Yerel Haberler
Kastamonu
26 Aralık 2025 Cuma - 14:02 Araç satışında "sazan sarmalı" oyununu eksperin dikkati bozdu Kastamonu’da araç satışında tarafları "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırılmaktan ekspertiz kurtardı. O anlar ise cep telefonuyla görüntülendi. Sosyal medya üzerinden aracını satmak isteyen vatandaşın ilanını kendisinin aracıymış gibi paylaşan dolandırıcı, Kastamonu’da bir vatandaşı ağına düşürdü. 600 bin TL değerindeki araç için 390 bin TL isteyen dolandırıcı, vatandaşı aracı başkasının kendisine teslim edeceğine inandırdı. Araç satıcısına da ulaşan dolandırıcı, aracı 600 bin TL’ye almak istediğini söyledi. Daha sonra araç sahibi ve aracı satın almak isteyen vatandaş, dolandırıldıklarını anlamadan ekspertiz firmasında buluştu. Araç satıcısının ve alıcısının tavırlarından şüphelenen eksper Ümit Muhammed Sağdıç, aracın kaç liraya satıldığını öğrenmek istedi. Durumu anlayan Sağdıç’ın ısrarı üzerine araç alıcısı aracı 390 bin liraya alacağını, araç satıcısı ise 600 bin liraya sattığını söyledi. Bunun üzerine iki vatandaş da dolandırıcının ağına düştüklerini fark etti. Eksper Ümit Muhammed Sağdıç, daha sonra dolandırıcıyı telefonla aradı. Başta kendisinin araç satıcısı olduğunu söyleyen dolandırıcı, Sağdıç’ın kendisinin vatandaşları dolandırmaya çalıştığını söylemesi üzerine hakaret ederek telefonu kapattı. O anlar ise cep telefonuyla kayıt altına alındı. "Hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı" Yaşanan olayı anlatan Ümit Muhammed Sağdıç, "Olaydan bir gün önce müşterimiz bizden randevu istedi. Arkadaşımız vasıtasıyla bize ulaştı. Ertesi gün sabah için randevu verdik ve bize bir araç bulduklarını ve 390 bin TL civarında ücreti olduğunu ve aracın markasını söyledi. Biz de başta olabilir diye düşündük. Ama arabanın hatasız olduğu söylenince piyasa fiyatından 200-250 bin TL aşağında bir rakam olduğunu anladık. Satıcı bunu, daha sonra öğrendiğimizde 600 bin liraya sattığını, alıcı bunu 390 bin liraya aldığını sanıyor. Daha sonra alıcı da satıcı da ekspertiz için geldi. Satıcı daha önceden müşterimiz, tanıyoruz. Alıcı babasıyla geldi, satıcı tek başınaydı. Aracı, ekspertize soktular. Arabada yaptığımız kontrollerde problem yoktu, daha sonra yol testine çıktım. Ben, yol testine çıkarken alıcıyı da satıcıyı da yanıma alırım, bir sıkıntı olursa ikisi de görsün diye. Bu sırada tekrar aracın fiyatını sordum. Bunları sürekli yaşadığımız için televizyonlarda gördüğümüz için bu konulara dikkat ediyoruz. ’Satıcıya bu arabanın fiyatları nerelerde’ diye sordum. Alıcı hemen lafa girdi ve ’biz iş karşılığı alıyoruz, fiyatı karıştırmayalım’ gibisinden bir laf söyledi. Ben konuyu kapattım. Dükkana geri geldiğimizde alıcının sürekli telefonla görüştüğünü fark ettim. Alıcının babası da arabayı sormaya başlayınca satıcıyı yanıma çağırdım. ’Sen bu arabayı kaça satıyorsun’ dedim, ’600 bin TL dedi’, alıcının babası da 390 bin liraya aldıklarını söyledi. Alıcı yine telefonla konuşuyordu, ’ben de dolandırılıyorsunuz’ dedim. Alıcıdan telefonu aldım ve ’sen hiç karışma, ben konuşurum’ dedim. Satıcı, ’telefondaki arkadaşın alacağı varmış, iş karşılığı alacağını söyledi’ dedi. Telefondaki şahsı aradım, ’bu aracı kaça satıyorsunuz, parayı IBAN’a atmayacak mıyız’ dedim. Alıcının kardeşiymişim gibi konuştum. Sonra hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı. ’Seninle görüşeceğiz’ dedi. Biz, burada arkadaşın dolandırıldığını anladık" dedi. "Öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış" Dolandırıcının güvenli ödeme yöntemini kullanmamak için alıcıyı telefonda ikna ettiğini belirten Sağdıç, "’Ekspertizden notere gitmeden güvenli ödeme yapacaksın, bin lira atacaksın’ diyor. Bunu da Notere gitmeden isteyecekti. Adama öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış. Allah kimsenin başına vermesin. Alıcıyı uyarmasaydım 390 bin TL parası dolandırıcı adama gidecekti ve mağdur olacaktı, aracı da satın alamayacaktı. Kaydı alsa dahi kayıt sahibi parayı almadığı için kayıt işi de iptal edilecekti. Burada mağdur olan alıcı olacaktı" diye konuştu. "Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor" Dolandırıcının hem alıcı hem de satıcıyı sürekli telefonla aradığına dikkat çeken Sağdıç, "Alıcının telefonunu kapatıyor, satıcıyı arıyor, satıcıyı kapatıyor, alıcıya arıyor. Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor. Allah kimsenin başına vermesin. Biz de buna engel olduk" şeklinde konuştu.
26 Aralık 2025 Cuma - 13:43 "Sazan sarmalı" oyununu eksperin dikkati bozdu Kastamonu’da 390 liraya otomobil alacağına inan ve 600 bin liraya aracını satacağını sanan vatandaşı "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırılmaktan durumu anlayan eksper kurtardı. O anlar ise cep telefonuyla görüntülendi. Kastamonu’da internet üzerinden otomobilini satmak isteyen bir vatandaş ile aracı satın almak isteyen kişiyi ağına düşüren dolandırıcı, "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırmaya çalıştı. Sosyal medya üzerinden aracını satmak isteyen vatandaşın ilanını kendisinin aracıymış gibi paylaşan dolandırıcı, Kastamonu’da bir vatandaşı ağına düşürdü. 600 bin TL değerindeki araç için 390 bin TL isteyen dolandırıcı, aracı başkasının kendisine teslim edeceğini belirterek yalanına inandırdı. Araç satıcısına da ulaşan dolandırıcı, aracı 600 bin TL’ye almak istediğini söyledi. Daha sonra araç sahibi ve aracı satın almak isteyen vatandaş, dolandırıldıklarını anlamadan ekspertiz firmasında buluştu. Araç satıcısının ve alıcısının tavırlarından şüphelenen eksper Ümit Muhammed Sağdıç, aracın kaç liraya satıldığını öğrenmek istedi. Durumu anlayan Sağdıç’ın ısrarı üzerine araç satıcısı aracı 390 bin liraya alacağını, araç satıcısı ise 600 bin liraya sattığını söyledi. Bunun üzerine iki vatandaş da dolandırılmaya çalışıldığını anladı. Eksper Ümit Muhammed Sağdıç, daha sonra dolandırıcıyı telefonla aradı. Başta kendisinin araç satıcısı olduğunu söyleyen dolandırıcı, Sağdıç’ın kendisinin vatandaşları dolandırmaya çalıştığını söylemesi üzerine hakaret ederek telefonu kapattı. O anlar ise cep telefonuyla kayıt altına alındı. "Hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı" Yaşanan olayı anlatan Ümit Muhammed Sağdıç, "Olaydan bir gün önce müşterimiz bizden randevu istedi. Arkadaşımız vasıtasıyla bize ulaştı. Ertesi gün sabah için randevu verdik ve bize bir araç bulduklarını ve 390 bin TL civarında ücreti olduğunu ve aracın markasını söyledi. Biz de başta olabilir diye düşündük. Ama arabanın hatasız olduğu söylenince piyasa fiyatından 200-250 bin TL aşağında bir rakam olduğunu anladık. Satıcı bunu, daha sonra öğrendiğimizde 600 bin liraya sattığını, alıcı bunu 390 bin liraya aldığını sanıyor. Daha sonra alıcı da satıcı da ekspertiz için geldi. Satıcı daha önceden müşterimiz, tanıyoruz. Alıcı babasıyla geldi, satıcı tek başınaydı. Aracı, ekspertize soktular. Arabada yaptığımız kontrollede problem yoktu, daha sonra yol testine çıktım. Ben, yol testine çıkarken alıcıyı da satıcıyı da yanıma alırım, bir sıkıntı olursa ikisi de görsün diye. Bu sırada tekrar aracın fiyatını sordum. Bunları sürekli yaşadığımız için, televizyonlarda gördüğümüz için bu konulara dikkat ediyoruz. ’Satıcıya bu arabanın fiyatları nerelerde’ diye sordum. Alıcı hemen lafa girdi ve ’biz iş karşılığı alıyoruz, fiyatı karıştırmayalım’ gibisinden bir laf söyledi. Ben konuyu kapattım. Dükkana geri geldiğimizde alıcının sürekli telefonla görüştüğünü fark ettim. Alıcının babası da arabayı sormaya başlayınca satıcıyı yanıma çağırdım. ’Sen bu arabayı kaça satıyorsun’ dedim, ’600 bin TL dedi’, alıcının babası da 390 bin liraya aldıklarını söyledi. Alıcı yine telefonla konuşuyordu, ’ben de dolandırılıyorsunuz’ dedim. Alıcıdan telefonu aldım ve ’sen hiç karışma, ben konuşurum’ dedim. Satıcı, ’telefondaki arkadaşın alacağı varmış, iş karşılığı alacağını söyledi’ dedi. Telefondaki şahsı aradım, ’bu aracı kaça satıyorsunuz, parayı IBAN’a atmayacak mıyız’ dedim. Alıcının kardeşiymişim gibi konuştum. Sonra hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı. ’Seninle görüşeceğiz’ dedi. Biz, burada arkadaşın dolandırıldığını anladık" dedi. "Öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış" Dolandırıcının güvenli ödeme yöntemini kullanmamak için hem alıcıyı telefonda ikna ettiğini belirten Sağdıç, "’Ekspertizden notere gitmeden güvenli ödeme yapacaksın, bin lira atacaksın’ diyor. Bunu da Notere gitmeden isteyecekti. Adama öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış. Allah kimsenin başına vermesin. Alıcıyı uyarmasaydım 390 bin TL parası dolandırıcı adama gidecekti ve mağdur olacaktı, aracı da satın alamayacaktı. Kaydı alsa dahi kayıt sahibi parayı almadığı için kayıt işi de iptal edilecekti. Burada mağdur olan alıcı olacaktı" diye konuştu. "Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor" Dolandırıcının hem alıcı hem de satıcıyı sürekli telefonla aradığına dikkat çeken Sağdıç, "Alıcının telefonunu kapatıyor, satıcıyı arıyor, satıcıyı kapatıyor, alıcıya arıyor. Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor. Allah kimsenin başına vermesin. Biz de buna engel olduk" şeklinde konuştu.
Atık ve kullanılmayan eski eşyalar marangoz kadının elinde yeniden hayat buluyor
21 Eylül 2025 Pazar - 09:48 Atık ve kullanılmayan eski eşyalar marangoz kadının elinde yeniden hayat buluyor Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine yaşayan Saniye Serhatlı, sokaktan topladığı atık malzemeleri eşinin atölyesinde süs eşyalarına dönüştürüyor. Serhatlı, yaptığı süs eşyalarını internetten pazarlayarak hem çevreye hem de ev ekonomisine katkı sağlıyor. Kızının üniversite eğitimi için 2019 yılında Kocaeli’den Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine taşınan Saniye Serhatlı, boş vakitlerini değerlendirmek için atık malzemeleri onararak süs eşyalarına dönüştürmeye başladı. Kullanılmayan ya da atılan malzemeleri hurdalıklardan, eski evlerden ve sokakladan toplayan Saniye Serhatlı, bu malzemeleri yenileyerek eski haline getiriyor. Özellikle su kabağını değerlendiren Serhatlı, gece lambaları, dekoratif süs eşyaları, mumluklar, çanlar ve çeşitli aksesuarlar üretiyor. Yaptığı ürünleri hem yerel pazarda hem de çeşitli el sanatları etkinliklerinde satışa sunan Serhatlı, bazı ürünlerini de internet üzerinden pazarlayarak ev ekonomisine katkı sağlıyor. "Eski, yıpranmış, değerini kaybetmiş atık malzemeleri tadilat yaparak eski kullanışlı haline getiriyorum" Eski eşyaları gün yüzüne çıkartmanın kendisini mutlu ettiğini ifade eden Saniye Serhatlı, "Kızım üniversiteyi kazanmıştı, bu vesile nedeniyle taşındık. O dönemde eşim Mustafa burada bir iş ortaklığı yaptı. Daha sonra da kendimiz bir atölye açtık. Tabii bu atölye aşması bizi çok zorladı. Şu anda da ailecek çalışıyoruz. Hafta sonu çocuklarımız bize destek oluyor. Ben eski, yıpranmış, yahut değerini kaybetmiş, aslı bozulmuş olan ürünleri ya farklı bir ürüne çeviriyorum ya da tadilat yaparak eski haline getiriyorum. Ama benim daha çok tercih ettiğim onları bugünkü yaşantımıza uyarlayarak daha güzel, daha kullanışlı hale getirmek. Su kabaklarıyla iş yapmayı daha çok seviyorum. Onları da buraya geldiğimizde keşfettim. Onlardan lamba, üzerinde boyama yapıyorum. Çünkü resmi daha çok seviyorum. Su kabaklarını önce resim yaparak değerlendirmeye başladım, sonra lamba yaptım. Geri dönüşüme katkıda bulunduğum zaman hem mutlu oluyorum hem de üretmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Aslında o eski eşyanın ilk halinden son haline kadar olan hikayesini bir tek siz biliyorsunuz. Onun ilk halini bildiğim için son halini de gördüğümde ben mutlu oluyorum" dedi. "Asıl isteğim kendime bir işyeri açmak" Amacının kendi iş yerini açmak olduğunu ifade eden Serhatlı, "Gebze’de olsaydım benim için daha kolay olacaktı ama Taşköprü’de biraz zorlandım. Bu konuda da biraz düşündüm, ne yapabilirim diye baktım. Sosyal medyada da bu alanca çalışarak içerik üretenler var. Ben de bu şekilde bir sayfa açtım. Bu sayfada da takipçilerim oldu, satışlarım oldu. Şimdi asıl isteğim kendime bir işyeri açmak" diye konuştu. "Eşim geri dönüştürülecek bir şey getirdiği zaman aşırı mutlu oluyorum" İşini çok sevdiği Serhatlı, "Bir şeyi dönüştürmeye başladığım zaman sanki etrafta her şey yok oluyor. Sadece o dönüştürdüğüm şey ve ben kalıyorum. İlk olarak o objeyi temizlemeye başlarken kafamda bir şeyler oluşmaya başlıyor. Zemin boyasını attıktan sonra başlıyorum. Sonra bitişi çok farklı bir yere ulaşıyor. Sonuçta bittiğinde yine benim sevdiğim bir şey oluyor. Mutlu olduğum için bu işi yapıyorum. Aslında bunları yaparken ben dinleniyorum. Kadınlar eşi çiçek alıp geldiğinde mutlu olur ben de eşim geri dönüştürülecek bir şey getirdiği zaman aşırı mutlu oluyorum. Sağ olsun o konuda bana çok destek oluyor" ifadelerini kullandı.
Kastamonu’da öğrenciler, ormanlık alanda çöp topladı
20 Eylül 2025 Cumartesi - 18:44 Kastamonu’da öğrenciler, ormanlık alanda çöp topladı Kastamonu’da Dünya Temizlik Günü dolayısıyla öğrenciler, ormanlık alanlara atılan çöpleri toplayarak farkındalık oluşturdu. Kastamonu’da Gençlik Merkezi görevlileri ile gönüllü öğrenciler, Dünya Temizlik Günü etkinlikleri dolayısıyla ormanlık alanda çöp topladı. Kastamonu Kağan Talip Tığlı Gençlik Merkezi önünde bir araya gelen öğrenciler, otobüslerle Açık Maslak mevkiindeki ormanlık alana geldi. Ormanda temizlik yapan grup, poşetler dolusu atık topladı. Kağan Talip Tığlı Gençlik Merkezi gönüllüsü Zeynep Albayoğlu, "Burada birlikte ormanlarda bulunan çöpleri temizledik. Ormanda çok fazla cam şişelerinin olduğunu gördük ve bunlar genellikle orman yangınlarına sebep oluyor. O yüzden biz de elimizden geldiğince çöplerimizi toplayıp doğayı korumaya karar verdik. Güzel bir gündü teşekkür ederiz" dedi. İstiklal Yolu Gençlik Merkezinde gönüllü olan Muhammed Furkan Pattabanoğlu ise, "Dünya Temizlik Günü vesilesi ile çevremizi temiz tutmayı tüm vatandaşlara ve gençlerimize aşılamak istiyoruz. Türkiye’de ve dünyada artan orman yangınlarının bir sebebi de çevrenin temiz olmamasıydı ve biz de bir adım atarak çevremizi temiz tutmayı herkese aktarmak istiyoruz" diye konuştu. Gençlik Merkezi görevlisi Kadir Emre Yağcıoğlu da, "Gençlik ve Spor Bakanlığımızın 20 Eylül Dünya Temizlik Günü projesi kapsamında burada bulunmaktan dolayı biz de onur duyuyoruz ve bu yükü gençlik çalışanları olarak omuzlamaktan da onurluyuz" şeklinde konuştu.
Kastamonulu çiftçi, Gazze’ye destek için traktörünü satışa çıkardı
20 Eylül 2025 Cumartesi - 16:44 Kastamonulu çiftçi, Gazze’ye destek için traktörünü satışa çıkardı Kastamonu’da çiftçilik yapan bir vatandaş satışa çıkarttığı traktöründen elde edilecek geliri Filistin’e bağışlayacak. Kastamonu’nun Daday ilçesinde çiftçilik yapan Ercan Demir, 1952 model Massey-Ferguson marka traktörünü Filistin’e bağışlamak için satışa çıkardı. Bu kapsamda Daday ilçesinden traktörüyle Kastamonu’ya gelen Ercan Demir, Cumhuriyet Meydanında traktörünü Türk ve Filistin bayraklarıyla süsleyerek sergiledi. Demir, traktörün satışından elde edilen geliri, Gazze’deki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması amacıyla bağışlayacağını kaydetti. "Traktörümü Gazze’ye bağışlamak için satışa çıkarttım" Daday ilçesi Karacaören köyünde tarım ve hayvancılıkla uğraştığını ifade eden Ercan Demir, "Traktörümü Gazze için satılığa çıkardım. Oradaki Filistin’deki kardeşlerimiz için satıp, yardım olarak Gazze’ye ulaştırmak istiyorum. Traktörüm dikkat çekince faydalı bir iş yapmak istedim. Bu şekilde hayırlı bir işe çevirmek istedim. Son zamanlarda yardım gemisi, filosu gibi konularla ilgili haberler çok olduğu için ben de bir adım atmak istedim. Bu şekilde karar verdim" dedi. Traktörünü 500 bin TL’ye satışa çıkarttığını söyleyen Demir, "Traktörü mü Gazze’deki kardeşlerimiz için satılığa çıkardım. Fiyatı 500 bin TL’dir. Halkımızı da Gazze için Filistinli kardeşlerimiz için yardımda bulunmaya, traktörümü de buradaki traktör bayilerine satılık olduğunu duyurmak istedim. Traktörümüzü satıp bu şekilde ulaştıracağız. Benim elimden gelen traktörümü satıp göndermek, sizin de elinizden ne geliyorsa, 10 TL de olsa 100 bin TL de olsa lütfen bunları Gazze’ye ulaştıralım" şeklinde konuştu. "Bu farkındalığın tüm ülkemize ve dünyaya örnek teşkil etmesini rabbimden temenni ediyorum" Ercan Demir’e duyarlılığı için teşekkür eden Yeniden Refah Partisi Kastamonu İl Başkanı Av. Akif Güzel ise, "Ancak Kastamonu’da Yeniden Refah Partimizin üyesi Dadaylı hemşehrimiz Ercan Demir kardeşimiz bugün çok güzel bir olaya bir farkındalık oluşturmak için, ’ben Gazze için kendi köyümde kullandığım traktörümü satılığa çıkardım, onun da parasını satıldıktan sonra Gazze’ye ve Gazze’deki Müslüman kardeşlerimize göndermek istiyorum’ diye beyan etti. Ben kendisini bu duyarlı davranışı sebebiyle tebrik ediyorum ve inşallah bu farkındalığın tüm önce Kastamonu’muzda sonra da tüm Türkiyemiz’de yayılarak artmasını ve Gazze’deki Müslüman kardeşlerimize ve dünyanın bütün farklı yerlerinde zulüm gören soydaşlarımıza yardım amacıyla bir örnek teşkil etmesini rabbimden temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
Samanlıkta öldürüldükten sonra cesedi çuvalla dere atılan vatandaşla ilgili yargılama devam etti
20 Eylül 2025 Cumartesi - 12:06 Samanlıkta öldürüldükten sonra cesedi çuvalla dere atılan vatandaşla ilgili yargılama devam etti Kastamonu’da samanlıkta balta ile öldürüldükten sonra cesedi çuvalla dereye atılan vatandaşla ilgili sanıkların yargılanmasına devam edildi. Olay, 17 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Ahlat köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun cesedi, Kastamonu İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından dere yatağındaki çuval içerisinde bulundu. Çuvalın izlerini takip eden ekipler, köye yaklaşık 300 metre yakınındaki Behice Ç.’ye ait evin samanlığına ulaştı. Jandarma ekipleri, samanlıkta yaptıkları incelemede, 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala koyulduğu ve sürüklenerek dereye atıldığını belirledi. Olayın ardından gözaltına alınan Behice Ç. ile eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç. tutuklandı. Olayın ardından şüpheliler hakkında "kasten öldürme" suçundan, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava görülmeye devam edildi. Duruşmaya yargılama sürecinde tahliye edilen Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç. ile maktul Satı Doğruoğlu’nun oğlu O. Doğruoğlu ve avukatları katıldı. Kastamonu’dan Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edilen tutuklu sanık Behice Ç. ise SEGBİS’teki sorun sebebiyle duruşmaya katılamadı. Duruşmada sanıkların cezalandırılmasını talep eden Doğruoğlu’nun oğlu O. Doğruoğlu, "Babamı samanlıkta gördüğünü söyleyip, neden sonra samanlığa geliyor? Aksi taktirde bağırıp bütün köyü başına toplayabilirdi. Babamın otopsi raporunda ölmeden boyunda ve burnunda kırıklar olduğu tespit edilmiş. Samanlık dışında babamı etkisiz hale getirip samanlığa da götürüp öldürdüklerini düşünüyorum. Bu yüzden bütün sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmalarını talep ediyorum" dedi. Sanık, Bayram Ç. de, suçsuz olduğunu söyleyerek, beraatını talep etti. Ümit Ç. ise, "Bu dosyada en çok mağdur olan benim. Maktulün tacizi yüzünden ailem dağıldı. Suçsuz yere 7 aydan fazla cezaevinde yattım. Yüce adaletinizle tekrar dışarı çıktım, tahliye oldum. Bu sırada eşimden ayrıldım. Şimdi de yeni bir düzen kuruyorum. Yeniden evlendim. Ben suçsuzum. Hiçbir şeyden haberim yoktur. Beraatımı talep ederim" diye konuştu. Tutuklu sanık Behice Ç.’nin avukatı da müvekkilinin cezai ehliyetinin olup olmadığı yönündeki alınacak raporun beklenmesini talep etti. Mahkeme heyeti, Behice Ç.’nin cezai ehliyetinin olup olmadığına dair raporun beklenmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Kastamonu Üniversitesi, Ar-Ge Fikir Yarışmasından 4 ödülle döndü
20 Eylül 2025 Cumartesi - 10:10 Kastamonu Üniversitesi, Ar-Ge Fikir Yarışmasından 4 ödülle döndü Kastamonu Üniversitesi, "III. Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053" Ar-Ge Fikir Yarışmasından dört ödül ve ar-ge teşviki ile döndü. Kastamonu Üniversitesi öğrencileri, III. Ulaşan ve Erişen Türkiye 2053 Üniversiteler Arası Ar-Ge Fikir Yarışması’nda bir üçüncülük, üç mansiyon ve Ar-Ge teşvik ödülü ile ödüllendirildi. Karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık-uzay ile haberleşme teknolojileri kategorilerinde düzenlenen yarışmada dereceye giren projelere para ödülü verildi. Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Nazlıcan Dindarik’in danışmanlığını yaptığı ve Buğra Akçahasan’ın araştırmacısı olduğu "Açık Deniz Konuşlanmalı Multimodal Taşımacılıkta Yeşil Dönüşüm: Akıllı ve Sürdürülebilir Lojistik HUB Yaklaşımı" isimli proje denizyolu kategorisinde üçüncülük ödülünü kazandı. Karayolu kategorisinde ise Kastamonu Meslek Yüksekokulu Mülkiyet Koruma ve Güvenlik Programı öğretim görevlisi Erhan Çelik’in danışmanlığını yaptığı, Gizem Koç, İdal Karacamuz, Tülin Dilmaç ve R. Anıl Palta’nın araştırmacı olarak yer aldığı "TRA-ÇİP" projesi en kapsamlı mansiyon ödülüne layık görüldü. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği öğretim üyelerinden Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Nusret Özalp’ın danışmanlığını yaptığı iki proje de mansiyon ödülü aldı. Bunlardan ilki, Tuğba Nur Can’ın araştırmacısı olduğu "SİBER-Light: Blokzincir Tabanlı Anonim Siber Tehdit Bilgi Paylaşım Ağı" projesi olurken, haberleşme kategorisinde "Dışa Bağımlılığı Azaltıcı" mansiyon ödülüne değer bulundu. İkincisi ise Yusuf Eren Küçükçoban, Emre Çakmak ve Boran Demir’in araştırmacı olduğu "Liman Operasyonlarında Verimliliği ve Çevresel Performansı Artıran Yapay Zeka Destekli Dijital İkiz Modeli" projesi oldu. Proje, denizcilik kategorisinde mansiyon ödülünü kazandı. Yarışmada toplam 46 proje ve 82 öğrenci ödül aldı, dağıtılan ödül miktarı ise 3 milyon 175 bin TL’ye ulaştı. Kastamonu Üniversitesi’nden katılan bazı öğrenciler ayrıca Ar-Ge teşvik ödülü ile desteklendi. Elde edilen başarıyla ilgili konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, "Yarışmaya katılan öğrencilerimizi ve akademik danışmanları, üretken ve yenilikçi bakış açılarıyla Üniversitemize değer katmaya devam ediyor. Bu tür yarışmalar, öğrencilerimizin vizyonunu genişletiyor ve ülkemizin 2053 hedeflerine katkı sunacak fikirlerin gelişmesine zemin hazırlıyor. Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarını her zaman desteklemeye devam edeceğiz. Elde edilen ödüller, üniversitemizde yürütülen araştırma-geliştirme faaliyetlerinin kalitesini gösteriyor. Başarıların önümüzdeki dönemde de artarak süreceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.