ASAYİŞ - 24 Mart 2025 Pazartesi 10:54

D100’de kamyondan dökülen çamur trafiği altüst etti: 6 bin 584 TL ceza kesildi

A
A
A
D100’de kamyondan dökülen çamur trafiği altüst etti: 6 bin 584 TL ceza kesildi

Kocaeli D100 Karayolu’nda kamyondan dökülen çamur trafiği aksamasına sebep oldu. Polis ekiplerince durdurulan sürücüye 6 bin 584 TL ceza kesilirken yol temizlenmesi ile trafik eski seyrine döndü.


Olay, İzmit ilçesi D100 Karayolu Kozluk Mahallesi Ankara istikametinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, metro inşaatından aldığı çamuru döküm sahasına götüren H.C., 41 FD 885 plakalı Mercedes marka damperli kamyon ile seyir halindeyken araçtan yola çamur döküldü. Vatandaşların ihbarı üzerine polis ekipleri kamyon sürücüsünü durdurdu ve 6 bin 584 TL ceza kesti.


Yola dökülen çamur sebebiyle trafikte aksamalar meydana geldi. Metro inşaatında getirilen kepçe ve karayolu ekipleri yolu temizlerken trafik eski seyrine döndü.



D100’de kamyondan dökülen çamur trafiği altüst etti: 6 bin 584 TL ceza kesildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş: "Türkiye genelinde 8 bin 791 aile yanında 10 bin 504 çocuğumuz himaye ediliyor" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, koruyucu aile uygulamasının önemine değinerek, "Türkiye genelinde 8 bin 791 aile yanında 10 bin 504 çocuğumuz himaye ediliyor" dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Vakıflar Genel Müdürlüğü ev sahipliğinde düzenlenen iftar programında koruyucu ailelerle bir araya geldi. Kastamonu Şehit Şerife Bacı Öğretmenevinde gerçekleştirilen iftar programında konuşan Bakan Göktaş, ailenin korunması için önemli çalışmalara imza attıklarını söyledi. "8 bin 791 aile yanında 10 bin 504 çocuğumuz himaye ediliyor" "Tüm çocuklarımız bizler için çok önemli" ifadelerine yer veren Bakan Göktaş, "Bizler de çocuklarımıza yönelik hizmetlerimizi çeşitlendiriyoruz. Onların mutlu bir hayat sürmesi için elimizden gelen bütün çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Aileyi kurmak, çocuklarımızı güvenli ortamda büyümelerini sağlamak stratejik önceliklerimizden bir tanesi. Koruyucu aile olarak da sizler de çok güzel bir hizmet sunuyorsunuz. Koruyucu aile modelimizi 2012 yılında Saygıdeğer Hanımefendi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Gönül Elçileri kapsamında sürdürüyoruz. Bu kapsamda Türkiye genelinde 8 bin 791 aile yanında 10 bin 504 çocuğumuz himaye ediliyor. Kastamonu’da ise 58 korucu ailemizde 66 çocuğumuz büyüyor. Bu emeğiniz, kol kanat geldiğiniz tüm yarınlarımız için ben hepinize teşekkür etmek istiyorum. Çocuklarımızın aile yanında büyümesi çok kıymetli" dedi. "Ailelerimizi, çocuklarımızı güçlendirmeye devam edeceğiz" Çocukların ailelerin yanında büyümesini önemsediklerini vurgulayan Göktaş, "Bu yıl ilan edilen 2025 Aile Yılı’nda da biz ailelerimizi, çocuklarımızı güçlendirmeye devam edeceğiz, korucu aile modelimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Özellikle çocuklarımızın sevgi ortamında, aile yanında büyümesini çok kıymetli buluyoruz. Ben sizler gibi gerçekten gönlünü çocuklarına adamış koruyucu ailelerimizle bir araya geldiğim için çok mutluyum. Çok önemli, çok değerli hizmet sunuyorsunuz. Hepiniz çok özveriyle çocuklarınıza, emanetlerinize sahip çıkıyorsunuz. Bu çocuklar çok özgüvenli, çok güvenli ortamlarda, sevgi dolu ortamlarda büyüyerek geleceğe özgüvenle bakan çocuklarınızı yetiştiriyorsunuz. Allah hepinizden razı olsun. İnşallah bizler her daim yanınızda olmayı sürdüreceğiz. Hizmetlerimizi, korucu aile modelimizi güçlendiriyoruz. Koruyucu aile modelimiz uluslararası boyutta örnek gösterilen bir model. Ben bir kez daha her bir gönül elçimize teşekkür ediyorum. Çocuklarımızın yüzündeki ışık hiçbir zaman sönmesin. Sizler gibi nice koruyucu ailemizin sayısının artarak devam etmesini temenni ediyorum. Sizler gerçek gönül elçisisiniz. Çocuklara hem evinizi hem gönlünüzü açtınız" diye konuştu. Kastamonu Vali Meftun Dallı ise, "Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan ayının artık sonuna geldik. İnşallah bu üç müjdeye de nail olmuş olarak Ramazan Bayramını idrak edeceğiz. Bu akşamda iftar programımıza katılan tüm ailelerimize, koruyucu ailelerimize, çocuklarımıza teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. İftar yemeğinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş çocuklara çeşitli hediyelerle ikramda bulunuldu. Öte yandan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ziyaretleri çerçevesinde, Kastamonu Güldal Akşit Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nin açılışını yaptı. Kastamonu İl Müftüsü Bekir Derin’in duasının ardından gerçekleştirilen açılışa Vali Meftun Dallı, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Köksalan, AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu ile çok sayıda davetli katıldı. Huzurevi sakinleriyle sohbet eden Bakan Göktaş, daha sonra Kastamonu Valiliğini ziyaret etti. Vali Dallı ile makamında görüşen Bakan Göktaş, buradaki ziyaretinin ardından AK Parti Kastamonu İl Başkanlığı’nda partililerle bir araya geldi.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Sorumsuz boykot çağrılarıyla girişimciyi batırmak için çabalayan muhteris siyasetçilere prim vermeyeceğiz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sorumsuz boykot çağrılarıyla tüccarın işiyle oynayan, işçinin ekmeğiyle oynayan, sanayiciyi, girişimciyi batırmak için adeta çabalayan muhteris siyasetçilere prim vermeyeceğiz" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde emekçilerle iftar programında konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, davete icabet eden katılımcılara teşekkür ederek, "Davetimize icabet edip, iftar soframızı onurlandıran her bir kardeşime şükranlarımı sunuyor, Ramazan-ı Şerifinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Bizleri bu güzel iftar sofrasında bir araya getiren Çalışma Bakanlığımıza, Sayın Bakan ve ekibine de ayrıca teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyemize, milletin evine, bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz. Bugün aynı zamanda bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen, Leyletü’l-Kadri yani Kadir Gecesi’ni de idrak ve ihya ediyoruz. Semadan rahmet ve bereketin yağdığı bu mübarek gecenin sizlerle birlikte milletimiz için, İslam alemi ve tüm dünya için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Aynı şekilde önümüzdeki pazar günü müşerref olacağımız Ramazan Bayramınız şimdiden mübarek olsun" dedi. Bu mukaddes günlerin Filistin halkı başta olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde izzet mücadelesi veren tüm mazlumların zaferine, zulümden kurtuluşuna vesile olması temennisinde bulunan Erdoğan, Filistin Yemen, Somali, Sudan, Balkanlar ve Kafkaslar’da bulunanlar için de dua edilmesini istedi. Emek, alın teri ve helal kazancın inanç ve kültür değerlerimizin merkezinde yer aldığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu kavramlar bizim adaletle, refahla, hakkaniyetle dolu tarihimizin adeta köşe taşları olmuştur. Ahi teşkilatlarımız, loncalarımız, orta sandıklarımız yalnızca çalışan ve işverenin hakkını, hukukunu korumakla kalmamış, aynı zamanda sosyal nizamın da en önemli teminatlarından birini teşkil etmiştir. Peygamber Efendimiz, aleyhissalatü vesselam, bir hadisi şerifinde, bir işçiyi istihdam edip işini yaptırdığı halde ücretini vermeyen kimsenin karşısına Rabbimizin kıyamet gününde bir hasım olarak dikileceğini buyurmuştur. İstiklal Marşı şairimiz merhum Mehmet Akif de çalışmanın önemini şu veciz mısralarla ifade etmiştir: ’Cemaat intibah ister, uyanmaz gizli yaşlarla, Çalışmak! Başka yol yok, hem nasıl? Canlarla, başlarla, Alınlar terlesin, derhal iner mevud olan rahmet, Nasıl hasir kalır tevfiki hak ettim diyen millet’ "ifadelerini kullandı. Kanuni Sultan Süleyman döneminde payitahtta görev yapan Hollanda Büyükelçisinin Hollanda Kralına bir mektup gönderdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, mektubun içeriğini paylaştı. Erdoğan, "Onlarda muhteşem bir imparatorluğun kaynakları, zafere alışkanlık, savaşma yeteneği, sıkı çalışmaya dayanıklılık, tutumluluk, düzen disiplin ve tedbir. Bizde ise yaygın fakirlik, bazı kesimlerde lüks ve israf, tembellik ve eğitimsizlik. Öyle ise bu durumdan nasıl bir sonuç bekleyebiliriz ki? İşte Hollandalının bize bakışı tarihimizde nereden nereye geldiğimizin çok acı net ufku. Tarihimiz işte bu mektubun resmettiği manzarada olduğu gibi daha nice hasletlerle erdemlerle güzelliklerle doldur. Bizde bu mirasa sahip çıkarak göreve geldiğimiz günden beri çalışanın hakkını vermeye adil bir çalışma iklimi inşa etmeye gayret ettik" dedi. İşçilerin, memurların, sendikaların ve tüm çalışanların şartlarını iyileştirmek, refah seviyelerini yükseltmek için çaba harcadıklarını aktaran Erdoğan, "Yasa ve mevzuat değişikliklerinden sendikal haklara istihdam politikalarından fırsat eşitliğine iş sağlığından sosyal güvenliğe çalışma hayatının tüm kesimlerini kuşatan reformlar yaptık. Bilhassa son dönemde devrim niteliğinde adımlar attık. Millete kan kusturan tek parti faşizminin yasakladığı 1 Mayıs’ı Emek ve Dayanışma Günü olarak resmi tatil ilan ettik. Çalışanlarımızın daha emniyetli koşullarda çalışmalarını temin etmek için İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununu çıkardık. Sendikaların kuruluş şartlarını kolaylaştırdık. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununu revize ederek iyileştirdik. Toplu sözleşme sistemini genişlettik" ifadelerini kullandı. Sendikal güvenceleri ve grev hakkını güçlendirdiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu görevlilerine toplu sözleşme hakkı tanıdıklarını, ana muhalefet partisinin Anayasa Mahkemesine taşıyıp iptal ettirdiği toplu sözleşme ikramiyesini yeniden yürürlüğe koyduklarını ifade etti. Kamuda başörtüsü yasağını kaldırarak kadınların çalışma hayatındaki hak ve özgürlüklerini garanti altına aldıklarını hatırlatan Cumhurşbaşkanı Erdoğan, "Kamu çalışanlarımız artık cuma izni, hac izni gibi haklardan tam ve etkin şekilde yararlanabiliyor. Maaş artışları, disiplin affı, refakat izni, 3600 ek gösterge ve ek ödemeler gibi bu alanlarda yaptığımız düzenlemelerle memurlarımızın çalışma ve özlük haklarını iyileştirdik. Kamu görevlilerimizin ücret artış oranlarını, zam ve tazminatlarını, sosyal desteklerini çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyecek şekilde biz düzenledik" şeklinde konuştu. "Kamu görevlilerimizin sorunlarını 23 yıldır olduğu gibi yine yapıcı bir anlayışla çözüme ulaştıracağız" Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 yılı Ocak ayı itibariyle enflasyon farkıyla birlikte memur maaşlarına yüzde 11,54 oranında zam yaptıklarını, böylece 2002 yılında 392 lira olan en düşük memur maaşını 2025’te 43 bin 726 liraya yükselttiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu rakamlarla birlikte 2002’den bugün en düşük memur maaşının reel olarak yüzde 266 oranında nominal olarak ise yaklaşık 112 kat arttığını kaydetti. Erdoğan, Ağustos ayı içerisinde inşallah toplu sözleşme sürecini başlatacaklarını belirterek, "Kamu görevlilerimizin sorunlarını 23 yıldır olduğu gibi yine yapıcı bir anlayışla çözüme ulaştıracağız" ifadelerini kullandı. Kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolüyle ilgili taleplerin sendikalar tarafından kendilerine iletildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal diyalog anlayışı içinde kamu işçilerinin toplu iş sözleşmelerine ilişkin olarak bu süreci tamamlayacaklarını kaydetti. Bir önceki yıla göre yüzde 30 artış yapılan asgari ücreti gelir vergisinden muaf tuttuklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, işverenlere sağladıkları asgari ücret desteğini sürdürdüklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilerin ikramiye ve banka promosyonu gibi yeni haklardan istifade etmelerini sağladıklarını, geçmişte ilaç ve hastane kuyruklarında ömür tüketen vatandaşların tüm sorunlarını giderdiklerini, sağlık ve sosyal güvenlik sistemini sorunsuz şekilde işler hale getirdiklerini ifade etti. Kamu kurumlarındaki alt işveren işçilerine ve sözleşmeli personele kadro verdiklerini de ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçici işçilerin tam yıl çalışabilmesinin önünü açtıklarını bildirdi. "Muhteris siyasetçilere prim vermeyeceğiz" İŞKUR Gençlik Programı ile üniversite öğrencilerinin bilgi ve tecrübe kazanmalarını sağlayarak gelir elde etmelerini sağladıklarını dile getiren Erdoğan, "Daha nice düzenlemeyi, yeniliği, projeyi devreye alarak çalışanlarımızı her alanda destekledik. Teşvik ettik, güçlendirdik. Bu çalışmalarımızı inşallah önümüzdeki dönemde de artan bir ivme ile sürdürecek emekçilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Sorumsuz boykot çağrılarıyla tüccarın işiyle oynayan, işçinin ekmeğiyle oynayan, sanayiciyi, girişimciyi batırmak için adeta çabalayan muhteris siyasetçilere prim vermeyeceğiz" dedi. "Türkiye için çalışan, 85 milyon için üreten, Türk ekonomisine katma değer sağlayan hiç kimseyi, hiçbir şirketimizi bunların insafına terk etmeyeceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "28 Şubat’ta sermayeyi renklere ayıranlar nasıl kaybetmişse, bugün de medya kuruluşlarını şirketleri, firmaları isim isim verip açıkça tehdit edenler, ülkesini yurt dışına şikayet edenler de şunu iyi bilin, kaybedeceklerdir. Onlar ne yaparsa yapsın, bizler Türkiye Yüzyılı’na giden yolda büyük ve güçlü Türkiye’yi inşallah hep birlikte el ele vererek inşa edeceğiz. Ana muhalefetin başındaki zat, tüm medya gruplarını ne yapıyor? Batı’ya şikayet ediyor. Ya sen nasıl bir insansın? Başka gidecek kapı bulamadın mı? Çalacak kapı bulamadın mı? Eğer ciddiysen belli bir karaktere sahipsen bu gençleri sokağa dökmek sana hiçbir şey kazandırmayacağı gibi kaybettirecek. Ne yapıyor? Tek tek televizyonları, medya gruplarını şikayet ediyor. Bizim kültürümüzde, bizim hayatımızda bu tür bir anlayış kesinlikle yoktur. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Bunların eline bizi düşürmesin" diye konuştu. Bayram tatili 9 gün Bayram tatilini 9 güne çıkardıklarının müjdesini de paylaşan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Biliyorsunuz gelecek hafta tüm okullarımız ikinci ara tatillerine giriyor. Ara tatilin olduğu pazartesi ve salı günleri aynı zamanda Ramazan bayramı tatilinin 2. ve 3. günlerine denk geliyor. Ailelerimiz çocuklarıyla doya doya vakit geçirsin. Bayramı aileleriyle birlikte huzurla sevinçle idrak etsin istiyoruz. Bu amaçla kamu çalışanlarımız için bayramı takip eden 3 günlük süreyi de idari izin kapsamına aldık. Yani 2 Nisan Çarşamba, 3 Nisan Perşembe ve 4 Nisan Cuma günü de kamu çalışanlarımız idari izinli sayılacak. Böylece milletimiz toplamda 9 günlük bir tatil yapma imkanına kavuşacak. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Ramazan bayramının milletçe birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimizi güçlendirmemize vesile olmasını canı gönülden temenni ediyorum. Sözlerime bu düşüncelerle son verirken sizleri bir kez daha sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. İftar soframızı teşrif ettiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Kadir Gecenizi ve Ramazan Bayramınızı tekrar tebrik ediyorum."