GÜNDEM - 29 Mart 2025 Cumartesi 18:57

Manisa’da şehit aileleri ve gazilerden hüzün dolu ziyaret

A
A
A
Manisa’da şehit aileleri ve gazilerden hüzün dolu ziyaret

Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Manisa Şubesi üyeleri, arife günü şehitlikleri ziyaret ederek çiçekler bıraktı, dualar etti.


Şehitlikleri ziyaret eden dernek üyelerine, Manisa Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Şehit Yakınları ve Gaziler Şube Müdürü Selçuk Yıldırım da eşlik etti. Şehitlikte, şehitlerin ruhuna önce Kur’an-ı Kerim okundu, ardından dualar edildi. Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Manisa Şubesi Başkanı Gazi Yusuf Kıyışkan, "Arife gününün derin maneviyatıyla bezenmiş atmosferinde, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Manisa Şubesi olarak, vatanımız uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi saygı, sevgi ve minnetle anmak için anlamlı bir ziyaret gerçekleştirdik. Bu kutsal günde, dernek üyelerimiz, Manisa’nın dört bir yanındaki şehitliklerimizde; Manisa Garnizon Şehitliği, Manisa Polis Şehitliği, Turgutlu, Akhisar, Salihli şehitlikleri ve diğer önemli anma noktalarında dualar ederek, kahramanlarımızın bıraktığı ebedi izlere, emanete ve ideallere bağlılığımızı bir kez daha gösterdi. Her adımda, şehitlerimizin bıraktığı özgürlük emaneti, kalplerimizde derin bir sorumluluk ve sevgi duygusuyla yeniden canlanırken; yapılan dualar, sessiz bir saygı duruşuyla birleşerek, vatanımıza olan bağlılığımızı ve gelecek nesillere aktarma arzumuzu pekiştirdi. Aziz şehitlerimizin fedakarlıkları, yalnızca geçmişte yaşanmış bir kahramanlık öyküsü değil; aynı zamanda, bugünün ve yarının umudu, birlik ve beraberliğimizin en güçlü teminatıdır. Bu kutlu vesileyle, tüm İslam Alemi’nin bayramını, başta şehit ailelerimiz ve gazilerimiz olmak üzere, en içten dileklerimizle tebrik ediyoruz" dedi.



Manisa’da şehit aileleri ve gazilerden hüzün dolu ziyaret

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara CHP’li Erdal Beşikçioğlu’ndan mezar taşı skandalı Gazeteci Talat Atilla, "Babamın mezar taşına başka bir kişinin ismini yapıştıran, Behzat Ç. dizisiyle tanınan ve şu anda Etimesgut Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Erdal Beşikçioğlu’muş. Behzat Ç.’yi çekmek için mezarı kullanmışlar. Bu nasıl bir utanmazlık Erdal Bey" ifadelerini kullandı. Gazeteci Talat Atilla, babasının mezarını ziyaret ettiğinde karşılaştığı manzara karşısında büyük bir şok yaşadı. Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda bulunan babasının mezar taşı sökülerek yerine başka bir ismin yazıldığı ortaya çıktı. Olayın Behzat Ç. dizisi çekimleri kapsamında, Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu’nun bilgisi dahilinde gerçekleştiği anlaşıldı. Atilla, duruma sert tepki gösterdi. "Bunun hesabını soracağım" Talat Atilla, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "Böyle bir alçaklığı kim yaptıysa, kim göz yumduysa bunun hesabını soracağım. Rahmetli babamın mezar taşını sökerek başka bir kişinin ismini yazmak nasıl bir vicdansızlık? Burası dağ başı mı? Kim bu sorumsuz kişiler? Kim bu sorumsuzluğa göz yumanlar? Mansur Yavaş Bey’in dikkatine!" "Babamın mezar taşına başka bir kişinin ismini yapıştıran Erdal Beşikçioğlu’muş" Daha sonra yaptığı yeni bir açıklamayla olayın detaylarını öğrendiğini belirten Atilla, yaşananlara tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Babamın mezar taşına başka bir kişinin ismini yapıştıran, Behzat Ç. dizisiyle tanınan ve şu anda Etimesgut Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Erdal Beşikçioğlu’muş. Behzat Ç.’yi çekmek için mezarı kullanmışlar. Bu nasıl bir utanmazlık Erdal Bey? Babamın kabri bir çekim platosu mu? Benden izin aldınız mı? Binlerce mezar arasından benim babamın mezarını seçmeniz tesadüf mü? Sizi TV’de birkaç kez eleştirdim diye mi bu saygısızlık? Bunun hesabını meşru her zeminde soracağım." "Neden benimle iletişime geçilmedi" Gazeteci Atilla, olayın sorumlularına şu soruları yöneltti: "Babamın mezarını film seti olarak kullanmadan önce neden benimle iletişime geçilmedi? Böyle bir şeye asla izin vermezdim. Bu izni kim, hangi gerekçeyle verdi? Yoksa çekimler izinsiz mi yapıldı? Olayın ortaya çıkmasının ardından yetkililer neden bir özür bile dilemedi? Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu neden hala sessiz?" Atilla, konuyla ilgili hukuki haklarını sonuna kadar kullanacağını belirterek, yaşanan olayın kabul edilemez olduğunu vurguladı. Atilla, sosyal medya hesabından yaptığı son paylaşımda ise kendisini Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın aradığını söyleyerek, "Beni eski numaramdan aradığınız için görmedim. Telaştan geri dönemedim. Mezarlık konusunda haklısınız. İlgilileri arayıp sizden özür dilemelerini söyledim. Bayramınız mübarek olsun" ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Kara Kuvvetleri Komutanı Doğu ve Güneydoğu’dan gelen şehir ve gazi yakınlarını ağırladı Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Doğu ve Güneydoğu’dan gelen gaziler, yakınları, şehit aileleri ve güvenlik korucularıyla bir araya gelerek bayramlaştı. Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda Doğu ve Güneydoğu’dan gelen gaziler, yakınları, şehit aileleri ve güvenlik korucularıyla bir araya gelerek bayramlaştı. 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri, Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Genel Başkanı Abbas Gündüz, Türk milletinin birlik ve beraberliğinin sarsılmaz teminatı olan kahraman Mehmetçikle omuz omuza mücadele eden güvenlik korucuları ve gazilerin ülkenin bekası için büyük fedakârlıklar gösterdiğini belirterek, "Dünyanın en köklü ve en güçlü kara ordularından biri olan Türk Kara Kuvvetleri, geçmişten bugüne kazandığı zaferlerle tarih yazmış ve askeri disiplini, cesareti ve savaş kabiliyetiyle dünyanın bir numaralı askeri teşkilatlarından biri olmuştur. Orgeneral Bayraktaroğlu, devlet, vatan, bayrak için canlarını ortaya koyan kahramanlarımızın her zaman yanında olduklarını vurgulayarak, şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıkmaya devam edeceklerini ifade etti. Türkiye’nin gücü, birliği ve beraberliğiyle daha da büyüyeceğini belirten Orgeneral Bayraktaroğlu’na, gösterdiği samimi ilgi ve vatansever duruşu için şükranlarımızı sunuyoruz" dedi.
Konya En iyi figür ödülüne layık görülen Türkiye’nin ilk Zaman Müzesinde zamana yolculuk Konya’nın 5 bin yıllık tarihi mahallesi Sille’de bulunan Türkiye’nin ilk Zaman Müzesi, Roma dönemine kadar uzanan zaman kavramıyla ilgili birçok eser ile ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor. 2012 yılında merkez Selçuklu İlçe Belediyesi tarafından ‘Tarihe Vefa Projesi’ çerçevesinde restorasyonu tamamlanan 5 bin yıllık tarihi geçmişe sahip olan Sille Şapeli’nde kurulan Zaman Müzesi’nde, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait birçok eser sergileniyor. Civarındaki Osmanlı döneminden kalan mezarlıkla iç içe olan müze, zaman ile ilgili birçok eserle geçmişi günümüze taşıyor. Müzede Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait özel tasarım saatler, Osmanlı paşaları tarafından düzenlenen ruznameler, cep ve masa takvimleri ve resmi dairelerde kullanılan el yazma-baskı takvimler yer alıyor. Ayrıca altın, gümüş köstekli cep saatleri, Roma dönemine ait arkeolojik güneş saati örneği gibi eserlere vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. "Tarihe Vefa Projesi’ çerçevesinde tekrar ihya edildi" Zaman Müzesinin 2012 yılında yapılan restorasyonla birlikte müze haline getirildiğini anlatan Selçuklu Belediyesi Sille Müze Sorumlusu Uzman Arkeolog Sercan Yayla, "İçerisinde bulunduğumuz mekan bir şapel yapısı geçmiş dönemlerde bu şapel yapısına süt kilisesi yani süt şapeli adı verilmekteydi. Eskiden sütü azalan bayanlar bu şapkayla gelir, burada dualar olur daha sonra çocuklarına emzirdikleri sütlerinin arttığına inanırlarmış. Bundan dolayı bu ismi vermişler. 1924 yılına kadar faaliyetlerine devam ediyor, 1924 yılında Mübadele devreye giriyor ve buradaki Hristiyan Türkler Yunanistan’a göç ettiriliyorlar. 1924 yılında buradaki Hristiyan Türkler Yunanistan’a göç ettikten sonra bu şapelin kapılarına kilit vuruluyor. Burası artık definecilerin uğrak noktası haline gelmiş ve burada definecilik faaliyetleri yürütülmüş defineciler tarafından. Uzun bir süre kapalı doğal olaylarından da şapel yapısı etkilenmiş. Şapelin üst örtü sistemi çökmeye başlıyor. Yıllar içerisinde harabe bir yapı haline geliyor. Selçuklu Belediyesi burayı 2012 yılında ‘Tarihe Vefa Projesi’ çerçevesinde tekrar ihya etti. Bu yapıyı tekrar ayağa kaldırdık ve kültürel miras hazinelerimizi kazandırmış olduk" dedi. "Tarihi Kentler Birliği tarafından en iyi figür ödülüne de layık görüldü" Şapel yapısının bir mezarlık alanının tepe noktasında yer aldığını anlatan Uzman Arkeolog Sercan Yayla, "Etrafında Osmanlı dönemine ait eski mezarlar yer almaktadır. Bu Şapel el yapısına ulaşmak için mezarlık alanının içerisinden yürümemiz gerekiyor. Bu mezarlık alanın içerisinden girerken ve mezarlık kapısından içerisinden yürürken eski mezar taşlarını görüyoruz. Doğum, ölüm her şey bir zamanın göstergesi olduğu için burayı zaman müzesi yapma kararını aldık. Yaptığımız araştırmalar neticesinde Türkiye’de zaman konseptini hiçbir müzenin olmadığını gördük. Türkiye’de çeşitli müzelerde saatler var, takvimler var, zaman ölçümü araçları var ama bunların toplandığı bir yerde sergilenen olmadığını gördük ve böylelikle çalışmalarımıza başladık. Türkiye’nin çeşitli illerinden önemli koleksiyonerlerden çok önemli eserler alarak bu müzeyi oluşturduk. Müzemiz 2014 yılında faaliyete girdi ve 2015 yılında Tarihi Kentler Birliği tarafından en iyi figür ödülüne de layık görüldü. 2015 yılından günümüze kadar da burada hizmet veriyoruz" şeklinde konuştu. "Zaman müzesini merak eden insanlar varsa müzemize bekleriz" Müze içerisindeki ürünleri anlatan üze içerisindeki ürünleri anlatan Yayla, "Müzemizin içerisinde güneş saatleri, usturlap, ruzname, Osmanlı dönemine ait saatleri gibi önemli eserler var. Bu eserler içerisinde de en önemlisi arkamda görmüş olduğunuz usturlaptır. Usturlap yıldız yakalar anlamına gelmektedir. İlk üretim süreci 900’lü yıllarda başlıyor. Mısırlı İslam alimleri tarafından bu gördüğünüz usturlap geliştiriliyor. Bir ölçüm aracı aslında baktığımız zaman bine yakın ölçümü bu alette yapabiliyorlar. Müzemiz 2014 yılından günümüze kadar hizmet vermektedir. Birçok vatandaşımız burayı ziyaret ettikten sonra ülkelerine gittiği şehirlerde arkadaşlarına tavsiye etmektedir. Biz de burayı hala ziyaret etmemiş olan Konyalı vatandaşlarımız varsa ya da şehir dışından, ülke dışından burayı merak eden ya da zaman müzesini merak eden insanlar varsa müzemize bekleriz" diye konuştu.
İzmir Hayalleri doğal taş ile gerçeğe dönüştü Doğal taş sektörünün en büyük küresel buluşması Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 7. Uluslararası Değişik Doğal Taş Tasarım Yarışması’yla da genç yetenekleri sektör ile buluşturuyor. ‘Değişik oldu çok da güzel oldu’ mottosuyla düzenlenen yarışmada, 892 başvuru arasından seçilen 25 tasarım üretime dönüştürülecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 9-12 Nisan 2025 tarihleri arasında 30. kez kapılarını Fuar İzmir’de açmaya hazırlanıyor. Fuar kapsamında düzenlenen 7. Uluslararası Değişik Doğal Taş Tasarım Yarışması ile de doğal taş ihracatının tasarım ve mimariyle desteklenmesi amaçlanıyor. Katma değeri yüksek ürünlerle Türk doğal taşının piyasa değerinin artması hedefleniyor. Bu yıl ‘mobilya’ temasıyla düzenlenen yarışmada, genç yetenekler doğal taşlardan üretilen eşyalar tasarladı. Gençler tasarlamaya teşvik ediliyor Mermerin, gençlerin tasarımlarıyla buluşmasını ve Türkiye’den ihraç edilen mermerin katma değeri yüksek bir şekilde satılmasını amaçlayan yarışmaya, tasarımcı adayları doğal taş kullanarak oluşturdukları 892 projeyle katıldı. Tasarımcıların, jüri değerlendirmesi sonucu finale kalan 25 projesi, sektörün yenilikçi firmaları tarafından hayata geçirilecek. Gençleri teşvik etmek için ödüllerin verildiği yarışmada, kazananlar ise 30. Marble İzmir Fuarı’nda belli olacak. Hayallerinin gerçeğe dönüştüğünü söyleyen genç yetenekler, kendilerine böyle bir imkan sağlandığı için İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ve İZFAŞ’a teşekkür ettiler. Bu heyecanı yaşamak bile başarıyı yaşattı Selçuk Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Sudenaz Rabia Yılmaz, klasik kitaplıklardan farklı olarak sahibi ile birlikte yaşayan, bilgileri taze tutan bir kitaplık tasarlayarak yarışmaya katıldığını belirtti. Tasarladıkları ürünlerin üretilmesinin öğrenciler için önemini anlatan Yılmaz, "Öğrencilik hayatımızda gerçek ürünlerle tanışamıyoruz. Tasarımlarımız maketler ve paftalarda kalıyor. Bu yarışma bize ürünümüzü gerçeğe dönüştürme fırsatı tanıyor. Fikrimizin bir ürüne dönüşmesi nasıl bir hissiyat onu da tatmış oluyoruz" dedi. Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık dördüncü sınıfta okuyan Duygu Ceren Köşüş ve Bahar Özcan, tasarımlarının Marble İzmir Fuarı’nda sergileneceği için çok heyecanlı olduklarını, bu heyecanın bile başarma duygusunu yaşattığını dile getirerek, tasarımlarının üretim aşamasını merakla beklediklerini söylediler. ‘Hedefim farklı iş alanlarına açılmak’ Gazi Üniversitesi dördüncü sınıf Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencisi Sıla Çelik, iki ürünü ile yarışmaya katıldığını belirterek, "Zamanın ötesinde, eşyayı soyuttan somuta taşıyan tasarımlar yaptım. Tasarımcı olarak tasarımımın üretilmesi gerçekten heyecan verici bir olay. Tasarımı yaparken bile çok heyecan duyuyoruz. Bu yarışmada asıl hedefim network yapmak, farklı iş alanlarına açılmayı hedefliyorum" diye konuştu. 12 ülkeden 66 üniversite katıldı Yurt dışı başvurularıyla uluslararası boyut kazanan yarışmaya, bu yıl Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin yanı sıra 12 ülkeden 66 üniversitenin 892 öğrencisi başvurdu. Akademisyenler, tasarımcılar ve sektör profesyonellerinden önemli isimlerin oluşturduğu jürinin ön elemesinden geçen 33 proje arasından seçilen 25 tasarım üretime geçirilecek. 600 bin TL ödül dağıtılacak Yarışma sonuçları 9 Nisan’da gerçekleşecek ödül töreninden 20 dakika önce belli olacak. Yarışan 25 tasarım ürün arasından "ilk üçe girenler seçilecek. Genç tasarımcıları desteklemek ve bir sonraki yıl tekrar başvurma yönünde teşvik etmek için tasarımcılara farklı kategorilerde toplamda 600 bin TL’yi bulan para ödülü verilecek. Kazanan tasarımcılara ayrıca tasarım tescili, yurt dışı fuar katılımı ve staj gibi ek ödüller de verilecek. Ödül kazanan tasarımcılara tasarım tescili, staj ödülleri ve yarışmaya en çok katılım sağlayan üniversiteye üniversite özel ödülü olarak (3D Printer) gibi ek destekler sunulacak. Jüride akademisyen, tasarımcı ve sektör temsilcileri var Yarışmanın jürisinde ise, İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Dr. A. Can Özcan, Endüstriyel Tasarımcı Adnan Serbest, Endüstriyel Tasarımcı Ahmet Toplu, İç Mimar Atilla Kuzu, Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşem G. Başar, İzmir Akdeniz Akademisi Tasarım Koordinatörü Dünya Tasarım Örgütü Türkiye İrtibatı İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Elif Kocabıyık, İç Mimar Esra Kazmirci, Sektör Temsilcisi Danışman Prof. Dr. Faruk Çalapkulu, Mimar Gökhan Karakuş, İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Gelmez, Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Lütfi Hidayetoğlu, Kurucu Oben İnceler, Haliç Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Önder Küçükerman, Mimar Öznur Turan Eke, Çizgi Mermer Kurucusu Remzi Boncuk, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. S. Meltem Şen, Ege Antik Mermer Kurucusu S. Sabri Bora ve Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Serkan Güneş, İtalya’dan, Prof. Dr. Marinella Ferrara, Polonya’dan Varşova Güzel Sanatlar Akademisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Michal Stefanowski, Rusya’dan Prof. Dr. Ilia Palaguta, yer alıyor. 17 firma üretim süreci için destek verdi Fuar İzmir’de gerçekleşen tasarımcı - firma buluşmasında ise genç yetenekler, sektörün önde gelen üretici firmalarına tasarım sunumlarını gerçekleştirdi. 25 proje; Alimoğlu Afyon, Alimoğlu İzmir Mermer&Granit, Başaranlar, Ebla Stone, Ege Anti Mermer, Çizgi Mermer, Golder, Goldmer, Gürmas Gürel, İz Granit, Kar Maden, Laodikya, Marble Shop, Mercan Tasarım, Megamer, Naçev ve Sirmersan firmaları tarafından üretilecek.
İstanbul İstanbullular, Ramazan Bayramı’nda Büyükçekmece sahillerine akın etti Büyükçekmece sahili Ramazan Bayramı tatilinde de dolup taştı. Vatandaşlar, sahillerde yürüyüş yaparken çocuklar da parkların tadını çıkarttı. Yaz mevsiminde nüfusu 3 kat artan özellikle de hafta sonlarında yüzbinlerce kişinin akın ettiği Büyükçekmece sahilleri, Ramazan Bayramı süresince İstanbulluların ve tatilcilerin tercihi oldu. 9 gün Ramazan Bayramı’nı fırsat bilen İstanbullar soluğu Büyükçekmece sahillerinde aldı. Havaların mevsim normallerinin üzerinde olması nedeniyle Büyükçekmece sahilleri, Ramazan Bayramı süresince dolup taştı. Vatandaşlar aileleri ile birlikte kordonboyunda gezinti yaparak, kumsallarda da keyifli saatler geçirdi. Çocukların tercihi ise her zamanki gibi parklar ve otun olanları oldu. Belediye ekipleri 24 saat görev yaptı Yatay mimarisi, kişi başına düşen 123 metrekare yeşil alanı, 30 kilometreyi bulan sahilleri, temiz denizi, kumsalları ve gölü ile Büyükçekmece, tatil dönemlerinde en çok tercih edilen ilçelerin başında geliyor. Ramazan Bayramı öncesinde tüm tedbirleri alan Büyükçekmece Belediyesi, vatandaşların güven ve huzur içinde bir tatil geçirebilmeleri için gereken tüm çalışmaları yaptı. Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün talimatı doğrultusunda da Zabıta Müdürlüğü, Temizlik İşleri Müdürlüğü, Fen İşleri Müdürlüğü ve Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri bayram süresince 7/24 sisteminde hizmet verdi.