Yerel Haberler
Kastamonu
29 Aralık 2025 Pazartesi - 16:56 Kastamonu Fizik ve Rehabilitasyon Hastanesi hasta kabulüne başladı Kastamonu’da inşa edilen 250 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesinde hasta kabulüne başlandı. Sağlık Bakanlığı’nca Kastamonu’da hayata geçirilen proje ile 650 milyon TL’ye ihalesi yapılan 250 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesindeki çalışmalar tamamlandı. 57 bin 448 metrekare kapalı alana sahip hastanede, inşa çalışmalarının tamamlanmasının ardından hasta kabulüne başlandı. Çevre illerdeki hastaların da faydalanabileceği hastanede 143 metrekarelik acil servis ve bir CPR odası, 1 adet MR odası, 2 röntgen odası ve 1 kemik dansimetre odası bulunuyor. Hastane, elektro terapi üniteleri ile erkek ve kadınlar ayrı olmak üzere aynı anda toplam 36 hastaya hizmet verebiliyor. Deprem riskine karşı sismik izolatör sistemi kurulan hastanede, mekanoterapi, uzay terapisi, ozon tedavisi ve akupunktur tedavi odaları da yer alıyor. AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu ile beraberindeki heyet, Kastamonu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesini ziyaret etti. Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Hastanesi Başhekimi Davut Döner’den hastaneyle ilgili bilgiler alan heyet hasta ve hasta yakınlarını da ziyaret ederek ’geçmiş olsun’ dileklerinde bulundu. "Hastanemiz tam kapasiteyle 250 yataklı ve her türlü donanıma sahip, çok özel ve yetkin bir hastane" Ziyaretin ardından açıklamada bulunan AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, "Bugün çok heyecanlı ve gururlu bir gün geçiriyoruz. Fizik Tedavi ve Hastanemizin hasta kabulüne başladığı ilk gün. İnşallah bundan sonra da güzel hizmetlere imza atacak sağlık yatırımlarımızı, sağlık altyapımızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Ben bu noktada emeği geçen herkese kalbi şükranlarımı sunmak istiyorum. Tabii ki başta biz bu hizmete kavuşturan Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a en derin kalbi şükranlarımızı sunuyoruz. Hastanemiz tam kapasiteyle 250 yataklı ve her türlü donanıma sahip, çok özel ve yetkin bir hastane. Bu noktada da şehir dışından da çok talep gören bir hastane olarak devam etmekteyken, inşallah bundan sonra da bu verdiği hizmetlerle ülkemize, milletimize, şehrimize çok büyük hizmetler vereceğinden eminim. Hastanemiz özellikle son sistem bir hastane, her türlü teçhizat, tedavi anlamında her türlü özelliğin kullanıldığı bir hastane, depreme dayanıklı yapılmış modern bir tesis. O nedenle de çok kıymetli. Bizim için yeni yılın artık arifesindeyiz. Kastamonu’ya çok güzel bir aslında hediye de olmuş oldu. Ama şunu da söyleyelim ki 2026 yılında da sağlıkta açılışımız birbiri ardına devam edecek. Bu konudaki çalışmalarımızda el birliğiyle, istişareyle imece ile yürütüyoruz" dedi. "Tamamlayıcı geleneksel tıp uygulamalarını da barındıran son teknoloji bir rehabilitasyon hastanesi oldu" Hastaneyle ilgili bilgiler veren Kastamonu İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz ise, "Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanemiz bugün itibariyle kapılarını hizmete açtı. Tabii uzunca bir süre emek var ama sonunda da böyle güzel bir mutluluk var. 250 yatağıyla son donanım teknolojisiyle birinci sınıf hizmetleriyle, havuzlarıyla, rehabilitasyon alanlarıyla, konforlu yataklarıyla, nitelikli odalarıyla bir hastaneye kavuşmuş olduk. Hastanenin açılmasında ciddi bir emek var, ciddi bir gayret var. Ben bu konuda emek veren arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Hepsine ayrı ayrı şükranlarımı arz ediyorum. Hepsi mesai mefhumu gözetmeden gayretle bu sürece gelmesine vesile oldular. Gece yarılarına kadar tatil günlerinde dahi bu eserin ortaya çıkması için mücadele ettiler. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Şükranlarımı arz ediyorum. Kastamonulu vatandaşlarımıza da hayırlı olsun diyorum" diye konuştu. Hastanenin son teknolojiyle donatıldığını söyleyen Yavuzyılmaz, "Hastane inşaatında deprem izolatörleri ile başlayıp güvenlik ön plana taşınan, yine kullanım açısından da engelli uygulamalarına son derece riayet edilerek engelliler için de erişebilirlik sınırlarını sağlayarak yapılmış bir hastane. Tıbbi donanım açısından da yürüme robotuyla, havuzlarıyla, teknik kapasitesiyle de günümüz modern tıbbının ihtiyaç duyduğu her şeyi içinde barındıran bir hastane. Ayrıca geleneksel ve tamamlayıcı tıp poliklinikleri ile kupa, akupunktur, sülük tedavisi, ozon terapisi gibi tamamlayıcı geleneksel tıp uygulamalarını da barındıran komple bir rehabilitasyon hastanesi oldu. Kastamonumuza ve ülkemize hayırlı olsun diyorum" ifadelerini kullandı. "İstendiği zaman 310 yatak kapasitesine kadar ulaşabiliyor" AK Parti Kastamonu İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu da hastanenin şehre hayırlı olmasını dileyerek, "Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğiyle, Kastamonu sağlıkta bölgede cazibe merkezi olmaya devam ettiriyor. 250 yatak kapasiteli, istendiği zaman 310 olan yatak kapasiteye kadar ulaşabildiğini hepimiz görüyoruz, şahit oluyoruz. Hemşehrilerimiz, vatandaşlarımız burayı kullandıklarını, bu konforu yaşadıklarını hepimiz şahit oluyoruz. Bundan sonra da inşallah Saraçlar Mahallesindeki ve yeni yapılacak hastanelerimizle birlikte sağlıkta, en uç noktalara yani doruk noktalara varacağımızı düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Emekli oldu, devlet tecrübesini kitaplara yazdı
27 Temmuz 2025 Pazar - 10:01 Emekli oldu, devlet tecrübesini kitaplara yazdı Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesine yaşayan emekli Vali Yardımcısı Nevzat Sinan, hayalini kurduğu yazarlığa kitap yazarak başladı. Görevde bulunduğu süre boyunca edindiği hatıraları kaleme alan Sinan, bu birikimlerini kitap haline getirdi. Amasya, Denizli ve Nevşehir gibi illerde Vali Yardımcılığı yapan Nevzat Sinan, emekli olduktan sonra Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesine yerleşti. Burada, yaptırdığı evinin bahçesinde ormanlık alan içerisinde Karadeniz’e karşı yaşamını sürdüren Sinan, görev süresince yaşadıklarını kaleme alarak "Salıncak" isimli kitabını yayımladı. Kitabında, yeni yetişecek kaymakamlara tavsiyelerde bulunan Sinan, ardından Tosya’da büyük yıkıma neden olan 1943 depreminde tanışan anne ve babasının hikayesini anlattığı "Depremde Aşk, Aşkta Deprem" adlı kitabını da yayımladı. Kadın cinayetlerine de kayıtsız kalmayan Sinan, bu olayların psikolojik yönünü ele aldığı bir kitap yazdı. Ayrıca 11 Ağustos 2021’de Karadeniz Bölgesi’nde meydana gelen sel felaketini de konu alan bir kitap kaleme aldı. Bu eserinde, selde hayatını kaybeden kişilerin hayallerine yer verirken, sel felaketine karşı alınabilecek önlemleri de vurguladı. "Emekli olunca yıllardır aklımda olan mesleki hatıralarımı yazdım" 45 yıl görev yaptıktan sonra 2019 yılında Nevşehir’de Vali Yardımcısı iken emekli olduğunu belirten Nevzat Sinan, "Emekli olmadan önce üretmek istiyordum. Hayatım boyunca hep üretken bir yapım vardı. Emekli olunca boş durmak istemedim. Yıllardır aklımda olan mesleki hatıralarımı yazmaya başladım. ‘Salıncak’ adlı kitabım tamamen bu hatıralardan oluşuyor. Memuriyet hayatımın başından emekli olduğum güne kadar tüm hatıralarımı bu kitapta topladım. Yazarlık çok farklı bir duygu; bir kere bulaşınca kolay kolay bırakılmıyor. Bu kez ailemin hatıralarını anlatan, rahmetli annemle babamın hikâyesini anlattığım ‘Depremde Aşk, Aşkta Deprem’ adlı kitabı yazdım. 1943 Tosya depremi Kastamonu için çok büyük bir afet. Kastamonu Kalesi’nden bile kayaların düştüğü, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın çöktüğü bir depremden söz ediyoruz. Bu depremde annemle babam tanışıyor, evleniyorlar. 1960 yılında ikisi de hayatını kaybedince aşk, bir başka depreme dönüşüyor. Kitabın adı da buradan geliyor" dedi. Sinan, daha sonra "Elvide" adlı kitabını kaleme aldığını, bu eserde yörede yaşamış bir kadının hikayesini anlattığını belirterek, "Birilerine göre meczup, birilerine göre evliya olan Elvide’nin Kurtuluş Savaşı dönemine denk gelen hayat hikâyesine yer verdim. Ona Şehit Şerife Bacı gibi bir rol verdim ve cepheye kağnıyla mermi taşıttım" diye konuştu. "Suyun Ötesi, Romanya’dan Tosya’ya uzanan bir hikâye" Dördüncü kitabının "Suyun Ötesi" adını taşıdığını belirten Sinan, "Romanya’dan başlayıp Tosya’da biten bir hikaye. Osmanlı’nın son döneminde Balkanlar’da yaşayan gençlerin, İstanbul’a göçünü, eğitim, sürgün ya da siyaset gibi nedenlerle yaşadığı zorlukları anlattım. Hikâyenin ana karakteri İsmail, Tosya’ya yerleşip 1920 yılında hayatını kaybediyor. Kitap, Romancaya çevriliyor ve Romanya’da yayımlanacak. Bu benim için çok büyük bir onur" dedi. Çatalzeytin’in kendisine ilham verdiğini vurgulayan Sinan, "Karadeniz’in hem serin hem rüzgarlı hem de denizi yukarıdan gören bir noktasını aradım. Eşimle birlikte Çatalzeytin’i çok beğendik. Deniz ayaklarımızın altında, çevremiz yemyeşil ormanlarla çevrili. Buranın yeşili ve mavisi çok farklı. Bahçemde domates, fasulye, biber yetiştiriyorum. Kışın Ankara’da yaşarken, yazın Çatalzeytin’in ürünlerini tüketiyorum. Toprağın bana verdiği canlılık, yazmamı sağlıyor. Manzaraya baktığımda ilham geliyor. Kitaplarımı burada yazmak bana çok keyif veriyor" şeklinde konuştu.
Kurtuluş Savaşı’nda cephanenin taşındığı İstiklal Yolu’nu motorlarıyla geçtiler
26 Temmuz 2025 Cumartesi - 15:04 Kurtuluş Savaşı’nda cephanenin taşındığı İstiklal Yolu’nu motorlarıyla geçtiler Kurtuluş Savaşı’nda İnebolu Limanı’na gelen silah ve cephanenin Anadolu’ya sevk edildiği 344 kilometrelik İstiklal Yolu’nu, Türkiye’nin dört bir yanından gelen motosikletçiler motorlarıyla geçiyorlar. 37 Kastamonu Motosiklet Kulübü Derneği’nin öncülüğünde Türkiye’nin dört bir yanından gelen motosikletçiler, İstiklal Yolu’nun tanıtılmasına katkı sağlamak amacıyla 27 ve 28 Temmuz 2024 tarihlerinde bu yıl yedincisi gerçekleştirilen ‘Geleneksel İstiklal Yolu Sürüşü’ne katıldı. İlk olarak Kastamonu’nu yedincisin İnebolu ilçesinde geceyi kamp yaparak geçiren motosikletçiler, Heyamola Belgeselini izleyerek, İnebolu Türk Ocağı ile İnebolu Kent Tarihi Müzesini ziyaret etti. Ziyaretin ardından 26 Temmuz’da İnebolu Türk Ocağı Müzesi önünde toplanan motosikletçiler, buradaki düzenlenen programın ardından 344 kilometrelik İstiklal Yolu Sürüşüne başladılar. "Kastamonu’nun tarihi coğrafi kültürel zenginliğini tanıtmak için bu tür çeşitli etkinlikler yapıyoruz" Kastamonu’nun tarihi kültürlerini tanıtmak için bu etkinliği düzenlediklerini söyleyen 37 Riders Kastamonu Motosiklet Kulübü Derneği Başkanı Fatih Peker, "37 Riders Kastamonu Motosiklet Kulübümüz olarak kurulduğu günden bu güne kadar Kastamonu’nun tarihi coğrafi kültürel zenginliğini tanıtmak için bu tür çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Motosiklet camiasında da düzenlediğimiz İstiklal Sürüşü etkinliğimizdir. Bu sene 7’incisini düzenlediğimiz geleneksel İstiklal Sürüşü etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz. Bu etkinliğimize çeşitli şehirlerden Tunceli’den, Çanakkale’den, Ankara’dan Motosikletli gelen katılımcı arkadaşlarımız var, herkes istiklal ruhuyla şehit Şerife Bacıyı, Halime Çavuş’ları sembol olmuş isimler dışında Cumhuriyetimizin kurulmasına, Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasına katkı sağlamış olan ve İstiklal Yolu’nun başlangıcı Türkiye’nin tek İstiklal Madalyalı İlçesi olan İnebolu’dan Ankara’ya kadar olan İstiklal Sürüşüne katılmak ve İstiklal ruhunu yaşatmak için geldiler. Tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Destek veren herkese teşekkür ediyorum" dedi. Sürüşe Çanakkale’den katılan 18 Mart Motosiklet Derneği Başkanı Ahmet Erkabadayı etkinliğe katılmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bu sene 7’incisi düzenlenen İstiklal Sürüşüne katılarak hem Şerife Bacımızı yad etmek hem de İstiklal Sürüşünü katkı da bulunmak için Çanakkale’den 970 kilometre bir günde arkadaşlarımızla beraber katılım sağladık. Bu sürüş ulvi bir sürüş İstiklal Sürüşü her şeyin başladığı bir nokta oluyor İnebolu’dan Ankara’ya gideceğiz. Bu sürüşe katılan herkese ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu sürüşün ilerleyen yıllarda daha iyi olabilmesi için 18 Mart Motosiklet Derneği olarak elimden geleni yapacağız. Bu sürüşleri çoğaltıp geçmişimizi yad edip atalarımızı unutturmayacağız" diye konuştu. İstanbul’dan sürüşe katılan Motosiklet Arama Kurtarma Dernek Başkanı Erdoğan Ersoy ise "İstiklal Sürüşüne katılmamızın sebebi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı esnasında sürdüğü yollarda yaşadığı o ortamı yaşamaya çalışacağız ve Atamızın izinden gitmeye devam edeceğiz. İstiklal Sürüşünün devam geleneksel olarak devam etmesini istiyorum ve her geçen gün bu motosiklet sayılarının artmasını temenni ediyorum" şeklinde konuştu.
Balık kafesleri patladı, oltasını alan baraja koştu
26 Temmuz 2025 Cumartesi - 11:21 Balık kafesleri patladı, oltasını alan baraja koştu Kastamonu’nun Devrekani ilçesindeki Kulaksızlar Barajı’nda somon çiftliğinin kafesinin yırtılması neticesinde binlerce balık baraj gölüne dağıldı. Haberi alan vatandaşlar ise balıkları yakalayabilmek için oltasını alıp barajın yolunu tuttu. Kastamonu’nun Devrekani ile Taşköprü ilçesinde Bük Deresi üzerinde sulama amacıyla 1993 yılında inşa edilen Kulaksızlar Barajı’nda Türk somonu üretimi yapan firmalardan birine ait kafeslerde yırtılma meydana geldi. Kafeslerin yırtılması neticesinde binlerce somon baraj göletine yayıldı. Haberi duyan vatandaşlar ise oltasını alarak barajın yolunu tuttu. Kastamonu’nun Merkez, Taşköprü ilçeleri başta olmak üzere, çevre ilçelerden ve il dışından gelen olta balıkçıları, yakaladıkları balıkları evlerine götürdü. Baraj gölünde balık avına çıkan olta balıkçıları, bu vesile ile yurt dışına ihraç edilen balığın tadına bakma imkanı da buldu. "Kafeslerin patladığını duyduk, biz de baraja gelip nasiplenelim istedik" Devrekani’ye Kulaksızlar Barajı’na balık tutmak için geldiğini söyleyen Hüseyin Okudan, "Kafeslerin patladığını duyduk. Kafesler patlayınca biz de baraja gelelim nasiplenelim istedik. Gayet güzel oluyor, güzel geçiyor, balık da var. Herkese rast gele diyoruz" dedi. Yaklaşık 30 yıldır balıkçılık yaptığını anlatan Mustafa Cebeci ise, "Amatör balıkçı olarak halen devam ediyoruz. Şu anda alabalık tutuyoruz. Gayet de verimli geçiyor. Balıkların kafesten kaçtığını duyduk, normalde bizler bu baraja sazan tutmak için geliyorduk. Bugün de alabalık tutmak için geldik. Alabalık güzel bir balık, fena değil, az çok tutuyoruz. Hatta bir hafta önce daha da çok tutuyorduk, daha çok verimliydi. Şu anda biraz daha azalmış durumda bir haftaya göre. Balıklar kaçalı bir hafta olmuş. Barajda buna rağmen bir hayli fazla yoğunluk var. Oltasını alan gelmiş. Ben gece geldim baraja, geceden beri tutuyorum. Akşam olunca da döneceğim. Hatta il dışından balık tutmak için baraja gelenler dahi var" diye konuştu.
Balık kafesleri patladı, oltasını alan baraja koştu
26 Temmuz 2025 Cumartesi - 11:15 Balık kafesleri patladı, oltasını alan baraja koştu Kastamonu’nun Devrekani ilçesindeki Kulaksızlar Barajı’ndaki somon çiftliğinin kafesinin yırtılması neticesinde binlerce balık baraj gölüne dağıldı. Haberi alan vatandaşlar ise balıkları yakalayabilmek için oltasını alıp barajın yolunu tuttu. Kastamonu’nun Devrekani ile Taşköprü ilçesinde Bük Deresi üzerinde sulama amacıyla 1993 yılında inşa edilen Kulaksızlar Barajı’nda Türk somonu üretimi yapan firmalardan birine ait kafeslerde yırtılma meydana geldi. Kafeslerin yırtılması neticesinde binlerce somon baraj göletine yayıldı. Haberi duyan vatandaşlar ise oltasını alarak barajın yolunu tuttu. Kastamonu’nun Merkez, Taşköprü ilçeleri başta olmak üzere, çevre ilçelerden ve il dışından gelen olta balıkçıları, yakaladıkları balıkları evlerine götürdü. Baraj gölünde balık avına çıkan olta balıkçıları, bu vesile ile yurt dışına ihraç edilen balığın tadına bakma imkanı da buldu. "Kafeslerin patladığını duyduk, bizde baraja gelip nasiplenelim istedik" Devrekani’ye Kulaksızlar Barajına balık tutmak için geldiğini söyleyen Hüseyin Okudan, "Kafeslerin patladığını duyduk. Kafesler patlayınca bizde baraja gelelim nasiplenelim istedik. Gayet güzel oluyor, güzel geçiyor, balıkta var. Herkese rast gele diyoruz" dedi. Yaklaşık 30 yıldır balıkçılık yaptığını anlatan Mustafa Cebeci ise, "Amatör balıkçı olarak halen devam ediyoruz. Şu anda alabalık tutuyoruz. Gayette verimli geçiyor. Balıkların kafesten kaçtığını duyduk, normalde bizler bu baraja sazan tutmak için geliyorduk. Bugünde alabalık tutmak için geldik. Alabalık güzel bir balık, fena değil, az çok tutuyoruz. Hatta bir hafta önce daha da çok tutuyorduk, daha çok verimliydi. Şu anda biraz daha azalmış durumda bir haftaya göre. Balıklar kaçalı bir hafta olmuş. Barajda buna rağmen bir hayli fazla yoğunluk var. Oltasını alan gelmiş. Ben gece geldim baraja, geceden beri tutuyorum. Akşam olunca da döneceğim. Hatta il dışından balık tutmak için baraja gelenler dahi var" diye konuştu.