POLİTİKA - 27 Ekim 2024 Pazar 14:11

AK Parti Tavşanlı ilçe başkanı yeniden Himmet Özer oldu

A
A
A
AK Parti Tavşanlı ilçe başkanı yeniden Himmet Özer oldu

Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde AK Parti Tavşanlı 8. Olağan İlçe Kongresi gerçekleştirildi.



Tavşanlı Belediye Kültür Sarayı’nda gerçekleştirilen Kongreye tek aday olarak giren Himmet Özer, yeniden AK Parti Tavşanlı İlçe Başkanlığına seçildi.



Kongreye, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, AK Parti Kütahya İl Başkanı Mustafa Önsay, Kütahya Milletvekilleri Mehmet Demir, İsmail Çağlar Bayırcı ve Adil Biçer’in yanı sıra geçmiş dönem belediye başkanları, ilçe başkanları ve çok sayıda parti üyesi katıldı.


Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. İlçe Başkanı Himmet Özer, açılış konuşmasında birlik ve beraberlik mesajı verirken, geçtiğimiz günlerde Ankara’daki Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ.’ye (TUSAŞ) terör saldırısını kınadı ve şehitlerimize Allah’tan rahmet diledi. Kütahya milletvekilleri ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan da konuşmalarında aynı temayı işledi.


Kongrede daha sonra İlçe başkanlığı yönetimi ibra edildi ve Himmet Özer’e destek mesajları verildi.


Kongre sonunda, Himmet Özer AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan’a Tavşanlı leblebisi ikram etti. Program, hatıra fotoğrafları çekimi ile sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türkiye Sigarayla Savaş Derneği’nden ‘sağlıklı bir yaşam için ilk adımı atın’ çağrısı Türkiye Sigarayla Savaş Derneği (TSSD) Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Sigarasız bir hayat herkesin hakkıdır. Gelin, sağlığınız ve geleceğiniz için bu zararlı alışkanlıktan kurtulun. Sigarayı bırakmak zor olabilir, ama sağlığınız için bugün bir adım atmak çok değerli. Toplum olarak birbirimize destek vererek bu mücadelede başarılı olabiliriz” dedi. 20 Kasım Dünya Sigarayı Bırakma Günü dolayısıyla açıklama yapan TSSD Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Aydın, sigaranın yalnızca kullanıcıya değil, çevresindekilere de büyük zarar verdiğini belirtti. Bu zararın azaltılmasının bireysel iradenin yanı sıra toplumsal desteği de gerektirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Aydın, sigaranın dünya genelinde milyonlarca insanın hayatını olumsuz etkilediğini ve erken ölümlere yol açtığını hatırlatarak, “Her yıl dünya genelinde sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle 8 milyona yakın kişi hayatını kaybediyor. Türkiye’de ise her yıl binlerce vatandaşımız, önlenebilir bu bağımlılıktan dolayı yaşamını yitiriyor. Bu sebeple sigarayı bırakmak sadece bireysel bir karar değil, toplum sağlığı açısından da büyük önem taşıyan bir adımdır” dedi. “Tütünle mücadelede toplumun her kesimi destek olmalı” Türkiye’de sigara bağımlılığının birçok kronik hastalığa yol açtığını ve sağlık sisteminde önemli bir mali yük oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Aydın, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine dikkat çekerek, "Örgütün 2024 yılına ait verilerine göre dünya genelinde her yıl yaklaşık 8 milyon insan tütün kullanımına bağlı hastalıklardan hayatını kaybetmektedir. Bu kayıpların büyük bir kısmı ise önlenebilir sağlık sorunlarına bağlı olarak gerçekleşmektedir. Türkiye’de de tütün kullanımı halen ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Bu durum, bireysel bir sorun olmaktan çıkarak, toplumun tüm kesimlerini etkileyen yaygın bir kriz haline gelmiştir. Tütünle mücadelede toplumun her kesiminden destek bekliyoruz” diye konuştu. “Sigaranın zararları konusunda toplumu bilinçlendirme hedefindeyiz” Sigaranın önlenebilir bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınması gerektiğini vurgulayan Aydın, “Sigara alışkanlığını bırakma sürecinde toplumun her kesiminin bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Okullarda eğitimler, toplumsal farkındalık kampanyaları ve gençleri hedefleyen projelerle gelecek nesillerin bu zararlı alışkanlıktan uzak kalmasını amaçlıyoruz. Bu sebeple bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma anlamında her yaştan bireyin sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanması için destekleyici programlar, bilgilendirici etkinlikler ve kamu spotları gibi çeşitli çalışmalar yürütmekteyiz. Böylelikle sigaranın zararları konusunda toplumu bilinçlendirerek sağlıklı bir toplum hedefimize bir adım daha yaklaşıyoruz” şeklinde konuştu. “Sigarayı bırakma kararı sağlıklı geleceğin ilk adımıdır” Prof. Dr. Aydın, sigarayı bırakmak isteyenlere destek olacak kamu ve sivil toplum kuruluşlarının sunduğu çeşitli hizmetlerin önemini vurgulayarak, “Gerek sağlık hizmetlerinde gerekse farkındalık projelerinde sunduğumuz desteklerle sigara bağımlılığıyla mücadele eden bireylerin her zaman yanındayız. Bugün bir sigara bağımlısı, sigarayı bırakma kararı alarak kendisi ve sevdikleri için sağlıklı bir geleceğe ilk adımı atabilir” ifadelerini kullandı. “Sigarasız bir hayat için bugün bir adım atın” Bu özel günde sigarayı bırakmak isteyenlere destek sunmak adına TSSD’nin sigarayı bırakma konusunda toplum bilincini artıracak çalışmalar yapacağını belirten Prof. Dr. Aydın, “Sigarasız bir hayat herkesin hakkıdır. Gelin, sağlığınız ve geleceğiniz için bu zararlı alışkanlıktan kurtulun. Sigarayı bırakmak zor olabilir, ama sağlığınız için bugün bir adım atmak çok değerli. Toplum olarak birbirimize destek vererek bu mücadelede başarılı olabiliriz” dedi. Gelecek nesiller için sigara içilmeyen bir Türkiye Prof. Dr. Aydın, açıklamasında sigara içilmeyen bir Türkiye vizyonunu destekleyen ve bu konuda katkı sağlayan herkese teşekkür ederek şöyle devam etti: “20 Kasım Dünya Sigarayı Bırakma Günü’nde tüm vatandaşlarımızı daha sağlıklı bir Türkiye için ilk adımı atmaya davet ediyoruz. Sigara bağımlılığına karşı verdiğimiz mücadelede, bilinçli adımlar atarak hep birlikte sigarasız bir gelecek inşa edebiliriz. Türkiye Sigarayla Savaş Derneği olarak bu özel günde herkesi sigarayı bırakma yolunda cesaretlendirerek kamuoyunda farkındalığı artırmayı ve sigarasız bir yaşam için toplumsal bir bilinç oluşturma yolunda ilerlemeye devam ediyoruz.” 2025 yılı hedeflerini sigarasız toplum vizyonu doğrultusunda tütün bağımlılığına karşı daha geniş kitlelere ulaşmayı ve özellikle genç nüfusta farkındalığı artırmayı hedefleyen dernek, bu yolda kamu ve özel sektör iş birlikleriyle kapsamlı projelere imza atmayı planlıyor.
İstanbul Yenidoğan Çetesi üyeleri savunma yapıyor: "Bebeğin entübe olduğunu sisteme eklemiyorduk" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine üçüncü gününde devam ediyor. Savunma yapan tutuklu sanık Cansu Akyıldırım, "Hasta dosyalarını taburcu dosyasına koymuyorduk. Bebeğin entübe olduğunu sisteme eklemiyorduk. Bunu ekleyip eklememeyi konuşuyorduk. Bebeğin basılı olan kan gazıyla gerçeğinin aynı olmadığını Mehmet Gürül’e söyledim" dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 3. gününde devam ediyor. Adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada bir kısım tutuklu ve tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu. "Hastalara tıbbi müdahale için İlker ve Mehmet Gürül gibi isimlerden destek alıyorduk" Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Cansu Akyıldırım, "Öncelikle 2012-2019 yılları arasında üç hastanede görev aldım 2019 - 2020 tarihleri arasında Esenyurt Reyap Hastanesi’nde çalıştım. 2023 yılında Bağcılar TRG Hospitalist Hastanesi’nde çalıştım. Üzerime atılı dolandırıcılık suçlamalarını kabul etmiyorum. Kimseyle maddi çıkar şeklinde çalışmadım. Ailemden maddi destek alıyorum. Kimseyi dolandırarak gelir elde etmedim. Yoğun bakımlar için danışmanlık hizmeti aldığımız şirketler vardı. Hastalara tıbbi müdahale için İlker ve Mehmet Gürül gibi isimlerden destek alıyorduk" ifadelerini kullandı. Duruşmada mahkeme başkanı sanığa, Medisense Hastanesi ile olan para akış trafiğinin nasıl sağlandığını sordu. Akyıldırım, "Birinci Hastanesi’nde hasta danışmanlık hizmeti verdiğimizde ekibe motivasyon ödemeleri veriliyordu. Medisense Hastanesi’nde çalışan biri bana bu parayı atardı. Bende ekibe motivasyon ödemesi adı altında dağıtırdım" diye yanıtladı. "Bebeği kucağıma aldığımda bebeğin bir yeri şişti, kalbi durdu" Mahkeme başkanı sanığa, WhatsApp konuşmalarında geçen "Göbek bağını kesmeyi beceremedim, Cansu’ya verin" konuşmasıyla ilgili ise, "Ben kesmedim, bu konuşmadan haberim yok. Ama bu bebek Karan bebek olabilir. Bu bebek TRG Hospitalist Hastanesi’nde doğdu. Bebek geldiğinde mosmordu. Kapıya yakın olan kısma aldım ve oksijen verdim. Bebeğin durumunu İlker Bey’e anlattım. Bebeği makineye bağladık. Bebeğe akciğer filmi istendi. Hastanenin şartları yettiğince ben filmi çektim. Bebeği kucağıma aldığımda bebeğin bir yeri şişti ben çekerken bebeğin kalbi durdu. Bebek geri dönmedi. Bebeğin ölüm nedenini belirleme yetkim yok. İlker Bey’e akciğer filminin resmini ve yakın videosunu Whatsapp’tan attım. Gönüllü olarak gitmiştim TRG Hospitalist Hastanesi’ne, Fırat Sarı istemişti gelmemi" diye konuştu. Mahkeme başkanı ise sanığa, "Niye konuşmalarda Cansu atsın deniyor o zaman, senin epikrizleri değiştirme yetkin yoksa" diye sordu. Sanık Akyıldırım “Benim böyle bir konuşmadan haberim yok. Bana ne görev verilirse onu yapıyordum” diye cevapladı. "Dış nöbetçilerin mezuniyet durumları ve evrakları elimizde yoktu. Bu nedenle denetime geldiklerinde hastanede bulundurmuyorduk" Sanık savunmasının devamında, "Yeni doğan denetiminde her raporu, eksik olan raporları tamamlanması için Fırat Sarı’ya iletiyordum. İlaçlar normalde buzdolabında tutulmalı. Biz onları yukarıya taşıyorduk. TRG Hospitalist’in yapısı gereği arşivi Teşvikiye’deydi. Bütün dosyalar hastane dışında muhafaza ediliyor. Denetime geldiklerinde bu nedenle hiçbir dosya teslim edemedim. Dış nöbetçilerin mezuniyet durumları ve evrakları elimizde yoktu. Bu nedenle denetime geldiklerinde hastanede bulundurmuyorduk bu kişileri. 2023 yılı son aylarında bir gün Fırat Sarı beni aradı, Hasan Basri Gök’ün beni işe götüreceğini söyledi. Ben yanlarına gittim. Fırat Sarı, Hasan Basri’ye, ’yaptın mı gerçekten’ dedi. Paraya ihtiyacı olduğunu söyledi ve mobil bankacılık durumunu gösterdi. Ortalama 20 kutu kadar ilaç satıp, para aldıklarını duydum. Hakan Doğukan Taşçı ile satmışlar ama ben gözümle görmedim" diye konuştu. "Bebek entübe olduğunu sisteme eklemiyorduk" Mahkeme başkanı sanığa, Mehmet Gürül’le aralarında geçen bebeklerin entübe olarak kaydedilmesine ve epikrizlerde yazan kan sayısı ile gerçeğinin aynı olmadığını söyledikleri konuşmalarını sordu. Sanık, "Hasta dosyalarını taburcu dosyasına koymuyorduk. Bebeğin entübe olduğunu sisteme eklemiyorduk. Bunu ekleyip eklememeyi konuşuyorduk. Bebeğin basılı olan kan gazıyla gerçeğinin aynı olmadığını Mehmet Gürül’e söyledim" dedi. Mahkeme başkanı sanığa, "Neden eksik olan her şeyi değiştiriyordunuz, bunu gidermek yerine" diye sordu. Sanık, "Faturalandırılmış taburcu dosyalarını değiştiremiyorduk, o şekilde kalıyordu. Sisteme epikrizleri kopyala yapıştır olarak atıyordum, birebir değiştirmiyordum" diye konuştu. "Bir kaç kişiye motivasyon ödemeleri yapıyordum" İfadesinin devamında, Fırat Sarı’yı 2019 yılından beri tanıdığını belirten sanık Akyıldırım, "İstanbul Reyap Hastanesi’nde beraber çalışıyorduk. Bir kaç kişiye motivasyon ödemeleri yapıyordum. Benden sonra Hakan Doğukan Taşçı ödüyordu bu paraları, bir kere ben Doğukan yerine TRG Hastanesi’nde çalışırken onun yerine ödeme yaptım" diye konuştu. "Fırat Sarı ile üç yıl kadar bir sevgilik döneminim oldu" Mahkeme başkanı sanığa, "Neden sürekli doktorlar basamak belirliyor diyorsunuz? Konuşmalarınızda sürekli basamak belirliyorsunuz, doktora niye sormuyorsunuz?" diye sordu. Sanık, "Basamakları excel şablonuna ben yazıyordum ama ben belirlemiyordum. Benim çalıştığım kurumda hekim karar veriyordu. Zuhal ile bir hafta TRG Hospitalist Hastanesi’nde çalıştım. 7 aydır tutukluyum ve artık bir şeyler sonuçlansın istiyorum. Böyle bir dosyada adım geçtiği için ve yargılandığım için çok üzgünüm. Fırat Sarı ile üç yıl kadar bir sevgilik dönemim oldu" diye konuştu. Duruşmaya devam ediliyor.
İstanbul Milli ara dönüşü dev maçlar Tivibu’da Futbolda milli ara dönüşü, EuroLeague’de ise çift maç haftası sonrasında heyecan dolu karşılaşmalar Tivibu üzerinden S Sport ekranlarından canlı yayınlanacak. Türk Telekom’un dijital televizyon platformu Tivibu, spor içeriklerini ekrana taşımaya devam ediyor. İtalya’da sezonun merakla beklenen maçları Milan-Juventus mücadelesi ile birlikte Napoli-Roma maçı dikkat çekiyor. EuroLeague’de ise çift maç haftasını 2’de 2 ile kapatarak puan tablosunun zirvesinde yer alan Fenerbahçe parkeye çıkıyor. Serie A, EuroLeague ve daha birçok spor içeriği Tivibu’dan takip edilecek. Sakatlık ve eksiklerine rağmen 10’da 8 yaparak liderlik koltuğuna oturan Fenerbahçe Erkek Basketbol Takımı, 20 Kasım Çarşamba günü saat 22.30’da Virtus Bologna deplasmanına çıkacak. Karşılaşma Tivibu üzerinden S Sport’tan canlı yayınlanacak. Serie A’da beklenen mücadeleler Sezona beklentinin altında başlangıç yapan Milan, puan tablosundaki en yakın rakibi Juventus ile oynayacak. Milli takımın genç yıldızı Kenan Yıldız’ın takımı Juventus, lider Napoli ile arasındaki puan farkını 2’ye kadar düşürmüşken, fikstür avantajıyla liderlik koltuğuna geçmek istiyor. San Siro’da oynanacak mücadelede ilk düdük 23 Kasım Cumartesi günü 20.00’da çalacak. Napoli ise tarihinin en çalkantılı dönemlerinden geçen Roma ile karşı karşıya gelecek. İtalya’nın köklü takımlarından Roma, bu sezon oynadığı 12 maçta yalnızca 3 galibiyet alarak 13 puanla 12. sırada yer alıyor. Napoli ise son 2 haftadır yaşadığı puan kayıplarının ardından tekrar yükselişe geçerek liderlik koltuğunu korumak istiyor. Napoli - Roma mücadelesi 24 Kasım Pazar günü 20.00’da başlayacakken, maçlar da Tivibu üzerinden S Sport’tan ekranlara gelecek.