EKONOMİ - 04 Kasım 2024 Pazartesi 15:02

Kastamonu’da çiftçilerin zorlu pancar mesaisi devam ediyor

A
A
A
Kastamonu’da çiftçilerin zorlu pancar mesaisi devam ediyor

Kastamonu’da şeker pancarı hasadı devam ediyor. Üreticiler, yaz mevsiminin kurak geçmesine rağmen bu yılki verimden oldukça memnun olduklarını ifade ettiler.


Kastamonu’da pancar yetiştiren üreticiler hasada devam ediyor. Özel makinelerle hasat yapan üreticiler, tarladan topladıkları şeker pancarlarını Kastamonu Şeker Fabrikası’na teslim ediyor. Kastamonu’da en çok üretimin yapıldığı Taşköprü, Devrekani ve Seydiler ilçesinde çiftçilerin zorlu pancar hasadı da tüm hızıyla devam ediyor. Bölge halkının geçim kaynağı olan şeker pancarı, büyük emeklerle tarladan sökülüyor. Yaz mevsimi kurak geçmesine rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bölgede hizmete alınan sulama kaynaklarıyla tarlalarını sulama imkanı bulan çiftçiler, verimden oldukça memnun kaldıklarını belirttiler.


Kastamonu’da bu yıl 133 köyde 2 bin 920 çiftçi tarafından 81 bin 580 dekar alanda ekimi yapılan şeker pancarından 430 bin ton rekolte bekleniyor.



“Devrekani’den şeker fabrikasına 100 bin ton civarında pancar teslim etmeyi planlıyoruz”


Devrekani’den Kastamonu Şeker Fabrikası’na 100 bin tondan fazla şeker pancarı teslim etmeyi planladıklarını söyleyen Devrekani Belediye Başkanı Engin Altıkulaç, “Pancar, ilçemizde üretim anlamında gerçekten hatırı sayılır bir üretime sahip. Kastamonu Şeker Fabrikası’nın Devrekani’ye yakın olması ve ilçemiz topraklarının sulanabilir olması çiftçilerimizin pancar üretimine yönlendirilmesine sebep oluyor. 6 bin dönüm arazide şu anda ilçemizde pancar üretimi söz konusu. Yumru bitkiler yani patates ve pancar, ekim nöbeti gerektiren ürünlerdir. Geçtiğimiz yıllarda bu münavebe konusuna dikkat ediliyordu, fakat bu yıldan itibaren münavebenin uygulanması Devrekani topraklarının belli hastalıklara karşı korunması anlamında önem arz etmektedir. Bizim hedefimiz, Devrekani’den şeker fabrikasına 100 bin ton civarında pancar teslim etmeyi planlıyoruz. İnşallah bu kotayı bizler bu yıl dolduracağız” dedi.



“İlçemizde boşaltma ünitesi ikiye çıkartılarak, şeker fabrikasına ulaşım sağlayan yolun rehabilite edilmesiyle üretim daha da artacak”


Kastamonu Şeker Fabrikası’na ulaşımın sağlandığı Devrekani-Kastamonu karayolunun rehabilite edilmesi noktasında çalışma yürüttüklerini ifade eden Başkan Altıkulaç, “Önümüzdeki yıllarda pancar üretiminin tetiklenmesi anlamında bir takım yapılması gereken işlemler bulunuyor. Bununla alakalı girişimlerimiz sürüyor. İlçemizdeki kantar pancarının boşaltma ünitesinin birden ikiye çıkartılması ve Devrekani-Kastamonu arasında kalan ve şeker fabrikasına ulaşım sağlayan yolun rehabilite edilmesi, pancar üretiminin artması için yapmamız gereken hizmetlerin başında geliyor. Bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor. İnşallah 2025 yılının sonuna kadar bu çalışmayı bitireceğiz” diye konuştu.



“İlçemize acilen soğuk hava deposu yapılması gerekiyor”


Soğuk hava deposu yapımı noktasında iş adamlarına çağrıda bulunan Başkan Altıkulaç, “Devrekani’de uzun yıllar gerçekleştiremediğimiz bir soğuk hava deposu konusu bulunuyor. Patates üretiminde soğuk hava deposu olmazsa olmazlarımızdandır. Soğuk hava deposuyla ilgili önceki yıllarda gayretlerimiz oldu ama bir türlü başarılı olamadık. İş adamlarımızın, tarıma gönül vermiş iş insanlarımızın bizlere biraz destek vermesini bekliyoruz. Devletimizin soğuk hava deposu yapımıyla ilgili ciddi destekleri bulunuyor. Yaklaşık yüzde 60 ya da 70 civarında hibe ile soğuk hava deposuna destek veriyor. Fakat bizler, geri kalan yüzde 30’luk ayni katkı bölümünü ayarlayamadığımız için soğuk hava deposunu maalesef ilçemize kazandıramadık. Devrekanili, Kastamonulu veya tarıma gönül vermiş olan iş insanlarımızın Devrekani’ye gelip hem kendilerinin kazanması hem de çiftçilerimizin kazanması adına bir soğuk hava deposu inşaa etmelerini özellikle istirham ediyorum” ifadelerini kullandı.



“130 dekar alanda pancar üretimi yapıyoruz”


Kastamonu’nun Seydiler ilçesinde pancar yetiştiriciliği yapan ve bu yıl 130 dekar alanda pancar ekimi yapan Cihan Hasanbaşoğlu, “Kastamonu’da 5 yıldır pancar üreticiliği yapıyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da pancarda hasat dönemi başladı. Söküyoruz kazasız belasız inşallah. Tüm üreticilerimize iyi kazançlı bir sezon diliyorum. Bereketli olsun diyeceğim ama ister istemez bu yıl bizlere verilen fiyatta bizler gibi pancar üreticilerinin büyük bir kısmı memnun değil. Yine de Allah bereket versin diyoruz. Tarlada bereket vardır diyoruz. Elimizden geldiğince bir tane dahi pancarı zayi etmeden fabrikaya teslim edebilmek için alın terimizle, var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.


Hasanbaşoğlu, “Bizlerin Kastamonu’da ağırlıklı olarak pancar ekmemizin sebebi ilimizde karasal iklim sert geçtiği için yumru bitkiler biraz daha iyi oluyor. Allah razı olsun, devletimiz bizlere sulama imkanı tanıdı. Pancarımızı istediğimiz zaman sulayabiliyoruz. Bizler, nisan ayının ikinci haftasında pancar ekmeye başlarız, mayıs ayının ortasına kadar yer yer bölge bölge pancarları ekeriz. Bizim de ekim haftamız nisan ayının sonlarına doğru denk geliyor. Aksilik olduğu zaman da mayıs ayının ilk haftasına bazen denk gelebiliyor” diye konuştu.



Kastamonu’da çiftçilerin zorlu pancar mesaisi devam ediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Not bırakıp evi ateşe verdi: 1’i çocuk 2 ölü Çorum’un Osmancık ilçesinde psikolojik sorunları bulunan kadın, gece yarısı evini ateşe verdi. Çıkan yangında ağır yaralanan kadın ve oğlu hayatını kaybetti. Olay, saat 03.30 sıralarında Çorum’un Osmancık ilçesi Şenyurt Mahallesi 9. Cadde’de meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, cadde üzerinde bulunan apartmanın 4’üncü katında yaşayan Fatma Makineci (36) ve oğlu Kaan Mert Kaya’nın (14) evinden patlama sesi geldiğini duyan komşuları durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Anne ve oğlunun evine giden ekipler, kapı ve pencereyi kırarak içeri girdi. Eve giren ekipler Fatma Makineci’nin cesedi ile karşılaştı. Mert Kaan Kaya ise farklı bir odada ağır yaralı olarak bulundu. Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan çocuk hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan Kaan Mert Kaya kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ekipler tarafından evde yapılan incemelerde, Fatma Makineci’nin anne ve babasına ithafen bir intihar mektubu bıraktığı tespit edildi. Hayatını kaybeden Fatma Makineci’nin bir süre önce eşinden boşandığı ve psikolojik sorunlarının olduğu öğrenildi. Ekipler tarafından evde yapılan incelemelerde ise yangının her yere dökülen jel ve tiner ile çıkartıldığı tespit edildi. Cumhuriyet savcısı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması neticesinde Fatma Makineci’nin cenazesi de evden çıkartılarak morga kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Erzincan Çobanların en güvendiği dostları: Çoban köpekleri Erzincan’ın Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül, çoban köpeklerinin hayvanlarını koruma ve güvenliğini sağlama konusundaki önemini vurguladı. Çoban köpeklerinin zorlu arazilerde gösterdiği başarıları ve köpeklerin koyun sürüleri için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül (37) isimli üretici, yıllardır sürülerini koruyan çoban köpeklerinin kendileri için vazgeçilmez birer dost ve güvenlik aracı olduğunu kaydetti. Gül, "Köpeklerimiz hayvanlarımızın can güvenliğini sağlıyor. Onlar olmazsa, sürülerimizi kurtlara karşı korumamız imkânsız" diyerek köpeklerinin, zorlu arazi şartlarında bile sürülerini nasıl başarıyla koruduklarına dikkat çekti. "Köpeklerimiz olmadan hayvanlarımızı kurtlara karşı koruyamayız" Çobanlık yapan Celal Gül, 25 yılı aşkın bir süredir sürülerinin güvenliğini çoban köpeklerine emanet ettiğini belirtti. Gül, köpeklerin sürülerini korumadaki rolüne şu sözlerle değindi: “Eğer köpeklerimiz olmasaydı, hayvanlarımızın yarısı kurtların avı olurdu. Yaylada ve merada en büyük güvencemiz köpeklerimiz. Onlar bize her türlü tehlikeye karşı koruma sağlıyor.” Çoban köpeklerinin sadece sürüleri korumakla kalmadığını, aynı zamanda çobanların da dinlenebilmesi için bir güvenlik sağladığını belirten Gül, "Yaylada çok yoruluyoruz ve köpeklerimize güvenerek biraz dinlenebiliyoruz. Onlar olmasa, koyunları koruyabilmemiz mümkün olmaz" dedi. Çoban köpekleri ve kangal köpekleri arasındaki fark Celal Gül, çoban köpeklerinin kangal köpeklerinden daha üstün olduğunu belirterek, "Kangal köpekleri büyük ve güçlü olsa da, taşlık arazilerde kurdun peşinden koşamayabilirler. Çoban köpeklerimiz ise zorlu arazilerde çok hızlıdır ve bu yüzden sürüyü korumada çok etkilidirler" şeklinde konuştu. Zorlu arazilerde tehlike Çoban köpekleri, sadece koyunları korumakla kalmıyor, aynı zamanda kurtlarla mücadele sırasında hayati risklerle de karşılaşıyor. Gül, köpeklerinin boğazlarına kurt tüylerinin kaçtığını ve bu yüzden hastalanabildiklerini söyledi. Celal Gül, köpeklerin sürülerinin güvenliğini sağlamak ve çobanlık yapmak için en önemli yardımcıları olduğunu belirterek, "Köpeksiz çoban, çobansız da köpek olmaz. Köpeklerimiz bizim gözümüz, kulağımız ve en önemli güvenliğimizdir" diyerek çoban köpeklerinin hayvanlar için ne kadar kritik bir rol oynadığını vurguladı. 12 yaşındaki Berat Topal ise, ara tatilde babasına yardım etmek amacıyla köpeğiyle birlikte koyunları otlatmaya geldiklerini söyledi. "Köpeğim benim için çok önemli. Onu ben büyüttüm, hastalandığında iyileştirdim. Köpeğimiz olmazsa koyunlarımız büyük tehlike altında kalır" diyen Berat Topal, köpeğiyle olan özel bağını da vurguladı. Başpınar köyünde hayvancılıkla uğraşan çobanlar, sürülerini korumanın zorluklarıyla başa çıkarken, en büyük destekçileri olarak gördükleri çoban köpeklerine olan minnettarlıklarını her fırsatta belirtiyorlar.