KÜLTÜR SANAT - 28 Aralık 2025 Pazar 11:42

Rönesans’tan Mersin’e kültür ve sanat yolculuğu

A
A
A
Rönesans’tan Mersin’e kültür ve sanat yolculuğu

Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Mersin’e Değer Katanlar Kurulu (MEDEKA), kentin kültürel mirasına katkı sunan söyleşilerine bir yenisini daha ekledi. ’Kültürel Rönesans’ başlıklı söyleşide, Rönesans kültüründen Mersin tarihine uzanan geniş bir perspektifte değerlendirmeler yapıldı.


Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda düzenlenen söyleşide, Mersinli Ressam Ahmet Yeşil ile Gazeteci-Yazar Mirza Turgut, kent belleği, kültürel dönüşüm ve sanat-toplum ilişkisi üzerine görüşlerini paylaştı. Etkinlik, sanat ve kültürle ilgilenen çok sayıda kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.


Söyleşide, ’yeniden doğuş’ anlamına gelen Rönesans kavramının dünya tarihindeki etkileri ele alınırken, kentlerin sanat toplumu olma sürecinde izleyebileceği yollar da değerlendirildi. Mersin’in tarihsel gelişimi, geçmişte yaşadığı altın çağlar ve kültürel birikimi, geleceğe ışık tutacak yönleriyle masaya yatırıldı.


Ressam Ahmet Yeşil, sanatın toplumların dönüşümündeki rolüne dikkat çekerek, gelişmiş ülkelerin sanat politikaları üzerinden örnekler verdi. Anadolu ve Mezopotamya uygarlıklarının batıya ilham kaynağı olduğunu vurgulayan Yeşil, Mersin gibi kültürel çeşitliliğe sahip kentlerin bu anlamda önemli bir potansiyel barındırdığını ifade etti.


Gazeteci-Yazar Mirza Turgut ise Mersin’in tarihsel sürecini eğitim, siyaset ve toplumsal olaylar çerçevesinde değerlendirerek, kentin sahip olduğu potansiyele dikkat çekti. Turgut, son yıllarda Mersin’de yaşanan olumlu değişimlerde Mersin Büyükşehir Belediyesinin kapsayıcı ve birleştirici yerel yönetim anlayışının etkili olduğunu söyledi.



"Bilgi paylaşımları kültür politikalarımıza katkı sunuyor"


Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü ve Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, söyleşilerin kent kültürü açısından büyük önem taşıdığını belirterek, "Bu tür buluşmalar, hem deneyim aktarımı sağlıyor hem de kültür politikalarımızın yol haritasına katkı sunuyor. Kentimizin değerleriyle bir araya gelmek bizim için çok kıymetli" dedi.



"Kentin belleği olan isimlerle yapılan çalışmalar çok değerli"


İçel Sanat Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Alkar ise etkinliğin son derece bilgilendirici olduğunu ifade ederek, "MEDEKA ve Mersin Büyükşehir Belediyesinin bu çalışmaları çok kıymetli. Kentin belleği olan isimlerle bu tür söyleşilerin yapılması, Mersin’in kültürel geleceği açısından büyük önem taşıyor" diye konuştu.



Rönesans’tan Mersin’e kültür ve sanat yolculuğu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Zonguldak’ta anne ve kızları arıcılık mesleğiyle kestane balı üretiyor Zonguldak’ın yaşayan Meliha Akosman, dededen kalma arıcılık mesleğini kızları Esra Akosman ve Nagihan Akosman Durmaz ile birlikte sürdürüyor. Üç kuşaktır devam eden gelenekte kadın dayanışmasıyla üretilen kestane balı, ailenin geçim kaynağı oluyor. Zonguldak’ta yaşayan Akosman ailesinin kadınları, zorlu doğa şartlarına rağmen arıcılık mesleğini omuz omuza vererek yaşatıyor. 65 yaşındaki anne Meliha Akosman’ın tecrübesiyle yol alan kızları Esra Akosman (36) ve Nagihan Akosman Durmaz (38), dedelerinden miras kalan arıcılığı profesyonel boyuta taşıdı. Kestane ormanlarındaki kovanlarının başında gün boyu çalışan kadınlar, hem aile ekonomisine katkı sağlıyor hem de Zonguldak kestane balını tanıtmaya çalışıyor. "Çocuklarımı arılar sokmasın diye koruyarak büyüttüm" Yıllarını arıcılığa verdiğini belirten 65 yaşındaki Meliha Akosman, çocuklarını bu meslek sayesinde büyüttüğünü ifade etti. Eşine destek olmak için başladığı meslekte kızlarının da yer almasından gurur duyduğunu belirten anne Akosman, "Çocuklarımı bu mesleğin üstünde büyüttüm, okuttum. Türkiye’nin her bir yerine gittik, yanımda oldular. O zamanlar küçüklerdi, arılar sokmasın diye onları korudum. Eşime yardım ettim. Şimdi çocuklarım büyüdü, artık onlar ev ekonomisine katkı sağlıyor" dedi. Dededen toruna geçen bir miras Zonguldak kestane balının bölge için büyük bir değer olduğunu vurgulayan 36 yaşındaki Esra Akosman ise ailenin üçüncü kuşak temsilcisi olduklarını söyledi. Arıların içinde büyüdüklerini belirten Akosman, "Zonguldak kestane ormanlarında kadın üretici olarak kestane balı üretimi yapıyoruz. Dedem arıcılıkla uğraştı, amcamlar, babam ve sonra annem de arıcılıkla uğraştı. Biz de kardeşlerimizle hep beraber arıcılığa devam ediyoruz. Şu anda aktif olarak üretimdeyiz" diye konuştu. Arılıktaki rutin işleri anne ve ablasıyla planlayarak yaptıklarını anlatan Esra Akosman, "Arılığa geldiğimizde o günkü işimizi planlıyoruz. Yazın kestane balına hazırlık döneminde kovan içi bakımlar, mumlama işlemleri ve ana arı kontrollerini yapıyoruz. Arıyı kestane balı dönemine en iyi şekilde nasıl hazırlarız, bunun çabasını veriyoruz" ifadelerini kullandı. 40 kovanla başladı, 150 kovana ulaştı Annesinin tecrübelerinden faydalanarak işi büyüttüklerini belirten 38 yaşındaki Nagihan Akosman Durmaz da 2016 yılında profesyonel üretime geçtiğini kaydetti. Kadın dayanışmasıyla üretimi artırdıklarını belirten Durmaz, şunları söyledi: "Kestane balı üreticisiyim. Bu işe profesyonel olarak 2016 yılında 40 kovan ile başladım. Şu anda 150 kovan ile üretime devam etmekteyim. Annem ve kız kardeşimle beraber bu işin içindeyiz. Küçük yaştan beri arılığın içindeyim ancak annemin tecrübelerinden yararlanarak bu kadar arıya bakabiliyorum. Birbirimize her konuda destek oluyoruz, yardımlaşarak bal üretiyoruz."