en kritik 72 saat için hayati uyarılar
28 Kasım 2025 Cuma - 13:53 Besin zehirlenmelerinde en kritik 72 saat için hayati uyarılar Besin zehirlenmelerinde hastalık belirtilerinin 30 dakika ile 72 saat arasında ortaya çıkabildiğini söyleyen Acil Tıp Uzmanı Dr. Ayşegül İşlek Yüksel, "Eğer gastrointestinal sistem semptomlarının yanı sıra bilinç bulanıklığı, çift görme, baş ağrısı, nöbet gibi nörolojik semptomlar varsa; ishal ve kusmanın yanı sıra nefes darlığı veya solunum güçlüğü çekiliyorsa; kanlı ishal varsa, ishal ile birlikte boyun sertliği ve ateş görülüyorsa, ölümcül konserve zehirlenmesi belirtileri varsa veya zehirlenme belirtileri 2 günden fazla devam ediyorsa vakit kaybetmeden acil servise başvurulmalıdır" dedi. Son dönemde acil servis başvurularında "besin zehirlenmesi" vakalarında belirgin bir artış gözlemleniyor. Çoğu zaman hafif seyirli olsa da bazı bakteri türlerinin ölümcül sonuçlara yol açabildiğini belirten VM Medical Park Mersin Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Ayşegül İşlek Yüksel, "Hangi besin, hangi bakteriyi taşır?" ve "Vücudumuz bu toksinlere nasıl tepki verir?" sorularını yanıtlayarak hayati uyarılarda bulundu. "Bebekler, çocuklar, gebeler ve yaşlılarda risk daha fazla" Besin zehirlenmesinin herhangi bir yiyecek ya da içeceğin tüketimi sonucu meydana gelen enfeksiyon veya intoksikasyon durumuna verilen genel bir isim olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Yüksel, "Özellikle halk sağlığını yakından ilgilendiren ve yaz aylarında artan bu yaygın hastalık grubu, çoğu zaman hafif seyirli ve kısa sürelidir. Ancak kış aylarında da zehirlenmeye yol açan besinler ve kişilerle ilişkili faktörlere bağlı olarak zaman zaman ağır seyredebilir, hatta ölümcül olabilir. Besin kaynaklı hastalıklara herkes yakalanabilir ancak bebekler, çocuklar, gebeler, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler bu duruma karşı çok daha duyarlıdır" ifadelerine yer verdi. "Kusma ve ishal, vücudun savunma mekanizması" Besin zehirlenmelerinin en klasik belirtilerinin mide bulantısı, kusma ve ishal olduğunu belirten Uzm. Dr. Yüksel, "Aslında bu semptomlar korkulacak düşmanlar değil, vücudun zehri dışarı atma yöntemleridir. İnsan vücudu kötü olan her şeyi atma üzerine kurulmuştur. Zehirli bir besin tükettiğimizde vücudumuzdan atmak için midemiz bulanır, kusarız, bağırsaklar aktifleşir, ishal olur ve toksin vücuttan uzaklaştığı için genelde bir ile üç gün arasında tam iyileşme sağlanır. Bu yüzden hastaların kesinlikle bulantı ve ishali önleyici ilaçları bilinçsizce kullanmamaları gerekir. İshali durdurucu ilaçlar, gıda zehirlenmesine yol açan etkenin dışarı atılmasını geciktirebilir ve bakterinin bağırsakta çoğalarak daha ciddi sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir. Ayrıca, ‘ishal ve kusmayı artıracak’ düşüncesiyle hiçbir şey yememek de yanlış bir davranıştır" şeklinde konuştu. Hangi bakteri hangi besinden bulaşır Uzm. Dr. Yüksel, besin zehirlenmesine yol açan bakterileri, kaynaklarını ve vücutta oluşturduğu etkileri şu şekilde açıkladı: "Çiğ besinlerdeki tehlike salmonella: Salmonella türleri, kuşlar dâhil birçok çiftlik ve kümes hayvanlarının bağırsaklarında bulunur. Bu nedenle çiğ veya iyi pişmemiş tavuk, et, yumurta, balık ve pastörize edilmemiş sütler salmonella türlerinin üremesi için iyi birer kaynaktır. Özellikle sokak sütleri, pastörize edilmedikleri için salmonella açısından büyük risk taşır. Yumurtanın sadece kullanılmadan hemen önce yıkanması gerekirken; kırık, çatlak ve dışkı ile kirlenmiş yumurtalar asla satın alınmamalıdır. Ölümcül konserve zehri clostridium botulinum: En ciddi ve ölümcül olan besin zehirlenmesi, "clostridium botulinum" adlı bakterinin yol açtığı zehirlenmedir. Bu bakteri, bakteriler içinde en öldürücü ve etkili zehre (botulinum toksini) sahip olandır. Toprakta, kaynak sularında ve deniz suyunda bulunan bu bakteri, oksijensiz ortamda çoğalabildiğinden özellikle evde yapılan ve doğru hazırlanmamış konserve yiyecekler en önemli zehirlenme kaynaklarıdır. Etkisi 2-3 güne kadar ortaya çıkabilir. Sinir sisteminde felç yaparak solunumu engeller ve ölüme neden olur. Konservelerde alt ve üst kapakların şişkin, bombe yapmış olması içerisinde bu bakterilerin ürediğinin en önemli göstergesidir. Kıyma ve kirli sulardan gelen e.coli: Escherichia coli (E.coli), insan ve hayvan bağırsaklarında yaygın olarak bulunan bir bakteridir. Hayvansal yiyeceklerle insanlara bulaşan bu bakterinin hızla ürediği besinler; çiğ ve iyi pişmemiş kıyma, pastörize edilmemiş sütler, dışkı ile kontamine olmuş kaynak suları ve kirli sularla sulanmış, iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerdir. Hijyen eksikliği bakterisi staphlylococcus aureus: Bu bakteri doğal olarak insanların burnunda, boğazında ve derisinde bulunur. Ayrıca deri üzerindeki çıban, sivilce, iltihaplanmış yaralar ve kesiklerde de mevcuttur. Temel bulaşma kaynağı, besinle uğraşan kişilerdir. Özellikle süt ürünleri, salatalar, kremalı pastalar, diğer tatlılar, çiğ et ve kümes hayvanı etlerinde kolayca ürer. Önemli bir nokta şudur ki; staphylococcus aureus tarafından üretilen toksinler normal pişirme ile yok edilemez. Pirinç ve makarnadaki gizli tehlike bacillus cereus: Sıklıkla toprak ve birçok bitkide bulunan bu bakteri, özellikle pirinç, makarna, kremalar ve sütlü pudinglerde hızla üreyebilir. Zehirlenmenin temel kaynağı genellikle pişmiş pirinç içeren yiyeceklerin uygun olmayan şekilde soğutulup tekrar ısıtılmasıdır. Soğuğa dayanıklı bakteri listeria monocytogenes: Çevrede yaygın bulunan bu bakteri oldukça dayanıklıdır ve donma derecesine yakın sıcaklıklarda bile üreyebilir. Büyük kısmı çiğ et, tavuk, dondurulmuş besinler, peynir ve krema kaynaklıdır. Deniz ürünleri ve vibrio türleri: Genellikle deniz suyunda bulunan vibrio parahaemolyticus, deniz suyunun ısındığı yaz aylarında artış gösterir. Gastroenterit çoğu zaman, özellikle kabuklu deniz ürünleri olmak üzere az pişmiş deniz ürünlerinin tüketilmesinden sonra ortaya çıkar. Ayrıca özellikle kirli sularda yaşayan midyelerin içinde vibrio, salmonella, E. coli gibi bakteriler bulunabilir." "Belirtiler 30 dakika ile 72 saat arasında çıkabilir" Besin zehirlenmelerinin genellikle aniden başladığını ve kontamine olmuş besinler tüketildikten sonra hastalık belirtilerinin 30 dakika ile 72 saat arasında ortaya çıkabildiğini dile getiren Uzm. Dr. Yüksel, "Hastalıklı dönem genellikle 1-3 gün sürer ancak bir haftaya kadar uzayabilir. Genellikle hastaların yüzde 90’ı basit gastrointestinal sistem semptomları ile gelir" diye konuştu. Ne zaman acil servise başvurulmalı Uzm. Dr. Yüksel, vakit kaybetmeden acil servise başvurulması gereken durumları ise şöyle sıraladı: Nörolojik belirtiler: Eğer gastrointestinal sistem semptomlarının yanı sıra, bilinç bulanıklığı, çift görme, baş ağrısı, nöbet gibi nörolojik semptomlar varsa. Solunum sıkıntısı: İshal ve kusmanın yanı sıra nefes darlığı veya solunum güçlüğü çekiliyorsa. Bu durum toksinin mide-bağırsak sisteminden çıkıp diğer sistemleri de etkilediğini gösterir. Süre ve şiddet: Kanlı ishal varsa, ishal ile birlikte boyun sertliği ve ateş görülüyorsa veya zehirlenme belirtileri iki günden fazla devam ediyorsa. Botulizm şüphesi: Konserve tüketimi sonrası gelişen, ilerleyici kas güçsüzlüğü ve nörolojik semptomlarda mutlaka hekime konserve ürün tüketildiği söylenmelidir. Ayrıca bu belirtiler bazen zirai ilaç zehirlenmesi ile karışabilir; herhangi bir zirai ilaç ile temas öyküsü varsa mutlaka hekime bildirilmelidir."
Mersin’de iklim değişikliğine uyum için 3. paydaş çalıştayı düzenlendi
28 Kasım 2025 Cuma - 09:58 Mersin’de iklim değişikliğine uyum için 3. paydaş çalıştayı düzenlendi Mersin’de yürütülen ‘İklim Değişikliğine Adaptasyon İçin Harekete Geç’ projesi kapsamında düzenlenen 3. Paydaş Çalıştayında, kentin iklim değişikliğine uyum eylemleri detaylandırılırken; daha dirençli, sürdürülebilir ve yeşil bir Mersin için atılacak adımlar paydaşlarla birlikte planlandı. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK MAM), Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile MedCities’in ortağı olarak yer aldığı ‘İklim Değişikliğine Adaptasyon için Harekete Geç’ projesi kapsamında, ‘3. Paydaş Çalıştayı’ düzenlendi. Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen çalıştay, Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Bülent Halisdemir’in proje bilgilendirme sunumu ile başladı. Gerçekleştirilen 3. Paydaş Çalıştayının, Mersin İklim Değişikliği Uyum Eylem Planının nihai haline getirilmesinde ve ilerleyen dönemde atılacak adımların paydaşlarla planlanması açısından büyük önem taşıdığını ifade eden Halisdemir, projede emeği geçen tüm ekip arkadaşlarına teşekkürlerini sundu. Daha dirençli bir Mersin için çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Halisdemir, "İklim değişikliğine uyum, sadece bir çevre meselesi değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve kültürel dayanıklılığın da temelidir. Bu nedenle, değerli paydaşlarımızın da katkılarıyla Mersin’i iklim değişikliğine dirençli, yeşil ve sürdürülebilir bir şehir haline getirme hedefimize adım adım yaklaşıyoruz" diye konuştu. "İklim değişikliğinden en çok etkilenecek olan illerin başında Mersin geliyor" Proje kapsamında, sektör temsilcilerinin ve işletmelerin uyum ve azaltım kapasitesini geliştirmek için MTSO iş birliğiyle eğitim ve toplantılar düzenlediklerini belirten Halisdemir, Büyükşehir Belediyesinin tüm projelerinde iklim değişikliğini ön planda tuttuğunu kaydetti. Halisdemir, "Araştırmalar gösteriyor ki, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgelerden biri de Çukurova Havzası. Bu bölgede bulunan Mersin, krizden en çok etkilenecek olan illerin başında geliyor. Dolayısıyla, yürüttüğümüz çalışmalar esnasında en önemli ayağımız, Mersin’in İklim Değişikliği Uyum Eylem Planı" dedi. "Geniş kitlelerde farkındalık ve bilinç seviyesini artırmayı hedefliyoruz" İklim değişikliği ve çevre konusunda ilkokul öğrencilerine farkındalık eğitimleri verdiklerini de söyleyen Halisdemir, "MERCAN İklim ve Çevre Bilim Merkezimizde; karbon yutağı oluşturan ağaç türleri seçilerek, eğitime katılan öğrencilerle Mersin’in farklı noktalarında fidan dikim etkinlikleri gerçekleştirdik. MERCAN Bilim Merkezimiz için Güneş Enerji Sistemleri, Yeşil Çatı ve Yağmur Suyu Toplama sistemleri kurarak, sürdürülebilir bir altyapı örneği oluşturduk. Ayrıca, Google Play ve AppStore’dan ücretsiz indirilebilen bir mobil uygulama geliştirdik. Bu uygulama içerisinde animasyon filmler, küçük anketler, oyunlar, acil durum rehberi, hava durumu ve şiddetli hava olayları gibi bölümler yer alıyor" ifadelerini kullandı. Halisdemir, bu sayede geniş kitlelerde farkındalık ve bilinç seviyesini artırmayı hedeflediklerini belirtti. "Bazı projelerimizde Mersinden Kadın Kooperatifi ile birlikte çalıştık" Kadın üreticileri desteklemek ve dezavantajlı kadınlara fayda sağlamak için ‘Lepistes Balığı’ üretiminde pilot bir uygulamayı hayata geçirdiklerini sözlerine ekleyen Halisdemir, proje sürecinde Mersinden Kadın Kooperatifi ile birlikte çalıştıklarını kaydederek, "Nemli ve tropikal bir bölgede yaşıyoruz. Dolayısıyla, her türlü istenmeyen ve ‘vektör’ dediğimiz haşerelerin hızlıca üreyebildiği, direnç kazandığı bir bölgedeyiz. Haşerelerin doğal yöntemlerle giderilmesi ile ilgili geliştirdiğimiz projede, ‘Lepistes Balıklarıyla’ larva mücadelesini işledik" diye konuştu. ‘Yuvarlak Masa Toplantıları’nda görüş alışverişinde bulunuldu Konuşmaların ve proje bilgilendirme sunumunun ardından, sektörlerin ‘Yuvarlak Masa Toplantıları’ ile görüş alışverişinde bulunduğu oturumlar gerçekleştirildi. Oturumlarda; daha önceki çalıştaylar kapsamında önceliklendirilen eylemler için detaylı alt eylemler ve bu eylemlerin başarısını ölçmek üzere belirlenecek performans göstergeleri, eylemlerin uygulanacağı zaman takvimi ve bu uygulamaların gerektireceği maliyet unsurları ile birlikte, söz konusu eylemlere sorumlu ve paydaş olarak katkı verecek kurum ve kuruluşların belirlenmesine yönelik kapsamlı değerlendirmeler yapıldı.
Mersin’de iş merkezinde yangın ve kurtarma tatbikatı yapıldı
28 Kasım 2025 Cuma - 09:28 Mersin’de iş merkezinde yangın ve kurtarma tatbikatı yapıldı Mersin’de bir iş merkezinde düzenlenen yangın ve kurtarma tatbikatında personel kısa sürede tahliye edilirken, itfaiye ekipleri senaryoya uygun olarak farklı katlarda arama-kurtarma ve ilk müdahale işlemlerini başarıyla gerçekleştirdi. Mersin Büyükşehir Belediyesinin Metropol İş Merkezi’nde bulunan birimlerinde görev yapan personeline yönelik, ‘Yangın ve Kurtarma Tatbikatı’ gerçekleştirildi. Muhtemel acil durumlara karşı hazırlıklar kapsamında, tatbikat senaryosuna uygun hareket edildi. Tatbikat senaryosu gereği 4. katta uzatma kablosu kaynaklı çıkan başlangıç aşamasındaki yangın için alarm çalıştırıldı. Sorumlu personelin yönlendirmesiyle acil çıkış kapısı kullanılarak, personelin binadan tahliye işlemi yapıldı ve birim sorumluları personel yoklamasını gerçekleştirdi. Senaryo gereği binada mahsur kalan ve panik atak geçiren personel ise arama kurtarma ekiplerinin müdahalesiyle tahliye edildi. Aynı zamanda ilk müdahaleyi yapan sağlık ekipleri de tatbikatta yerini aldı. Her daim göreve hazır olduğu belirtilen Mersin Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Teşkilatının, vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamak adına hızlı ve etkin müdahale anlayışını esas alarak, bilinçlendirme çalışmalarına da devam ettiği ifade edildi. Muhtemel acil durum senaryolarını başarılı tatbikatlar ile canlandıran itfaiye ekipleri, afet ve acil durumlara karşı belediye personelinin farkındalığını da artırıyor. "2025 yılında toplam 424 tatbikatta, 55 bin kişinin binadan tahliyesini gerçekleştirdik" İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda Eğitim Çavuşu olarak görev yapan Oğuzhan Şimşek, tatbikatın başarıyla tamamlandığını belirterek, kurtarma işlemlerinin farklı katlarda gerçekleştirildiğini aktardı. İlk müdahalelere dair konuşan Şimşek, "26, 27 ve 28. kattan, itfaiye asansörü ile kurtarma yaptık. Senaryo gereği 4. katta mahsur kalan bir personelimizi, merdivenli aracımızla yan taraftan tahliye ettik. Yıl içerisinde İtfaiye Eğitim Şube Müdürlüğü olarak böyle tatbikatları hayata geçiriyoruz. 2025 yılında yaptığımız toplam 424 tatbikatta, 55 bin kişinin binadan tahliyesini gerçekleştirdik" dedi. Tatbikatların, farkındalığı da artırdığını dile getiren Şimşek, "Yaptığımız tatbikatlardaki asıl amacımız; personelimizin ve kurumlardaki vatandaşlarımızın, muhtemel bir yangın anında ne yapması gerektiğini anlatmak. Aynı zamanda, yangının önlenebilir olduğunu da vurgulamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Mersin’deki koca vahşeti: Şüpheli tutuklandı, 4 çocuk annesi son yolculuğuna uğurlandı
27 Kasım 2025 Perşembe - 16:31 Mersin’deki koca vahşeti: Şüpheli tutuklandı, 4 çocuk annesi son yolculuğuna uğurlandı Mersin’in Tarsus ilçesinde boşanma aşamasındaki kocası tarafından öldürülen 4 çocuk annesi son yolculuğuna uğurlandı. Şüpheli koca ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, bugün sabah saat:06.30 sıralarında ilçeye bağlı Kırklarsırtı Mahallesi Celal Bayar Caddesi No:135 önünde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, sabah karşı meydana gelen olayda evin önüne giden şüpheli A.Ç., daha önce uzaklaştırma kararı aldıran boşanma aşamasındaki eşi 4 çocuk annesi Emine Ç.’yi (42), tüfekle peş peşe el ateş ederek vurdu. Silah sesleri üzerine dışarı çıkan çocuklardan İ.Ç. ( 24), babasının aracıyla bölgeden uzaklaştığını görerek durumu polise bildirdi. Olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri kadının hayatını kaybettiğini belirledi. Yapılan inceleme sonrasında cenaze hastane morguna kaldırıldı. Bu sırada şüpheli koca ilçe emniyet müdürlüğüne giderek teslim oldu. Şüphelinin olayda kullandığı silah ise bir site bahçesine bıraktığı aracında bulunarak el konuldu. Şüphelinin ilk ifadesinde cinayeti, eşinin kendisi hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı için işlediğini söylediği öğrenildi. Emniyette işlemleri tamamlanan şüpheli sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. 4 çocuk annesi Emine Ç’nin cenazesi otopsi işlemleri sonrasında alınarak Tarsus Şehir Mezarlığı’na götürüldü. Burada kılınan cenaze namazı sonrasında Emine Ç’nin naaşı Boğazpınar Mahallesi’ne götürülerek mahalle mezarlığında defin edildi.
Seçer: "Çevre ve iklim değişikliğini ilgilendiren alanlara 400 milyon Euro’luk yatırım yapıyoruz"
27 Kasım 2025 Perşembe - 16:19 Seçer: "Çevre ve iklim değişikliğini ilgilendiren alanlara 400 milyon Euro’luk yatırım yapıyoruz" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile Uluslararası Finans Kurumu (IFC) destekli büyük projelerin başladığını duyurarak, "6 atıksu arıtma tesisi, 4 derin deniz deşarjı ve birçok içme suyu-drenaj projesi için yaklaşık 84 milyon Euro sağladık. Toplamda içme suyu, arıtma ve çevresel altyapı için 400 milyon Euro’luk yatırım sürecindeyiz" dedi. Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, MedCities, Barcelona Belediyesi ve Avrupa-Akdeniz Enstitüsü iş birliğinde düzenlenen Barcelona+30 Akdeniz Kentleri Konferansına katıldı. Konuşmasında yerel yönetimlerin barış ve demokrasi açısından kritik rolüne dikkat çeken Seçer, "Dünyada barışı hakim kılmak ya da ülkelerdeki sorunları çözmek istiyorsanız bunu yerelden başlatacaksınız. Belediyeler halkın en yakın temas noktasıdır. Eğer belediye başkanları kentlerini mutlu ederse ülke mutlu olur" diye konuştu. "Mersin, Türkiye’nin özetidir" Mersin’in kozmopolit yapısına vurgu yapan Seçer, 2024 seçimlerinde oylarını önemli oranda artırdıklarını hatırlatarak, "Mersin; Türkiye’nin her bölgesinden insanın yaşadığı, farklı görüşlerin bir arada bulunduğu bir kenttir. Türkiye’nin en büyük limanına sahiptir. Bu çeşitliliğe eşit mesafede duran kapsayıcı bir yönetim anlayışıyla hareket ediyoruz" ifadelerini kullandı. "Mersin çevre kirliliği açısından kritik bir noktada" Akdeniz Havzasının iklim değişikliğinin etkilerini yoğun yaşayan bölgelerden olduğunu belirten Seçer, Mersin’in çevresel baskılara en açık kentlerden biri olduğunu söyledi. Kente bırakılan deniz atıklarına ve çevre kirliliğine karşı ciddi önlemler aldıklarını vurgulayan Seçer, şunları kaydetti: "Türkiye’de denizleri denetleme yetkisi verilen iki belediyeden biriyiz. Elektronik Gemi Denetleme Sistemi kurduk, dronlar ve kameralarla sürekli takip yapıyoruz. Deniz kirleten gemilere en yüksek cezaları uyguluyoruz." "Çevre bilinci için Türkiye’de ilk kez Çevre ve İklim Bilim Merkezi kuruldu" Çocuklarda çevre bilincinin artırılması için özel çalışmalar yaptıklarını dile getiren Seçer, Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokol kapsamında öğrencilerin Çevre ve İklim Bilim Merkezi’nde eğitim aldığını belirtti. GES, modern sulama, temiz enerji ve düşük emisyonlu ulaşım yatırımları Mersin’in bir tarım kenti olduğunu hatırlatan Seçer, çiftçilere güneş enerjisi sistemleri ve modern sulama ekipmanları için önemli hibe destekleri verdiklerini ifade etti. Ulaşımda CNG’li otobüsleri kullandıklarını, AB Delegasyonu hibesiyle elektrikli otobüslerin de devreye girdiğini söyledi. "Çevre ve iklim değişikliği için 400 milyon Euro’luk altyapı yatırımı yapıyoruz" Başkan Seçer, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile Uluslararası Finans Kurumu (IFC) destekli büyük projelerin başladığını duyurarak, "6 atıksu arıtma tesisi, 4 derin deniz deşarjı ve birçok içme suyu-drenaj projesi için yaklaşık 84 milyon Euro sağladık. Toplamda içme suyu, arıtma ve çevresel altyapı için 400 milyon Euro’luk yatırım sürecindeyiz" dedi. SCADA sistemiyle su yönetimini dijitalleştirdiklerini de ekleyen Seçer, kuraklıkla mücadelenin en önemli başlık olduğunu vurguladı. "Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde bir insanlık suçu işlendi" Konuşmasının sonunda Gazze’de yaşanan insanlık dramına değinen Seçer, "70 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde bir insanlık suçu işlendi. Umut ediyorum dünya barışına hep birlikte katkı sağlarız" ifadelerini kullandı.
Çakır: "Mersin ekonomik gelişmişlikte büyük sıçrama yaptı"
27 Kasım 2025 Perşembe - 11:37 Çakır: "Mersin ekonomik gelişmişlikte büyük sıçrama yaptı" Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Hakan Sefa Çakır, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Sosyo Ekonomik Gelişme Endeksi (SEGE) Raporunda Mersin’in 12 basamak birden yükselerek Türkiye’nin en gelişmiş 13’üncü ili konumuna geldiğini belirterek, "Göreve geldiğimizden bu yana Mersin’in yüksek potansiyelini her fırsatta dile getirdik. Kentimizi bu noktaya taşıyan etmenlerin arkasında bizler varız, iş dünyasının çabası var. Ortak akılla doğru planlamalar yaparsak ilk sıralara çıkacak durumdayız. Hepimiz tek vücut olup aynı hedefe kürek çekmeliyiz" dedi. MTSO Kasım Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Hamit İzol başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda meclis üyelerinin sektörlerine yönelik değerlendirmelerinin ardından söz alan Başkan Çakır, kasım ayında oda tarafından yürütülen çalışmaları özetleyerek ekonomik değerlendirmelerde bulundu. "Mersin dört ana başlıkta en gelişmiş ilk 8 il arasında" SEGE Raporunun 8 ana başlık ve 52 değişken üzerinden hazırlandığını kaydeden Çakır, Mersin’in 81 il arasında 25’inci sıradan 13’üncü sıraya yükseldiğini belirtti. Bu artışın çok önemli bir sıçrama olduğuna dikkat çeken Çakır, "SEGE verileri, Mersin’in ekonomideki hızlı büyümesini ve kalkınma potansiyelini bilimsel rakamlarla ortaya koymuştur. Raporda Antalya dışında bölgemizde en gelişmiş ilin Mersin olduğu görülmektedir" ifadelerini kullandı. Raporun ele aldığı 8 alanı ‘demografi, istihdam, eğitim, sağlık, rekabetçilik ve yenilikçilik kapasitesi, erişilebilirlik, mali durum ve yaşam kalitesi’ olarak sıralayan Çakır, "Genel ortalamada Mersin 13’üncü il olsa da rekabet ve yenilikçilik, mali durum, erişilebilirlik ve yaşam kalitesi başlıklarında en gelişmiş ilk 8 il arasındayız" açıklamasında bulundu. "SEGE verileri Mersin’in ekonomide lokomotif il olduğunu gösterdi" Çakır, raporun ayrıntılarını şöyle özetledi: "Mersin mali göstergelerde güçlü bir konumda. Kişi başına vergi ödeme sıralamasında Türkiye 5’incisiyiz. Erişilebilirlikte Türkiye’nin en gelişmiş 9’uncu iliyiz. İhracat rakamlarımız, imalat sanayi payımız, enerji tüketimi, yabancı sermayeli şirket sayısı, Ar-Ge harcamaları, teşvik belgeli yatırımlar ve turizmdeki yatak kapasitemiz gibi çeşitli kriterlerde rekabet ve yenilikçilikte Türkiye 9’uncusuyuz. Turizmde sertifikalı yatak sayısında ve ihracatta 7’nci sıradayız. Tarımda ise Türkiye tarım üretiminin yüzde 3,8’ini karşılayarak 4’üncü sırada yer alıyoruz. Yabancı sermaye çekme kapasitemiz artıyor, orta-yüksek teknoloji sektörlerinde istihdamımız yükseliyor. Güçlü dış ticaret göstergelerine sahibiz. Tüm bu veriler, Mersin’i 2025 yılı itibarıyla Türkiye’nin en gelişmiş 13’üncü kenti konumuna taşımıştır." "Veriler, Mersin’in sağlık yatırımlarına ihtiyacı olduğunu gösteriyor" Raporun zayıf alanlara da işaret ettiğini aktaran Çakır, "Eğitimde 2017’ye göre 5 basamak yükselmiş olsak da okullaşma oranı ve öğretmen sayısı gibi konularda eksiklerimiz var. Bu alanda iş dünyası olarak desteğimizi sürdürüyoruz. Sağlıkta ise hastane sayısı ve hekim sayısı gibi konularda açıklarımız var" ifadelerini kullandı. Mersin’in son 10 yılda geçici koruma altındaki sığınmacılardan depremzedelere kadar yüzbinlerce kişiye ev sahipliği yaptığını hatırlatan Çakır, "Bu eksiklerin devlet tarafından görüleceğine inanıyoruz. SEGE çalışmasının amacı da bu ihtiyaçları tespit ederek kamu yatırımlarının bilimsel verilere göre planlanmasını sağlamaktır. MTSO olarak bu eksiklerin takipçisi olacağız. Mersin’i geleceğe birlikte hazırlamak, bu kente borcumuzdur" dedi.