Yerel Haberler
Kastamonu
Karı-koca 28 yıldır fanila üreterek geçimini sağlıyor
29 Haziran 2025 Pazar - 12:16 Karı-koca 28 yıldır fanila üreterek geçimini sağlıyor Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaşayan çift, 28 yıldır pamuk iplikten ördükleri fanilaları Türkiye’nin dört bir yanına göndererek geçimini sağlıyor. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaşayan Mahiye Dilek, ev ekonomisine ek gelir sağlamak için 1997 yılında fanila örme kursuna katıldı. Dilek, aldığı eğitimin ardından makine alarak evinde fanila örmeye başladı Abidin Dilek de eşi Mahiye Dilek’in yaptığı işe ilgi duymaya başladı. Daha sonra çift, İhsangazi ilçesinde kendi dükkanlarını açtı. Çift, dükkanlarında 28 yıldır Ürettikleri fanilaları Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor. 2020 yılında coğrafi işaret alan ve yüzde 100 pamuk iplikten örülmesi sebebiyle yazın serin, kışın sıcak tutan Kastamonu fanilasını üreten Dilek çifti, meslekleri sayesinde çocuklarını büyüttüklerini ve tüm hayallerini gerçekleştirebildiklerini söyledi. "Yaptığımız bu fanilaları Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz" Talebe göre üretim yaptıklarını söyleyen Abidin Dilek, "1997 yılında Kastamonu’da eşimle birlikte öğrenmiş olduğumuz sanatı ilçemizde devam ettiriyoruz. Makine ile görmüş olduğunuz fanilaları örüyoruz. Yüzde 100 pamuktan yapıyoruz. Bu fanilalar sıcakta ter çeker, soğukta da sıcak tutar. Dikişini de eşim yapıyor. 28 yıldır fanila üretiyoruz. Yaptığımız bu fanilaları Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz. Talebe göre üretiyoruz" dedi. "Hayatı paylaştığımız gibi işimizi de paylaştık" 2 çocuğunu meslekleri sayesinde okuttuklarını belirten Mahiye Dilek ise ilçede fanila üreten ilk kişiler olduklarını dile getirerek, "Asgari ücretle çalışıyorduk. Yetmediği için 1997 yılında evimize makine aldık. O günden beri imalata devam ediyoruz. Daha sonra eşimin memleketi İhsangazi ilçesine taşındık. Şu anda İhsangazi fanilasının hem örgüsünü hem dikişini yaparak işimize devam etmekteyiz. Makineyi aldıktan sonra ben başladıktan sonra eşim de merak duymaya başladı. O da benden öğrendi. Daha sonra birlikte imalatı yapmaya başladık. Hayatı paylaştığımız gibi işimizi de paylaştık. Herkesin olduğu gibi bizim de zorlu zamanlarımız oldu. Bırakma noktasına gelsek de pes etmeden işimize devam ettik. Hedefimiz çocuklarımızı okutmak, evimizi almaktı. Çok şükür hedeflerimize ulaştık" diye konuştu.
Karı-koca 28 yıldır fanila üreterek geçimini sağlıyor
29 Haziran 2025 Pazar - 12:12 Karı-koca 28 yıldır fanila üreterek geçimini sağlıyor Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaşayan çift, 28 yıldır pamuk iplikten ördükleri fanilaları Türkiye’nin dört bir yanına göndererek geçimini sağlıyor. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaşayan Mahiye Dilek, ev ekonomisine ek gelir sağlamak için 1997 yılında fanila örme kursuna katıldı. Dilek, aldığı eğitimin ardından makine alarak evinde fanila örmeye başladı Abidin Dilek de eşi Mahiye Dilek’in yaptığı işe ilgi duymaya başladı. Daha sonra çift, İhsangazi ilçesinde kendi dükkanlarını açtı. Çift, dükkanlarında 28 yıldır Ürettikleri fanilaları Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor. 2020 yılında coğrafi işaret alan ve yüzde 100 pamuk iplikten örülmesi sebebiyle yazın serin, kışın sıcak tutan Kastamonu fanilasını üreten Dilek çifti, meslekleri sayesinde çocuklarını büyüttüklerini ve tüm hayallerini gerçekleştirebildiklerini söyledi. "Yaptığımız bu fanilaları Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz" Talebe göre üretim yaptıklarını söyleyen Abidin Dilek, "1997 yılında Kastamonu’da eşimle birlikte öğrenmiş olduğumuz sanatı ilçemizde devam ettiriyoruz. Makine ile görmüş olduğunuz fanilaları örüyoruz. Yüzde 100 pamuktan yapıyoruz. Bu fanilalar sıcakta ter çeker, soğukta da sıcak tutar. Dikişini de eşim yapıyor. 28 yıldır fanila üretiyoruz. Yaptığımız bu fanilaları Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz. Talebe göre üretiyoruz" dedi. "Hayatı paylaştığımız gibi işimizi de paylaştık" 2 çocuğunu meslekleri sayesinde okuttuklarını belirten Mahiye Dilek ise ilçede fanila üreten ilk kişiler olduklarını dile getirerek, "Asgari ücretle çalışıyorduk. Yetmediği için 1997 yılında evimize makine aldık. O günden beri imalata devam ediyoruz. Daha sonra eşimin memleketi İhsangazi ilçesine taşındık. Şu anda İhsangazi fanilasının hem örgüsünü hem dikişini yaparak işimize devam etmekteyiz. Makineyi aldıktan sonra ben başladıktan sonra eşim de merak duymaya başladı. O da benden öğrendi. Daha sonra birlikte imalatı yapmaya başladık. Hayatı paylaştığımız gibi işimizi de paylaştık. Herkesin olduğu gibi bizim de zorlu zamanlarımız oldu. Bırakma noktasına gelsek de pes etmeden işimize devam ettik. Hedefimiz çocuklarımızı okutmak, evimizi almaktı. Çok şükür hedeflerimize ulaştık" diye konuştu.
Kastamonu’da 48 kilometrelik rotada bulunan 33 yayla, korunan alan ilan edilecek
28 Haziran 2025 Cumartesi - 14:13 Kastamonu’da 48 kilometrelik rotada bulunan 33 yayla, korunan alan ilan edilecek Kastamonu’nun Araç ilçesinde 48 kilometrelik rota üzerinde birbirine bağlantılı 33 yaylada oluşturulan rotanın korunan alan ilan edilmesi için çalışma başlatıldı. Türkiye’nin eşsiz doğa manzaralarına sahip, tabiat ve doğa turizminin merkezlerinden olan Kastamonu’nun Araç ilçesinde bulunan yaylaların turizme kazandırılması noktasında çalışmalar devam ediyor. İlçede yer alan yaylalar, doğal güzellikleri, geniş ormanlık alanları ve manzaralı piknik yerleri ile yaz turizmi için vatandaşların uğrak yeri haline geldi. Araç ilçe merkezinden başlayarak 48 kilometrelik rota üzerinde birbirine bağlantılı 33 yaylada, ‘orman ve tabiat turizmi’ alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi tarafından yürüyüş rotaları oluşturuldu. Keşfedilmeyi bekleyen Araç yaylaları için Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından turizm rotalarının oluşturulmasının ardından bölgenin korunan alan ilan edilmesi için de çalışma başlatıldı. Yaklaşık 4 yıldır devam eden çalışmalarda Kastamonu Üniversitesi ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve 10. Bölge Müdürlüğüyle yapılan çalışmalar sonucunda eşsiz bir doğa turu sunan bölgenin milli park ilan edilmesi amaçlanıyor. Çivi kullanılmadan yapılan yayla evleri, mesire alanları, temiz su kaynakları, doğal güzellikleri ile yaylacılık faaliyetlerinin halen devam ettirildiği Araç yaylaları, korunan alan ya da milli park statüsü kazandırılmasıyla birlikte kırsal kalkınmanın yanı sıra bölge turizmine de büyük katkı sağlaması bekleniyor. Bölgenin milli park ilan edilmesi için Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, beraberinde Ersizlerdere Kalkınma Eğitim ve Ekoturizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır ile Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü ekipleriyle birlikte bölgeyi ziyaret etti. Ziyarette yaylada faaliyet gösteren vatandaşlarla da görüşen ekip, belirlenen rota ile yaylalarda yapılacak çalışmalarla ilgili incelemelerde bulundu. Haberal, 4 yıldır sürdürdükleri çalışmalar neticesinde 48 kilometrelik güzergah üzerinde birbirine bağlantılı şekilde bulunan 33 yaylanın Milli Park ilan edilmesi için çalışmalar yaptıklarını belirterek, "Bölge, milli park olarak ilan edildikten sonra yapılacak sosyal donatılarla yerel halka ve bölgede ikamet eden insanlara dışarıdan gelen turistlere veya konuklara çok güzel hizmetler sunulacak" dedi. "Amacımız yaylaları turizme kazandırmak" Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü ekipleriyle birlikte Araç ilçesinden başlayarak 48 kilometrelik bir yayla rotasında yürüdüklerini söyleyen Haberal, "Köy sınırlarını içeriye almadan özellikle köylerin dışında kalan yaylaları tespit ettik. 33 yaylayı içeren bir rota üzerinden ilk olarak Yuvalca yaylasından başladık. Bu yaylalarda çalışma ve incelemelerde bulunduk. Katbaşı zirvesinde sonlandırdık. Çünkü Katbaşı zirvesi, Karabük ve Çankırı sınırda bulunuyor ve Soğanlı çayıyla bütünleşiyor. Bölgede yerel halk, yaylalara rağbet gösteriyor. Halen yaylacılık faaliyetlerinin sürdürüldüğünü ve organik ürünler elde edildiğini görebiliyoruz. Bu da bizleri mutlu ediyor. Bizimde amacımız burayı koruyup kollayıp ve turizme kazandırmak. Bir yeri turizme kazandırırken onu öncelikli korumak kollamak ve yönetmeliklerde bunu da belirtmek istiyoruz. Bölgenin korunan alan neticesinde yerel halka, hayat şartlarını zorlayıcı değil, kolaylaştırıcı bir çalışma yapıyoruz. İnşallah yerel halkla birlikte kurumumuz, üniversitemiz, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile birlikte Orman Genel Müdürlüğünün de destekleriyle harika bir iş çıkaracağımızı düşünüyoruz. Amacımız burayı turizme kazandırırken koruyup kollayıp yerel halka, iyi bir kalıcı hizmet sunmak ve burayı gerek milli park gerek tabiat farkı ilan ettirmek. Çünkü bölge milli park olmayı hak ediyor" diye konuştu. "Milli Parklar sadece dinlenme alanı değil, bir bilinç meselesidir" Korunan alanların önemi, seçilme kıstasları ve milli parkların tanımıyla ilgili açıklamalarda bulunan Haberal, "Bu alanların seçilmesinde belirli kriterler göz önünde bulundurulur. Bir alanın korunan olarak seçilmesindeki kıstaslar büyüklük, çeşitlilik, doğallık, duyarlılık, enderlik, eşsizlik, tehlike altında olma, temsil etme ve zorunluluk gibi faktörlere dayanmaktadır" dedi.
Kastamonu’da 48 kilometrelik rotada bulunan 33 yayla, korunan alan ilan edilecek
28 Haziran 2025 Cumartesi - 14:08 Kastamonu’da 48 kilometrelik rotada bulunan 33 yayla, korunan alan ilan edilecek Kastamonu’nun Araç ilçesinde 48 kilometrelik rota üzerinde birbirine bağlantılı 33 yaylada oluşturulan rotanın korunan alan ilan edilmesi için çalışma başlatıldı. Türkiye’nin eşsiz doğa manzaralarına sahip, tabiat ve doğa turizminin merkezlerinden olan Kastamonu’nun Araç ilçesinde bulunan yaylaların turizme kazandırılması noktasında çalışmalar devam ediyor. İlçede yer alan yaylalar, doğal güzellikleri, geniş ormanlık alanları ve manzaralı piknik yerleri ile yaz turizmi için vatandaşların uğrak yeri haline geldi. Araç ilçe merkezinden başlayarak 48 kilometrelik rota üzerinde birbirine bağlantılı 33 yaylada, ‘orman ve tabiat turizmi’ alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi tarafından yürüyüş rotaları oluşturuldu. Keşfedilmeyi bekleyen Araç yaylaları için Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi tarafından turizm rotalarının oluşturulmasının ardından bölgenin korunan alan ilan edilmesi için de çalışma başlatıldı. Yaklaşık 4 yıldır devam eden çalışmalarda Kastamonu Üniversitesi ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve 10. Bölge Müdürlüğüyle yapılan çalışmalar sonucunda eşsiz bir doğa turu sunan bölgenin milli park ilan edilmesi amaçlanıyor. Çivi kullanılmadan yapılan yayla evleri, mesire alanları, temiz su kaynakları, doğal güzellikleri ile yaylacılık faaliyetlerinin halen devam ettirildiği Araç yaylaları, korunan alan ya da milli park statüsü kazandırılmasıyla birlikte kırsal kalkınmanın yanı sıra bölge turizmine de büyük katkı sağlaması bekleniyor. Bölgenin milli park ilan edilmesi için Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, beraberinde Ersizlerdere Kalkınma Eğitim ve Ekoturizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır ile Kastamonu Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü ekipleriyle birlikte bölgeyi ziyaret etti. Ziyarette yaylada faaliyet gösteren vatandaşlarla da görüşen ekip, belirlenen rota ile yaylalarda yapılacak çalışmalarla ilgili incelemelerde bulundu. Haberal, 4 yıldır sürdürdükleri çalışmalar neticesinde 48 kilometrelik güzergah üzerinde birbirine bağlantılı şekilde bulunan 33 yaylanın Milli Park ilan edilmesi için çalışmalar yaptıklarını belirterek, "Bölge, milli park olarak ilan edildikten sonra yapılacak sosyal donatılarla yerel halka ve bölgede ikamet eden insanlara dışarıdan gelen turistlere veya konuklara çok güzel hizmetler sunulacak" dedi. "Amacımız yaylaları turizme kazandırmak" Doğa Koruma ve Milli Park Müdürlüğü ekipleriyle birlikte Araç ilçesinden başlayarak 48 kilometrelik bir yayla rotasında yürüdüklerini söyleyen Haberal, "Köy sınırlarını içeriye almadan özellikle köylerin dışında kalan yaylaları tespit ettik. 33 yaylayı içeren bir rota üzerinden ilk olarak Yuvalca yaylasından başladık. Bu yaylalarda çalışma ve incelemelerde bulunduk. Katbaşı zirvesinde sonlandırdık. Çünkü Katbaşı zirvesi, Karabük ve Çankırı sınırda bulunuyor ve Soğanlı çayıyla bütünleşiyor. Bölgede yerel halk, yaylalara rağbet gösteriyor. Halen yaylacılık faaliyetlerinin sürdürüldüğünü ve organik ürünler elde edildiğini görebiliyoruz. Bu da bizleri mutlu ediyor. Bizimde amacımız burayı koruyup kollayıp ve turizme kazandırmak. Bir yeri turizme kazandırırken onu öncelikli korumak kollamak ve yönetmeliklerde bunu da belirtmek istiyoruz. Bölgenin korunan alan neticesinde yerel halka, hayat şartlarını zorlayıcı değil, kolaylaştırıcı bir çalışma yapıyoruz. İnşallah yerel halkla birlikte kurumumuz, üniversitemiz, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile birlikte Orman Genel Müdürlüğünün de destekleriyle harika bir iş çıkaracağımızı düşünüyoruz. Amacımız burayı turizme kazandırırken koruyup kollayıp yerel halka, iyi bir kalıcı hizmet sunmak ve burayı gerek milli park gerek tabiat farkı ilan ettirmek. Çünkü bölge milli park olmayı hak ediyor" diye konuştu. "Milli Parklar sadece dinlenme alanı değil, bir bilinç meselesidir" Korunan alanların önemi, seçilme kıstasları ve milli parkların tanımıyla ilgili açıklamalarda bulunan Haberal, "Bu alanların seçilmesinde belirli kriterler göz önünde bulundurulur. Bir alanın korunan olarak seçilmesindeki kıstaslar büyüklük, çeşitlilik, doğallık, duyarlılık, enderlik, eşsizlik, tehlike altında olma, temsil etme ve zorunluluk gibi faktörlere dayanmaktadır" dedi.
Kastamonu Üniversitesi’nde "Bilim Kafe" etkinlikleri başladı
27 Haziran 2025 Cuma - 20:45 Kastamonu Üniversitesi’nde "Bilim Kafe" etkinlikleri başladı Kastamonu Üniversitesi tarafından "Bilim Kafe" etkinliklerinde ilk söyleyişi Doç. Dr. Erol Tekin ile başladı. Söyleyişi Tekin, "Bir Fikir Dünyayı Değiştirir" başlıklı altında girişimcilikle ilgili bilgiler verdi. Kastamonu Üniversitesi tarafından Yükseköğretim Kurulu ve Bilim İletişim Ofisi koordinasyonunda düzenlenen akademik bilgi birikimini toplumla buluşturmayı amaçlayan Bilim Kafe etkinlikleri, Kastamonu Üniversitesi Yaşayan Müze ve Şehir Arşivi’nde başladı. Bilim İletişimi Ofisi’nin öncülüğünde hayata geçirilen etkinliklerin ilki, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Erol Tekin’in katılımlarıyla "Bir Fikir Dünyayı Değiştirir" başlıklı söyleşisiyle gerçekleşti. Kastamonu Üniversitesi Basın Yayın Müşaviri Doç. Dr. Selver Mertoğlu, üniversitelerin yalnızca bilginin üretildiği değil, aynı zamanda bu bilginin toplumla buluşturulduğu önemli merkezler olduğunu vurguladı. Yükseköğretim Kurulunun koordinasyonunda, Türkiye’nin dört bir yanındaki 150’ye yakın üniversitenin katkısıyla, 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleşen Bilim Kafe etkinliklerinin bir parçası olmaktan büyük heyecan duyduklarını söyleyen Mertoğlu, "Bu etkinlik; katılımcı sayısı, üniversite katkısı ve coğrafi kapsamı açısından değerlendirildiğinde, dünyanın en geniş ölçekli bilim kafe organizasyonu olma özelliği taşıyor. Bu buluşmalarla birlikte, bilimin sadece uzmanlara ait bir alan olmadığını; aksine toplumun her kesiminin bilimle bağ kurabileceğini, kurması gerektiğini hep birlikte vurguluyoruz. Çünkü biz, üniversitelerin sadece bilginin üretildiği değil, aynı zamanda bu bilginin toplumla doğrudan paylaşıldığı alanlar olduğuna inanıyoruz. İşte bu anlayışla, Yükseköğretim Kurulu’muzun liderliğinde üniversiteler bünyesinde Bilim İletişimi Ofisleri kurulmaya başlandı. Bu ofislerin temel amacı, üniversitelerde biriken bilimsel bilgi ve birikimi toplumla buluşturmak, bilimi herkesin anlayabileceği, sorgulayabileceği ve katkı sunabileceği bir zemine taşımaktır. Kastamonu Üniversitesi olarak bizler de, bu vizyonun bir parçası olarak bilimsel birikimimizi yalnızca akademik çevrelerle sınırlı tutmuyor; şehrimizle, toplumumuzla, gençlerimizle ve tüm paydaşlarımızla paylaşmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz" dedi. Üniversiteler bünyesinde kurulan Bilim İletişimi Ofislerinin amacının, bilimsel bilgiyi halkla buluşturmak olduğunu ifade eden Mertoğlu, "Burada bir kahve masasında başlayan, dünyaya yayılan ve şimdi Kastamonu’da çay eşliğinde devam eden bir fikrin izindeyiz: ‘Bir Fikir Dünyayı Değiştirir’ Gerçekten de, tarihteki tüm büyük dönüşümlerin arkasında önce bir fikir, ardından bu fikre inanan insanlar ve sonra onu eyleme döken cesur adımlar vardır. Fikirler, başlangıçta bir masa sohbeti, bir merak cümlesi ya da bir çay sohbetiyle doğar. Ama doğru zamanda, doğru araçlarla desteklendiğinde girişime, yeniliğe, hatta toplumsal dönüşüme dönüşebilir" diye konuştu. Etkinliğin ilk konuk konuşmacısı ise Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Erol Tekin oldu. Bireysel fikirlerin toplumsal dönüşümdeki rolüne dikkat çeken Tekin, girişimciliğin yalnızca ekonomik değil; sosyolojik, psikolojik ve teknolojik boyutlarıyla da değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Girişimciliğin toplumsal ihtiyaçlardan doğarak ekonomik ve bilimsel gelişmeye katkı sunduğunu söyleyen Tekin, "Bir fikrin dünyayı değiştirme potansiyeli vardır. Ancak her parası olan girişimci olamaz. Sürdürülebilirlik, rekabet ve doğru kaynak kullanımı girişimciliğin temelini oluşturur" ifadelerini kullandı. Doğal kaynaklar ve insan ve sermaye kaynakları açısından Türkiye’nin zengin bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Tekin, girişimcilerin bu kaynakları doğru kullanarak toplumsal fayda sağlayabileceğini vurguladı. Tekin, başarılı girişimlerin; müşterinin beklentisini ve psikolojisini doğru analiz eden, zamanı ve zemini iyi okuyan bireyler tarafından ortaya konulduğunu belirtti. Etkinlikte katılımcılar da sürece interaktif olarak dahil oldu. Bilimsel üretimin toplumsal faydaya dönüştürülmesinin öneminin altı çizilen söyleşi sonunda, Doç. Dr. Erol Tekin’e katkılarından dolayı teşekkür belgesi takdim edildi. Halkın ilgisiyle karşılanan Bilim Kafe etkinlik dizisinin önümüzdeki günlerde farklı konu ve konuklarla devam etmesi planlanıyor.