Yerel Haberler
Kastamonu
30 Aralık 2025 Salı - 19:31 Kastamonu için kuvvetli kar yağışı tahmini Kastamonu Valiliği’nden yapılan duyuruda yarın sabahın ilk saatlerinden itibaren Kastamonu’nun kuzey kesimindeki yüksek rakımlı bölgelerde kuvvetli kar yağışı beklendiği duyuruldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden Kastamonu için, 31 Aralık Çarşamba ilk saatlerden itibaren kuzey kesimdeki yüksek rakımlı bölgelerinde kuvvetli kar yağışı beklendiği tahmini yapıldı. Konuyla ilgili Kastamonu Valiliği’nden yapılan duyuruda, "Yağışların soğuk havanın etkisiyle çarşamba akşam saatlerden itibaren kıyılarda kuvvetli kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor. Vatandaşlarımızın ulaşımda aksamalar, buzlanma, don ve tipi gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olmaları gerektiğini önemle hatırlatıyoruz" ifadelerine yer verildi. İlde etkisini sürdüren kar yağışı sebebiyle çatılarda biriken kar kütlelerinin de risk oluşturulduğunun belirtildiği açıklamada, "Özellikle yoğun kar yağışı beklenen bölgelerimizdeki evler, ahırlar başta olmak üzere tüm yapılar için risk oluşturmaktadır. Can ve mal güvenliği açısından çökme tehlikesine karşı, çatılarda biriken karların, kontrollü ve güvenli şekilde temizlenmesi, kar kütleleri baca hasarlarına yol açabileceğinden soba ve bacaların kontrol edilmesi, çatı temizliği sırasında yüksekten düşme riskine karşı gerekli tedbirlerin alınması yaşanabilecek üzücü olayların önüne geçecektir" denildi.
529 yıllık vakıf geleneği yaşatıldı: 22 çocuk sünnet şenliğinde doyasıya eğlendi
03 Temmuz 2025 Perşembe - 15:23 529 yıllık vakıf geleneği yaşatıldı: 22 çocuk sünnet şenliğinde doyasıya eğlendi Kastamonu’da yaşatılan 529 yıllık gelenek çerçevesine ihtiyaç sahibi ve yetim çocuklar için sünnet şöleni düzenlendi. Şölende çocuklar, off-road ve klasik araçlarla düzenlenen konvoyla şehir turu attı. Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Sultan 2. Bayezid Vakfı’nın hayır şartı olarak 529 yıl önce başlatılan gelenek çerçevesinde ihtiyaç sahibi ve yetim çocuklar için sünnet şöleni düzenlendi. Sünnet şöleninde 22 çocuk için Kışla Parkından emniyet, off-road ve klasik araçlara bindirilerek konvoy düzenlendi. Mehteran takımının marşları eşliğinde şehir turu atan çocuklar daha sonra Cumhuriyet Meydanında Şehit Şerife Bacı ve Atatürk Anıtı önünde fotoğraf çektirdi. Daha sonra Hz. Pir Şeyh Şabanı Veli Külliyesinde sünnet ettirilen çocuklar için dua edildi. Doğa Kültür Köyünde düzenlenen şenlikte ise çocuklar çeşitli oyunlarla eğlendi. "Bizler çok mutlu olduk inşallah onlar da ve ailelerinde çok mutlu edebilmişizdir" Çocukları mutlu etmek için şenliği düzenlediklerini belirten Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürü Halil Alper, "Ecdadımızdan bizlere miras kalan 529 yıllık bir vakıf geleneği olarak Sultan 2. Bayezid Vakfı’nın bizlere bıraktığı vakfiye gereğince bugün Kastamonu ilimizde Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak 22 çocuğumuzu sünnet ettirdik. Bu etkinliğimizde bizlere destek olan Kastamonu Kamp ve Off-Road Kulübümüze, Kastamonu Klasik Otomobil Sevenler Derneğimize, İl Sağlık Müdürlüğümüz başta olmak üzere Kastamonu Valiliğimize, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüze ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra da bu etkinliklerimize her yıl devam edeceğiz. Bugün sünnet ettirdiğimiz çocuklarımız, Vakıflar Genel Müdürlüğünden yardım alan ihtilaç sahibi ve yetim çocuklarımızı sünnet ettirip mutlu etmeye çalıştık" dedi. Çocukların mutlu olmasının kendilerini sevindirdiğini kaydeden Alper, "Sünnet ettirdiğimiz çocuklarımıza bisiklet hediyemiz olacak, yine sponsorlarımız aracılığıyla altın hediye ettik. Burada da şölenimizde çocuklarımıza arabalarla eğlendiriyoruz. Sünnet ettirdiğimiz çocuklarımızı Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak kendi çocuklarımız gibi kabul ettik. Kendi çocuklarımız gibi mutlu etmeye çalıştık. Bizler çok mutlu olduk, inşallah onlar da ve ailelerinde çok mutlu edebilmişizdir" diye konuştu. 8 yaşında sünnet olan Hakan Gedik ise, "Çok güzel ve çok mutluyum. Off-Road araçlarına bindim, çok güzeldi. Şehirde gezdik, güzel oldu. Burası da çok güzel bir yer, eğleniyoruz" diye konuştu. Oğlu için düzenlenen şenliğin kendilerini mutlu ettiğini ifade eden Gülizar Elmacı da, "Çocuğum çok memnun, biz de çok teşekkür ederiz. Vakıflar Bölge Müdürlüğü bu hizmeti verdiği, çocuklarımızı sevindirdiği için çok memnunuz. Bugün dualar okundu, hediyeler verildi, çocuklar çok sevindi. Allah razı olsun. Off-road araçlarıyla da konvoy yaptılar. Her şey çok güzel, bizlere hizmet verdiler, çok mutluyuz. Çocuklarımız da çok mutlu" şeklinde konuştu.
529 yıllık vakıf geleneği yaşatıldı: 22 çocuk sünnet şenliğinde doyasıya eğlendi
03 Temmuz 2025 Perşembe - 15:13 529 yıllık vakıf geleneği yaşatıldı: 22 çocuk sünnet şenliğinde doyasıya eğlendi Kastamonu’da yaşatılan 529 yıllık gelenek çerçevesine ihtiyaç sahibi ve yetim çocuklar için sünnet şöleni düzenlendi. Şölende çocuklar, off-road ve klasik araçlarla düzenlenen konvoyla şehir turu attı. Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Sultan 2. Bayezid Vakfı’nın hayır şartı olarak 529 yıl önce başlatlan gelenek çerçevesinde ihtiyaç sahibi ve yetim çocuklar için sünnet şöleni düzenlendi. Sünnet şöleninde 22 çocuk için Kışla Parkından emniyet, off-road ve klasik araçlara bindirilerek konvoy düzenlendi. Mehteran takımının marşları eşliğinde şehir turu atan çocuklar daha sonra Cumhuriyet Meydanında Şehit Şerife Bacı ve Atatürk Anıtı önünde fotoğraf çektirdi. Daha sonra Hz. Pir Şeyh Şabanı Veli Külliyesinde sünnet ettirilen çocuklar için dua edildi. Doğa Kültür Köyünde düzenlenen şenlikte ise çocuklar çeşitli oyunlarla eğlendi. "Bizler çok mutlu olduk inşallah onlar da ve ailelerinde çok mutlu edebilmişizdir" Çocukları mutlu etmek için şenliği düzenlediklerini belirten Kastamonu Vakıflar Bölge Müdürü Halil Alper, "Ecdadımızdan bizlere miras kalan 529 yıllık bir vakıf geleneği olarak Sultan 2. Bayezid Vakfı’nın bizlere bıraktığı vakfiye gereğince bugün Kastamonu ilimizde Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak 22 çocuğumuzu sünnet ettirdik. Bu etkinliğimizde bizlere destek olan Kastamonu Kamp ve Off-Road Kulübümüze, Kastamonu Klasik Otomobil Sevenler Derneğimize, İl Sağlık Müdürlüğümüz başta olmak üzere Kastamonu Valiliğimize, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğümüze ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. İnşallah bundan sonra da bu etkinliklerimize her yıl devam edeceğiz. Bugün sünnet ettirdiğimiz çocuklarımız, Vakıflar Genel Müdürlüğünden yardım alan ihtilaç sahibi ve yetim çocuklarımızı sünnet ettirip mutlu etmeye çalıştık" dedi. Çocukların mutlu olmasının kendilerini sevindirdiğini kaydeden Alper, "Sünnet ettirdiğimiz çocuklarımıza bisiklet hediyemiz olacak, yine sponsorlarımız aracılığıyla altın hediye ettik. Burada da şölenimizde çocuklarımıza arabalarla eğlendiriyoruz. Sünnet ettirdiğimiz çocuklarımızı Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak kendi çocuklarımız gibi kabul ettik. Kendi çocuklarımız gibi mutlu etmeye çalıştık. Bizler çok mutlu olduk, inşallah onlar da ve ailelerinde çok mutlu edebilmişizdir" diye konuştu. 8 yaşında sünnet olan Hakan Gedik ise, "Çok güzel ve çok mutluyum. Off-Road araçlarına bindim, çok güzeldi. Şehirde gezdik, güzel oldu. Burası da çok güzel bir yer, eğleniyoruz" diye konuştu. Oğlu için düzenlenen şenliğin kendilerini mutlu ettiğini ifade eden Gülizar Elmacı da, "Çocuğum çok memnun, biz de çok teşekkür ederiz. Vakıflar Bölge Müdürlüğü bu hizmeti verdiği, çocuklarımızı sevindirdiği için çok memnunuz. Bugün dualar okundu, hediyeler verildi, çocuklar çok sevindi. Allah razı olsun. Off-road araçlarıyla da konvoy yaptılar. Her şey çok güzel, bizlere hizmet verdiler, çok mutluyuz. Çocuklarımız da çok mutlu" şeklinde konuştu.
Batı Karadeniz Bölgesi’nin 20 yıllık ormancılık stratejisi bu çalıştayda belirlendi
02 Temmuz 2025 Çarşamba - 17:30 Batı Karadeniz Bölgesi’nin 20 yıllık ormancılık stratejisi bu çalıştayda belirlendi Batı Karadeniz Bölgesi’nde yer alan illerin 20 yıllık ormancılık stratejilerinin belirlendiği çalıştayda konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, "Koruma alanları, ki biyoçeşitliliğin muhafazası, geleceğin sigortası, mevcut varlığın devam ettirebilmesi için gelecek kuşaklara aktarılması noktasında korunan alan varlığının ve sürdürülebilir orman yönetimi için kaynakların artırılmasını hedefliyoruz" dedi. Dünya Bankası desteğiyle yürütülen "İklime Dirençli Ormancılık Projesi" kapsamında Türkiye ormancılığının sürdürülebilir şekilde yönetilmesi ve iklim değişikliğine karşı önlemler geliştirilmesi amacıyla çalışmalar sürüyor. Bu çerçevede Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda Orman Genel Müdürlüğü tarafından Kastamonu’da Türkiye Ulusal Ormancılık Programı (TUOP) Batı Karadeniz Bölgesi Çalıştayı gerçekleştirildi. Çalıştayda sürdürülebilir orman yönetimi, iklim değişikliğiyle mücadele, kırsal kalkınma, biyolojik çeşitliliğin korunması ve orman ekosistem hizmetlerinin devamlılığının sağlanması konuları ele alındı. Türkiye ormanlarının 2024-2043 yılları arasındaki planlamasına ilişkin uzmanlar görüşlerini bildirdi. Çalıştaya Batı Karadeniz Bölgesi’nde yer illerin kamu kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcileri başta olmak üzere ormancılık sektörünün farklı paydaşları katılım sağladı. Türkiye ormancılığının mevcut durumu küresel gelişmelerle birlikte değerlendirilerek çözüm önerileri, stratejiler ve eylem planlarına dair görüş alışverişi sağlandı. "Ormanların yanmasının müsebbibi vatandaş ama söndürmeye gelince sadece Orman Genel Müdürlüğüne yükleniliyor" Kastamonu Üniversitesi Merkez Sezai Karakoç Toplantı Salonu’nda yapılan çalıştayda konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, "Ormanlarımız sadece biyoçeşitlilik açısından değil, kıymet arz etmekte değil, aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadelede en önemli doğal kaynaklardan bir tanesidir. Bu vesileyle ormanların korunması, sürdürülebilir yönetimi ve gelecek kuşaklara sağlıklı bir şekilde aktarılması adına çalışmalar yürütülüyor. Önümüzdeki 20 yılın planlanması adına ortak akıl ve istişaresiyle geleceği planlama noktasındaki fikirleri bu çalıştay vesilesiyle çok kıymetli ve önem arz ediyor. Orman kaybını tersine çevirmek yani azaltmak özellikle 70’li yıllardan sonra Stockholm sözleşmelerini hatırlayan. Dünyada ciddi bir tahribat vardı. Daha sonra bir takım devam eden sözleşmeler oldu ama hala devam eden bir azalma söz konusu. Türkiye ormancılığında orman varlığının artması hakikaten önemli, birçok ülkede maalesef orman kaybı yaşanıyor. Bunu tersine çevirmeyi bir hedef olarak belirlenmiştir. Orman temelli faydalarda artış yani ormanlardan faydalanırken bunu daha katma değerli çeşitlendirebilir miyiz? Yani ürün ve hizmet sektörü noktasında nihai olarak katma değerli ürünler noktasında bunu daha fazla insanların, paydaşların beklentilerini karşılayacak şekilde arttırabiliriz. Bir diğeri koruma alanları, ki biyoçeşitliliğin muhafazası, geleceğin sigortası, mevcut varlığın devam ettirebilmesi için gelecek kuşaklara aktarılması noktasında korunan alan varlığının artırılması, sürdürülebilir orman yönetimi için kaynakların artırılması diğer hedeflerden bir tanesi. Yönetim çerçevelerinin güçlendirilmesi ve işbirliği ve koordinasyon. Ormanları sadece Orman Genel Müdürlüğü tek başına yönetemez. Sahip çıkmadığında ülkemizin doğal mirası, insanlığın doğal mirası diyoruz ama tek başına bu yükü Orman Genel Müdürlüğüne yüklemek de doğru değil. Ormanların yanmasıyla beraber yanmadan müsebbip vatandaş ama söndürmeye gelince sadece Orman Genel Müdürlüğüne yükleniyor. Dolayısıyla bu biyoçeşitlilik, bu doğal kaynak hepimizin, bu miras bizden öncekilerden bize devredilmiş bir miras. Dolayısıyla bizim bunu koruyup gelecek kuşaklara da aktarma gibi bir vazifemiz söz konusu. Bu anlamda bütün kurumları, özel sektör, STK, üniversiteler, kooperatifler, dernekler, sendikalar, iş dünyası kim olursa tamamı işbirliği ve koordinasyon içerisinde el birliğiyle bu sürecin içerisinde olması gerekiyor. Bir ülkenin dünya standartlarında orman varlığı açısından kabul edilen ortalaması yüzde 30’un üzerinde ormanı olmasıdır. Türkiye’de bu orana ulaşmış durumdadır" dedi. "Biyoçeşitlik noktasında bazı türler adaptasyonu sağlayamayacak ve yok olacak" İklim değişikliğinden ekosistemlerin etkilendiğini belirten Küçük, "Özellikle ekstrem hava olaylarına karşı karşıya aşırı yağışlar oluyor ve aşırı aşırı kurak periyotlar oluyor. Uzun periyotlar oluyor. Normal ekosistemi üzerindeki etkileri, orman yangınları artık sezon kalmadı. Aralık ayında Amerika’da orman yangını yaşadık ve biyoçeşitlik noktasında da yine bazı türler adaptasyonu sağlayamayacak. Ortadan kalkınması öngörülüyor. Bu noktada iklim değişikliğiyle mücadelede olmazsa olmazlardan birisi ormanlarımızı korumaya yönelik hepimize vazife düşüyor. Böcek istilalarında ve popülasyonlarında zararlı böceklerde patlamalar öngörülüyor. Kuraklık kaynaklı kurumalar, malumunuz ve büyük ve şiddetli yangınlar ve özellikle Türkiye ormancılığın da güzel uygulamalar var. Çeşitli projeler var, bu projelerin daha da yaygınlaştırılması gerekiyor. Bunları yapmak kolay değil. İklime dirençli orman kurma, oturduğumuz yerde bazı şeyleri çok kolay konuşabiliyoruz ama sahada uygulaması da lazım" diye konuştu. "Örtü yangınlarından tepe yangınlarına dönüşleri gördük" Orman yangınları konusunda vatandaşlarda bilinç oluşturulmasının önemine değinenn Prof. Dr. Küçük, "Toplumun nasıl depremle beraber yaşama alışkanlığı varsa yangınlarla da yaşayacak. Türkiye ormanlarına sahip olduğu orman eko sistemleri, yangını adapte olmuş sistemlerden bir tanesi. Kızılçam ormanlarını kabul etmemiz lazım ama bu zararı en aza indirme adına elbette mücadeleler devam ediyor. Şunu gördük, artık eskiden örtü yangınları ağırlıklıyken örtü yangınlarından tepe yangınlarına dönüşleri gördük. Çünkü yanıcı madde yoğunluğu kurak periyotlar, şiddetli rüzgarlar, örtü yangınlarını artık çok kısa sürede tepeye dönüştürdü. Tepe yangınlarına sebep oluyor. Tepe yangınları daha şiddetli tepeye yangınlarına, büyük yangınlara dönüştürerek artık mücadelede zorluğu artırıyor. 40 km, 50 km rüzgarlar oluyor. Artık 30 kilometreden sonra oluşan rüzgarlar kritik rüzgarlar. Kontrol altına almakta güçlük yaşadığımız rüzgarlar. 100 kilometre rüzgar var, araba gibi gidiyor. Helikopterler, uçuramıyorsunuz, etkili atış yapamıyorsunuz, yangın uçakları gidiyor. Dolayısıyla yangın rejiminde değişiklikler söz konusu" şeklinde konuştu. "Batı Karadeniz’deki ormancılık ve sektör paydaşları için ortak eylem gayesindeyiz" Kastamonu Orman Bölge Müdürü Hasan Yaslıkaya ise, "Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki ormancılık ve sektör paydaşları için ortak bir rehber oluşturmak, kamu kurum ve kuruluşlarının kendi strateji eylem planları uygulamalarına eşgüdüm sağlamak, ülkemizin ekolojik, ekonomik, sosyokültürel yönden farklılıklarını azaltmak, ormancılık sektörünün sorunlarına çözüm önerileri geliştirmek, paydaş katılımcılığının etkileşimini geliştirmek gayesindeyiz" ifadelerini kullandı. Türkiye Ulusal Ormancılık Programı hakkında katılımcılara yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden Görücü ise, "Ulusal Ormancılık Programı’nın Batı Karadeniz Bölgesi’nin özellikle bulunması gereken 4 önemli ayağını hep birlikte oluşturmaya çalışacağız. Teknik, biyolojik, ekonomik ve sosyal boyutlarını değerlendireceğiz. Kastamonu toplantımızdan sonra Erzurum, Bursa ve Trabzon ile birlikte son olarak Ankara’da yapacağımız çalıştayla tamamlayacağız. Türkiye Ulusal Ormancılık Programı’nın aslında oluşmasının esas ayaklarından bir tanesi iklim değişikliği ile mücadeledir. Ülkemizin şu anda da gündeminde olan ve mecliste bekleyen İklim Kanunu da bunun bir çıktısı olarak yansıyacaktır" dedi. Konuşmaların ardından konunun uzmanları tarafından sunumlar yapılarak, görüş alışverişinde bulunuldu. Çalıştaydan elde edilen çıktılar ise Türkiye’nin uzun vadeli ormancılık vizyonunu belirleyecek Türkiye Ulusal Ormancılık Programı’nın hazırlanmasında önemli bir temel oluşturacak. Program kapsamında çalıştayların 9 bölgede yapılacağı öğrenildi.
Kastamonu, Çankırı ve Sinop’ta girişimcilere e-ticaret ve e-ihracat fırsatları anlatıldı
02 Temmuz 2025 Çarşamba - 17:18 Kastamonu, Çankırı ve Sinop’ta girişimcilere e-ticaret ve e-ihracat fırsatları anlatıldı E-ticaretin sınırları aşıp ihracata dönüştüğü yeni dijital dönemde, Trendyol, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı ve üç ilin Ticaret ve Sanayi Odaları işbirliğinde Kastamonu, Çankırı ve Sinop’ta iş dünyasına e-ticaret ve e-ihracat fırsatları anlatıldı. Kastamonu, Çankırı ve Sinop’ta düzenlenen "E-Ticaret ve E-İhracat Buluşmaları: Trendyol ile Küresel Pazara Yolculuk" etkinliğinde, yerel girişimcileri üretimden pazarlamaya kadar pek çok alanda dönüşüm yaşayan e-ticaret sektörünün, mikro ihracat yoluyla uluslararası pazarlara açılma fırsatlarına ilişkin bilgiler paylaşıldı. Etkinlik çerçevesinde yerel iş dünyası temsilcileri Kastamonu’da Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) Toplantı Salonu’nda, Çankırı’da TSO Toplantı Salonu’nda, Sinop’ta ise TSO Toplantı Salonu’nda bir araya geldi. Trendyol İç Anadolu Bölge Satış ve İş Geliştirme Yöneticisi Mutlu Çevik’in konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, e-ticaret ve e-ihracata yönelen yerel üretici ve girişimcilere; Trendyol’un e-ihracat vizyonu, Türkiye’nin bu alandaki rekabet avantajları, ihracat sürecinin nasıl işlediği ve sistemin satıcılara sağladığı kolaylıklar detaylı olarak aktarıldı. Ayrıca Türkiye’nin dört bir yanından satıcıların hiçbir ek operasyonel yük altına girmeden ürünlerini yurt dışına ihraç edebildiği e-ihracat sistemine ilişkin fırsatlar hakkında bilgiler verildi. Trendyol’un altyapısıyla desteklenen sistemle, Kastamonu, Çankırı ve Sinop’taki yerel üreticiler ürünlerini yalnızca Türkiye’ye değil, Azerbaycan’dan Körfez ülkelerine, Balkanlardan Avrupa’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyaya ulaştırabildiğinin belirtildiği etkinliklerde, 2023 yılında Azerbaycan ile başlayan ticaretin Körfez ülkeleri ve son olarak ta Romanya’nın sisteme dâhil olmasıyla Avrupa Birliği’ne doğru genişlemeye başladığı belirtildi. Tümü Türkiye’de üretilen ürünlerin dünya pazarlarına açılmasını kolaylaştıran bu model ile özellikle e-ticaret üzerinden ihracatı hedefleyen TR82 Bölgesi’ndeki girişimciler için büyük bir fırsatlar sunulduğu belirtildi. TR82 Bölgesi’ndeki yerel ürünlerin küresel piyasalara ulaşması için Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı ve Trendyol işbirliğinde gerçekleştirilen bu etkinlik ile Kastamonu, Çankırı ve Sinop’taki yerel üretici ve girişimcilerin ihracata yönlendirilmesi hedefliyor.
Kaybolan hayvanlar için dronla umut arayışı
02 Temmuz 2025 Çarşamba - 13:34 Kaybolan hayvanlar için dronla umut arayışı Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde kaybolan iki büyükbaş hayvanını bulabilmek için ormanlık alanda dronla arama yapan çiftçi, yetkililerden yardım istedi. Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaşayan Hasip Bostan, 29 Haziran Pazar günü büyükbaş hayvanlarını otlatmak için meraya götürdü. Bostan, bir süre sonra kontrol etmek için yanlarına gittiği hayvanlarından iki tanesinin kaybolduğunu fark etti. Ailesi ile birlikte hayvanları aramaya başlayan Bostan bir sonuca varamayınca arkadaşlarından yardım istedi. Arkadaşları Bostan’ın hayvanlarını bulabilmek için ormanlık alanda dronla havadan arama yapmaya başladı. 3 gündür yapılan aramalara rağmen hayvanlara ait bir ize rastlanılamadı. Bostan, kayıp hayvanlarının bulunabilmesi için yetkililerden yardım talep etti. Ormanı dronla havadan görüntülediklerini, ancak hayvanları bulamadıklarını belirten Hasip Bostan, "İhsangazi ilçesine bağlı Sevindik Mahallesinde ikametgah etmekteyim. Pazar günü gündüz 12.00-13.00 arasında mahalleme yakın bir yerde hayvanlarımızı otlatırken içlerinden iki tanesi kayboldu. O günden beri tüm aramalarımıza rağmen bir sonuç elde edemedik. Herkesten yardımcı bekliyorum, daha önce böyle bir olay başıma hiç gelmemişti, gerçekten çok zormuş. Şimdiye kadar onları bu seviyeye getirmek için bir hayli harcamalar yapıyoruz. Amma velakin elimizde olan koca bir sıfır. Sanki yer yarıldı dibine girdi. 3 gündür arıyoruz ama yok. Ne yapacağımı da şaşırdım. 10 kişilik arkadaşlarımızla da dron ile de arama yaptık ama 3 gündür bulamadık. Yetkililerden yardım bekliyorum" dedi.
Kastamonu Üniversitesi’nin yenilikçi projesine TÜBİTAK’tan destek
02 Temmuz 2025 Çarşamba - 11:22 Kastamonu Üniversitesi’nin yenilikçi projesine TÜBİTAK’tan destek Kastamonu Üniversitesi tarafından ‘akıllı malzemeler’ alanında yapılan yenilikçi proje TÜBİTAK’tan destek alacak. Kastamonu Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Daşdemir’in "Öngerilmeli Manyeto-Elektro-Elastik Kompozit Malzemelerin Kusurlu Temas Modellemesi" isimli projesi TÜBİTAK tarafından 1002-Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Proje kapsamında, mekanik kuvvet etkisiyle elektrik veya manyetik alan üretebilen ve bu alanlara maruz kaldığında şekil değiştirebilen, yani "akıllı" özellikler taşıyan manyeto elektro elastik kompozit malzemelere yönelik yenilikçi bir mekanik model geliştirilecek. Araştırmada, bu malzemelere önceden uygulanan öngerilmelerin ve katmanlar arasındaki kusurlu temasların dinamik davranış üzerindeki etkileri ayrıntılı olarak incelenecek. Projenin, sensör teknolojilerinden tıbbi görüntülemeye ve savunma sanayiine kadar uzanan geniş bir uygulama alanına katkı sunması bekleniyor. Geliştirilecek kuramsal çerçeve ile daha dayanıklı, verimli ve fonksiyonel "akıllı sistemlerin" tasarımı için bilimsel altyapı oluşturulması hedefleniyor. Proje ile Türkiye’nin stratejik Ar-Ge hedefleri doğrultusunda yerli ve milli teknoloji üretimine katkı sağlamayı amaçlanıyor. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, projede görev alan araştırma ekibini tebrik ederek, Kastamonu Üniversitesinin bilimsel araştırma potansiyeline sundukları katkılardan dolayı teşekkür etti.
Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğünden Leman dergisine kınama
01 Temmuz 2025 Salı - 22:50 Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğünden Leman dergisine kınama Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğü tarafından, Leman dergisinde yayımlanan Hazreti Muhammed ile Hazreti Musa’ya yönelik hakaret içeren karikatüre tepki gösterilerek kınama mesajı yayınlandı. Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğü, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Leman Dergisi’nde Hazreti Muhammed’e yönelik yayımlanan karikatüre tepki gösterdi. Kastamonu Üniversitesi Rektörlüğünce yapılan kınamada, "Leman dergisinde yayımlanan ve Hazreti Muhammed (s.a.v.) ile Hazreti Musa (a.s.)’a yönelik hakaret içeren karikatür, yalnızca iki büyük peygambere değil, aynı zamanda toplumumuzun köklü dini ve ahlaki değerlerine yapılmış açık bir tahkir ve tahrik girişimi olarak değerlendirilmektedir. Toplumların inanç temelli hassasiyetlerini hedef alan bu tür saygısız ve kışkırtıcı yaklaşımlar, derin bir teessür ve endişeyle karşılanmaktadır. Dini değerleri ve sembolleri aşağılayıcı biçimde kamuoyuna sunmak, hiçbir şekilde fikir ve ifade hürriyeti çerçevesinde meşru gösterilemez. İnançların, toplumsal barışı ve birlikte yaşama kültürünü besleyen temel bir unsur olduğu bilinciyle bu tür yayınların, yalnızca inanç mensuplarının kutsal değerlerini hedef almakla kalmayıp, aynı zamanda hoşgörü ortamını, sosyal huzuru ve kamu düzenini de zedelediğini önemle vurgulamak isteriz. Her inanç mensubunun kutsallarına saygı gösterilmesi gerektiğine inanıyor, düşünce ve ifade hürriyetinin ayrıştırıcı, incitici ve hakaret içeren bir araç değil, karşılıklı anlayış ve toplumsal saygı temelinde yürütülmesi gerektiğini savunuyoruz. İnançlara yönelik hakaretin değil, ortak insani değerler doğrultusunda karşılıklı saygının egemen olduğu birlikte yaşama zemini inşa etme sorumluluğuyla hareket ediyor; söz konusu yayını en güçlü ifadelerle kınıyoruz" ifadelerine yer verildi.
Kastamonu’da Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlandı
01 Temmuz 2025 Salı - 17:25 Kastamonu’da Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlandı Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde düzenlenen törenle 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı kutlandı. Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla tören düzenlendi. İnebolu Liman Başkanı Kazım Albay’ın çelenk bırakmasıyla başlayan törenin ardından katılımcılar TCG 96 Sahil Güvenlik Gemisiyle denize açıldı. Gezi sırasında, şehit denizciler için dua edildi. Doğanyurt Kaymakamı İnebolu Kaymakam Vekili Halil Affan Erdoğan, Belediye Başkan Vekili Necmi Mankaloğlu, İnebolu Liman Başkanı Kazım Albay ve protokol üyeleri tarafından denize çelenk bırakıldı. Törende konuşan İnebolu Liman Başkanı Kazım Albay, "Kabotaj, bir ülkenin limanları arasında ve kara sularında deniz taşımacılığının sadece o ülke bayrağını taşıyan gemilerle yapılmasıdır. Osmanlı Devletinde Kapitülasyonlarla tanınan imtiyazlar nedeni ile limanlar arası taşımacılığın büyük bir bölümü yabancılar tarafından yapılmaktaydı. Bu gün 99. yılını kutladığımız Kabotaj Kanunu 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanun uyarınca Türk karasularında yük ve yolcu taşımacılığı, deniz balıkçılığı, liman işçiliği, gemi adamları, dalgıçlık, kılavuzluk, gemi kurtarma ve benzeri bütün denizcilik faaliyetleri yalnız Türk bayraklı deniz araçları ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tanınmıştır. Kabotaj Kanunu ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti denizdeki egemenliğini tam olarak tesis etmiştir" dedi.