GENEL - 25 Haziran 2023 Pazar 13:05

Yaylacılar dikkat: Kenenin bulaştırdığı hastalıklar insan ve gıda sağlığına tehdit

A
A
A
Yaylacılar dikkat: Kenenin bulaştırdığı hastalıklar insan ve gıda sağlığına tehdit

Kayseri Veteriner Hekimler Odası Başkanı Akgün Ergül, yaz aylarının gelmesinin ardından yaylalara mera alanlarına giden besicileri keneler konusunda uyararak, "Keneden hayvana bulaşan zoonoz hastalıklar insanlara da bulaşabilir" dedi.

Kayseri Veteriner Hekimler Odası Başkanı Akgün Ergül, yaz aylarının gelmesinin ardından yaylalara mera alanlarına giden besicileri keneler konusunda uyararak, "Keneden hayvana bulaşan zoonoz hastalıklar insanlara da bulaşabilir" dedi.


Havaların ısınması ile birlikte çıkan sivrisineklerin hayvanlara çiçek hastalığı bulaştırabileceğini söyleyen Kayseri Veteriner Hekimler Odası Başkanı Akgün Ergül, "Havalar ısındı, artık ahırlarda beslenen büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarımız yaz aylarının da gelmesi ile birlikte meralara, otlak alanlarına çıkıyorlar yavaş yavaş. Bununla da ilgili bir takım tabiatın da canlanmasıyla ilgili özellikle sivrisinekler olsun, haşereler ve onun haricinde soğuk havalarda kış uykusuna yatan keneler de canlanmaya başladı. Hayvanlarımız otlak alanlarına çıktığı zaman bu canlılar da harekete geçtiğinden dolayı özellikle sığırlarda çiçek hastalığı dediğimiz hastalık sineklerle nakledilen viral bir hastalıktır. Bunu önlemenin tek yolu viral hastalık olduğu için aşılama programına dikkat edilmesi lazım. Bunu hem kamudaki hekim arkadaşlarımız programlı aşılama yaptıkları gibi özel sektördeki tüm kliniklerimizde de sığır çiçeğine karşı koruyucu aşılamalar bulunmakta. Onun için vatandaşlarımızın bu aylarda hayvanlarına bununla ilgili koruyucu aşılarını yaptırdıkları zaman 9 ay kadar bir koruma süresi olmakta ve meraya çıkan hayvanlarımızda da bu rahatsızlıkların görülmesini engellemiş oluyorlar. Çünkü çiçek hastalığı aynı zamanda yüksek ateşle seyreden, vücudunda kabarcıklar oluşturan ve ölümle sonuçlanan bir hastalık. Çünkü viral olduğu için antibiyotiklerle de tedavisi yok. Tek koruyuculuk yöntemi aşılama programı" dedi.


Ergül, kenelerin hayvanlarda sarılık hastalığına sebep olabileceğini söyleyerek, "Onun haricinde de özellikle meralarda havaların ısınmasıyla keneler de aktif duruma geçmiş oluyor. Kırım Kongo kanamalı hastalıklarını naklettikleri gibi, büyükbaş hayvanlarda da özellikle rahatsızlıklara yol açmakta. Bunun da büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda en bariz özelliklerinden biri de sarılık dediğimiz yani kanın yapısını bozarak hayvanlarda özellikle vücut deliklerinden veya idrarlarından gelen kanın görülmesiyle birlikte bir takım hastalıklara yol açmaktadır. Bunu da engellemenin yolları özellikle meraya çıkmadan önce tüm hayvanlarımıza koruyucu hem aşılar vurulmakta hem de antiparaziter preparatlar ilaçlarımız var. Bunlar düzenli periyotlarla uygulandığı zaman özellikle sırta dökme şeklinde sığ ilaçlarımız veya diğer ilaçlarla hayvanlarımızdaki keneye bağlı olan bir takım rahatsızlıkları önlemiş oluyoruz" ifadelerini kullandı.



"Kenenin bulaştırdığı hastalıklar insan sağlığını da tehdit ediyor"


Kene yoluyla hayvana bulaşan hastalıkların insan sağlığını da tehdit ettiğini söyleyen Akgün Ergül, "Bunun haricinde yine kenelerle ilgili özellikle evde beslediğimiz kediler ve köpeklerimizde de keneler ister istemez onlar da bizlerle birlikte gittiğimiz yerlere geldikleri için buralarda da özellikle yaz dönemlerinde keneler bulaşabiliyor. Buna bağlı da evcil hayvanlarımızda rahatsızlıklar oluyor. Bunda da söylediğimiz kliniklerimizde uyguladığımız koruyucu aşılarımız ve preparatlarımız var. Yaz döneminde de evcil hayvan besleyen hayvan sahiplerimiz, Bunları yaptırdıklarında ev hayvanlarında herhangi bir sıkıntı yaşamayacaklardır. Çünkü zoonoz hastalık yapmakta keneler. Hem hayvanlara hem de hayvanlardan insanlara bulaşan bir hastalık. Onun için bu konuda tedbiri elden bırakmamak lazım. Özellikle kenelerin büyükbaş ya da küçükbaş hayvanlarda yapmış olduğu hastalıklar, halk arasında sarılık olarak da tabir edilen hastalık kenenin vermiş olduğu enfeksiyonla birlikte hayvanlarda hastalık yapmakta ve bu da hayvanların ölümüyle veya kesimiyle ilgili durumlarda etin kalitesini bozarak, hayvanlarda deformasyonlara yol açmaktadır. Aslında zaten bu etlerin tüketilmemesi gerek çünkü kesim esnasında bizim kontrollerimiz neticesinde hayvanlardan gelen rahatsızlık insanların da sağlığını ister istemez tehdit etmekte. Onun için yaz aylarında keneyle ilgili mücadelede özellikle büyükbaş ve küçükbaş yetiştiricilerimiz çok dikkat etmek zorunda. Çünkü aynı zamanda zoonoz hastalık insanları ve gıda sağlığını da tehdit etmektedir" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat BM destekli güneş ocakları çürüdü Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Şahmuratlı köyünde, 1996 yılında televizyonların kullanılmayan uydu antenleri üzerine ışığı yansıtma özelliğine sahip jelatin yapıştırılarak oluşturulan ocaklar ve kurutma makineleri, zamanla bakımsızlık yüzünden çürüdü. Şahmuratlı köyünde, Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı ve Küresel Çevre Fonu Küçük Destek Programı kapsamında hayata geçirilen güneş enerjisi projesi, yıllar içinde işlevini yitirdi. Proje kapsamında geliştirilen ve yemek pişirme, meyve-sebze kurutma gibi pek çok işlevi yerine getiren güneş ocakları ile kurutma makineleri bugün bakım ve onarım yapılmadığı için çürüyerek kullanılmaz hale geldi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından 1996’da tasarlanan güneş ocakları, Şahmuratlı köyünde LPG, doğalgaz, elektrik ve odun gibi geleneksel yakıtlara alternatif olarak kullanıma sunulmuştu. Bir yıl sonra Küresel Çevre Fonu (GEF) desteğiyle projenin kapsamı genişletilerek 20 hanede güneş ocakları ve kurutma makineleri aktif olarak kullanılmaya başlanmıştı. Bu yenilikçi teknoloji, köy halkına yemek pişirme maliyetlerini düşürmenin yanı sıra, meyve ve sebze kurutarak ek gelir elde etme imkânı sağlasa da uzun ömürlü olmadı. Muhtarlık yaptığı dönemde kuruluşuna öncülük ettiği Şahmuratlı Köyü Kerkenesi Tanıtma, Güzelleştirme, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği başkanlığını da yapan Osman Muratdağı, güneş enerjisiyle çalışan ocaklardan 20 tanesini köy halkına dağıttıklarını, 6 güneş ocağını ise dernek binası ve Kerkenes Kazı Evi bahçesine kurup, kullandıklarını bildirdi. Köyün Pteria Antik Kenti kalıntılarının bulunduğu Kerkenes Dağı’nın eteklerinde yer aldığını kaydeden Muratdağı, antik kenti gezmek için gelenlere, dernek olarak güneş ocaklarında pişirilen yemeklerden ikram ettiklerini, çevre dostu ocakların artık kullanılamaz olması nedeniyle üzgün olduğunu söyledi. "Odun, kömür ve tüpsüz yemek pişiriyorlardı" Şahmuratlı Köyü eski muhtarlarından Osman Muratdağı, çevre dostu güneş ocaklarının son durumu hakkında şunları söyledi: "Köyümüze güneş enerjisiyle çalışan, ’televizyon anteni’ diyorlar, öyle bir kelimeyle kullanılan güneş enerjisiyle ocaklar yaptık. Yemek pişirdik, su kaynattık, derken projemizi yaptık. Proje 1997 yılında yaptık ama bu daha fazla ilerlemedi, beş yıl gibi bir süre oldu. Ben muhtarlığı bıraktıktan sonra, derneği bıraktıktan sonra bu tamamen kayboldu gitti. Evlere de dağıttık, 20 tane anten getirttirdik güneş enerjili ocaklardan örnek olarak kişilere dağıttık. Kişiler bunu bir müddet kullandıktan sonra tekrar toplayıp iade ettik, elektrik kurumuna. Her türlü yemek yapıyoruz. Reçel yapıyorduk. Pekmezlerimizi kaynatıyorduk. Yani aklımıza gelen ateş ile yapılan ne varsa onu da yapıyorduk. Bir odunu koyduğumuz zaman üç saniyede yakıyordu, o kadar enerjisi vardı. Her şeyi yapıyorduk biz burada. Erişte yapıyorduk, makarna yapıyorduk. Kayısı kurusu yapıyorduk. Erik kurusu yapıyorduk. Yani köydeki olan mamullerin tamamını kurutma yapıyorduk, paketleyip pazarlıyorduk, köylü ayrıca gelir elde ediyordu. Aşağı yukarı 10 yıldır kullanılmıyor. Artık tamamen tahrip oldu, bitti, kapandı gitti. Tekrar keşke bir gündeme gelse, bu çok büyük bir katkı oluyor. Güneşten alıyoruz enerjiyi biz. Odundan, kömürden veyahut da tüpten yararlanmadan direkt güneşten alıyoruz enerjiyi."
Giresun Giresun’da Şehit Ahmet Köroğlu için bayrak değişimi Giresun’un Görele ilçesinin Gülpınar köyü gençleri tarafından yaklaşık bin rakımlı Alnak Kayası’na Şehit Piyade Uzman Çavuş Ahmet Köroğlu hatırası için göndere çekilen Türk bayrağı, yenisiyle saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunarak yenisiyle değiştirildi. Gülpınar Köyü Gençlik ve Sosyal Dayanışma Derneği tarafından İlçenin Gülpınar köyü Alnak Kayası Tepesine Kuzey Irak’ta yürütülen Pençe-Kilit Operasyonu’nda 13 Ocak 2024 tarihinde bölücü terör örgütü üyelerinin hain saldırısı sonucu şehit olan Piyade Uzman Çavuş Ahmet Köroğlu anısına dikilen Türk bayrağının yenisi saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla göndere çekildi. Gülpınar Köyü Gençlik ve Sosyal Dayanışma Derneği’nin anlamlı çalışmasıyla ilgili bilgi veren Selçuk Topal, “Derneğimiz bünyesinde bulunan arkadaşlarımızla beraber ilçemiz Görele’ye son gelen şehidimiz Ahmet Köroğlu’nun hatırasını yaşatmak adına köyümüzün zirvesinde bulunan bin rakımlı Alnak Kaya Tepesine 14 metre uzunluğu bulunan göndere 20 metrekare Türk bayrağı çekmiştik. Şehidimizin vefatının birinci yıldönümümde Türk bayrağının bulunduğu yere de bilgilerinin yer aldığı bir anıtının yanında Kuran-ı Kerim okuyup dua ettik. Ardından yıpranmış bayrağı saygı duruşu ve İstiklal Marşımızı okuyarak yenisiyle özelliğini göndere çektik. Piyade Uzman Çavuş Ahmet Köroğlu nezdinde bütün şehitlerimize minnettarlığımızı göstermektir” dedi.
Samsun Canik Orman Okulu’nda 5 bine yakın öğrenciye eğitim Samsun’un Canik Belediyesi tarafından Canik Orman Okulu’nda 4 bin 974 öğrenciye 9 farklı eğitim modülü eşliğinde doğa ile iç içe eğitim verildi. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, Canik Orman Okulu’nda öğrencilere, doğa içerisinde eğitim verdiklerini ifade etti. Canik Orman Okulu’nda öğrencilerin doğayı, doğal yaşamı anlama ve öğrenme imkânı bulduğunu ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, 2024 yılı içerisinde Canik Orman Okulu’nda sıfır atık, ekolojik okuryazarlık, çevre bilgisi, küresel iklim değişikliği, oryantiring, doğal yaşam, sosyal beceri, doğada sanat ve geri dönüşüm eğitim modüllerinde 4 bin 974 öğrenciye eğitim verdiklerini belirtti. Canik Orman Okulu’nda öğrencileri, doğal beslenme konusunda da bilgilendirdiklerini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, "Canik Orman Okulu’nda öğrencilerimize doğa ve çevre bilinci kazandırıyoruz" dedi. Orman Okulu’nda yer alan ekim alanlarında öğrencilerin, kendi doğal ürünlerini yetiştirdiğini ifade eden Başkan İbrahim Sandıkçı, "Canik Orman Okulumuzla çocuklarımızı ve gençlerimizi, doğa ile buluşturmaya devam ediyoruz. Canik Orman Okulumuzda öğrencilerimiz, 9 farklı eğitim modülünde doğa ile iç içe aldıkları eğitimlerle doğayı, doğal yaşamı ve sıfır atık kültürünü öğreniyor. Öğrencilerimiz, Canik Orman Okulumuzda yer alan ekim alanlarında eğitmenler gözetiminde kendi ürünlerini yetiştiriyor. Zehirsiz tarımı ve ata tohumunun önemini öğreniyor. Kompost alanlarında ise besin atıklarının doğal gübreye dönüşümünü gözlemliyor, kompost gübre üretimini öğreniyor. Canik Orman Okulumuzda 2024 yılı içerisinde 4 bin 974 öğrencimize doğa ile iç içe eğitim verdik. Eğitimlerimize ara vermeden devam ediyoruz. Doğa ve çevre dostu nesilleri yetiştirme hedefiyle yeni projeleri ilçemize kazandırmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Balıkesir Bandırmalı iş adamından "Çocuklar Üşümesin" kampanyasına destek Balıkesir’in Bandırma İlçesinde, Paşabayır Mahalle Muhtarı Belgin Şentürk, üniversite öğrenci topluluğu işbirliğinde, “Çocuklar Üşümesin” adlı sosyal sorumluluk projesini başlattı. Projeye Bandırmalı işadamlari destek verdi. Kışın soğukta üşümemeleri için çocuklara kışlık kıyafet, şapka, bere ve atkı gibi yardımlar yapıldı. Projeye destek olmak amacıyla, Bandırmalı iş adamı muhtara ulaştı. Yardımsever iş adamı, Paşabayır Mahallesi’nde çocukların ayaklarının üşümemesi için 20 çift yeni ayakkabı hediye etti. 20 çift olarak belirlenen ayakkabılar ihtiyaç sahibi çocuklara dağıtılacak. Ayakkabılar, çocukların okula giderken ya da tatil zamanlarında ayaklarının sıcacık olmasını sağlamayı hedefliyor. Yardım, aynı zamanda çocuklara karne hediyesi olarak da verilecek. Paşabayır Mahalle Muhtarı Belgin Şentürk, yapılan bu anlamlı yardımla ilgili kısa bir açıklama yaptı. Muhtar Şentürk, "Bu sosyal sorumluluk projesinin haberini sosyal medyada paylaştım ve çok sevilen iş adamımız bizi görerek destek olmak istedi. Çocuklarımızın ayakları üşümesin diye 20 çift ayakkabı göndermek istedi. Bu hediyeler hem çocuklar için karne hediyesi olacak, hem de soğuk kış günlerinde onlara sıcak bir yardım sunmuş olacağız" dedi. Muhtar, "Çocuklarımızın gözlerindeki mutluluğu görmek çok özel olacak. Benim önceliğim her zaman çocuklarımız, engelli vatandaşlarımız ve yaşlılarımız oldu. Bu tarz yardımlar, bana da büyük mutluluk veriyor. Çok teşekkür ediyorum" diyerek yardımsever iş adamına teşekkür etti.