Yerel Haberler
Kastamonu
Kan donduran cinayetin iki sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı
18 Temmuz 2025 Cuma - 08:58 Kan donduran cinayetin iki sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı Kastamonu’da öldürdükleri vatandaşın başını keserek sulama kanalına atan 2 sanık, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Olay, 5 Mayıs 2024 tarihinde Kastamonu’nun Merkez ilçesi Dere köyü mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, terk edilmiş haldeki bir aracı gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince araç ve çevresinde yapılan incelemeler neticesinde, bölgedeki su kanalının içinde başı kesilmiş halde ceset bulundu. Bulunan cesedin 4 gündür kayıp olarak aranan Adem Yeşilgil’e (48) ait olduğu belirlendi. Jandarma ekiplerince, 4 günlük bir aramanın ardından Yeşilgil’in kesilen kafası da cesedin bulunduğu yerden 2 bin 200 metre uzaklıkta bulundu. Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma çerçevesinde jandarma ekiplerince olayı gerçekleştirdikleri tespit edilen Şerife K., Niyazi K. ve E.Ö. gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen şahıslar çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklandı. Yargılama sürecinde E.Ö. ise adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakıldı. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde Şerife K., Niyazi K. ve E.Ö. hakkında ’mala zarar verme’, ’kasten öldürme’, ’gece vakti silahla yağma’ suçlarından dava açıldı. Davanın karar duruşmasında tutuklu yargılanan Niyazi K. ile tutuksuz yargılanan E.Ö., taraf avukatlarıyla Adem Yeşilgil’in yakınları hazır bulunurken, sanık Şerife K. ise SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı. Sanıklar, önceki duruşmadaki beyanlarını tekrarlayarak beraatlerini talep etti. Taraf avukatları ise önceki savunmalarını tekrarladı. İki sanığa müebbet hapis cezası Daha sonra sanıklar hakkındaki kararını açıklayan mahkeme heyeti, Niyazi K. ve Şerife K.’yi ’kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca, Niyazi K.’yi ’mala zarar verme’, ateşli silah kanuna muhalefet’, ’yağma’ suçlarından toplam 11 yıl 4 ay; Şerife K. ise ’mala zarar verme’ ve ’yağma’ suçlarından 9 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuksuz yargılanan E.Ö. ise 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. E.Ö. hakkındaki adli kontrol şartının devamına karar verildi.
Çiftçilerin "beyaz altın" nöbeti: Sarımsaklar çalınmasın diye sabaha kadar tarlada nöbet tutuyorlar
17 Temmuz 2025 Perşembe - 10:16 Çiftçilerin "beyaz altın" nöbeti: Sarımsaklar çalınmasın diye sabaha kadar tarlada nöbet tutuyorlar Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde hasadı devam eden Taşköprü sarımsağını hırsızlardan korumak isteyen çiftçiler, tarlalarda gece boyunca nöbet tutuyor. Bazı çiftçiler ise çözümü tarlalarına güvenlik kamerası kurmakta buldu. Avrupa Birliği tarafından tescillenen, dünyaca ünlü Taşköprü sarımsağının hasadı devam ediyor. Gün boyunca tarlalarda çalışan çiftçiler, topraktan çıkarttıkları sarımsakları tarlada kurumaya bırakıyor. Yaklaşık 15 gün boyunca tarlada kuruyan sarımsaklar daha sonra toplanarak satılıyor. Kilogramı 250 lirayı bulan ve bölgede "beyaz altın" olarak adlandırılan Taşköprü sarımsağı hırsızları da cezbediyor. İlçede bir tarlada hırsızlık olayının yaşanmasının ardından endişelenen çiftçiler, sarımsaklarının başında nöbet tutmaya başladı. Tarlada, tüfekleriyle sabaha kadar nöbet tutan çiftçiler, bir yıllık emeklerini korumaya çalışıyor. Taşköprü ilçesine bağlı Çetmi köyündeki bazı çiftçiler ise da sarımsaklarını hırsızlardan korumak için tarlalarına güneş enerjili, hareket algılayan güvenlik kamerası kurdu. "15 gün daha minibüsün içinde yatıp malımızı koruyacağız" Çetmi köyünde sarımsak yetiştiricili yapan İrfan Ünvar, tarlasına getirdiği minibüste yattığını ifade ederek, "Sarımsak hasadımız devam ediyor. Bu sene rekolte iyi gibi görülüyor. Fiyatlar da iyi olursa daha iyi olacak. Tabii masraflarımız çok. Fiyatlar şu an biraz düşük gibi, kuruduktan sonra artacaktır. Hırsızlar da buralara gelmeye başladı. Biz de mecburen tarlalarımızda böyle tüfekle beklemek zorundayız. Bu caydırıcı anlamda, bir insan vurma niyetinde değiliz. Sadece mahsulümüzü korumak istiyoruz. Sonuçta 8 ay boyunca biz buna emek veriyoruz. 15 Ocak’tan beri, çapası, sulaması, ilaçlaması, mazotu derken çok masraf yaptık. Bu sebeple de sabaha kadar hırsızlara karşı nöbet tutuyoruz. Minibüste dinleniyoruz, yatağımızı yorganımızı aldık. Minibüs ev gibi oldu bize. 15 gün daha minibüsün içinde yatıp malımızı koruyacağız" dedi. "24 saat boyunca tarlamızı kameramızla gözlüyoruz" Yaşanan bir hırsızlık olayının ardından herkesin tarlalarda nöbet tutmaya başladığını dile getiren Vahit Demirbaş ise kendisinin de çözümü tarlaya güvenlik kamerası kurmakta bulduğunu kaydederek, "Çok fazla hırsızlık yok ama bir olay olmuş. Jandarma ekipleri yakalamış. Bunu duyunca biz de tarlamıza kamera koyduk. Kamera herhangi bir hareket algıladığı zaman telefonumuza mesaj gönderiyor. O mesaja göre biz de hareket ediyoruz. Saat 07.00’de günlükçüleri alıyoruz, onlarla birlike saat 18.00’e kadar çalışıyoruz. Bu zahmetli ve maliyetli bir iş. 10 bin dönemlik alan için sadece gündelikçi parası ödüyoruz. Bu faaliyetler de yüksek olduğu için hırsızlık olayı olduğunda canımız yanıyor. Biz de böyle bir çözüm bulduk. 24 saat boyunca tarlamızı kameramızla gözlüyoruz. Telefonumuza, ‘sarımsak çalmaya çalışan birinin yakalandı’ diye mesaj geldi. Ondan sonra nöbet beklemeye başladık" diye konuştu.