POLİTİKA - 18 Eylül 2024 Çarşamba 12:58

Milli teknoloji hamlesine vurgu yapan Bakan Kacır: "İsrail Lübnan’da binlerce cihaza yerleştirdiği patlayıcıları eş zamanlı olarak patlattı"

A
A
A
Milli teknoloji hamlesine vurgu yapan Bakan Kacır: "İsrail Lübnan’da binlerce cihaza yerleştirdiği patlayıcıları eş zamanlı olarak patlattı"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "İsrail Lübnan’da binlerce cihaza yerleştirdiği patlayıcıları eş zamanlı olarak patlattı. Bu yaşanan hadise aslında milli teknoloji hamlesinin ne kadar hayati ve önemli olduğunu bize bir kez daha gösterdi" dedi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir dizi programa katılmak ve çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Mardin’e geldi.AK Parti’nin 81 şehirde milletvekilleri, başkanları, il yönetimleri, ilçe başkanları, ilçe yönetimlerileri, mahalle başkanları ve mahalle yönetimleri ile hep birlikte vatandaşlarla buluştuğunu belirten Bakan Kacır, ”Türkiye buluşmalar başlığıyla milletimizin dertlerini dinliyor ve her daim olduğu gibi bu dertlere çare olacak olan yine Ak Parti iktidarı olduğu bilinciyle Allah’ın izniyle hizmetlerimizi projelerimizi bir bir hayata geçirmeye devam ediyoruz. Bu gün gün boyu hem buluşacağız hem kalkınma ajanslarımızın gerçekleştirdikleri projelerin açılış törenini gerçekleştireceğiz. Organize Sanayi Bölgemizde toplu temel atma töreni yapacağız” diye konuştu.


Mardin’e Türkiye’nin iki astronotu ile birlikte geldiklerini ifade eden Bakan Kırac, ”Onlar şimdi gün boyunca okullarda öğrencilerimizle buluşuyorlar. Onlarla birlikte Kasımiye Medresesinde insanlarımızla buluşup Türkiye ekonomisini atmakta olduğumuz adımları önümüzdeki dönemde özellikle yatırım, istihdam, üretim, ihracat rotasında hep birlikte neler yapabileceğimizi istişare edeceğiz. 22 yıllık AK Parti iktidarları döneminde Cumhurbaşkanımızın liderliğinde asırlık hizmetlere imza attık. Sanayi ve teknoloji alanında yapılan işler AK Parti iktidarları döneminde Türkiye hem bölgenin hem dünyanın önemli üretim merkezlerinden biri haline geldi. Türkiye bugün pek çok alanda Avrupa’da üretimde bir numaradır. Beyaz eşya üretiminde Avrupa birincisi, dünya ikincisi bir ülkeyiz. Ticari araç üretiminde Avrupa birincisiyiz, güneş paneli üretiminde Avrupa birincisiyiz, çimento üretiminde Avrupa birincisiyiz, demir çelik üretiminde Avrupa’da ilk iki ülkeden biriyiz, askeri sınıf insansız hava aracı üretiminde dünya birincisiyiz. Bütün bunlar gayretle emekle olur, projelerle olur. Organize sanayi ve endüstri bölgelerinde Türkiye’nin 4 bir yanında yükseltmekle mümkün oldu. OSB sayılarını AK Parti dönemlerinde 192’den 362’ye çıkardık. OSB’lerde istihdam edilen kardeşlerimizin sayısını 415 binden 2 milyon 700 bine çıkardık. Toplam sanayi istihdamını 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine çıkardık. OSB’lerde tüten bacaların fabrika sayılarını 11 binden 58 bine bu dönemde yükselttik. Bütün bunlarla birlikte Türkiye’nin dört bir yanında endüstri bölgeleri üretimi merkezi haline getirdik. Türkiye’de 45 endüstri bölgemiz var. Sanayi üretiminin yanında Ar-Ge’ye öncelik verdik. Sanayinin katma değer oluşmasında teknolojiyi geliştirmeye öncelik verdik. Ar-Ge insan kaynağımızı 29 binden 272 bine yükselttik. Türkiye’nin adeta bir Ar-Ge ordusu var artık. Bugün dünyanın dikkatle takip ettiği dostlarımızın heyecan ve gıpta ile hasımlarımızın endişeyle takip ettiği savunma sanayimiz bu Ar-Ge faaliyetleri sayesinde bu günlere geldi. Savunma sanayide Türkiye ihtiyaçlarının yüzde 80’ini yurt dışından ithal etmek zorunda kalan bir ülke iken, piyade tüfeği dahi kendi imkanlarıyla üretmeyen bir ülke iken, bu gün savunma sanayinde yaygın ihtiyaç duyduğumuz tüm kritik sistemleri platformları kendi imkanlarımızla geliştiren ve üreten bir ülke olduk" şeklinde konuştu.



İsrail’e saldırısını yorumladı


Bakan Kacır konuşmasında dün İsrail’in Lübnan’a yaptığı saldırıyı da değerlendirdi. Kacır, "Dün bir hadise yaşandı, görünen o ki İsrail Lübnan’da binlerce cihaza yerleştirdiği patlayıcıları eş zamanlı olarak patlattı. Bu yaşanan hadise aslında milli teknoloji hamlesinin ne kadar hayati ve önemli olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Her zaman ifade ediyoruz; sadece savunma sanayinde değil, haberleşme teknolojilerinde, finans teknolojilerinde, sağlık teknolojilerinde, tarım teknolojilerinde ve gıda teknolojilerinde velhasıl tüm teknoloji alanlarında aynı seferberlik profili hareket etmek ve teknolojileri kendi yerli ve milli imkanlarımızla geliştirmek ve üretmek zorundayız. Bu bizim için bir tercih değil mutlak bir gereksinimdir ve bu anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve istiyoruz ki bu yolculuk Türkiye’nin 81 şehrinde yükselsin. 81 şehrindeki gençlerimiz bu yolculukta bizimle yol arkadaşlığı yapsın, bu anlayışla dünyanın en büyük teknoloji festivalleri bu ülkede gerçekleştiriyoruz. Bu yıl 2-6 Ekim’de Adana’da finallerini yapacağız. Teknofest’te 777 bin takımda 1 milyon 600 bin gencimiz başvurdu ve şehrimizin tümünde Teknofest adeta bir toplumsal seferberliği, bir toplumsal dip dalgaya dönüştü. Bütün bunlar geleceğimiz adına bizim için öz güven ve inanç kaynağı. Bugüne kadar Türkiye’nin üretim ve kalkınma yolculuğunda Mardin’i asla geride bırakmadık. Mardin’de OSB’lerimizin sayısını birden üçe çıkardık. OSB’lerdeki istihdamın bin 200’den 6 bin 630’a çıkardık. OSB’lerde üretimde olan tesis sayısını 57’den 168’e yükselttik. Bugüne kadar Mardin’de OSB’lerin altyapı çalışılmaları için Bakanlık olarak 2 milyar 100 milyon kaynak ayırttık. OSB’lerde tüm parseller üretime geçtiğinde 9 binden fazla Mardinli kardeşimiz istihdam edilecek. Aynı şekilde sanayi sitelerine kredilerde destek olduk. Ve destek olduğumuz sanayi sitelerinde 2 bin 700’de fazla kardeşimiz istihdam ediyor. verdiğimiz yatırım teşvikleriyle bin 700’den fazla yatırımda 46 milyar yatırım tutarında yatırımın Mardin’e kazandırılmasının ve yüz 8 binden fazla istihdamın önünü açtık. KOSGEB doksanlı yıllarda kurulmuş bir müesseseden söz ediyoruz. Fakat, 2000 yıllara kadar Mardin’de KOSGEB’den destek alan Kobilerin sayısı iki parmağını geçmiyordu. AK Parti döneminde Mardin’de 12 bin 700’den fazla kobimize 3 milyar 100 milyon TL destek olduk. TÜBİTAK eliyle Mardin’de 83 milim insanımıza ve iki Ar-Ge projesine 47 milyon TL destek sağladı. 11 yaşından itibaren bu ülkenin özel yetenekli çocuklarını tespit ediyoruz. Şehir şehir, ilçe ilçe, kasaba kasaba ve köy köy bu ülkede geleceğin Aziz Sancarları geleceğin Selçuk Bayraktar’lar yetişsin anlayışıyla tek tek gençlerimizi, çocuklarımızı tespit ediyor ve onları deneyap teknoloji atölyelerinde teknoloji geliştirme yolculuğuna davet ediyoruz. Mardin’de de deneyap teknoloji atölyemizi kurduk ve gençlerimizle de eğitim programlarını sürdürüyoruz. Dicle Kalkınma Ajansımızın eliyle 262 bölgesel kalkınma projesine Mardin’de 732 milyon TL destek verdik. Cazibe merkezlerimiz programında 7 projeye 317 milyon TL, KOSGEB’de 6 projeye 54 milyon TL destek oldu. Yine bölge kalkınma idaresi eliyle 95 projeye Mardin’de 642 milyon TL destek sundu. Dicle Kalkınma Ajansımız 415 milyon lirayla destek oldu ve toplam 520 milyon TL yatırım tutarı olan 17 tesisin açılışını inşallah Mardin’de gerçekleştireceğiz. GAP bölge kalkınma idaremizin de 6 projesini imza törenini hep birlikte inşallah gerçekleştireceğiz ve organize sanayi bölgemizde 1 milyar 865 milyon TL yatırımla hayata geçecek ve 300’den fazla Mardinli kardeşimizin istihdamına vesile olacak 17 tesisin temellerini hep birlikte atacağız” ifadelerini kullandı.



Milli teknoloji hamlesine vurgu yapan Bakan Kacır: "İsrail Lübnan’da binlerce cihaza yerleştirdiği patlayıcıları eş zamanlı olarak patlattı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Başkentin yeni itfaiye istasyonlarında çalışmalar devam ediyor Ankara Büyükşehir Belediyesi, başkentte daha hızlı ve kaliteli hizmet anlayışı doğrultusunda itfaiye teşkilatını güçlendirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda açılışı gerçekleştirilen binalarla birlikte istasyon sayısını 48’e yükselten Ankara İtfaiyesi; Sincan Temelli, Yenimahalle Yakacık ve Çamlıdere’ye de modern istasyonlar inşa ediyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi, itfaiye istasyonlarını yenilemeye devam ediyor. Toplam 48 tane modern itfaiye istasyonuna sahip olan Ankara İtfaiyesi, Sincan Temelli, Yenimahalle Yakacık ve Çamlıdere’ye de modern istasyonlar inşa ediyor. Kent genelinde itfaiye istasyonlarının sayısı artacak 2024 yılı içinde faaliyete girmesi planlanan 3 yeni istasyon ile Ankara İtfaiyesi, kent genelinde toplam 51 istasyonla daha etkin bir şekilde hizmet verecek. Artan nüfus ve yeni yerleşim yerlerinin dağılımına göre olumsuz durumlarda Başkentlilerin can ve mal güvenliğini önceleyen Ankara İtfaiyesi; ayrıca Pursaklar, Kalecik, Bala, Güdül, Mamak Natoyolu, Etimesgut Eryaman, Altındağ Karapürçek ve Nallıhan Çayırhan’da belirlenen noktalara 8 tane daha yeni ve modern itfaiye istasyonu kurmak için çalışma başlattı. Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen inşaat çalışmaları sürerken yeni istasyonlarda itfaiyecilerin her türlü ihtiyacı da düşünülüyor. Modern istasyon binalarında yemekhane, santral odası, yatakhaneler, giyinme ve soyunma odaları bulunurken ayrıca, 7/24 esasına göre çalışan itfaiyecilerin boş vakitlerini değerlendirebilmesi ve çeşitli ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için de itfaiye binası ve çevresinde çeşitli sportif alanlar yer alıyor.
Ankara Uzmanından uyarı: “Alzheimer hastalığı kadınları daha çok etkiliyor” Medicana Sağlık Grubu Nöroloji Bölümünden Prof. Dr. M. Zülküf Önal, kadınların alzheimer hastalığına yakalanma riskinin erkeklere göre daha yüksek olduğuna dikkati çekti. Alzheimer, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ilerleyici bir nörolojik hastalık olarak biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 55 milyon insanın demans hastası olduğu belirtilirken, bu rakamın 2050 yılına kadar 139 milyona ulaşması bekleniyor. Beyindeki sinir hücrelerinin hasar görmesiyle ortaya çıkan bu ilerleyici hastalığın hafıza kaybı, düşünme yetilerinde bozulma ve davranış değişiklikleriyle karakterize olduğunu kaydeden Medicana International Ankara Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. M. Zülküf Önal, alzheimer hastalığı ile ilgili bilgi verdi. “Alzheimer bunamanın en yaygın nedenidir” Önal, alzheimerın hafıza, düşünme ve davranış sorunlarına neden olan ilerleyici bir beyin hastalığı olduğunu belirterek, “Alzheimer, bunamanın en yaygın nedenidir ve bunama vakalarının yüzde 60 ila 80’inini oluşturur. Şu anda alzheimer için bir mutlak tedavi olmamasına rağmen hastalığın biyolojisi hakkında yeni bilgiler ortaya çıkmakta ve gelecekteki tedavilerin önünü açılmaktadır. Alzheimer hastalığının tek bir nedeni yoktur. Muhtemelen genetik, yaşam tarzı ve çevre gibi birden fazla faktörden kaynaklanmaktadır. Alzheimer hastalığı için en büyük risk yaştır. Bir kişinin 65 yaşından sonra hastalığa yakalanma riski önemli ölçüde artar. Yaşı 85 veya daha büyük olan kişilerin yaklaşık üçte biri alzheimer hastasıdır” diye konuştu. “Kadınlarda risk erkeklere göre daha yüksektir “ Birden fazla aile üyesinde alzheimer hastalığı varsa riskin artış gösterdiğine dikkati çeken Prof. Dr. Önal, şu bilgileri verdi: “Kadınların alzheimera yakalanma olasılığı erkeklere göre daha yüksektir. Bu fark kısmen kadınların daha uzun yaşamasıyla açıklanabilir. Yaş, aile geçmişi ve genetik, değiştirilemeyecek risk faktörleridir. Ancak araştırmalar, insanların etkileyebileceği diğer risk faktörleri hakkında ipuçları sunmaktadır. Sağlıklı beslenmek, sosyal olarak aktif kalmak, beden ve zihin egzersizi yapmak alzheimer riskini azaltabilir. Tütün kullanmamak ve aşırı alkolden kaçınmak da beyin sağlığı için faydalı olmaktadır.” Koku testi ile erken tanı mümkün Demans tipini belirlemek için erken ve doğru teşhisin öneminin altını çizen Önal, hastalığın mutlak tedavisi olmamasına rağmen ilerleme hızını yavaşlatacak ilaçlı ve ilaçsız tedbirler bulunduğunu kaydetti. Önal, “Teşhis süreci, kapsamlı bir tıbbi geçmiş, zihinsel durum ve ruh hali testleri, fiziksel ve nörolojik muayene ve bunama benzeri semptomların diğer nedenlerini ekarte etmek için testler (kan testleri ve beyin taramaları gibi) içerebilir. Öte yandan koku testi ile erken tanı artık mümkün olmaktadır. Cilt biyopsisi demans tiplerinin ayırıcı tanısında artık kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı. Hastalığın ilerleme hızı kişiden kişiye değişiklik gösterir Alzheimer hastalığının zaman içinde şiddeti artan bir dizi semptomla aşamalı olarak ilerlediğini söyleyen Önal, şu bilgileri paylaştı: “Alzheimer, hafıza ve düşünme yetisinden daha fazlasını etkiler. Bir kişinin yaşam kalitesi, uyku bozuklukları, sinirlilik, halüsinasyonlar ve sanrılar gibi demansa eşlik eden çeşitli davranışsal ve psikolojik semptomlardan etkilenebilir. Bazı ilaçlar bir süreliğine bu bilişsel olmayan semptomları tedavi etmeye odaklanır, ancak ilaçları eklemeden önce davranışları yönetmek için ilaç dışı stratejileri denemek önemlidir. İlaç dışı tedavilerin dışında beynin elektrik, manyetik ve son olarak da ses dalgaları ile uyarılması ile gerçekleştirilen destekleyici sayılabilecek tedavi yöntemleri vardır. Fitoterapi ile gerçekleştirilen birçok tedavi yöntemi de vardır. Öte yandan yüksek kolesterolün kontrolü için kullanılan ilaçların alzheimerı önleyebileceği gösterilmiştir. Gen tedavisinde umut verici sonuçlar alınmaya başlamıştır. Kontrollü kahve tüketiminin de alzheimer oluşumunu engellediği gösterilmiştir.” Bulmaca ve sudoku çözmek hastalığın oluşmasını engellemez Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Zülküf Önal, bulmaca, sudoku gibi meşguliyetlerin hastalığın oluşmasını engellemediğini, alzheimerın kaçınılmaz olarak her yaşlıda olacak diye bir kural olmadığı gibi genç sayılabilecek yaşlarda da ortaya çıkabileceğini ifade etti. Hastalıktan korunmak için zihinsel canlılığı sağlayan egzersizler yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Önal, hastalıktan korunmak için yapılabilecekleri şu şekilde sıraladı: “Sık sık okuma, kişinin okuduğunu, öğrendiğini, gün içinde yaşadıklarını anlatması, yakınlarındakiler ile paylaşması oldukça önemlidir. Kan basıncının, kan şekerinin ve kolesterol seviyelerinin normalleştirilmesi sağlanmalıdır. Kilo kontrolü yapılmalıdır. Günde en az yarım saat egzersiz yapılmalıdır. Akli melekeleri geliştirecek egzersizler yapılmalıdır. Kafa travmalarına karşı tedbirli olmak gereklidir. Madde bağımlılığından, sigaradan ve alkolden uzak durmak gereklidir. Uyku bozukluğu, özelikle az uyumak veya çok uyumaktan kaçınmak gereklidir. Depresyon tedavi edilmediği sürece demans riski artmaktadır. Ailede varsa genetik yatkınlık tanıda dikkate alınmalıdır.”
Kayseri Gültekin; “Beyin sağlığımızı güçlendirerek, Alzheimer hastalığından korunabiliriz” Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türkiye Alzheimer Derneği Kayseri Şube Başkanı Doç. Dr. Murat Gültekin, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada; “Beyin sağlığımızı güçlendirerek, Alzheimer hastalığından korunabiliriz” dedi. Doç. Dr. Murat Gültekin, “Alzheimer Hastalığı henüz küratif tedavisi olmayan ve en sık görülen nörodejeneratif beyin hastalığıdır. Ne yazık ki Alzheimer hastalığının görülme sıklığı her geçen yıl artış göstermektedir. Bunun en önemli sebebi insanların ortalama yaşam sürelerinde artış olmasıdır. Dünya sağlık örgütü 2023 yılından beri Türkiye’yi artık nüfusu yaşlı ülkeler arasına dâhil etti. Ülkemizde 65 yaş üzeri nüfus Cumhuriyet tarihinden beri ilk defa yüzde 10’u geçti. Bu oran 2040 yılında yüzde 16 ve 2080 yılında yüzde 25 olacaktır.” diye konuştu. Alzheimer hastalığı için en büyük risk faktörü ileri yaş Doç. Dr. Murat Gültekin, “65 yaş civarında yaklaşık yüzde 6 Alzheimer hastalığı görülürken, 90 yaşında yüzde 35-40’a çıkmaktadır. Alzheimer hastalığının durdurulamaz bu artışı karşısında, en önemli koruyucu faktör insanları-toplumu bilinçlendirmek ve beyin sağlığımızı güçlendirmek-korumaktır" dedi. Bu amansız hastalıkla ilgili farkındalık çalışmalarının her yıl 21 Eylül Dünya Alzheimer Gününde etkinliklerle yapıldığına değinen Doç. Dr. Murat Gültekin, “Güncel bilimsel çalışmalara göre beyin sağlığımızı koruduğumuz-güçlendirdiğimiz takdirde yüzde 50 ihtimalle Alzheimer hastalığından korunmuş oluruz" ifadelerini kullandı. Beyin sağlığımızı nasıl güçlendirebiliriz? Doç. Dr. Murat Gültekin, “Bilim insanlarının beyin sağlığını güçlendirmek için; sigara ve alkol kullanmamak, düzenli uyku, katkı maddesi olmayan gıdalarla beslenmek, obeziteden kaçınmak, düzenli egzersiz yapmak, görme ve işitme sorunlarını çözmek, hava kirliliği ve gürültü olmayan yerde yaşamak, stresten uzak durmak, her yaşta sosyal olmak, hobilerle uğraşa devam etmek, zihnimizi dinç tutacak aktivitelere devam etmek, diyabet-hipertansiyon-hiperlipidemi gibi hastalıkları uygun tedavi ile kontrol altında tutmaktır. Kayseri’de yaklaşık 9-10 bin Alzheimer hastası bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Bölümünde, çarşamba günleri Alzheimer-Demans Polikliniğinde hastalarımıza hizmet vermekteyiz. Perşembe günleri ise saat 12:00 -13:00 arasında Kayseri Alzheimer Dernek binasında hasta yakınlarına, bakım verenlere ve dileyen vatandaşlarımıza eğitim seminerleri vermekteyiz" diye konuştu.
Konya Bakan Yumaklı: "2024 yılı ihracat rakamı 35 milyar dolara doğru gidiyor" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, tarımda 2024 yılı ihracat rakamının 35 milyar dolara doğru gittiğini, ilk defa tarımsal üretim desteklerinin artık 3 yıllığına ve üretim sezonu açılmadan önce açıklandığını söyledi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, çeşitli toplantılara katılmak üzere Konya’ya geldi. AK Parti Konya İl Başkanlığı tarafından Ali Ulvi Kurucu Gençlik Merkezi’nde düzenlenen Türkiye Buluşmaları Konya Toplantısı’na katılan Bakan Yumaklı, burada yaptığı açıklamada, üretim planlamasının önemine değinerek, "Bu ülkeye gelen turistlerin veya diğer misafirlerin ihtiyaçlarını karşılayacak, fazlasını da ihraç etmeye devam edeceğiz. 2024 yılı ihracat rakamının 35 milyar dolara doğru gittiğini de buradan belirtmek istiyorum. Tarımsal üretim destekleri artık 3 yıllığına ve üretim sezonu açılmadan önce açıklanmış oldu bu da ilk olarak yapılanların bir tanesi. Desteklerin nakdi olarak verilmesi uygulamasını tekrar yürürlüğe soktuk. En önemlisi de çoğumuz gençlerimizin ve kadınların, kadın girişimcilerimizin mutlaka ama mutlaka üretimin içerisinde tarımsal üretimin içerisinde olmasını sağlamak adına birçok pozitif ayrımcılık yaptık. Bunu buradan net bir şekilde söyleyeyim ve bunu da yapmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın ’Türkiye Yüzyılının inşasında herkes yorulmak bilmeden gece gündüz çalışacak’ sözüne istinaden çalışarak enerjimizi harcıyoruz" şeklinde konuştu. "Suyu merkeze alarak bir üretim planlaması çalışması yaptık" Konya’daki sürdürülebilir tarım hakkında konuşan Bakan Yumaklı, "Konya’da tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinin çok önemli olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu konumunu koruması için suyu merkeze alan bir üretim plan ve AR-GE çalışmaları şart. Bu nedenle Konya’da diğer bütün Türkiye’mizin illerinde olduğu gibi suyu merkeze alarak bir üretim planlaması çalışması yaptık. Bu çalışma elbette 2 yıldır çok ivme kazandı ya da onun öncesindeki çalışmaları da belki zaman zaman gündeme geldi ama bu konuda bundan önceki dönemlerde gayret sarf etmiş, bu konuya kafa yormuş, emek vermiş bütün bakanlığımıza, bütün bürokrat arkadaşlarımıza da buradan sizlerin huzurunda teşekkür etmek istiyorum. Çünkü ben eminim Konya başta olmak üzere diğer bütün illerimizdeki vekillerimizden, teşkilatlarımızdan, üreticimizden o ile ait, o ile dair fikir beyan eden, ileri gelenlerden herkesin eminim katkısı olmuştur. Dolayısıyla bu konudaki başarı Türkiye’nin başarısı olacaktır" diye konuştu. "Konya’nın çok önemli üretim merkezi olduğunu biliyoruz" Hayvansal üretim hakkında konuşan Bakan Yumaklı, "Hayvansal üretimle alakalı da yine Konya’nın çok önemli üretim merkezi olduğunu biliyoruz. Özellikle burada mevcut hayvancılık tesislerinin altyapılarının güçlendirilmesiyle ilgili bundan sonraki dönemde çalışmalarımız devam edecek. Atıl durumda olanların da aktif hale getirilmesi için özellikle Ziraat Bankası desteklerinin veya kredilerinin ekstradan ilave indirimlerle bunlara sevk edileceğini söylemek istiyorum" ifadelerini kullandı. "Su konusu kendi içinde hakikaten yerini çok fazla artıran bir konuma gelmiş durumda" Su konusun tüm dünya için çok önemli bir sorun olduğunu ifade eden Bakan Yumaklı, "Konya’ya havza dışından su getirme konusu en önemli başlıklardan bir tanesi. Su konusu kendi içinde hakikaten yerini çok fazla artıran bir konuma gelmiş durumda. Hep söyledik, tekrar söyleyelim bunu. Su konusu iklim değişikliği başta olmak üzere çok farklı etkenlerle sadece bizim ülkemizin değil Akdeniz başta olmak üzere ülkelerin tamamının bundan sonra yönetmek zorunda oldukları bir sorun. Yönetmekten kastım ne? Elbette bir iklim değişikliğiyle ilgili konulara direkt etki edemeyeceğiz. Ancak elimizde bir suyu kullanmakla alakalı eğer yapılması gerekenleri yapmazsak çok değil sadece 5-6 sene sonra bugünkü pozisyonumuzdan çok daha farklı ve istemeyeceğimiz sonuçları görebiliriz. Bir tarafta vahşi sulama bir tarafta damla sulama. Devlet damla sulama yatırımlarının yarısını bunu yapan üreticilerimize veriyor. Sulama kanallarını kapalı sulama sistemlerine çevirmek için bütçesinin büyük bir kısmını harcamaya devam ediyor. Belediyelerimizin kayıp kaçak oranlarının arttırılması konusunda Ulusal Su Kurulunda başta olmak üzere çok yoğun çalışmalar var. Sanayimizin kullandığı suyu yani gri su dediğimiz suyu arıtarak tekrar üretim proseslerinde bir daha bir daha mümkün olduğu kadar kullanılmasının da yine suyun yönetiminin en önemli unsurlarından bir tanesi olduğunu söylemek istiyorum" dedi. Programa, Konya AK Parti milletvekilleri, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, ilçe belediye başkanları, partililer ve çeşitli illerden gelenler katıldı.