EKONOMİ - 25 Eylül 2024 Çarşamba 15:51

Türkiye’nin En Büyük Yeşil Sanayi Zirvesi, Konya’da gerçekleştirildi

A
A
A
Türkiye’nin En Büyük Yeşil Sanayi Zirvesi, Konya’da gerçekleştirildi

Konya Sanayi Odası (KSO) tarafından, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde, Ekonomi Gazetesi iş birliği ile düzenlenen 3. Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Zirvesi, geniş bir katılım ile gerçekleştirildi. Zirvenin açılışında konuşan Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Mustafa Büyükeğen, sanayide yeşil dönüşümün hem Türkiye hem de Konya için kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Büyükeğen, "Konya sanayimiz bu dönüşümde hız kesmeyecek. Gerekli her türlü desteği sunmaya hazırız" diyerek güçlü bir mesaj verdi.



Türkiye’nin En Büyük Yeşil Sanayi Zirvesi olan, ‘3. Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Zirvesi’, Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen’in ev sahipliğinde, KOSGEB Başkan Yardımcısı Bilal Kendirci, Konya Milletvekili Mustafa Hakan Özer, AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü, Konya protokolü, sanayiciler ve davetlilerin katılımı ile gerçekleştirildi.


"Konya sanayisi güçlü, geleceğe hazır"


Zirvenin açılış konuşmasında Konya’nın sanayi gücüne vurgu yapan Konya Sanayi Odası Başkanı Mustafa Büyükeğen, şehrin 12 organize sanayi bölgesi, 120’den fazla sanayi sitesi ve farklı sektörlerde üretim yapan yüzlerce işletmesiyle Türkiye’nin öncü sanayi merkezlerinden biri olduğunu belirtti. Büyükeğen, 195 ülkeye yıllık 3.3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Konya’nın, makine, otomotiv endüstrisi, savunma sanayi, gıda gibi pek çok sektörde ülkenin en büyük ihracatçıları arasında yer aldığına dikkat çekti.


Konya Sanayi Odası’nın yeşil dönüşüm sürecinde hayata geçirdiği projelerle ilgili bilgi veren Başkan Büyükeğen, KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile birlikte Enerji Verimliliği Mobil Etüt Aracı Projesini hayata geçirdiklerini, bu araç ile 62 firma ve kurumda enerji verimliliği ölçümleri yapıldığını söyledi. Başkan Büyükeğen, “Yaptığımız bu ölçümler ile firmalarımıza, yıllık 6 milyon 152 bin dolar tutarında 6.600 TEP enerji tasarrufu imkanı sunduk. Yıllık 39 bin 500 ton karbon salınımının da önüne geçmiş olduk. Bu çalışmalarımızın endüstride sürdürülebilirliğini sağlamak için ise, ölçüm yaptığımız işletmelerden 21 personele Enerji Yöneticisi eğitimleri aldırdık” dedi.


"Sanayi işletmeleri kendi karbon ayak izlerini ücretsiz hesaplayabilecek"


Oda olarak, döküm sektörüne yönelik 5 milyon dolar bütçeli Konya Döküm Kümelenmesi Yeşil Dönüşüm Ur-Ge Projesi’ni hayata geçirdiklerini duyuran Büyükeğen, bu projede 15 firmanın yeşil dönüşümüne katkı vererek, karbon ayak izlerini azaltmayı ve sürdürülebilir üretim yöntemlerine geçişlerini destekleyeceklerini bildirdi. 15 yeni firma için yeni bir Ur-Ge Projesi çalışması başlattıklarını aktaran Büyükeğen, şöyle devam etti: “Bunların yanında, yine KOP Bölge Kalkınma İdaremiz ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğümüzle birlikte hayata geçirdiğimiz proje kapsamında, tüm üyelerimizin kurumsal karbon ayak izlerini standartlara uygun bir şekilde hesaplayabilecekleri ve raporlayabilecekleri tamamen ücretsiz bir platform oluşturduk. Sanayi işletmelerimizin bu platformda oluşturacağı raporlar, doğrulanabilir raporlar olacak. Ayakizi.org.tr olarak hizmete açtığımız bu platformda, üyelerimiz aynı zamanda yeşil mutabakatla ilgili güncel bilgilere ulaşabilecekleri gibi, üretimde kullanacakları cihaz ve makinaları enerji verimliliği, karbon ayak izi gibi verilerle karşılaştırma imkanına kavuşacak. Sanayi işletmelerimizin yeşil dönüşümü de kapsayan ikiz dönüşüm sürecini de öncelikli çalışma alanlarımız arasına aldık. Sanayicilerimizin dijitalleşerek rekabet güçlerini artırması ve karbon ayak izlerini azaltması için tüm üyelerimizin Dijital Olgunluk Analizi’ni ücretsiz olarak yapmaya başladık. Bu tür çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz.”


"Yeşil dönüşüme yönelik 105 milyon TL’lik destek verdik"


Daha sonra konuşan Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA) Genel Sekreteri İhsan Bostancı, uluslararası rekabetten geri kalmamak için yeşil dönüşümün, üretim süreçlerinin her alanında uygulanması gerektiğini söyledi. Ajans olarak bu alanda yaptıkları çalışmaları anlatan Bostancı, “Ajans olarak döngüsel ekonominin yaygınlaştırılması ve kaynak verimliliğinin artırılması başta olmak üzere yeşil dönüşüme yönelik olarak uyguladığımız destek programları kapsamında 33 projeye güncel rakamlarla yaklaşık 105 milyon TL destek vererek 273 milyon TL’lik yatırımı harekete geçirdik. Bu konuda önemli gördüğümüz bir diğer çalışma da, Konya İl Yeşil Mutabakat Komitesidir. İlimizin her alanda gösterdiği ortak çalışma kültürünün bir örneği olan komite, Türkiye’nin net sıfır hedefine yönelik çalışmalarını sürdürmektedir” diye konuştu.


"Yeşil dönüşüm zihniyet değişimidir"


KOSGEB Başkan Yardımcısı Bilal Kendirci de, yeşil dönüşümün bir zihniyet değişimi olduğunu söyledi. Yeşil dönüşüm ile sanayinin ve KOBİ’lerin tüm dünyaya bakışını değiştirmesi gerektiğini aktaran Kendirci, "Toplumun tüm kesimlerinin bu dönüşümün bir parçası olması lazım. KOSGEB olarak biz de bu alanda çalışmalar yürütüyoruz. İki yeni müdürlük kurduk bu konuda. KOSGEB olarak iki yılda, 2 milyar dolar hazine garantili borçlanma ile ülkemize kaynak getirdik” ifadelerini kullandı. KOBİ’lere rehberlik hizmeti verdiklerini de ifade eden Kendirci, şöyle konuştu: “Tüm uzmanlarımız işletmeleri ziyaret ediyor, yeşil dönüşüm ve diğer yenilikler konusunda işletmelerimizi bilgilendiriyorlar. Yıl başından bu yana ülke genelinde 110 bin işletmeye ziyarette bulunduk. Konya’da bizim desteklerimizden en fazla faydalanan illerden biri. Bundan da çok memnunuz. KOSGEB ile Konya arasında iyi bir uyum var.”


"Bu zirve, yeşil dönüşüm alanında güzel bir zemin oluşturacak"


Son olarak konuşan AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Hakan Özer de, Yeşil Mutabakatın rekabetin korunması ve güçlendirilmesi açısından önemli olduğuna dikkat çekti. Özer, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Avrupa Yeşil Mutabakatı, AB’nin 2050’ye kadar net sera gazlarının sıfırlanması gibi yeni stratejileri, sanayi üretim ve çevre unsurlarını dengelemek üzere devreye konulmuş en etkili mutabakattır. Yeşil Mutabakat, ülkemizin Avrupa Birliği başta olmak üzere rekabetin korunması ve güçlendirilmesi açısından önemlidir. Uluslararası yatırımlardan alacağı payın artırılması bakımından önem teşkil etmektedir. Bu zirve, sanayi sektöründe yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik yaklaşımlarını detaylıca incelemek adına güzel bir zemin oluşturacaktır.”


Üç farklı oturum gerçekleştirildi


Açılış konuşmalarının ardından alanında uzman isimlerin yer aldığı, üç farklı oturumda, yeşil dönüşümün tüm süreçleri ele alındı. Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünü yaptığı, ‘Türk Sanayisinin Yeşil Dönüşümü’ başlıklı ilk oturumda, Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Murat Karakoyunlu ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdür Yardımcısı Hakan Erten görüşlerini dile getirdi.


‘Yeşil Mutabakat, Sınırda Karbon Düzenlemesi ve Sanayiye Etkisi’ başlıklı ikinci oturum, TOBB Çevre Müdürü Mert Kuleoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Bu oturumda da, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkan Vekili Dr. Bilal Düzgün, İklim Değişikliği Başkanlığı Karbon Fiyatlandırma Dairesi Başkanı Eyüp Kaan Moralı, TSE Çevresel Gözetim ve Doğrulama Müdürü Mehmet Ergün ve Mevlana Kalkınma Ajansı İktisadi Kalkınma Birimi Uzmanı Zehra Betül Pekergin, sunumlarını gerçekleştirdi. Ekonomi Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Handan Sema Ceylan’ın moderatörlüğünü yaptığı, ‘Yeşil Finansman, Yatırım ve Sürdürülebilirlik’ temalı üçüncü oturumda da, Dünya Bankası Altyapı ve Enerji Sektörleri Kıdemli Yöneticisi Yeşim Akçollu, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Sürdürülebilirlik ve Çevresel Sosyal Etki Yöneticisi Mehtap Altuğ, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası Escarus Direktörü Melis Bitlis ve KOSGEB Sürdürülebilirlik Destekleri Müdürü Firdevs Kılıç, yeşil finansmanın detaylarını dinleyiciler ile paylaştılar.


Zirve, panellerin sonunda soru ve cevaplar ile devam etti.


(İY-FM-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Fatih Erbakan: "Yeniden Refah, Türkiye siyasetinin en hızlı büyüyen partisi oldu" ı Allah’a şükürler olsun Türkiye genelinde Yeniden Refah Partimiz 63 belediye başkanlığı kazandı. Türkiye geneli yüzde 7 oy oranına ulaştı ve Türkiye siyasetinin en hızlı büyüyen partisi oldu. Türkiye’nin 3. büyük partisi oldu ve inşallah yapılacak Milletvekilliği-Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine de çok ciddi bir aktör olarak Yeniden Refah Partimiz girecek” dedi. YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan, Samsun ziyaretleri kapsamında Vezirköprü ve Ladik ilçelerinin ardından Kavak ilçesine ziyarette bulundu. İlçe parti binası önünde vatandaşlarla selamlaşan Erbakan, Türkiye genelinde olduğu gibi Samsun’da da büyük oy oranı artışları yaşadığına dikkat çekti. Parti binası önündeki kürsüden vatandaşlara seslenen Erbakan, yapılacak genel seçimlere Yeniden Refah Partisi’nin çok ciddi bir aktör olarak gireceğini söyledi. Samsun’da yüksek oy aldıkları ilçelere teşekkür ziyareti gerçekleştirdiklerini ifade eden Erbakan, “Samsun’da teşekkür ziyaretlerimizi yapıyoruz. Ayvacık, Ladik ve Kavak’ta belediye başkanlıklarını kazandık. Belediye başkanlığını kazanamasak dahi diğer pek çok ilçede yüzde 30’un üzerinde oylar alındı. Vezirköprü’de de yüzde 38 oy aldık. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda da yüzde 16’lık bir oy oranına ulaşıldı. Tüm bunlar milletimizin Yeniden Refah Partisi’ne, Milli Görüş’e olan teveccühünü açıkça ortaya koymaktadır. Bu sebeple bizler de Samsun ve Kavak halkına teşekkürü borç bildiğimiz için bu ziyaretleri yapıyoruz. Allah sizlerden razı olsun” diye konuştu. “Erbakan Hocamızın mirası, aldığımız oyda etkili oldu” Milli Görüş yıllarında Erbakan Hoca’nın yaptığı hizmetlerin 31 Mart Yerel Seçimlerinde vefa ve feraset olarak Yeniden Refah Partisi’nde karşılık bulduğuna değinen Fatih Erbakan, “Milletimiz 31 Mart’ta 3 önemli karar verdi. Bir tanesi, ‘mevcut düzenin değişmesini istiyorum’ dedi. ‘Halimden memnun değilim, bunaldım, arık bir değişim gerekiyor’ dedi. Mevcut yönetim anlayışını değiştirmemiz gerekiyor dedi. Rantçı belediyecilik anlayışından kurtulmamız gerekiyor dedi. Bir çıkış yolu aramaya başladı. Burada çıkış yolu olarak da Milli Görüş’ü gördü. İkinci bir kararı da burada verdi. Mevcut durumdan bunaldık, kurtulmak istiyoruz, öyleyse nereye gideceğiz, Milli Görüş’e gitmemiz lazım kararını verdi ki bu en önemli karar. Bu kararı nereden verdi. Rahmetli Erbakan Hocamızın Milli Görüş tarihinde ülkemize, milletimize yaptığı hizmetleri hatırlayarak verdi. Ladikliler halen daha çimento fabrikasını anlatıyor, Erbakan Hoca’ya dua ediyor. Emekli ile karşılaşıyoruz Erbakan Hoca’ya dua ediyor. ‘Bizim maaşımıza yüzde 320 maaş zammı yaptı’ diyor. Türkiye’nin dört bir yanında bu şekilde karşılanıyoruz. Muş’ta şeker fabrikasını, Diyarbakır’da Temsan, Gerede’de Gerkonsan’ı Erbakan Hoca kurdu diyorlar. Bir başka yerde memurla karşılaşıyoruz, ‘Biz memuriyet hayatımızda en büyük maaş zammını Erbakan Hoca döneminde aldık’ diyorlar. Yüzde 200 maaş zammı aldıklarını belirtiyorlar. Dolayısıyla tüm bunlar seçimlerde Yeniden Refah Partimizin aldığı oyda etkisi oldu” şeklinde konuştu. “Yeniden Refah, Türkiye siyasetinin en hızlı büyüyen partisi oldu” Son seçimlerde Türkiye’nin 3. büyük partisi olduklarını vurgulayan Erbakan, “Milli Görüş’ün manevi mirası, Erbakan Hocamızın yıllar boyu canını dişine takarak yaptığı hizmetler ve yine 1989 ve 1994’te Milli Görüş, Refah Partisi belediyeciliğini milletimiz hatırladı, onun için Milli Görüş’e sarılmam lazım dedi. Üçüncü bir kararı daha verdi milletimiz, ‘Madem Milli Görüş’e sarılacağım, hangi partiyi seçmem lazım’ noktasındaki karar. Biliyorsunuz ortada bir sürü parti var. ‘Milli Görüş’e ulaşmak istiyorum ama ona ulaşmak için hangi partiye oy vermem lazım’ kararını da doğru bir şekilde verdi ve ‘Milli Görüş’e ulaşacaksam Yeniden Refah Partisi’ni seçmem lazım’ dedi ve Samsun’da Kavak’ta ve Türkiye genelinde bu oy patlamaları bundan dolayı yaşandı. Burada milletimizin ferasetini görüyoruz, vefa duygusunu görüyoruz. Erbakan Hocamıza duydukları vefa duygusu. Feraset ne? Hem Milli Görüş’te çarenin, çözümün olduğunu fark etmek hem de bu Milli Görüşün de Yeniden Refah’ta olduğunu fark etmek. Bu da ferasetin bir sonucu. Bu sebepler, böyle bir sonuca neden oldu. Cenab-ı Allah’a şükürler olsun Türkiye genelinde de Yeniden Refah Partimiz 63 belediye başkanlığı kazandı. Yüzde 7 Türkiye geneli oy oranına ulaştı ve Türkiye siyasetinin en hızlı büyüyen partisi oldu. Türkiye’nin 3. büyük partisi oldu ve inşallah yapılacak milletvekilliği-Cumhurbaşkanlığı Seçimlerine de çok ciddi bir aktör olarak Yeniden Refah Partimiz girecek” ifadelerini kullandı. Erbakan ve kurmayları, Kavak ziyaretinde esnafın da nabzını yoklayarak Samsun’daki diğer ilçeleri ziyaret etmek için yola çıktılar.
İzmir Aliağa Limanları zirvedeki yerini güçlendiriyor Aliağa Limanları, 2024’ün ilk 8 ayında yüzde 35 konteyner artışıyla dikkat çekerken, net tonda ise Türkiye’nin lider limanı olmayı sürdürüyor. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesi’nin Eylül ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı İsmail Önal’ın başkanlığında, Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek ve şube meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantının ana gündem maddeleri arasında, Oda faaliyetleri ile Aliağa limanlarında gerçekleşen yük ve konteyner istatistikleri yer aldı. Eylül ayı faaliyet raporunun da paylaşıldığı toplantı, Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek’in değerlendirmeleriyle devam etti. Konteyner Trafiğinde yüzde 35 artış Aliağa limanlarında gerçekleşen yük ve gemi trafiğine ilişkin verileri meclis toplantısında paylaşan Adem Şimşek, “2024 yılı ilk 8 ayında Aliağa Limanlarında TEU bazlı elleçlenen konteyner trafiğine bakıldığında toplam TEU adedi 1 milyon 409 bin 336 olarak gerçekleşmiştir. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 35 artış göstermiş olup, ilk kez Ambarlı ve Kocaeli’nin ardından Tekirdağ’ı geçerek 3. sırada yer aldık” dedi. Şimşek, aynı dönemde Aliağa Limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 4 bin 98 olduğunu, 2023 yılının aynı döneminde bu sayının 4 bin 270 olarak kayda geçtiğini ve yüzde 4 azalma yaşandığını belirtti. Kocaeli’nin ardından 2. sıradaki konumlarını koruduklarını vurguladı. Aliağa Net Ton da Liderliğini Sürdürüyor Adem Şimşek, “2024 yılının ilk 8 ayında toplam gross ton elleçleme miktarı 80 milyon 768 bin 923 ton olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde elleçlenen net ton ise 57 milyon 787 bin 300 ton olup, geçen yıla göre yüzde 8 artış göstermiştir. Bu verilerle Aliağa, net tonda lider konumunu sürdürmektedir” açıklamalarında bulundu. Elleçlemede Aliağa, birinci liman konumunda Yükleme ve boşaltma işlemleri hakkında bilgi veren Şimşek, “2024 yılının ilk 8 ayında Aliağa Limanlarında yükleme net ton 23 milyon 264 bin 826 ton olarak gerçekleşmiş olup Aliağa birinci liman konumundadır. Geçen seneye kıyasla yüzde 12,6 artış kaydedilmiştir. Boşaltma net ton ise 34 milyon 522 bin 474 ton olup, geçen seneye göre yüzde 5 artışla Aliağa en çok boşaltma işlemi yapan ikinci liman konumundadır” açıklamalarında bulundu.
Ankara Bakan Güler: “Şanlı ordumuz terörle mücadelede destansı başarılar elde ediyor” Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Şanlı ordumuz terörle mücadelede destansı başarılar elde ediyor” dedi. Şırnak’taki 23’üncü Piyade Tümen Komutanlığında inceleme ve denetlemelerde bulunan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, sınır ötesinde görev yapan birlik komutanlarıyla video telekonferans toplantısı gerçekleştirdi. “Şanlı ordumuz terörle mücadelede destansı başarılar elde ediyor” Video telekonferans toplantısında konuşan Bakan Güler, Türkiye’nin çevre coğrafyası başta olmak üzere dünya genelinde, birbiri ardına gerginlikler ve krizler yaşandığını hatırlatarak, “Belirsizliklerin arttığı, risk ve tehditlerin çok boyutlu bir hâle geldiği böylesine hassas bir ortamda, Millî Savunma Bakanlığı olarak ülkemizin ve asil milletimizin güvenlik ve huzuru için gece gündüz demeden azim ve kararlılıkla görevlerimizi yerine getiriyoruz. Bu kapsamda; şanlı ordumuz, sizlerin kahramanlık ve fedakârlıklarıyla son bir asrın en kapsamlı, en yoğun ve en etkili faaliyetlerini gerçekleştirerek; özellikle terörle mücadelede destansı başarılar elde etmektedir. Son yıllarda, terör tehdidinin kaynağında yok edilmesi stratejisi ile Irak’ın kuzeyindeki terör unsurlarını hedef alan başarılı operasyonları icra ettik” ifadelerini kullandı. “Gabar’da, güvenli bir şekilde petrol çıkartılabiliyorsa Mehmetçiğimizin sayesindedir” Geçmişte yürütülen sınırlı hedeflere yönelik kısa süreli operasyonların yerine, bugün artık, ‘kaynağında, sürekli ve kapsamlı’ operasyonlar icra ederek terör örgütlerine büyük darbeler vurulduğunu kaydeden Bakan Güler, “Şu an, eğer orada olmasaydık; örgütün sınırlarımıza yönelik saldırıları, daha önce olduğu gibi devam edecekti ve mevcut istikrar ortamı sağlanamayacaktı. Bugün, güvenlik ve huzur ortamının tesis edildiği Şırnak’ta yatırımlar tüm hızıyla devam ediyorsa Türkiye’nin en büyük petrol rezervlerinden birine sahip Gabar’da, güvenli bir şekilde petrol çıkartılabiliyorsa bunlar hep, Mehmetçiğimizin en başta sınırlarımızın ötesindeki mücadelesi sayesindedir” diye konuştu. “Terör örgütüne darbe vurmayı sürdüreceğiz” Bakan Güler konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu süreçte 23’üncü Piyade Tümen Komutanlığımız ve onun siz değerli mensuplarının, yüksek vazife şuuru ve sorumluluk bilinci ile ortaya koyduğu üstün gayretler, her türlü takdirin üzerindedir. Ordumuzun seçkin birliklerinden biri olan 23’üncü Piyade Tümenimiz; şu anda dahi Pençe Kaplan, Pençe Şimşek ve Pençe Kilit bölgelerindeki yüksek mücadele azmi ile vatan topraklarımızı büyük bir güvenle koruyor. Bundan sonra da terör örgütüne hak ettiği ağır darbeleri vurmayı sürdüreceğiz. Bu kapsamda komşumuz Irak ile son dönemde önemli bir gelişim kaydeden ilişkilerimizi oldukça önemli görüyoruz. Nitekim hain terör örgütü, Irak’ın egemenliğine de zarar vermekte; çarşı, pazar yerlerini kundaklamakta, bölge halkını zorla yerinden etmektedir. Terör örgütünün bölgedeki varlığının sonlandırılması için Irak ile imzaladığımız Güvenlik İş Birliği ve Terörle Mücadeleye Dair Mutabakat Zaptı çerçevesinde somut adımları da atmaya başladık. Şuna eminim ki hiçbir terörist, kahraman Mehmetçiğimizin çelik yumruğu altında ezilmekten kurtulamayacaktır.” Hudut güvenliğine dikkati çeken Bakan Güler, “Teröre karşı verdiğimiz başarılı mücadelenin yanı sıra, hudutlarımızın güvenliğini de personel sayısı ve teknoloji bakımından en güçlü ve en kapsamlı tedbirlerle sağlamaktayız. Aynı şekilde Mavi ve Gök Vatanımızda hak ve menfaatlerimizi de tavizsiz korumaktayız. Bu faaliyetlerimizle eş zamanlı olarak; karada, denizde ve havada büyük ve etkili tatbikatları icra etmekte; her geçen gün, en yenilerini envantere kazandırdığımız yerli ve millî savunma sanayisi ürünü silah sistemleriyle, şanlı ordumuzun imkan ve kabiliyetlerini daha da artırmaktayız” şeklinde konuştu. “Şanlı ordumuz barışın da yılmaz bir savunucusu” Kaotik gelişmelerin yaşandığı küresel güvenlik ortamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye’nin uluslararası arenadaki ağırlığının her geçen gün arttığını vurgulayan Bakan Güler, “Çatışma ve ihtilafların çevrelediği bölgenin tam kalbinde yer alan ülkemiz, krizlerin ve sorunların çözümüne yönelik çok kapsamlı girişimlerde bulunmaktadır. Tüm bu girişimler, Türkiye’nin küresel bir aktör haline dönüştüğünü; müzakere masalarının ve güvenlik mimarisinin vazgeçilmez bir üyesi hâline geldiğini en açık şekilde ortaya koymaktadır. Türkiye’nin etkisini böylesine artırdığı bir dönemde doğal olarak faaliyet sahaları artan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de Azerbaycan, Libya, Kosova, Bosna-Hersek, Katar, Somali, Suriye ve Irak ile daha birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisi için büyük gayret sarf etmektedir. Bu kapsamda özellikle vurgulamak gerekir ki şanlı ordumuz; güvenliğimizi en üst seviyede sağlarken aynı zamanda barışın da yılmaz bir savunucusudur. Bugün Türkiye olarak ulaştığımız bu üstün seviyeyi Silahlı Kuvvetler olarak aynı anda birçok görevi başarıyla icra edebilme kabiliyetimizi çok iyi idrak etmemiz gerekmektedir. Bu başarı hikâyesinde sizler de, mühim bir rol üstlenmektesiniz. Çok iyi biliyoruz ki elde ettiğiniz başarılar; sahip olduğunuz fizik gücü ve teknik harp araçları ile değil yüreğinizdeki vatan sevgisinden de kaynaklanmaktadır” ifadelerini kullandı. Bakan Güler konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sizler; cesaretin en önde gelen temsilcileri olarak yüreğinizdeki vatan ve millet sevgisiyle burada görev yapıyorsunuz. Bu aşk, her zorluğun üstesinden gelmenizi sağlamaktadır. Sizlerin de gayretleriyle şu ana kadar her alanda elde ettiğimiz başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılması temel önceliğimizdir. Bu kapsamda, siz değerli silah arkadaşlarımdan da hangi görevi üstlenirseniz üstlenin, elinizden gelenin en iyisini yapmanızı bekliyorum. Çünkü size kıymet kazandıracak yaptığınız işlerdir. Bir işi başarmak için, azim de en önemli unsurlardan biridir. Azim olmadan, insan başarıya varamaz. Bunların yanı sıra takım çalışmasını ihmal etmeyin. İnsanın en büyük buluşu, anlaşarak ekip hâlinde çalışmasıdır. Nasıl ki bir orkestrada tüm grup üyeleri aynı amaçta birleşmezse, istenilen performans sergilenmez; askerî ortamda da hedef birlikteliği olmazsa, başarı elde edilemez. Dolayısıyla görevlerin başarıya ulaşması için, takım ruhu ve birlikte çalışabilme becerisi hayati önemdedir. Bu esasları rehber edineceğine inandığım siz kahraman silah ve mesai arkadaşlarımın; Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da görev ve sorumluluklarınızın ifasında üstün bir gayret göstereceğinize; yapacağınız çalışmalar ile Türk Silahlı Kuvvetlerimizin gücüne güç katacağınıza yürekten inanıyorum. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başladığımız bu tarihî dönemde ’Türkiye Yüzyılı’ vizyonu ile hedeflerimize emin adımlarla yürüyoruz. Bu süreçte bizlere düşen, başta savunma ve güvenlik alanı olmak üzere elimizden gelen her konuda ülkemiz ve asil milletimiz için en üstün gayretle çalışmaktır. Sözlerime son verirken; Mete Han’dan Sultan Alparslan’a Fatih Sultan Mehmet’ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyor; aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.”
Samsun Samsun’da "yılın ahisi" yarım asırlık demirci oldu Samsun’da “37. Ahilik Kültür Haftası” etkinlikleri çerçevesinde "yılın ahisi" olarak 68 yaşındaki 50 yıllık demirci İlyas Aydemir seçildi. Aydemir, "Her sabah işe ilk günkü heyecanla başlıyorum" dedi. Ahilik Kültür Haftası töreni Samsun Saathane Meydanı’nda yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan etkinlik, İlkadım Belediyesi ve Atakum Belediyesi Halk Oyunları Ekiplerinin gösterileriyle devam etti. Akabinde şed kuşatmanın canlandırıldığı bir tiyatro sergilendi. Ahilik Haftası kapsamında yılın ahisi seçilen İlyas Aydemir, yılın kalfası Umut Güçsan ve yılın çırağı Efe Öztürk kaftanlarını giydi. Törende konuşan Yılın Ahisi İlyas Aydemir, "Her sabah işe ilk günkü heyecanla başlıyorum. Yaptığım işlerden bütün müşterilerim de memnun. Nereye kadar giderse, gücüm yettiği kadar bu işi yapacağım. İş yerimde tek çalışıyorum. Çırak yok. Çocuk yaştan beridir bu işi yapıyorum. Gençleri bu işlere teşvik edelim. Merak etsinler, çalışsınlar. Çünkü bu meslek ölmez. Gençler bu işe çok sıcak bakmıyorlar” ifadelerini kullandı. "Ahilik, tüm insanlığa örnek olacak ticari ve ahlaki öğretileri içinde barındırıyor” Yılın ahisine plaketini veren Samsun Valisi Orhan Tavlı, "Ahilik, tüm insanlığa örnek olacak ticari ve ahlaki öğretileri içinde barındırıyor. Ticaret ahlakı, müşteri memnuniyeti, kalite kontrol, standartlaşma, tüketici hakları, ara buluculuk gibi bugünün kavramları Ahilik ile asırlar öncesinde bu topraklarda hayata geçirildi. Çıraklıktan ustalığa geçişte, meslek ehli ve liyakat olmazsa olmazdır. Tüm bunların huzurlu bir toplum yapısının oluşmasına büyük katkıları olmuştur” diye konuştu. "İş ahlakı Ahilik teşkilatının gereği" Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Ahilik, Türklerin Müslümanlığı ile beraber İslamiyet’in değerleriyle kıymetlenerek önemli bir teşkilat haline gelmiştir. Bir işe başlayan birisi sadece işi öğrenmek değil, işle alakalı ahlakı öğrenmek, davranış şekillerini öğrenmek de esasında Ahilik teşkilatının bir gereğidir. Ahilik teşkilatının önemini hem kovid sürecinde hem de deprem sürecinde çok iyi görmüş olduk" şeklinde konuştu. "Ahilik denilince esnaf, esnaf denilince ahilik akla gelmektedir" SESOB Başkanı Hacı Eyüb Güler, “Ahilik bir milletin geçmişi, hafızasıdır. Geçmişten alacağımız dersler, yakalayacağımız ipuçları geleceğimizi daha iyi, sağlam, güçlü inşa edebilme imkanını sağlayacaktır. Geçmişimiz bugünün ve yarının ihtiyaçlarına cevap modellerimizi bize rehber olacak bir hazinedir. Günümüzde Ahilik esnafa özgü bir kavram olarak algılanmakta, Ahilik denilince esnaf, esnaf denilince Ahilik akla gelmektedir. Bu modelin temelinde birbirine sayma, yardım etme, fakiri ve yoksulu gözetme, iş hayatında ahlaki kuralları esas almak vardır” açıklamasında bulundu. "Atadan miras kadim geleneğimiz" Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Süleyman Hızır ise şunları söyledi: "13. yüzyılda Anadolu’da kurulmuş bir esnaf teşkilatı bugün yüzlerce yıllık bir değerler sistemine karşılık gelmektedir. Bugün tüm dünyada sistematik hale getirilmeye çalışılan standardizasyon, kalite yönetimi ve etik olarak adlandırdığımız kavramların, düzenlemelerin temelinde de Ahilik unsurları olduğu görüyoruz. Ne mutlu ki bizlere bu değerler ve daha fazlası bizim yüzlerce yıllık bilgi ve deneyimin sonucunda sahip olduğumuz atadan miras kadim geleneğimizdir. Bu erdemli anlayışı devam ettirmeye gayret göstererek esnaf olmak, bu kadim geleneğin bilgisini gelecek nesillere aktarıyor olmak hiç şüphesiz anlık kazançtan çok daha değerli, daha huzurlu ve onurludur. Şüphesiz bizler de kurumlar olarak hem bu geleneği anarak hem de bu geleneği devam ettirme gayretinde olanlara vefa göstererek kıymetini hatırlatmanın mutluluğunu yaşıyoruz." Konuşmaların sonunda katılanlara Ahilik pilavı ikram edildi. Program ayrıca Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Ahmet Bahadır, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Bakçepınar, Samsun İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, İl Ticaret Müdürü Kürşat Turpçu, Samsun Tapu ve Kadastro 10. Bölge Müdürü Yılmaz Uzun, İl Milli Eğitim Müdürü Murat Ağar ve vatandaşlar katıldı.