SPOR - 21 Eylül 2025 Pazar 17:45

TFF 2. Lig: Kastamonuspor: 1- İnegölspor: 3

A
A
A
TFF 2. Lig: Kastamonuspor: 1- İnegölspor: 3

TFF 2. Lig Beyaz Grup 5. hafta karşılaşmasında Kastamonuspor evinde konuk ettiği İnegölspor’a 3-1 mağlup oldu.



Kastamonuspor: Yavuz Aygün, Sakıp Aytaç, Oğuz Ceylan, Gökdeniz Tandoğan (Mert Çalışkan (dk. 88), Mustafa Arda Kartal, Ahmet Yazar (Hasan Ayaroğlu dk. 59), Kadir Ari (İbrahim Halil Talay dk. 59), Erdem Dikbasan (Batuhan Günaldı (dk. 72), Ali Altınöz (Yasin Başaytaç dk. 72), Kazım Can Kahya, Mertan Öztürk


İnegölspor: Bekir Sevgi, Ahmet Özkaya, Mete Sevinç, Orhan Aktaş, Enes Yılmaz, Taner Gümüş (Taha Cebeci dk. 90+2), Kerem Dönertaş (Kerem Duran dk. 88), Hüseyin Afkan (Arda Aksoy dk. 90+2), Emre Keleşoğlu, Yusuf Tursun (Özcan Aydın dk. 76), Yasin Ozan (Ozan Can Dursun dk. 88)


Goller: Mertan Öztürk (dk. 86) (Kastamonuspor), Yasin Ozan (dk. 34), Taner Gümüş (dk. 62), Yasin Ozan (dk. 66) (İnegölspor)


Sarı kart: Ahmet Yazar (Kastamonuspor)



TFF 2. Lig: Kastamonuspor: 1- İnegölspor: 3

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Araç satışında "sazan sarmalı" oyununu eksperin dikkati bozdu Kastamonu’da araç satışında tarafları "sazan sarmalı" yöntemiyle dolandırılmaktan ekspertiz kurtardı. O anlar ise cep telefonuyla görüntülendi. Sosyal medya üzerinden aracını satmak isteyen vatandaşın ilanını kendisinin aracıymış gibi paylaşan dolandırıcı, Kastamonu’da bir vatandaşı ağına düşürdü. 600 bin TL değerindeki araç için 390 bin TL isteyen dolandırıcı, vatandaşı aracı başkasının kendisine teslim edeceğine inandırdı. Araç satıcısına da ulaşan dolandırıcı, aracı 600 bin TL’ye almak istediğini söyledi. Daha sonra araç sahibi ve aracı satın almak isteyen vatandaş, dolandırıldıklarını anlamadan ekspertiz firmasında buluştu. Araç satıcısının ve alıcısının tavırlarından şüphelenen eksper Ümit Muhammed Sağdıç, aracın kaç liraya satıldığını öğrenmek istedi. Durumu anlayan Sağdıç’ın ısrarı üzerine araç alıcısı aracı 390 bin liraya alacağını, araç satıcısı ise 600 bin liraya sattığını söyledi. Bunun üzerine iki vatandaş da dolandırıcının ağına düştüklerini fark etti. Eksper Ümit Muhammed Sağdıç, daha sonra dolandırıcıyı telefonla aradı. Başta kendisinin araç satıcısı olduğunu söyleyen dolandırıcı, Sağdıç’ın kendisinin vatandaşları dolandırmaya çalıştığını söylemesi üzerine hakaret ederek telefonu kapattı. O anlar ise cep telefonuyla kayıt altına alındı. "Hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı" Yaşanan olayı anlatan Ümit Muhammed Sağdıç, "Olaydan bir gün önce müşterimiz bizden randevu istedi. Arkadaşımız vasıtasıyla bize ulaştı. Ertesi gün sabah için randevu verdik ve bize bir araç bulduklarını ve 390 bin TL civarında ücreti olduğunu ve aracın markasını söyledi. Biz de başta olabilir diye düşündük. Ama arabanın hatasız olduğu söylenince piyasa fiyatından 200-250 bin TL aşağında bir rakam olduğunu anladık. Satıcı bunu, daha sonra öğrendiğimizde 600 bin liraya sattığını, alıcı bunu 390 bin liraya aldığını sanıyor. Daha sonra alıcı da satıcı da ekspertiz için geldi. Satıcı daha önceden müşterimiz, tanıyoruz. Alıcı babasıyla geldi, satıcı tek başınaydı. Aracı, ekspertize soktular. Arabada yaptığımız kontrollerde problem yoktu, daha sonra yol testine çıktım. Ben, yol testine çıkarken alıcıyı da satıcıyı da yanıma alırım, bir sıkıntı olursa ikisi de görsün diye. Bu sırada tekrar aracın fiyatını sordum. Bunları sürekli yaşadığımız için televizyonlarda gördüğümüz için bu konulara dikkat ediyoruz. ’Satıcıya bu arabanın fiyatları nerelerde’ diye sordum. Alıcı hemen lafa girdi ve ’biz iş karşılığı alıyoruz, fiyatı karıştırmayalım’ gibisinden bir laf söyledi. Ben konuyu kapattım. Dükkana geri geldiğimizde alıcının sürekli telefonla görüştüğünü fark ettim. Alıcının babası da arabayı sormaya başlayınca satıcıyı yanıma çağırdım. ’Sen bu arabayı kaça satıyorsun’ dedim, ’600 bin TL dedi’, alıcının babası da 390 bin liraya aldıklarını söyledi. Alıcı yine telefonla konuşuyordu, ’ben de dolandırılıyorsunuz’ dedim. Alıcıdan telefonu aldım ve ’sen hiç karışma, ben konuşurum’ dedim. Satıcı, ’telefondaki arkadaşın alacağı varmış, iş karşılığı alacağını söyledi’ dedi. Telefondaki şahsı aradım, ’bu aracı kaça satıyorsunuz, parayı IBAN’a atmayacak mıyız’ dedim. Alıcının kardeşiymişim gibi konuştum. Sonra hakaretler etmeye başladı, küfürler etmeye başladı. ’Seninle görüşeceğiz’ dedi. Biz, burada arkadaşın dolandırıldığını anladık" dedi. "Öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış" Dolandırıcının güvenli ödeme yöntemini kullanmamak için alıcıyı telefonda ikna ettiğini belirten Sağdıç, "’Ekspertizden notere gitmeden güvenli ödeme yapacaksın, bin lira atacaksın’ diyor. Bunu da Notere gitmeden isteyecekti. Adama öyle bir güven vermiş ki alıcının basireti bağlanmış. Allah kimsenin başına vermesin. Alıcıyı uyarmasaydım 390 bin TL parası dolandırıcı adama gidecekti ve mağdur olacaktı, aracı da satın alamayacaktı. Kaydı alsa dahi kayıt sahibi parayı almadığı için kayıt işi de iptal edilecekti. Burada mağdur olan alıcı olacaktı" diye konuştu. "Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor" Dolandırıcının hem alıcı hem de satıcıyı sürekli telefonla aradığına dikkat çeken Sağdıç, "Alıcının telefonunu kapatıyor, satıcıyı arıyor, satıcıyı kapatıyor, alıcıya arıyor. Her iki tarafın da kafasını karıştırıyor. Allah kimsenin başına vermesin. Biz de buna engel olduk" şeklinde konuştu.
Bursa BUÜ, YÖK 2025 Genel Raporunda farkını ortaya koydu Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından açıklanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu 2025" sonuçlarına göre Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), toplam 13 kategoride Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi arasında yer aldı. Üniversite-sanayi iş birliği konularında son 10 yıldır ciddi çalışmalara imza atan BUÜ, doktoralı araştırmacı istihdam sıralamasında ise ülkenin en iyi üniversitesi olarak gösterildi. YÖK Başkanlığı tarafından yıllık olarak yayımlanan raporda tüm üniversiteler 5 ana kategoride değerlendirmeye tabi tutuldu. Eğitim ve Öğretim, Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın, Uluslararasılaşma, Sürdürülebilirlik ile Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk başlıkları üzerinden üniversitelerin genel durumunun tespit edildiği raporda BUÜ farklı kategorilerde adından söz ettirmeyi başardı. Araştırma, öğrenci faaliyetleri ve uluslararası konularda önde Özellikle araştırma-geliştirme kategorisinde uzun yıllardır en iyiler listesinde yer almayı sürdüren BUÜ, TÜBİTAK projeleri üretilmesi ve bütçe kullanımı noktasında birden fazla alanda diğer üniversitelerin önünde yer aldı. Türkiye’nin en yoğun öğrenci nüfusuna sahip yükseköğretim kurumlarından biri olan BUÜ, en fazla öğrenci topluluğu ve en fazla topluluğa üye öğrenci sayısı ile de yine listelerde kendisine yer buldu. Teknokent ve Teknoloji Transfer Ofisi projelerinde yer alan öğrenci sayısı ile en iyi ilk 20 üniversite arasında gösterilen BUÜ, kütüphanesindeki engelli dostu kaynak sayısının yanı sıra uluslararası ödül sayısının da en yüksek olduğu üniversitelerin arasında gösterildi. BUÜ, en iyi sıralama başarısını ise istihdam edilen doktoralı öğrenci kategorisinde gösterdi. Bursa’nın en büyük üniversitesi, toplam 27 doktora öğrencisi ile Türkiye’nin ilk sırasında yer almayı başardı. "Gelişim aralıksız devam edecek" Açıklanan raporu değerlendiren BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, BUÜ’nün hedeflerine ulaşması için yorulmadan çalışmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında yer alan üniversitenin, çok daha nitelikli bir yapıya sahip olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, "Burası 50 yaşını doldurmuş, son derece deneyimli akademisyenlere sahip bir yükseköğretim kurumudur. Bursa’nın ve Türkiye’nin bilimsel gelişiminde özel rol oynamış bir üniversiteyi, gelecek hedeflerine bir an önce ulaştırma ve dünyadaki rakipleri ile yarışır hale getirmeyi arzu ediyoruz. Bugünden yarına hemen olmayacak belki ama yakın gelecekte üniversitemizi sınırları aşmış bir yükseköğretim kurumu yapacağız. Vizyonumuzu bu yönde belirledik. Hedeflerimizi ve koyduk ve bu hedeflere hiç durmadan yürütüyoruz. Deneyimli kadromuzun yanı sıra bilimsel anlamda yetenekli genç bir ekibi de aramıza kattık. Hep birlikte çok daha iyi bir Bursa Uludağ Üniversitesi oluşturacağımıza gönülden inanıyoruz" dedi.
Kayseri Melikgazi Belediyesi, restorasyon çalışmalarıyla kültürel mirası geleceğe taşıyor İlçede geçmişin izlerini taşıyan yapıları aslına uygun şekilde restore eden Melikgazi Belediyesi, tarihi yapılara yeniden işlev kazandırarak kültürel ve sosyal hayata dahil ediyor. Melikgazi’de yapılan restorasyon çalışmalarıyla ilçenin tarihi ve kültürel kimliğini korunmayı amaçladıklarını söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, "Melikgazi’miz tarihi eserlerin yoğun olduğu bir ilçe. Melikgazi ilçemizde tarihi yapıların restore edilerek günümüz hizmetine sunulması çalışmalarımız büyük bir titizlikle devam ediyor. İlçemizin somut kültürel miraslarından olan konak, han, medrese, türbe ve çeşmelere kadar birçok yapıyı günümüze kazandırıyoruz. Yapmış olduğumuz çalışmalarda kültürel mirasımızı gün yüzüne çıkarılması, gelecek nesillere aktarılması yanında yapılara fonksiyon yükleyerek yeniden işlevlendiriyoruz. Çalışmalarımızla sadece fiziksel yapıların yenilenmesini sağlamakla kalmıyor aynı zamanda bir kentin hafızasının yaşatılmasını da sağlıyoruz. Yapıların mimari dokularını titizlikle korurken, peyzaj ve çevre düzenleme işlemlerini de gerçekleştiriyoruz. Bu doğrultuda yapılan her restorasyon çalışmamız şehrimize ve ilçemize değer katan kalıcı bir hizmet olarak öne çıkıyor. İlçemizde göreve geldiğimiz günden bu yana Gön Han, Köşk Medrese, Suya Kanmış Hatun Türbesi, Dört Ayak Türbesi, Sırçalı Kümbet, Bakkaloğlu Konağı, tarihi çeşmeler gibi birçok yapının içinde yer aldığı 20 adet restorasyon çalışması yaptık. Yapmaya da devam ediyoruz. Restorasyon uzun süren ve özverili bir çalışma. O yüzden emek veren gayretle çalışan tüm mesai arkadaşlarıma teşekkür ederim" dedi.
Bursa Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey: "Soma’da yaşanan son olayı kimse tasvip etmiyor, doğru değil" Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursaspor taraftarının küfürlü tezahüratlarıyla ilgili konuşarak, "Soma’da yaşanan olayları kimse tasvip etmiyor. Doğru değil. Bizler her birimize bakarken rengimize, kimliğimize göre bakmamamız gerekiyor. Bir birimize bakarken insan olarak bakmamız gerekiyor" dedi. Başkan Bozbey, CHP’li Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile arasındaki krizle ilgili de, "Parti içindeki gelişmeleri genel merkezimiz takip ediyor. Dün Genel Başkanımız ve yardımcılarıyla konuştuk. Genel merkezimiz gereğini yapacaktır. Ben söz söyleyecek durumda değilim. Genel merkezimiz Türkiye’nin dört bir yanını takip ettikleri gibi 408 belediyemizin takibini yapıyorlar. Yaşanan durum sonrası Osmangazi Belediye Başkanı ile bir görüşmemiz olmadı" diye konuştu. "Erkan Aydın beni aramadı, genel merkezimiz takip ediyor" Başkan Mustafa Bozbey, 2025 yılının değerlendirme toplantısının sonunda basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Başkan Bozbey, bir basın mensubunun Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımları hatırlatması üzerine şu cevabı verdi: "Ben dün Vakıflar’ın gönderdiği belgeyle ilgili genel başkanımız ve genel başkan yardımcılarımızla konuyu konuştum. Genel başkanımız özellikle Hatay Ulucami ile ilgili süreci takip ediyordu. Bilgisini verdim ve belgeyi paylaştım. Bu konuları konuştuk. Diğer konu partinin konusu. Genel merkezimiz gereğini yapacaktır. Ben söz söyleyecek durumda değilim. Genel merkezimiz de takip ediyor. Türkiye’nin dört bir yanını takip ettikleri gibi 408 belediyemizin takibini yapıyorlar. Genel merkezimiz bu süreci en iyi şekilde takip edecektir. Erkan Aydın beni aramadı. Bilgim de yok" diye konuştu. "Mahfelin pilavcı olması Bursalılara hakaret" Başkan Mustafa Bozbey, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılan ya da restore ettirilen 16 eser hakkındaki kararıyla ilgili de konuşarak, "Son olarak Mahfel ile ilgili çağrı gelmedi bize. Biz halen daha Mahfel’in Bursa Büyükşehir Beledyiesi’ne ait olmasını istiyoruz. Bu konudaki hassasiyetimizi dile getiriyoruz. Davalık yerler, tarihi belediye binası, belediye bahçesi, Setbaşı Şehir Kütüphanesi, Mahfel kafe, Mahkeme hamamı, Bursa tahsilat ve eski lojman, Akınpaşa konağı, Hüsnü Züber evi, Mudanya Tahir Ağa Hamamı, İncirli Hamamı, Hünkar Köşkü yanındaki arsa, Beyatıpaşa Medresesi, Darphane kültür merkezi. Davasını açtık. Aslında Mahfel’in esas kimliği bahçeli Türk Ocağı Gazinosu ve salonu olarak geçiyor. Yıllarca orası çay salonu olarak kullanıldı. Bursalılar için kıymetli değerli bir yer. Vakıflarca nasıl ihaleye verildi bilemiyorum. Ancak orada pilavcı olması hepimizi yaralıyor. Bursalıları da yaralıyor. Hikayelerimizin olduğu Bursalıların bir çoğunun hikayesinin olduğu bir alanın kaldırılarak pilavcı dükkanına dönüştürülmesi Bursalılara hakaret. Çabamız tekrar kazandırıp eski kimliğine kavuşturmak. Hedefimiz bu. Bu konuda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Vakıfların anormal bir tavrı var. Davaların tamamını kazanacağımızı düşünüyorum. Arkadaşlar arşivi taradılar. Tarama sonucunda çıkan b elgelere göre dava sürecini başlattık" şeklinde konuştu. "Sadece Kozahan değil tüm hanlara düzen getirilmeli" Başkan Mustafa Bozbey, tarihi Kozahan’daki çay bahçelerinin masa ve sandalyelerinin kaldırılmasıyla ilgili bir soruya da şu cevabı verdi: "Kozahan değil sadece diğer hanlar da aynı şekilde düzenlenmeli. Bizlerin tarihi mekanları koruma sorumluluğu var. Göze hoş görünmeyen yerlere müdahale etmek zorundayız. Oradaki esnafın da duyarlı davranması lazım. Oradan sürekli bir gelir elde etmek istiyorsa. Öncelikli o alanın korunması konusunda duyarlı olması lazım. Yurtdışında iki masalık yerde duruyor ama siz dışarıda ayakta bekliyor bir çayı kahveyi içiyorsunuz. O tarihine sahip çıkıyor. Alanına sahip çıkıyor. Biz niye sahip çıkmıyoruz. Bizim esnafımızın da o düzeye gelmesi lazım. Koruyacak kollayacak. Tarihi bir yapının yanında satış yapıyorsa. tarihi yapıyı sattığı ürünlerle kapatmayacak açacak çünkü oraya geldiği zaman tarihi yapıya bakarken ürününü de görecek. Ancak biz o zaman belli bir seviyeye geliriz. Bursa da hanlar bölgesi de sahipsiz değil. Oralarda düzenlemeler olduğunu göreceksiniz" diye konuştu. Başkan Bozbey, barajlara giden su havzalarındaki maden ocakları ve açılan davaların ve kararların uygulanmadığı iddialarıyla ilgili ise şöyle konuştu: "Suyumuzu korurken havzamızı kaybediyoruz. Suyun oluştuğu su havzasında halen daha mermer yatakları, ya da başka maden yatakları adı altında işletmelere verildiğini görüyoruz. Bunların doğru olmadığını Bursalıların huzurunda söylemek istiyorum. Her verilen maden ruhsatının bizim su havzalarımıza etkisinin negatif olacağını, su havzamıza başka minarelleri getireceğinin bilinmesini istiyorum, bunlar tehlikeli mineral veya kimyasallar da olabilir. Biz de bu konuda gerekli müdahaleleri yapıyoruz" Başkan Mustafa Bozbey, Altıparmak Çarşamba dönüşümü ile ilgili ise şu bilgileri verdi: "Çarşamba Altıparmak kentsel dönüşümü odalarla ortaklaşa devam ediyor. Yarışma projesiyle süreç gündemimizde. Yarışma projesi süreci devam ediyor. Bunun sonucunda değer ortaya çıkacak. Burada çıkacak sonuç nedir bilemiyorum. Yoğunluğu azaltmalıyız. Altıparmak bölgesinde 11 mahallede yoğun yapılaşma var. Bu yoğun yapılaşmanın yoğunluklarının azaltılması gerekecek. Bunun bilincindeyiz. Bu semtlerde kentsel ihtiyaçlar çok kısıtlanmış. Yok denecek kadar az. Bu projenin içerisinde bir çok kentsel ihtiyacın karşılanacağı alanlar ayrılacak. Çataltepe kooperatifi konusunda da halen 2800 kişisi dışarıda. 600 üye var. Çataltepe’yi iyi bildiğim için söylüyorum. Başlangıçta doğru değildi. Valimizin de konu içerisinde yer aldığını biliyorum. Herkesi kooperatife üye etmek zorundadır. Onları yatırdığı parayla satın alınan yerde hakları vardır. Onların bir an önce kooperatife üyeliklerinin şart olması lazım. Bugüne kadar para ödemiş mi ödememiş mi hesapları yapılır. Şu anda bir lira ödeyenin de bn lira ödeyenin de hakkı var. Bunun teslim edilmesi şart. Sonrasında bir yol haritası belirlenir" "Küfürlü tezahürat yanlış, Bursaspor şampiyon olacak" Bursaspor’un bu sene de üst lige çıkacağını anlatan Başkan Mustafa Bozbey, "Ben yönetim kurulu başkanımız Enes Çelik ve yönetimini tebrik ediyorum. Gayet güzel çalışıyorlar. Zaman zaman bizi bilgilendiriyorlar. Bursaspor taraftarı ve Bursalıların istekleri doğrultusunda adım adım ilerliyorlar. Bursaspor bizim marka değerimiz. Eğer Bursa yükselirse Bursaspor yükselir. Bursaspor yükselirse Bursa yükselir. Buna sahip çıkmak her Bursalının sorumluluğu ve görevidir. Bursaspor markasına sahip çıkmak her Bursalının sorumluluğundadır. Bu konuyu önemsiyoruz. Yaşanan Soma’daki son olayı kimse tasvip etmiyor. Doğru değil. bizler her birimize bakarken rengimiz kimliğimize göre bakmamamız gerekiyor birbirimize bakarken insan olarak bakmamız gerekiyor. Onun için oradaki özellikle hiç bir insana bir canlıya da bir kediye dahi küfür edilmesini doğru bulmuyoruz. İçimize ajanlar mevzusunu ben bilemem. Bizler bu ülkede birlikte farklı renklerimizle güzeliz. Eğer hepimiz aynı renkte olsak, düşüncemiz aynı olsa, 86 milyonu 86 milyon olarak sayabilir misiniz. Farklıklarımız bizi zengin hale getirir. Yapılanları doğru bulmuyorum. Bursaspor taraftarı Türkiye’nin en iyi taraftarıdır. Bursaspor’un 12.oyuncusudur. Ortalamada 40 bin taraftar Bursaspor’u izliyor. Türkiye’nin örnek taraftarına böyle bir düşüncenin yansıması doğru değil. Ben Bursaspor’un yakın zaman içerisinde süper ligde Bursa’yı en iyi şekilde temsil edeceğine inancım tam. Yönetime güvencimiz de tam. Sporcularımıza da teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.
Kayseri Büyükkılıç: "Akif’i anlamak milli mücadelenin gerektirdiği azmi, iman ve inancı idrak etmenin bir yoludur" Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy’u, vefatının 89’uncu yıl dönümünde, yayımladığı mesaj ile andı. Büyükkılıç, mesajında "Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 89’uncu yıl dönümünde rahmet, minnet ve hürmetle yâd ediyorum. Akif’i anlamak Milli Mücadele’nin gerektirdiği azmi, iman ve inancı idrak etmenin bir yoludur" dedi. Mehmet Akif Ersoy, 20-27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Haftası kapsamında çeşitli etkinliklerle anılırken, Başkan Büyükkılıç da İstiklal Şairinin 89’uncu vefat yıl dönümünde bir mesaj yayımladı. Büyükkılıç, Mehmet Akif Ersoy’u rahmet, minnet ve hürmetle yâd ettiği mesajında, "Türk milletinin top yekûn bir şekilde birlik, beraberlik ve kahramanlık örneği ortaya koyarak destan yazdığı Milli Mücadele’nin amacını ve ruhunu dile getiren İstiklal Marşı’mızın yazarı, büyük şair Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 89’uncu yıl dönümünde rahmet, minnet ve hürmetle anıyoruz" ifadelerini kullandı. İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy’un Milli Mücadele yıllarında kalemiyle cephede olduğunu dile getiren Başkan Büyükkılıç, "Akif’i, bize bıraktığı vatan, millet, bayrak ve mukaddesat sevgisinin vücut bulmuş hali olan ve milletimizin her bir ferdinin daha çocukluğunda tüyleri diken diken olarak hafızasına kazıdığı İstiklal Marşı’mızla tanırız. Akif’i anlamak Milli Mücadele’nin gerektirdiği azmi, iman ve inancı, anadan, yardan, serden geçmenin anlamını idrak etmenin, edebiyat vesilesiyle, bir yoludur" dedi. Büyükkılıç, mesajında Mehmet Akif’in kalemiyle Milli Mücadele’nin en önemli neferlerinden biri olduğuna ve Türk milletinin istiklal mücadelesinde gösterdiği fedakârane gayret ve yazdığı eserlerle Milli Mücadele’ye büyük katkılar sağladığına dikkat çekerek şunları söyledi: "‘Sâhipsiz olan memleketin batması haktır; Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır. Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var. Feryâd ile kurtulması me’mûl ise haykır! Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır! ‘İş bitti Sebâtın sonu yoktur! ‘ deme, yılma. Ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma’ dizeleri milletimizi ayağa kaldırma gayretine sadece bir örnektir. Mehmet Akif Ersoy’un yüreğinde taşıdığı vatan ve millet aşkını yüreğinde derinden taşıyarak kendisini vatana adayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, İstiklal Şairimizi ve tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve hürmetle bir kez daha yâd ediyorum. Ruhları şad olsun."