SAĞLIK - 02 Nisan 2025 Çarşamba 12:49

Ekran kullanımında ‘üç 20’ kuralına dikkat

A
A
A
Ekran kullanımında ‘üç 20’ kuralına dikkat

Memorial Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ataş, ekrana bağlı olarak gözlerde oluşacak hastalıklara karşı tedbir alınabileceğini söyleyerek, "Göz rahatsızlıkları için ekranda üç 20 dediğimiz kurala uymalıyız" dedi.


Son zamanlarda ekran kullanımının çok fazla arttığını söyleyen Memorial Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Ataş, "Ekran kullanımı son zamanlarda gerçekten çok fazla arttı. Özellikle pandemiden sonra uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasıyla birlikte tablet, bilgisayar, cep telefonu kullanımı arttı. Şu anda ortalama bir yetişkin ve çocuklar günün 7,5 saatini tablet ve bilgisayar ile geçiriyor. Bu çok ciddi bir oran gerçekten. Bu da çocukların birçok şeyini etkilemektedir. Sosyal ilişkilerini etkilemekte, akıl sağlığı ile ilgili problemler oluşturmakta, fiziksel sağlıklarını etkilemektedir. Örneğin çocuklar sürekli oturduğu için sürekli enerji almakta, verememekte ve kilo almaktadır. Dikkat eksikliği gibi ciddi sorunlara da yol açmaktadır. Sosyal olarak da izledikleri içerikler de şiddete meyilli ise ciddi problemlere yol açabilmektedir. Göz sağlığı ile ilgili birincisi uzun süre yani 3 saatten fazla günlük ekran kullanımının ciddi anlamda yaklaşık 4 kat miyopiyi arttırdığı biliniyor. Ciddi bir miyopi pandemisi gibi bu sorun bizi bekliyor. Bu da çok önemli bir sorun" dedi.



Prof. Dr. Mustafa Ataş, ekrana fazla bakmanın dijital göz yorgunluğuna da sebep olabileceğini söyleyerek, "İkinci sorun da ‘computer vision sendromu’ dediğimiz yani bilgisayara bakma sendromu ya da daha değişik adlandırılırsa ‘dijital göz yorgunluğu’ dediğimiz bir duruma yol açabilmektedir. Bu dijital göz yorgunluğunda ekrana uzun süre bakan kişilerde ciddi baş ağrıları olmaktadır. Gözlerde kızarma, batma olmaktadır. Bulanık görme de olmaktadır. Hayat konforunu çok ciddi anlamda etkilemektedir. Diğer bir konu da göz kuruluğu. Bu durum ciddi oranda göz kuruluğuna da yol açabilmektedir. Çünkü çocuklar göz kırpmayı unutuyorlar. Uzun süre ekrana baktıkları zaman dikkatlerini oraya vererek gözlerini kırpmamaktadırlar. Normalde dakikada 20-25 kere göz kırpmaları gerekirken bu süre sürekli ekrana bakmaktan ve dikkatli bakmalarından dolayı dakikada 5’e kadar düşmektedir. Bu da ciddi göz kuruluklarına yol açabilmektedir. Bu kurulukların getirdiği gözde batma, kızarma, ağrı da ciddi sorunlardır. Eğer göz kuruluğuyla ilgili altta yatan problem varsa, bu problem daha da büyümektedir. Bunun dışında akomodasyon problemleri dediğimiz problemler de gelişebiliyor. Sürekli yakına odaklanmaktan dolayı göz kasları sürekli kasılmış halde durmakta, spazm halinde olmaktadır. Bu da gözlerde kasılmaya ve baş ağrılarına ve ciddi akomodatif spazm dediğimiz problemlere yol açabilmektedir" ifadelerini kullandı.



"Ekrana bakarken 20-20-20 kuralına dikkat"


Ekrandan gelecek zararlardan korunmak için koruyucu bazı tedbirler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mustafa Ataş, "Dediğimiz gibi çok ciddi problemler oluşabiliyor. Bunlarla ilgili çok bilinçli olunması gerekiyor. Yapabileceğimiz koruyucu bazı tedbirlerimiz var. Birincisi ekranla ilgili 20-20-20 kuralı dediğimiz bir kural var. Bu ne demek? Yani 20 inç yani Türkçesiyle çocukların 50 santimetre mesafeden ekrana bakması gerekmektedir. 20 dakikadan fazla ekranla meşgul olmaması gerekiyor. 20 dakikadan sonra da 20 saniye ara verip uzağa dalgın bakıp gözlerini dinlendirmeleri gerekiyor. Toplam olarak da en fazla 40-45 dakika ekrana bakıp sonrasında da ara verip dinlenmelerinde yarar var. Ekran süreleri ile ilgili de bir şeyler söylemekte fayda var; birincisi hem Dünya Sağlık Örgütü hem de göz operatörleri genelde 2 yaştan önce kesinlikle çocukların ekrana bakmalarını önermiyor. Sadece telefonla aile görüşmeleri dışında 2 yaşın altına ekrana bakmalarını önermiyoruz. 3-5 yaş arasında ise en fazla 60 dakika ekranda maksimum süre olarak ekrana bakmalarını öneriyoruz. 5-17 yaş arasındaki çocuklarımızın ise günde en fazla 2 saat ödevleri, okul aktiviteleri dışında ekranda zaman geçirmelerini istiyoruz. Biz bu çocuklarımızın daha çok dışarıda zaman geçirmesini istiyoruz. Hem miyopun gelişmesi hem de gözle ilgili zararların engellenmesi açısından mutlaka dışarıda vakit geçirilmesi, aktivite yapmalarını istiyoruz" dedi.


Ataş, şikayetlere göre tedavi alınması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:


"İkincisi de tabii eğer göz kuruluğuyla ilgili şikayetlerimiz varsa bunu bir muayene edip, buna yönelik tedavi vermek gerekiyor. Suni göz yaşlarıyla desteklemek, altta yatan ek hastalığı varsa bunu tedavi etmek lazım. Bazen altta yatan düşük gözlük numaraları da bu dijital ekran yorgunluğunu arttırabilmektedir. Çok düşük astigmat bile tetiklemektedir. O yüzden bu rahatsızlığı olan kişilere muayeneden sonra eğer ihtiyaçları varsa gözlük verip sorunu tam olarak düzeltmek, gerekirse bunlara mavi ışığı engelleyen camlar vererek ekrandan bir nebze olsun korumak ve gözü rahatlatmak gerekiyor. Ayrıca ekranlarda koruyucu filtreler de önemli. Mavi filtreleri ekranlara koyarak çocuklarımızı koruyabiliriz. Mutlaka bizim de önerdiğimiz düzenli göz muayenelerini yapmak, altta yatan gözle ilgili bir problem varsa bunların tedbirlerini alıp kusurları düzeltmek gerekiyor."



Ekran kullanımında ‘üç 20’ kuralına dikkat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Fotoğraf tutkunları Marmaris’te buluştu Muğla’nın Marmaris ilçesinde farklı şehir ve ülkelerden gelen 55 fotoğraf tutkunu profesyonel eğitmenler eşliğinde düzenlenen eğitim programında bir araya geldi. 4 Nisan’da başlayan ve üç gün süren etkinlikte, teorik ve uygulamalı fotoğraf-video çekim teknikleri üzerine dersler verildi. Marmaris’in Hisarönü Mahallesi’nde gerçekleştirilen eğitim programında, fotoğraf ve video alanında uzman Gökhan Karakaş, Fatih Turan, Ozan Çulha ve Sabahattin Gökbel, katılımcılara hem teknik hem de uygulamalı bilgiler aktardı. Etkinlik kapsamında model eşliğinde çekimler yapılırken, katılımcılar arasında çeşitli yarışmalar da düzenlendi. Karakaş: "Amaç, üreticileri bir araya getirip geliştirmek" Eğitim programını değerlendiren eğitmen Gökhan Karakaş, "Marmaris Hisarönü’nde fotoğraf ve video tutkunlarının bir araya geldiği bir etkinlik gerçekleştiriyoruz. Amacımız; bu alana ilgi duyan amatör ya da profesyonel katılımcıları bir araya getirerek gelişimlerine katkı sağlamak. Almanya’dan ve Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen 55 kişilik bir katılımcı grubuyla çalışıyoruz. Eğitimlerimiz hem teorik hem de uygulamalı olarak devam ediyor. Yarın eğitimimizin son günü" dedi. Turan: "Bilgiyi deneyimle pekiştiriyoruz" İçerik üreticisi ve fotoğraf eğitmeni Fatih Turan ise, "Fotoğraf ve video içerikleri üretiyorum. Zaman zaman bu tür workshoplar düzenliyoruz. Marmaris’te çok verimli bir eğitim ortamı oluştu. Farklı senaryolara uygun setler kurarak uygulamalı çekimler yapıyoruz. Sabahları teorik bilgiler aktarırken, öğleden sonraları bu bilgileri sahada uygulama şansı buluyoruz. Bilgiyi pekiştirmenin en etkili yolu, sahada üretim yapmaktır" ifadelerini kullandı. Kocaeli’den eğitimlere katılan ve bebek fotoğrafçılığı yapan Tuğçe Şentürk, "Başlangıçta bir hobi olarak ilgilendiğimiz bu alan, zamanla mesleğimiz hâline geldi. Kendimizi daha fazla geliştirmek için bu eğitime katıldık. Oldukça faydalı bir deneyim oldu" ifadelerini kullandı. 6 Nisan Pazar günü sona erecek eğitim programının ardından, Marmaris ve farklı bölgelerde doğa ve manzara fotoğrafçılığı üzerine benzer etkinliklerin devam edeceği bildirildi.
Çankırı Ferdi Tayfur’a bile önerilmiş: Bu aynanın yüz felcine şifa olduğuna inanılıyor Çankırı’nın Yapraklı ilçesinde halk arasında "şifa aynası" olarak bilinen ayna, yüz felcini geçirdiğine inanılıyor. Aynanın bulunduğu köyün muhtarı, zamanında ünlü sanatçı Ferdi Tayfur’a da aynayı önerdiklerini, ancak kabul etmediğini söyledi. Çankırı’nın Yapraklı ilçesine bağlı Buluca köyünde bulunan ve halk arasında "şifa aynası" olarak bilinen aynanın yüz felci hastalarına umut olduğuna inanılıyor. Yıllar önce köye gelen evliyalar tarafından getirildiği belirtilen ayna, vatandaşlar tarafından özel bir şifa kaynağı olarak kabul ediliyor. İnanışa göre, aynanın arkasında yazılı olan yedi günlük bir ibadet süreci eksiksiz tamamlandığında, yüz felci geçiren hastalar sağlıklarına kavuşuyor. Ferdi Tayfur’a da önermişler Köy muhtarı Metin Yılmaz, Fransa başta olmak üzere yurtdışından ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen hastaların aynadan şifa aradığını söyledi. Buluca köyünde ziyaretçilerini bekliyor. Aynanın birçok kişiye iyi geldiğini belirten Yılmaz, ünlü sanatçı Ferdi Tayfur’a da bu aynayı önerdiklerini, ancak Tayfur’un bunu kabul etmediğini söyledi. "İbadetler yerine getirildiğinde yüz felci geçiren hastalar şifasını buluyor" Aynayı kullanan herkesin iyileştiğini iddia eden Yılmaz, "Bunun adı ayna olarak geçiyor ama bakıldığında kendinizi gösteren bir ayna değildir. Zamanında bu köyde yaşayan evliyaların yıllar önce getirmiş olduğu bir aynadır. Bu aynanın özelliği ise yüz felcini geçirmesi. Bu aynanın yedi günlük bir ibadet süreci var. Aynanın hemen arkasında yazıyor. Aynayı kullanırken uygulanan ibadetler yerine getirildiğinde yüz felci geçiren hastalar şifasını buluyor. Ünlü isimlerden olan şarkıcı Ferdi Tayfur’a da biz bu aynayı kullandırmak istedik ama kabul etmedi. Yüzü felçli hastaların hepsine bu aynayı veriyoruz. Aynanın arkasında yazan ibadetleri yedi gün boyunca uyguluyorlar ve sağlıklarına kavuşuyorlar. Bu aynayı Fransa gibi yurtdışındaki ülkelere de gönderdik. Türkiye’nin çoğu yerine de gitti. Bu aynanın gittiği hastadan şifasız döndüğünü hatırlamıyorum" diye konuştu.